Yenişehir Wiki
Advertisement

Genel Olarak ÇİM[]

Çocuk istismarı çocuğun sağlığını, yaşamını ve gelişimini tehlikeye atacak şekilde haklarını ihlal eden her türlü eylem ve eylemsizliklerin tümüdür. Mağdur çocukların haklarının gözetilmesi, çocuklarda oluşabilecek travmanın etkisinin azaltılması ve ikincil travmaların önlenebilmesi için gerekli tedbirlerin alınması ve çocukların tedavilerinin sağlanması gerekmektedir. Bu konuda kanunlarla görevleri tanımlanan çocuk koruma sistemindeki kişi ya da kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon büyük önem taşımaktadır. Bu çalışmada Türkiye’deki altı farklı kurumun ortak çalışması olan ve yaygınlaştırma çalışmaları devam eden Çocuk İzlem Merkezlerinin (ÇİM) tanıtılması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda ÇİM’lerin sayısına, merkezlerin ve çalışan personellerin özelliklerine, personelin eğitimine, merkezin işleyişine dair bilgiler sunulmuş ve çocuk koruma sistemi ışığında var olan sorunlar tartışılmıştır.

Giriş[]

Çocuk istismarı Dünya Sağlık Örgütü’ne göre çocuğun sağlığını, yaşamını ve gelişmesini tehlikeye atacak şekilde bir yetişkin, toplum veya ülkesi tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlar, haklarını ihlal eden her türlü eylem ve eylemsizliklerin tümüdür (Akt., Yurdakök, 2010, ss. 423- 434). Bir başka deyişle, çocuğun beden veya ruh sağlığına zarar veren, zarar verme riski taşıyan, fiziksel, duygusal, zihinsel veya cinsel gelişimini olumsuz etkileyen, kendisine bakmakla yükümlü kişi veya kişiler tarafından zarar verici olan, kaza-dışı ve önlenebilir bir davranışa maruz kalması çocuğa karşı kötü muamele ya da çocuk istismarı şeklinde tanımlanmaktadır. Çocuğa kötü muamelenin fiziksel, cinsel ve duygusal istismar ile ihmal olmak üzere dört farklı boyutu vardır (WHO 2006).

Fiziksel istismar[]

Çocuğun kaza dışı yaralanması şeklinde tanımlanırken sıklıkla fiziksel şiddet uygulamak, dövmek şeklindedir; fiziksel bulgular nedeniyle de saptanması en kolay olan istismar türüdür.

Duygusal İstismar[]

Çocuğun ihtiyaç duyduğu ilgi, sevgi ve bakımdan mahrum kalması ve bunun çocuk üzerinde psikolojik sorunlara neden olması durumudur.

İhmal[]

Çocuğun beslenme, barınma, sağlık, giyim korunma ve gözetim gibi yaşamsal ihtiyaçlarının kendisine bakmakla yükümlü kişilerce karşılanmamasıdır.

Cinsel İstismar[]

Çocuğun tam olarak kavrayamadığı, gelişimsel olarak henüz hazır olmadığı, rıza gösterme ve onaylama kapasitesinde olmadığı cinsel aktiviteye zorlanmasıdır. Çocuğun henüz bedensel, ruhsal ve cinsel gelişimini tamamlamadığı dönem olarak bilinen 18 yaş altında meydana gelen çocuk istismarı birçok ruhsal sıkıntılara yol açmakta olup, çok ciddi bir toplumsal sorun hâline gelebilmektedir. Yapılan araştırmalara göre, çocukluk döneminde yaşanan olumsuz yaşam deneyimlerinin fiziksel olarak beyin gelişimini bozduğu, psikiyatrik ve fiziksel hastalıklara neden olduğu, oluşan bu etkinin epigenetikle gelecek kuşaklara aktarıldığı gösterilmiştir. Bu durum, sadece çocuğun sağlığını olumsuz yönde etkilemekle kalmayıp, aynı zamanda sosyal bakımdan da önemli sorunlar oluşturmaktadır.

Psiko-sosyal birçok olumsuz sonuçlara yol açan cinsel istismarı önlemek ve cinsel istismara maruz kalmış çocuğa yapılacak müdahalelerde yasal düzenlemelerin önemi büyüktür. Türkiye dışındaki ülkeler incelendiğinde çocuk istismarını önlemede farklı uygulamaların olduğu görülmektedir. Türkiye’de ise cinsel istismara yönelik mevzuatta başta 26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu (TCK) olmak üzere mağdur çocuklara karşı işlenen suçların cezalandırılmasına ilişkin hükümler yer almaktadır. TCK’da fuhuş amacıyla insan ticareti, işkence, çocuk düşürtme, çocukların cinsel istismarı, reşit olmayanla cinsel ilişki, cinsel taciz, cinsel amaçla işlenen hürriyeti tahdit, müstehcenlik, fuhşa teşvik ve çocuğun kaçırılması ve alıkonulması suçları düzenlenmiştir.

İstismara uğrayan çocukların bir kısmı, maruz kaldıkları istismar sonucunda kendilerini suçlu hissetmeleri ya da korkutulmuş olmaları gibi pek çok sebepten dolayı yaşadıklarını gizleme eğiliminde olup, istismar olayını bildirmemektedir. Bu durum mevcut çocuk istismarı olaylarının ortaya çıkmasını engellemekle birlikte, istismara uğrayan çocuğa verilmesi zorunlu olan hukuki, tıbbi, ruhsal ve sosyal desteğin gerektiği ölçüde verilememesine yol açmaktadır. Ayrıca, bu kapsamdaki başta cinsel istismara uğrayan mağdur çocukların, yeteri kadar işbirliği ve koordinasyon olmayışından dolayı kolluk kuvvetleri, adli merciler ve sağlık kurumları tarafından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve bu süreçte mükerrer sorulara muhatap olması, yaşadıklarını uygunsuz şartlarda defalarca dile getirmek zorunda bırakılması, gizliliğin sağlanamaması, ilgili kurumlarda çocukla görüşme yapanların çoğu zaman çocuğun ruhsal durumunu gözeterek görüşme yapabilecek niteliklere ve eğitime sahip olmaması gibi çeşitli sebepler, çocuğun uğradığı travmayı şiddetlendirebilmekte ve ruhsal açıdan çocuğun tedavi edilmesini zorlaştırmaktadır. Söz konusu suçların mağduru olan çocukların haklarının gözetilmesi ve oluşabilecek travmanın etkisinin azaltılması ve ikincil örselenmelerin önlenebilmesi bakımından gerekli tedbirlerin alınması ve tedavilerinin sağlanması gerekmektedir ve çocuk koruma sisteminde kanunlarla görevleri tanımlanan kişi ya da kurumlar arasında işbirliği ve koordinasyon büyük önem taşımaktadır (Dağlı ve İnanıcı, 2010). Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 19. maddesine göre: “Taraf Devletler, çocuğun anne-babasının ya da onlardan yalnızca birinin, yasal vasi veya vasilerinin ya da bakımını üstlenen herhangi bir kişinin yanında iken bedensel saldırı, şiddet veya suistimale, ihmal ya da ihmalkâr muameleye, ırza geçme dâhil her türlü istismar ve kötü muameleye karşı korunması için; yasal, idari, toplumsal, eğitsel bütün önlemleri alırlar. Bu tür koruyucu önlemler; çocuklara kötü muamele olaylarının önlenmesi, belirlenmesi, bildirilmesi, yetkili makama havale edilmesi, soruşturulması, tedavisi ve izlenmesi için gerekli başkaca yöntemleri ve uygun olduğu takdirde adliyenin işe el koyması olduğu kadar durumun gereklerine göre çocuğa ve onun bakımını üstlenen kişilere, gereken desteği sağlamak amacı ile sosyal programların düzenlenmesi için etkin usulleri de içermelidir.” denilmektedir (Çocuk Haklarına Dair Sözleşme). Bu hususlar dikkate alınarak, çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla Sağlık Bakanlığı’nca başlatılan ve daha sonra tüm ülke çapında uygulanması düşünülen proje kapsamında; öncelikli olarak cinsel istismara uğramış çocukların ikincil örselenmesini asgariye indirmek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde tek seferde yapılmasını temin etmek ve istismarı önleyici tedbirlerin alınmasını sağlamak üzere Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastaneler bünyesinde Çocuk İzlem Merkezlerinin (ÇİM) kurulması ve bu merkezlerin işleyişinin Sağlık Bakanlığı koordinesinde yürütülmesi uygun görülmüştür. ÇİM’lerin kurulması, işleyişinin sağlanması ve ihtiyaçlarının giderilmesi amacıyla da “Çocuk İzlem Merkezi Koordinasyon Kurulu” oluşturulmuştur.

Çocuk Koruma Uygulama ve Araştırma Merkezi[]

Merkezin amacı[]

  • a) Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi içinde ilgili anabilim dalları ve öncelikle çocuk sağlığı ve hastalıkları, çocuk cerrahisi, çocuk psikiyatrisi ve  adli tıp anabilim dalları arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlayarak; korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların tanı, tedavi, korunma ve izlenmelerine dair uygulama ve araştırmaların yapılacağı ortamı sağlamak ve yapmak,
  • b) Mersin Üniversitesi Hastanesi'ne başvuran, korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocukların ihmal ve istismardan korunması için çalışmak, bu çocukları değerlendirmek, tanı, tedavi, korunma ve izlenmelerini gerçekleştirmektir.

Merkezin faaliyet alanları[]

  • a) İhmal ve istismara uğrayan çocukların tanı, tedavi ve izlenmelerini gerçekleştirmek,
  • b) Suça sürüklenen çocuğun cezai sorumluluğunun belirlenmesinde gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapmak,
  • c) Çocukların kronolojik yaşını ortaya koymaya yönelik çalışmalar yapmak,
  • ç) Çocuğun soy bağının ortaya konması için danışmanlık yapmak ve ilgili laboratuarlarla işbirliği içinde olmak,
  • d) Merkeze başvurulara ait kayıtların standart bir şekilde tutulmasına yönelik çalışmalar yaparak veri tabanı oluşturmak ve bu konuda diğer çocuk koruma merkezleriyle iletişim içinde olmak,
  • e) Korunma ihtiyacı olan veya suça sürüklenen çocuklar ile ilgili kamu kurum ve kuruluşları ve sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapmak ve bu konuda diğer çocuk koruma merkezleri ile iletişim içinde olmak,
  • f) Üniversite içinde öğretim üyesi, öğrenci, hekim ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik eğitim vermek; hizmet içi eğitim programları ve seminerler düzenlemek,
  • g) Eğitim programlarını yaygınlaştırarak, toplumsal duyarlılığın artırılması amacıyla topluma yönelik eğitim çalışmaları yapmak,
  • ğ) Program ve projeler geliştirmek, bilimsel araştırmaları teşvik etmek ve desteklemek,
  • h) Danışmanlık hizmeti vermek,
  • ı) Yurt içinde ve yurt dışında yapılan bilimsel araştırma, inceleme, kurs, seminer, konferans, kongre, eğitim ve öğretim programlarına katılmak, desteklemek ve bu konuda ulusal ya da uluslararası düzeyde programlar düzenlemek,
  • i) Basılı, görsel ve elektronik yayınlar yapmak.

Çocuk İzlem Haberleri[]

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla hizmet veren Adana Çocuk İzlem Merkezi’ni (ÇİM) daha iyi noktalara taşımak için uzman kişilerin...

Adana Cumhuriyet Başsavcılığı, çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla hizmet veren Adana Çocuk İzlem Merkezi’ni (ÇİM) daha iyi noktalara taşımak için uzman kişilerin katılımıyla toplantı düzenledi. Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan’ın ev sahipliğinde yapılan toplantıda merkezin fiziki, personel ve ekipman konuları ele alındı.

Başsavcılık Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen programda konuşan Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, sorun ve çözüm önerilerini belirlendiğini, hedeflerinin Adana ÇİM'in kalitesini Türkiye ortalamasının üzerine çıkarmak olduğunu söyledi.

Cinsel istismar şüphesi olan çocuğun beyanının alınması, muayene ve aile görüşmesinin yapılması, raporunun hazırlanması için gereken tüm personel ve ekipmanın bulunduğuna dikkat çeken Yeldan, işlemlerin her aşamasında çocuğun yüksek yararının gözetildiği merkezle ilgili eksikliklerin belirlendiğini kaydetti. Soruşturma işlemlerinin daha sağlıklı yürütülmesi ve bu aşamada mağdur çocukların olumsuz etkilenme süreçlerinin en aza indirgenmesi için uzman görüşleri alınıp çözüm önerilerinin tespit edildiğini hatırlatan Yeldan, ÇİM'de görevli personelin daha verimli olmaları için eğitim çalışmalarının da başlatılmasına karar verildiğini aktardı. ÇİM'in mağdura ulaşmak ve adli görüşmeye hazırlık süreci açısından büyük önem arz ettiğini vurgulayan Başsavcısı Ali Yeldan, belirlenen sorun ve çözüm önerilerinin yargılama süreci ve mağdur çocukların psikoloji açısından önemli olduğunu bildirdi. Yeldan, şöyle devam etti:

“Sorunlarımız var ama bunları çözebiliriz. Çözüm önerileri daha kaliteli ve eksiksiz yargılama süreci başta olmak üzere çocuklarla ilgili tüm aşamaları ilgilendiriyor. Bundan sonra 'ÇİM'in Adana'da faaliyetlerini Türkiye uygulamasının üzerine nasıl çıkartabiliriz?' sorusunun cevabını arayacağız. Hangi aşamada olursa olsun verilen her emek mahkemelerimizin etkili bir yargılama yapmasında rol oynayacak. İlk mağdur beyanının doğru ve zamanında alınması yargılama süreci için çok önemli.”

'FEDAKAR ÇALIŞAN PERSONELE İHTİYACIMIZ VAR'

Vali Yardımcısı İsmail Hakkı Ertaş da toplantının konuyla ilgili kurumlar arasında diyalogu güçlendirdiğini ifade etti. ÇİM konusunda fedakârca çalışan personele ihtiyaç duyulduğunu belirten Ertaş, “ÇİM, hassas bir nokta ve birçok kurumumuzu kapsayan bir konu. Toplantıyla başlayan diyalogun birçok sorunu çözeceğine inanıyorum. Hepimiz kendi çocuklarımızı da düşünerek daha hassas davranmalıyız. Öncelikli olarak fiziki, teknik ve güvenlik şartların düzeltilmesi konusundan başlayıp, çözüm önerilerinin hayata geçirilmesi için çalışacağım. ÇİM konusunda kurumların pozitif ayrımcılık yapması, özel önem vermesi gerekiyor. Fedakar çalışan personele ihtiyacımız var.” dedi.

Organizasyona Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Birsen Türkoğlu, Cumali Tülü, 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vahit Baltacı, Çocuk Suçları Soruşturma Bürosu Cumhuriyet Savcıları Ümit Şahiner, Fatma Arıkan, Levent Budak, Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekteri Osman Kürşad Arıkan, Halk Sağlığı Müdürü Çağlar Çıtak, Emniyet Müdürlüğü Çocuk Şube Müdürü Osman Öz, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Hamide Nurgül Kaya, Adana Barosu Çocuk Hakları Komisyon Başkanı Hatice Canhilal, ÇİM’den sorumlu Başhekim Yardımcısı Sami Çolak, sosyal hizmet uzmanları, psikologlar, hemşire ve mağdur çocuk bekleme salonunda görevli polisler katıldı.

Genelge 2012/20[]

  • 4 Ekim 2012 PERŞEMBE Resmî Gazete
  • Sayı : 28431
  • GENELGE 2012/20
  • Başbakanlıktan:
  • Konu : Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM)


Geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın her türlü tehlikeden korunarak bedensel ve ruhsal açıdan sağlıklı, eğitimli ve topluma yararlı bireyler olarak sosyal hayatta yerlerini almaları, Hükümetimizin temel hedefleri arasında bulunmaktadır.

Bu hedef doğrultusunda; çocuklarımızı koruyup kollamaya yönelik mevzuat ve düzenlemeler yürürlüğe konularak, oluşturulan altyapı çerçevesinde yürütülen uygulamaların geliştirilmesi için çalışmalar devam etmektedir.

Çocuğun beden veya ruh sağlığına zarar veren ya da zarar verme riski taşıyan, fiziksel, duygusal, zihinsel veya cinsel gelişimini olumsuz etkileyen durumlar, çocuğa karşı kötü muamele şeklinde tanımlanmaktadır. Kötü muamelenin istismar ya da ihmal olmak üzere iki farklı boyutu bulunmaktadır. Ülkemizde istismara uğrayan çocuk ve/veya ailesi, yaşanan olumsuzlukları pek çok sebeple gizleme eğilimindedir. Bu sebeple de istismara uğrayan çocuğa verilmesi zorunlu olan hukuki, tıbbi, ruhsal ve sosyal destek aksayabilmektedir.

Mağdur çocukların; kolluk kuvvetleri, adli merciler ve sağlık kurumları tarafından ayrı ayrı değerlendirilmesi ve bu süreçte yaşadıklarını defalarca dile getirmek zorunda bırakılması, gizliliğin yeterince sağlanamaması, ilgili kurumlarda çocukla görüşme yapanların; çocuğun ruhsal durumunu gözeterek görüşme yapabilecek yeterlilikte eğitime sahip olmaması halinde, çocuğun uğradığı travma şiddetlenmektedir.

Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alınarak; çocuk istismarının önlenmesi ve istismara uğrayan çocuklara bilinçli ve etkin bir şekilde müdahale edilmesi amacıyla, öncelikli olarak cinsel istismara uğramış çocukların ikincil örselenmesini asgariye indirmek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişilerden oluşan bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini temin etmek üzere; Sağlık Bakanlığına bağlı hastaneler/kurumlar bünyesinde Çocuk İzlem Merkezlerinin (ÇİM) kurulması ve bu merkezlerin işleyişinin Sağlık Bakanlığınca koordine edilmesi gerekli görülmüştür.

Pilot uygulama olarak ilk defa Ankara'da açılmış bulunan ÇİM, ilgili kurumların da katılımı ile faaliyetlerini sürdürmektedir. Bu süreçte elde edilen tecrübeler ışığında Ankara'ya ilaveten Kayseri, Samsun ve Gaziantep'te kurulan ÇİM'lerin zaman içerisinde ülke genelinde yaygınlaştırılması hedeflenmektedir.

Öte yandan; ÇİM'lerin çalışma ve yaygınlaşma sürecinin sağlıklı ve amacına uygun bir şekilde yürütülmesi için gerekli tedbirleri görüşüp karara bağlamak ve bu konuda kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonu sağlamak üzere; Sağlık Bakanlığı Müsteşarı ya da yardımcısının başkanlığında; Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı ve Adli Tıp Kurumu Başkanlığı temsilcilerinin (bakanlıklardan müsteşar yardımcısı, başkanlıklardan başkan yardımcısı düzeyinde) katılımıyla ÇİM Yönetim ve Koordinasyon Kurulu (Kurul) oluşturulmuştur.

Kurulun ve ÇİM'lerin çalışma usul ve esasları, aşağıda sayılan hususlar çerçevesinde Kurul tarafından belirlenecek; sekretarya hizmetleri, alınan kararların ilgili kurumlarca uygulanmasının takibi ve koordinasyonu Sağlık Bakanlığı tarafından yürütülecektir. Yargıtay Başkanlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve ilgili İl Cumhuriyet Başsavcılığı temsilcileri ile katkı sağlayabileceği öngörülen ilgili kamu kurum ve kuruluşlarının yanı sıra üniversiteler, sivil toplum kuruluşları, meslek birlikleri, konu ile ilgili uluslararası kuruluş ve özel sektör temsilcileri de Kurul toplantılarına davet edilebilecektir.

ÇİM'lerin işleyişi hususunda[]

  • 1 ÇİM'lerde görev yapacak personelin eğitiminin, Sağlık Bakanlığınca uygun görülen merkezlerde gerçekleştirilmesi, özellikle çocuklarla ilgili alanlarda görev yapan öğretmen, sosyal çalışma görevlisi, sağlık personeli, din görevlisi gibi kamu görevlileri ile kolluk görevlilerine kurumlarınca eğitim verilerek ÇİM'lerin amacı ve işleyişi konusunda bilgilendirilmesi veya Sağlık Bakanlığı tarafından ihtiyaca göre belirlenecek aralıklarla verilecek eğitimlere katılımlarının sağlanması,
  • 2 ÇİM personelinin görev ve yetkilerine ilişkin düzenlemelerin Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanarak Kurulun onayı ile yapılması; ÇİM'lerde yürütülecek hizmetlerin, farklı uygulamalara yer vermeyecek biçimde bu Genelgede belirtilen hususlar ile gerektiğinde Kurulca belirlenen esaslar doğrultusunda belirli standartlarda yerine getirilmesi,
  • 3 Özellikle cinsel istismar suçunun mağduru olan çocukların etkin bir şekilde korunmalarının sağlanması, ikincil mağduriyetlerinin önlenmesi, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli kişiler tarafından tek seferde yapılması ve istismarı önleyici tedbirlerin alınması amacıyla Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından yürütülen soruşturma işlemlerinin; Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca yayımlanan "Soruşturma Usul ve Esasları" konulu Genelgenin ilgili bölümüne göre yürütülmesi,

Bu kapsamda, üniversitelerde kurulan ve Sağlık Bakanlığı tarafından ÇİM'lerin işleyişine dair usul ve esaslar dikkate alınarak tamamlanmış özelliklere sahip bulunan çocuk koruma birimleri veya merkezlerinde de soruşturma işlemlerinin yapılmasına dair Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu kararına uygun hareket edilmesi,

  • 4 İfade alma, rapor düzenleme ve delillerin hukuka uygun toplanması gibi adli işlemler yönünden Cumhuriyet başsavcılıklarınca yapılacak değerlendirme ve denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla, mülkî idare amirlerince; merkezde yapılacak hizmetlerin yerine getirilmesi için mekân ve personel tahsisi dâhil olmak üzere gereken tüm tedbirlerin alınarak merkezin işleyişinin takip edilmesi ve üçer aylık dönemler hâlinde hazırlanacak raporların, uygulamadaki aksaklıkları ve çözüm yollarını da içerecek biçimde Kurula sunulmak üzere Sağlık Bakanlığına gönderilmesi,
  • 5 ÇİM'ler ile üniversitelerin Sağlık Bakanlığınca belirlenen özelliklere sahip çocuk koruma birimleri veya merkezleri bünyesinde; cinsel istismara maruz kalan çocuğun beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığının tespitine yönelik raporu vermek üzere; adli tıp mevzuatına uygun olarak ilgili uzmanların yer alacağı sağlık kurulu oluşturulması için ilgili kurumlarca gereken tedbirlerin alınması,
  • 6 ÇİM'lerin çalışmalarını yürütebilmesi için ihtiyaç duyacağı; personel, araç, gereç ve her türlü donanım desteği ile diğer hususların ilgili kamu kurum ve kuruluşlarınca öncelikle sağlanması,uygun görülmüştür.

Kurulun ve ÇİM'lerin çalışmalarının bir bütünlük içinde yürütülmesi, bu konuda kurumlar arası işbirliği ve koordinasyonun sağlanması, Kurul tarafından alınan kararların uygulanması, ÇİM'lerin çalışmalarını gerektiği gibi yürütebilmesi için bütün bakanlık, kamu kurum ve kuruluşlarınca gereken destek ve yardım sağlanacaktır.

Bilgilerini ve gereğini önemle rica ederim.

Recep Tayyip ERDOĞAN Başbakan

Slayt[]

Çocuk İzlem Merkezi

Çocuk İhmali ve İstismarı

"Mağdur Çocuk İfadesi" Dr.Aygün Nalbant

İletişim[]

  • Adres : Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, MERSİN
  • Tel: 0 324 3374300
  • Faks: 0 324 3374305

Resmi Yazışmalar[]

Çocuk İzlem Merkezi Açılışı Hk.

Çocuk İzlem Merkezi Açılışı

Çocuk İzlem Merkezi Çalışma Usul ve Esasları

Çocuk İzlem Merkezi

Çocuk İzlem Merkezi Yönetim ve Koordinasyon Kurulu

Advertisement