Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Fatih Kürsüsünde Fatih Kürsüsünde (4.Kitap) Mehmet akif ersoy
Mehmet Akif Ersoy
Vaiz Kürsüde
Disambig Bakınız: İki Arkadaş Fatih Yolunda/1, İki Arkadaş Fatih Yolunda/2, İki Arkadaş Fatih Yolunda/3, İki Arkadaş Fatih Yolunda/4, İki Arkadaş Fatih Yolunda/İnglizce, İki Arkadaş Fatih Yolunda/Osmanlıca, İki Arkadaş Fatih Yolunda/Arapça, İki Arkadaş Fatih Yolunda/Farsça

4'lü Tablo Sunumu[]

Şiir Metni
Güncel Türkçesi
İngilizce Tercüme
Osmanlıca
Vapur yanaştı mı?

-Çoktan! - Demek ki Köprü´deyiz...

Vapur yanaştı mı?

Çoktan! Demek ki Köprü'deyiz.

-Is ferry approached?
-Already! -So out on the bridge.
örnek osmanlıca مقدمة

-Aman, şu yolcular insin!..

- Fakat bilir misiniz,

Aman, şu yolcular insin!..

Fakat bilir misiniz,

-Oh, on the passengers inside! ..
-But do you know,
örnek osmanlıca مقدمة

Yadırgıyor, hani, insan o eski tekneleri!

" Yanaş" denildi mi, nazlım, gider gider de geri,

Hani yadırgıyor insan o eski tekneleri!

" Yanaş" denildi mi, nazlım, gider gider de geri,

Behold, not like those old boats of people!
"Incline" the statement said, shy, goes back to the expense,
örnek osmanlıca مقدمة

Gelince hışm ile bir tos vururdu Köprüye ki:

Zavallının deşilen kamı sağlam altı çeki

Gelince hışımla bir tos vururdu köprüye ki:

Zavallının deşilen karnı sağlam altı çeki

As fort he rage that the bridge could give to a tos Loser robust belly drilled six checks
örnek osmanlıca مقدمة

Odun yutar da biraz sancıdan bulurdu aman...

- Hekim getirmeye koşsan, hekim de yok o zaman!

Odun yutar da biraz sancıdan bulurdu aman...

Hekim getirmeye koşsan, hekim de yok o zaman!

Wood swallows've got a little pain in my ...
Though bringing the physician, the physician does not at that time!
örnek osmanlıca مقدمة

-Pansumancı, bereket versin, usta , şeylerdi:

Elinde balta, gelir, üç keser, beş eklerdi...

Pansumancılar, bereket versin, usta şeylerdi:

Elinde balta, gelir, üç keser, beş eklerdi...

Dressing makers, fortunately, master things:
Ax in his hand, income, three cuts, would put a five ...
örnek osmanlıca مقدمة

"Dayan o yanki başından Ömer!

Tutundu Memiş!"

"Dayan o yanki başından Ömer!

Tutuver Memiş!

"Patience at the beginning of the Yankee Omar!
Hold Memi! "I'd
örnek osmanlıca مقدمة

Bakardınız ameliyyâta çarçabuk bitmiş!

Amasra sâhili çok eski bir müessesedir;

" Bakardınız ameliyata, çarçabuk bitmiş!
Amasra sahili çok eski bir kurumdur;
look surgery, done by leaps and bounds!
Amasra coast is a very old institution;
örnek osmanlıca مقدمة

Uşakların topu cerrâh olur:..

Hemen kestir!

Uşakların topu cerrah olur...

Hemen kestir!

The ball is lackeys surgeon ...
Estimate now!
örnek osmanlıca مقدمة

Bugünden ormanı göster kılağlı baltasına:

Temizleyip çıkıversin, bırakmasın yarına!

Bugünden ormanı göster bilenmiş baltasına:

Temizleyip çıkıversin, bırakmasın yarına!

Go to the forest today sharpened ax:
Clean, no matter not leave for tomorrow!
örnek osmanlıca مقدمة

-Biraz da dikmeyi öğrenseler...

- Adam sen de! Düşündüğün şeye bak...

Biraz da dikmeyi öğrenseler...

Adam sen de! Düşündüğün şeye bak...

Also learn how to plant a little ...
The man you too! See what you think ...
örnek osmanlıca مقدمة

Sen şu ilmi öğren de...

- O ilme hiç diyecek yok:

Sen şu ilmi öğren de...

O ilme hiç diyecek yok:

You learn this in science ...
That science does not say:
örnek osmanlıca مقدمة

Müfâdı kat´îdir! Ulûm-i sâire sun´î, o, pek tabî´îdir.

- Ne var ki:

Kesin sonuç verir! Diğer ilimler uydurma; o, pek tabiîdir.

- Ne var ki

gives exact results! Other trends fitting, and he hardly is natural.
 
örnek osmanlıca مقدمة

Kalmadı tatbîk için müsâid yer!

- Neden?

kalmadı bu ilmi yapmak için uygun yer!

- Neden

-To do this science in accordance with what is left to blast
-Why
örnek osmanlıca مقدمة

- Neden mi, görürdün çıkıp gezeydin eğer.

Eteklerinde zığın saklı bildiğin orman,

- Neden mi, görürdün çıkıp gezeydin eğer.

Eteklerinde zığın saklı bildiğin orman,

-Why, if you seen the exit gezseydin
Know the foot of the forest reserves
örnek osmanlıca مقدمة

Bugün barındıramaz hâle geldi bir tavşan!

O, sırtı hiç de güneş bilmeyen yeşil dağlar,

(*) Bugün barmdıramaz hale geldi bir tavşan!

O, sırtı hiç de güneş bilmeyen yeşil dağlar,

Zigi can not accommodate today has become a rabbit the ridge,
the sun does not know at all the green mountains
örnek osmanlıca مقدمة

Yığın yığın kayalardır:

Serâblar çağlar!

Yığın yığın kayalardır:

Seraplar çağlar!

heap stack rocks
seraplar ages
örnek osmanlıca مقدمة

- Sabahleyin yine bir hayli nükte firlattın!

Hayâli bol bol akıttın, serâbı çağlattın!

- Sabahleyin yine bir hayli nükte fırlattın!

Hayali bol bol akıttın, serabı çağlattın!

again threw a great deal of wit in the morning no,
örnek osmanlıca مقدمة

-Hayır, hayâl ile yoktur benim alış verişim...

İnan ki: Her ne demişsem görüp de söylemişim.

- Hayır, hayal ile yoktur benim alış verişim;

İnan ki: Her ne demişsem görüp de söylemişim.

not my shopping with my imagination believe that:
 
örnek osmanlıca مقدمة

Şudur cihanda benim en beğendiğim meslek:

Sözüm odun gibi olsun; hakikat olsun tek!

Şudur dünyada benim en beğendiğim meslek:

Sözüm odun gibi olsun, hakikat olsun tek!

I told her what I might see I love the most is that my profession in the world get word,
such as wood,
get the one true the road is not bad,
örnek osmanlıca مقدمة

- Fenâ değil yolun amma epeyce sarp olacak!

"Odun " dedin de tuhaftır, ne geldi aklıma, bak:

- Fena değil yolun ama epeyce sarp olacak!

"Odun" dedin de, tuhaftır, ne geldi aklıma, bak:

but it will be quite steep Wood said, the strange,
what came to my mind, look:
örnek osmanlıca مقدمة

Zavallı memleketin yoktu başka mahsûlü;

Odundu, nerde bulunsan, metâ-ı mebzûlü;

Zavallı memleketin başka ürünü yoktu;

Nerede bulunsan, en bol malı odundu.

No other product was a poor country
Although there are the most abundant
örnek osmanlıca مقدمة

- Adam yetiştiremezmiş, demek ki, toprağımız!..

- Lâtîfe ber-taraf amma, adam değil yalınız,

- Adam yetiştiremezmiş, demek ki, toprağımız!.

- Şaka bir tarafa ama, adam değil yalnız,

were the property of wood land man talk back is a joking way,
but not the man.
örnek osmanlıca مقدمة

Odun da isteriz artık yakında Avrupa´dan!

- Bizim filizleri göndermesin sakın o zaman!

Odun da isteriz artık yakında Avrupa'dan!

- Bizim filizleri göndermesin sakın o zaman!

We would like wood from
Europe soon Do not send our buds at that time I wish I could walk a little faster acting heavily ...
örnek osmanlıca مقدمة

- Ağırca davranıyorsun... Biraz çabuk yürüsek...

- Vakit kazanmak için isterim yavaş gitmek.

- Ağırca davranıyorsun... Biraz çabuk yürüsek.

- Vakit kazanmak için isterim yavaş gitmek

I would like to go slow to save time do not have time to win the rebound like a bird shame or not,
örnek osmanlıca مقدمة

- O halde kuş gibi sekmek değil midir lâzım?

Ayıp değil ya, bu sözden ne çıktı, anlamadım.

- Vakit kazanmak için kuş gibi sekmek gerekmez mi?

Ayıp değil ya, çıkaramadım bu sözün anlamını

could not make out the meaning of this word without thinking about
örnek osmanlıca مقدمة

- Bu i´tirâzı niçin salladın muhâkemesiz?

Vakit geçirmeyi bizler kazanma addederiz!

- Bu itirazı niçin salladın düşünmeksizin?

Vakit geçirmeyi bizler kazanç sayarız!

why it denied the appeal
We spend time count gain now means that
örnek osmanlıca مقدمة

- Demek ki şimdi işin yok... •

- Hayır birazdan var.

- Demek ki şimdi işin yok... •

- Hayır, birazdan var.

we have any business no,
örnek osmanlıca مقدمة

- Ne iştir, anlıyabilsek...

Mühim midir o kadar?

- Ne iştir, anlayabilsek...

Mühim midir o kadar?

I have a moment Is it so important what job?
örnek osmanlıca مقدمة

- Gidip de öğleyi Fâtih´te kılmak istiyorum;

Gelir misin?

- Gidip de öğleyi Fatih'te kılmak istiyorum;
Gelir misin?
I want to make prayer fatihte Will you come?
 
örnek osmanlıca مقدمة

Hadi!

-Artık üşenmeden ne zorum,

Hadi!

- Artık üşenmeden ne zorum,

come on
what is harder is no longer hang around the
örnek osmanlıca مقدمة

Sıcakta kan tere batmak?

Namazsa maksad eğer:

Sıcakta kan tere batmak?

Namazsa maksat eğer:

blood and sweat in the heat sink?
if the purpose of prayer
örnek osmanlıca مقدمة

Sağın solun dolu mescid, beğen beğen dalıver.

- Namaz değil yalınız maksadım...

Sağm solun dolu cami, beğen beğen dalıver.

- Namaz değil yalnız maksadım...

The mosque is full of temperamental like in like in
örnek osmanlıca مقدمة

Bugün bir adam Çıkıp da va´zedecek öğle üstü halka...

- Tamam!

Bugün bir adam Çıkıp da vaaz verecek öğle üstü halka...

- Tamam!

Enter the purpose of prayer is not only a man
 
örnek osmanlıca مقدمة

Zamanıdır oturup, şimdi herze dinlemenin;

O yâve-gûlan hâlâ, adam, deyin beğenin!

Zamanıdır şimdi oturup saçmalık dinlemenin;

O saçma sapan konuşanları hâlâ, adam deyin beğenin!

who preached to the public will come out today in over lunch okay now the time to listen to nonsense
örnek osmanlıca مقدمة

Sarıklı milletidir milletin başında belâ...

- Fakat, umûmunu birden batırmak iş değil a!

Sarıklı milletidir milletin başında belâ...

- Fakat hepsini birden batırmak iş değil a!

Like it still calls it ridiculous plague the nation's superstitious beliefs but not all at once or ruin job
örnek osmanlıca مقدمة

Bilir misin ne dehâlar yetişti medreseden?

- Dehâ mı?At bakalım, hiç sıkılma, bol keseden!

Bilir misin ne dehâlar yetişti medreseden?

- Dehâ mı? At bakalım, hiç sıkılma, bol keseden!

Do you know what genius grew schoolIs genius?
Let's look at the large pouch never
örnek osmanlıca مقدمة

- Sıkılmadan atayımmış...

Kuzum, niçin atayım?

- Sıkılmadan atayımmış...

Kuzum, niçin atayım?

bored taken without getting bored
örnek osmanlıca مقدمة

İnanmıyorsan eğer dur ki ben de anlatayım...

- Sayıp da nâfıle ma´lûm olan beş on ismi,

İnanmıyorsan eğer dur ki ben de anlatayım...

- Sayıp da boş yere bilinen beş on ismi,

Why assign dear, if you do not believe, I tell you.
stop known to waste five or ten names
örnek osmanlıca مقدمة

Yorulma: Onları ezberlemek de bir iş mi?

Fakat, şu va´zedecek herze-gû aceb kim ola?

Yorulma: Onları ezberlemek de bir iş mi?

Fakat, şu vaaz edecek herze savuran acaba kim ola?

ignore fatigue: their job is not to memorize but,
we wonder who is preaching to savuran herz What if ...
örnek osmanlıca مقدمة

Ne olsa hiç ya...

Nihâyet, sarıklı bir molla!

Ne olsa hiç ya...

Sonuçta, sarıklı bir molla!

no, or ultimately,
a turbaned mullah we are with you,
örnek osmanlıca مقدمة

- Seninle biz de, birâder, sabahleyin çattık!

İnâda karşı ne yapsın da susmasın mantık?

- Seninle biz de, birader, sabahleyin çattık!

İnada karşı ne yapsın da susmasın mantık?

brother, came in the morning only that the logic of the silent Inada
örnek osmanlıca مقدمة

"Sarıklıdır" diye hiç görmeden, bilâ-insâf,

Kibâr-ı ümmeti haksız değil mi istihfâf?

"Sarıklıdır" diye hiç görmeden insafsızca,

Ümmetin büyüklerini küçümsemek haksızlık değil mi?

I never see them mercilessly
with covered head elders of the ummah is not unfair to belittle Although
örnek osmanlıca مقدمة

Gelip de bir bulunaydın geçenki va´zında:

Kalırdı parmağın, Allah bilir ki, ağzında!

Gelip de bir bulunaydm geçenki vaazında:

Kalırdı parmağın, Allah bilir ki ağzında!

I was in the days to come and a sermon was the finger remains,
God knew in his mouth
örnek osmanlıca مقدمة

Ne var inâdına etsen de bir sefer galebe,

Benimle Fâtih´e gelsen...

Ne var inadını bir defa yensen de,

Benimle Fatih'e gelsen...

There is a stubbornness at times what win
come along with me, conqueror
örnek osmanlıca مقدمة

- Al işte, geldim be!

- Hidâyet erdi mi? Hah Şöyle...Âferin su kuşu!

- Al işte, geldim be!

- Hidayet erdi mi? Hah, şöyle... Aferin su kuşu!

Get to be here I come guidance came? well done
örnek osmanlıca مقدمة

- Aman, şu düz yolu tutsak da tepmesek yokuşu...

- Uzak yakın deme artık; iniş, yokuş sorma!

- Aman, şu düz yolu tutsak da tepmesek yokuşu...

- Uzak yakın deme artık, iniş yokuş sorma!
Let us assume on my way to a flat
now say the remote close to the landing ramp to ask
örnek osmanlıca مقدمة

Tıpış tıpış gidelim, haydi gir şu sağ koluma.

- Aman, şu ma´bed-i feyyâzın ihtişâmına bak:

Tıpış tıpış gidelim, haydi gir şu sağ koluma.

- Aman, şu feyiz dolu mabedin (1) görkemine bak:

-Let’s go slowly, come on enter the right arm
Oh, look at the grandeur of the temple is full of these fertile;
örnek osmanlıca مقدمة

Bakar bakar doyamam: Aşık olmuşum mutlak!

- Hakîkaten doyamaz dîdeler melâhatine...

Bakar bakar doyamam: Aşık olmuşum mutlak!

- Gerçekten doyamaz gözler güzelliğine..

looks at looks at enough of: I have caught absolutely in love
He wants with really the beauty of the eyes ...
örnek osmanlıca مقدمة

Fakat yabancılar üşüşmüş civâr-ı ismetine!

Nedir harîmine yerleşmek isteyen şu salaş

Fakat yabancılar üşüşmüş tertemiz çevresine!

Nedir şu barakaya benzer yapılar,

buggiest foreigners around, but very clean!
shack is similar to the following structures,
örnek osmanlıca مقدمة

Hüviyyetinde yığınlar ki hep birer kallâş!

- Evet, zemîni uzaktan görüp bayılmışlar;

Ki kalleşçe mabedin ta içine sokulmak isterler.

- Evet, meydanı uzaktan görüp bayılmışlar;

they want to creep into the temple in the bad- tempred
- yes, I saw that liked square distance;
örnek osmanlıca مقدمة

Yavaş yavaş sokulup sonradan yayılmışlar!

- O halde şimdi ayılmak gerektir Evkâf´a...

Yavaş yavaş sokulup sonradan yayılmışlar!

- O halde şimdi Evkafın (2) uyanması gerekir...

emoved and subsequently spread slowly!
Foundations need to wake up, so now...
örnek osmanlıca مقدمة

- Ayıldı farz edelim... Yığmadıkça bir tarafa,

Şu gördüğün kara taşlar kadar kesîf altın,

- Diyelim ki uyandı... Yığmadıkça bir tarafa,

Şu gördüğün kara taşlar kadar yığınla altın,

- let's say I woke up one side when I save
until you see the black stones on gold,
örnek osmanlıca مقدمة

Nasıl temizliyebilsin, nasıl yıkıp çıksın?

- Hayır, kapatmalıdır "câmi´in!" deyip kemeri;

Nasıl temizleyebilsin, nasıl yıkıp çıksın?

- Hayır, "caminindir!" diyerek kapatmalıdır kemeri;

How to clean up, how is demolished?

no,saying,mosque cover the belt;

örnek osmanlıca مقدمة

Birer birer yıkılır az zamanda kendileri.

- Nasıl kapatmalı?

Birer birer yıkılır az zamanda kendileri.

- Nasıl kapatmalı?

in less than destroyed them one by one

how to shut off?

örnek osmanlıca مقدمة

- Gâyet kolay:

"Şu meydanlık, Ki yol geçen hanı olmuştu, avludur artık;

- Gayet kolay:

"Şu meydanlık, Ki yol geçen hanı olmuştu, avludur artık;

- quite simple:
following area, days inn that was the way, is no longer garden;
örnek osmanlıca مقدمة
Bu avludan geçecekler namaz için geçecek. "
Deyip kapatmalı!

Bu avludan geçecekler namaz için geçecek"

Deyip kapatmalı!

they will pass it yard pass to prayer

saying shut off! man, real smart!

örnek osmanlıca مقدمة

- Yâhu, akıllısın gerçek!

- Geçende yıkmaya kalkıştılardı mahfili ya!

- Yahu, akıllısın gerçek!

- Geçende yıkmaya kalkıştılar di mahfili ya!

recently attempted to destroy the other gallery either!
örnek osmanlıca مقدمة

- Demek ki zırdeli bunlar!

- Sorar mısın? Deli ya!

- Demek ki zırdeli bunlar!

- Sorar mısın? Deli ya! (1).

- that is to say they are mad as a hatter!
Will you ask? or crazy?
örnek osmanlıca مقدمة

Delirmedikçe bir insan nasıl varır eli de,

Kıyar şu mahfile, yâhud şu muhteşem geçide?

Delirmedikçe bir insan nasıl varır eli de,

Kıyar şu mahfile, yahut şu muhteşem geçide?

How does the human hand in a crazy,
Put out this gallery, or this great passage?
örnek osmanlıca مقدمة

"Bizim de var medeniyyetle âşinâlığımız...

Hem eskidir... " diyebilmek için dayandığımız,

"Bizim de var medeniyetle tanışıklığımız...

Hem eskidir..." diyebilmek için dayandığımız,

We said that “We have known our civilization that is old…”
 
örnek osmanlıca مقدمة

Yegâne hüccet-i sengîni yırtacaklar da,

Sıkılmadan gezecekler "geniş" sokaklarda!

Biricik taştan belgeyi yırtacaklar da,

Sıkılmadan gezecekler "geniş" sokaklarda!

But they will tear to pieces stone of the document only,
Go around 'in the wide streets without getting bored!
örnek osmanlıca مقدمة

- "Sıkılmadan" diye bir nükte salladın...

Lâkin, Yerinde oldu...

- "Sıkılmadan" diye bir nükte salladın...

Lâkin, Yerinde oldu...

You said that He wasn’t shamed.This is true.
örnek osmanlıca مقدمة

- Değil, sende anlayış keskin!

- Ben anlamam ya, fakat pek değerli olsa gerek...

- Değil, sende anlayış keskin!

- Ben anlamam ya, fakat pek değerli olsa gerek...

-Not You’re quick-eyed!
-I do not understand either, but it must have been very valuable
örnek osmanlıca مقدمة

Hakîkaten şu geçit çok güzel midir?

-Ne demek Sahîfeler yazıyor, belki, fenn-i mi´mârî,

Gerçekten şu geçit çok güzel midir?

- Ne demek! Sayfalarca konuşuyor belki mimarlık ilmi,

-Is this passage really very nice?
-What does this mean? He might be talking to pages of knowledge of architecture,
örnek osmanlıca مقدمة

O, meyl-i nâz ile mahmûr dîdeler-vârî,

Biraz meyilli bakan, ma´berin güzelliğine...

O nazlı eyim ile uykulu gözler gibi,

Biraz meyilli bakan geçidin güzelliği üzerine...

with the sleepy eyes, such as
-The beauty of the gorge, overlooking some batter on the ...
örnek osmanlıca مقدمة

- Kemer de öyle muvâfık mıdır aceb fenne?

- Ne söyledin? Şu atılmış verev kemer iyi mi?

- Kemer de öyle uygun mudur acaba mimarlık bilgisine?

- Ne söyledin? Şu atılmış verev kemer iyi mi?

-Is it okay to wonder if the belt so the knowledge of architecture?

-What did you tell? -I s this belt nice?

örnek osmanlıca مقدمة

- Fünûn-i hendesenin var ya bir de "tersîmî" Denen usûlü...

Onun mâhirâne tatbîki.

- Mühendislik ilminin var ya bir de "tersimi" (1) Denen usûlü...
Onun ustalıkla uygulanışı.
-have a science or an engineering “tersimi'
-implementation procedure of the so-called ...
The application of his mastery.
örnek osmanlıca مقدمة

- Demek ki: Hayli mühimdir bunun da tedkîki.

- Senin gözün iyidir...

- Demek ki çok önemli onun da incelenmesi.

- Senin gözün iyidir...

-that is to say it is very important his investigation.
-your eyes are good ...
örnek osmanlıca مقدمة
Kaç muvakkitin sa´ati?
Düzelteyim şunu... Dur, dur...
Kurulmamış zâti.

Kaç muvakkitin(2) saati?

Düzelteyim şunu... Dur, dur...

Kurulmamış zâti.

what time is it?
I fix it... stop, stop it already installed ...
örnek osmanlıca مقدمة

- Birinde onbuçuk olmuş, birinde üç...

- Ne güzel! Zaman içinde zaman...

- Birinde on buçuk olmuş, birinde üç...

- Ne güzel! Zaman içinde zaman...

-It has been one of the ten and a half, the other has been three ...
-How beautiful! ... in time when
 
örnek osmanlıca مقدمة
Yoktu böyle şey evvel.

- Büyük kusûr idi lâkin...

Yoktu böyle şey evvel.

- Büyük kusur idi lâkin...

there was already something like that.
but the big mistake
örnek osmanlıca مقدمة
Hakîkat öyle idi:
Kamer hesâbı, güneş devri, sonra, mîlâdî,

- Gerçekten öyle idi;

Kamer hesabı, güneş devri, sonra miladî, (1). tersimi hendese: Üç boyutlu somut şekilleri bir yüzey üzerinde göstermek için kullanılan bir hendese usûlüdür. (2). muvakkit: (Eskiden büyük camilerin yanında zamanı tayin eden saat ve aletlerin bulunduğu yerlere muvakkithane buradaki saatleri ayar eden kişilere de muvakkit denirdi. Kasaba veya şehirde yasayanlar saatlerini buraya göre ayar ederlerdi. )

kamer account the solar cycle, the Gregorian
 
örnek osmanlıca مقدمة

Deyip de üç yılı ezber bilen zekî millet,

Durur mu hiç yalınız bir sa´atle?

Deyip de üç türlü takvimi ezber bilen zeki millet,

Durur mu hiç yalnız bir saatle?

Three kinds of smart folks who know say the calendar memorization,
Have you ever solo stops at a time?
örnek osmanlıca مقدمة

Durmaz evet!

- Nasıl şu banka güzel bir binâ mı?

Durmaz evet!(l)

- Nasıl şu banka güzel bir bina mı?

Not stop, yes!(L)
How to have a beautiful building on the bank?
örnek osmanlıca مقدمة
- Pek o kadar Fena değilse de, nisbetle, bir biçimli duvar Mesâbesinde kalır câmi´in yanında...

-Pek o kadar Fena değilse de, karşılaştırılsa, bir biçimli duvar Gibi kalır caminin yanında...

-Not so much Not bad, if not compare, a shaped wall Remain, such as next to the mosque...
örnek osmanlıca مقدمة

Garib! Benim gözümle bakarsan:

Ne muhteşem! Ne mehîb!

- Tuhaf! Benim gözümle bakarsan:
Ne muhteşem! Ne heybetli!

-Strange! If you look with my eyes

How wonderful!How majestic!

örnek osmanlıca مقدمة

- O başka... Sorsalar üslûb için "şudur" denemez.

Asâlet olmalı san´atta evvelâ...

- O başka... Sorsalar üslub için "şudur" denemez.

Sanatta soyluluk olmalı öncelikle...

-Then another...If they ask for style “is” not attempt to
First of nobility in art should be...
örnek osmanlıca مقدمة

Bu: Melez! Hayır, melez de değil...

Belki birçok üslûbun Halîta hâli ki, tahlîle kalkışılsa:

Bu melez! Hayır, melez de değil...

Belki bir çok üslubun Karışmış hali ki, çözümlemeye kalkışılsa:

This hybrid! No, not at the hybrid ...Maybe a lot of style
That the mixed state, to resolve if he attempt:
örnek osmanlıca مقدمة

Uzun! Necîb eser arıyorsan: Sebîle bak işte...

Taşıp taşıp dökülürken o şi´r-i berceste,

Uzun! Soylu eser arıyorsan: Sebile bak, işte...

Taşıp taşıp dökülürken o yüksek şiir,

Long!Noble looking for work in:Look the fountain, here…
He poured boil over, the high poetry,
örnek osmanlıca مقدمة

Safâ-yı fıtratı şâhid ki: Tertemiz aslı;

Damarlarında yüzen kan da, can da Osmanlı!

Yaratılışındaki saflık şahit ki:
Aslı tertemizdir; Damarlarında yüzen kan da, can da Osmanlı!
That witnessed the creation of purity:Original spotlessly clean;
Blood vessels in a floating, life in the Ottoman Empire!
örnek osmanlıca مقدمة

Görüp bu cûşiş-i san´atta rûh-i ecdâdı,

Biraz sıkılmalı şehrin sıkılmaz evlâdı!

Bu sanatın coşkunluğunda görüp de ecdadın ruhunu,

Biraz sıkılmalı şehrin sıkılmaz evlatları!

See the ecstasy in this art in the spirit of ancestors,

Tightened the city’s tightened a little children!

örnek osmanlıca مقدمة

- Sıkılmak, eski adamlarda nâdiren görülen

Bir ibtilâya denirmiş ki, şimdi geçti?

- Sıkılmak, eski adamlarda seyrek görülen

Bir hastalığa denirmiş ki, şimdi geçti!

-Boredom, old guys, a rare

It had been said that a disease that has passed now!

örnek osmanlıca مقدمة

-Neden?

- Değiştihâlet-i rûhiyye, çünkü asra göre...

-Neden?

- Değişti hâlet-i rûhiyye çünkü bu yüzyıla göre...

-Why?

-Changed mood because this century,

örnek osmanlıca مقدمة

- Aman şu "hâlet-i rûhiyye" bir de "mefkûre"

Ayıp değil ya, gıcıklar benim sinirlerimi!

- Aman şu "hâlet-i rûhiyye" bir de "mefkûre" (2)

Ayıp değil ya, gıcıklar benim sinirlerimi!

-Oh, these “mood” a “ideal”

Or not it a shame, it tickles my nerves!

örnek osmanlıca مقدمة

- Niçin sinirleniyorsun?

Ta´assubun yeri mi?

- Niçin sinirleniyorsun?

Taassubun yeri mi?

-Why do you get angry?

Location bigotry?

örnek osmanlıca مقدمة

Biraz değişmeli artık bu eski zihniyyet.

Lisâna hiç yenilik sokmayın!" demek: Cinnet.

Biraz değişmeli artık bu eski zihniyet.

Lisana hiç yenilik sokmayın! demek ki cinnet.

Now you must change the old mindset a little bit…
"Language-no Do not innovate!"I mean madness
örnek osmanlıca مقدمة

-Hayır ta´assub eden yok...

Şu var ki: İcâbı Tahakkuk etmeli bir kerre; bir de, erbâbı

Hayırı savunan yok...
Şu var ki: İcabı Tahakkuk etmeli bir kere; bir de erbabı

-No, not that bigotry...We, however:

For one thing should be considered to be necassary,

örnek osmanlıca مقدمة

Eliyle olmalı matlûb olan teceddüdler...

Düşün ki böyle midir bizde?

Bir de yapılması gereken yenilikler uzmanlarına bırakılmalı...

Düşün ki böyle midir bizde?

A new professionals should be left to be done at…

Is that the way we think?

örnek osmanlıca مقدمة

- Şüphesiz.

- Ne gezer! Delîli: Kendi sözündür...

- Şüphesiz.

-Ne gezer! Delili: Kendi sözündür...

-Of course.

-Where! Evidence:your own words

örnek osmanlıca مقدمة

- Kimin, benim mi?

- Ne söylemiştim? Unuttum...

- Kimin, benim mi?

- Ne söylemiştim? Unuttum...

-Who, me?

-Yes! - What I said?Forget…

örnek osmanlıca مقدمة

- Canım şu "zihniyyet!"...

-Beğenmedin mi? Fransızca yok mu "mentalite"?

- Canım şu "zihniyet!"...

- Beğenmedin mi? Fransızca yok mu "mentalite?"

-Darling now “mentality!”
-Did you like it?Do not have a French “mentality?”
örnek osmanlıca مقدمة

Onun mukâbili...

- Zaten budur ya dert işte!

Onun karşılığı...

- Zaten budur ya dert işte!

Its for…
-Or worry about is already here!
örnek osmanlıca مقدمة
Tasarrufâtını aynen alırsak İngilizin, Fransızın,
ne olur hâli, sonra, şîvemizin?

Dili kullanış tarzını aynen alırsak İngiliz'in, Fransız'ın,

Sonra ne olur hâli dilde kendi üslubumuzun?

If we take the same style of language in British usage, French usage

What happens after the state of their own style language?

örnek osmanlıca مقدمة

Lisânın olmalıdır bir vakâr-ı millîsi,

O olmadıkça müyesser değil teâlîsi.

Her milletin dilimin kendine özgü bir ağırlığı olmalıdır.

Bu yoksa gelişip ilerlemesi kolay değildir.

Each nation must have the weight of its own tongue.

If this is not easy to develop and progres.

örnek osmanlıca مقدمة

- Biraz muhâfazakârânedir ya şimdi bu da...

- Evet, muhâfazakârım...

- Biraz tutucu bir görüştür ya şimdi bu da...

- Evet, tutucuyum...

-A little or a conservative opinion, which now…
-Yes, the conservative…
örnek osmanlıca مقدمة

Bilir misin, bu moda

Te´ammüm etmeye başlarsa...

Bilirmisin, bu moda
- Yaygınlaşmaya başlarsa...
Do you know, in this fashion

-Mainstream begins…

örnek osmanlıca مقدمة

-Başlasın! Ne Olur?

- İler, tutar yeri kalmaz, lisânımız bozulur.

- Başlasın! Ne olur?

- İler tutar yeri kalmaz; dilimiz bozulur.

-Start!What happens?
-Do not placethe amount advanced;tongue is broken.
örnek osmanlıca مقدمة

Bugün ne maskara olmuşsa milletin kılığı;

Lisan da öyle olur!

Bugün ne maskara olmuşsa milletin kılığı;

Dil de öyle olur!

Today, what has happened mascara guise of the nation;
Language is like that!
örnek osmanlıca مقدمة

- Anlamam inatçılığı...

- Bilir misin bu garîb ümmetin nedir hâli?

- Anlamam inatçılığı...

- Bilir misin bu zavallı ümmetin nedir hâli?
-Understand, stubborness…

-Do you know what this poor state of Umman?

örnek osmanlıca مقدمة

"Yehâfü" sıygasının çıngıraklı i´lâli!

- Nasıl, nasıl?

"Yehâfü" çekiminin çıngıraklı i'lâli (1)!

- Nasıl, nasıl?

“Yehafü” rattlesnke i’lali gravity!

-How, how?

örnek osmanlıca مقدمة

- Hele sabret:

"

Yehâfü" aslından...
- Hele sabret:
"Yehâfü" aslından..."
-Especially patience:
”actually afraid of…”
örnek osmanlıca مقدمة
Deyip de ezbere birçok ibâreler okutan

Hocam, hitâma yakın devresinde i´lâlin;

Deyip de ezbere birçok cümleler okutan

Hocam, i'lâl dersinin bitmesine yakın

(1) İ'lâl: Arapça'da içinde elif, vav, ye gibi illet harflerinin bulunduğu kelime köklerinin çeşitli kalıplara girmesi, yani çekimi sırasında alacağı şekille ilgili kurallar. Yehâfü, Arapça'da, havf masdarının "korkuyor, korkar" anlamlarına gelen şimdiki veya geniş zaman şeklidir. İ'lâl konusuyla çıngıraklı yılan arasında bir benzerlik kuran bu ifadede, Arapça 'nın gramerinde i'lâlin öğrenciyi zorlayan, öğrenmede engeller çıkaran bir konu olduğuna da işaret edilmektedir.

Who teach at the heart say many sentences
Sir, i’lal course close to end
örnek osmanlıca مقدمة

Meyân-ı kâfiye-dârında çifte 'in

Okur dururdu, bu bir an´aneydi besbelli:

Şimdiki zamandaki iki kafiyeli şekilden söz ederken

Hep şöyle derdi; bu bir gelenekti besbelli:

Present at the time talking about the shape of two rhyming
I always used to say, this is obviously atradition
örnek osmanlıca مقدمة

"Kaçan ki sâkin olur vav, onun da mâ-kabli

Hurûf i sâlimeden harf i gayr-i sâkin olur;

"Ne zaman ki kelimede vav harekesiz ve ondan önceki

Salim harf (1) de harekesiz olursa,

“When the word and before him without movement vav (a Arabic letter)
Salim’s letter if the without movement,
örnek osmanlıca مقدمة

O vâvı müttefikan meddeder imiş cumhûr...

O halde, biz dahi ettik: Yehâfü oldu" ...

O vav'ı uzatırmış halk ittifakla...
O halde biz dahi uzattık: Yehâfü oldu"... (2)
He reads long vav folk alliance…
So even if we extend our hand:was Yehafü”… yes!
örnek osmanlıca مقدمة

Evet! Ne yapsa Avrupa, bizlerce asl olan hareket:

"O halde biz dahi yaptık!" deyip hemen taklîd.

Evet! Ne yapsa Avrupa, bizlerce asıl olan hareket:

"O halde biz dahi yaptık!" deyip hemen taklit.

Matter what we do in Europe, with the actual movement according to us:
“Then we’ve done, even!” saying now simulate
örnek osmanlıca مقدمة

Bu türlü bir yenilikten ne hayr edersin ümîd?

- Fakat "yehâfü "nün i´lâli amma güçmüş ha!

Bu türlü bir yenilikten ne hayır umarsın?

- Fakat "yehâfü"nün i'lâli amma güçmüş ha!

What an innovation of this kind of no hope?

-But, “i’lali of yehafü” so hard ha!

örnek osmanlıca مقدمة

- Bu, ihtisârı onun, çok sürerdi, yoksa, daha!

Fenâ mı? Bak, lâfa daldık da duymadık yokuşu.

- Bu özeti onun, çok sürerdi yoksa daha!

Fena mı? Bak, lafa daldık da duymadık yokuşu.

-The summary of his, or would take a lot more!
-Do Not bad?Look, I have not heard of the hill plunged chat somebody
örnek osmanlıca مقدمة

- Hakîkat öyle! Epey yol kazanmışız...

Şu ne, şu?

- Gerçekten öyle! Epey yol almışız...

Şu ne, şu?

-Indeed it is! Have taken a long way ...We do the following?
örnek osmanlıca مقدمة

- Yıkık sebîle bakıp ağlayan yanık mektep...

Geçenki yangının enkâzı işte bunlar hep!

- Yıkık sebile bakıp ağlayan yanık mektep...

Geçenki yangının enkazı işte bunlar hep!

-The burn school look ruined fountain at the weeping…
The old fire debris they were here!
örnek osmanlıca مقدمة

- Demek ki: Câmi´i kurbündeyiz Süleymân´ın.

- "Demek" de var mı ya? Karşında!

- Demek ki Süleymaniye Camiinin yakınındayız.

- "Demek" de var mı ya? Karşında!

-So, we are near Süleymaniye Mosque
- "I mean," Are there or? In front of you!
örnek osmanlıca مقدمة

- Lâkin insânın, Nasıl kararmada mâzîye tırmanan nazarı!

Bugün, bizim tepemizden bakan şu âsârı,

- Fakat insanın, Nasıl kararmada geçmişe tırmanan bakışı!

Bugün bizim tepemizden bakan şu eserleri,

-But the man, How do I look to climb back before dark!
Today, looking above us on our work, Maintaining even frustrate, do not...
örnek osmanlıca مقدمة

Sıyanet eylemeden âciziz, değil yapmak...

- Hakîkat öyle! Şu ma´bed nedir?

Şu haşmete bak!

Korumaktan bile âciziz, değil yapmak...

- Gerçekten öyle! Şu mabed nedir?

-Indeed it is! The following is the temple?
We look enchanting!
örnek osmanlıca مقدمة

- Bırak ki câmi´i, dünyâda olmaz öyle eser;

Fakat nedir şu heyâkil, nedir şu medreseler!

Şu görkeme bak!

- Bırak ki camiyi, dünyada olmaz öyle eser;

Fakat nedir şu anıtlar, nedir şu medreseler!

-Drop the mosque in the world does not work like that;
But what these monuments, these madrasas is!
örnek osmanlıca مقدمة

Uzaktan andırıyorlar nitâk-ı sîmîni,

Ki sarmak istiyerek vahdetin nedîmesini;

Uzaktan andırıyorlar gümüşten kemerleri,

Ki kucaklamak isteyerek birliğin güzel yardımcısını;

Remote look like silver belts,
Willingly embrace the unity that the beautiful assistant;
örnek osmanlıca مقدمة

Atılmış üç tarafından kemend olup beline;

Fakat değil beli, dâmânı geçmemiş eline!

Atılmış üç tarafından kement olup beline;

Fakat değil beli, eteği geçmemiş eline!

And three by the noose thrown around his waist;
But not the waist, have not passed into the hands of her skirt!
örnek osmanlıca مقدمة

Beşer değil mi? Teâlî de etse irfânı,

Nasıl kucaklıyabilsin harîm-i Yezdân´ı?

İnsanoğlu değil mi? Yükselip ilerlese de irfanı. (1) salim harf: Elif, vav, ye dışındaki sabit, asli harflere Arapça 'nın gramerinde bu ad verilir. (2) Burada Akif, havf masdannın şimdiki zamanı yahvefü olması gerekirken, kural dışı bir şekilde yehâfü olmasına işaret ederek, başkalarının yaptığını araştırmaksızın aynen almanın yanlışlığım anlatmak istemektedir. _

Nasıl kucaklayabilsin Allah'ın zât âmekiri?

Not the Son of man?Rise in the wisdom
How amekiri embrace the person of God?
örnek osmanlıca مقدمة

Evet, medâris o vahdet-serây-ı muhteşemin

Önünde: Hürmetidir dîne her zaman ilmin.

Evet, o görkemli birlik sarayının önünde medreseler,

Her zaman bilimin din karşısındaki saygısını temsil eder.

Yes, that splendid palace of unity in front of the madrassas,
Each time the respect of science, religion represents the opposite
örnek osmanlıca مقدمة

Bütün şu kubbelerin mevce mevce silsilesi:

Huzûr-i Hak´ta kapanmış sücûd kâfilesi!

Medreselerdeki şu zincirleme dalgalar gibi kubbeler,

Sanki Allah'ın huzurunda secdeye kapanan insanlar!

In madrassas chain like waves on domes,
As if closing people prostrate before God!
örnek osmanlıca مقدمة

- Bugün de öyle mi lâkin?

- Değilse, kimde kusûr?

- Bugün de öyle mi fakat?

- Değilse kimde kusur?

-Today, but so too?

-If not, who has flaws?

örnek osmanlıca مقدمة

Bu nâ-halefliği biz yapmışız selef ma´zûr.

Oyup sıçan gibi her dört adımda bir kemeri,

Biz hayırsız evlatlarız, atalarımız suçsuzdur.

Sıçan gibi oyup her dört adımda bir kemeri,

We are wicked sons, our fathers, innocent
Gougelike a rat in a belt of every four steps,
örnek osmanlıca مقدمة

Deden mi açmış o miskin kılıklı kahveleri?

Hayır, deden sana, bak hastahaneler yapmış!

Deden mi açmış o miskin kılıklı kahveleri?

Hayır, deden sana bak hastaneler yapmış!

Disguised as squalid houses grandfather opened it?
No, grandfather hospitals have made you look!
örnek osmanlıca مقدمة

Yanında Mekteb-i Tıbbiyye´ler, neler yapmış!

Şu gördüğün kocaman kütle yok mu?

Yanında tıp fakülteleri, neler yapmış!

Şu gördüğün kocaman kütle yok mu?

Besides the faculties of medicine, what's done! Do not have a huge mass on what you see?
örnek osmanlıca مقدمة

Dârü´t-Tıb. - Demek: Bu medrese,

Tıbbiyye Mektebi´ydi...

Tıp fakültesi.

Demek bu medrese, tıp fakültesiydi?

Faculty of Medicine.
I mean, this school, a medical faculty?
örnek osmanlıca مقدمة

- Ayıp! - Ayıp nedir?

- Bunu olsun görüp de bilmemeniz...

- Ayıp!

- Ayıp nedir?

- Bunu olsun görüp de bilmemeniz...

Shame, shame! - What is it a shame?
- You also get to see you do not know ...
örnek osmanlıca مقدمة

- Bakılsa öyle...

Fakat "bilmeyin!" diyen yine siz!

- Bakılsa öyle...

Fakat "bilmeyin!" diyen yine siz!

- If see so ... But "we do not know!"
you said again!
örnek osmanlıca مقدمة

- Tabâbetin o kadar muhteremdi mevki´i ki:

Birer tabîb-i fünûn-âşinâ çıkar, eski

- Tıp ilminin o kadar saygındı ki yeri,

Eski müderrislerimizin en seçkin kişileri

- Medical science was honorable so that the location,
Our old teacher in madrasah most distinguished persons
örnek osmanlıca مقدمة

Müderrisînimizin en güzîde efrâdı.

Yazık o nesl-i kerîmin vefâsız evlâdı,

Medreseden fen bilimlerine aşina doktorlar olarak yetişmiş kişilerdi.
Yazık, o büyük neslin vefasız evlatları,
Trained as doctors were people familiar with the theology school science sciences.
Alas, that great generation disloyal sons,
örnek osmanlıca مقدمة

Bırakmış öylece, hiç bakmamış müesseseye;

Neler görür neler insan girince medreseye!

Bırakmış öylece, hiç bakmamış bu kurumlara;

Neler görür neler insan, girince medreseye!

Just left, never looked at these institutions;
What do people see, when you enter the madrasah!
örnek osmanlıca مقدمة

Dolaşmak istiyerek daldığım olur ba´zı:

Adım başında asırlarca sa'yin enkâzı,

Dolaşmak isteyerek daldığım olur bazı:

Adım başında asırlarca emeğin enkazı,

Will move some of that I've been asking:
Step wreck at the beginning of labor for centuries,
örnek osmanlıca مقدمة

Takılmamak hani, kâbil değil ayaklarına!

Nazar nüfûz edecek olsa hangi bir yığına:

Hani takılmamak mümkün değil ayaklarına!

Göz dikkatle bakacak olsa hangi bir yığına:

Behold the feet can not be grated!
Eye care if you look at a stack:
örnek osmanlıca مقدمة

Ya bir müdekkikin esrâr-ı târumârı defin;

Ya bir müşerrihin âsârı saklı..

Ya bir araştırmacının dağınık sırları gömülü;

Ya bir anatomi bilgininin eserleri saklı...

Or buried secrets of a researcher's messy;
Or works of a scholar of anatomy hidden ...
örnek osmanlıca مقدمة

Hem ne hazîn!

Çamurda saplı, geniş rahleler bütün mermer...

Hem ne hüzünlü!

Çamurda saplı geniş rahleler bütün mermer...

And how sad!
Lecterns large marble-handled all the mud ...
örnek osmanlıca مقدمة
Demek:
Muallimi teşrîhi vermemiş ezber;

Demek:

Hocası anatomiyi vermemiş ezber;

I mean:
His teacher did not memorize anatomy;
örnek osmanlıca مقدمة

Kitâb-ı na´şı serip taşların uzunluğuna,

Açıp açıp okumuş karşısında bulduğuna.

Cesed kitabını serip taşların uzunluğuna,

Açıp açıp okumuş karşısında bulduğuna.

His body was the length of the book ser stones,
Has found the face of open and read.
 
örnek osmanlıca مقدمة

Bugün, o rahlelerin kendi na´ş olup yatıyor;

Üzerlerinde bekârlar fasulye kaynatıyor!

Bugün, o rahlelerin kendisi ölü olmuş yatıyor;
Üzerlerinde bekârlar fasulye kaynatıyor!
Today, it lies in bookrests he was dead;
unmarried is boiling beans on them!
örnek osmanlıca مقدمة

- Vefâ´ya çıksa gerektir bu eğri büğrü sokak...

-Evet, Vefâ´ya iner.

- Vefâ'ya çıksa gerektir bu eğri büğrü sokak...

-Evet, Vefâ'ya iner.

- Require the crooked street Vefâ'ya lo ...
-Yes, it goes down Vefâ'ya
örnek osmanlıca مقدمة

-Gâlibâ epeyce uzak...

-Değil mi?

- Gâlibâ epeyce uzak...

Değil mi?

- I think quite a few distant ...
Not?
örnek osmanlıca مقدمة

- Hiç de değil...

Sen yoruldun anlaşılan!

- Hiç de değil...

Sen yoruldun anlaşılan!

- Not at all ...
You apparently tired!
örnek osmanlıca مقدمة

- Unutmuşum, hani, yoktur da geldiğim çoktan.

- Sapınca, doğru Vefâ meydanındayız şimdi.

- Unutmuşum, hani yoktur da geldiğim çoktan.
- Sapınca, doğru Vefa meydanındayız şimdi.
I forgot, you know I came in there already.
-Deviates the time, right now Suare to Fidelity.
örnek osmanlıca مقدمة

- Biraz tanır gibi oldum... Ya az mı geçtimdi!

-Al işte istediğin: Türbe, taş konak, karakol...

- Biraz tanır gibi oldum... Ya az mı geçtimdi!

- Al işte istediğin:

Türbe, taş konak, karakol...

-Allows you to be like a little…
Or at least I was you! - Take what you get: The tomb, the stone mansion, police station ...
örnek osmanlıca مقدمة

- Fakat bunun nesi meydan? Bu âdetâ bir yol...

Tuhaf değil mi ya?

- Fakat bunun nesi meydan? Bu adetâ bir yol...

Tuhaf değil mi ya?

But it challenged the hell? This is almost a way ...
Weird or not?
örnek osmanlıca مقدمة

- Vaktiyle belki meydandı...

Kapanmış olsa da gittikçe, kalmış eski adı.

- Vaktiyle belki meydandı...

Kapanmış olsa da gittikçe,kalmış eski adı.

Once upon a time ...
maybe it was square Although the increasingly closed, the old name remained.
örnek osmanlıca مقدمة

- Epeyce kahve de var...

- Nerde yok ki? Her yerde!

- Epeyce kahve de var...

- Nerde yok ki? Her yerde!

There are quite a few coffee ...
Where does not? Everywhere!
örnek osmanlıca مقدمة
Onunla millet-i
merhûme uğramış derde!

Onunla şu acınası millet uğramış derde!

These pathetic folks have suffered with him in trouble!
 
örnek osmanlıca مقدمة

Bekâsı var mı cihânın, düşünme âkıbeti!

Uzan şu peykeye: Buldun demektir âhireti!

Nasıl olsa sonsuz değil dünya, düşünme geleceği!

Uzan şu peykeye: Buldun demektir ahireti!

Would look into the world is not infinite, the future of thinking!
Lie down on peykeye: means you find the
örnek osmanlıca مقدمة

Birinci def´a imiş binmiş ihtiyar kayığa;

Piyâde yağ gibi kaydıkça doğrulup açığa;

Birinci defa imiş binmiş ihtiyar kayığa;

Kayık yağ gibi kaydıkça doğrulup açığa;

Here after! Imiş first time riding the old boat;
Caique slip up in oil, such as exposed;
 
örnek osmanlıca مقدمة

Işıldamış gözü, bir kav çakıp demiş;

"Yâ Hay! Ömür ömür bu ömür işte

Işıldamış gözü, bir sigara yakıp demiş:

"Ya Hay! Ömür ömür bu ömür işte:

Glowing eyes, lit a cigarette says:
"Ya no! Life life here in this life:
örnek osmanlıca مقدمة

Hem otur, hem kay!"

Şu peykeler de o tiryâkinin "ömür" dediği

Hem otur, hem kay!"

Şu peykeler de o tiryakinin "ömür" dediği

both sit down, and recording! "
On the benches that smokers' lifetime,
örnek osmanlıca مقدمة

Piyâdenin eşidir: Yan gelir misin...

Ne iyi! Hayat akıp gidecekmiş...

Kayığın eşidir...Yan gelir misin...

Ne iyi! Hayat akıp gidecekmiş...

"said Wife of boat ... Will you come to the side ...
What is the best! Life flows might take ...
örnek osmanlıca مقدمة

Ne var kederlenecek?

Zaman zaman bu zaman...

Ne var kederlenecek?

Zaman zaman bu zaman...

But grieving?
From time to time, this time ...
 
örnek osmanlıca مقدمة

Durma bir nefes daha çek!

Safâna bak ki ya çıktın, ya çıkmadın yarına!

Durma bir nefes daha çek!

Keyfine bak ki, ya çıktın ya çıkmadın yarına!

- I turned to look at go ...
Take a breath, stop!yourself that, or halfway out or did not tomorrow!
örnek osmanlıca مقدمة

- Dönüp dönüp bakıyorsun... Ne geldi hâtırına?

- Şu karşılıklı binâlar düşündürür mü seni?

- Dönüp dönüp bakıyorsun... Ne geldi hatırına?

- Şu karşılıklı binalar düşündürür mü seni?

What came to mind?

- Did you think this mutual buildings?

örnek osmanlıca مقدمة

- Niçin düşündürecek önce söyle hikmetini...

-Şu sağ taraftaki?

- Niçin düşündürecek, önce söyle sebebini..

. - Şu sağ taraftaki?

- Why are suggesting, first tell me why ...
On the right side?
örnek osmanlıca مقدمة

- Mektep.

- Evet, bu cebhedeki?

- Mektep.

- Evet, bu karşıdaki?

- The school in
- Yes, this is the other?
örnek osmanlıca مقدمة
- Bir eski medrese olmak gerek...
Değil mi Peki.

- Bir eski medrese olmak gerek...

Değil mi? Peki.

- Need to be a former theological school ...
Not? - Okay.
örnek osmanlıca مقدمة

- Peki nedir? Biraz îzâh edilse, çok eksik!

- Zavallı milleti vahdet-cüdâ eden "ikilik"

- Peki nedir? Biraz açıklansa, çok eksik!

- Zavallı milleti birlikten uzaklaştıran "ikilik",

So what? Little is explained, much is missing!
- Poor nations away from unity "duality",
örnek osmanlıca مقدمة

Sırıtmıyor mu? O pis dişleriyle karşında?

Nasıl tükürmesin insan şu hâle baksın da?

Sırıtmıyor mu? O pis dişleriyle karşında?

Nasıl tükürmesin insan şu hale baksın da?

Do not laugh? That dirty in front of the teeth?
How to make spitting on people to look at?
örnek osmanlıca مقدمة

Yıkılmamış, ne kadar yıkmak istesek, îman;

Ayırmak istemişiz sonra dîni dünyâdan.

Ne kadar yıkmak istesek, yıkılmamış iman,

Ayırmak istemişiz sonra dini dünyadan.

What we'd like to break down, destroyed faith,
Wanted to separate the religious from around the world
örnek osmanlıca مقدمة

Ayırmışsız, ederek şer´i muttasıl ihmâl;

Asıl ikincisi olmuş, şu var ki, berzede-hâl!

Ayırmışız, ama şeriatı sürekli ihmal ederek;

Fakat daha önemlisi halletmeden üstüste yığmışız dünya işlerini!

Dedicated, but continually ignored by the Sharia;
But more importantly, without resolving a row accunulated worldly!
örnek osmanlıca مقدمة

Evet, bu sıska vücûdun yarın durur nefesi;

Fakat şu gördüğün "Ekmekçioğlu Medresesi"

Evet, bu sıska vücudun yarın durur nefesi;

Fakat şu gördüğün "Ekmekçioğlu Medresesi"

Yes, this skinny body stops breathing tomorrow;
But you see these "Ekmekçioğlu Madrasa"
örnek osmanlıca مقدمة

Yaşar, demir gibi göğsüyle, belki on bin yaş...

Ya her kaburgası: Kurşunla bağlı yalçın taş!

Yaşar demir gibi göğsüyle, belki on bin yaş...

Çünkü her kaburgası kurşunla bağlı yalçın taş!

lives with iron, such as breast, perhaps ten thousand years ...
Because of the steep stone ribs bullet!
örnek osmanlıca مقدمة

Olaydı koskoca millette bir beyinli kafa;

"Vücûdu bir yana atmak, dimâğı. bir tarafa,

Olaydı koskoca millette bir beyinli kafa;

"Vücudu bir yana atmak, kafayı bir tarafa,

Event is a huge nation-brained head;
"Since throw a body, head to one side,
örnek osmanlıca مقدمة

Akıllı kârı değil? der de böyle yapmazdı.

Ne oldu, sor bakalım? Milletin öz evlâdı,

"Akıllı işi değil!" der de böyle yapmazdı.

Ne oldu sor bakalım? Milletin öz evladı,

"Smart is not the work!" would not say it too.
Let's ask what happened? The nation's own son,
 
örnek osmanlıca مقدمة

Yabancıdan daha düşman kesildi birbirine!

- Sonunda kardeş olurlar tabîatiyle yine.

Yabancıdan daha düşman kesildi birbirine!

- Sonunda kardeş olurlar tabîatiyle yine.

Foreign to cut more hostile to each other!
- Finally, brothers are again naturally.
örnek osmanlıca مقدمة

- Zaman bilir onu artık.

- Kemer gözüktü hele...

- Zaman bilir onu artık.

- Kemer gözüktü hele...

- Time knows it now.
Belt seemed especially ...
örnek osmanlıca مقدمة
- Gözükmesin mi ya?
Bir hayli kısmı geçti bile.

- Gözükmesin mi ya?

Bir hayli kısmı geçti bile.

- Do not want either?
Even passed a considerable part.
örnek osmanlıca مقدمة

- Zavallı saklanıyor:

Hâli görmek istemiyor!

- Zavallı saklanıyor:

Hâli görmek istemiyor!

- Poor hiding:
Carpet does not want to see!
örnek osmanlıca مقدمة

- Kurûn-i mâziyemizden bakan şu "gözler"e sor:

O neydi, dağ gibi erler ki arza hâkimdi...

- Eski devirlerimizden bakan şu "gözler"e sor:

O neydi? Dağ gibi erler ki yeryüzüne hükmederdi...

-Overlooking the times on the old “eyes” to ask:
What was that? Values that would be dominated by a mountain of earth ...
örnek osmanlıca مقدمة

Nedir karıncalanan nesl-i müzmahil şimdi?

- Hakikat, öyle küçülmüş ki:

Nedir şu pas tutarak çöküp gitmiş nesil şimdi?

- Gerçekten, öyle küçülmüş ki:

What is the current generation of rust holding the crashes and gone now?
- Indeed, so small that said:
örnek osmanlıca مقدمة

"Yok!" de, geç artık...

- Asıl bu, yok gibi varlık değil mi maskaralık?

"Yok" de, geç artık..

- Asıl bu yok gibi varlık değil mi maskaralık?

"No", the late anymore ..
- The real assets such as this does not play the fool?
örnek osmanlıca مقدمة

- "Gebermeliydi" mi dersin?

Gebermişiz, ne çıkar?

- "Gebermeliydi" mi dersin?

Gebermişiz, ne çıkar?

-"Die" about that?
left of us, what is?
örnek osmanlıca مقدمة

Kolay değil o da...

İnsanca ölmenin yolu var.

Kolay değil o da..

İnsanca ölmenin yolu var.

Humane way to die is not easy to have it ....
örnek osmanlıca مقدمة

Cemâatin arasından

"Kalırsa: El beğenir;

Cemaatin arasından:

"Kalırsa el beğenir, Ölürse yer beğenir" dört adam çıkarsa, getir!

From among the congregation:
"If the hand like it,
örnek osmanlıca مقدمة

Ölürse: Yer beğenir" dört adam çıkarsa, getir!

Bırak da ölmeyi, anlat şu gördüğün kemeri;

Ölürse yer beğenir" dört adam çıkarsa, getir!
Bırak da ölmeyi, anlat şu gördüğün kemeri! (1)
Dies likes of "If four men, bring!
Let the die, tell me what you see on the belt! (1)
örnek osmanlıca مقدمة

Büyüklüğünde midir, nerdedir bunun hüneri?

- Gelince baktılar Osmanlılar ki memlekete,

Büyüklüğünde midir, nerdedir bunun hüneri?

- Gelince baktılar Osmanlılar ki memlekete,

Is the size, Oh Muse of this skill?
- As for the Ottomans looked at that country,
örnek osmanlıca مقدمة

Su yok. Su, halbuki gâyet mühimdi...

- Elbette.

Su yok. Su halbuki gayet mühimdi...

- Elbette.

No matter. Water is very important, but ...
- Of course.
örnek osmanlıca مقدمة

- Düşündüler bunu nerden, nasıl getirmesini,

Sonunda öyle bir iş yaptılar ki: Pek fennî.

- Düşündüler bunu nerden, nasıl getirmeliydi;

Sonunda öyle bir iş yaptılar ki: Pek fennî.

–I thought of where it was how to bring;
So finally they did a job that: Many scientific. Many scientific.
örnek osmanlıca مقدمة

Tutulmuyor ya esâsen bugün de başka tarîk

Suyun isâlesi, tevzî´i, mutlaka tazyîk İ´ânesiyle olur..

Tutulmuyor ya aslında bugün de başka yol,

Suyun getirilmesi, dağıtımı, mutlaka basınç yardımıyla olur...

Or in fact any other way being held today,
Bring water, distribution, strong pressure Is with the help of ...
örnek osmanlıca مقدمة

. -Şüphesiz -Fakat, Makine •

Henüz bilinmediğinden, o kuvvetin yerine,

- Şüphesiz. - Fakat makine (1) Burada Saraçhanebaşı 'ndaki su kemerinden söz edilmektedir.

Henüz bilinmediğinden, o kuvvetin yerine,


- Of course. - But the machine (1) where Saraçhanebaşı 'There are old water belt.
Yet unknown, that force, rather than
 
örnek osmanlıca مقدمة

Menâbi´in değişen râkımından istihsâl

Olunma bir sıkı tazyîk edilmiş isti´mal.

Su kaynaklarının farklı yüksekliklerinden elde edilmiş
Kuvvetli basınçtan yararlanılmış.
Water resources have been obtained from different heights
Strong pressure utilized.
örnek osmanlıca مقدمة

Bulunca en iyi tazyîkin en kolay yolunu;

Kaçırmamak için artık onun tefâzulunu,

Bulunca en iyi basıncın en kolay yolunu,
Kaçırmamak için artık yükseklikten doğan farkı,
When you find the easiest way to pressure the best,
Arising from a height of no difference to seize,
örnek osmanlıca مقدمة

Hemen şu âbideler başlanılmış i´lâya...

Fakat mahâret-i san´at bununla bitti mi ya?

Hemen şu anıtlar dikilmeye başlanmış...
Fakat teknikteki ustalık bununla bitti mi ya?
Immediately started to erect monuments on ...
But the technique or mastery over it?
örnek osmanlıca مقدمة

Hayır:Görülmelidir ayrı ayrı maksemler:

Bakınca hayret edersin...

Hayır! Sen o dağıtım merkezlerini bir gör!
Bakınca hayret edersin...
No! You are one that centers on the distribution!
Own way, do you wonder...
örnek osmanlıca مقدمة

Ne ince iş, ne hüner!

Hakîkaten şaşacak şey..

Ne ince iş, ne ustalıktır!
Gerçekten şaşacak şey...
What fine job, what professionalism!
Nothing really surprising ..
örnek osmanlıca مقدمة

Ne vâkıfâne hesab!

Su öyle bir dağıtılmış ki:

- Olmasaydı harab

Ne bilgince hesap! Su öyle bir dağıtılmış ki:
-Olmasaydı harap
What scholarly account! Water is distributed in such a:
-if there was devastated
örnek osmanlıca مقدمة

- Alırdı hakkını her çeşme; damlanın kesri

Kadar tehallüfü hatta sezerdi "ölçü "leri.

- Alırdı payını her çeşme; damlanın onda biri
Kadar bir farklılığı bile sezerdi "ölçü"leri.
Would share in any fountain, drop one-tenth of
Even felt a difference of up to "measure"s
örnek osmanlıca مقدمة

- Şu karşımızda duran kubbe gâlibâ türbe...

- Ayol! Namaz geçiyor...

- Şu karşımızda duran kubbe galiba türbe...

- Ayol! Namaz geçiyor...

now standing in front of us I think the shrine dome ...
- Ayol! Prayer goes ...
örnek osmanlıca مقدمة

Amma dalmışız lâfa be!

Bırak da türbeyi sen şimdicek biraz çabuk ol!

Amma dalmışız lafa be!

Bırak da türbeyi sen şimdicek biraz çabuk ol!

But chat smb to be immersed in!
Drop in a little shrine now you hurry!
örnek osmanlıca مقدمة

- Canım neden koşalım?

Var ya vaktimiz bol bol...

- Canım neden koşalım?

Var ya vaktimiz bol bol...

- Why run towards dear?
There are plenty of time to either ...
örnek osmanlıca مقدمة

Yetişmemiş bile olsak kazâsı mümkündür!

- Hayır yetişmeli, mâdem edâsı mümkündür!

Yetişmemiş bile olsak, kazası mümkündür!

- Hayır yetişmeli, madem edası mümkündür!

Even if we have reached, accidents are possible!
- No reach, attitude of seeing that it is possible!
örnek osmanlıca مقدمة

- Demek.´ Sıvanmalı abdeste...

Bâri bir çeşme Olaydı...

Demek: Sıvanmalı abdeste...

Bari bir çeşme Olaydı...

I mean: plaster ablution ...
Anyway is a fountain Event ...
örnek osmanlıca مقدمة

- Çeşme mi?Al işte!

- Dur, fakat gitme!

- Çeşme mi? Al işte!

- Dur fakat gitme!

FountainDid he? Get here! - Stop, but do not go!
örnek osmanlıca مقدمة

- Senin uzun sürecek, anladım ki, abdestin;

Fotin çıkarması, bilmem ne...

- Senin uzun sürecek anladım ki, abdestin;

Fotin çıkarması, bilmem ne...

- I figured it out long-lasting, stool;
Foti extraction, I do not know what ...
örnek osmanlıca مقدمة

Çünkü yok mestin.

Bırak da ben gideyim, sonradan gelirsin sen...

Çünkü yok mestin.

Bırak da ben gideyim, sonradan gelirsin sen...

Because I do enchanted.
Let me go in, you can come later ...
örnek osmanlıca مقدمة

Gecikme ha!

- Gelirim... Görmek isterim zâten.

Gecikme ha!

- Gelirim... Görmek isterim zaten.

Delay, ha! - Income .. I want to see anyway.
örnek osmanlıca مقدمة
Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement