Yenişehir Wiki
Advertisement

Yazı İşleri Bürosu

1.Evrak havale ve dağıtımı

2.Kanunların, KHK, tüzüklerin, Bakanlar Kurulu Kararlarının, yönetmeliklerin yayımı, ilanı,

3.Genel idare kuruluşları, bölgesel kuruluşlar, KİT özel iş yerleri gözetim ve denetimi işleri.

4.Personelle ilgili konular (Özlük işleri, Hizmet-İçi eğitim, mesai saatleri, kıyafet)

5.Vakıflara İlişkiler

6.Tabi afet, genel sağlık ve çevre sağlığı konuları iş ve işlemleri.

7.Hükümet Konağı Daire Müdürlüğü işleri.

8.Dilekçeleri izleme ve sonuçlandırma.

9.Bayrak Kanunu, ilgili tüzük ve yönetmeliklere ilişkin işlemler.

10.Köy Hizmetleri Müdürlüğü İşlemleri

11.Bayındırlık ve İskan Bakanlığı İşlemleri

12.Çevre ve Orman Bakanlığı İşlemleri

13.Kültür Bakanlığı - Anıtlar - Müzeler - Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kur.

14.Bilgi Edinme Kanunu ve Uygulamaları, Yerel Bilgi Projesi

15.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı İşlemleri

16.Tüketici Sorunları Hakem Heyeti İlçe Kurulu İşlemleri

17.Yükseköğretim ve Üniversitelerle ilgili İşlemler.

18.İlçede kuruluşu bulunmayan diğer bakanlık ve kuruluşlara ait işlemler.

Dernekler Bürosu

1.Derneklerle ilgili işlemler.


İnsan Hakları Bürosu

1.İnsan Hakları İlçe Kurulu Faaliyetleri, Denetimleri.


İdare Kurulu Bürosu

1.İlçe İdare Kurulu karar ve işlemleri (Yeşilkart, Muhtaçlık, Askerlik Kararları vb.)

2.Memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanmaları ile ilgili iş ve işlemler.

3.İdare Kurulu nüfus ve askerlik para cezaları.

4.İmar iş ve işlemler

5.Disiplin kurulu karar iş ve işlemler.

6.1609 sayılı kanun (Atatürk aleyhine işlenen suçlar) ile ilgili yazışmalar.

7.Görevden uzaklaştırma işlemleri.

8.Taşınmaz mal zilyetliği ile ilgili uygulamalar.

9.Muhtaçlık ve bakım belgeleri.

10.Mülki İdare bölümleri belediye ve köy sınır değişikliği, köy kurulması, bağlılık değişikliği işlemleri.

11.Kamulaştırma kanunu ile ilgili iş ve işlemler.

12. Askerliğe karar verme işleri.

13.Harita, köy, bağlı, tabi yer adlarının değiştirme.


Mahalli İdareler Bürosu

1.Büyükşehir Belediyeleri ile ilgili vesayet iş ve işlemleri.

2.Belediyelerle ilgili vesayet iş ve işlemleri.

3.Özel idarelerle ilgili vesayet iş ve işlemleri.

4.Köylerle ilgili vesayet iş ve işlemleri.

5.Birliklerle ilgili vesayet iş ve işlemleri.

6.Mahalli idarelerin mali yardım ve destek sağlama işleri, teftiş ve denetim işleri.

7.Belediye kurulması, köy veya bağlıların belediyelerle birleştirilmesi ile ilgili işlemler.


Özel Kalem Bürosu

1.Özel haberleşme, gizlilik taşıyan yazışmalar.

2.Protokol, ağırlama ve kabuller

3.Atatürk günlerini ve tarihi günleri, milli ve resmi bayramları, mahalli kurtuluş günleriyle belirli günleri anma ve kutlama

4.Yargı kuruluşlarıyla ilişkiler.

5.Askeri mercii ve kuruluşlarla ilişkiler.

6.Sıkı yönetim / olağanüstü hal iş / işlemleri

7.İstihbarat hizmet ve konuları (Milli Güvenlik Kurulu ile ilişkiler dahil)

8.Asayiş konuları (Emniyet, Jandarma ile ilişkiler)

9.Mülakatlar (Sınır il ve ilçelerinde)


Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu

1.Halkla İlişkiler. TRT Basın ve diğer kitle haberleşme araçları ile ilişkiler, basın toplantıları.

2.Valiliğe elden getirilen her nevi dilekçenin kabulü, 8. madde gereğince imza yetkisi verilen görevlilerin imzasına hazırlama işleri.

3.Basın kartı ve resmi ilan işleri.


Planlama ve Koordinasyon Bürosu

1.Kalkınma planı hazırlık ve uygulanması.

2.Yıllık uygulama programı hazırlanması ve uygulanması.

3.İl programı hazırlanması ve uygulanması.

4.Envanter çalışmaları ve öncelikli kriterler.

5.Genel durum raporları.

6.İl koordinasyon Kurulu çalışmaları.

7.İdare şube başkanları toplantıları.

8.Plan, program ve toplum kalkınmasında eğitim-öğretim.


Hukuk İşleri Bürosu

1.İdari yargıya başvurma işleri.

2.İnceleme ve denetleme işleri (Valiliğin dernekler, sendikalar,vakıflar,kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile ilgili olup, emniyet ve Jandarma görevleri dışında kalan gözetim ve denetim iş ve işlemleri.)

3.Valilik-Konsolosluk ilişkileri, imza ve tasdik işlemleri.

4.Şefliğin teftiş ve denetimi ile ilgili işlemler.

5.Genel emirler.

Teftiş

I.Başlangıç :

1.01- Kaymakamlık Genel İş ve Yürütümüne ilişkin kayıt ve işlemlerinin en son hangi tarihler arasında teftişe tabi tutulduğu hususu belirtilecektir.


II. ÖNCEKİ TEFTİŞ VE SONUCU :

2.01- Önceki Genel İş ve Yürütümü Teftişinin hangi tarihlerde ve hangi Mülkiye Müfettişi veya Mülkiye Müfettişleri tarafından yapıldığı hususu ve ayrıca tanzim edilen Teftiş Raporunun tarih ve sayısı belirtilecektir.

2.02- 01.08.1985 tarih ve 85/9750 karar sayılı “İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Tüzüğü” nün 50 ve 55. maddeleri hükümleri uyarınca;

a) Teftiş sonunda tanzim edilen Teftiş Raporlarının Kaymakamlık vasıtasıyla ilgili birim ve kurumlara verildikten sonra, Teftiş Raporlarının Bakanlıklardan ve diğer mercilerden bunlarla ilgili olarak verilen emir ve yazılarla birlikte özel bir dosyada saklanıp saklanmadığı ve ayrıca saklanmasında ve tesliminden ilgili birim ve kuruluşun amir ve memurlarının sorumlu oldukları,
b) İçişleri Bakanlığı’nın teftişe tabi her birim ve kuruluşunda, Mülkiye Müfettişlerine mahsus bir Teftiş Defterinin bulunup bulunmadığı, bu defterin sayfalarının numaralandıktan sonra Kaymakamlık mührü ile mühürlenip, son sayfasında defterin kaç sayfadan ibaret olduğunun ayrıca yazılarak tasdik edilip edilmediği, defterin usulüne uygun bir şekilde tutulup tutulmadığı,

2.03- Önceki teftişte tenkit edilen hususların, teftişe tabi daire ve kuruluş tarafından hangi ölçüde düzeltilip yerine getirildiği, bu hususta gerekli çabanın gösterilip gösterilmediği,

Raporda tenkit edilmesine rağmen yerine getirilmeyen konularda, nedenlerin araştırılması, ilgili memurun sözlü olarak uyarılması ve gerekiyorsa sorumluların tespiti ile soruşturma açılıp açılmadığı, Hususları dikkate alınacaktır.


III. YERLEŞİM DURUMU :

A- Yerleşim, Arşiv, Kitaplık ve Dökümantasyon Merkezi Durumu :

3.01- Hükümet konağının;

a) Yerleşim yeri ve kapasite itibarıyla hizmet gerekleri icabı bir arada bulunması gereken birimleri bir araya toplayıp toplayamadığı, yani yeterli olup olmadığı, binanın iç ve dış görünümü ile boya ve badanasına özen gösterilip gösterilmediği,
b) Hükümet konağının büyük onarıma ihtiyacı olup olmadığı,
c) Çevresinin tertip ve düzeninin temizliğinin üzerinde durulup durulmadığı, bahçe tanzimi, otopark gibi çevre düzenlemesinin yapılıp yapılmadığı,
d) Hükümet konağının temiz, düzenli ve bakımlı bulundurulup bulundurulmadığı, bina koridorları, lavabo, tuvalet ve depoların temizliğine gereken özenin gösterilip gösterilmediği hususları dikkate alınacaktır.

3.02- a) Kaymakam makam odasının, tefriş, tertip ve düzen açısından yeterli olup olmadığı,

b) İçişleri Bakanlığı’na bağlı birim ve büroların tertip, düzen, temizlik ve iş bölümü açısından yeterli seviyede olup olmadığı, evrak dolaplarının ve masaların tertipli ve düzenli olup olmadığı,

3.03 a) 10.03.1988 gün ve 19325 sayılı R.G.’de yayınlanan “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 65. maddesi uyarınca;

İlçe Yazı İşleri Müdürlerinin yetki ve sorumluluğunda bir arşiv bulunup bulunmadığı,

Hükümet Konaklarında bu maksatla, yeterli hacim ve nitelikteki bir yerin arşiv olarak hazırlanıp hazırlanmadığı,

İşlemlerde kullanılmayan fakat gerektiğinde başvurmak üzere belirli bir süre saklanması zorunlu görülen evrakın arşivlik malzeme olarak tasnif edilip edilmediği,

b) Arşivin temiz, düzenli ve bakımlı bulundurulup bulundurulmadığı,

c) 09.06.1995 tarih ve 22308 sayılı R.G.’de yayınlanan “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” nin 12. maddesi uyarınca;

İçişleri Bakanlığı taşra birimlerinin arşiv ve arşiv faaliyetlerinin yılda en az bir kere Vali ve Kaymakamlar tarafından belirlenecek görevlilerce denetlenip denetlenmediği,

d) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 13. maddesi uyarınca;

Arşiv malzemesi ile arşivlik malzemenin birim arşiv sorumlularının nezaretinde birim arşiv görevlilerince, Malzeme Tespit, Değerlendirme ve Saklama Formu (Yönetmelik EK-1) ile tespit edilip, formların birim amirinin önerisi ile Kaymakamın onayına sunulup sunulmadığı,

e) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 19. maddesi uyarınca;

Kurum ve birim arşivlerinde bulunan gizliliği kabul edilmiş arşiv malzemesi ile arşivlik malzemeden gizliliğin kaldırılmasının illerde Valinin, ilçelerde Kaymakamın onayı ile yapılıp yapılmadığı,

f) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 20 ve 21. maddelerine uygun olarak evrak kayıt işlemleri ve dosyalama, klasörlere yerleştirme işlemi yapılıp yapılmadığı,

g) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 22. maddesi ile İçişleri Bakanlığı Kurum Arşivi ile Merkez ve Taşra Teşkilatı Birim Arşivlerinde Bulunan Arşivlik Malzeme ile Arşiv Malzemesinin Saklanma Süresine İlişkin Yönergenin 5 nci maddesi uyarınca;

Her yıl Ocak ayında arşivlik malzemenin ayırıma tabi tutulup tutulmadığı,

h) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 25. maddesi uyarınca;

Alt birimlerce, her türlü işlemi tamamlanmış ve 24. Maddeye göre uygunluk kontrolü yapılarak eksikleri giderilmiş arşivlik malzemenin Ocak-Mart aylarını kapsayan dönem içerisinde Devir-Teslim Envanter Formu (Yönetmelik Ek-3) tanzim edilerek birim arşivine devredilip devredilmediği,

ı) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 31. maddesi uyarınca;

Birim arşivinde, bu Yönetmeliğin 13. maddesi hükümleri gereğince imha edilmek üzere ayrılan malzeme için bir İmha Komisyonu kurularak bir imha listesi (Yönetmelik EK-5) hazırlanarak illerde Valiliğin, ilçelerde Kaymakamın onayı ile kesinlik kazanıp kazanmadığı,

i) “İçişleri Bakanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Arşiv Yönetmeliği” 45. maddesi uyarınca;

Arşivden yararlanmak amacıyla malzeme almak için illerde Valiler, ilçelerde Kaymakamlar veya görevlendirecekleri sorumlular tarafından imzalanan Arşivden Malzeme Alma Fişi (Yönetmelik Ek-4) kullanılıp kullanılmadığı,

3.04- 03.01.1983 gün ve 17917 sayılı R.G.’de yayınlanan "İçişleri Bakanlığı Kitaplık ve Dokümantasyon Merkezleri Yönetmeliği"( 21/04/2005 tarih ve 25793 S.R.G. de yayımlanan İçişleri Bakanlığı Kitaplık ve Dokümantasyon Merkezleri Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik ile yüyürlükten kaldırıldığı dikkate alınarak)nin 15, 16 ve 18. maddeleri uyarınca;

a) Kaymakamlıkta, Bakanlığın ve Mülki İdare Amirlerinin görevleri ile ilgili kitaplarla mesleki yayınlar ve diğer Bakanlıklarla kamu kurum ve kuruluşlarla, Üniversiteler ve Valilik ve Kaymakamlıklarca yapılmış araştırma ve incelemelerle, mahalli gazetelerle, her türlü dokümanı toplayan "Dokümantasyon Merkezi" kurulup kurulmadığı,

b) Kitaplık ve Dokümantasyon Merkezinin geliştirilmesi, zenginleştirilmesi için gayret sarf edilip edilmediği,

c) Kitaplık demirbaş kayıt defterinin tutulup tutulmadığı, yeni gelen kitapların demirbaş kayıt defterine kaydedilip edilmediği,

Hususları incelenecektir.

3.05- “İçişleri Bakanlığı Kitaplık Dokümantasyon Merkezleri Yönetmeliği” nin 32. maddesi ile “İçişleri Bakanlığı Yayın Yönetmeliği” uyarınca;

Kaymakamın görevlendireceği en az üç daire amirinden oluşan "İnceleme Kurulu"nun kararı ve Kaymakamın onayı ile kitap ve diğer yayınlar satın alınıp alınmadığı,

3.06- Yönetmeliğin İçişleri Bakanlığı Kitaplık ve Dokümantasyon Merkezleri Yönetmeliği" nin 34, 35 ve 36. maddeleri uyarınca;

Kaymakamlar tarafından hükümet konaklarında Kitaplık ve Dokümantasyon Merkezleri için uygun bir yer ayrılıp ayrılmadığı, görevli personelin hizmet içi eğitime tabi tutulup tutulmadığı,

Hususları incelenecektir.

3.07- 18.01.1966 tarih ve “711 sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulması ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun” un 1. ve 18.11.1966 tarih ve 6/7337 karar sayılı “Nöbetçi Memurlarının Görev ve Sorumlulukları ile Çalışma Şekillerini Gösterir Yönetmelik” in 1 ve 10. maddeleri uyarınca;

a) Hükümet Konaklarında Nöbetçi Memurluğu sisteminin oluşturulup oluşturulmadığı, bu kuruluşa mevzuat hükümleri doğrultusunda işlerlik kazandırılıp kazandırılmadığı,

b) “711 sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulması ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun” un 2. maddesi ve “Nöbetçi Memurlarının Görev ve Sorumlulukları ile Çalışma Şekillerini Gösterir Yönetmelik” in 13. maddesinin 2. fıkrası metninde belirtilen,

“Nöbetçi memurluğu görevini yapacak memur ve hizmetlilerle, diğer personele bu görevden ötürü ücret verilemez, nöbet tutanlar nöbetin bitiminde bir iş günü izinli sayılırlar. Nöbet konusu ile ilgili özel kanunlardaki haller saklıdır.” hükümlerine uyulup uyulmadığı, c) “711 sayılı Nöbetçi Memurluğu Kurulması ve Olağanüstü Hal Tatbikatlarında Mesainin 24 Saat Devamını Sağlayan Kanun” un 3. maddesi ve “Nöbetçi Memurlarının Görev ve Sorumlulukları ile Çalışma Şekillerini Gösterir Yönetmelik” in 14. maddesi uyarınca;

Nöbetçi memurlarına yatak, telefon ve demirbaşı bulunan bir oda tedarik edilip edilmediği,

d) “Nöbetçi Memurlarının Görev ve Sorumlulukları ile Çalışma Şekillerini Gösterir Yönetmelik” in 20. maddesi uyarınca;

Nöbetçi memurluğu odasında, kendilerine alarm haberinin duyurulacağı kişilerin ev adresi ve telefon numaralarının, nöbetçi memur odasında nöbet devir-teslim defteri bulunup bulunmadığı,

e) “Nöbetçi Memurlarının Görev ve Sorumlulukları ile Çalışma Şekillerini Gösterir Yönetmelik” in 12. maddesi uyarınca;

Bu yönetmeliğin esasları dahilide Nöbetçi Memurluğu Özel Talimatı hazırlanıp, hazırlanmadığı,

Hususları incelenecektir.


B- Yangından Korunma İle İlgili İşler :

3.08- a) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 4. maddesi uyarınca;

Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak yeni binalar ile kullanım amacı değişen veya ruhsat alma zorunluluğunu gerektiren esaslı onarım ve tadilat yapılacak mevcut yapılarda ve bu yönetmelikte belirtilen diğer yapı, bina tesis ve işletmelerde bu yönetmelik hükümleri uygulanması gerektiğinden bu hususa uyulup uyulmadığı,

b) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 35-38. maddeleri uyarınca;

Hükümet konaklarında ve diğer kamu binalarında, yönetmeliğin 36. ve 37 maddelerinde belirtilen olanaklardan biri yada daha fazlası kullanılarak kaçış yolları sağlanıp sağlanmadığı ve yangın merdivenlerinin her zaman kullanıma uygun şekilde bulundurulup bulundurulmadığı,

c) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 53. maddesi uyarınca;

Binaların yangın bakımından kritik özellikler gösteren kazan daireleri, yakıt depoları, sobalar ve bacalar, sığınaklar, otoparklar, mutfaklar ve çatılar, asansörler, paratoner, transformatör, jeneratör gibi kısımlara yanıcı madde atılması veya depolanması yasak olup buraların belli aralıklarla temizlenmesinin sağlanıp sağlanmadığı,

d) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 67. maddesi uyarınca;

Hükümet konaklarında ve diğer kamu binalarında kurulan elektrik tesisatının kaçış yolları aydınlatması, yangın algılama ve uyarı sistemleri, yangın veya benzeri bir acil durumda, binada bulunanlara zarar vermeyecek , panik çıkmasını önleyecek ve binanın emniyetli bir şekilde boşaltılmasını sağlayacak, güvenli bir ortamı oluşturacak şekilde tasarlanarak ve tesis edilerek çalışır durumda bulundurulmalarının sağlanıp sağlanmadığı,

Periyodik test ve bakım gerektiren sistemler ve cihazların yetkili ve sorumlu gözetiminde 84. maddede belirtildiği şekilde test ve bakıma tabi tutulmalarının sağlanıp sağlanmadığı,

e) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 90. maddesi uyarınca;

Hükümet konaklarında ve diğer kamu binalarında kurulan yangın söndürme tesisatının binada bulunanlara zarar vermeyecek, panik çıkmasını önleyecek ve yangını söndürecek şekilde tasarlanıp tesis edilerek çalışır durumda bulundurulmalarının sağlanıp sağlanmadığı,

Periyodik test ve bakım gerektiren sistemler ve cihazların yetkili ve sorumlu gözetiminde100. maddede belirtildiği şekilde test ve bakıma tabi tutulmalarının sağlanıp sağlanmadığı,

f) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 99. maddesi uyarınca;

Hükümet konaklarında ve diğer kamu binalarında yönetmelik maddesinde binaların yangın çıkması ihtimaline göre sınıflandırılması suretiyle sayılan kriterlere uygun ölçülerde ve sayıda, TS 862-EN 3 kalite belgeli taşınabilir söndürme tüplerinin bulundurulup bulundurulmadığı, bu tüplerin cins, miktar ve yerlerinin belirlenmesi için Sivil savunma Müdürlüğü veya itfaiye teşkilatının görüşünün alınıp alınmadığı,

g) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 126. maddesi uyarınca;

Hükümet konaklarında ve diğer kamu binalarında çalışma saatleri içerisinde görevli sayısına veya amirin takdirine göre binanın her katı, bölmesi veya tamamı için bir yangın güvenliği sorumlusunun seçilip seçilmediği,

Çalışma saatleri dışında bir gece bekçisi veya güvenlik görevlisinin bulundurulmasının sağlanıp sağlanmadığı, sağlanamadığı takdirde aynı maddede a, b ve c fıkralarında sayılan usullerden birine göre tedbir alınmasının sağlanıp sağlanmadığı,

h) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 127 ve 130. maddeleri uyarınca;

50 kişiden fazla insan bulunan her türlü yapı, bina, tesis ve işletmelerde; söndürme, kurtarma, koruma, ve ilk yardım ekiplerinin oluşturulması gerektiğinden bu şartları taşıyan hükümet konakları ve diğer kamu binaları ile tesis ve işletmelerinde bu ekiplerin kurulmasının,

Bu ekiplerin personelinin yangından korunma, yangının söndürülmesi, can ve mal kurtarma ile ilk yardım faaliyetleri ve itfaiye ile işbirliği ve organizasyon sağlanması konularında; itfaiye, sivil savunma teşkilatlarından da yararlanılarak eğitilmelerinin ve tatbikatlar yapılarak bilgi ve becerirlinin arttırılmasının;

Ayrıca; bütün görevliler ile gece bekçilerinin, binadaki yangın söndürme alet ve edevatının nasıl kullanılacağı ve en kısa zamanda itfaiyeye nasıl ulaşılacağı konularında tatbiki eğitime tabi tutulmalarının,

Sağlanıp sağlanmadığı,

ı) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 132. maddesi uyarınca;

Özel yapı, bina, tesis ve işletmelerinin mülki idare amirinin yetki ve sorumluluğunda, mahalli itfaiye teşkilatı, sivil savunma müdürlüğü ve mülki idare amirliğince görevlendirilecek heyetlerce haberli veya habersiz olarak,

Kamu binaları da kurum amiri ve görevlendireceği kişi veya heyet, mülki amir veya görevlendireceği heyet tarafından,

Denetleneceğinden bu hükümlere uygun olarak denetimlerin yapılıp yapılmadığı,

i) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 133. maddesi uyarınca;

İtfaiye teşkili bulunan belediyeler, kamu ve özel kurum ve kuruluşlar ile silahlı kuvvetler birimlerinin meydana gelebilecek yangınlarda karşılıklı yardımlaşma ve işbirliğini sağlamak amacıyla aralarında yönetmelik maddesinde sayılan hususları kapsayan bir protokol düzenleyip düzenlemedikleri,

j) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı "Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 134. ve 135. maddeleri uyarınca;

Hükümet konaklarında ve diğer kamu binalarında; Yönetmelikte belirtilen sistem ve tesisatın yapımı ile araç-gereç ve malzemenin temini, bakım ve onarımı için 135. maddede belirtilen şekilde ödenek ayrılacağı ve bu ödeneklerin başka bir amaç için kullanılamayacağından; bu hükümlere uyulup uyulmadığı,

k) 12.06.2002 gün ve 2002/4390 sayılı " Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik" in 137. ve 138. maddeleri ve ilgili diğer mevzuat hükümleri de dikkate alınarak “ Yangın Önleme ve Söndürme Yönergesi” hazırlanarak yürürlüğe konulup konulmadığı, Hususları dikkate alınmalıdır.

C- Türk Bayrağı ve Tanıtıcı Bayraklarla İlgili İşler :

3.08- Hükümet Konaklarına veya diğer Kamu Kurum ve kuruluşları ile özel kuruluşlara çekilen bayrakların, “2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunu" ile bu kanuna göre hazırlanan 25.01.1985 gün ve 85/9034 karar sayılı "Türk Bayrağı Tüzüğü" ne uygun olup olmadığı,

a) "Türk Bayrağı Tüzüğü" nün 3, 4, 5 ve 6. maddeleri uyarınca;

Bayrağın kumaşının, standartlarının, ebatlarının ve bayrak direğinin Tüzükte belirtilen esaslara uygun olup olmadığı,

b) "Türk Bayrağı Kanunu’nun 14.07.1999 tarih ve 4409 sayılı kanunla değişik 3 ncü maddesinde,

“Kamu kurum ve kuruluşlarında Türk Bayrağı sürekli çekili kalır.” Denildiğinden, Kanun hükmüne uygun olarak işlem yapılıp yapılmadığı,

c) "Türk Bayrağı Tüzüğü" nün 22.02.2001 tarih ve 2001/2130 sayılı Karar ile değişik 11. maddesinde sayılan günlerde aynı maddede sayılan yerlere bayrak çekilmesi ile kurtuluş ve Atatürk'ü anma günleri dışında, bayrak çekilmesinin ve konulmasının Tüzüğün 12. maddesi uyarınca Mahalli Mülki Amirinin iznine bağlı olduğu bilinerek buna göre işlem yapılıp yapılmadığı,

d) "Türk Bayrağı Tüzüğü" nün 36/c. maddesi ve 02.12.1986 tarih ve 19299 sayılı R.G.’de yayınlanan “Tanıtıcı Bayrakların Kullanma İznine ve Tescil İşlemlerine Ait Yönetmelik” in 7. maddesi uyarınca, bu yönetmelik kapsamına giren tanıtıcı bayrakların İçişleri Bakanlığı’nca izin verilip tescil edildikten sonra kullanılacağı belirtilmekte ise de, İçişleri Bakanlığı Bakanlık Makamının 17.10.1997 tarih ve İller İdaresi Genel Müdürlüğü 440.421 sayılı onayları ile “tanıtıcı bayrak dosyalarının incelenmesi ile kullanma ve tescil izni verilmesi” yetkisinin Yönetmeliğin 17 nci maddesi uyarınca İl Valiliklerine devredildiğinden, bu onayla verilen yetki doğrultusunda işlem yapılıp yapılmadığı,

e) Bayrak kutusu yaptırılıp bayrakların temiz ve ütülü olarak saklanıp saklanmadığı; çekili olan bayrakların yırtıksız, söküksüz, yamasız, deliksiz, temiz ve ütülü olup olmadığı,

Genel olarak “2893 sayılı Türk Bayrağı Kanunu” ve “Türk Bayrağı Tüzüğü” hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığının Mülki Amirler tarafından denetlenip denetlenmediği,

Hususları dikkate alınacaktır.

f) İçişleri Bakanlığı İller İdaresi genel Müdürlüğü’nün 26.01.2001 tarih ve 633 sayılı, 15.08.2002 tarih ve 4101 sayılı, 26.06.2002 tarih ve 3209 sayılı genelgeleri uyarınca,

Cenazelerin üzerine Türk Bayrağının örtülmesinde Türk Bayrağı Tüzüğünün 21. maddesine uygun işlem yapılması ve aykırı işlem yapanlar hakkında Tüzüğün 39. maddesi gereği Türk Bayrağı Kanunu’nun 8/2. maddesine göre yasal işlem yapılması,

Türk Bayrağı Kanunu ve Tüzüğünde belirlenen standartlara uymayan kullanımların önlenmesi,

Resmi törenlerin yapıldığı alanlara Türk Bayrağı dışında herhangi bir bayrağın çekilmemesi ,

Konularına gerekli hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,

Hususları incelenmelidir.


IV. PERSONELE İLİŞKİN İŞ VE İŞLEMLER :

4.01- İlk Defa Devlet Kamu Hizmeti ve Görevlerine Devlet Memuru olarak Atanacaklar İçin Mecburi Yeterlik ve Yarışma Sınavları Genel Yönetmeliği” 3.5.2002 tarih ve 24744 sayılı resmi Gazetede yayınlanan Kamu Görevlerine İlk Defa Atanacaklar İçin Yapılacak Sınavlar Hakkında Genel Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığından,

Yönetmelik kapsamında bulunan kamu kurum ve kuruluşlarında Devlet memuru olarak çalışmak isteyenlerin yazılı Kamu kurum ve kuruluşlarının, bu Yönetmelikte (A) grubu olarak nitelendirilmiş kadrolarına atanacakları belirlemek üzere KPSS sonuçlarına göre saptayacaklarından, bundan böyle Valiliklerde Devlet Memuru sınavı açılmayacağından, Yönetmeliğin bu hükmüne uyulup uyulmadığı,

4.02- Teftiş dönemi içerisinde Devlet Memurluğuna yeni atananların dosyasında KPSS yazılı sınav sonuç belgelerinin aslı ile Devlet Personel Başkanlığının bu kişiyi bu kadroya atamasının yapılacağına ilişkin yazısının bulunup bulunmadığı,


4.04- 18 Nisan 1999 tarih ve 23670 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren “Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Görevde Yükselme Ve Unvan Değişikliği Esaslarına Dair Genel Yönetmelik “ in 5. Maddesi ile Bu yönetmeliğin 15.maddesi hükümlerine dayanılarak hazırlanan ve 9 Ekim 2003 tarih ve 25254 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “İçişleri Bakanlığı Memurlarının Nitelikleri ve Atama Usulleri ile Görevde Yükselme Esaslarına Dair Yönetmelik” in 6. Maddesi uyarınca,

Kaymakamlık personelinin görevde yükselmelerinde, Yönetmelik maddelerindeki şartların yerine getirilip getirilmediği,

4.05- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “2670 sayılı Kanun” la değişik 55. maddesi gereğince hazırlanarak 27.06.1983 gün ve 18090 sayılı R.G.’de yayınlanan 21.02.1983 tarih ve 83/6061 karar sayılı "Aday Memurların Yetiştirilmelerine İlişkin Genel Yönetmelik” in 33. maddesine göre hazırlanan ve 30.11.1984 gün ve 1336-1001-4/21469 sayılı yazı ile Valiliklere gönderilen "İçişleri Bakanlığı Aday Memurlarının Yetiştirilmelerine İlişkin Yönetmelik" uyarınca;

Aday memurların, adaylık süresi içinde yetiştirilmeleri için gerekli planların yapılarak uygulamaya konulup konulmadığı,

4.06- “3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun” un 22/1. maddesi ile 12.04.1982 gün ve 17662 sayılı R.G.’de yayınlanan "İçişleri Bakanlığı Hizmet İçi Eğitim Yönetmeliği” nin 9/d maddesi ve buna uygun olarak Bakanlıkça her yıl hazırlanıp uygulamak üzere Valiliklere gönderilen "İçişleri "Bakanlığı Taşra Teşkilatı ile Bağlı Kuruluşların Hizmet İçi Eğitim Planı” uyarınca,

Valilik ve Kaymakamlık personeli ile Valilikçe uygun görülecek diğer bağlı birimler personelinin mevcut plan ve program uyarınca eğitilerek, eğitimin icra edildiğine ilişkin raporların ve form çizelgenin İçişleri Bakanlığı’na gönderilip gönderilmediği,

Hususları incelenecektir.

4.07- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “2670 sayılı Kanun” la değişik 56. maddesi uyarınca;

Adaylık süresi içinde başarısız olanlarla, adaylık süresi içinde hal ve hareketlerinde memuriyetleri ile bağdaşmayan durumları tespit edilenlere,

Aynı Kanunun 57. maddesi uyarınca;

Aday memurun en geç iki yıl içinde Devlet Memuru olabilmeleri için olumlu sicil alamayanların sicil amirlerinin teklifi ve atamaya yetkili amirin onayı ile ilişkilerinin kesilerek durumun Devlet Personel Dairesine bildirilip bildirilmediği,

Adaylık süresi içinde sağlık nedenleri dışında 56 ve 57.maddelerine göre ilişkileri kesilenlerin (3) yıl süre ile Devlet Memurluğuna alınmayacağı,

Hususlarının değerlendirilerek işlem yapılıp yapılmadığı üzerinde durulmalıdır.

4.08- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun,

a) 29.11.1984 tarih ve“243 sayılı K.H.K.” ile değişik 64. maddesi uyarınca;

Memurların, kademe ilerlemeleri ile ilgili olarak,

aa) Bulunduğu kademede bir yıl çalışması,

bb) Aynı yıl içinde olumlu sicil alması,

cc) Bulunduğu derecede ilerleyeceği bir kadronun bulunması halleri ile 6 yıllık sicil notu ortalaması 90 ve daha yukarı olması halinde aylık derecelerinin yükseltilmesinde bir kademe ilerlemesi uygulanacağı,

b) 26.06.1984 tarih ve “241 sayılı K.H.K.” ile değişik 65. maddesi uyarınca;

Kanunun 64. maddesinde belirtilen şartlara haiz her sınıf ve derecedeki memurlar hak kazandıkları tarihten geçerli olmak üzere ve başkaca bir işleme gerek kalmaksızın bir ileri kademeye ilerlemiş sayılacakları, ancak kademe ilerlemesine hak kazanamayan memurların kurumlarınca her ay alınacak toplu onaylarla belirleneceği ve ayrıca,

Kanunun 66. maddesi uyarınca; derece yükselmesi ve kademe ilerlemesi ile ilgili onay merciinin atamaya yetkili amir olacağı,

c) “243 sayılı K.H.K.” ile değişik 67. maddesi uyarınca;

Diğer şartları taşımakla birlikte üst derecelerde boş kadro olmadığı için derece yükselmesi yapmayan memurların kazanılmış hak aylıklarının, öğrenim durumu itibarîyle yükselebilecekleri dereceyi aşmamak suretiyle işgal etmekte oldukları kadroların bir üst derecesine yükseltilebileceği,

4.09- Bir göreve vekaleten atamada, vekalet aylığına hak kazanmada, vekalet görevinin fiilen yapılmasında, vekalet aylığının verilmesinde ve miktarında “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 86, 174 ve 175. maddeleri hükümlerine uyulup uyulmadığı,

“657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun en son 22.08.1989 gün ve “378 sayılı K.H.K.” ile değişik 175/3 maddesi uyarınca;

Açıktan vekil olarak atananların, bu kanunla memurlara tanınan sosyal haklardan da yararlanacakları ve bunlara ödenecek vekalet aylığının hesabında memuriyet taban aylığının dahil edileceği,

Hususuna dikkat edilip edilmediği,

4.10- Memurlara ikinci görev verilmesine ilişkin işlemlerde “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 87, 88 ve 90. maddelerinin dikkate alınıp alınmadığı ve ikinci görev verilenlere, “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “241 sayılı K.H.K.” ile değişik 175. maddenin 2. fıkrası uyarınca, ikinci göreve ait kadronun ilk kademe aylığının 2/3 'ünün ödenip ödenmediği,

4.11- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” “243 sayılı K.H.K.” ile değişik 97. maddesi uyarınca;

Çekilen ve çekilmiş sayılan memurların yeniden atanmalarında,

a) 94. maddenin 2 ve 3. fıkrasına göre çekilenlerin 6 ay,
b) “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” na göre çekilmiş sayılanlar ile 94. maddesinin 2. fıkrasına uymadan görevlerinden ayrılanların bir yıl,
c) 95. maddede yazılı zorunluluklara uymayanların üç yıl,
d) 96. maddeye aykırı hareket edenlerin, hiçbir zaman,

Devlet Memurluğuna atanamayacakları, hususlarının dikkate alınıp alınmadığı,

4.12- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 137. maddesine göre; Kaymakamlar tarafından görevden uzaklaştırma yetkisinin kullanılması halinde 139. madde uyarınca on iş günü içinde soruşturmaya başlanılıp başlanılmadığı,

Görevden uzaklaştırma yetkisinin 139. maddeye göre yerinde kullanılıp, kullanılmadığı,

4.13- Görevden, cezai kovuşturma nedeni ile uzaklaştırılmış olan Devlet Memurlarının durumunun, “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 145. maddesine göre, iki ayda bir incelenerek karar verilip, verilmediği ve kararın ilgiliye tebliğ edilip edilmediği,

Disiplin soruşturmasının nedeni ile görevden uzaklaştırma işlerinin en çok üç ay devam edebileceği hususuna dikkat edilip edilmediği,

4.14- Görevden uzaklaştırma tedbirinin kaldırılması ve soruşturmanın sona ermesi hallerini düzenleyen“657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 142 ve 143. maddelerde belirtilen durumlarda ilgili memurun göreve başlatılıp başlatılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

4.15- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “2670 sayılı Kanun” ile değişik 127. maddesi uyarınca;

Kanunun 125. maddesinde sayılan disiplin suçlarının işlenildiğinin öğrenilmesinden itibaren,

a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında bir ay içinde,
b) Memurluktan çıkarma cezasında altı ay içinde,

Disiplin kovuşturmasına başlanıp başlanmadığı ve dolayısıyla zaman aşımına neden olunup olunmadığı,

Ayrıca, gerekli disiplin cezalarının en çok iki yıl içinde verilmesi gerektiği, aksi halde zaman aşımına uğrayacağı,

Hususlarına dikkat edilip edilmediği,

4.16- 24.10.1982 gün ve 17848 sayılı R.G.’de yayınlanan 17.9.1982 tarih ve 8/5336 karar sayılı "Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmelik” in;

a) 15. maddesi uyarınca;

Disiplin amirlerince verilen Disiplin cezaları bu amirler, kademe ilerlemesinin durdurulması cezası atamaya yetkili amirler tarafından en geç kararların verildiği tarihi izleyen 15 gün içinde ilgililere tebliğ edileceği,

b) 24.10.1982 gün ve 17848 sayılı R.G.’de yayınlanan 17.9.1982 tarih ve 8/5336 karar sayılı "Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmelik” in; 04.07.2005 tarih ve 2005/9138 karar sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile, 21/07/2005 tarih ve 25882 sayılı RG’de yayınlanan Disiplin Kurulları Ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2. maddesi ile

1) İlçelerde kaymakamlar, buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir.

2)Kaymakamların, fıkrada sayılanların birinci sicil amiri oldukları memurlar ile şube müdürlerinin de idari yönden veya sicil bakımından kendilerine bağlı memurların disiplin amiri olarak tayin ve tespit edilmeleri şarttır.

3)Disiplin işleriyle ilgili uygulamalarda, kaymakam ilçe, valiler ise il teşkilatındaki diğer disiplin amirlerine göre en üst disiplin amiridirler.

4)Valiler, kaymakamlara göre bir üst disiplin amiridirler.

5)Bölge müdürlüklerinin ilçe teşkilatındaki birimlerinin başında bulunan ilçe idare şube başkanlarının disiplin amiri kaymakam, üst disiplin amiri vali olup, bu il idare şube başkanları hakkında özel yönetmeliklere ekli cetvellerde üst disiplin amiri tespit edilmez.

6)Bölge müdürlüklerinde bölge müdürleri il ve ilçe teşkilatında görevli memurlar ile il idare şube başkanları ve ilçe idare şube başkanları hakkında, il idare şube başkanları ise ilçe idare şube başkanları ve ilçe teşkilatında görevli memurlar hakkında doğrudan disiplin cezası verme yetkisine sahiptir.” Hükümlerinin uygulanacağı,

c)18. maddesi uyarınca;

Disiplin Amirlerinin, Disiplin ve Yüksek Disiplin kurulunca reddedilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile devlet memurluğundan çıkarma cezaları yerine red kararlarının alındığı tarihi izleyen 15 gün içinde “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” ile bu yönetmelikle ve özel yönetmeliklerde belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydı ile başka bir disiplin cezası verebileceği,

Bir üst Disiplin Amiri sıfatıyla uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebileceği, hafifletebileceği veya tamamını kaldırabileceği,

d)19. maddesi uyarınca;

Disiplin Amirlerinin, Kanunun öngörülen süreleri içinde disiplin soruşturmasını başlatacağı,

Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını soruşturmanın tamamlandığı tarihi izleyen (15) gün içinde vereceği,

Uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları cezalarla ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyip sonuçlandıracağı,

Hususlarına gereken özenin gösterilip gösterilmediği,

4.17- a) “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 130. maddesi uyarınca;

Memurların savunmalarının alınmadan Disiplin cezası verilemeyeceği,

Soruşturmayı yapanın veya yetkili disiplin kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde veya belirtilen tarihte savunmasını yapmayan memurun savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağı,

b) “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 131. maddesi gereğince;

Aynı fiilden dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının Disiplin Soruşturmasını geciktirmeyeceği ve memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması hallerinin ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olmayacağı,

4.18- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “2670 sayılı Kanun” la değişik 132 ve 133. maddeleri uyarınca;

Disiplin cezalarının verildiği tarihten itibaren hüküm ifade edeceği ve sıralı sicil amirlerine bildirileceği,

Aylıktan kesme cezasının, cezanın veriliş tarihini takip eden aybaşında uygulanacağı,

Memurun siciline işlenmiş uyarma ve kınama cezalarının uygulanmasından 5 sene, diğer cezaların uygulanmasından 10 sene sonra ilgili memur tarafından atamaya yetkili Amire başvurularak verilmiş disiplin cezalarının sicil dosyasından silinmesini isteyebileceği,

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının sicilden silinmesinde yetkili disiplin kurulunun mütalaasının alınacağı,

4.19- 03.09.1999 tarih ve 23805 sayılı R.G.’de yayınlanan "4455 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Kanun” un,

a)1. Maddenin 1. fıkrası uyarınca;

Maddede sayılan istisnalar dışındaki memur ve diğer kamu görevlilerinin 23 Nisan 1999 tarihinden önce işledikleri disiplin suçlarından dolayı aldıkları disiplin cezaları bütün sonuçları ile affedildiği,

b)1. Maddenin 2. fıkrası uyarınca;

23 Nisan 1999 tarihinden önce işlenen ve af kapsamına giren disiplin cezalarının verilmesini gerektiren fiillerden dolayı, ilgililer hakkında disiplin soruşturma ve kovuşturması yapılamayacağı, devam etmekte olan disiplin soruşturma ve kovuşturmalarının işlemden kaldırılacağı, kesinleşmiş olan disiplin cezalarının infaz edilmeyeceği,

c)1. Maddenin 3. fıkrası uyarınca;

Disiplin cezası affedilenlerin, sicil dosyalarındaki kayıtların ilgili memurun müracaatı aranmaksızın hükümsüz kalacağı ve dosyadan çıkartılacağı,

Hükümlerine göre işlem yapılıp yapılmadığı,

4.20- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 109. maddesi uyarınca;

a) Her memurun memur kütüğüne kaydedilerek numara verilerek özlük dosyası tanzim edilip edilmediği;
b) İlde görevli her memur için sicil dosyası tanzim edilerek, bu dosyaya sicil raporları ile müfettişler tarafından tanzim edilen denetleme raporları ve mal bildirimlerinin konulup konulmadığı,

4.21- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 23.12.1972 tarih ve “2 sayılı K.H.K.” ile değişik 2. ve 121. maddelerine göre hazırlanarak 18.10.1986 gün ve 19255 sayılı R.G.’de yayınlanan 08.07.1986 gün ve 86/10985 karar sayılı "Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği" nin 4, 5, 6 ve 7. maddeleri uyarınca;

Her Devlet Memurunun kütük defterine kaydedilerek, ayrı bir numara verilip verilmediği, ayrıca her memura memur cüzdanı verilip verilmediği, memurlar için özlük ve sicil dosyalarının ayrı ayrı tanzim edilip edilmediği,

b) Gizli Sicil Raporlarının, “Devlet Memurları Sicil Yönetmeliği” nin 12, 13, 16 ve 18. maddelerinde öngörülen şartlara uygun olarak doldurulup doldurulmadığı,

4.22- 5176 sayılı Kamu Görevlileri Etik Kurulu Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ve bu Kanunun 3. ve 7. maddelerine dayanılarak hazırlanan Kamu Görevlileri Etik Davranış İlkeleri ile Başvuru Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 23. maddesinde; “Kamu görevlileri, görevlerini yürütürken bu Yönetmelikte belirtilen etik davranış ilkelerine uymakla yükümlüdürler. Bu ilkeler, Kamu görevlilerinin istihdamını düzenleyen mevzuat hükümlerinin bir parçasını oluşturur. Bu Kanun kapsamındaki kamu görevlileri, bir ay içinde, Ek’de yer alan Etik Sözleşme Belgesini imzalamakla yükümlüdürler. Bu belge personelin özlük dosyasına konur.” Hükmü gereği işlem yapılıp yapılmadığı;

4.23- a) İl ve İlçe memurlarının “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “2670 sayılı Kanun” ile getirilen EK-1. maddesi ile 25.10.1982 gün ve 17849 sayılı R.G.’de yayınlanan 16.07.1982 gün ve 8/5105 karar sayılı "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik" hükümlerine uyup uymadıkları ve bu hususun Mülki Amirlerce kontrol edilip edilmediği,

b) "Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık ve Kıyafetine Dair Yönetmelik" in 11. maddesi uyarınca; 15 Mayıs-15 Eylül tarihleri arasında, yaz dönemi kıyafetine ilişkin hususların illerde yapılan hizmetin mahiyeti ve iklim ve özellikleri dikkate alınarak tespit edilip edilmediği;

4.24- a) “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” nun 2., 15.11.1990 gün ve 20696 sayılı R.G.’de yayınlanan 10.08.1990 tarih ve 90/748 karar sayılı "Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik” in 3. maddesinin (a, b, c, d, f, g, h) fıkraları Mal Bildiriminde bulunmakla yükümlü olanları,

b) “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” nun 5., "Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik” in 8. maddesi bildirimlerin konusunu belirlediğinden,

Mal bildiriminde bu hususlara uyulup uyulmadığı,

c) “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” nun 6., "Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik” in 9. maddesi uyarınca, mal bildirimlerinin belirlenen sürelerde verilip verilmediği,

d) “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” nun 7., "Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik” in 18. maddesi uyarınca, bildirimlerin karşılaştırılması sonucunda, gerçeğe aykırı mal bildiriminde bulundukları veya haksız mal edindikleri, kaçırdıkları ve gizledikleri anlaşılanlar hakkında Cumhuriyet Başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunulup bulunulmadığı,

e) “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” nun 8., "Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik” in 6. maddesi gereğince, THK 'nun, T. Kızılay Derneğinin ve kamu yararına sayılan derneklerin şube başkanlarının, İl Genel Meclisi Üyelerinin, bulundukları İl Valiliklerine; gazete sahibi gerçek kişiler ile gazete sahibi şirketlerin yönetim kurulu ve denetim kurulu üyeleri, sorumlu müdürleri, başyazarları ve fıkra yazarlarının da bulundukları yerin en büyük Mülki Amirliğine mal bildiriminde bulunup bulunmadıkları,

f) “3628 sayılı Mal Bildiriminde Bulunulması, Rüşvet ve Yolsuzluklarla Mücadele Kanunu” nun 9. (25.05.2004 tarih ve 5176 sayılı Kanunun 8. maddesi ile değiştirilen son fıkrası da dikkate alınarak) "Mal Bildiriminde Bulunulması Hakkında Yönetmelik” in 15 ve 16. maddeleri gereğince;

Mal bildirimlerinin, verildiği makam ve mercilerin ilgili birimlerinde, ilgililerin varsa sicil veya özel dosyalarında saklanması, mal bildirimlerinin kapsamı hakkında, soruşturma ve kovuşturmaya yetkili kişi ve merciler dışında hiç kimseye bilgi verilmemesi, hiçbir şekilde açıklama yapılmaması esasını getirdiğinden bu esasa uyulup uyulmadığı,

4.25- Kaymakamlık bünyesinde daire müdürlüklerinin münhal bulunup bulunmadığı, bu durumun kamu hizmetlerinin verimliliğini ve koordinasyonu aksatacağı dikkate alınarak, boş kadrolara atama yapılması hususunda gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı,

4.26- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu”, “3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanun” ve “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” ile “İçişleri Bakanlığı İmza yetkileri Yönergesi” nin 15. maddesi uyarınca ;

Kaymakamlık İmza yetkileri Yönergesi hazırlanıp hazırlanmadığı ve Kaymakamlık bürolarında görevli personel arasında "Görev Bölümü"nün yapılıp yapılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

V. TEFTİŞ VE DENETİME İLİŞKİN GÖREVLER :

5.01- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 31/Ç maddesi gereğince;

Kaymakamların, aynı Kanunun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan ‘Adli ve Askeri’ teşkilat dışında kalan bütün devlet daire, işletme ve müesseseleri ile özel işyerlerini, özel idare belediye, köy idareleri ile bunlara bağlı tüm müesseselerin denetim ve teftişini, bizzat veya İdare Şube Başkanları veya Validen talep edeceği Bakanlık veya genel müdürlük müfettişleri vasıtasıyla denetimlerini yaptırıp yaptırmadıkları,

5.02- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 32/F maddesi gereğince;

Kaymakamlarca, Devlete, özel idareye, belediye ve köylere ait olan veya bunlara bağlı bulunan veya bunların gözetim ve denetimi altında iş gören daire ve müesseselerle, diğer bütün gerçek ve tüzel kişiler tarafından işletilen mali, ticari, sanayi ve iktisadi müesseseler, işletmeler ve ambarlar, depolar ve sair uzman fen adamı, teknisyen ve işçi personel bulunduran yerlerin, Devlet ve memleket, Emniyet ve Asayiş ve iş hayatının düzenlenmesi bakımından denetlenip denetlenmediği,

5.03- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 31/E maddesi gereğince;

Kaymakamların, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumlu olduklarını dikkate alarak çaba gösterip göstermedikleri,

5.04- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 36. maddesi gereğince;

Kaymakamlar tarafından, her yıl ilçelerinin bütün bucakları ile köylerin en az yarısının ve ilçe içindeki teşkilatın, teftiş edilip edilmediği, Kaymakamların devir ve teftişe çıkacağı zaman valiyi haberdar edip etmediği, devir ve teftiş sonucunun bir raporla valiye bildirilip bildirilmediği,

Halkın dilek ve ihtiyaçlarının yerinde incelenerek gereğinin yapılıp yapılmadığı,

5.05- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 31/E maddesi ile “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 100. maddesi gereğince;

İllerde Valiler tarafından tespit edilen günlük çalışma saatlerine göre memurların mesaiye devamlarının sağlanıp sağlanmadığı, bu yolda gerekli önlemlerin alınarak personelin denetlenip denetlenmediği,


5.07- “İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü Döner Sermayesi İşletmesi Yönetmeliği” nin 35. maddesi gereğince;

Döner sermaye işletmesinin her türlü mali işlemlerinin Kaymakamlar tarafından denetleneceğini hükme bağladığından, söz konusu denetimin düzenli olarak yürütülüp yürütülmediği,

5.08- 10.07.1985 gün ve 85/9747 sayılı “Evlendirme Yönetmeliği” nin 53. maddesi gereğince;

Kaymakamların, evlendirme memurlarını ve evlendirme memurluğu işlemlerini, en az üç yılda bir teftiş edip etmedikleri,

5.09- 5.13- “İçişleri Bakanlığının 08.10.2004 tarih ve İller İdaresi Genel Müdürlüğü 5939 (Genelge No: 2004/137) sayılı genelgesinin,

Engelli vatandaşlarımızın topluma entegrasyonu açısından büyük önem arz eden, engelli bireylerin de ulaşım hizmetlerinden eşit fırsatlarda yararlanması, işine, okuluna, alışverişe, parklara herhangi bir engeli bulunmayan insanların kullandığı yollarla gidebilmesi için genelgede istenen hususların yerine getirilip getirilmediğinin 5442 sayılı İl İdaresi Kanunun 31/Ç maddesi gereğince gerekli düzenleme ve denetimlerin yapılıp yapılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

VI. KOORDİNASYONA İLİŞKİN GÖREVLER :

6.01-“5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 40. Maddesi uyarınca,

Kaymakamların, lüzum gördüğü zamanlarda; İlçe idare şube başkanları ile diğer memurlar, belediye ve ticaret ve ziraat odalarını, çeşitli işler ve kanunların tatbiki üzerinde görüşmek üzere heyet halinde toplayıp toplamadığı, toplantıda alınan kararların İl Valisine  bildirilip bildirmediği,

6.02- 15.05.1959 gün ve “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” un 02.07.1968 gün ve 1051 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi uyarınca hazırlanıp 08.05.1986 gün ve 19808 sayılı R.G.’de yayınlanan “Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik” in 2 ve 4. maddesi uyarınca;

Kaymakamların, tabii afetlerde ve afetten önce yapılan gerekli acil yardım planlarının ve afet sırasında acil yardım hizmet ve faaliyetlerinin gerektirdiği görevleri, işbirliğini, koordinasyonu ve karşılıklı yardımlaşmayı sağlayacak tedbirleri alıp almadıkları,

Hususları dikkate alınacaktır.

6.03- Altmış, otuz ve on beş dakikalık ilçe brifing raporlarının hazırlanıp hazırlanmadığı, raporların güncel halde bulundurulup bulundurulmadığı,

Hususları incelenmelidir.

VII. ADALET İŞLERİNE İLİŞKİN GÖREVLER :

7.01- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 66. ve “765 sayılı Türk Ceza Kanunu” nun 526. maddesi 5237 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığından ve kabahatler de bu kanunla suç olmaktan çıkarıldığından,5326 sayılı Kabahatler Kanununun 32. maddesinin 2. fıkrasında “1.3.1926 tarihli ve 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 526 ncı maddesine diğer kanunlarda yapılan yollamalar, bu maddeye yapılmış sayılır. “ denildiğinden 5326 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca uyarınca;

Kanunların verdiği yetkiye dayanılarak kurul ve makamlarca tebliğ ve ilan olunan kararlara aykırı hareket edenler hakkında işlem yapılıp yapılmadığı,

7.02- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 14. ve “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 25. maddesi uyarınca; Memurlar hakkında ihbar ve şikayetlerin sabit olmaması halinde, isnatta bulunanlar hakkında dava açılması için, Vali aracılığıyla C. Savcılığından talepte bulunup bulunulmadığı,

7.03- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 37/C maddesi uyarınca;

Kaymakamların ilçenin düzen ve güvenliği ile ilgili işlerde kamu davası açılıncaya kadar geçecek aşamalar hakkında gerektiğinde Cumhuriyet Savcılığından bilgi istenilip istenilmediği,

7.04- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 33/A maddesi uyarınca;

Adalet dairelerinde görülmekte olan işlerin geciktiğini haber aldığı vakitlerde, gecikme sebeplerinin C. Savcılığından yazılı olarak sorulup sorulmadığı, alınan cevaba göre durumun Valiye yazılıp yazılmadığı,

7.05- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 33/B maddesi uyarınca;

Kaymakamlarca, Ceza ve Tevkif evlerinin dış muhafazasının Jandarma Teşkilatınca yeterince sağlanıp sağlanmadığı hususunun gözetim ve denetim altında bulundurulup bulundurulmadığı,

7.06- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 33/B maddesi uyarınca;

Kaymakamlarca, C. Savcısı ile birlikte, ceza ve tevkif evlerinde bulunan hükümlü ve tutukluların sağlık şartlarının gözetim ve denetim altında bulundurulup bulundurulmadığı,

7.07- “5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu” nun 158. maddesi uyarınca;

Kaymakamlara, yapılan ihbar ve şikayetlerin ilgili kanuni mercilere tevdii edilip edilmediği, Hususları incelenmelidir.

VIII. GARNİZON İLE ASKERLİK İŞLERİNE İLİŞKİN GÖREVLER :

8.01- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 31/K maddesi gereğince;

Kaymakamlarca, Askerlik şubeleri ile ilgili şikayet ve dilekçeli kabul ve takip bildirme görevinin yerine getirilip getirilmediği,

8.02- Jandarma Genel Komutanlığının 9.2.1983 gün ve İSTH.4086-1-83/PL.Ş.(100) sayılı emirleri ekindeki “Askeri Firar, Bakaya, Yoklama Kaçağı, İzinsiz ve Saklıların Kayıt Takip ve Yakalanmaları İle Haklarında Yapılacak Hukuki İşlemlere Ait Yönerge (JY: 200-20)” nin 3. bölümünün 8. maddesi uyarınca;

İlçelerde, her yıl Mart, Haziran, Eylül, Aralık aylarının ilk haftasında yapılması gereken askeri firar, bakaya, yoklama kaçakları ile ilgili toplantıların, Kaymakamın başkanlığında, İlçe Jandarma Komutanı, İlçe emniyet Müdürü veya Amiri, İlçe Nüfus Müdürü, Askerlik Şubesi Başkanı ile Kaymakamın lüzum göreceği diğer şahısların katılması ile yapılıp yapılmadığı; alınan kararların ilgili birimlere gönderilerek, sonuçların izlenip izlenmediği,

Hususları incelenmeleridir.

8.03- 08.05.1988 gün ve 19808 sayılı R.G.’de yayınlanan “Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik” in Acil Yardım Planlaması Genel Esaslarına ait 10/b maddesi gereğince;

İlçelerin Afet Acil Yardım Planlarının, yardım sağlamaktan sorumlu Garnizon ve Askeri Birlikler Komutanlıklarının Planları ile askeri acil yardım planlarının Kaymakamlar ile koordineli olarak hazırlanacağı belirtildiğinden,

Yönetmelik uyarınca işlem yapılıp yapılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

IX. SOSYAL YARDIMLAŞMA VE DAYANIŞMAYI TEŞVİK KANUNUNA İLİŞKİN İŞ VE İŞLEMLER:

9.01.-“3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu”nun 2. maddesi uyarınca, kanun kapsamına, a)- Fakru zaruret içinde ve muhtaç durumda bulunan, Kanunla kurulu sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi olmayan ve bu kuruluşlardan aylık ve gelir almayan vatandaşlar ile Geçici olarak küçük bir yardım veya eğitim ve öğretim imkanı sağlanması halinde topluma faydalı hale getirilecek, üretken duruma geçirilebilecek kişiler dahil edildiğinden,

b)- “30.05.1997 gün ve 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname” ile eklenen 2 fıkra ile 3294 sayılı Kanun kapsamına,

Sosyal Güvenlik kuruluşlarına tabi olan ve kuruluşlardan aylık ve gelir alan özürlülerin, tedavi giderleri ile fonksiyon kazandırıcı ortopedik ve diğer yardımcı araç ve gereçlerin kurumlarınca karşılanmayan kısmı da dahil edildiğinden,

Vakıf gelirlerinin dağıtımında bu hususlara uyulup uyulmadığı,

9.02- “3294 Sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu”nun 7.maddesi uyarınca;

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Teşvik Fonunda toplanan kaynağın ülke çapında ihtiyaç sahibi vatandaşlara nakdi ve ayni olarak dağıtmak ve kanunun amacına uygun olarak faaliyet ve çalışmalarda bulunmak üzere il’de Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfının kurulup kurulmadığı,

Vakıf senetlerinin mahallin en büyük Mülki idare amirleri tarafından “743 sayılı Türk Medeni Kanunu”nun 74. maddesine göre tescil ettirilip ettirilmediği,

9 Aralık 2004 tarihli 25665 sayılı resmi Gazetede yayımlanan “5263 sayılı Kanun”un 19. maddesi ile 3294 sayılı Kanunun 7.maddesinin birinci ve ikinci fıkraları (mütevelli heyetleri) aşağıda yazılı şekilde değiştirilmiş olup, “Mülki idare amirleri vakfın tabii başkanı olup,

İlçelerde, belediye başkanı, mal müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, Sağlık Bakanlığının ilçe üst görevlisi, varsa ilçe tarım müdürü ve ilçe müftüsü vakfın mütevelli heyetini oluşturur.

İlçe dahilindeki köy ve mahalle muhtarlarının kaymakamın çağrısı üzerine yapacağı toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile kendi aralarından seçecekleri birer üye ile ilçede kurulu ve bu kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin kendi aralarından seçecekleri bir temsilci ve hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği iki kişi mütevelli heyetinde görev alırlar. İl ve ilçede bu kanunda belirtilen amaçlara yönelik faaliyette bulunan sivil toplum kuruluşu olmaması halinde hayırsever vatandaşlar arasından il genel meclisinin seçeceği üçüncü bir kişi daha mütevelli heyetinde görev yapar.

Bu değişiklik ile ilgili olarak vakıf senetlerinin tadil edilip edilmediği ve Mütevelli Heyetlerinin bu değişikliğe göre oluşturulup oluşturulmadığı,

Mütevelli heyetinin salt çoğunluk ile toplanıp toplanmadığı,

Heyet kararlarının düzenli olarak alınıp alınmadığı,

9.03- “3294 sayılı Sosyal yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu”nun 8. maddesi uyarınca Vakıf Gelirleri,

a) Fondan aktarılacak kaynaktan, b) Köyler hariç, Mahalli İdareler bütçelerinden ayrılacak %2 oranındaki paylar, (5272 sayılı Belediye Kanununun 87.maddesinin “e” bendi gereği kaldırıldı), c) Her nevi fitre, zekat ve kurban derileri ve bağırsak yardımlarının toplanmasından elde edilecek gelirden ayrılacak paydan, %50’si, d) İşletme ve iştiraklerden elde edilecek gelirlerden ve e) Diğer gelirlerden oluştuğundan,

Tüm vakıf gelirlerinin tahsili için Mülki İdare Amirlerince gerekli gayret ve çabanın gösterilip gösterilmediği,

9.04- “3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu”nun 1 ve 2. maddesi uyarınca,

a)Kaynak israfının önlenmesi ve kamuoyunda olumsuz yansımalara meydan verilmemesi bakımından, Vakıf kaynaklarının, vakfın ihtiyacı dışında Valilik ile diğer kurum ve kuruluşların tefrişi, demirbaş alımı, akaryakıt vb. yönetim giderlerine yönelik harcamalarında kullanılıp kullanılmadığı,
b)İhtiyaç sahibi yoksul vatandaşlara yardım olarak dağıtılması gereken vakıf kaynaklarının, vadeli hesaplarda bekletilerek yardım faaliyetlerinin aksatılıp aksatılmadığı,
c)Valilik ile diğer kamu kurum ve kuruluşlarında çalıştırılmak üzere ihtiyaç dışında vakfa personel alınıp alınmadığı, mevcut vakıf personelinin bu kurum ve kuruluşlarda ihtiyaç dışında çalıştırılıp çalıştırılmadığı,
d)Vakıflarca idari ve mali yükümlülüklerin (sigorta, vergi, elektrik ve su parası…v.s.) zamanında yerine getirilip getirilmediği ve cezai işlemlere meydan verilip verilmediği,

9.05- Yoksul vatandaşların yardım başvurularında bürokratik işlemlerinin ortadan kaldırılması amacıyla, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğünce vakıflara gönderilen 29/03/2004 tarihli ve 006477 sayılı “Sosyal Güvenlik Sorgulamaları” genelgesi uyarınca,

a) Vatandaşlardan Sosyal Güvenlik kurumlarından belge istenmesi uygulamasına son verildiği ve vakıfların bu sorgulamaları elektronik ortamda ilgili kurumların internet adreslerinden yapmalarına imkan sağlandığı belirtildiğinden, vakıflarca bu genelge hükümlerine uyulup uyulmadığı,

b)Yardım başvurusunda bulunan vatandaşların kayıtlarının tutulup tutulmadığı, haklarında araştırma yapılarak, dosya oluşturulup oluşturulmadığı,

c)Fon ve vakıf kaynaklarının etkin ve verimli kullanılabilmesi, ülke genelinde kaynakların adil dağıtılabilmesi bakımından; Genel Müdürlük tarafından istenilen, aylık Faaliyet Raporlarının ve Mali Durum Tablolarının her ay düzenli olarak hazırlanıp hazırlanmadığı,

Hususları incelenecektir.

X- İLÇE YAZI İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ İŞ VE İŞLEMLERİ :

10.01- “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 36. maddesi ve “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliğini Uygulama Yönergesi” nin 25.6.1990 tarihli değişik 4. maddesi uyarınca;

Kaymakamlık bürolarının görev alanına giren ana konulardan her biri için "tek konu-tek dosya" ilkesi esas alınarak dosyalama yapılıp yapılmadığı, ana dosyaların sıra sayıları ve konularının yönergede belirtilen sisteme uygun olup olmadığı,

10.02- “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 38. maddesi uyarınca;

Ana dosya sayıları ve konuları numara sırasıyla alt alta yazılmak suretiyle bir dosya anahtarı hazırlanarak, bu dosya anahtarının büronun merkezi bir yerine asılıp asılmadığı,

10.03- “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 39. maddesi uyarınca;

Ana dosya klasörünün kapak sırtına ve gerekli görülürse yüzüne, ana dosya anahtarından alınan ana dosya sıra sayısı ve konusunun yazılıp yazılmadığı,

10.04- “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 40. maddesi uyarınca;

Ana dosya kapsamına giren çeşitli konu ve işlemlere ait evrakın toplandığı tali dosya açılıp açılmadığı,

10.05- “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 41. ve 42. maddeleri uyarınca;

Bir ana dosya içerisindeki bütün tali dosyaların sıra sayısı ve konusu alt alta yazılmak suretiyle bir Fihrist hazırlanarak, ana dosya klasörü kapağının iç yüzüne yapıştırılıp yapıştırılmadığı; tali dosya gömleklerinin üzerine dosya numarası ve dosya konusu yazılıp yazılmadığı,

10.06- “Ayniyat Yönetmeliği”nin 6. maddesi hükmü uyarınca, demirbaş eşyanın kaydı için demirbaş eşya defterinin tutulması gerektiğinden, buna uyulup uyulmadığı,

10.07- “Ayniyat Yönetmeliği”nin 6. maddesi hükmü uyarınca, demirbaş eşyanın deftere kaydına esas olan faturaların onaylı birer suretlerinin belge olarak ayrı bir dosyada saklanması gerektiğinden, bu hususa dikkat edilip edilmediği,

10.08- “Ayniyat Yönetmeliği”nin 4. maddesi hükmüne göre, kullanışlarında özellik bulunan eşya dışındaki diğer demirbaş eşyalar üzerine kaybolmayacak ve bozulmayacak şekilde numara konulması gerektiğinden, bu hususa uyulup uyulmadığı,

10.09- Söz konusu “Yönetmeliğin” 4. maddesi hükmü uyarınca, fiyatları belli olmayan ve bağış suretiyle belediyeye mal edilmiş bulunan demirbaş eşyaya, oluşturulacak bir kurul tarafından kıymet takdir edilmesi gerektiğinden, buna uyulup uyulmadığı;

10.10- “Ayniyat Yönetmeliği”nin 8. maddesi hükmüne göre, işe yaramayan eşyaların kaydının silinmesi gerektiğinden, bu hususa dikkat edilip edilmediği,

10.11- “Ayniyat Yönetmeliği”nin 15. maddesi hükmü uyarınca, her odada bulunan demirbaş eşyaların listelerinin düzenlenerek bir cetvel halinde odanın uygun bir yerine asılması gerektiğinden, buna uyulup uyulmadığı;

10.12- Hükümet Konağında veya dışında hizmet veren İçişleri binalarının demirbaş eşya ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı,

“Ayniyat Yönetmeliği” nin 11, 12 ve 34. maddesi uyarınca; mali yıl sonlarında ve ayrıca yıl içinde depoda mevcut demirbaş eşyaların sayımının yapılarak ekonomik ömrünü doldurmuş demirbaş eşyaların Maliyeye devredilerek satışlarının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği,

10.13- Dilekçe defteri, gelen ve giden evrak defterlerinin “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” hükümlerine uygun olarak tutulup tutulmadığı, yıl sonu işlemlerinin usulünce yapılıp yapılmadığı,

10.14- Zimmet defterinin usulüne uygun olarak tutulup tutulmadığı, evrakı teslim alanın, adı soyadı, teslim tarihi ve kaç adet evrak alındığının yazılıp yazılmadığı,

10.15- Posta zimmet defterlerindeki kayıtların yıl sonu pul sarfları hesaplarının kontrol ve tasdik edilip edilmediği,

10.16- a) “2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu” nun 7. maddesi ile 23.03.1984 gün ve 18524 sayılı R.G.’de yayınlanan 84/8345 karar sayılı “Kamu Konutları Yönetmeliği” nin 14. maddesi uyarınca;

Mahalli Mülki Amirinin onayı ile teşkil edilecek "Konut Tahsis Komisyonları" kararı ile İçişleri Bakanlığı mensuplarına görev ve sıra tahsisli konutların tahsis edilip edilmediği,

b) “Kamu Konutları Yönetmeliği” nin 7. maddesi ve yönetmeliğe ekli (1) sayılı cetvel uyarınca;

Özel tahsisli konutlardan sayılan Vali ve Kaymakamların lojmanlarının, anılan kanun ve yönetmelik hükümlerine göre tahsis edilip edilmediği,

c) İçişleri Bakanlığı’nın 22.02.1984 tarihli onayları ile yürürlüğe giren "Vali ve Kaymakam Konutları Donanım Yönergesi" uyarınca,

Vali ve Kaymakamların konutları için, Özel İdare Bütçesinden yeterli ve ihtiyaca cevap verecek döşeme ve demirbaş alınıp alınmadığı, konut devir-tesliminde eşyaların eksiksiz olarak alınması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,

10.17- Valilik ve Kaymakamlık hizmet araçlarının hizmeti ifaya yeterli seviyede olup olmadığı, hizmet araçlarının, yedek parça onarım ve akaryakıt ihtiyaçlarının karşılanıp karşılanmadığı,

Araçların ekonomik ömürlerini doldurmaları hallerinde “Ayniyat Yönetmeliği” nin 34. maddesi uyarınca düşümlerinin yapılarak satışlarının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği,

10.18- 23.11.2003 tarih ve 25298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “ İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik”in;

a)- 5.Maddesi uyarınca, “ İnsan Hakları İl Kurulları ” nın oluşturulup oluşturulmadığı,
b) 9. 10.11.12. ve13. Maddelerinde belirtilen görevlerin İnsan Hakları İl Kurulunca yerine getirilip getirilmediği,
c)- 7. Maddesi gereğince Valilik Yazı İşleri Müdürlüğünde, danışma ve başvuru masasının kurulup kurulmadığı ve 15. madde gereğince sekreterya hizmetlerinin bu müdürlük tarafından yürütülüp yürütülmediği,
d)- 8. maddesi uyarınca Halkla ilişkiler ve iletişim faaliyetleri, insan hakları eğitimi ve insan hakları bilincini geliştirme ve insan hakları ihlallerini araştırma, inceleme ve değerlendirmek üzere birer komisyon kurulup kurulmadığı, bu komisyonların 16. Maddede belirtilen esaslara göre çalışıp çalışmadığı,
e)-14. Maddesi esaslarına göre İl Kurulunun ayda bir defa toplanarak, gündeme alınan konuları görüşüp görüşmediği,
f)- 17. Maddesi esaslarına göre başvuruların alınıp 18. maddesinde belirtilen esaslara göre değerlendirilerek sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı
g)- 19. Maddesi uyarınca kurullar tarafından aylık faaliyet raporu hazırlanarak izleyen ayın ilk 10 günü içerisinde ve Dünya İnsan Hakları Günü ve Haftası çerçevesinde yapılan faaliyetleri içeren bir raporun bir ay içerisinde Valilik kanalıyla Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığına gönderilip gönderilmediği,

Hususları incelenmelidir.

XI. İLÇE DERNEKLER BÜRO ŞEFLİĞİ İŞ VE İŞLEMLERİ :

A- Dernekler Kanuna İlişkin Görevler :

11.01- İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev, Çalışma Denetim Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 17 nci (04.09.2003 tarih ve 25219 sayılı Resmi Gazete Madde 1 ile değişik) maddesi ile 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13/A maddesinin son fıkrasındaki (Değişik: 04.11.2004-5253/38.Madde) “Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe kaymakamlıklarında ayrıca ilçe dernekler büro şeflikleri oluşturulmaz.” hükümlerine göre;

a) Mevzuatın öngördüğü derneklerle ilgili iş ve işlemlerin, ilçelerde Kaymakamlık bünyesinde ilçe dernekler büro şefliği tarafından (Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe Kaymamakları hariç): ilçe dernekler büro şefi, işlemler masası, bilgi işlem eğitim ve arşiv masası yönetim kademeleri ve birimler oluşturularak yürütülüp yürütülmediği (iş hacmi az olan ilçelerde, mülki idare amiri onayı ile büro şeflikleri ve masalar birleştirilebilir),
b) Dernekler İlçe birimlerinin oluşturulmasında, İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığının 17.12.2003 tarih ve 526 sayılı (2003/4) genelgesinde belirtilen esaslara uyulup uyulmadığı,

11.02- 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13/A maddesinin ikinci fıkrası (Değişik: 04.11.2004-5253/38.Madde) ve 31.03.2005 tarih 25772 ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliğinin 5, 85, 86, 87 ve 88 inci maddelerine göre; Valilikler bünyesinde derneklerin kaydolunacağı Dernekler Kütüğü oluşturulacağından, İlçelerde kütük oluşturulmayacaktır. İlçelerde İl Dernekler Müdürlüğünce verilen dernek kod numaralarına göre dernekler listesi oluşturulacaktır.

Dernekler ile ilgili evrakların bulunduğu ve her bir dernek için ayrı bir dosya tutulup tutulmadığı,

11.03- Dernek kuruluş bildirimi ve tüzüklerinin incelenmesinde; 23.11.2004 tarih ve 25 649 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 3 üncü maddesinde düzenlenen "Dernek Kurma Hakkı", 30 uncu maddesinde düzenlenen "Kurulması Yasak Olan Dernekler" ve 29 uncu maddesinde düzenlenen "Bazı Ad ve İşaretleri Kullanma Yasağı",na ilişkin hükümlerin, isabetli olarak değerlendirilip değerlendirilmediği,

11.04- 08.12.2001 tarih ve 24 607 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 59 ve 60 ıncı maddeleri ve Dernekler Yönetmeliğinin 5, 6, 7, 8, 9, 10 , 11 ve 99 uncu maddeleri gereği;

a) Derneklerin, kurucularının imzalarını taşıyan iki adet kuruluş bildirimine; Kurucular tarafından her sayfası imzalanmış iki adet dernek tüzüğünü, kurucuların nüfus cüzdan fotokopilerini, dernek kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluş belgesi ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisini, kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunması halinde, bu tüzel kişilerin dernek kurucusu olabileceğini gösteren İçişleri Bakanlığınca verilmiş izin belgesini, kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopilerini, yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten listeyi ekleyip eklemedikleri,
b) Dernek Kuruluş Bildirimi ve ekinde verilen belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, alındı belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren altmış gün içinde mülki idare amiri tarafından bizzat veya dernekler birimlerine yetki verilmek suretiyle incelenip incelenmediği ve kuruluş bildirisinde tüzükte ve kurucuların hukuki durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği taktirde, bunların giderilmesinin geçici yönetim kurulundan yazı ile istenip istenmediği, bu yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanmadığı veya kanuna aykırılık giderilmediği takdirde, mülki idare amirliğince Cumhuriyet Savcılığına derneğin feshi için ihbarda bulunulup bulunulmadığı,
c) Dernek kuruluş bildirimine ilişkin başvuru, gün ve saat belirtilmek suretiyle dernekler birimine havale edilerek başvuru sahibine kuruluş bildirimi ve eklerinin alındığına dair alındı belgesi verilip verilmediği ve derneğin dernekler kütüğüne kaydedilip kaydedilmediği,
d) Valilik tarafından dernekler kütüğüne kaydı yapılan derneklerin, kuruluş bildirimleri ve tüzüklerinin birer adedinin en geç otuz gün içinde Bakanlığa gönderilip gönderilmediği,

11.05- Türk Medeni Kanununun 60, 62 ve 87 nci maddeleri gereği;

Dernekler, Türk Medeni Kanununun 60 ıncı maddesinin son fıkrası gereğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve organlarını oluşturmak zorunda olduklarından; bu zorunluluğa uyulmaması halinde, mülki idare amirliğince sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyip istemediği,

11.06- Türk Medeni Kanununun 94 üncü ve Dernekler Yönetmeliğinin 7 nci maddeleri gereği;

Tüzüklerinde şube açabileceği belirtilmiş derneklerin şube açma başvurularında, genel kurullarınca yetki verilen yönetim kurullarının yetkili kılacakları en az üç kişinin imzaladığı iki adet Kuruluş Bildirimine; ilgili dernekler müdürlüğünce onaylanmış iki adet dernek tüzüğünü, kurucuların nüfus cüzdan fotokopilerini, şube kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluşuna ait belgeler ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisini, kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopilerini, geçici yönetim kurulu üyeleri ile yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten listeyi, şube açılması için yönetim kuruluna verilmiş yetkiyi gösteren genel kurul kararının fotokopisini, kurucu olarak yetkilendirilmiş kişiler için alınmış dernek yönetim kurulu kararı fotokopisini ekleyip eklemedikleri,

11.07- Türk Medeni Kanununun 96 ve 97 nci maddeleri ile Dernekler Yönetmeliğinin 9, 10 ve 11 nci maddeleri gereği;

a) Federasyon kurma başvurularında; Federasyon kuracak dernek temsilcileri tarafından imzalanmış iki adet Kuruluş Bildirimine, kurucu dernek temsilcileri tarafından imzalanmış iki adet federasyon tüzüğünü, dernek tüzüklerinin; amaç, federasyon kurma ve üye olmaya ilişkin maddelerinin bulunduğu bölümün yönetim kurulu başkanından onaylı ve kaşeli suretini, federasyon kurulması yönünde derneklerce alınmış genel kurul karar örneğini, kurucuların derneği temsil etmekle yetkilendirildiğine ilişkin ilgili dernek yönetim kurullarının karar örneğini, kurucular arasında

11.08- İçişleri Bakanlığı Dernekler Dairesi Başkanlığı Merkez ve Taşra Teşkilatı Kuruluş, Görev, Çalışma Denetim Usul ve Esaslarına Dair Yönetmeliğin 17 nci (04.09.2003 tarih ve 25219 sayılı Resmi Gazete Madde 1 ile değişik) maddesi ile 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13/A maddesinin son fıkrasındaki (Değişik: 04.11.2004-5253/38.Madde) “Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe kaymakamlıklarında ayrıca ilçe dernekler büro şeflikleri oluşturulmaz.” hükümlerine göre;

a) Mevzuatın öngördüğü derneklerle ilgili iş ve işlemlerin, illerde Valilikler bünyesinde İl Dernekler Müdürlüğü tarafından: İl Dernekler Müdürü, İşlemler Büro Şefliği, Bilgi İşlem, Eğitim ve Arşiv Büro Şefliği; ilçelerde Kaymakamlıklar bünyesinde ilçe dernekler büro şefliği tarafından (Büyükşehir belediyesi sınırları içinde kalan ilçe Kaymamakları hariç): ilçe dernekler büro şefi, işlemler masası, bilgi işlem eğitim ve arşiv masası yönetim kademeleri ve birimler oluşturularak yürütülüp yürütülmediği (iş hacmi az olan illerde ve ilçelerde, mülki idare amiri onayı ile büro şeflikleri ve masalar birleştirilebilir),

b) Dernekler İl ve İlçe birimlerinin oluşturulmasında, İçişleri Bakanlığı Dernekler Daire Başkanlığının 17.12.2003 tarih ve 526 sayılı (2003/4) genelgesinde belirtilen esaslara uyulup uyulmadığı,

11.09- 3152 sayılı İçişleri Bakanlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 13/A maddesinin ikinci fıkrası (Değişik: 04.11.2004-5253/38.Madde) ve 31.03.2005 tarih 25772 ve sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliğinin 5, 85, 86, 87 ve 88 inci maddelerine göre; Valilikler bünyesinde derneklerin kaydolunacağı Dernekler Kütüğünün tesis edilip edilmediği,

a) Dernek kütük defterine, merkezleri o il sınırları içinde bulunan konfederasyon, federasyon ve dernekler ile şubeleri ve merkezleri başka illerde veya yurt dışında olan derneklerin o il sınırları içinde açılan şubelerinin kaydedilip kaydedilmediği ile dernek kütük defterinin tutulması için öngörülen diğer usul ve esaslara uyulup uyulmadığı,

b) Dernekler ile ilgili evrakların bulunduğu ve her bir dernek için ayrı bir kütük dosyası tutulup tutulmadığı,

11.10- Dernek kuruluş bildirimi ve tüzüklerinin incelenmesinde; 23.11.2004 tarih ve 25 649 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 3 üncü maddesinde düzenlenen "Dernek Kurma Hakkı", 30 uncu maddesinde düzenlenen "Kurulması Yasak Olan Dernekler" ve 29 uncu maddesinde düzenlenen "Bazı Ad ve İşaretleri Kullanma Yasağı",na ilişkin hükümlerin, isabetli olarak değerlendirilip değerlendirilmediği,

11.11- 08.12.2001 tarih ve 24 607 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 59 ve 60 ıncı maddeleri ve Dernekler Yönetmeliğinin 5, 6, 7, 8, 9, 10 , 11 ve 99 uncu maddeleri gereği;

a) Derneklerin, kurucularının imzalarını taşıyan iki adet kuruluş bildirimine; Kurucular tarafından her sayfası imzalanmış iki adet dernek tüzüğünü, kurucuların nüfus cüzdan fotokopilerini, dernek kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluş belgesi ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisini, kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunması halinde, bu tüzel kişilerin dernek kurucusu olabileceğini gösteren İçişleri Bakanlığınca verilmiş izin belgesini, kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopilerini, yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten listeyi ekleyip eklemedikleri,
b) Dernek Kuruluş Bildirimi ve ekinde verilen belgelerin doğruluğu ile dernek tüzüğü, alındı belgesinin düzenlendiği tarihten itibaren altmış gün içinde mülki idare amiri tarafından bizzat veya dernekler birimlerine yetki verilmek suretiyle incelenip incelenmediği ve kuruluş bildirisinde tüzükte ve kurucuların hukuki durumlarında kanuna aykırılık veya noksanlık tespit edildiği taktirde, bunların giderilmesinin geçici yönetim kurulundan yazı ile istenip istenmediği, bu yazının tebliğinden itibaren 30 gün içinde belirtilen noksanlıklar tamamlanmadığı veya kanuna aykırılık giderilmediği takdirde, mülki idare amirliğince Cumhuriyet Savcılığına derneğin feshi için ihbarda bulunulup bulunulmadığı,
c) Dernek kuruluş bildirimine ilişkin başvuru, gün ve saat belirtilmek suretiyle dernekler birimine havale edilerek başvuru sahibine kuruluş bildirimi ve eklerinin alındığına dair alındı belgesi verilip verilmediği ve derneğin dernekler kütüğüne kaydedilip kaydedilmediği,
d) Valilik tarafından dernekler kütüğüne kaydı yapılan derneklerin, kuruluş bildirimleri ve tüzüklerinin birer adedinin en geç otuz gün içinde Bakanlığa gönderilip gönderilmediği,

11.12- Türk Medeni Kanununun 60, 62 ve 87 nci maddeleri gereği;

Dernekler, Türk Medeni Kanununun 60 ıncı maddesinin son fıkrası gereğince yapılan yazılı bildirimi izleyen altı ay içinde ilk genel kurul toplantılarını yapmak ve organlarını oluşturmak zorunda olduklarından; bu zorunluluğa uyulmaması halinde, mülki idare amirliğince sulh hakiminden derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitini isteyip istemediği,

11.13- Türk Medeni Kanununun 94 üncü ve Dernekler Yönetmeliğinin 7 nci maddeleri gereği;

Tüzüklerinde şube açabileceği belirtilmiş derneklerin şube açma başvurularında, genel kurullarınca yetki verilen yönetim kurullarının yetkili kılacakları en az üç kişinin imzaladığı iki adet Kuruluş Bildirimine; ilgili dernekler müdürlüğünce onaylanmış iki adet dernek tüzüğünü, kurucuların nüfus cüzdan fotokopilerini, şube kurucuları arasında tüzel kişiliklerin bulunması halinde; bu tüzel kişilerin unvanı, yerleşim yeri ve kuruluşuna ait belgeler ile tüzel kişiliklerin organları tarafından yetkilendirilen gerçek kişi de belirtilmek kaydıyla bu konuda alınmış kararın fotokopisini, kurucular arasında yabancı uyruklular varsa, bunların Türkiye'de yerleşme hakkına sahip olduklarını gösterir belgelerin fotokopilerini, geçici yönetim kurulu üyeleri ile yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten listeyi, şube açılması için yönetim kuruluna verilmiş yetkiyi gösteren genel kurul kararının fotokopisini, kurucu olarak yetkilendirilmiş kişiler için alınmış dernek yönetim kurulu kararı fotokopisini ekleyip eklemedikleri,

11.14- Türk Medeni Kanununun 96 ve 97 nci maddeleri ile Dernekler Yönetmeliğinin 9, 10 ve 11 nci maddeleri gereği;

a) Federasyon kurma başvurularında; Federasyon kuracak dernek temsilcileri tarafından imzalanmış iki adet Kuruluş Bildirimine, kurucu dernek temsilcileri tarafından imzalanmış iki adet federasyon tüzüğünü, dernek tüzüklerinin; amaç, federasyon kurma ve üye olmaya ilişkin maddelerinin bulunduğu bölümün yönetim kurulu başkanından onaylı ve kaşeli suretini, federasyon kurulması yönünde derneklerce alınmış genel kurul karar örneğini, kurucuların derneği temsil etmekle yetkilendirildiğine ilişkin ilgili dernek yönetim kurullarının karar örneğini, kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar bulunması halinde, bu tüzel kişilerin federasyona kurucu olabileceğini gösteren Bakanlıkça verilmiş izin belgesini, geçici yönetim kurulu üyeleri ile yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten liste veya yazısını ekleyip eklemedikleri,

b) Konfederasyon kurma başvurularında; Konfederasyon kuracak federasyon temsilcileri tarafından imzalanmış iki adet Kuruluş Bildirimine, kurucu federasyon temsilcileri tarafından imzalanmış iki adet konfederasyon tüzüğünü, federasyon tüzüklerinin; amaç, konfederasyon kurma ve üye olmaya ilişkin maddelerinin bulunduğu bölümün yönetim kurulu başkanından onaylı ve kaşeli suretini, konfederasyon kurulması yönünde federasyonlarca alınmış genel kurul karar örneğini, kurucuların federasyonu temsil etmekle yetkilendirildiğine ilişkin ilgili federasyon yönetim kurullarının karar örneğini, kurucular arasında yabancı dernek veya dernek ve vakıf dışında kar amacı gütmeyen kuruluşlar tarafından kurulan federasyon niteliğindeki tüzel kişiliklerin bulunması halinde, bu tüzel kişilerin konfederasyona kurucu olabileceğini gösteren Bakanlıkça verilmiş izin belgesini, geçici yönetim kurulu üyeleri ile yazışma ve tebligatı almaya yetkili kişi veya kişilerin adı, soyadı, yerleşim yerlerini ve imzalarını belirten listeyi ekleyip eklemedikleri,

11.15- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 5 inci, 08.06.1984 tarih ve 227 sayılı Vakıflar Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 3 üncü, Dernekler Yönetmeliğinin 21- 30 uncu maddeleri uyarınca;

a) Yabancı dernek ve vakıflar ile merkezleri yurt dışında bulunan dernek ve vakıf dışındaki kar amacı gütmeyen kuruluşların Türkiye’deki faaliyetleri ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığından izin almaları gerektiğinden, izinsiz faaliyette bulunan söz konusu kuruluşların takip edilip edilmediği,

b) Türkiye’de faaliyette bulunmalarına izin verilen söz konusu kuruluşların vermeleri gereken Türkiye’de Temsilcilik Açmasına İzin Verilen Yabancı Vakıf, Dernek ve Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşların Vereceği Faaliyet Bildirimini, takip eden yılın ilk iki ayı içinde Valiliğe verip vermedikleri, c) Söz konusu kuruluşlarca verilen bildirimler ve eklerinin bir nüshasının Valiliklerce İçişleri Bakanlığına gönderilip gönderilmediği,

11.16- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 21 ve Dernekler Yönetmeliğinin 20 nci maddeleri uyarınca;

Dernek veya vakıfların yurtdışından aldıkları yardımlara ilişkin olarak Mülki İdare Amirliğine verilen Yurtdışından Yardım Alma Bildiriminin birer örneğinin yedi gün içinde İçişleri Bakanlığına, ayrıca vakıflara ait bildirimin bir örneğinin bilgi için Vakıflar Genel Müdürlüğüne gönderilip gönderilmediği,

11.17- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 27 ve Dernekler Yönetmeliğinin 48-52 nci maddeleri uyarınca;

a) Kamu yararına çalışan derneklerden sayılmak için Mülki İdare Amirliğine verilen başvuru belgesine; ilgili dernekler müdürlüğünce onaylanmış dernek tüzüğünün, dernek üyelerinin sayısının belirtildiği yazının, derneğin şubelerinin sayısı ve yerinin belirtildiği yazının, derneğin kamu yararı yönünden; faaliyeti, yaptığı hizmetler ve gelecekte yapılması düşünülen işler hakkındaki raporun, son yıla ait mali bilanço ile gelir-gider tablosu veya işletme hesabı tablosunun, derneğin taşınır ve taşınmaz mallarının listesinin, kamu yararına çalışan derneklerden sayılması için yönetim kurulunun aldığı karar örneğinin eklenip eklenmediği, b) Konu ile ilgili başvuru belgelerinin Valilik görüşü ile birlikte bir ay içinde İçişleri Bakanlığına gönderilip gönderilmediği,

11.18- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 28 ve Dernekler Yönetmeliğinin 53-55 nci maddeleri uyarınca;

a) Dernek adlarında izin ile kullanılacak kelimeler için yapılan başvuru belgesine; ilgili dernekler müdürlüğünce onaylanmış dernek tüzüğü, dernek üye listesini, derneğin faaliyetleri, yaptığı hizmetler ve gelecekte yapılması düşünülen işler hakkında raporu, izne tabi kelimelerin kullanılması için genel kurulun aldığı karar örneğinin eklenip eklenmediği,

b) Konu ile ilgili başvuru belgelerinin Valilik görüşü ile birlikte bir ay içinde İçişleri Bakanlığına gönderilip gönderilmediği,

11.19- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 10 uncu ve Dernekler Yönetmeliğinin 91 inci maddesi uyarınca;

Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere benzer amaçlı derneklerden, işçi ve işveren sendikalarından ve mesleki kuruluşlardan maddi yardım alabilirler ve adı geçen kurumlara maddi yardımda bulunabilirler.

5072 sayılı Dernek ve Vakıfların Kamu Kurum ve Kuruluşları ile İlişkilerine Dair Kanun hükümleri saklı kalmak üzere, dernekler kamu kurum ve kuruluşları ile görev alanlarına giren konularda ortak projeler yürütebilirler. Bu projelerde kamu kurum ve kuruluşları, proje maliyetlerinin en fazla yüzde ellisi oranında aynî veya nakdî katkı sağlayabilirler. Bu şekilde yürütülen projelerin gerçekleşme durumu ve bu projeler için yapılan harcamalar ilgili kamu kurum ve kuruluşu tarafından denetlenebileceği gibi, mülki idare amirleri tarafından da denetlenebilir.

Hususlarına uyulup uyulmadığına gerekli özenin gösterilip gösterilmediği,

11.20- 5253 2908 sayılı Dernekler Kanunu’nun; dernekler için yasak faaliyetler ile kolluk hizmetlerine hazırlayıcı faaliyette bulunma yasağını düzenleyen 30 uncu maddesi hükümlerine Kaymakamlaca dikkat edilip edilmediği,

11.21- 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 19, 21, 22, 23, 24 ve 32/l maddeleri ile Dernekler Yönetmeliğinin 17, 83, 84, 92 ve 93 üncü maddeleri gereği;

a) Derneklerin, faaliyetleri ile gelir ve gider işlemlerinin sonuçları konusunda, Dernekler Yönetmeliğinde belirtilen şekle uygun olarak yıl sonu itibarıyla düzenledikleri beyannameyi yılın ilk dört ayı içerisinde mahallin en büyük mülkî amirine vermeleri gerektiğinden, verilen beyannamelerin Kaymakamlıkça incelenip incelenmediği,

Gerek görülen hâllerde derneklerin yönetim yerleri, müesseseleri ve her çeşit eklentileri, defterleri, hesap ve işlemlerinin, bulundukları yerin en büyük mülkî amiri tarafından bizzat veya memurlar aracılığıyla denetlenip denetlenmediği,

b) Yönetim ve denetleme kurulları ile derneğin diğer organlarına seçilenlerin, yönetim kurulu başkanı tarafından, genel kurulca yapılan seçimi izleyen 30 gün içinde dernek merkezinin bulunduğu yerin en büyük Mülki Amirine bildirilmesi zorunlu olan Genel Kurul Sonuç Bildirimi ve eklerinin mevzuata uygunluğunun dernekler birimince incelenip incelenmediği,
c) Dernekler tarafından bildirilmesi zorunlu olan Dernek Beyannamesi, Genel Kurul Sonuç Bildirimi, Yurt Dışından Yardım Alma Bildirimi, Yerleşim Yeri Değişiklikleri Bildirimi, Dernek Organlarındaki Değişiklik Bildirimi, Taşınmaz Mal Bildirimi veya temsilcilik açıldığına dair bildiriminin Mülki İdare Amirliğine verilmediğinin tespit edilmesi halinde ilgili derneklerin yöneticileri hakkında idari para cezasının uygulanıp uygulanmadığı,

11.22- Türk Medeni Kanununun 87 nci maddesi gereğince;

Derneklerin, amacının gerçekleşmesi, amacın gerçekleşmesinin olanaksız hale gelmesi veya sürenin sona ermesi, ilk genel kurul toplantısının Kanunda öngörülen sürede yapılmamış ve zorunlu organların oluşturulmamış olması, borç ödemede acze düşmüş olması, tüzük gereğince yönetim kurulunun oluşturulmasının olanaksız hale gelmesi, olağan genel kurul toplantısının iki defa üst üste yapılamaması durumlarının tespit edilmesi halinde Mülki İdare Amirliğince derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti sulh hakiminden istenilip istenilmediği,

11.23- Türk Medeni Kanununun 89 uncu maddesi uyarınca;

Amacı Kanuna veya ahlaka aykırı hale geldiği tespit edilen derneklerin ilgili mahkemeden fesih edilmesinin istenilip istenilmediği,

11.24- 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 15 ve Dernekler Yönetmeliğinin 89 ve 90 ıncı maddeleri uyarınca;

Kendiliğinden sona erdiği tespit edilen veya feshine karar verilen derneklerin tasfiye ve devir işlemleri tamamlandıktan sonra, dernekler kütüğündeki kayıtlarının Valiliğinin onayı ile silinip silinmediği, kütükten silinen derneğin şubelerinin bulunduğu Valiliklere ve İçişleri Bakanlığına durumun bildirilip bildirilmediği,

11.25- 5253 sayılı Dernekler Kanunu’nun 11 ve Dernekler Yönetmeliğinin 46 ncı maddeleri uyarınca;

Dernek adına gelir tahsil edecek kişiler için düzenlenen ve dernek başkanı tarafından Mülki İdare Amirliğine bir örneği verilen Yetki Belgelerinin e- dernekler sistemine kaydedilip, bu belgelere otomatik numara verilip verilmediği,

11.26- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 11 ve 16 ncı maddeleri ile Dernekler Yönetmeliğinin 43 üncü maddeleri uyarınca;

Dernekler tarafından bastırılan ve basımevlerince seri ve sıra numaraları onbeş gün içinde mülki idare amirliğine bildirilmek zorunda olan alındı belgesi ciltlerinin dernekler birimlerinde tutulan Alındı Belgesi Ciltleri Takip Defterine kaydedilip kaydedilmediği,

11.27- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 11 ve Dernekler Yönetmeliğinin 32 nci maddeleri uyarınca; Dernekler tarafından tutulması zorunlu olan ve dernekler birimince tasdikleri yapılan defterlerin ilçe dernekler şefliğinde tutulan Tasdik Defterine kaydedilip kaydedilmediği,

11.28- 5253 sayılı Dernekler Kanununun 26 ve Dernekler Yönetmeliğinin 56 – 71 inci maddeleri uyarınca;

Lokal açma başvurularında istenen belgelerin eksiksiz alınıp alınmadığı, lokal açma başvurularının değerlendirilmesinde lokal olarak açılacak yerin öngörülen şartları taşıyıp taşımadığı, açılmasına izin verilen dernek lokalinde yerine getirilmesi gereken hususların takip edilip edilmediği,

11.29- Dernekler Yönetmeliğinin 95 inci maddesi gereği;

Öğrenci yurdu bulunduğu tespit edilen derneklerin, Milli Eğitim Bakanlığından ve Valilikten almış oldukları Yurt Açma İzin Belgelerinin birer suretini, bu izin belgelerini aldıkları tarihten itibaren onbeş gün içinde dernekler birimlerine bildirip bildirmediklerinin takip edilip edilmediği,

11.30- 5253 sayılı Dernekler Yönetmeliğinin 99 uncu maddesi maddeleri uyarınca;

Kuruluş bildirimleri, tüzükler, tüzük değişiklikleri, derneklere tanınan hak ve izinler, dernekler hakkında yapılan suç duyuruları ve adli veya idari yargı mercilerince verilen kararların kaymakamlığa intikalinden itibaren yedi gün içinde valiliğe, gönderilip gönderilmediği,

11.31- a) Derneklerle ilgili mevzuat gereğince İçişleri Bakanlığınca yayınlanan genelgelere uyulup uyulmadığı,

b) İçişleri Bakanlığının 18.10.2004 tarih ve Özel Kalem Müdürlüğü 1693 (Genelge No: 2004/139) sayılı “İnsan Hakları Savunucuları Rehberi” konulu genelgelerinde,

“Valilik ve Kaymakamlıklar il ve ilçelerdeki kamu kurum ve kuruluşlarının, İnsan Haklarının geliştirilmesini amaç edinen ve bu doğrultuda çalışan birey ve sivil toplum kuruluşları ile ilişkilerinde Rehberin içeriğine ve ruhuna uygun hareket etmelerini sağlayacaklar ve her türlü kolaylığı göstereceklerdir.” Denildiğinden, genelge hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı,

Hususları incelenmelidir.

B- Yardım Toplama Kanununa İlişkin Görevler :

11.32- “2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 5253 sayılı Kanunu 38. maddesi ile değişik 7. uyarınca, yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlerin dernekler birimlerince yürütülmesi gerektiğinden, kanun hükmüne göre işlem yapılıp yapılmadığı,

11.33- 23.06.1983 tarihli ve 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu” nun, kapsamını belirleyen 2 nci, yardım toplayabilecek olanlara ilişkin 3 üncü, yardım toplama şekillerini belirten 5 inci (Değişik: 04.11.2004 tarih-5253/Madde 38) maddelerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

11.34- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 7 nci (Değişik: 04.11.2004 tarih-5253/Madde 38) ve 27.12.1999 gün ve 23919 sayılı R.G.’de yayınlanan Yardım Toplama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi uyarınca; Yardım toplama faaliyetlerinin yürütülmesinin İl çapında olması durumda Valilik makamının iznini gerektirdiğinden, izin prosedürünün gerçekleşmesi için aynı kanunun 8 inci ve Yönetmeliğin 6 ncı maddesinde yazılı başvuru şartlarını taşıyan müracaatların kanunun 9 uncu ve Yönetmeliğin 7 nci maddesinde belirlenen kriterlere göre incelenerek sonucun en geç iki ay içinde başvuranlara bildirilip bildirilmediği,

11.35- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 10 uncu maddesinde;

Yardım toplama süresinin takdirinin izni veren makama ait olduğu, bu sürenin bir yılı geçemeyeceği, ancak haklı sebeplerin bulunması halinde verilen sürenin, izin veren makamca bir yılı geçmemek üzere uzatılabileceği ifade edildiğinden, yardım toplama süresinin tayininde bu hükme uyulup uyulmadığı,

11.36- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 13 üncü maddesi uyarınca;

Yardım toplama faaliyetlerinde çalıştırılacak kamu görevlileri için Mülki İdare Amirinden izin alınması gerektiğinden, bu gibi durumlar için söz konusu iznin alınıp alınmadığı,

11.37- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu nun 15 inci ve 27.12.1999 gün ve 23919 sayılı R.G.’de yayınlanan Yardım Toplama Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin in 8 inci maddesi gereğince;

Yardım toplama faaliyetinde görev alacaklara faaliyetin konu ve süresini de belirten fotoğraflı bir kimlik belgesi verilip verilmediği, kimlik belgesinin, faaliyetin sonucunda geri alınıp dosyasında saklanıp saklanmadığı,

11.38- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 16 ncı maddesi uyarınca;

Yardım toplama faaliyetleri ile sağlanan net gelirin gerçekleştirilmek istenen amaç doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığının izin veren makam tarafından denetlettirilip denetlettirilmediği,

11.39- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 28 inci maddesi uyarınca;

Yardım toplama faaliyetlerinden elde edilen mal ve paraların devlet malı sayılacağından, buna karşı suç işleyenlerin Devlet memuru gibi cezalandırılacağı,

Hükme bağlandığından, buna göre işlem yapılıp yapılmadığı,

11.40- 2860 sayılı Yardım Toplama Kanununun 24.04.2003 tarih ve 4854 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 29. maddesi uyarınca;

Kanunun hükümlerine aykırı olarak izinsiz yardım toplayanlara, izin verilen yer dışında yardım toplayanlara ve bu Kanunun diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlara eylemleri ayrı bir suç oluşturmadığı takdirde idari para cezası verilip verilmediği,

Mülki İdare Amiri tarafından verilen idari para cezası kararlarının 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebligat yapılarak 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsilinin sağlanıp sağlanmadığı,

11.41- “2860 sayılı Yardım Toplama Kanunu” nun 24.04.2003 tarih ve 4854 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 29. maddesi uyarınca;

Kanunun hükümlerine aykırı olarak izinsiz yardım toplayanlar, 610.000.000.TL (altıyüzonmilyon),İzin verilen yer dışında yardım toplayanlar, 435.000.000.TL- (dörtyüzotuzbeşmilyon),

Bu Kanunun diğer hükümlerine aykırı davranışta bulunanlar eylemleri ayrı bir suç oluşturmadığı takdirde 175.000.000.TL-(yüzyetmişbeşmilyon)

İdari para cezası ile cezalandırılacağından; ilgililer hakkında bu hükümlere uygun işlem tesis edilerek Mahallin en büyük mülki amiri tarafından verilen idari para cezası kararlarının 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre ilgililere tebligat yapılarak 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsilinin sağlanıp sağlanmadığı,

Hususları incelenmelidir.


XII. İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA İLİŞKİN GÖREVLER

A- Önleyici Kolluk İşleri :

12.01- Kaymakamların, “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 32. maddesi ile kendilerine verilen önleyici kolluk görevlerini bütün tedbirlere başvurarak yerine getirip getirmedikleri ve bu konuda aldıkları karar ve tedbirlerin isabetli ve yeterli olup olmadığı,

12.02- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun, 23.02.1980 gün ve 16909 sayılı R.G.’de yayınlanan 19.2.1980 tarih ve 2261 sayılı Kanunun 3. maddesiyle değişik 32/E maddesi uyarınca;

Kaymakamın, ilçe çevresinde çıkabilecek olayların emrindeki kolluk kuvvetleriyle önlenmesine imkan bulunmayacağı kanısına varması veya ilçe içinde kolluk kuvvetleriyle önlenemeyecek olağanüstü ve ani olayların karşısında kalması durumunda, hemen Valiye bilgi vererek yardım isteyip istemediği ve en yakın (Kara, Deniz, Hava) komutanlarına da haber verip vermediği,

12.03- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” na 04.09.1996 gün ve 22747 sayılı R.G.’de yayınlanan 29.8.1996 tarih ve 4178 sayılı Kanunun 2. maddesi ile eklenen Ek: 1. madde uyarınca;

Valiler tarafından görevlendirilmeleri halinde, Kaymakamlar, sivil hava meydanları, limanlar ve sınır kapılarında güvenliğin sağlanması, giriş-çıkışlarla ilgili görev ve hizmetlerin düzenli ve etkili bir biçimde yürütülmesi, görevli kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonun gerçekleştirilmesi için gerekli önlemleri almaya ve uygulamaya, kuruluşların çalışmalarını denetlemeye yetkili kılındığından, söz konusu görev ve yetkilerin anılan madde hükümlerine uygun olarak yerine getirilip getirilmediği,

12.04- 15.07.1961 gün ve 10855 sayılı R.G.’de yayınlanan 5/1409 karar sayılı "Emniyet ve Asayiş İşlerinde İl, İlçe ve Bucaklardaki Jandarma ve Emniyet Ödevlerinin Yapılması ve Yetkilerinin Kullanılması Suretini ve Aralarındaki Münasebeti Gösterir Yönetmelik" in 4. maddesi ile 17.12.1983 gün ve 18254 sayılı R.G.’de yayınlanan "Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği" nin 146. maddesi gereğince;

Asayiş saatlerinin her gün saat 11.00 ’de ve yukarıda zikredilen yönetmelik hükümlerinde belirtilen esaslara uygun olarak yapılıp yapılmadığı, mülki amirlerce asayiş saatindeki toplantıların düzenli ve sürekli olarak yapılması için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı,

12.05- İçişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanlığının 22.6.1992 tarih ve 0624-1-92/ Asyş.Ş.ASAYİŞ (1532) sayılı “Emniyet ve Asayiş Planları Hazırlama ve Uygulama Yönergesi (JGY:117-1)” nin;

a) II. Bölüm I . Kısım "Planların Hazırlanmasında Görev Yetki ve Sorumluluklar" başlığının "Mülki Amirlerin Görev Yetki ve Sorumlulukları" alt başlıklı 1. maddesinde belirtilen görevlerin yerine getirilip getirilmediği, yetkilerin kullanılıp kullanılmadığı,
b) II. Bölüm II. Kısım "Planla İlgili Diğer Hususlar" başlığının "Planların Hazırlanmasında Genel Esaslar" alt başlıklı 3. maddenin (a) fıkrasında düzenlenen "Planlar İlçe bazında İlçe Jandarma Komutanlıkları ile İlçe Emniyet Müdürlükleri veya Amirlikleri tarafından Polis ve Jandarma sorumluluk bölgeleri için ayrı ayrı hazırlanır" hükmüne uygun hazırlanıp hazırlanmadığı; (b) fıkrası gereği, hazırlanan planların İlçelerde Kaymakam, merkez ilçelerde Vali Yardımcısı; Önleme, Müdahale ve Yardım Planlarının il çapında yapılmış olması halinde de Vali tarafından onaylanıp onaylanmadığı,
c) II. Bölüm II. Kısım "Planla İlgili Diğer Hususlar" başlığının "Planların Uygulanması" alt başlıklı 4. maddesinin (a) fıkrası gereği Planların, il çapında Vali, İlçe çapında da Kaymakamın emir ya da tasvibi ile uygulamaya konulacağından, emrin; güvenlik kuvvetlerine müştereken ya da Jandarma veya Polise ayrı ayrı uygulama yapacak şekilde verilip verilmediği; (b) fıkrası gereği Polis ve Jandarmanın birbirlerinin sorumluluk bölgesinde veya müştereken görev almaları halinde, görev esaslarının Yönerge eki Ek: V emre uygun olarak Mülki Amirce önceden belirlenip belirlenmediği; (c) fıkrası uyarınca da planların uygulama sonuçlarının Mülki Amire bildirilip bildirilmediği,
d) Yönergenin III. Bölüm II. Kısım "Asayiş Alarmları" başlığı altında düzenlenen ve olaylara müdahale edecek birliklerin hazırlık seviyelerini belirlemek veya bir olay vukuunda planları uygulamak amacıyla verilecek alarmların, Mülki Amirin emri veya tasvibi ile verilip verilmediği, alarmların kaldırılmasında da aynı yolun izlenip izlenmediği,

Hususları incelenmelidir.

B- Grev ve Lokavta İlişkin Görevler :

12.06- “2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu” nun 35 ve 36. maddeleri uyarınca;

Grev kararının ilan edildiği tarihte söz konusu işyerinde çalışanların en az dörtte birinin grev kararının işyerinde ilan edilmesinden itibaren altı işgünü içinde Mahalli En Büyük Mülki Amirden yazılı olarak kanunî grev oylaması yapılmasını talep etmeleri halinde, yapılan kanuni grev oylaması talebinin Mahalli En Büyük Mülki Amirce bu konudaki talebin yapılmasından başlayarak en geç altı gün içerisinde ve işyerinde iş saatleri dışında en büyük Mülki Amirin tespit edeceği gün ve zamanda ve onun veya görevlendireceği memurun gözetimi altında gizli oy, açık tasnif esasına göre yapılacağı,

Grev oylamasında, grev ilanının yapıldığı tarihte işyerinde çalışan işçilerin salt çoğunlunun grevin uygulanmamasına karar vermeleri durumunda o işyerinde grev uygulanamayacağı,

Grev oylamasının sonucunun dört nüsha olarak düzenlenecek bir tutanakta belirtileceği, bu tutanağın bir nüshasının işverene, bir nüshasının greve karar vermiş olan işçi sendikasına, bir nüshasının bölge çalışma müdürlüğüne gönderilip, dördüncü nüshasının da Mülki Amirlikte saklanacağı,

İşletme sözleşmesi yapılmasına ilişkin uyuşmazlıklarda, grev oylaması talebinin işletmenin her bir işyerinin bulunduğu Mahallin En Büyük Mülki Amirliğine yapılacağı, grev oylaması isteyen işçilerin sayısının yeterli orana ulaşıp ulaşmadıklarının tespiti ile grev oylamasının kesinleşen sonuçlarının işletmenin merkezinin bulunduğu Mahallin En Büyük Mülki Amirliğinde toplanacağı ve toplu sonucun orada belirleneceği,

Hükme bağlandığından işlemlerin bu doğrultuda yapılıp yapılmadığı,

12.07- “2822 sayılı Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu” nun 50. ve 89/14477 sayılı "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” ün 2. maddesi uyarınca;

Mülki İdare Amirlerinin, Grev ve Lokavt uygulanan işyerlerinde emniyet, inzibat, koruma ve sağlık işlerini düzenlemek, grev ve lokavtlarda halkın günlük yaşamı için zorunlu ihtiyaçların karşılanmasında ve hizmetlerin yürütülmesinde ortaya çıkabilecek aksaklıkları gidermek için gerekli önlemleri almakla görevli olduklarının, bu önlemlerin yasal bir grev veya lokavtın uygulanmasını engelleyici nitelikte olamayacağının ve bu görevin “Toplu İş Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu” nun 50. maddesi ve kamu düzeni ve güvenliğini ilgilendiren konu ile ilgili diğer yasaların verdiği yetkilerin kullanılması ile yerine getirileceğinin dikkate alınıp alınmadığı,

12.08- "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” 3. maddesi uyarınca;

Mülki İdare Amirlerinin, bu tüzükte öngörülen önlemlerin alınmasına ve uygulanmasına ilişkin çalışmalarında yardımcı olmak ve danışma görevi yapmak üzere, başkanlıklarında bir "Grev ve Lokavt Danışma Kurulu" nu Tüzükte öngörüldüğü şekilde kurup kurmadıkları,

Grev ve Lokavt Danışma Kurullarının, grev ve lokavt sırasında çıkabilecek olayları, ihtiyaçların karşılanmasında ve hizmetlerin yürütülmesinde görülebilecek aksamaları, bunlara karşı alınabilecek önlemleri görüşüp uygulamaları izleyerek gerekirse yeni önlemler belirleyip belirlemediği ve bedelleri 23. madde gereği karşılanacak olanlar dışında kalan emek, araç ve maddelerin bedelleriyle kullanma karşılıklarının nereden ve nasıl ödeneceğini karara bağlayıp bağlamadıkları,

Kurulun yazı işlerinin, polis bölgelerinde Emniyet Müdürlüğü veya Emniyet Amirliği jandarma bölgelerinde İl Jandarma Komutanlığı veya İlçe Jandarma Komutanlığınca yürütülüp yürütülmediği,

12.09- "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” ün 4. maddesi uyarınca;

Mülki İdare Amirlerince, zabıta makamlarına hangi işyerleri veya işyeri için olduğu da belirtilmek suretiyle grev ve lokavt sırasında alınabilecek emniyet, inzibat, koruma ve sağlık önlemlerini düzenleyen, işyerlerinin özelliklerine göre her işyeri için ayrı ayrı veya genel nitelikte bir Grev ve Lokavt Önlemler Planı hazırlattırılıp hazırlattırılmadığı,

Söz konusu planın sağlıkla ilgili bölümünün zabıta makamlarıyla sağlık müdürü veya ilçe idare şube başkanı olan sağlık ocağı tabibi, bulunmayan yerlerde de bu görevi yürüten resmi tabiple birlikte hazırlanıp hazırlanmadığı,

Söz konusu planların durum ve koşullara göre güncelleştirilip güncelleştirilmediği,

Grev ve Lokavt kararı alınan işyerlerine ilişkin önlemler planının, Vali ve Kaymakamlarca kendisinden yardım istenebilecek en yakın askeri kuvvet komutanına, ilçelerin grev ve lokavt kararı alınan işyerlerine ilişkin önlemler planının Kaymakamlarca Valiliğe gönderilip gönderilmediği,

12.10- "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” ün 5. ve 6. maddeleri uyarınca;

Grev ve Lokavtlar Önle1mler Planının hazırlanmasında; Tüzüğün 5. maddesinde belirtilen önlem ve esaslara yer verilip verilmediği, Tüzüğün 6. maddesinde belirtilen kriterlerin göz önünde bulundurulup bulundurulmadığı,

12.11- Grev ve lokavtlarda kullanılacak güvenlik kuvvetlerinde öncelik sırasını tayin eden Tüzüğün 9. maddesinin (A) ve (B) bentleri ile Topluluklar ve Trafik düzeniyle ilgili 10. maddenin (A, B, C) bentleri ile grev ve lokavtlarda yerine getirilmesi gereken yükümlülüklere toplu olarak aykırı hareket edilmesi veya kamu düzenini bozacak toplu hareketlere girişilmesi hallerinde, mülki idare amiri tarafından veya görevlendireceği bir memur aracılığıyla uyarıda bulunulacağı, uyarının gerektiğinde ses yayın aygıtlarıyla birkaç kez tekrar edilip, durumu belgeleyen tutanak düzenleneceğini belirten 11. madde hükümlerine uyulup uyulmadığı,

12.12- Grev ve Lokavtın başlamasından itibaren (90) günlük süre içinde greve katılan veya Lokavta uğrayan işçilerin işverence sağlanmış konutlardan çıkarılmasına veya grev ve lokavt süresince bu konutların su, gaz, ısıtma hizmetlerinin kesilmesine veya sıkıntıya uğratılmasına karşı Mülki Amirlerce gerekli önlemlerin alınmasına ilişkin 19. madde hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı,

12.13- "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” ün 20. maddesi gereği;

Grev ve lokavt süresince Kaymakamların, halkın sağlığı ve günlük yaşamı için zorunlu ihtiyaçlarının karşılanmasında ve hizmetlerin yürütülmesinde ortaya çıkabilecek aksaklıkları gidermek amacıyla alacakları önlemleri, “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 32/Ç maddesi gereğince genel emirler şeklinde ilan edip etmedikleri,

12.14- "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” ün 22. ve 23. maddeleri uyarınca;

Mülki İdare Amirlerinin, halkın günlük yaşamı için zorunlu olan ve grev ve lokavt dolayısıyla sağlanmasında güçlük çekilen ihtiyaç maddelerini ilçe içinde veya dışından getirtip getirtmedikleri ile 22. madde uyarınca sağlanan ihtiyaç maddelerinin, Mülki İdare Amirinin belirleyeceği kurulca tespit olunan ve Mülki İdare Amirince onaylanan bedel üzerinden halka dağıtılıp dağıtılmadığı,

12.15- "Grev ve Lokavtlarda Mülki İdare Amirlerince Alınacak Önlemlere İlişkin Tüzük” ün 17. maddesi gereğince;

Grev ve Lokavt ilan eden sendikalarca grev ve lokavt gözcülüğü yapacak olanların görev yerleri ve zamanlarının, söz konusu kişilerin göreve başlamalarından iki saat öncesinden Kaymakamlığa bir çizelge halinde bildirilip bildirilmediği,

Hususları incelenmelidir.

C- Emniyet ve Asayiş İşleri :

12.16- 07.8.1986 gün ve 86/10899 karar sayılı "Sinema Filmi, Video, Plak ve Ses Kaseti İşletmecilerine Verilecek İşletme Ruhsatı Hakkındaki Yönetmelik” in 87/11715 sayılı Yönetmelikle değişik 3. maddesi gereğince;

Belediye sınırları dışında kalan yerlerde Sinema filmi, video, bant, plak, ses kaseti ve benzeri eserleri ticari amaçla toptan çoğaltmak, dağıtmak ve satmak, perakende satmak kiraya vermek, film ve video eserlerini birden çok kişinin gösterisine sunmak isteyen gerçek ve tüzel kişilere Mahallin En Büyük Mülki Amirince işletme ruhsatı verilip verilmediği,

12.17- “3257 sayılı Sinema, Video ve Müzik Eserleri Kanunu" 21/07/2004 tarih ve 25529 sayılı RG’de yayınlanan 14/07/2004 tarih ve 5224 sayılı Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi Ve Sınıflandırılması İle Desteklenmesi Hakkında Kanunun 16. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığın ve geçici 3. maddesinde de “Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde yürürlüğe konulur. Bu yönetmelikler yürürlüğe girinceye kadar, 3257 sayılı Kanuna dayanılarak yürürlüğe konulan yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasına devam olunur “ denildiğinden bundan böyle söz konusu değişiklere göre işlem yapılıp yapılmadığı;

12.18- 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun (2559 sayılı PVSK’nin 1758 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 25. maddesindeki “Polis teşkilatı bulunmayan yerlerde il, ilçe ve bucak jandarma komutanları ile jandarma karakol komutanları bu kanunda yazılı vazifeleri yapar ve yetkileri kullanırlar.” Hükmü de dikkate alınarak) 4771 sayılı Kanunun 10. maddesi ile değişik EK 1. maddesine göre;

Umumî veya umuma açık yerler ile umuma açık yer niteliğindeki ulaşım araçlarında, gerçek kişi veya topluluklar, mahallin en büyük mülkî amirine, en az kırk sekiz saat önceden yazılı bildirimde bulunmak suretiyle, oyun ve temsil verebilir veya çeşitli şekillerde gösteri düzenleyebilir.

Bunlardan, Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzene veya genel ahlâka aykırı olduğu tespit edilenler hakkında mahallin en büyük mülkî amiri tarafından derhal Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulur.

Birinci fıkra uyarınca yapılacak bildirimde oyun veya temsile katılan yönetici ve diğer kişilerin kimlik, ikametgâh ve tâbiiyetleri belirtilir.

12.19-2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 3233 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değişik EK 3. maddesine göre;

Polis, aşağıdaki hallerde gerekli görülen kişilerden;

A) Devletin bütünlüğü, genel güvenliği ve Anayasa düzeni ile kaçakçılık ve uyuşturucu maddelerle ilgili olarak yaptığı suç soruşturmaları sırasında ifadesine başvurulacak olanlara,

B) Vatandaşlık durumu ile bu Kanunun 17 nci maddesinde belirtilen kimlik tesbiti yapılıncaya kadar,

Tespit edilmiş olan ikametgah veya iş adreslerinden ayrılmamalarını yazılı olarak isteyebilir.

Bunların, bulunabilecekleri yeni adreslerini bildirmeleri şartıyla o yerden ayrılmalarına mahallin en büyük mülki amirinin yazılı emriyle izin verilir.

12.20-2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 3233 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değişik EK 5. maddesine göre;

Genel güvenlik, kaçakçılık ve uyuşturucu maddelerle ilgili önemli olayları takip etmek, gerekiyorsa müdahale ederek soruşturmasını yapmak üzere;

A) İçişleri Bakanlığınca doğrudan veya ilgili valinin talebi üzerine merkez personelinden ekipler (timler) görevlendirilebilir.

B) Yukarıdaki bent hükmüne uygun olarak bir ilde soruşturması yapılan olayın aydınlatılması, delillerin toplanması, sanıkların yakalanması, başka illerde de araştırma ve soruşturma yapılmasını gerektiriyorsa iller arasında ilgili valiliklerce ekipler görevlendirilebilir.

Bu ekiplerin polis yetkilerini kullanması, polis bölgesi sınırları ile kayıtlı değildir. Bu ekipler görev yaptıkları mahallin en büyük mülki amirine bilgi vermek zorundadırlar. Görevin ifası sırasında mahallin en büyük mülki amirine karşı da sorumludurlar.

Genel ve özel kolluk makam ve memurları bu personele gereken her türlü yardımı yapmaya mecburdur.

12.21-2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 5397 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik EK 7. maddesine göre;

7. maddede yer alan faaliyetlerin denetimi, sıralı kurum amirleri, Emniyet Genel Müdürlüğü ve ilgili bakanlığın teftiş elemanları ve Başbakanın özel olarak yetkilendireceği kişi veya komisyon tarafından yapılır.

12.22-2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu’nun 3233 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değişik EK 9. maddesine göre;

Bu Kanun ve diğer kanun hükümlerine göre gerekli hallerde;

A) Önleyici, caydırıcı, düzenleyici ve koruyucu kolluk hizmetlerine dair görevlerin ifası sırasında silah kullanmak zorunda kalan polis hakkında, cezai sorumluluğun tespiti bakımından Memurin Muhakematı Hakkında Kanuna göre işlem yapılır.

B) Adliyeye ilişkin vazife ve işlerle ilgili bir hizmeti yerine getirirken silah kullanmak zorunda kalan polis hakkında, hazırlık soruşturması bizzat Cumhuriyet savcıları veya yardımcıları tarafından yapılır.

Sanık polis, hakkında dava açıldığı takdirde duruşmadan vareste tutulabilir. Olayın mahiyetine ve kusurun derecesine göre, İçişleri Bakanlığınca durumu uygun görülen polisin vekalet verdiği avukatın ücreti, Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesine konulacak ödenekten karşılanır. Avukat tutma ve ücret ödeme usul ve esasları yönetmelikte gösterilir.

Hususları incelenmelidir.

D- Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine İlişkin Görevler :

12.23- 08.10.1983 gün ve 18185 sayılı R.G.’de yayınlanan 06.10.1983 tarih ve “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 4. maddesinde belirtilen toplantı ve faaliyetlerin söz konusu kanunun kapsamı dışında tutulduğunun dikkate alınıp alınmadığı,

12.24- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 03.08.2002 tarih ve 4771 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değiştirilen 3. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca; yabancıların bu kanun hükümlerine göre toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemelerinin İçişleri Bakanlığının iznine bağlı olduğu ve yabancıların bu Kanuna göre düzenlenen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde topluluğa hitap etmeleri, afiş, pankart, döviz , resim, flama, levha, araç ve gereçler taşımalarının, toplantının yapılacağı mahallin en büyük mülki amirliğine toplantıdan en az 48 saat önce yapılacak bildirimle mümkün olduğu hükümlerine uyulup uyulmadığı,

12.25- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 6. ve 08.08.1985 gün ve 18836 sayılı R.G.’de yayınlanan “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 3. maddesi gereğince;

a) İl sınırları içerisinde açık yer toplantısı yapılacak mahallerin, gösteri yürüyüşü yapılacak güzergahın, yürüyüşe geçmek üzere toplanılacak yerler ile dağılma yerlerinin, afiş ve pankart asılacak yerlerin mahallin en büyük mülki amirince açık ve kesin bir şekilde tespit edilerek krokiye bağlanacağı ve alışılmış araçlarla ilan edilerek ilan tutanağının dosyasında saklanacağı, tespit edilen yer, güzergah ve bunlara ilişkin krokilerin her yıl ocak ayında veya gerektiğinde gözden geçirilerek vaki olacak değişikliklerin de aynı usulde ilan edileceği ve yapılan değişikliklerin ilanı müteakip 15 gün sonra geçerli olacağı,
b) Toplantı yerlerinin tespitinde, gidiş-gelişi ve güvenliği bozmayacak, pazarların kurulmasına engel olmayacak biçimde genel olarak toplantıların yapıldığı elektrik tesisatı olan yerlerin tercih edileceği,
c) Kaymakamlarca yapılan tespit ve değişiklikler ile bunlara ilişkin krokilerin valiliğe, valilerce yapılan veya kaymakamlarca valiliğe gönderilen tespit ve değişikliklerle bunlara ilişkin krokilerin valiliklerce en yakın askeri komutanlığa gönderileceği;

Hususlarına uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

12.26- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 26.03.2002 tarih ve 4748 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değiştirilen 9. ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 4. maddesi gereğince;

Bu kanuna göre yapılacak toplantıların, fiil ehliyetine sahip ve 18 yaşını doldurmuş en az yedi kişiden oluşan bir düzenleme kurulu tarafından düzenleneceği, bu kurulun kendi aralarından bir başkan seçeceği, diplomatik dokunulmazlıkları bulunan kişilerin düzenleme kurulu başkanı ve üyesi olamayacağı,

Tüzel kişilerin toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenlemeleri, yetkili organlarının kararına bağlı olduğu,

Düzenleme Kurulu üyeleri arasındaki işbölümünün Kanun ve Yönetmelikteki görevler de dikkate alınarak başkan tarafından tespit edilerek bildirimde belirtilip belirtilmediği,

12.27- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 03.08.2002 tarih ve 4771 sayılı Kanunun 5 maddesi ile değiştirilen 10. maddesi ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 5. maddesi gereğince;

Toplantı yapılabilmesi için, düzenleme kurulu üyelerinin tamamının imzalayacakları ve toplantının amacı, yapılacağı yer, gün, başlayış ve bitiş saatleri, düzenleme kurulu başkan ve üyelerinin açık kimlikleri, meslekleri, ikametgah ve varsa çalışma yerlerinin belirtildiği ve yönetmelikte belirtilen belgelerin ekine konulduğu bir bildirimin, toplantının yapılmasından en az 48 saat önce ve çalışma saatleri içinde, toplantının yapılacağı yerin bağlı bulunduğu valiliğe veya kaymakamlığa verileceği,

Bu bildirimin, valilik veya kaymakamlıkça kabul edilmediği veya karşılığında alındı belgesi verilmediği takdirde keyfiyetin bir tutanakla tespit edilerek noter vasıtasıyla ihbar yapılacağı,

Aynı yerde, aynı gün toplantı yapmak üzere ayrı ayrı düzenleme kurullarınca bildirim verilmişse ilk verilen bildirimin geçerli olacağı diğerine durumun hemen yazılı olarak bildirileceği,

Hususlarına uygun olarak işlem yapılıp yapılmadığı,

12.28- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 03.08.2002 tarih ve 4771 sayılı Kanunun 5 maddesi ile değiştirilen 10. ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 6. ve 7. maddeleri gereğince;

a) Yönetmeliğin 5. maddesine uygun olarak düzenlenmiş bildirim ve ekleri için en büyük Mülki Amirlikçe düzenleme kurulu başkan veya üyelerine bildirimin alındığı gün ve saati gösteren bir "Alındı Belgesi " ile toplantının yerini gününü, başlangıç ve bitim saatlerini, düzenleme kurulunun görev ve sorumluluklarını belirleyen önceden hazırlanmış bir talimatın verilip verilmediği,
b) Kanunda belirtilen hususları kapsamayan veya yanlış bilgi ihtiva eden veya belgeleri eksik olan bildirimlerin, düzenleme kurulu başkan veya üyelerinden birine yazılı olarak duyurularak düzelttirilip tamamlattırılması gerektiği, yapılan duyuruya rağmen eksikliklerin tamamlanmaması halinde bildirimin geçersiz sayılacağı,

Hükümlerine dikkat edilip edilmediği;

12.29- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 13. ve “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 11. maddesi gereğince;

Mülki İdare Amirince, hakim ve savcılar ve bu sınıftan sayılanlar ile Silahlı Kuvvetler, adalet, genel ve özel kolluk kuvvetleri mensupları hariç olmak üzere İl veya ilçelerdeki Mülki İdare Amirliği hizmetleri sınıfına dahil memurlar ile diğer kamu görevlilerinden müdür, amir veya bunların yardımcıları arasından bir kişinin gerektiğinde de en çok iki yardımcı verilmek üzere toplantının yapılacağı saatten 48 saat öncesinden hükümet komiseri olarak görevlendirilip görevlendirilmediği,

12.30- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 26.03.2002 tarih ve 4748 sayılı Kanunun 6. ve 30.07.2003 tarih ve 4963 sayılı Kanunun 18-22. maddeleri ile değiştirilen 17 ve 18. maddelerinde toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin ertelenmesi veya yasaklanmasının usul ve şartları belirlendiğinden, uygulamada madde hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı; Kaymakamın söz konusu maddelerle kendilerine verilen yetkileri etkin ve isabetli bir şekilde kullanıp kullanmadıkları,

12.31- “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” nun 20. maddesi gereğince, şehir ve kasaba içindeki genel yollar üzerinde yapılacak yürüyüşlere ait bildirimlerde, aynı kanunun 6. maddesi gereğince ilan olunan yol ve yönlere uyulmak şartıyla yürüyüşe geçmek için seçilecek toplanma yeri ile izlenecek yol ve dağılma yerinin belirtilmesi zorunlu tutulduğundan, Kaymakamlıkça alınan bildirimlerde bu hususa dikkat edilip edilmediği,

12.32- “Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 17. maddesi gereğince;

Aynı Yönetmeliğin 18. maddesinde belirtilen görevleri yapmak üzere Mahallin En Büyük Mülki Amirinin başkanlığında, mahallin genel kolluk amir ve komutanları ile askeri birliklerden yardım istenmesi halinde, yardıma gelecek olan askeri birlik komutanı veya temsilcisinden oluşacak olan "Asayiş Harekat Merkezi" nin oluşturulup oluşturulmadığı,

Hususları incelenmelidir.

E- Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler

12.29- a)- )- 30 Aralık 1999 tarih ve 23922 sayılı R.G.’de yayınlanan 19.10.1999 tarih ve 13681 sayılı " Açılması İzne Bağlı Yerlere Uygulanacak İşlemler Hakkında Yönetmelik" 10.08.2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığından, yeni yönetmeliği uygulanıp uygulanmadığı,

b)- Adı geçen Yönetmeliğin 6. maddesi uyarınca,

İşyeri ruhsatları yetkili idarelerin en üst amiri veya görevlendireceği yetkili tarafından bu Yönetmelikte öngörülen sürede imzalanır; ruhsat için ayrıca, meclis veya encümen tarafından bir karar alınmayacağından, İl Özel İdarece verilen ruhsatlarda bu hususa uyulup uyulmadığı,

12.30- 222 Sayılı İlköğretim ve Eğitim kanunu’nun 12.11.2003 tarih ve 5002 sayılı kanunun 1. maddesiyle değiştirilen 61. Maddesi uyarınca;

Okul binalarının sağlık, eğitim-öğretim ve ulaşım bakımından elverişli bir mahalde olması göz önünde bulundurulup, meyhane, kahvehane, kıraathane, bar, elektronik oyun merkezleri gibi umuma açık yerler ile açık alkollü içki satılan yerlerin, okul binalarından kapıdan kapıya en az 100 metre uzaklıkta bulunması zorunluluğu bulunduğu ve turizmin yoğun olduğu yörelerdeki okulların tatil olduğu dönemlerde yukarıda belirtilen işyerleri ile okullar arasında 100 metre şartı aranmayacağından,

Bu hükme uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

12.31- İşyeri Açma Ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik "in 5. maddesinin D bendi uyarınca; Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinde genel asayiş ve güvenlik yönünden yetkili kolluk kuvvetinin görüşünün alınmış olması,

7. maddesi uyarınca; Umuma açık istirahat ve eğlence yerleri için düzenlenen işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının bir örneği en geç yedi gün içinde yetkili idare tarafından kolluğa gönderilmesi;

15. maddesi uyarınca; İnceleme Kurulların oluşturulması sırasında yeterli teknik ve uzman elemana sahip olmayan belediyeler, kurulların oluşturulması için valilik veya kaymakamlıktan eleman görevlendirilmesini talep edebileceği,

29. maddesi uyarınca; İçkili yer bölgesinin tespitinde, İçkili yer bölgesi, mülkî idare amirinin genel güvenlik ve asayiş durumu hakkındaki görüşü doğrultusunda belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından tespit edilebileceği;

Bu görüş verilirken, Yönetmeliğin 30. maddesi uyarınca; İçkili yer bölgesi;

a) Hükümet binaları, hapishane ve ıslah evleri; her türlü mabet, dini kurum ve kuruluşlar; sanat müesseseleri, maden ocakları, inşaat yerleri; patlayıcı, parlayıcı, yanıcı ve benzeri tehlikeli maddeler üretilen, satılan ve depolanan yerler ile gaz dolum tesisleri yakınında,
b) Konaklama yerleri hariç olmak üzere, otoyolları ve karayollarının her iki tarafında sınır çizgisine ikiyüz metreden yakın mesafe içinde,
c) Otogar ve otobüs terminallerinde,
d) Resmî ve özel okul binaları, ilk ve orta öğretim öğrencilerinin barındığı öğrenci yurtları ile anaokullarına yüz metreden yakın mesafe içinde,

tespit edilemeyeceği

222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu ile 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamına girmeyen eğitim-öğretim kurum ve tesisleri ile öğrenci yurtları ve (a) bendinde belirtilen yerler için mahallî şartlar dikkate alınarak belediye sınırları ve mücavir alanlar içinde belediye meclisi, bu sınırlar dışında il genel meclisi tarafından belirli bir mesafe, tayin ve tespit edilmesi gerektiği,

32. maddesi uyarınca; İl özel idaresi ve belediyeler, umuma açık istirahat ve eğlence yeri ruhsatını vermeden önce kolluk kuvvetinin görüşünün alınacağı,

Yetkili kolluk kuvveti, açılacak yerin genel güvenlik ve asayişin korunması açısından kolaylıkla kontrol edilebilecek bir yerde ve konumda olup olmadığını dikkate alarak, işyeri hakkındaki görüşünü mülki idare amiri vasıtasıyla yedi gün içinde bildireceği,

Kollukça, izin almadan açıldığı tespit edilen umuma açık istirahat ve eğlence yerleri düzenlenecek bir tutanakla kapatılmak üzere yetkili idareye bildirilir. Yetkili idare yapılan bildirim üzerine izin almadan açılan yeri kapatarak en geç üç gün içinde kolluğa bilgi verileceği,

37. maddesi uyarınca; Kolluk, umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini genel güvenlik ve asayiş yönünden denetler. Denetimler sırasında tespit edilen mevzuata aykırı hususlar, yetkili idarelere gereği yapılmak üzere bildirileceği,

39. maddesi uyarınca; 2559 sayılı Kanunun 8 inci maddesinde sayılan hususların tespiti halinde belirtilen işyerleri otuz günü geçmemek üzere, mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından geçici süreyle faaliyetten men edilebileceği, Faaliyetten men’e ilişkin onay uygulanmak üzere yetkili idareye bildirilir. Yetkili idare en geç üç işgünü içinde faaliyetten men’e ilişkin kararı işyerini mühürlemek suretiyle uygulayarak buna ilişkin tutanağın bir suretini ilgili mülkî makama gönderir. Hususuna uyulup uyulmadığı,

41. maddesine uyarınca; İşyeri kapatılarak soruşturma evrakı ile birlikte adlî makama intikal ettirilen işletmeci veya mes’ul müdür hakkında Cumhuriyet savcılığınca takipsizlik veya mahkemece beraat kararı verilmiş olması veya kesin sahip değişikliği hallerinde mahallin en büyük mülki idare amiri tarafından süresinden önce açılmasına karar verilebileceği;

42. maddesi uyarınca; 2559 sayılı Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 8 inci maddesinde belirtilen fiiller sebebiyle bir yıl içinde üç defa faaliyetten men edilen işyerlerinde, bu fiiller tekrar işlendiği takdirde, işyeri açma ve çalışma ruhsatı mahallin en büyük mülkî idare amirinin bildirimi üzerine yetkili idareler tarafından beş işgünü içinde iptal edilebileceği;

43. maddesi uyarınca;” Otel, motel, kamp ve benzeri her türlü konaklama yeri işleticisi, bu yerlerde yatacak olan Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı veya yabancı uyruklu kişilerin kimlik ve geliş-gidiş kayıtlarını ücretli veya ücretsiz, gündüz veya gece kalmalarına bakılmaksızın örneğine ve usulüne uygun şekilde, günü gününe tutmak ve kolluk denetimine hazır bulundurmak zorundadır.

Bu Yönetmelik kapsamına giren işletmelerin işletmecisi veya mesul müdürü, iş yerinde sürekli veya geçici olarak çalıştırılan kişinin ayrılışını, 1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanununun uygulanmasına ilişkin yönetmelikteki örneğine uygun kimlik bildirme belgesi doldurmak suretiyle yirmi dört saat içerisinde bağlı bulunduğu kolluğa bildirir.

Kolluğa bildirilerek çalıştırılanlar için, işletici veya mes’ul müdür tarafından bir kimlik belgesi verilir ve bu belge her istendiğinde kolluğa gösterilir.” Hususlarına uyulup uyulmadığı;

Hususları incelenmelidir.

2559 sayılı PVSK’nun Madde 6 - (Mülga madde: 23/01/1986 - 3257/13 md. ; Yeniden düzenlenen madde: 24/11/2004 - “Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinden;

a) Faaliyetten geçici olarak men edildiği halde süresinden önce açılan,
b) Açık ve kapalı bulunacağı saatlere uymayan,
c) Bu Kanunun 12 nci maddesinde belirtilen yasaklara uymadığı tespit edilen,
d) Mevzuat hükümlerine aykırı olarak işletilen,

İş yerlerinin işletmecilerine beşyüzmilyon Türk Lirası ile birmilyar Türk Lirası arasında idarî para cezası verilir. Bu maddede öngörülen idarî para cezaları, belediye sınırları içinde belediye encümeni, belediye sınırları dışında il daimi encümeni tarafından verilir. Verilen idarî para cezalarına dair kararlar ilgililere 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. İdarî para cezaları 6183 sayılı Âmme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur. Bu maddede belirtilen aynı fiillerin bir yıl içinde tekrarı halinde, en son uygulanan para cezası bir kat artırılarak uygulanır.”

Madde 7 - (Değişik madde: 24/11/2004 - 5259 S.K./2.mad) “Kişilerin tek tek veya toplu olarak eğlenmesi, dinlenmesi veya konaklaması için açılan otel, motel, pansiyon, kamping ve benzeri konaklama yerleri; gazino, pavyon, meyhane, bar, birahane, içkili lokanta, taverna ve benzeri içkili yerler; sinema, kahvehane ve kıraathane; kumar ve kazanç kastı olmamak şartıyla adı ne olursa olsun bilgi ve maharet artırıcı veya zeka geliştirici nitelikteki elektronik oyun alet ve makinelerinin, video ve televizyon oyunlarının içerisinde bulunduğu elektronik oyun yerleri; internet kafeler ve benzeri yerler umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılır.

Sabit veya seyyar olarak kullanılan kara, deniz, hava ve her çeşit taşıma araçlarında, birinci fıkrada belirtilen faaliyetlerin icrası durumunda, bu yerler de umuma açık istirahat ve eğlence yeri sayılır.

Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin ruhsatı bağlı olduğu kolluk kuvvetinin görüşü alındıktan sonra belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler; bu alanların dışında il özel idareleri tarafından verilir. Kolluk kuvveti görüşünü yedi gün içinde verir. Ruhsat talepleri bir ay içinde sonuçlandırılır. İzin alınmadan açılan umuma açık istirahat ve eğlence yerleri kapatılır.

Bu iş yerlerinin faaliyet göstereceği alanları belirlemeye veya mevcut umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin bu amaç için ayrılan yerlerde toplanmasına, belediye ve mücavir alan sınırları içinde belediyeler; bu alanlar dışında il özel idareleri yetkilidir.

Umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin bulunacağı alanların tespiti ve bu yerlerin ruhsatlandırılmasında uygulanacak usul ve esaslar İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılacak bir yönetmelikle düzenlenir.

Bu iş yerleri için düzenlenen iş yeri açma ve çalışma ruhsatlarının bir örneği yetkili kolluk kuvvetine gönderilir. Bu iş yerleri genel güvenlik ve asayiş yönünden genel kolluk tarafından denetlenir.

Bu yerlerin ruhsatlandırılmasında 14.6.1989 tarihli ve 3572 sayılı İş Yeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 5 inci ve 6 ncı maddelerinin hükümleri uygulanmaz.”

Madde 8 - (Değişik madde: 24/11/2004 - 5259 S.K./3.mad) “Polisçe kat'i delil elde edilmesi halinde;

A) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmi kurum ve kuruluşlara ait lokaller,
B) Mevzuata aykırı bir şekilde uyuşturucu madde imal edilen, satılan, kullanılan, bulundurulan yerler,
C) Mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş yapılan evler ve yerler,
D) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen, film veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin verilen yerler,
E) Derneklere, sendikalara, loca ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin yararlanması için açılan lokallerden, birden fazla denetim sonunda ve yazılı ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer durumuna geldiği tespit edilenler,

Mahallin en büyük mülkî amiri tarafından otuz günü geçmemek üzere geçici süreyle faaliyetten men edilir.

Bu maddede yazılı fiiller sebebiyle bir yıl içinde üç defa faaliyetten men edilen işyerlerinde, bu fiiller tekrar işlendiği takdirde, işyeri açma ve çalışma ruhsatları, mahallin en büyük mülkî amirinin bildirimi üzerine, belediye veya il özel idaresi tarafından beş iş günü içinde iptal edilir.”

Hükümlerine göre işlem yapılıp yapılmadığı incelenmelidir.

F- İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Görevler:

12.46- “3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmündeki Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun” un 3. maddesinin 24.11.2004 tarih ve 5259 sayılı Kanunun 5. maddesi ile değişik 3. maddesine göre “Belediye hudutları ve mücavir alan dışında kalan işyerleri ve işletmelere il özel idareleri.” nin İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatını vermeye yetkili merci olduğu, 5302 sayılı İl Özel İdaresi Kanununun 32. maddesine göre“Vali, görev ve yetkilerinden bir kısmını uygun gördüğü takdirde, vali yardımcılarına, yöneticilik sıfatı bulunan il özel idaresi görevlileri ile ilçelerde kaymakamlara devredebilir.” Denildiği,İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 6. maddesinde de “İşyeri ruhsatları yetkili idarelerin en üst amiri veya görevlendireceği yetkili tarafından bu Yönetmelikte öngörülen sürede imzalanır; ruhsat için ayrıca, meclis veya encümen tarafından bir karar alınmaz” denildiğinden, ilçe de verilen ruhsatlarda valinin yetki vermesi halinde belediye ve mücavir yerler dışında kaymakamca ruhsat verilip verilmediği,

12.47- 2559 sayılı PVSK’nun 24.11.2004 tarih ve 5259 sayılı Kanunun 3. maddesi ile değişik 8. maddesindaki“Polisçe kat'i delil elde edilmesi halinde;

A) Kumar oynanan umumî ve umuma açık yerler ile her çeşit özel ve resmi kurum ve kuruluşlara ait lokaller,
B) Mevzuata aykırı bir şekilde uyuşturucu madde imal edilen, satılan, kullanılan, bulundurulan yerler,
C) Mevzuata aykırı faaliyet gösteren genelevler, birleşme yerleri ve fuhuş yapılan evler ve yerler,
D) Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne, Anayasal düzenine, genel güvenliğe ve genel ahlâka zararı dokunacak oyun oynatılan, temsil verilen, film veya video bant gösterilen yerler ile internet üzerinden yapılan yayınlara izin verilen yerler,
E) Derneklere, sendikalara, loca ve kulüplere, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ile benzeri kurum ve kuruluşlara ait ve yalnız üyelerinin yararlanması için açılan lokallerden, birden fazla denetim sonunda ve yazılı ihtara rağmen, iç yönetmeliğine aykırı faaliyet göstererek umuma açık yer durumuna geldiği tespit edilenler,

Mahallin en büyük mülkî amiri tarafından otuz günü geçmemek üzere geçici süreyle faaliyetten men edilir.

Bu maddede yazılı fiiller sebebiyle bir yıl içinde üç defa faaliyetten men edilen işyerlerinde, bu fiiller tekrar işlendiği takdirde, işyeri açma ve çalışma ruhsatları, mahallin en büyük mülkî amirinin bildirimi üzerine, belediye veya il özel idaresi tarafından beş iş günü içinde iptal edilir.” Hükmüne uyulup uyulmadığı;

Hususları incelenmelidir.

G- Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa İlişkin Görevler:

12.52- 19.07.2003 tarih ve 25173 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu” nun 16. maddesi gereği, mülki amirler bu kanuna göre suç sayılan fiilleri önleme, izleme ve soruşturmakla soruşturmak, kaçakçılık olayını öğrendikleri veya haber aldıkları veya rastladıkları andan itibaren bu kanunun kendilerine verdiği görevleri yerine getirmek yükümlülüğünde olduklarından; bu yetkilerin ve görevlerin etkin ve isabetli bir şekilde yerine getirilip getirilmediği,

12.53- 19.07.2003 tarih ve 25173 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu” nun 17. maddesi uyarınca,

Mülki amirler, kaçak eşya, her türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğu şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda arama yaptırmaya yetkilidir.

Ticarethane, işyeri, eğlence ve benzeri yerler ile eklentilerinde arama yapılması ve buralardaki eşyaya el konulması bu Kanunda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla usulüne göre verilmiş hâkim kararı; bu sebebe bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde ise o yerin en büyük mülkî amirinin veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılır. Mülkî amirin veya Cumhuriyet savcısının verdiği yazılı emir yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını en geç kırksekiz saat içinde açıklar, aksi halde el koyma kendiliğinden kalkar. Ancak, özel konut ve eklentilerinde hâkim kararı olmadıkça arama yapılamaz.

Hükümlerine uygun olarak arama yapılıp yapılmadığı,

12.54- 19.07.2003 tarih ve 25173 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu” nun 19. maddesi uyarınca,

Kaçak olduğu için el konulan eşyanın miktar bakımından fazla olması veya saklanması özel tesis ve tertibatı gerektirmesi hallerinde, mahallin en büyük mülkî amirinin uygun göreceği bir yere konulması gerektiğinden bu tür eşyanın konulması için bir yer tespit edilip edilmediği,

12.55- 19.07.2003 tarih ve 25173 sayılı Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu” nun 35. maddesi uyarınca,

Sahipsiz yakalanan eşyanın değeri, maddenin yürürlüğe girdiği 2004 yılbaşından itibaren mahallin en büyük mülkî amirinin görevlendireceği Maliye Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı ve sanayi ve ticaret odası temsilcilerinden oluşan üç kişilik heyet tarafından belirleneceğinden sahipsiz yakalanan eşyanın değerinin tespitinin bu hükme uygun olarak oluşturulan komisyon marifetiyle yaptırılıp yaptırılmadığı,

12.56- .”5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” na 29.08.1996 tarih ve 4178 sayılı Kanunla eklenen, Ek 1. Maddeye dayanılarak hazırlanan ve 14.08.1997 tarih ve 23080 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Sivil Hava Meydanları,Limanlar ve Sınır Kapılarında Güvenliğin Sağlanması, Görev ve Hizmetlerin Yürütülmesi Hakkında Yönetmelik” in 6. Maddesi uyarınca,

Vali’nin sivil hava meydanı, liman ve sınır kapıları ile ilgili yetkilerini mülki idare amiri sıfatıyla sürekli olarak görevlendirileceği Vali yardımcısı veya Kaymakama devredebileceğinden, yetki devrinin Kaymakama yapılması durumunda, bu görevlerin yönetmelik hükümlerine uygun olarak yerine getirilip getirilmediği,

Hususları incelenmelidir.

H- Olağanüstü Hale İlişkin Görevler:

12.57- 08.03.1984 tarih ve 18335 sayılı R.G.’de yayınlanan 21.02.1984 tarih ve 84/7778 sayılı “Olağanüstü Hal Kurulu ve Bürolarının Kuruluş ve Görevleri ile Yükümlülüklerinin Karşılığının Tespit ve Ödenmesi Hakkında Yönetmelik” in 11. maddesi uyarınca;

a) Olağanüstü hal ilan edilen ile bağlı ilçelerde Olağanüstü Hal Bürosunun kurulup kurulmadığı,
b) İlçe Olağanüstü Hal Bürosunun Kaymakamın başkanlığında, olağanüstü halin konusuna göre Vali veya Kaymakamın uygun göreceği bakanlık veya kuruluşların il veya ilçe müdürleri ile diğer kamu kurum kuruluşlarının yöneticilerinden oluşturulup oluşturulmadığı,

12.58- Büroların görev, çalışma usul ve esaslarının, Yönetmeliğin bu hususları düzenleyen 12. maddesine uygun olarak yapılıp yapılmadığı,

12.59- Büroların İl ve ilçelerde faaliyet gösteren teşkil, kurul ve komisyonlarla işbirliği ve koordinasyonu ve bürolara görevlendirmeyle ilgili hükümleri düzenleyen Yönetmeliğin 13. ve 14. maddelerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

12.60- Olağanüstü hallerde yükümlülük uygulanacak malların teslim alınmasında;

Yönetmeliğin, teslim alma ekipleri ne ilişkin 16., teslim alma belgelerine ilişkin 17., taşınmaz malların teslim alınmasına ilişkin 18., taşıtların teslim alınmasına ilişkin 19., acil durumlarda teslim almaya ilişkin 20. ve kullanma ve dağıtıma ilişkin 21. madde hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

12.61- Yükümlülüklerin karşılıklarının tespit, takdir ve ödenmesinde; Yönetmeliğin, mal karşılığının tespitine ilişkin 22., kullanma karşılığının tespitine ilişkin 23., çalışma belgelerine ilişkin 24., ücret tespitine ilişkin 25., tazminata ilişkin 26., mali kaynak ve ödemeye ilişkin 27., ödeme şekline ilişkin 28., alacak belgelerine ilişkin 29. ve gelir ve giderlerin kaydına ilişkin 31. maddelerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

12.62- Geçici süre için alınan malların geri verilmesinde;

Yönetmeliğin, kullanma belgesi tanzimine ilişkin 32. ve değer kaybının tazminine ilişkin 33. maddelerinin usulüne uygun olarak uygulanıp uygulanmadığı,

12.63- Yönetmeliğin 35. maddesi uyarınca;

Olağanüstü hal sona erdiğinde, bu Yönetmeliğe göre yükümlülük yoluyla sağlanan mal ve hizmetlerin karşılıklarının tespiti ve ödenmesi, geçici olarak kullanılan taşıt araçları ve diğer malların sahiplerine geri verilmesi ile ilgili olarak tutulan her türlü defter, kayıt ve belgelerin, tarih ve numara sırasıyla düzgün bir şekilde dosyalanacağı ve bir listesi de ilgililerce imza ve tasdik edilmek suretiyle Bölge Valiliği genel sekreterliğine, il ve ilçe yazı işleri müdürlüklerine veya ilgili kuruluşlara teslim edileceği ve on yıl süreyle saklanacağı,

Bölge Valiliği genel sekreteri ile il ve ilçe yazı işleri müdürleri veya ilgili kuruluşların, teslim edilen her türlü defter, kayıt ve belgelerin saklanmasından, yetkililerin teftiş ve denetimine noksansız bir şekilde sunulmasından, bunların selef ve halefleri arasında devir teslimden sorumlu olacakları,

Hükme bağlandığından, işlemlerin bu doğrultuda yapılıp yapılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

I- Trafik ile İlgili Görevler:

12.64- “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu” nun 27.10.1996 gün ve 22800 sayılı R.G.’de yayınlanan 17.10.1996 tarih ve 4199 sayılı Kanunun 7. maddesiyle değişik 12. maddesinin (a) fıkrası uyarınca;

İl sınırları içerisinde mahalli ihtiyaç ve şartlara göre trafik düzeni ve güvenliği bakımından Yönetmelikte gösterilen konular ve esaslar çerçevesinde, illerde Vali veya Yardımcısının başkanlığında, belediye, emniyet, jandarma, milli eğitim, karayolları ve Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonuna bağlı ilgili odanın temsilcileri ile Valilikçe uygun görülen trafikle ilgili üniversite, oda, vakıf ve kamuya yararlı dernek veya kuruluşların birer temsilcisinden oluşan İl Trafik Komisyonu; ilçelerde de Kaymakamın başkanlığında aynı kuruluşların yöneticileri veya görevlendirecekleri temsilcilerinin katıldığı İlçe Trafik Komisyonlarının kurulup kurulmadığı,

Kuruldaki üniversite, vakıf ve kamuya yararlı dernek veya kuruluşların temsilcilerinin toplam sayısının 3 'ü geçmeyeceği,

Kuruluşu bulunan yerler hariç olmak üzere, İlçe trafik komisyonlarına karayolları temsilcisinin katılmasının zorunlu olmadığı,

Gündem konularının Vali veya Kaymakamlar tarafından belirleneceği,

Bu komisyonlara, oy hakları olmaksızın görüşleri alınmak üzere, diğer kuruluş temsilcilerinin de çağrılabileceği,

Kararların oy çokluğu ile alınıp, oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın çoğunluk sayılacağı,

İl Trafik Komisyonu kararlarının ve İl Trafik Komisyonunun incelemesinden geçen İlçe Trafik Komisyonu kararlarının Valinin onayını müteakip yürürlüğe gireceği,

İl ve İlçe Trafik Komisyonu Kararlarını bütün resmi ve özel kuruluşların uygulamakla yükümlü olacakları,

18.07.1997 gün ve 23053 sayılı Mükerrer R.G.’de yayınlanan “Karayolları Trafik Yönetmeliği” nin de aynı konuyu düzenleyen 17. maddesi uyarınca da;

İl ve İlçe Trafik Komisyonlarının birden fazla eksik üye ile toplanamayacağı, kararlarını mevcudun oy çokluğu ile alacağı ve oylamanın açık yapılacağı,

İl ve İlçe Trafik Komisyonlarının kararlarını gerekçeli olarak yazacakları, kararlarına mesnet teşkil eden Kanun, Tüzük ve Yönetmeliklerin ilgili maddelerine de kararlarında yer verecekleri,

İl ve İlçe Trafik Komisyonlarının ihtiyaç duyuldukça toplanacağı ve toplantıdan en az bir gün önce üyelere toplantının ve gündeminin bildirileceği,

Esnaf ve Küçük Sanat Sahiplerinin meslek veya sanatlarının yürütülmesini ilgilendiren kararların alınmadan önce (“507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu”(5362 sayılı Esnaf Ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşları Kanunu nun 76. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır).32. maddesi gereği) derneğin yazılı olarak görüşünün alınacağı ve yetkili temsilcisinin toplantıya davet edileceği, alınan kararın lehte veya aleyhte olmasına bakılmaksızın karar metnine toplantıya iştirak eden temsilcinin kimliğinin kaydedileceği,

Her İl veya İlçe Trafik Komisyonunca bir karar defteri tutulacağı ve bu deftere alınan kararların sıra ile özet olarak yazılıp imzalanacağı, sekreterya işlerinin Emniyetçe yapılacağı,

Kararların, onaylandıktan sonra birer suretinin ilgili kurum, kuruluş veya şahıslar ile komisyon üyelerinin bağlı oldukları dairelere gönderileceği,

Kamuyu ilgilendiren, halka duyurulmasında zorunluluk ve lüzum görülen kararların basın ve yayın organları vasıtası ile onaylayan makamca duyurulacağı, bu duruma karar kapsamında yer verileceği,

Hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

İl ve İlçe Trafik Komisyonlarının, Kanunun 12. maddesinin (b) fıkrası ve Yönetmeliğin 18. maddesinde belirtilen görevleri ifa edip etmediği ve yetkileri kullanıp kullanmadığı,

12.65- “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu” nun 21.05.1997 gün ve 4262 sayılı Kanunun 4.. maddesi ile değişik 123. Maddesinde,

“Bu madde hükümlerine ve yönetmelikteki şartlara uymadıkları, Mülki İdare Amirlerince görevlendirilen yetkililer veya Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından tespit edilen kursların sahiplerine, olayın özelliğine göre belirlenecek süre içinde şartlara uymaları yazılı olarak bildirilir. Bu süre içinde şartları yerine getirmemesi halinde kurs sahipleri 332.600.000:- lira hafif para cezası ile cezalandırılırlar. Ayrıca, kurs onbeş günden az olmamak üzere mülki amirlerce geçici olarak kapatılır. Bu süre 625 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu Hükümleri Uyarınca gerekli işlemler sonuçlandırılıncaya kadar uzatılır.” Hükmünü taşıdığından, madde gereğince işlem yapılıp yapılmadığı, Hususları incelenmelidir.


İ- İnsan Hakları ile İlgili Görevler :

12.66- 23.11.2003 tarih ve 25298 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “ İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik”in;

a)- 6.Maddesi uyarınca, “ İnsan Hakları İlçe Kurulları” nın oluşturulup

oluşturulmadığı,

b)- 9. 10.11.12. ve13. Maddelerinde belirtilen görevlerin İnsan Hakları İlçe Kurulunca yerine getirilip getirilmediği,
c)- 7. Maddesi gereğince Kaymakamlık Yazı İşleri Müdürlüğünde, danışma ve başvuru masasının kurulup kurulmadığı ve 15. madde gereğince sekreterya hizmetlerinin bu müdürlük tarafından yürütülüp yürütülmediği,
d)- 8. maddesi uyarınca Halkla ilişkiler ve iletişim faaliyetleri, insan hakları eğitimi ve insan hakları bilincini geliştirme ve insan hakları ihlallerini araştırma, inceleme ve değerlendirmek üzere birer komisyon kurulup kurulmadığı, bu komisyonların 16. Maddede belirtilen esaslara göre çalışıp çalışmadığı,
e)- 14. Maddesi esaslarına göre İlçe Kurulunun ayda bir defa toplanıp toplanarak gündeme alınan konuları görüşüp görüşmediği,
f)- 17. Maddesi esaslarına göre başvuruların alınıp 18. maddesinde belirtilen esaslara göre değerlendirilerek sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı
g)- 19. Maddesi uyarınca kurullar tarafından aylık faaliyet raporu hazırlanarak izleyen ayın ilk 10 günü içerisinde ve Dünya İnsan Hakları Günü ve Haftası çerçevesinde yapılan faaliyetleri içeren bir raporun bir ay içerisinde Valilik kanalıyla Başbakanlık İnsan Hakları Başkanlığına gönderilip gönderilmediği,

12.67- Başbakanlığın 25.06.1999 tarih ve Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü 1999/39 sayılı ve İçişleri Bakanlığı Araştırma, Planlama ve Koordinasyon Kurulu Başkanlığının 20.12.1999 tarih ve 2151 sayılı “İnsan Haklarına Saygı” isimli ve 18.06.2003 tarih ve 1523 sayılı “İnsan hakları kurulları” isimli genelgeleri gereğince,

a)-Vali ve Kaymakamlar, Cumhuriyet Savcıları, Emniyet Müdürleri,Jandarma Komutanlarının mevzuatla belirlenen kendi görev alanlarıyla ilgili olarak habersiz kontrol ve denetlemelerde bulunup bulunmadıkları,
b)-Denetlemelerde tesbit edilen eksikliklerin giderilmesi için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı,
c)- Denetim neticelerinin genelge ekindeki forma uygun olarak doldurulduktan sonra, her üç ayda bir İçişleri Bakanlığına gönderilip gönderilmediği,

d) İl Denetleme Raporları” içeriğinde İl ve İlçe Kurullarınca yapılan çalışmalara ilişkin özet bilgilere yer verilmek suretiyle İçişleri Bakanlığına bilgi verilip verilmediği,

12.68- İçişleri Bakanlığı APK Kurul Başkanlığının 24.07.2001 tarih ve 1829 sayılı genelgesi ile, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ülkemiz aleyhine verdiği ihlal kararlarına dayanak olan hatalı uygulamaların ve aksaklıkların giderilmesi için insan haklarına saygı düşüncesini esas alarak, soruşturmaları ve özellikle ifade alma işlemlerini yürütmek üzere, eğitilmiş personelin görevlendirilmesine özen gösterilmesi ve doğrudan Devletin çıkar ve itibarını etkileyen tüm konularda herhangi bir aksaklığa sebebiyet verilmemesi hususu belirtilmiş olup, söz konusu genelge hükümlerine uygun işlem yapılmasına gerekli hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,

12.69- İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğünün 16.01.2003 tarih ve 115 sayılı genelgesinde, 58. Hükümetin temel hak ve özgürlükleri evrensel standartlara ulaştırma kararlılığında olduğu vurgulanarak, insan hakları uygulamalarında uyulması gereken hususlar sayılmış olup, söz konusu genelge uyarınca işlem yapılmasına özen gösterilip gösterilmediği,

12.70- İçişleri Bakanlığı APK Kurul Başkanlığının 11.12.2003 tarih ve 2833 sayılı genelgesi gereğince, “ İl ve İlçe İnsan Hakları Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik”in 19 maddesine göre Başbakanlık İnsan hakları başkanlığına gönderilen raporların bir örneğinin de İçişleri Bakanlığına gönderilip gönderilmediği,

Hususları incelenmelidir.

J- Av Ruhsatları ile ilgili işlemler:

12.71- Jandarma Genel Komutanlığı’nın 28.03.2001 tarih ve 105766 sayılı genelgesi ekinde yer alan, Emniyet Genel müdürlüğü ile Jandarma Genel Komutanlığı arasında yapılan 2521 sayılı Avda Ve Sporda Kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları Ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı Ve Bulundurulmasına Dair Kanun Avda ve Sporda kullanılan Tüfekler, Nişan Tabancaları ve Av Bıçaklarının Yapımı, Alımı, Satımı ve Bulundurulmasına Dair Yönetmelikte 07.12.2000 gün ve 24253 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmelik değişikliği gereği 2521 sayılı yasa kapsamındaki ruhsatların verilmesi konusunda Emniyet Genel Müdürlüğünden Jandarma Genel Komutanlığına Devredilecek Hizmetlere İlişkin28.03.2001 tarihli Protokol gereğince, İl ve İlçe Emniyet Müdürlüğünde bulunan 2521 sayılı Kanun kapsamındaki Av Tezkeresi ve Sahiplik Belgesi ruhsat dosyalarından jandarma sorumluluk bölgesinde ikamet edenlere ait olanların devrinin yapılarak, 01.11.2001 tarihinden itibaren jandarma sorumluluk bölgesinde ikamet edenler için bu işlemlerin İl ve İlçe Jandarma Komutanlıklarınca yürütülmesinin sağlanıp sağlanmadığı,

Hususları incelenmelidir.

XIII- SİVİL SAVUNMA HİZMETLERİ İLE İLGİLİ GÖREVLER :

13.01- a) 09.06.1958 tarih ve “7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu” nun 5. maddesi uyarınca;

Mülki İdare Amirlerinin, kendi mülki hudutları içindeki hassas bölgelerde sivil savunma teşkilat ve tesisatının kurulması, donanımı, sevk ve idaresi, kontrolü ve düşman taarruzları ile tabii afetler ve büyük yangınlara karşı sivil müdafaayı tahakkuk ettirmekten bizzat sorumlu oldukları,

b) “7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu” nun 6. maddesi uyarınca;

Tabii afet ve büyük yangınlarda yapılacak her türlü kurtarma ve yardım işlerine Mahalli Mülki Amirlerince görülecek lüzum üzerine bölgedeki sivil savunma teşkillerinin katılacağı,

c) “7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu” nun 7. maddesi uyarınca;

Hassas bölgelerde resmi ve özel kuruluş ve diğer müesseseler arasında sivil müdafaa bakımından işbirliği veya yardımlaşmanın Valiler tarafından sağlanacağı,

d) “7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu” nun 10. maddesi uyarınca;

Mahalli Mülki Amirin, sivil savunma hizmetlerinin planlanması ve karşılıklı yardım konularında, Garnizon Komutanı veya en büyük Askeri Amirle işbirliği yapacağı,

Hükümlerine uygun hareket edilip edilmediği,

13.02 - 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunun 5. maddesiyle görev bölgelerindeki sivil savunma hizmetlerinin yürütülmesinden Mülki İdare Amirlerinin doğrudan sorumlu tutuldukları da göz önüne alınarak, ilçe sivil savunma müdürlükleri icraatının, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununun 31/Ç ve 6/624 sayılı “107 Sayılı Kanuna Göre İhdas Edilen Sivil Savunma Kadrolarına Tayin Olunan Personelin Terfi, Nakil, Cezalandırma ve Denetlenmeleri Hakkındaki Tüzüğün” 28/c ve İçişleri Bakanlığı Topyekün Savunma Sivil Hizmetleri Genel Planı Eki (EK-S/2-3)’nin 2. maddeleri uyarınca, valiler ve kaymakamlar veya valiler tarafından görevlendirilen il sivil savunma müdürleri tarafından denetlenip denetlenmediği,

Denetlemeler sonucunda düzenlenecek raporların gereğinin yerine getirilmesinin sağlanıp sağlanmadığı,

13.03- “7126 sayılı Sivil Müdafaa Kanunu” nun 107. ve 109 sayılı Kanunlarla değiştirilen 39. maddesi gereğince hazırlanarak 18.07.1964 gün ve 11757 sayılı R.G.’de yayınlanan 6/3150 karar sayılı “Sivil Savunma İle İlgili Teşkil ve Tedbirler Tüzüğü” nün 2. maddesi uyarınca;

Tabii afet sahaları dışında kalan hassas bölge sınırlarının Mahalli Mülki Amirlerce tayin edileceği ve bu durumun Sivil Savunma Planında gösterileceği,

Hükmüne uygun hareket edilip edilmediği,

13.04- “Sivil Savunma İle İlgili Teşkil ve Tedbirler Tüzüğü” nün 07.08.1996 gün ve 96/8650 sayılı kararla değişik 4. maddesi uyarınca;

Tüzüğün 3. maddesindeki genel düzenlemeden ayrı olarak Mülki İdare Amirlerince gerekli görülen kamu ve özel sektöre ait tesislerde kılavuzluk oluşturulup oluşturulmadığı,

13.05- “Sivil Savunma ile İlgili Teşkil ve Tedbirler Tüzüğü” nün 07.08.1996 gün ve 96/8650 sayılı kararla değişik 6. maddesi uyarınca,

İl ve ilçelerde Mülki İdare Amirlerince Sivil Savunma İdare Merkezi kurulup kurulmadığı, bu merkezlerde başkan ve ihtiyaca göre bir veya iki başkan yardımcısı, sivil savunma servis başkanları ile kamu kurum ve kuruluşlarından yeteri kadar uzman, memur ve diğer görevliler görevlendirilip görevlendirilmediği,

13.06- “Sivil Savunma ile İlgili Teşkil ve Tedbirler Tüzüğü” nün 07.08.1996 gün ve 96/8650 sayılı kararla değişik 7. maddesi uyarınca;

Sivil Savunma İdare Merkezlerinin 24 saat görev yapılmasına elverişli yeterli kapasite ve muhabere imkanlarına sahip, ulaşımı kolay olan şehrin uygun bir yerinde tesis edilip edilmediği,

13.07- 18.07.1964 gün ve 11757 sayılı R.G.’de yayınlanan 6/3150 sayılı “Sivil Savunma İle İlgili Şahsi Mükellefiyet, Tahliye ve Seyrekleştirme, Planlama ve Diğer Hizmetler Tüzüğü” nün 35. maddesi uyarınca;

Hassas bölgelerden tahliye olunacak kimselerin tahliye ve yerleştirme hazırlıkları ve planlarının mülki idare amirliklerince düzenlenip düzenlenmediği,

13.8- “Sivil Savunma İle İlgili Şahsi Mükellefiyet, Tahliye ve Seyrekleştirme, Planlama ve Diğer Hizmetler Tüzüğü” nün 52, 53, 54, 55 ve müteakip maddeleri uyarınca;

Sivil savunma planlarının hazırlatılarak onaylandıktan sonra yürürlüğe konulup konulmadığı,

13.9- “Sivil Savunma İle İlgili Şahsi Mükellefiyet, Tahliye ve Seyrekleştirme, Planlama ve Diğer Hizmetler Tüzüğü” nün 126. maddesi uyarınca;

Sivil Savunma planlama, teşkilat,eğitim, donatım ve diğer hizmetlerinin yürütülmesi bakımından her yıl il ve ilçelerde yapılan işler ve çalışmaların, ertesi yıl Ocak ayı sonuna kadar birer raporla Kaymakamlıklardan Valiliklere, Valiliklerden İçişleri Bakanlığı’na bildirilmesi gerektiğinden, buna uyulup uyulmadığı,

13.10- “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu” nun 8. maddesi, MSY 82-5 sayılı İl-İlçe Kaynak Sayımı Yönergesinin 2. bölüm 6/e maddeleri ve 27.06.1940 gün ve 4546 sayılı R.G.’de yayınlanan 2/13765 karar sayılı “Milli Müdafaa Mükellefiyeti Tüzüğü” nün 19. maddesi uyarınca;

Her il ve ilçe merkezinde en büyük Mülki Amirin Başkanlığında; maliye memuru ile askerlik şubesi başkanı, askerlik şubesi bulunmayan yerlerde Jandarma Komutanından ve belediye ile ticaret ve sanayi odası tarafından seçilecek birer kişiden, Ticaret ve Sanayi odası bulunmayan yerlerde belediyeden seçilen iki kişiden oluşan bir Milli Müdafaa Mükellefiyeti Komisyonu oluşturulup oluşturulmadığı,

13.11- “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu” nun 13. ve müteakip maddeleri ile “Milli Müdafaa Mükellefiyeti Tüzüğü” nün 22. ve müteakip maddeleri uyarınca;

“Milli Müdafaa Mükellefiyeti Tüzüğü” nün 25. maddesinde yazılı maddelerin tahrir ve tespitlerinin senede bir defa olarak Milli Müdafaa Mükellefiyeti Komisyonları tarafından yapılıp yapılmadığı,

13.12- “3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu” nun 13. ve “Milli Müdafaa Mükellefiyeti Tüzüğü” nün 9. ve müteakip maddeleri uyarınca;

Her üç senede bir milli müdafaa mükellefiyeti komisyonları tarafından iskan ve konaklama için temin edebilecekleri binaların tespit ederek, iki nüshalı bir cetvel tanzim edilip, cetvelin bir nüshasının o mıntıkanın tabi olduğu Kolordu Komutanına gönderilip gönderilmediği,

13.13- 16.07.1990 gün ve 20576 sayılı R.G.’de yayınlanan 90/500 sayılı “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü” nün 11. ve 39. maddesi uyarınca;

Seferberlik ve Savaş hazırlıkları planlarının yaptırılıp yaptırılmadığı,

13.14- “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü” nün 12. maddesi uyarınca;

Seferberlik ve Savaş haline ilişkin planlama ve hazırlıklarının denetlenip denetlenmediği,

13.15- “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü” nün 21. maddesi uyarınca;

Seferberlik ve Savaş hazırlık toplantılarının her yıl Nisan ayında yapılıp yapılmadığı,

13.16- “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü” nün 41. maddesi uyarınca;

Silahlı kuvvetlerin ihtiyaçlarının karşılanması için il- ilçe Kaynak Sayım Cetvelleri Yönergesinde yer alan, mal, hizmet,araç ve benzeri maddelerin sayımının milli müdafaa mükellefiyeti komisyonları tarafından her yıl Ekim ayında yapılıp yapılmadığı,

13.17- “Seferberlik ve Savaş Hali Tüzüğü” nün 39. maddesi uyarınca;

Araç seferberliği uygulaması planlamasının mülki idare amirleri tarafından askeri makamlarla işbirliği yapılarak planlanıp plânlanmadığı,

13.18- İçişleri Bakanlığı Koruyucu Güvenlik Özel Talimatı 2.bölüm 3.kısım 7 ve 8.maddeleri hükmü gereğince, yetkisiz kişilerin evrak, bilgi, belge, malzeme, bina ve tesislere ulaşmasını önlemek, bunların casusluk, sabotaj, hırsızlık, hasar ve zarar verme gibi eylemlere karşı korunmasını sağlamak amacıyla gerekli fiziki önlemlerin alınıp alınmadığı,

13.19- İçişleri Bakanlığı Koruyucu Güvenlik Özel Talimatı 2.bölüm 3.kısım 9/d maddesi hükmü gereğince, Mülki Amirlerin, hazırlanan Özel Güvenlik Bölgesi Öneri Dosyası’nın iki nüshasını İçişleri Bakanlığına birer nüshasını da ilgili genel müdürlük ve Bakanlığa gönderip göndermedikleri,

13.20- İçişleri Bakanlığı Koruyucu Güvenlik Özel Talimatı 2.bölüm 3.kısım 17. madde hükmü gereğince, İl ve İlçe hükümet konaklarının iç ve dış güvenliğinin bu maksatla görevlendirilecek yeteri kadar Güvenlik Görevlisi (memur, bekçi, muhafız v.b.) tarafından sağlanıp sağlanmadığı,

13.21 - Sivil savunma hizmetlerine katılmak isteyen gönüllü kişi ve kuruluşlardan etkili hizmet alınabilmesi için, Sivil Savunma Genel Müdürlüğünün 12.05.2000 gün ve B.050.SSG.0300002-370-00/135 sayılı yazsısı ekindeki Bakanlık Makamının 05.05.2000 gün ve B050SSG0300002-370-001/130 sayılı olurları ile yürürlüğe konulan “Gönüllü Sivil Savunma Hizmetlerine Katılma Esasları Yönergesi” uygulamaya konularak, Yönerge hükümlerine göre gönüllü katılım çalışmalarının yürütülüp yürütülmediği,

13.22- Sivil Savunma İkaz ve Alarm Merkezleri ile Radyolojik Savunma Teşkilatının Kuruluş, Görev ve Çalışma Şekilleri Hakkında Yönergenin 4. maddesi gereğince; alınan tehlike ve tehlike geçti haberlerinin, bölgelerindeki görevlilere ve halka ulaştırılması için mahalli ikaz ve alarm sisteminin işler durumda bulundurulup bulundurulması konusunda Mülki İdare Amirlerince gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı,

13.23- 3194 Sayılı İmar Kanununa Göre Düzenlenmiş Bulunan İmar Yönetmeliklerine Sığınaklarla İlgili Ek Yönetmeliğin değişik 12. maddesi gereğince, sığınak ve sığınak olarak kullanılacak yerlerin mülki idare amirliğince tespit edilip "Sığınak Kayıt Defteri"ne mahalli sivil savunma birimlerince işlenmesi sağlanarak ve bu yerlerin denetimlerin mülki idare amirinin sorumluluğunda, belediyeler ve mahalli sivil savunma birimlerince yapılmasının sağlanıp sağlanmadığı,

13.24- Sivil savunma özel ödeneğinin amacı doğrultusunda harcanıp harcanmadığının tespiti için “Sivil Savunma Gelirlerinin Toplanması ve Özel Ödeneğinin Harcanmasına İlişkin Usul ve Esaslarına Dair Yönetmelik” 07.07.2005 tarih ve 25868 sayılı RG’de yayınlanan Sivil Savunma Hizmetleri İçin Yapılan Bağış Ve Yardımların Alınması Ve Ödeneklerin Harcanmasına İlişkin Usul Ve Esaslara Dair Yönetmeliğin 8. maddesi yürürlükten kaldırıldığından, işlemlerin yeni yönetmeliğe göre yapılıp yapılmadığı;

13.25- 11.10.1945 gün ve 6130 sayılı R.G.’de yayınlanan 03.10.1945 tarih ve 3/3169 karar sayılı “Memleket İçi Düşmana Karşı Silahlı Savunma Ödevi Yönetmeliği” nin, 25.12.1991 gün ve 21092 sayılı R.G.’de yayınlanan 12.12.1991 tarih ve 91/2492 karar sayılı Yönetmelikle değişik 3. maddesi uyarınca;

Olağanüstü hallerde ve seferde görev yapacak on altı yaşını bitiren ve altmış yaşını bitirmemiş erkeklerle, yirmi yaşını bitiren ve kırk beş yaşını bitirmemiş kadın ödevlilerin yoklama, celp ve muayenelerinin Kaymakamlar tarafından yaptırılıp yaptırılmadığı,

13.26- 20.01.1987 gün ve 12506 sayılı R.G.’de yayınlanan “Sivil Savunma İdaresi Mal Yönetmeliği” nin 79. maddesi uyarınca;

Sivil Savunma mal hesaplarının idari denetlemesinin mahalli idare amirlikleri tarafından yaptırılıp yaptırılmadığı,

13.27- “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” un 4. maddesi uyarınca;

Afetin meydana gelmesinden sonra yapılacak kurtarma, yaralıları tedavi, barındırma, ölüleri gömme,yangınları söndürme, yıkıntıları temizleme ve felaketzedeleri iaşe gibi hususlarda uygulanmak üzere görev ve görevlileri tayin, toplanma yerlerini tespit eden bir programın düzenlenip düzenlenmediği, bu amaçla ilçelerde Kaymakamlarca Acil Yardım planlarının hazırlanıp uygulamaya konulup konulmadığı,

13.28- “7269 sayılı Kanun” un 4. maddesine göre hazırlanarak 08.05.1988 gün ve 19808 sayılı R.G.’de yayınlanan 88/12777 karar sayılı "Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik" in 4. maddesi uyarınca;

Kaymakamların, ilgili mevzuat ve "Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik" gereğince düzenlenecek acil yardım planları ve acil yardımla ilgili yönergelerle kendilerine verilen görevleri yerine getirip getirmedikleri,

13.29- “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” un 6, 7, 8, 9, 10 ve 11. maddeleri ile "Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik" in 7, 8 ve 9. maddeleri gereğince;

Kaymakamlar, olmuş veya olması muhtemel afet hallerinde “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun” un 6, 7, 8, 9, 10 ve 11. maddeleri ve "Afetlere İlişkin Acil Yardım Teşkilatı ve Planlama Esaslarına Dair Yönetmelik" in 7. maddesinin (a, b, c, d, e, f) ile 8. maddesinin (a, b, c, d, e, f, g, h, ı, j, k) bentlerinde belirtilen görevleri yapmakla yükümlü olduklarından,

Bu hükümlere uygun hareket edilip edilmediği,

13.30- İçişleri Bakanlığı Kriz Merkezi Yönergesinin 7.Bölüm 2.madde gereğince, İlçelerde Kaymakamın başkanlığında İlçedeki diğer kurum ve kuruluşların personelinden İlçe Kriz Merkezlerinin oluşturulup oluşturulmadığı,

13.31- 09.01.1997 gün ve 22872 sayılı Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren” Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği” nin 15. Maddesi ve 03.02.1999 gün ve 99/40 sayılı Onay ile yürürlüğe giren “İçişleri Bakanlığı Kriz Merkezi Yönergesi”nin 7. Bölüm 4/c maddesi gereğince İlçe Kriz Merkezi Yönergesinin hazırlanıp hazırlanmadığı,

13.32- ”Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi Yönetmeliği” nin 13. Maddesi ve 29.12.1998 gün ve Sivil Savunma Genel Müdürlüğü 922–98/321 sayılı İçişleri Bakanlığı Genelgesi uyarınca Kriz Merkezi olarak faaliyet gösterecek bir çalışma yerinin belirlenerek, gerekli araç ve gereçle donatımının sağlanıp sağlanmadığı,

13.33- “Sabotajlara Karşı Korunma Yönetmeliği” nin 6. maddesinin;

Aynı Bakanlık ve kuruluşlara ait birimlerin ortaklaşa kullandığı binalarda koruma planının yapılması ve uygulanması hizmetlerinin Mahalli Mülki Amir tarafından, bu binadaki kuruluş amirleri arasında görevlendireceği birim başkanının başkanlığında, bir protokole bağlanacak esaslar dahilinde müştereken yürütülmesi ve planların yapılması ve uygulanmasında doğabilecek uyuşmazlığın Mülki Amirlikçe çözümleneceği, koruma planları ve bunlara ait yazıların "GİZLİLİK" derecesi taşıyacaklarına ilişkin hükümlerine uyulup uyulmadığı,

13.34- “Sabotajlara Karşı Korunma Yönetmeliği” nin 7/C maddesine göre;

İl ve İlçelerde, diğer kamu ve özel kuruluşlarca hazırlanan planların, il komisyonunca uygun görüldükten sonra, Valiliğin onayı ile yürürlüğe sokulup sokulmadığı, ayrıca bu planların birer örneğinin İl Jandarma Alay Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğüne ve ilgili Bakanlığa gönderilip gönderilmediği,

Valilik binaları için yapılan koruma planlarının bir örneğinin İl Sivil Savunma Müdürlüğünde muhafaza edilip edilmediği, planların hazırlanması ve çoğaltılması ve onaylanması ile ilgili sekreterya görevlerinin kuruluş ve tesisin bulunduğu İl Jandarma Alay Komutanlığı veya İl Emniyet Müdürlüğü tarafından yapılıp yapılmadığı,

13.35- “Sabotajlara Karşı Korunma Yönetmeliği” nin 17. maddesi uyarınca;

Koruma hizmetlerinden sorumlu yöneticilerle, bunların yetkili kıldığı görevlilerin, anılan hizmetlerle ilgili olarak mülki idare amirleriyle koordinasyon ve işbirliği içinde bulunup bulunmadıkları,

13.36- İçişleri Bakanlığı Sivil Savunma Genel Müdürlüğünün 10.09.1999 tarih ve 14 Nolu genelgeleri gereğince,

“Afetlerde yapılacak işlerle ilgili Çalışma Rehberi” nin genelgede belirtilen şekilde hazırlanıp hazırlanmadığı,

Hususları dikkate alınacaktır.

XIV- MAHALLİ İDARELERE İLİŞKİN GÖREVLER :

14.01- Vali ve Kaymakamlarca, “5393 sayılı Belediye Kanunu” nun,

a) Meclis kararları kesinleştiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde mahallin en büyük mülkî idare amirine gönderilir. Mülkî idare amirine gönderilmeyen kararlar yürürlüğe girmez.Mülkî idare amiri hukuka aykırı gördüğü kararlar aleyhine on gün içinde idarî yargıya başvurabileceğine ilişkin 23 maddesi,
b) Belediye başkanınca meclise sunulan bir önceki yıla ait faaliyet raporundaki açıklamalar, meclis üye tam sayısının dörtte üç çoğunluğuyla yeterli görülmezse yetersizlik kararıyla görüşmeleri kapsayan tutanak, meclis başkan vekili tarafından mahallin mülkî idare amirine gönderilir.Vali, dosyayı gerekçeli görüşüyle birlikte Danıştaya gönderir.Yetersizlik kararı, Danıştayca uygun görüldüğü takdirde belediye başkanı, başkanlıktan düşer hükmünü düzenleyen 26. maddesi,
c) Belediye başkanının;Mazeretsiz ve kesintisiz olarak yirmi günden fazla görevini terk etmesi ve bu durumun mahallin mülkî idare amiri tarafından belirlenmesi durumunda İçişleri Bakanlığının başvurusu üzerine Danıştay kararıyla başkanlık sıfatı sona erer hükmünü düzenleyen 44. maddesi,
d)Belediye başkanlığının herhangi bir nedenle boşalması ve yeni belediye başkanı veya başkan vekili seçiminin yapılamaması durumunda, seçim yapılıncaya kadar, belediye başkanlığına büyükşehir ve il belediyelerinde İçişleri Bakanı, diğer belediyelerde vali tarafından görevlendirme yapılır. Görevlendirilecek kişinin belediye başkanı seçilme yeterliğine sahip olması şarttır hükmünü düzenleyen 46. maddesi,
e) Cadde, sokak, meydan, park, tesis ve benzerlerine ad verilmesi ve beldeyi tanıtıcı amblem, flama ve benzerlerinin tespitine ilişkin kararlarda; belediye meclisinin üye tam sayısının salt çoğunluğu, bunların değiştirilmesine ilişkin kararlarda ise meclis üye tam sayısının üçte iki çoğunluğunun kararı aranır. Bu kararlar mülkî idare amirinin onayı ile yürürlüğe girer hükmünü düzenleyen 81. maddesi,

Hükümlerin dikkate alınıp alınmadığı,

14.02- “5272 sayılı Belediye Kanunu” nun 62. maddesi gereğince;

Belediye başkanı tarafından hazırlanan bütçe tasarısı eylül ayının birinci gününden önce encümene sunulur ve İçişleri Bakanlığına gönderilir. İçişleri Bakanlığı belediye bütçe tahminlerini konsolide eder ve Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca merkezi yönetim bütçe tasarısına eklenmek üzere eylül ayı sonuna kadar Maliye Bakanlığına bildirir. Encümen, bütçeyi inceleyerek görüşüyle birlikte kasım ayının birinci gününden önce belediye meclisine sunar.

Meclis bütçe tasarısını yılbaşından önce, aynen veya değiştirerek kabul eder. Ancak, meclis bütçe denkliğini bozacak biçimde gider artırıcı ve gelir azaltıcı değişiklikler yapamaz. Kabul edilen bütçe, malî yılbaşından itibaren yürürlüğe girer,

Hükmüne uyulup uyulmadığı,

14.03- “2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu” nun, 21.01.1982 gün ve 2589 sayılı Kanunun 2., 07.11.1984 gün ve 3074 sayılı Kanunun 8., 04.12.1985 gün ve 3239 sayılı Kanunun 124. maddeleriyle değişik 96. ve 04.12.1985 gün ve 3239 sayılı Kanunun 125. maddesiyle değişik ve bazı ibareleriyle ikinci fıkrası Anayasa Mahkemesinin 31.03.1987 gün ve E:86/20, K:87/9 sayılı kararı ile iptal edilen 97. maddeleri ile “İçişleri Bakanlığının 23.09.1983 gün ve Mah. İd. Gn. Md. 522-407.178(83)12.00 sayılı Genelgesi” nde yer alan;

Kanunun 96. maddesinin (A) bendinde sayılan ve kanunda azami ve asgari hadleri gösterilen vergi ve harçların tarifelerinin, belediye grupları itibariyle Bakanlar Kurulu tarafından tayin ve tespit edileceği, 96. maddenin (B) bendinde belirtilen ve aynı maddenin (A) fıkrası dışında kalan vergi ve harçlarla ilgili maktu tarifelerin, kanunda belirlenen alt ve üst sınırları aşmamak şartıyla, mahallin çeşitli semtleri arasındaki sosyal ve ekonomik farklılıklar da göz önünde tutularak, Belediye Meclislerince belirleneceği,

Hususlarına dikkat edilip edilmediği,

14.04- 21.01.1942 tarihli “Köy İdareleri Hesap Talimatnamesi” nin 5. ve 11. maddeleri gereğince;

Köy İhtiyar Heyetlerince hazırlanarak Kasım ayının sonuna kadar Kaymakamlık Makamına sunulan bütçelerinin, Aralık ayının 8. günü akşamına kadar Kaymakamlarca onaylanıp onaylanmadığı,

14.05- 09.06.1994 tarihli “Mezarlıkların Korunması Hakkında Kanun” nun 1., 2. ve 3. maddeleri ile 09.08.1931 gün ve 1868 sayılı R.G.’de yayınlanan 01.07.1931 tarih ve 11410 karar sayılı “Mezarlıklar Hakkında Nizamname” nin;

Umumi mezarlıkların mülkiyetinin, belediye bulunan yerlerde belediyelere, köylerde köy tüzel kişiliklerine ait olup satılamayacağı, zaman aşımı suretiyle zilyetlikle iktisap edilemeyeceği, bozulamayacağı, tahrip edilemeyeceği, kirletilemeyeceği, her ne şekilde olursa olsun park, bahçe, meydan, otopark, yeşil alan gibi asli gayesi dışında hiç bir amaç için kullanılamayacağı; belediyeler ve köy muhtarlıklarının, mezarlıkların etrafını duvarla çevirmek, ağaçlandırıp çiçeklendirmek ve her türlü bakım ve onarımı yaparak korumak, bu maksatla bu idarelerin ve köy mezarlıklarına sarf edilmek üzere İl Özel İdarelerinin gerekli ödeneği her yıl bütçelerine koymak zorunda oldukları ve Belediye ve Köy Bütçelerini tasdike yetkili makamların gerekli ödeneklerin bu idarelerin bütçelerine konulup konulmadığını araştırmakla görevli oldukları,

Yönündeki hükümlerine uygun hareket edilip edilmediği,

14.06- “İçişleri Bakanlığının 24.5.1993 gün ve Mah. İd. Gn. Md. B050MAH0070000/ 1759 sayılı Genelgesi” uyarınca;

Mülkiye Müfettişleri veya Mahalli İdareler Kontrolörlerinin, İl Özel İdareleri, Belediyeler ile bunların kurdukları işletme ve müesseselerin ve belediyelerin tanzim satış yapmak amacıyla tesis ettikleri fon hesapları ile Birliklerin teftişlerinde, kanuna aykırılık ve usulsüzlük tespit ederek, teftiş layihalarında tahakkuk memuru, sayman ve ita amirleri adına münferiden veya zincirleme kişi borcuna ya da bütçe hizmetlerinden doğma kişi borcuna alınmasını teklif ettikleri ödemeler hakkında, genelge emirleri doğrultusunda işlem yapılıp yapılmadığı,

14.07- 03.03.2001 tarih ve 24335 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan 21.02.2001 tarih ve 4629 sayılı “Fonların Tasfiyesi Hakkında Kanun” un yürürlüğe girmesinden önceki dönemde “Mahalli İdareler Fon Yönetmeliği, 21/04/2005 tarih ve 25793 S.R.G. de yayımlanan Mahalli İdareler Fon Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik ile yürürlükten kaldırıldığı dikkate alınarak önceki işlemlerle ilgili olarak, Mahalli İdareler Fon Yönetmeliği nin,

a) 8. maddesine göre;

Mahalli İdareler Fonundan yararlanmak isteyen İlçe merkez belediyesi ile bağlı kasaba Belediyelerin müracaatlarının Valiliğe Kaymakamlık aracılığı ile yapılıp yapılmadığı,

b) 08.12.1993 gün ve 21779 sayılı ve 06.06.1994 gün ve 21952 sayılı R.G.’lerde yayınlanan Yönetmelikler ile değişik 14. maddesine göre;

Yardım ödeneğinin tahsis amacına uygun şekilde harcanmasının Kaymakamlarca denetlenip denetlenmediği,

14.08- 28.04.2002 tarihinde yürürlüğe konulan “ İçişleri Bakanlığı Bütçesinde Yer Alan Belediyelere Yapılacak Yardımlar Ödeneğinin Kullanım Esasları Hakkında Yönerge” nin 13. maddesine göre;

Kaymakamlarca ödeneğin yerinde ve tahsis amacına uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının denetlenip denetlenmediği,

Hususlarına riayet edilip edilmediği incelenecektir.

14.9- 15.11.1991 gün ve 21052 sayılı R.G.’de yayınlanan “2380 sayılı Belediyelere ve İl Özel İdarelerine Genel Bütçe Vergi Gelirlerinden Pay Verilmesi Hakkındaki Kanun’un 3004 sayılı Kanunla Değişik 1 inci Maddesine Göre İçişleri Bakanlığı Emrinde Toplanan % 20 İl Özel İdaresi Payının Dağıtım ve Kullanım Esaslarını Gösterir Yönetmelik” in,

a) 9. maddesinin;

Pay yardımlarının, kanun ve diğer mevzuat çerçevesinde projesine uygun olarak İl Daimi Encümeni kararı ile harcanması dışında, Valinin uygun görmesi halinde Vali veya görevlendireceği Vali Yardımcısının başkanlığında İl Özel İdare Müdürü ve Vali tarafından görevlendirilecek bir teknik elemanın katılmasıyla kurulacak 3 kişilik bir komisyon tarafından da harcanabileceği, ancak; ilin merkez ilçesi dışındaki proje ve hizmetlerden, Kaymakamlıklarca gerçekleştirilmesi uygun görülenlere ait ödeneklerin İl Özel İdarelerince ilgili Kaymakamlıklar emrine gönderilerek Kaymakamın başkanlığında İlçe Özel İdare Müdürü ve Vali tarafından görevlendirilecek bir teknik elemanın katılmasıyla kurulacak 3 kişilik bir komisyon tarafından harcanabileceği, hükmüne uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

b)10. maddesine göre;

İl Özel İdarelerine yapılan yardımların tahsis edildiği işin devamı süresince üç ayda bir, işin bitiminde ise çalışmalar ve ödeneklerin harcama durumları hakkında Valiliklerce İçişleri Bakanlığı’na bilgi verilip verilmediği,

c)11. maddesine göre;

İl Özel İdarelerine paydan yapılan yardımların, proje ve tahsis amacı dışında kullanılıp kullanılmadığı,

Hususlarına dikkat edilip edilmediği,

14.10- 18.05.1995 gün ve 22231 sayılı R.G.’de yayınlanan “Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü Köy İçme Suyu Tesisleri İşletme-Bakım ve Onarım Yönetmeliği” nin(5286 sayılı Kanunla getirilen değişiklikleri dikkate alarak),

12. maddesinin;

Köy içmesuyu tesislerinin korunmasından köy muhtarlıkları ve İçmesuyu Birliklerinin sorumlu olduğu ve Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü, muhtarlıklar ve İçmesuyu Birliklerince işletme, bakım ve onarımları yapılan içmesuyu tesislerinin tahrip edilmesi, bozulması veya zarar verilmesi ile su kaynağının kirletilmesi halinde sorumluları hakkında “7478 sayılı Köy İçmesuları Hakkında Kanun” un 16. maddesi gereğince Vali ve Kaymakamlar tarafından yasal işlem yapılacağı, sorumluların tespit edilememesi halinde tahribat, bozma veya zarar hangi ünite sınırları içerisinde meydana gelmiş ise onarım masraflarının o üniteden tazmin ettirileceği,

Hükümlerine uygun uygulama yapılıp yapılmadığı,

14.12- 16.12.1987 gün ve 19666 sayılı R.G.’de yayınlanan “Köy ve Mahalle Muhtarlarının Ödeneklerinin Ödenme Usulü, Köy ve Mahalle Muhtarları ve İhtiyar Heyetleri Tarafından Verilecek Resmi Evrak ile Mahalle Muhtarlarının Harç Tahsilatının ve Paylarının Ödenme Biçimi Hakkında Yönetmelik” in,

a) 4. maddesinin;

İçişleri Bakanlığı Bütçesinden İl Özel İdare Bütçelerine aktarılıp Özel İdare Saymanlığı ve İlçe Özel İdare Müdürlüklerine gönderilen Köy ve Mahalle Muhtarları Ödeneklerine ait nakitlerin İl Özel İdarelerince T.C. Merkez Bankasında, bulunmayan yerlerde T.C. Ziraat Bankasında açtırılacak ayrı bir hesaba yatırılacağı ve başka bir işte kullanılamayacağı,

b) 5. maddesinin;

Vali ve Kaymakamlarca, Köy ve Mahalle Muhtarları Ödeneklerinin ödenmesi ve diğer özlük hakları ile ilgili işleri yürütmek üzere, İl ve İlçe Özel İdaresinden bir personel görevlendirileceği,

c) 16.04.1995 gün ve 22260 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 9. maddesinin;

Köy ve Mahalle Muhtarları ve İhtiyar Heyetleri tarafından verilecek Resmi Evrakın azami satış bedellerinin her yıl Ocak ayında İl İdare Kurullarınca belirleneceği, gerektiğinde bu evrakın basım ve dağıtımının İl Özel İdarelerince yapılabileceği,

d) 11. maddesinin;

Mahalle Muhtarlarının hangi işlerden ne miktarda harç alacaklarının her yıl başından önce İl İdare Kurullarınca kararlaştırılacak bir tarife ile belirlenerek mali yıldan en az 15 gün önce mahalle muhtarlıklarına duyurulacağı ve muhtarlıkların da bu tarifenin Valilikler tarafından onaylanmış bir örneğini iş sahiplerinin görebilecekleri bir yerde asılı olarak bulundurmak zorunda oldukları,

e) 16. maddesinin;

Mahalle Muhtarlıklarınca tutulan defterlerin ilgili saymanlık ve yetkili makamlarca lüzum görülen hallerde kontrol edilerek varsa eksiklikleri giderildikten sonra üç örnek tutanakla tespit edilen sonucunun birer örneğinin muhtara ve Mahalli Mülki Amire verileceği,

Hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

14.13- 09.09.1992 gün ve 21340 sayılı R.G.’de yayınlanan “Kalkınmada Öncelikli Yörelere İlişkin Program ve Projeleri Desteklemek Amacıyla Devlet Planlama Teşkilatı Bütçesinde Yer alan Ödenekten Yapılacak Yardımların Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” in,

a) 5. maddesinde sayılan yatırımlar için, Kalkınmada Öncelikli Yörelerde bulunan İl Özel İdareleri ve Belediyelerinin yardım talebinde bulunup bulunmadıkları,
b) 7. maddesinin;

Belediyelerinin gerekçeli yazıya bağlı yardım taleplerinin ekli belgeler ile birlikte merkez ilçe ve merkeze bağlı belediyeler için doğrudan, diğer yerlerde ise Kaymakamlık aracılığı ile Valiliğe gönderecekleri, Valilerce de kendilerine gelen müracaatlardaki belgelerin incelenerek varsa eksikliklerinin tamamlattırılmasından sonra uygun buldukları takdirde Valilik görüşü ile birlikte Devlet Planlama Teşkilatına intikal ettirileceği,

c) 9. maddesinin;

Paydan yardım yapılmak suretiyle ortak olunan şirketlerde Özel İdarelerin Vali veya görevlendireceği memurlar, Belediyelerin ise Belediye Başkanı veya görevlendireceği memurlar tarafından temsil edileceği,

d) 12. ve 13. maddelerinin;

Valilik ve Belediyelere gönderilen yardımların T.C. Ziraat Bankasında açılacak ayrı bir hesaba yatırılacağı ve İl Daimi Encümeni ya da Belediye Encümeni kararı ile bütçelerin ilgili bölümlerine gelir ve gider kaydedilecekleri,

e) 14., 15. ve 16. maddelerinin;

Bankadan para çekilişinin, ortaklıklara iştiraklerde genel kurul ve yönetim kurulu kararları doğrultusunda Türk Ticaret Kanunu esaslarına göre İl Daimi Encümeni ya da Belediye Encümeni kararlarına istinaden, İl Özel İdareleri ve Belediyelerinin yaptığı projelerde ise usulüne göre düzenlenmiş hakediş raporlarına dayalı olarak İl Daimi Encümeni ya da Belediye Encümeni kararlarına istinaden, illerde Vali ilçelerde Kaymakamın yazılı onayı ile olacağı,

Yapılan yardımların geçici de olsa, projesi ve amacı dışında kullanılamayacağı, yapılan yardımların yönetmelik hükümlerine göre amacına uygun olarak harcanıp harcanmadığı ve yapılması öngörülen yatırımın mali ve fiziki gerçekleşme durumlarının denetiminin Mülkiye Müfettişleri ve Mahalli İdareler Kontrolörleri tarafından yapılacağı; Valiliklerce, yatırım ve hizmetin devamı süresince altı ayda bir ve işin bitiminde işin fiziki durumu ve harcaması hakkında Devlet Planlama Teşkilatına bilgi verileceği,

Hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

14.14- İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün 10.06.2003 tarih ve 80690 sayılı, 27.06.2003 tarih ve 80776 sayılı,10.02.2004 tarih ve 80208 sayılı genelgeleri uyarınca,

Gaziler ile şehit dul ve yetimlerinin şehir içi toplu taşıma hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanmaları konusunda genelgede sayılan kanuni gereklerin yerine getirilmesi için gerekli önlemlerin alınıp alınmadığı,

Hususları incelenmelidir.

XV. BAYINDIRLIK VE İSKAN İŞLERİNE AİT GÖREVLER:

15.01- İlçe sınırları içerisinde “3194 sayılı İmar Kanunu” ile Belediye ve Valiliklere verilen görevlerin yerine getirilmesine katkıda bulunulup bulunulmadığı, bu cümleden olmak üzere, Kanunun,

a) 11. maddesi uyarınca;

İmar planlarında umumi hizmetlere ayrılmış olan hazineye ait arazi ve arsalardan, Belediye ve mücavir alan sınırları dışında yer alanların bedelsiz olarak özel idareye devredilmesi için Valilikler kanalıyla Maliye ve Gümrük Bakanlığı’na teklif yapılarak bedelsiz olarak bu arazilerin Özel İdareye devredilmesinin sağlanması,,

b) 29. maddesi uyarınca;

Ruhsat tarihinden itibaren 2 yıl içinde inşaata başlanılmadığı ve başlama müddeti ile birlikte 5 yıl içinde bitirilmediği takdirde, verilmiş olan ruhsat hükümsüz sayılacağından, bu konuda gerekli kontrollerin yapılması,

c) 30. maddesi uyarınca;

Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımların tamamlanması halinde bu kısımların; 27. maddeye göre ruhsata tabi olmayan yapıların tamamen veya kısmen kullanılabilmesi için, Valilikten izin alınması zorunlu olduğundan, bu konularda gerekli kontrollerin yaptırılması,

d) 31. maddesi uyarınca;

Kullanma izni verilmeyen binaların elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden yararlanamayacağı hükme bağlandığından, bu tür binaların bu hizmetlerden yararlandırılmaması,

e) 32. maddesi uyarınca;

Ruhsatsız olarak başlanan veya ruhsata aykırı olarak yapılan binaların kontrol ettirilmesi,

Bu tür inşaatların durumu tespit edildikten sonra inşaatın Valilikçe mühürlenerek durdurulması,

Bu tarihten itibaren bir ay içinde ruhsat alınmaması veya ruhsata aykırılığın giderilmemesi halinde, ruhsatsız veya ruhsata aykırı binanın İl İdare Kurulu kararını müteakip Valilikçe yıktırılması,

f) Kanunun 39. maddesiyle belediye ya da Valiliklere verilen, kısmen ya da tamamen yıkılacak kadar tehlike arz eden yapılar konusundaki görevlerin yerine getirilmesi,
g) 41. maddesi uyarınca;

Belirli yollarda, üzerinde mahsurlu bina bulunan veya binasız arsaların yola bakan yüzlerinin tayin edilen tarzda ve göze hoş gelecek biçimde kapatılması,

h) 42. maddesi uyarınca;

Mülki Amire verilen para cezası verme yetkisinin, imar kanununa aykırı davranış, işlem ve eylemlere karşılık olmak üzere etkin ve caydırıcı bir düzeyde kullanılması,

Gibi hususlarda gereken ilgi ve hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,

15.02- “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”un 02.07.1968 gün ve 1051 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değişik 2. maddesi uyarınca;

Bakanlar Kurulunca tespit edilen afet bölgelerinin Valiliklerce ilan ettirilip ettirilmediği,

Mahalli şart ve özellikler dolayısıyla yangın afetine uğraması muhtemel olan sahaların, şehir ve kasabalarda Belediye Meclisleri, köylerde İhtiyar Heyetleri tarafından tespit ve Kaymakamların mütalaası alındıktan sonra Valilerin tasvibi ile ilgili bölgelerde ilan edilip edilmediği,

15.03- “7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun”un 1051 sayılı Kanun’un 1. maddesiyle değişik 3. maddesinde belirtilen Yönetmelik (09.06.1975 gün ve 15260 sayılı R.G.’de yayınlanan “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik”) esaslarına aykırı olarak yapılan binalardan Belediye hudutları haricinde yer alanların, verilecek olan en çok üç aylık süre sonunda, İl ve İlçe İdare Kurullarınca yıktırılmasının sağlanıp sağlanmadığı,

15.04- 03.08.1990 gün ve 20594 sayılı R.G.’de yayınlanan “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in,

a) 5. maddesinin;

“Kıyılardan kum, çakıl vesaire alınamaz veya çekilemez. Kıyılarda kıyıyı değiştirecek boyutta ve kıyının doğal yapısını bozacak nitelikte kazı yapılamaz. Valilikçe uygun görülmesi ve yazılı izin verilmesi halinde Valilik denetiminde kıyının doğal yapısını değiştirmeyecek boyut ve nitelikte yapılacak kazı işlemi izin şartlarına bağlıdır. İzin şartlarına aykırı işlem yapılması halinde verilen izin iptal edilir ve Yönetmeliğin 21. maddesine göre cezai işlem yapılır.” hükmü gereğine uygun hareket edilip edilmediği,

b) 10. maddesi uyarınca;

Bakanlıkça Valiliğe gönderilen onaylı orjinal Kıyı Kenar Çizgisi paftalarının, Valilikçe çoğaltılarak Tapu Sicil Müdürlüğüne, mahalli maliye teşkilatına ve tespit belediye hudutları içinde ise ilgili belediyesine gönderilip gönderilmediği; onaylı orjinal Kıyı Kenar Çizgisi paftalarının Valilikçe muhafaza edilip edilmediği,

c) 14. maddesi uyarınca;

Deniz, tabi ve suni göl ve akarsularda doldurma ve kurutma işlemi yapılabilmesi için, doldurma ve kurutma alanı ve bu alandaki uygulamayı ihtiva eden İmar Planı yapılarak Bakanlık onayını takiben uygulamaya konulup konulmadığı,

d) 15. maddesi uyarınca;

Kıyılarda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan araziler üzerinde yapılacak olan ve bu Yönetmeliğin 13. maddesi ile 14. maddesinin (e) bendinde sayılan yapı ve tesislere yapı ruhsatı verilebilmesi için Maliye Bakanlığından izin alınması mecburi olduğundan buna uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

e) 18. maddesi uyarınca;

Onaylı Uygulama İmar Planı bulunan sahil şeritlerinde, kıyıyı geçici engelleyecek şekilde oluşturulmuş duvar, çit, parmaklık, tel örgü, hendek, kazık ve benzeri engellerin derhal kaldırılmasının Valilikçe sağlanıp sağlanmadığı

15.05- “3621 sayılı Kıyı Kanunu” nun 13. ve “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 19. maddesi uyarınca;

Kıyılarda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerindeki uygulamalar ve bunların kontrolü, belediye ve mücavir alan sınırları dışında, Valiliklerce yürütüleceğinden, ilçe sınırları içerisinde Kaymakamlıkça bu hususta gereken hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,,

15.06- “3621 sayılı Kıyı Kanunu” nun 15. ve “Kıyı Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmelik” in 21. maddesi uyarınca;

Kıyıda doldurma ve kurutma yoluyla kazanılan alanlarda ve sahil şeritlerinde, Kanunun 15. ve Yönetmeliğin 21. maddesinde belirtilen suçları işleyenlere para cezası verilmesinin temin edilip edilmediği,

Para cezalarının ödenmemesi hallerinde “6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun” hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı

15.07- 18.03.1924 tarih ve “442 sayılı Köy Kanunu” na, 20.05.1987 gün ve 3367 sayılı Kanun ile eklenen EK-15. madde gereğince hazırlanarak 20.08.1987 gün ve 19550 sayılı R.G.’de yayınlanan “Köy Yerleşim Alanı Uygulama Yönetmeliği” nin,

a) 5. maddesi uyarınca;

Köy yerleşme alanının tespiti için Valinin,

İlgili ilçe Kaymakamının mütalaasını da dikkate alarak, muhtarın talebini uygun görmesi veya doğrudan doğruya kendi kararına dayanarak köy yerleşme alanının tespit ve planını hazırlanmak üzere komisyon görevlendirilip görevlendirilmediği,

Tespite ilişkin başvuruların fazla olması halinde Komisyonca, nüfusu en çok olan köyden başlanılarak bir öncelik sırası yapılıp, çalışmaların buna göre sürdürülüp sürdürülmediği; gerektiğinde Valilikçe birden fazla komisyon oluşturulup oluşturulmadığı,

b) 7. ve 8. maddeleri uyarınca;

aa) Köy Hizmetleri İl Müdürlüğü tarafından 1/1000 ölçekli haritası veya krokisi üzerinde yapılan Köy Yerleşme Planının, Valinin onayına sunulup sunulmadığı,

bb) Onay işleminden sonra, planın Köy Muhtarlığına tebliğ edilip edilmediği,

cc) Köy yerlerinin planına Köy Muhtarlığı tarafından, Köy İhtiyar Meclisinin kararına dayanarak en geç (30) gün içinde itiraz edilmesi ve itirazın (15) gün içinde Valilikçe karara bağlanması hükme bağlandığından, buna göre işlem yapılıp yapılmadığı,

dd) Kesinleşen köy yerleşim planının Valilikçe ilgili Kadastro Müdürlüğüne gönderilip gönderilmediği, Kadastro Müdürlüğü tarafından büro ve arazi kontrolleri yapıldıktan sonra, parsellerin ilgili Tapu Sicil Müdürlüğü tarafından köy tüzel kişiliği adına tescil edilip edilmediği,

15.08- “775 sayılı Gecekondu Kanunu” nun,

a) 16/3. maddesi gereğince;

Gecekonduların tespiti konusunda, Belediyelerin Mülki Amirlerden isteyecekleri her türlü yardımın imkanlar dahilinde yapılacağı belirtildiğinden, bu yardımın talep ve gereklilik hallerinde yapılıp yapılmadığı,

b) 18. maddesi gereğince;

Belediye sınırları dışında, hazineye, özel idarelere, katma bütçeli dairelere ait arazi ve arsalardan ve Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerde yapılacak, daimi ve geçici bütün izinsiz yapıların inşası sırasında veya iskan edilmiş bulunsun, bir karar kalınmasına gerek kalmaksızın Devlet Zabıtası ile yıktırılıp yıktırılmadığı,

Belediye sınırları içerisindeki yıkımlar sırasında lüzum hasıl olduğunda belediyelerce Mülki Amirliğe başvurularak yardım talebinde bulunulduğu ahvalde, Mülkiye Amirlerince, Devlet zabıtası ve imkanlarından faydalanmak suretiyle izinsiz yapıların yıkılmasına yardımcı olunup olunmadığı,

15.09– 13.07.2001 tarih ve 24461 sayılı R.G’de yayımlanan 4708 sayılı “Yapı Denetimi Hakkında Kanun ” un 11. Maddesi uyarınca,

Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Eskişehir, Gaziantep, Hatay, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova illeri pilot iller olarak belirlendiğinden, bu iller ve bağlı ilçelerinde kanun hükümlerine uygunluğun sağlanıp sağlanmadığı

Hususları göz önünde bulundurulmalıdır.

XVI- SAĞLIK VE SOSYAL YARDIM İŞLERİNE İLİŞKİN GÖREVLER :

16.01- “1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu” nun,

a) 24. maddesi uyarınca da ilçelerde, “Umumi Hıfzıssıhha Meclislerinin” kurulup kurulmadığı,

b) 25. maddesi uyarınca;

Umumi Hıfzıssıhha Meclislerine seçimle gelen üyelerin her üç yılda bir yenilenip yenilenmediği, her yenilemede durumun Kaymakamlarca Vilayetlere, Valilerce de Sağlık Bakanlığı’na bildirilip bildirilmediği,

c) 26. maddesi uyarınca;

Umumi Hıfzıssıhha Meclislerinin, olağanüstü durumlar hariç, ayda bir kez olağan olarak toplanıp toplanmadığı,

d) 27. maddesi uyarınca;

Umumi Hıfzıssıhha Meclislerinin mahallin sağlık durumunu sürekli olarak göz önünde bulundurarak, şehir, kasaba ve köylerin sıhhi durumunun düzeltilmesine ve mevcut mahzurların giderilmesine yarayan tedbirleri alıp almadıkları,

e) 28. maddesi uyarınca;

Umumi Hıfzıssıhha Meclisleri tarafından alınan karar ve tedbirlerin Kaymakamlar tarafından uygulamaya konulup konulmadığı, izlenip izlenmediği,

f) 213. maddesi uyarınca;

Köyler için mezarlık mahallerinin tayin edilip edilmediği, ayrıca, kanunun 254. maddesi gereğince;

İnşaatı bitmiş olsun veya olmasın içinde oturanlara veya komşularının sıhhat ve hayatına tehlike ve zarar verecek meskenler hakkında Belediye veya diğer yetkililerce verilecek gerekçeli raporlar ilçelerde Kaymakamlara tevdi edildikten sonra, Kaymakamların gerekçeli raporları Mahalli Hıfzıssıhha Meclislerine karar vermek üzere gönderip göndermedikleri,

g) 219. maddesi uyarınca;

Doktor bulunmayan yerlerde defin ruhsatı vermeye yetkili olanların, en büyük Mülki Amirce tayin ve ilan edilip edilmediği,

h) 268-275. maddelerinde düzenlenen Gayri Sıhhi Müesseselere ruhsat verilmesinde ve Bakanlığa görüş bildirilmesinde, sağlık şartlarına uygunluk sağlanması konusu üzerinde titizlikle durulup durulmadığı,

ı) Kaymakamlarca, “1593 sayılı Umumi Hıfzıssıhha Kanunu” nun amir hükümlerine ve yasaklarına uymayan kurum ve kişiler hakkında Kanunun 24.04.2003 tarih ve 4854 sayılı kanunla değişik 282-302 maddelerinde belirtilen cezai müeyyidelerin uygulanması için gerekli tedbirlerin alınıp alınmadığı,

16.02- 26.09.1995 gün ve 22415 sayılı R.G.’de yayınlanan “Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmelik”, 10.08.2005 tarih ve 25902 .R.G. de yayımlanan "Gayri Sıhhi Müesseseler Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik" in 1. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından, bu tarihten sonra bu yönetmeliğe göre işlem yapılmaması hususuna riayet edilip edilmediği;


16.03- 27.05.2004 tarih ve 5179 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair K.H.K’nin Değiştirilerek Kabulu Hakkında Kanun”un geçici birinci maddesinde “Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler ve uygulamaya ilişkin sair usul ve esaslar yürürlüğe girinceye kadar 24.6.1995 tarihli ve 560 sayılı Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnameye göre çıkarılan yönetmeliklerin bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam olunur. Bu Kanunda öngörülen yönetmelikler, Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde çıkartılır.” Ve 31. maddesinde ise “Sağlık Bakanlığının, genel sağlığın korunması ve hijyen ile ilgili olarak, diğer mevzuattan kaynaklanan görev ve yetkileri saklıdır” hükmü de göz önüne alınarak, henüz mülga olmayan ancak 5179 sayılı Kanuna öngörülen yönetmelikler çıkana kadar. “Gıda Üretim ve Satış Yerleri Hakkında Yönetmelik” gereğince İl Sağlık Müdürlüklerine verilen görevlerin etkin bir şekilde, yerinde ve zamanında kullanılması hususunun, il ve ilçe genel idaresinin başı ve mercii sıfatıyla Mülki İdare Amirlerince temin ve denetiminin sağlanıp sağlanmadığı,

16.04- 26.07.2000 gün ve 24121 sayılı R.G.’de yayınlanan “Doğal Kaynak, Maden ve İçme Suları ile Tıbbi Suların İstihsali, Ambalajlanması ve Satışı Hakkında Yönetmelik” in,( 01.12.2004 tarih ve 25657 sayılı Resmi Gazete’de yayımlan Doğal Mineral Sular Hakkındaki Yönetmelik ile 17.02.2005 tarih ve 25730 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan İnsani Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik dikkate alınarak)

İlk başvuru, inceleme ve analize ilişkin esas ve usulleri düzenleyen 7., İnceleme kurulu oluşturulmasına ilişkin 8., Tesis izni için dosya tanzimine ilişkin 10., Tesis izni verilmesine ilişkin 11., İşletme iznine ilişkin 12., Dezenfeksiyon, filtrasyon ve zorunlu halleri düzenleyen 24., İzin geçerliliği, izin belgesinin kayıp veya tahrip olması durumunda yapılacak işlemlere ilişkin 29., ve Denetime ilişkin 35., maddeleriyle Valiliklere ve sağlık teşkilatına verilen görevlerin yönetmelik hükümlerine uygun olarak yerine getirilip getirilmediği,

16.05- “2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu” nun,

a) Özel Hastanelerin, mesul müdürlerinin veya bağlı oldukları teşekküllerin yetkilileri tarafından ve kanunda açıklanan bilgi ve vesikaları ihtiva eden Valiliğe verilecek dilekçenin, İl Sağlık Müdürü ve Devlet dairelerinde çalışan bir mühendisin yerinde yapacakları inceleme ve gerekiyorsa tamamlattırmadan sonra Vali görüşüyle Sağlık Bakanlığı’na gönderilmesi sonucu Bakanlığının uygun gördüğü takdirde vereceği müsaade üzerine açılabileceklerine, açılma ruhsatı verildikten sonra altı ay içerisinde hastane açılmadığı takdirde ruhsatın hükümsüz olacağına, devirlerde de aynı hükümlerin uygulanacağına ilişkin 3., 4. ve 5. maddeleri,

b) Tesis ve idareleri Devlet teşkilatından başkasına verilmiş olan Vakıf Hastanelerin bu kanunun hükümlerine bağlı olup idare işlerinin Vilayetlerin murakabesinde olduğuna ilişkin 7. maddesi,

c) Doğum evlerinden başka özel hastanelerde hastalar için yatak sayısının 10 ‘dan aşağı olamayacağına ve yatak kapasitesindeki değişiklikler ile hastanenin başka yere taşınmasının Sağlık Bakanlığı’nın iznine tabi olduğuna ilişkin 18. maddesi,

d) Ani bir arıza veya kaza neticesinde acilen tedaviye muhtaç olan şahısların özel hastanelere müracaat ve nakillerinde hastanelerin derhal ve acele tedavi yapmak zorunda olduklarına, bunlardan fakir olanların yatırılarak tedavileri lazımsa hastanenin parasız kısmına alınacaklarına, parasız yatakları olmayan hastanelerin ise bu fakir hastaları nakilleri mümkün oluncaya kadar yatırarak tedavi edeceklerine ve bu şekilde yatırılan fakir hastalara ait gündelik tedavi ve ilaç paralarının o yerin belediyesince ödeneceğine ilişkin 32. maddesi,

e) Özel hastanelerin fenni ve idari işleri ile her türlü sıhhi şartlarının Sağlık Bakanlığı’nın denetiminde olup lüzumu halinde İl Sağlık Müdürleri ve kazalarda hükümet tabipleri tarafından teftiş ve hastanenin her türlü vesikasının incelenebileceğine ilişkin 33. maddesi,

f) Maddede sayılan çıkabilecek noksanların ikmal edilmesine kadar özel hastanelerin bir kısmına veya tamamına yeniden hasta kabulünün yasak edileceğine ilişkin 36. maddesi,

Hükümleri gereğine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

16.06- “2219 sayılı Hususi Hastaneler Kanunu” nun, Devlet Hastahaneleri dışındakileri özel hastahane kabul eden 1. maddesiyle, Kanunun 31. maddesinin;

“Hususi Hastahaneler Ruhsat Kağıtlarında yazılan parasız yatak sayısı kadar her zaman parasız hasta kabul ve bu hastalar kabul edildikleri sınıflara göre yurttaki paralı hastalar gibi ihtimamla tedavi olunur.”

Hükmü ile 10.01.1983 gün ve 17924 sayılı R.G.’de yayınlanan 28.02.1982 tarih ve 8/5747 sayılı “Özel Hastahaneler Tüzüğü” nün 34. maddesinin 2. ve 3. fıkrasının;

“Ücretle hasta kabul eden özel hastahanelerde en az bir yatak olmak koşuluyla yatakların % 5 ‘i parasız hastalar için ayrılır ve bunların sayısı açılış izinlerinde gösterilir.

Bu yataklarda, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı’nın, Yerel Mülkiye Amirinin ve hastahane yönetiminin parasız tedavisini uygun gördüğü fakir hastalar tedavi edilir.”

Hükmü karşısında, “Sağlık Bakanlığı Tedavi Hizmetleri Genel Müdürlüğünün 10.09.1990 gün ve IV/4910-5941 sayılı Genelgesi” ile emir ve belirtildiği üzere;

Basında da zaman zaman haber konusu yapılan, özellikle Tıp Fakülteleri Hastahanelerinde, borcunu ödeyemeyen hastaların, hatta ölülerin alıkonulduğu şikayetlerine konu olan ve güvenlik kuvvetleri dışında ve mahkeme kararı olmaksızın hiç bir kimsenin hiç bir vatandaşı hürriyetinden mahkum etmeye hakkının olmadığı, aksine davranışların suç teşkil ettiği ve adli mercilere suç duyurusunda bulunulmasını icap ettirdiği bu tür durumlara sebebiyet verilmemesi için,

a) Mülki İdare Amirlerinin, kanunun ve tüzüğün kendilerine verdiği yetkinin kullanılmasına azami özeni göstererek, ödeme gücü bulunmayan hasta vatandaşların mağduriyetinin önlenmesi için, hasta daha yatırılmadan meselenin çözülmesine gayret sarf edip sarf etmedikleri,

b) Özel Hastahanelerin, ücretsiz hasta kapasitesini behemahal ayırıp bu tür hastaları mutlaka kabul ve tedavi etmenin yanı sıra üç ayda bir ücretsiz yatan hastaların toplam gün sayısını Sağlık Bakanlığına bildirip bildirmedikleri,

Ücretsiz hasta yatağı hesabının, örnek olarak 100 yataklı bir hastahanede 5 yatak ayrılacağı cihetle, 5 x 365 = 1825 yatak/yıl olarak yapılıp, ücretsiz hastaların bir yılda yattıkları gün sayısının en az 1825 ‘e baliğ olacağının göz önünde tutulup tutulmadığı,

16.07- 13.01.1983 gün ve 17927 sayılı R.G.’de yayınlanan 10.09.1982 tarih ve 8/5319 sayılı “Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliği” nin 05/05/2005 tarih ve 25806 sayılı RG’de yayınlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 16. maddesi ile değişik 55. maddesinde “Yataklı tedavi kurumlarında muayene ve tedavileri ücretsiz olarak sağlanacaklar, 08/01/2002 tarihli ve 4736 sayılı Kanun gereği çıkarılacak Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenen kimselerdir” hükmü getirildiğinden, buna göre işlem yapılıp yapılmadığı, 16.08- Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 05/05/2005 tarih ve 25806 sayılı RG’de yayınlanan Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 11. maddesi ile değişik 29. maddesindeki “Bir sağlık kurulu kararına hasta, yasal temsilcisi veya çalıştığı kurumu tarafından itiraz edildiği takdirde; itiraz dilekçesi o yerin en büyük mülki amirliğince ilk raporun tasdikli bir örneği ile birlikte en yakın başka bir sağlık kuruluna gönderilir. Birinci ve ikinci rapor kararları aynı olursa karar kesinleşir. Çelişki halinde hasta Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığının saptayacağı bir hakem hastaneye gönderilir. Bu hastane sağlık kurulunca verilen karar kesindir.” Hükmüne uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

16.09- Yataklı Tedavi Kurumları İşletme Yönetmeliğinin 63 maddesindeki “Özel hastane bulunmayan yerlerde yataklı tedavi kurumları dışındaki serbest uzman tabibler, acil müdaheleyi gerektiren vak'alarda kurumun o şubede uzmanı olmadığı takdirde, ameliyat ve tedavilerini kendileri yapmak kaydıyle özel hastalarını yatırabilirler.

            Baştabiblikçe serbest uzmanların bu gibi istekleri incelenerek kesin gereklilik ve zorunluluk gördüğü takdirde hasta kabul edilir. Bu takdirde teşhis ve tedaviye ait bütün sorumluluklar hastayı yatıran tabibe aittir. 
            Bu şekilde yatırılacak hastaya yapılacak işlemler ve hasta ücretleri bu yönetmelik ve yataklı tedavi kurumlarının diğer ilgili mevzuatına tabidir. Aynı şekilde hastaya bakacak serbest tabib de kurumun nizam ve usullerine uymak zorundadır. 
            Bünyesinde hiç bir tabib bulunmayan kurumlarda bu hususlardaki kararları varsa o yerin en büyük sağlık amiri yoksa en büyük mülki amiri verir.”

Hükmü gereğine uygun uygulama yapılıp yapılmadığı,

16.10- 02.01.1921 tarih ve 480 sayılı “Askeri Hastanelere Alınacak Ahali ve Fukara Hakkında Nizamname” nin,

Askeri Hastanelerce, uzun müddet yatak işgal etmeyen ahali fukara hastaların, kadrosunun boş yatak oldukça % 5 ‘i kadarının ücretsiz kabul ve tedavi olunacağına ilişkin 1. maddesi,r

Gerek Mülkiye ve gerek Askeri Hastanelerin, fukarayı ahaliye mahsus birer “poliklinik” küşat ve müracaat edecek hastaları ücretsiz olarak ayakta tedavi edeceklerine dair 3. maddesi,

Hükümleri gereğine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

16.11- “3816 sayılı Ödeme Gücü olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Yeşil Kart Verilerek Devlet Tarafından Karşılanması Hakkında Kanun” ve 12.08.1992 gün ve 21314 sayılı R.G.’de yayınlanan “Ödeme Gücü olmayan Vatandaşların Tedavi Giderlerinin Devlet Tarafından Karşılanması ve Yeşil Kart Uygulaması Hakkında Yönetmelik” gereğince Valilik ve Kaymakamlıklarca yürütülmesi gereken hizmetlerin anılan kanun ve yönetmeliğin lafzına ve ruhuna uygun bir şekilde, Devlet kaynaklarını israf ettirmeden ve gerçekten ödeme gücünden yoksun vatandaşlara yönelik olarak yürütülüp yürütülmediği,(2006 yılı için 5437 sayılı Kanunun 32/e maddesi de dikkate alınarak)

16.12- “2872 sayılı Çevre Kanunu” nun,

a) 11. maddesi uyarınca;

Kurum, kuruluş ve işletmelerde, arıtma tesis ve sistemleri kurulmadan kullanım izni verilemeyeceğinden, Mülki Amirlerce, bu işlemi gerçekleştirmeyen kurum kuruluş ve işletmelerin ilgili bakanlığa bildirilip bildirilmediği,

b) 15. maddesi uyarınca;

Mülki Amirlerce, Çevre Kanununda yazılı yasaklara aykırı hareket eden veya belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kurum, kuruluş ve işletmelere süre verilerek, süre sonunda, bu kurum, kuruluş ve işletmelerin faaliyetlerinin kısmen veya tamamen veya süreli ve süresiz olmak üzere durdurulup durdurulmadığı,

c) 16. maddesi gereğince;

Çevre kirliliğinin toplum sağlığı yönünden tehlike yarattığı hallerde, Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı veya Çevre Bakanlığının talebi üzerine, kirletmeye yol açan faaliyetlerin geçici bir süre için kısmen veya tamamen durdurulmasına karar verdikten sonra kararın uygulanmasını Mahalli Mülki Amirden isteyebileceği, bu durumlarda faaliyetlerinin Mahallin En Büyük Mülki Amirinin vereceği kararla durdurulabileceği,

d) Çevre Kanunu’nun 3301 sayılı Kanun ile değişik 24. maddesi ile 25. madde gereğince;

aa) Bu kanuna göre idari para cezalarının Mahalli Mülki Amir tarafından verileceği ve “6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanun” a göre tahsil edileceği, ancak Büyükşehir Belediye hudutları dahilinde cezaların adı geçen Belediye tarafından, belediye sınırları dışında kalan denizlerimizde cezaların Sahil Güvenlik Bot Komutanlarınca verileceği,

bb) Mülki Amirler tarafından veya diğer yetkililer tarafından verilecek cezalara en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebileceği, itirazın cezaların tahsilini durdurmayacağı, itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu,

cc) Kanunda yazılı fiiller hakkında verilecek idari nitelikteki cezaların, bu fiiller için diğer kanunlarda yazılı cezaların uygulamasına engel olmayacağı,

Hususlarının Vali ve Kaymakamlarca yerine getirilip getirilmediği,

16.11-A)- 2872 sayılı Çevre Kanunu” nun 14. maddesi gereğince hazırlanıp 11.12.1986 gün ve 19308 sayılı R.G.’de yayınlanan “Gürültü Kontrol Yönetmeliği” 01/07/2005 tarih ve 25862 sayılı R.G’de yayımlanan "Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği" nin 57. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığının bilinip bilinmediği ile bu yönetmeliğin 7. maddesinde düzenlenen;


a) İl sınırları içinde faaliyette bulunan ve bu Yönetmeliğin Ek-VII Liste A sında verilen işletmeleri tespit ederek, Bakanlığa bildirmekle,

b) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında; bu Yönetmeliğin Ek-VII Liste B sinde yer alan işletmeler için Gürültü Kontrol İzin Belgesini vermek, Gürültü Kontrol İzin Belgesini yenilemek, bu çerçevede işletmeleri denetlemek, bu Yönetmelikte belirtilen esaslara aykırılık halinde gerekli yaptırımın uygulanmasını sağlamak ve gerekirse, Gürültü Kontrol İzin Belgesini iptal etmekle,

c) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında; bu Yönetmeliğin 5 ve 53 üncü maddelerine ilişkin uygulamalarda, 4/7/1934 tarihli ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyet Kanunu kapsamındaki yerler için genel kolluğun, 10/3/1983 tarihli ve 2803 sayılı Jandarma Teşkilat, Görev ve Yetkileri Kanunu hükümlerine göre çıkarılmış bulunan 3/11/1983 tarihli ve 83/7362 sayılı Jandarma Teşkilatı Görev ve Yetkileri Yönetmeliği’nin 62 nci maddesi kapsamındaki konular için jandarmanın desteğini sağlayarak denetimini yapmakla,

d) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında; gürültü kontrolü amaçlı denetim programlarını hazırlamak ve denetimleri yapmak, denetim ve şikayetlerin değerlendirilmesi sırasında, bu Yönetmeliğin Üçüncü Bölümünde yer alan mevzuata ilişkin tespit edilen hususları sorumlu kurum veya kuruluşlara bildirmekle,

e) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında; yapıların mimari projelerinde ve tesisat projelerinde bu Yönetmeliğin 28 inci maddesinin (c), (d) ve (e) bentleri ile 31 inci maddesine ilişkin uygun düzenlemelerin yapılmasını ve proje kontrolünde adı geçen maddelerdeki şartların aranmasıyla,

f) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında; sahil güvenlik ekiplerinin de desteği alınarak yapılacak periyodik denetimlerle denizlerimizde, koylarda ve sahillerde ses kirliliği yaratan turistik teknelerin çevresel gürültü sınır değerinin sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesine ilişkin periyodik denetimlerin yapılması gerekir. Sve sahilden işitilecek biçimde yükseltilmiş müzik yayını ile tekne içinde bulunan kişilerin eğlenmesi sonucu oluşan gürültünün önlenmesinde sorumluların gerekli kontrol tedbirlerini almasının sağlanmasıyla,

g) Bu Yönetmeliğin 5 inci maddesi (d), (h) ve (j) bentlerinde sıralanan alanlar dışındaki yerlerde;

1) Ses yükselticisi gibi (anons sistemleri) araçlar kullanılarak ve darbeli düzenli veya düzensiz sesler çıkararak propaganda, reklam, duyuru, tanıtım ve satış yapılması,

2) Patlayıcı, maytap ve benzeri şeyleri kullanma, ateşleme ve benzeri faaliyetler,

3) Konser, gösteri, miting, tören, festival, düğün ve benzeri açık hava (TUBİTAK UME) aktivitelerinden, çevreye yayılan gürültü düzeyinin kontrol altına alınması için uygun alanların ve sürelerin belirlenmesiyle,

h) Belediye ve mücavir alan sınırları dışında (BÜ SK) gerekli görüldüğü ( gerekli görüldüğünün koşulları belirtilmeli OSD) takdirde hava alanları, demir yolları , kara yolları, turizm alanları, sanayi bölgeleri, eğlence merkezleri ve yerleşim alanlarında çevresel gürültünün sürekli veya periyodik olarak ölçülmesine ve iletişim sistemleri yardımı ile verilerin merkeze aktarılmasına yönelik sistemin kurdurulmasıyla,gürültü kontrol uygunluk belgesine tabi olan veya tabi olmayan gürültü kaynaklarında gerekliliğinin tespit edilmesi durumunda gürültü ölçümlerinin ölçüm cihazıyla sürekli yapılmasını ve iletişim sistemleri yardımı ile ( modem, internet, vd) verilerin merkeze aktarılmasını isteyebilir. Bu durumda sistemin kurulma maliyerti işletme ile paylaşılır.? (BÜ SK)


ilgili hususlarda gerekli tedbirleri alıp almadığı,.

b) 27/e. maddesinin;

Söz konusu eğlence yerlerinin, yerleşim alanlarındaki gürültüye duyarlı yapıların uzağında olması durumunda eğlence yerlerinden çevreye yayılan gürültü düzeyi, Leq cinsinden ölçülen mevcut arka plan gürültü düzeyini 10 dBA’dan fazla aşamaz. Eğlence yerlerinin gürültüye duyarlı yapılardan uzaklık mesafesi belediye sınırları içinde belediye, belediye sınırları dışında ilin en büyük mülki amirince belirleneceği, c) 31/g maddesinin; Hastane, okul, park, kamp, sayfiye yerleri, konut, otel, huzurevleri (İÇM) ve benzeri gibi dinlenme yerlerinin bulunduğu alanlarda daha sakin çevre oluşturabilmek için belediye sınırları içinde belediye, belediye sınırları dışında ilin en büyük mülki amiri ek sınırlayıcı tedbirler alabilir. Bu çerçevede; bölgede kurulacak yeni bir gürültü kaynağında çevresel gürültü düzeyi ile ilgili geçici veya sürekli sınırlandırma kararları alınabilir ya da yeni işletmenin bu bölge içinde kurulmasına izin verilmeyebileceği, Hükümlerine uyulup uyulmadığı,

16.12- “4207 sayılı Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun” un,

a) 2. maddesinin; Sağlık, eğitim-öğretim ve kültür hizmeti veren yerler ile kapalı spor salonlarında ve toplu taşımacılık yapılan her türlü nakil vasıtaları ve bunların bekleme salonlarında, kamu hizmeti yapan kurum ve kuruluşlardan beş veya beşten fazla kişinin görev yaptığı kapalı mekanlarda tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin yasak olduğu, bu gibi yerlerde tütün ve tütün mamullerinin içilebilmesi için içilmeyen yerlere duman gidişini engelleyecek tedbirlerin alındığı ayrı yerlerin tahsis edilmesi gerektiği,

b) 3. maddesinin; Tütün ve tütün mamullerinin her ne suretle olursa olsun reklam ve tanıtımının yapılmasının veya kullanımının teşvik ve özendirici kampanyaların düzenlenmesinin, On sekiz yaşından küçüklere tütün ve tütün mamulleri satışının yasak olduğu,

c) 4. maddesinin 1. fıkrasının; tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin yasaklandığı yerlerde, bu yerlerin yetkili veya amiri durumundaki kişi veya kişilerce, yasağı ve buna uymanın sonuçlarını belirten, asgari 10 cm. lik puntolarla yazılmış uyarıların, herkes tarafından görülebilir yerlere asılması veya yazılmasının temin edilmesi gerektiği,

d) 5. maddesinin; Tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin yasaklandığı ve yasağa ilişkin yazılı uyarıların bulunduğu yerlerde tütün ve tütün mamulleri içenlere, ilgili yerin yetkilisi veya amiri durumundaki kişi tarafından yazılı uyarı gösterilmek suretiyle yasağa uyması, aksi takdirde o yeri terketmesi gerektiği bildirilip, bu bildirime rağmen tütün veya tütün mamulü içenler genel zabıta marifetiyle o yerden uzaklaştırılması gerektiği,

e) 6. maddesinin; Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasındaki zorunluluğu yerine getirmeyen ve Kanunun 5. maddesine göre uyarıda bulunmayan tütün ve tütün mamullerinin içilmesinin yasaklandığı yerin memur olmayan yetkilisi veya amiri hakkında on milyon lira para cezası verileceği, uyarıya rağmen içen kişi hakkında da aynı cezanın uygulanacağı,

f) 8. maddesinin; 6. maddede yazılı para cezalarının o yerin en büyük Mülki Amiri tarafından verileceği,

Hükümleri (5326 sayılı Kabahatler Kanununun39. maddesi başta olmak üzere genel hükümleri de dikkate alınarak) gereğince işlem yapılıp yapılmadığı,

16.13- 11 Temmuz 1993 tarih ve 21634 sayılı Resmi Gazetede yürürlüğe konulan “Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği” nin 35 . maddesi uyarınca; Piyasa denetlenmesinde bu Yönetmelikte belirtilen hükümlerin yerine getirilmediğinin anlaşılması durumunda, üretici ve dağıtıcının ikametgahının veya işyerinin bulunduğu yerin mülki idari amiri tarafından Çevre Kanunu'nun ilgili maddelerine göre idari ceza verme yetkisinin kullanılıp kullanılmadığı,

16.14- 22.07.2005 tarih ve 25883 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin; Mülki amirlerin görev ve yetkilerine ilişkin 7., Yakma tesislerine yer seçimi izni verilmesine ilişkin 35., Düzenli depolama tesislerine yer seçimi izni verilmesine ilişkin 37., maddelerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

16.15- 05.01.2002 tarih ve 25631 sayılı (mükerrer) Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan Çevre Denetimi Yönetmeliğinin 17. maddesi uyarınca; Bu yönetmelik hükümlerine göre yapılan denetim sırasında, Çevre Kanununda belirtilen yasaklara uyulmadığının veya yükümlülüklerin yerine getirilmediğinin saptanması durumunda mahallin en büyük mülki amirince kurum, kuruluş, işletmelere yasaklara aykırı faaliyetin düzeltilmesi ve kanunda belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için;

a) Çevre Kanununun 8 inci maddesi ile 9 uncu maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yasağa uymayanlara otuz gün,
b) Çevre Kanununun 11 inci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesine yönelik iş termin planının hazırlanması için otuz gün,
c) Çevre Kanununun 11 inci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için on gün,
d) Çevre Kanununun 12 nci maddesinin ikinci fıkrasında belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için on gün,
e) Çevre Kanununun 13 üncü maddesi uyarınca yönetmelikle belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi için otuz gün,
f) Çevre Kanununun 14 üncü maddesinde belirtilen yasaklara uymayan ve önlemleri almayanlara otuz gün süre verileceği,

Çevre Kanununun 10 uncu maddesinde belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen kuruluş ve işletmelerin faaliyetlerinin durdurulması, 23/06/1997 tarihli ve 23028 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çevresel Etki Değerlendirmesi Yönetmeliğinin 28 inci maddesi hükümlerine tabi olduğu,

Bu süreler sonunda yasaklara uymayan veya yükümlülüğünü yerine getirmeyen kurum, kuruluş veya işletmelerin faaliyetinin, yasağın veya yerine getirilmeyen yükümlülüğün çeşit ve niteliğine göre kısmen veya tamamen süreli veya süresiz olarak durdurulacağı,

Çevre kirliliğinin toplum sağlığı yönünden tehlike yarattığı hallerde faaliyetin, süre verilmeksizin kısmen veya tamamen durdurulacağı, Hükmüne uygun işlem yapılıp yapılmadığı, Hususları incelenmelidir.

XVII- KÜLTÜR VE TURİZMLE İLGİLİ GÖREVLER :

17.01- Kültür Müdürlükleri ile il sınırları içerisinde bu müdürlüklere bağlı Müzeler, Kütüphaneler, Devlet Resim Heykel Müzeleri, Devlet Güzel Sanatlar Galerileri, Devlet Resim Heykel Müze ve Galerileri, Basma Yazı ve Resimleri Derleme Müdürlüğünün, 13.07.1990 gün ve 20573 sayılı R.G.’de yayınlanan ve 15.02.1994 gün ve 21850 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmeliğin 17. maddesiyle ‘Kültür Merkezleri Müdürlükleri’ ile ilgili hükümleri kaldırılan “Kültür Müdürlüklerinin Görev - Yetki, Sorumluluk ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” ile getirilen sorumluluk ve çalışma esas ve usulleri çerçevesinde hizmet yürütüp yürütmedikleri,

17.02- İstanbul ve Ankara Atatürk Kültür Merkezi Müdürlükleri dışındaki diğer il ve ilçelerde bulunan Kültür Merkezi Müdürlüklerinin, 15.02.1994 gün ve 21850 sayılı R.G.’de yayınlanan “Kültür Merkezi Müdürlüklerinin Görev, Yetki, Sorumluluk, Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik” ile getirilen görev, yetki, sorumluluk ve çalışma esas ve usulleri çerçevesinde hizmet yürütüp yürütmedikleri ile Yönetmeliğin,

a) 7. maddesiyle öngörülen Koordinasyon Kurulunun kurularak, 8. maddede zikredilen aylık mutad toplantılarını yapıp yapmadığı,

b) 12. maddesi uyarınca; Koordinasyon Kurulunun kararlarının illerde Valinin, İlçelerde Kaymakamın onayı ile yürürlüğe girip girmediği,

c) 13. maddesi gereği; Koordinasyon Kurulunun kararlarının her ay periyodik olarak Bakanlığa bildirilip bildirilmediği,

17.03- “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu” nun 4. maddesi gereğince;

Taşınır ve taşınmaz kültür ve tabiat varlıklarını bulanların, maliki veya zilyedi bulunduğu arazi içinde kültür ve tabiat varlığı olduğunu bilen malik ve zilyetlerin haber vermesi hallerinde, Vali ve Kaymakamların bunların güvenlikleri için gerekli tedbiri almakla birlikte, on gün içinde durumu yazı ile Kültür Bakanlığına ve en yakın Müze Müdürlüğüne bildirip bildirmedikleri,

17.04- “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu” nun 7. maddesi ile Kanunun değişik 7. ve 10. maddelerine dayanılarak çıkarılarak 10.12.1987 gün ve 19660 sayılı R.G.’de yayınlanıp 19.08.1989 gün ve 20257 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle de adı ve bazı maddeleri değiştirilen, yeni adıyla “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkındaki Yönetmelik” in 7. maddesi uyarınca;

Kültür Bakanlığınca tespit ve tescili yapılan Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının, il merkez ilçesinde bulunuyorsa Valilikçe, ilçe sınırları içerisinde kalıyorsa Kaymakamlıkça, tescil kararının Valiliğe veya Kaymakamlığa tebliğ tarihinden itibaren en geç 3 gün içinde ilan tahtalarına asmak, belediye hoparlörüyle duyurmak ve Köy Muhtarlığına bildirmek suretiyle ilan edilip, ilan tutanağın Kültür Bakanlığı’nın o ildeki temsilcisine teslim edildikten sonra, Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlığı il merkez ilçesinde bulunuyorsa Valinin, ilçe sınırları içerisinde kalıyorsa Kaymakamın yazısı üzerine, Tapu Kütüğünün Beyanlar Hanesine Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür veya Tabiat Varlığı olduğuna dair kayıt konulup konulmadığı,

17.05- “Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Tespit ve Tescili Hakkındaki Yönetmelik” in 8. maddesi uyarınca;

Yönetmelik hükümlerine göre tescil edilmiş Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının tescil kayıtlarının kaldırılmasında da tescilindeki prosedürün uygulanıp uygulanmadığı,

17.06- “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu” nun 15/f maddesi ile 08.02.1990 gün ve 20427 sayılı R.G.’de yayınlanan “Kesin İnşaat Yasağı Getirilen Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıklarının Bulunduğu Sit Alanlarındaki Taşınmaz Malların Hazineye Ait Taşınmaz Mallar ile Değiştirilmesi Hakkında Yönetmelik” in 26.07.1994 gün ve 22002 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 5. maddesi uyarınca;

Kültür Bakanlığı’nca, yapılan başvurular göz önünde tutularak hangi sit alanlarındaki trampa işleminin programa alınacağı belirlendikten sonra, programa alınan sit alanlarının, il merkezlerinde olanları için Valilikçe, ilçesi sınırları içinde kalanlar için ilgili Kaymakamlıkça 30 gün süreyle ilan tahtasına asmak, gerekiyorsa belediye hoparlörüyle en az iki gün aralıklar ile üç kez duyurmak suretiyle, sit alanı köy sınırları içerisinde ise ek olarak köy sakinlerine duyurmak üzere Köy Muhtarlığına da bildirmek suretiyle ilan edilip edilmediği,

17.07- 08.04.1993 gün ve 21546 sayılı R.G.’de yayınlanan “Kültür Bakanlığı Yerel, Ulusal ve Uluslararası Kültür Etkinliklerine Yardım Yönetmeliği” ile getirilen imkandan il ve ilçelerde düzenlenebilecek kültürel etkinlikler için faydalanılıp faydalanılmadığı ile Yönetmeliğin,

a) Yerel ve ulusal kültür etkinliklerine yardımda bulunulabilmesi için etkinliğin düzenlendiği yerin Mülki Amirinin bilgisi dahilinde program yapılmasının zorunlu olduğuna ilişkin 7.,

b) Kültürel etkinlikler için gerekli hazırlıkları yapmak, plan ve iş programlarını tespit ve uygulamak üzere, kültürel etkinliklerin düzenleme ve uygulamasından, ödeneklerin usulüne uygun harcanmasından sorumlu bir “Düzenleme Komitesi” kurulacağına; bu “Düzenleme Komitesi”nin, İl Özel İdareleri, belediyeler ve düzenleme komiteleri tarafından yapılacak etkinlikler için o yerin Mülki Amiri veya yetkili kılacağı birinin başkanlığında kurulacağına ve etkinliğin yapılacağı yerin Belediye Başkanı ve o yerdeki Kültür Bakanlığı temsilcisinin komitenin tabi üyesi olacağına ilişkin 14.,

c) Yardım yapılan kuruluşun, Bakanlığın yardımı ile ilgili harcama belgelerinin birer suretini etkinliğin bitiminden itibaren en geç iki ay içerisinde Bakanlıktaki ilgili birime göndermeye mecbur olduğuna ve gerçekleştirilmeyen etkinlikler için yapılan yardımların Bakanlığa aynen iade edileceğine ilişkin 18.,

Maddeleri hükümleri gereğine uyulup uyulmadığı,

17.08- 27.01.1984 gün ve 18294 sayılı R.G.’de yayınlanan “Define Arama Yönetmeliği” nin,

a) Define aramak isteyenlerin, define arayacakları yerin bağlı olduğu Mülki Amire bir dilekçe ile müracaat edeceklerine ilişkin 5.; Bu dilekçede açıkça belirtilen arama maksadının ve arama yapılacak yerin tam adresi ve sair bilgilerin bulunacağına ilişkin 6.; Müracaat dilekçesine eklenecek belgelere ilişkin 7.; Define aranacak yerin 100 m2 ‘yi geçemeyeceğine ilişkin 8.,

b) Mülki Amirin, define aranacak yerin “2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu” nun ‘Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür ve Tabiat Varlıkları’ başlıklı 6. maddesinde belirtilen yerler ile tespit ve tescil edilen sit alanları ve mezarlıklar içinde olup olmadığını, define aranmasında bir mahzur bulunup bulunmadığını en yakın Müze Müdürlüğüne tespit ettireceğine ilişkin 9.; Müze Müdürlüğünce, müracaat uygun bulunduğu takdirde süresi bir yıl olan bir ‘Define Arama Ruhsatı’ verileceğine, define aramasının aralıksız olarak en çok bir ay devam edebileceğine, hava muhalefeti veya tabi afetlerden dolayı bu süre içinde bitirilemez ise, bir defaya mahsus olmak kaydıyla, Mülki Amirce en çok bir ay daha sürenin uzatılabileceğine ilişkin 10.; Define aramasının, define aranacak yere en yakın Müzeden görevlendirilecek bir ihtisas elemanı başkanlığında Maliye ve Gümrük ve İçişleri Bakanlıklarının mahalli birer temsilcisinin gözetiminde yapılacağına ilişkin 11.,

Maddeleri hükümleri gereğine uyulup uyulmadığı,

17.09- 27.01.1984 gün ve 18294 sayılı R.G.’de yayınlanıp 01.06.1989 gün ve 20182 sayılı R.G.’de ve 27.12.1992 gün ve 21448 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmeliklerle de adı ve bazı maddeleri değiştirilen, yeni adıyla “Kültür Bakanlığı Ahilik Kültürü Haftası Kutlama Yönetmeliği” nin değişik 5. maddesi gereği, Kırşehir ili ile hafta dolayısıyla Bakanlıkta kurulan Merkez Yürütme Kurulu tarafından her yıl Mart ayı içerisinde tespit edilerek açıklanan illerde her yıl Ekim ayının 2. Pazartesi günü başlayıp 7 gün süreyle kutlanması gereken Ahilik Kültürü Haftasının, Yönetmelikte belirtilen il ve ilçe komiteleri vasıtasıyla Yönetmelikte belirtilen esas ve usuller çerçevesinde kutlanıp kutlanmadığı,

17.10- Turizm Bakanlığı Turizm Müdürlüklerinin, 24.06.1989 gün ve 20205 sayılı R.G.’de yayınlanan “Turizm Bakanlığı Turizm Müdürlüklerinin Görev - Yetki, Sorumluluk ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik” ve 30.12.1999 tarih ve 23922 sayılı R.G’ de yayınlanan bu yönetmelikte değişiklikte değişiklik yapan yönetmelik ile getirilen sorumluluk ve çalışma esas ve usulleri çerçevesinde hizmet yürütüp yürütmedikleri,

17.11- 11.10.1991 gün ve 21018 sayılı R.G.’de yayınlanan “Turizm Bakanlığınca Mahalli, Milli ve Milletlerarası Turizm Faaliyetlerini Düzenleyen İl Özel İdarelerine Yardım Yönetmeliği” ile getirilen imkandan il ve ilçelerde düzenlenebilecek turistik faaliyetler için faydalanılıp faydalanılmadığı ile Yönetmeliğin,

a) Mahalli, Milli ve Milletlerarası Turizm Faaliyetlerine yardımda bulunulabilmesi için faaliyetin Mahallin En Büyük Mülki Amirinin bilgisi dahilinde program yapılmasının zorunlu olduğuna ilişkin 7.,

b) Turistik Faaliyetler için gerekli hazırlıkları yapmak, plan ve programları tespit ve uygulamak üzere, Turistik Faaliyetlerin düzenleme ve uygulamasından, harcamaların usulüne uygun olarak yapılmasından sorumlu bir “Düzenleme Komitesi” kurulacağına; bu “Düzenleme Komitesi”nin, İl Özel İdareleri tarafından yapılacak faaliyetler için Mahallin En Büyük Mülki Amirinin başkanlığında kurulacağına ve etkinliğin yapılacağı yerin Belediye Başkanı ve o yerdeki varsa Turizm Bakanlığı temsilcisinin komitenin tabi üyesi olacağına, diğer üyelerin o yerin Mülki amirinin uygun göreceği kamu ve özel kurum ve kuruluşlarının temsilcilerinden oluşacağına ve komitede faaliyetin teknik danışmanlığını yapabilecek bir sanat temsilcisinin bulunacağına ilişkin 14.,

c) Yapılan yardımın tahsis edilen amacın dışında kullanılamayacağına, yardım yapılan Özel İdarenin, Bakanlığın yardımı ile ilgili harcama belgelerinin birer suretini faaliyetin bitiminden itibaren en geç iki ay içerisinde Bakanlıktaki ilgili birime göndermeye mecbur olduğuna ve gerçekleştirilmeyen etkinlikler için yapılan yardımların Bakanlığa aynen iade edileceğine ilişkin 18.,

Maddeleri hükümleri gereğine uyulup uyulmadığı,

17.12- 15.06.1997 tarih ve 23020 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Turizm Amaçlı Sportif Faaliyet Yönetmeliği”’nin 10. maddesi gereğince,

a) Seyahat acentalarının başvurularında; bulunduğu il/ilçe de Vali/Kaymakam, İl Turizm Müdürü / Turizm Danışma Müdürü, Gençlik ve Spor Müdürü ve TÜRSAB tarafından belirlenen bir seyahat acentası temsilcisi olmak üzere dört kişiden,

b) Belgeli turizm işletmelerinin başvurularında; bulunduğu il/ilçe de Vali/Kaymakam, İl Turizm Müdürü / Turizm Danışma Müdürü, Gençlik ve Spor Müdürü ve tesisin üyesi olduğu kuruluş tarafından belirlenen bir turizm işletmesi temsilcisi olmak üzere dört kişi, daimi inceleme yapacağı faaliyet türüne uygun olarak da bir uzman kişinin katılımıyla beş kişiden,

Denizde yapılacak faaliyetlere ilişkin olarak toplantılarda uzman kişinin Liman başkanı veya görevlendireceği kişiden ,

Oluşan “Sportif Turizm Kurulları” nın oluşturulup oluşturulmadığı ve toplantılarda Vali/Kaymakamın kurul başkanı, İl Turizm Müdürü/ Danışma Müdürünün ikinci başkan olarak görev yapıp yapmadığı,

Hususları incelenmelidir.

XVIII- MİLLİ EĞİTİM İLE İLGİLİ GÖREVLER :

18.01- “222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu” nun 76. maddesinin (d) fıkrası gereğince;

“442 sayılı Köy Kanunu” ve “Köy İdareleri Hesap Talimatnamesi” uyarınca, Köy bütçelerinin tasdik ve mercii olan Vali ve Kaymakamların, köy bütçelerine, köy okullarına gelir sağlamak üzere tahsis edilen araziden ve okul uygulama bahçesinden elde edilen gelirler hariç olmak üzere her yıl genel gelirlerinin en az % 10 ’u oranında İlköğretim Payı adı altında ödenek konulması konusunda gerekli hassasiyeti gösterip göstermedikleri,

18.02- Eğitim ve öğretim hizmet ve faaliyetlerinin il ve ilçe seviyesinde daha verimli ve imkanlı hale getirilmesi için, Vali ve Kaymakamların, her derecedeki resmi ve özel eğitim kurumlarını bizzat veya ilgili görevliler tarafından denetlettirip denetlettirmedikleri,

Son yıllarda nüfus yoğunluğu ile orantılı olarak, ortaya çıkan okul ve dershane veya öğretmen lojmanları ile öğretmen evlerinin yapımı konusunda devlet bütçe imkanları ile, devlet halk işbirliği esasına uygun olarak müteşebbis kişi ve kuruluşların özendirilmesi ve işbirliği yapılması konusunda gerekli çabanın gösterilip gösterilmediği,

18.03- 02.04.1993 gün ve 21540 sayılı R.G.’de yayınlanan “Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Kurumlara Ait Açma, Kapatma ve Ad Verme Yönetmeliği” nin,

a) 13.03.2002 gün ve 24694 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 5. maddesi gereğince;

Okul Öncesi Eğitim Kurumları, İlköğretim okulları, Pratik Kız Sanat Okulları, Halk Eğitim Merkezleri ve Mesleki Eğitim Merkezlerinin İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi ve Valinin onayı ile bu sayılanlar dışında kalan kurumların ise Bakanlıkça açılıp, kapatılmadığı,

b) 13.03.2002 gün ve 24694 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 8. maddesi gereğince;

Kurumlara ad verme işlemlerinin İl Milli Eğitim Müdürünün teklifi ve İl Milli Eğitim Danışma Kurulunun kararına dayalı olarak Valinin onayı ile yapılarak sonucundan Bakanlığa bilgi verilip verilmediği,

18.04- 28.07.2003 gün ve 25212 sayılı R.G.’de yayınlanan “İlköğretim Kurumları Yönetmeliği” nin,

a) İlköğretim Kurumlarında ders yılı süresinin, en az 180 iş günü esas alınarak İl Milli Eğitim Müdürlüğünün önerisi üzerine Valilikçe onaylanan yıllık çalışma takvimiyle belirleneceğine ilişkin 8.,

b) Eğitim ve öğretimi aksatacak nitelikteki olağanüstü durum, sel, deprem, hastalık, şiddetli soğuk ve sıcak gibi nedenlerle Mülki Makamların ve İl/İlçe Sağlık (Hıfzısıhha) Kurulu’nun gerekli görmesi durumunda okullarda öğretime ara verilebileceğine ilişkin 10.,

c) İlköğretim okullarında kayıt işlemlerinin, İl Milli eğitim Müdürlüklerince düzenlenen ve Valilikçe onaylanan yıllık çalışma takviminde belirtilen süre içinde yapılacağına ilişkin 14.,

d) Mülki Amirlerin, 222 sayılı Kanun gereğince İlköğretim Kurumlarına kaydedilmiş zorunlu öğrenim çağındaki öğrencilerin okula devamını sağlamak görevli olduklarına ilişkin 25.,

e) Öğretmenlerin eğitim öğretim ve yönetim görevlerinden başka bir görev alamayacakları, ancak kendi okulundan başka bir okulda mülki amirin onayı ile ek ders görevi alabileceklerine ilişkin 68.,

f) Pansiyonlu ve yatılı öğrenciler için okulun sınıf öğretmenleri ile branş öğretmenleri veya ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarında öğretmenlik yapanlar arasından “Belletici” görevlendirilmesinin okul müdürünün önerisi, milli eğitim müdürünün uygun görmesi ve Mülki Amirin onayı ile olacağına ilişkin 74.,

g) öğrencilere okul ve çevresinde sağlıklı, güvenli bir eğitim- öğretim ortamı sağlanacağına ve ekonomik durumu yetersiz olan öğrencilerin ilaç giderlerinin Sosyal yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı tarafından karşılanacağına ilişkin 139/a,c.,

h) Okulda öğrencilerin gezip oynamaları için çevre imkanlarından faydalanılarak; kum havuzu, voleybol, basketbol vb. sahalar ayrılıp, oyun araçları sağlanacağına ilişkin 153.,

Maddeleri hükümlerinin uygulanmasına özen gösterilip gösterilmediği,

18.05- “2698 sayılı Milli Eğitim Bakanlığı Okul Pansiyonları Kanunu” nun 5. maddesi gereğince; Pansiyonlarda belletici görevlendirilmesinin Valilik Onayı ile yapılıp yapılmadığı,

18.06- 08.06.2004 tarih ve 25486 sayılı R.G.’de yayınlanan “Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim Kurumları Yönetmeliği” nin,

a) 39. maddesine göre Okulda yeterli personelin bulunmaması durumunda, okulun bulunduğu il/ilçe millî eğitim müdürlüğünün teklifi ve valilik/kaymakamlıkça uygun görülecek kişilerden satın alma komisyonu oluşturulup oluşturulmadığı,,

                   b) 41. maddesine göre Okulda yeterli personelin bulunmaması durumunda, okulun bulunduğu il/ilçe millî eğitim müdürlüğünün teklifi ve valilik/kaymakamlıkça uygun görülecek kişiler, tahakkuk memurluğu ve muhasebe memurluğu görevlerini yerine getirip getirmedikleri,

,


18.07- 06.06.1997 tarih ve 23011 sayılı R.G’de yayımlanan 30.05.1997 tarih ve 573 sayılı “Özel Eğitim Hakkında Kanun Hükmünde Kararname” nin,

a) 17. maddesi gereğince her ilde Milli Eğitim Müdürlüklerine bağlı olarak oluşturulması gereken Rehberlik Özel Eğitim, Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Birimleri, 21. Maddesi gereğince oluşturulan Rehberlik ve Araştırma Merkezleri ve 22. Maddesi gereğince oluşturulan Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Servisleri vasıtasıyla özel muhtaç çocuklara yönelik olarak gereken çalışmalara konunun hassasiyetine ve önemine uygun bir ilgi gösterilip gösterilmediği,

      b) 8. maddesi gereğince Okul öncesi eğitimini tamamlayan veya zorunlu ilköğretim çağına gelmiş özel eğitim gerektiren çocuklar için hazırlık sınıfları ve zorunlu ilköğretim programlarının amaçlarını gerçekleştirecek durumda olmayan bireyler için gelişim alanlarındaki performans düzeyleri dikkate alınarak hazırlanmış eğitim programlarının uygulanacağı kurumlar açılacağı,  10. Maddesi gereğince Özel eğitim gerektiren bireylerin ilgi, istek, yetenek ve yeterlilikleri doğrultusunda ve ölçüsünde yükseköğretim imkanlarından faydalanabilmeleri için gerekli özel tedbirlerin alınacağı  ve 11. Maddesi gereğince özel eğitim gerektiren bireyler için temel yaşam becerilerini geliştirmek, öğrenme ihtiyaçlarını karşılamak, işe ve mesleğe hazırlamak amacıyla yaygın eğitim programları düzenleneceği, hükümlerine uygun tedbirlerin alınıp alınmadığı, 

18.08- İçişleri Bakanlığının 18.04.2005 tarih ve İller İdaresi Genel Müdürlüğü (Genelge No: 2004/41) sayılı “Kız Çocuklarının Okullaştırılmasına Destek Kampanyası” konulu genelgelerinde,

“Eğitim çağındaki nüfusun okullaşması vali ve Kaymakamların temel görevlerinden biri olmakla beraber, bu konuda sağlanacak başarı, valilerimizin toplum nezdindeki seçkin yerini pekiştirecektir. Ayrıca, valilerimizin bu konudaki başarılı uygulamaları diğer illere örnek teşkil edecektir. “Kız Çocuklarının Okullaşması Kampanyası”nın başarıysa ulaşması için konunun titizlikle takibini ve gereğini önemle arz ve rica ederim.” Denildiğinden, Genelge hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı,

Hususları incelenmelidir. XIX- GENÇLİK VE SPORA İLİŞKİN GÖREVLER :

19.01- 28.05.1986 gün ve 19120 sayılı R.G.’de yayınlanan “Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” un,

a) 6. maddesi gereğince İl Bütçesinden İlçelere İl Danışma Kurulu’nun teklifi ve Valinin onayı ile ödenek tahsis edilip edilmediği,

b) 30.05. 1991 tarih ve 3751 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 13. maddesi gereğince, Özel Bütçelerin 14. maddede esaslar ve Genel Müdürlük direktifleriyle ihtiyaçlar göz önünde bulundurularak Valiler tarafından Ekim ayı başında Genel Müdürlüğe gönderilip gönderilmediği ve bölüm maddeleri arasındaki aktarmaların Vali onayı ile yapılıp yapılmadığı,

c)14. maddesi gereğince, Belediyeler ve İl özel idarelerinin bir sene evvelki gelir toplamlarının ayrı ayrı % 1’ini gençlik ve spor faaliyetleri için tahsis etmelerinin bu tahsisat yapılmadığı takdirde yapılmasının re’sen sağlanıp sağlanmadığı ve Valinin Gençlik ve spor il bütçelerinin ita amirliğini yapıp yapmadıkları,

d) 28. maddesi gereğince, özel teşebbüs tarafından beden eğitimi ve spor çalışmaları yapmak amacıyla açılacak okul, eğitim merkezi ile sitesi, salon ve benzeri tesis ve kuruluşların Valinin müsaade ve kontrolünde olup olmadığı,

e) 24.01.1989 tarih ve 356 sayılı KHK’nin 1. maddesi ile 14.03.1991 tarih ve 3703 sayılı Kanunun 11. maddesi ile değişik 31. maddesi gereğince, Kamu personelinin Gençlik Spor Genel Müdürlüğü İl Teşkilatında fahri olarak görevlendirilmesinin Vali onayıyla yapılıp yapılmadığı,

f) 38. maddesi gereğince, parasal miktarı her yıl Bütçe Kanunu ile belirlenen anlaşmazlıkların Valinin vereceği karara göre halledilip halledilmediği,

19.02- a) Kaymakamların ilçede profesyonel ve amatör spor faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, Devlet imkanları ve mahalli imkanlarla spor tesisleri yapımı için gerekli çabayı gösterip göstermedikleri,

b) “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 32/B maddesi gereğince;

Her türlü profesyonel ve amatör spor karşılaşmalarında, etkin güvenlik tedbirlerinin alınması için, güvenlik güçleri ile diğer ilgili birimler arasında işbirliği yapılıp yapılmadığı,

19.03- “3289 sayılı Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun” un 26. maddesine göre hazırlanan 10.05.1987 gün ve 19456 sayılı R.G.’de a yayınlanan “Memur ve İşçi Sayısı Beş Yüzden Fazla Olan Kamu ve Özel Sektör Kuruluşları ile Fabrikaların Yapmakla Mükellef Oldukları Spor Tesisleri Hakkında Yönetmelik” in,

a) 26.03.1990 gün ve 20473 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 5, 6 ve 8. maddesine göre yapılacak spor tesislerinin yapımında, Gençlik ve Spor İl Başkanı olan Valilerin gerekli çabayı gösterip göstermedikleri,

b) Tesislerin kullanım ve denetimine ilişkin 15. maddesinin, Kuruluşların yaptıkları tesislerin sportif faaliyetler dışında başka amaçla kullanılamayacağı, hükmüne uygun davranılıp davranılmadığı ve bu hususta denetim yapılıp yapılmadığı,

c) Yönetmelikle getirilen yükümlülükleri yerine getirmeyenlerle ilgili olarak ceza uygulanmasında süre getiren ve Yönetmeliğe 26.03.1990 gün ve 20473 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle eklenen 15.06.1991 gün ve 20902 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik Geçici Madde hükmünün göz önüne alınıp alınmadığı,

19.04- Spor Tesislerine ad verilirken 27.03.2001 tarih ve 24355 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Gençlik ve Spor Tesislerine Ad Verme Yönetmeliği” nin,

Ad verme esaslarına ilişkin 5., Gençlik ve spor tesislerine verilebilecek adlara ilişkin 6., ad verme ile ilgili yasaklar ilişkin 7., tesis adının değiştirilmesine ilişkin 8 ve tesislere ad verme usulüne ilişkin 9. maddelerine uygun işlem yapılmasına özen gösterilip gösterilmediği,

Hususları incelenecektir.

19.05- 01 Temmuz 1999 tarih ve 23742 sayılı R.G.’de yayınlanan “Spor Kulüpleri Tescil Yönetmeliği” nin 6. maddesi gereğince;

Spor Kulüplerinin renklerinin seçiminde, Vali ve Kaymakamlarca Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceğine Dair Kanun ve bu kanuna dayalı olarak çıkarılan Tüzüğe aykırı olmadığına dair belge verilip verilmediği,

19.06- 01.061998 gün ve 23359 sayılı R.G.’de yayınlanan “Yağlı Güreş Müsabaka Yönetmeliği” nin,

“Yağlı Güreş Düzenleme, Yetki Belgesi, Bildirim ve Taahhütname” başlıklı 26.06.2002 tarih ve 24797 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle değişik 5.,

“Yağlı Güreş Organizasyon Komiteleri” başlıklı, 02.07.1991 gün ve 20917 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelikle değişik 12.,

“Yağlı Güreş Organizasyon Komitesinin Görevleri” başlıklı26.06.2002 tarih ve 24797 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan yönetmelikle değişik 13.,

Maddeleri hükümleri ile Gençlik ve Spor İl ve ilçe Başkanlıklarına verilen görevlerin yerine getirilip getirilmediği,

19.07- 11.07.1990 gün ve 20571 sayılı R.G.’de yayınlanan “Karakucak ve Mahalli Güreş Yönetmeliği” 17.01.1998 tarih ve 23233 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Güreş Federasyonu Karakucak Güreş Yönetmeliği nin 32. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından, yeni yönetmeliğin uygulanıp uygulanamdığı,

Karakucak Organizasyon Kurulunun Teşkili başlıklı 11. maddesinde “Organizasyon Kurulu, Köy düğünleri dışında Karakucak Güreş Organizasyonları düzenlemek üzere kurulur. Bu kurul İl Müdürlüklerinden yetki belgesi almak üzere mahalli mülki amirine bildirimde bulunan tüzel kişiler arasından seçilen en az 5 kişiden oluşur. Bu kurulda Gençlik ve Spor Müdürlüğü Güreş İl Temsilcisi ve Federasyon Temsilcisi bulunur. Temsilciler, müsabakaya katılırlar. Federasyon Karakucak Güreş Temsilcisi Gençlik ve Spor İl Temsilcisi, Organizasyon Kurulunun çalışmalarına ve toplantılarına katıldıkları günden müsabakaların sonuna kadar üstlendikleri göreve devam ederler” hükmüne uyulup uyulmadığı,

19.08- 05.01.1989 gün ve 20040 sayılı R.G.’de yayınlanan “Beden Terbiyesi ve Spor Hizmetleri Uygulamasında Görevlendirileceklere Ödenecek Ücretlerle İlgili Esaslar” ın 4. maddesi gereğince, spor hizmetlerinde görevlendirmenin Mülki Amirin onayı ile yapılıp yapılmadığı,

Hususlarına göre işlem yapılıp yapılmadığı incelenmelidir.


XX- TARIM, ORMAN VE HAYVANCILIK SEKTÖRÜNE İLİŞKİN GÖREVLER :

20.01- “4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkındaki Kanun” hükümlerinin il ve ilçelerde amacına uygun biçimde uygulanıp uygulanmadığı;

Kanunun 4. maddesinde belirtilen Koruma Meclisinin ve kanunun 5. maddesinde belirtilen Murakabe Heyetinin, il ve ilçe merkezlerinde oluşturulup oluşturulmadığı,

Kanunun 11. maddesi uyarınca; Vali veya Vali tarafından görevlendirilen kimseler tarafından, Murakabe Heyeti ile Koruma ve İhtiyar Meclislerinin iş ve işlemlerinin denetlenip denetlenmediği,

20.02- “3039 sayılı Çeltik Ekimi Kanunu” ile 12.10.1936 gün ve 3432 sayılı R.G.’de yayınlanan 14.09.1936 tarih ve 2/5332 karar sayılı “Çeltik Ekimi Kanununun Sureti Tatbikine Dair Talimatname” hükümlerinin çeltik ekilen yörelerde etkin bir biçimde uygulanıp uygulanmadığı,

Kanunun 1. maddesi gereğince; Çeltik ekimi yapılan ve yapılmak istenen vilayetlerde Vali ve Kaymakamlarca Çeltik Komisyonlarının oluşturularak, başkanı oldukları Çeltik Komisyonlarınca, kanunun 17. ve izleyen maddeleri uyarınca halkın sağlığı ile ilgili tedbirlerin alınıp alınmadığı,

20.03- “6831 sayılı Orman Kanunu” nun 68, 69, 70 ve 74. maddelerinde Mülki İdare Amirlerine orman yangınları ile ilgili olarak verilen yetkilerin kullanılıp kullanılmadığı,

Kanunun 69. maddesi uyarınca yangın söndürme ile görevlendirilen 18-50 yaşlar arasındaki erkek nüfustan göreve gitmeyen ve gidip de çalışmayanlara Valilerce “6831 sayılı Orman Kanunu” 04.07.1995 gün ve 4114 sayılı Kanunla değişik 105. maddesinin 1. fıkrası ile 03.11.1988 gün ve 3493 sayılı Kanunla değişik 107. maddesi uyarınca, 111. ve 03.11.1988 gün ve 3493 sayılı Kanunla değişik 111/a maddesi çerçevesinde para cezası verilip verilmediği,

Kanunun 31, 36, 76, 79, 81,82, 84 ve 87. maddeleri ile getirilen köylere, kolluk kuvvetlerine ilişkin hükümlerin uygulanmasına özen gösterilip gösterilmediği,

20.04- “6968 sayılı Zirai Mücadele ve Karantina Kanunu” nun,

a) 20. maddesi ile 02.09.1964 gün ve 11796 sayılı R.G.’de yayınlanan 06.08.1964 tarih ve 6/3346 karar sayılı “Zirai Karantina Tüzüğü” nün 51. maddesi gereğince;

Kanunun 19. maddesinde belirtilen nebat imhalarında, Tarım Bakanlığınca ödenecek değerlerin takdiri için oluşturulacak Heyetlerin başkan ve üyelerinin Mahalli Mülki Amirce belirlenip belirlenmediği,

b) 21. maddesi ile “Zirai Karantina Tüzüğü” nün 41 maddesi gereğince;

Anılan maddelerde sayılan ilgililerin ve Mülki Amirlerin ihbarı mecburi hastalık ve zararlıların görülmesi hallerinde kendilerine verilen ihbar mükellefiyetini yerine getirip getirmedikleri,

c) 28. maddesi gereğince;

Hastalık veya zararlı çıkan yerlerde, Tarım Bakanlığı araçlarının ihtiyaca yetmemesi veya yetmeyeceğinin anlaşılması halinde, Valinin talebi üzerine vilayet dahilindeki bütün kamu idarelerine ait vasıta ve şoförlerin mücadeleye katılmasının mecbur olduğuna ilişkin hükmü gereğinin yerine getirilip getirilmediği,

d) 29. maddesi gereğince;

Sürek Avları ile ilgili olarak Mülki Amirlere verilen, av sahasındaki köy halkından 18-50 yaş arasındaki sağlam erkek vatandaşların ve sürek avı mahalli veya civarındaki askeri birliklerin sürek avına katılımlarını temin etmek görev ve yetkisinin yerinde ve zamanında kullanılıp kullanılmadığı,

20.05- 11.07.2003 tarih ve 25165 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “4915 sayılı Kara Avcılığı Kanunu” nun

a) 3. maddesi gereğince; İllerde Valinin veya görevlendireceği vali yardımcısının başkanlığında; Bakanlıktan iki, Tarım ve Köy işleri Bakanlığı ile millî eğitim müdürlüğü, gençlik ve spor il müdürlüğü, jandarma teşkilâtı ve gönüllü kuruluşları temsilen birer, mahalli avcı kuruluşlarından üç üye olmak üzere toplam onbir üyeden teşekkül eden il av komisyonu kurulup kurulmadığı,

Kanunun aynı maddesinde, gerekli hâllerde valilikçe, il av komisyonundaki yapıya benzer ilçe av komisyonu kurabileceği,İlçe av komisyonu kararlarının il av komisyonunda, il av komisyonu kararlarının da Merkez Av Komisyonunda değerlendirileceği belirtildiğinden bu hükümlere uygun işlem yapılıp yapılmadığı.

b) 5. maddesi gereğince; Merkez Av Komisyonunca tespit edilen av miktarları ve avlanma süreleri dışında avlanılamayacağından, 6.maddesi gereğince; eğitilmiş hayvanlarla ve mücadele kapsamında kullanım yeri, şekli ve özellikleri Merkez Av Komisyonunca belirlenecekler dışında kara, hava araçları ve yüzer araçlarla, ses, manyetik dalga, ışık yayan araç ve gereçler, canlı mühre, tuzak, kapan ve diğer benzeri araç, gereç ve usullerle avlanılamayacağından ve 14. maddesi gereğince avlaklarda, avcılık belgesi ve avlanma izni olmadan avlanılamayacağından; il ve ilçe av komisyonlarınca bu hükümlere uyulması konusunda gerekli takibin yaptırılıp yaptırılmadığı,

20.06- “3285 sayılı Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Kanunu” nun 9. ve 11. maddeleri ve 15.03.1989 gün ve 20109 sayılı R.G.’de yayınlanan “Hayvan Sağlığı ve Zabıtası Yönetmeliği” nin

a) 27-34. maddelerinin;

Bir yerde hayvan hastalığı veya sebebi olmayan hayvan ölümleri görülmesi veya ihbar edilmesi halinde gören veya ihbarı alanların derhal Mahallin En Büyük Mülki Amirine haber vermekle yükümlü oldukları,

Sınır boylarında görevli idare ve gümrük memurları ile silahlı kuvvetler ve zabıta teşkilatının, komşu ülkelerde hüküm süren hastalıklar hakkında alacakları haberleri Mahallin En Büyük Mülki Amirine, Mülki Amirlerin de Bakanlığa bildirmekle yükümlü oldukları,

b) Kanunun 15. maddesi ve Yönetmeliğin 40. maddesinin;

Hayvan Sağlığı Zabıtası Komisyonunun kararı gereğince, konulan kordon ve karantinanın yürütülmesi ve korunması için gerekli tedbirleri almaktan o yerin Mülki İdare Amirlerinin sorumlu oldukları,

c) Kanunun 30. maddesi ve Yönetmeliğin 89. maddesinin;

Hayvan hastalıkları ile mücadele için, mali imkanlarını ve hayvan varlığını göz önüne alarak, İl Özel İdareleri ve Belediyelerin, her yıl bütçelerine yeterli miktarda ödenek koymak ve mücadeleye katılmak zorunda oldukları,

Mülki İdare Amirleri, Özel İdare ve Belediyelerin mali imkanları ölçüsünde hayvan hastalıkları ile mücadeleye katılmalarını sağlamakla yükümlü oldukları,

d) Kanunun 32. maddesi ve Yönetmeliğin 91. maddesinin;

“Hayvan sağlığını korumaya, bulaşıcı hayvan hastalıkları ile mücadeleye, ülke içindeki hayvan hareketlerini, hayvan ve ürünlerinin sevkine dair tedbirleri tespit etmek, uygulamaya konulmasını sağlamak,” üzere İl, İlçe ve Köylerde Vali, Kaymakam ve Hükümet Veteriner Hekimi başkanlığında Hayvan Sağlık Zabıtası Komisyonu kurulması gerektiği,

Hükümlerine dikkat edilip edilmediği incelenecektir.

20.07- İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 26.03.2002 tarih ve 1279 sayılı, 29.04.2003 tarih ve 2117 sayılı genelgeleri uyarınca,

4342 sayılı Mera kanunu ve Mera Yönetmeliği hükümlerine uygun olarak yapılan işlemlerde uygulama birliği sağlanması açısından yerine getirilmesi gereken hususlara uyulup uyulmadığı,

20.08- İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün Tırıvırı Kullanımı konulu 17.03.2005 tarih ve 2545 sayılı genelgesi gereğince, 5442 sayılı İl idaresi Kanununun 9uncu maddesi gereğince “Tırıvırı ve Paraşüt” adı verilen av malzemesi ve benzerlerinin ilde üretimi, ithali, taşınması, saklanması, depolanması ve satışı konusunda gerekli hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,

20.09- İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün Su Ürünleri Avcılığı konulu 29.03.2004 tarih ve 1776 sayılı yazısı gereğinin yerine getirilip getirilmediği,

                 20.10- 23.08.2005 tarihli RG’de yayınlanan Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programlarının Desteklenmesi Yönetmeliği’nin 11. maddesinde “— Kırsal alandaki kamu hizmetlerine yönelik mevcut köy yolu, köy içmesuyu, köy kanalizasyonu, köy bazlı sulama tesisleri gibi alt yapı tesislerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesine yönelik projeler için kaymakamlıklar ve köylere hizmet götürme birlikleri, Köy Bazlı Katılımcı Yatırım Programı desteğinden yararlanmak için başvurabilirler” hükmünün 06.04.2006 tarih ve 26131 sayılı RG’de yayınlanan 2006/17 sayılı Kırsal Kalkınma Yatırımlarının Desteklenmesi Tebliği de dikkate alınarak uygulanıp uygulanmadığı,


Hususları incelenmelidir.


XXI- MALİ VE EKONOMİK GÖREVLER :

21.01- İlçenin, ekonomik gelişmesine yönelik çalışmalara dayanarak teşkil etmek üzere, doğal zenginlikleri ile tarımsal ve sınai üretim miktarı ve kaynaklarını belirlemek amacıyla, envanter çalışmaları yapılıp yapılmadığı, bu çalışma sonucunda değerlendirilmesi mümkün ekonomik konuların tespit edilerek bu konularda fizibilite çalışmaları yaptırılıp, ilgili kuruluşlara tekliflerde bulunulup bulunulmadığı,

21.02- İlçenin ekonomik kalkınmasına yönelik rehberlik ve önderlik şeklindeki kişisel çalışmalarının fiilen yeterli düzeyde olup olmadığı,

21.03- İlçede atıl durumda bulunan sanayi kuruluşlarının, üretime geçirilmesi ve tam kapasiteye ulaşması konusunda yeterli çabanın gösterilip gösterilmediği,

21.04- 31.01.1996 gün ve 22543 sayılı R.G.’de yayınlanan 05.01.1996 tarih ve 96/7782 sayılı “Sınır Ticaretinin Düzenlenmesine İlişkin Karar” ın,

a) 5. maddesinin,

Sınır Ticareti yapılması için, şekil ve esasları ilgili Valilikçe belirlenecek, Sınır Ticareti Belgesi alınmasının mecburi olduğu, bu belgenin karar eki “Sınır Ticareti Yapmaya Yetkilendirilen İller, Sınır Kapıları ve Ülkeleri Gösterir Liste” de yer alan illerde yerleşik gerçek kişilerden ilgili Valilikçe uygun görülenlere verileceği, Valiliğin bu kararın 7. maddesinde söz konusu edilen Değerlendirme Kurulunun görüşünü almak suretiyle Sınır Ticareti Belgesinin süreli veya süresiz iptali cihetine gidebileceği,

b) 7. maddesinin,

İthal işlemlerinde, Vali veya Yardımcısı başkanlığında, Gümrük İdare Amiri, İl Sanayi ve Ticaret Müdürü, İl Tarım Müdürü ve Sanayi ve Ticaret Odası Temsilcisi ile Valinin tayin edeceği iki kişiden müteşekkil toplam yedi üyeden oluşan Değerlendirme Kurulundan alınacak uygunluk belgesinin aranacağı,

Sınır Ticareti yoluyla yapılacak ithalata konu malların ormancılık, hayvancılık, arıcılık ve bahçecilik ürünleri ile sınırlı olduğu; bu kararda yer alan şartları taşıyan gerçek kişilere, meşguliyet alanları dahilindeki ihtiyaçları göz önünde bulundurulmak suretiyle, İl Değerlendirme Kurulunca belirlenecek miktar ve değerlerde ithalat yapma hakkı verileceği,

c) 8. maddesinin,

Sınır Ticareti yapacak gerçek kişilere, ayda dört defadan fazla olmamak üzere sınır ticareti yoluyla ithal hakkının tanınacağı, bu hakkın Gümrüklerce tutulacak kayıtlarla takip olunacağı,

d) 10. maddesinin,

Gümrük hattı üzerinde, sınır ticareti yapmak amacı ile mağaza, depo ve açık pazar yerleri kurulamayacağı, kurulmuş olanların ise bu kararın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 3 ay içinde kapatılarak faaliyetlerine son verileceği, (Bu süre en son 05.09.1996 gün ve 22748 sayılı R.G.’de yayınlanan Yönetmelik değişikliği ile 01.01.1997 tarihine kadar uzatılmıştır.)

e) 12. maddesinin,

Sınır Ticaretine ilişkin işlemlerde Gümrük İdarelerince düzenlenen Gümrük Beyannamesi dışında her hangi bir belge aranmayacağı,

f) 14. maddesinin,

Kararda yer almayan hususlarda Gümrük Kanunu ve Yönetmeliğinin ilgili hususlarının uygulanacağı,

g) 15. maddesinin,

Sınır ticaretinin amacına uygun olarak yürütülmesi ve izlenmesi konusunda ilgili Valilerinin yetkili ve sorumlu oldukları,

Hükümleri doğrultusunda işlem yapılıp yapılmadığı,

21.05- a) İlçe bazında Mülki İdare Amirlerinin önderliği ile ekonomik girişimlere ilişkin ihtiyaç ve imkanların tespitlerinin, ayrıca fizibilite ve ön proje hazırlık çalışmalarının ilgili kuruluşlarla işbirliği içinde yapılması,

b) Ekonomik girişimlere katılan ve katılacaklar için gözlem yapmak, ayrıca Devlet-Halk işbirliği ile mahalli kaynakların harekete geçirilmesi ve ekonomik girişimlerinin oluşturulması ve organize edilmesi,

Hususlarında gerekli çabanın gösterilip gösterilmediği,

Hususları incelenmelidir.

XXII. İLÇE YÖNETİMİNE İLİŞKİN GÖREVLER :

22.01- a) “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu”nun 31/A maddesi ile “1322 sayılı Kanunların ve Nizamnamelerin Sureti Neşir ve İlanı ve Meriyet Tarihi Hakkında Kanun(1.6.1984 tarih ve 18418 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 3011 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanacak Olan Yönetmelikler Hakkında Kanun da dikkate alınarak)”un 8-13 maddeleri uyarınca;

Özellikle, halkı doğrudan doğruya ilgilendiren vergiye, askerliğe, cezaya ve bunların uygulanmasına ilişkin kanun, tüzük ve yönetmelik hükümlerinin ilçe çapında ilan edilip edilmediği,

b) “1322 sayılı Kanunların ve Nizamnamelerin Sureti Neşir ve İlanı ve Meriyet Tarihi Hakkında Kanun” un 11. maddesi uyarınca;

İlan tutanaklarının özel bir dosyada muhafazasının sağlanıp sağlanmadığı,

22.02- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 32/Ç ve 66. maddeleri uyarınca; kanun, tüzük ve yönetmelikler ile Hükümet Kararlarının verdiği yetkiye dayanılarak, İdare Kurulları ya da Kaymakamlar tarafından gerekli karar ve tedbirlerin, ilçede yönetimin etkinliğini sağlayacak şekilde ve yeterlikte alınıp alınmadığı, 22.03- 5442 sayılı Kanunun 33. maddesinin A ve C fıkraları 14.07.2004 tarih ve 5219 sayılı Kanunun 5. maddesiyle yürürlükten kaldırıldığından bu hususa dikkat edilip edilmediği;

22.04- 02.01.1961 gün ve “195 sayılı Basın İlan Kurumu Teşkiline Dair Kanun” un; a) 29. maddesinin,

(a) bendi gereğince; ‘Kanun, tüzük ve yönetmeliklerle yayınlanması mecburi olan veya (b) bendi gereğince; genel ve katma bütçeli dairelerle il özel idareleri, belediyeler, köyler ve iktisadi devlet teşekkülleri ve sermayesinin yarısından fazlası kamu hukuku tüzel kişilerine ait bulunan teşekküllerin verdikleri reklam mahiyetini taşımayan ilanların’ Resmi İlan sayılacağının bilinip bilinmediği,

b) 31. maddesi gereğince;

Basın - İlan Kurumunun şubesi bulunmayan yerlerde, Resmi İlanların yayınlanmasının Valilikler aracılığı ile yapılıp yapılmadığı,

c) 33. maddesi gereğince;

İlanen tebligatların yayınlanacağı gazetenin Kanunun 34. maddesinde vasıfları belirtilen gazetelerden biri olmadığı durumlarda, tebligatı çıkartan merciin bunu icabettiren hususi sebebi, ilanla birlikte kuruma veya Valiliğe bildirmekle ödevli olduğundan, kanun hükmü gereğinin yerine getirilip getirilmediği,

d) 34. ve “Basın İlan Kurumu Yönetmeliği” nin 77. maddesi gereğince;

Resmi İlan yapılacak mevkutelerin özelliklerinin dikkate alınıp alınmadığı,

e) 37. maddesine gereğince;

Basın - İlan Kurumu Genel Müdürlüğünce ve Valilikçe, her ayın sonunda, resmi ilan verebilecek olan mevkutelerin isimlerini ve vasıflarını ihtiva eden listelerin, Hükümet ve Kurum Şubeleri ile diğer ilgililere gönderilip gönderilmediği,

f) 42. maddesine gereğince;

29. maddenin (b) bendinde sayılan daire ve teşekküllerle kanunla kurulan sair müesseselerin veya bunların iştiraklerinin, kurumun şubesi bulunan yerlerde yayınlanan gazete ve dergilere verecekleri ilan ve reklamların ancak Basın - İlan Kurumu aracılığı ile yayınlatılabileceği,

Kurum tarafından verilmeyen bu tür ilan ve reklamların yayınlanamayacağı, hususlarına uyulup uyulmadığı,

g) 47. maddesine gereğince;

Kurumun şubesi bulunmayan yerlerde yayınlanan gazete ve dergilerin, ilan ve reklamı muhtevi bulunan ikişer nüshalarını Kurum Genel Müdürlüğüne intikal ettirmek üzere, mahalli Valiliğe tevdi etmeleri gerektiğinin bilinerek ona göre işlem yapılıp yapılmadığı,

h) 48. maddesine gereğince;

Kurumun şubesi bulunmayan yerlerde yayınlanan gazete ve dergilerin, kendi sıra numaralarına göre, her bir ilan ve reklamı kimden aldıklarını, kurum ve prodüktörün sıra numarasını, fiyatını, verdikleri komisyonu göstermek üzere düzenleyecekleri yıllık bordroları Kurum Genel Müdürlüğüne intikal ettirmek üzere o yerin Valiliğine verip vermedikleri,

ı) 49. maddesine gereğince;

Kurum Yönetim Kurulunca, Prodüktörlük müesseselerin, kanunun verdiği cezai yetkilere dayanılarak kapatılmasına ilişkin kararlarının mahallin Valiliğince infaz edileceğinin bilinerek ona göre işlem yapılıp yapılmadığı,

22.05- 24 Haziran 2004 tarih ve 25504 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 09.06.2004 tarih ve 5187 sayılı Basın Kanuna göre 5681 sayılı kanundaki yetki ve görevleri kalktığından ,buna uyulup uyulmadığı,

22.06- “5681 sayılı Matbaalar Kanunu” nun,

a) 1. maddesi gereğince;

Matbaa kurulmasının izne bağlı olmadığı, ancak matbaa açılmadan evvel kurulacağı yerin en büyük Mülki İdare Amirliğine, matbaayı açacak kimse ve varsa ortak veya mümessilleri tarafından imzalanan, adlarını, soyadlarını, tabiiyetlerini, ikametlerini, matbaanın yerini ve hangi dillerde ve hangi tab sistemiyle çalışılacağı yazılı bir beyanname verilip verilmediği,

b) 2. maddesi gereğince;

Beyannamede verilen bilgilerde meydana gelecek değişikliklerin de, konuya ilişkin evraklarla birlikte beş gün içerisinde beyanname verilen mercie bildirilip bildirilmediği,

c) 4. maddesi gereğince;

Tabilerin (Matbaa açanların), maddenin ikinci fıkrasında sayılan davetiye, kartvizit vb. baskılar haricinde, bastıkları eserden ikişer nüshasını, basımın sona erdiği günün çalışma saati içinde bulundukları yerin en büyük Mülki Amiri ile Cumhuriyet Savcısına vermeye mecbur olduklarının bilinerek kanun hükmü gereğince işlem yapılıp yapılmadığı,

d) 5. maddesi gereğince;

“Basın Kanunu” gereğince (8 ve 9. maddeleri), mevkutenin çıkarılması için lüzumlu beyannamenin verildiği anlaşılmadıkça mevkutelerin matbaalarda basılmasının yasak olduğunun bilinerek ona göre işlem yapılıp yapılmadığı,

22.07- “3473 sayılı Muhafazasına Lüzum Kalmayan Evrak ve Malzemenin Yok Edilmesi Hakkındaki Kanun” un 6. maddesi ile 16.05.1988 gün ve 19816 sayılı R.G.’de yayınlanan “Devlet Arşiv Hizmetleri Yönetmeliği” nin 45. maddesine göre hazırlanarak 27.01.1990 gün ve 20415 sayılı R.G.’de yayınlanan “İl Özel İdareleri ve Belediyeler Arşiv Yönetmeliği” (22/06/2005 tarih ve 25853 S.R.G. de yayımlanan "İl Özel İdareleri ve Belediyeler Arşiv Yönetmeliğinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Yönetmelik" in 1. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığından) bu tarihten sonra bu husussun dikkate alınması, ondan önceki işlemler için ise, İl Özel İdareleri ve Belediyeler Arşiv Yönetmeliği nin,

a) 5. maddesi uyarınca;

“GİZLİ” özelliğini kaybeden malzemenin gizliliğinin ilgili birimin görüşü alınarak kurum arşivinin teklifiyle Vali / Belediye Başkanı onayı ile kaldırılabileceğinden, madde hükmü gereğince işlem yapılıp yapılmadığı,

b) 13. maddesi uyarınca;

İl ve ilçe Özel İdare birimleri ile il, ilçe ve kasaba belediyelerinin ellerinde bulunan arşivlik malzemenin, birim arşivlerinde 1-5 yıllık bekletilme ve saklanma sürelerine uyulup uyulmadığı,

c) 16. maddesi gereğince;

Birim arşivinde saklanma süresini tamamlayan arşivlik malzemenin kayıt defterleri ve föyleri ile kurum arşivine devredilip devredilmediği,

22.08- 11.05.1988 tarihli ve 19811 sayılı R.G.’de yayınlanan “Sınır Anlaşmazlığı, Mülki Ayrılma ve Birleşme ile Köy Kurulması ve Kaldırılması Hakkında Yönetmelik” in

a) 5. maddesinin,

“5442 sayılı İl İdaresi Kanunu kapsamına giren sınır anlaşmazlıklarıyla ilgili olarak, Valiliklere intikal eden müracaatlar üzerine Valilikçe,

A) İhtilaflı yerde daha önce 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, 442 sayılı Köy Kanunu veya 1580 sayılı Belediye Kanununa göre çizilmiş bir sınırın mevcut olup olmadığı araştırılır.

B) İtilaflı yerde daha önce kararname ile çizilmiş bir sınır bulunup bulunmadığının kesin olarak belirlenmesi amacıyla Bakanlıktan arşiv incelemesi istenir.

C) Bu şekilde çizilmiş bir sınır varsa, uygulama imkanlarının bulunup bulunmadığı araştırılır. Uygulama imkanları bulunamıyor ve yeniden sınır çizilmesi gerekiyorsa bunun hukuki ve idari sebepleri açıklığa kavuşturulur.

D) Anlaşmazlığın orman, mer’a, otlak, yaylak, kışlak veya su anlaşmazlığı mahiyetinde olup olmadığı araştırılır. Anlaşmazlığın bu gibi sebeplerden kaynaklandığı anlaşılırsa dosya düzenlenmez ve ihtilafın 5442 sayılı Kanun kapsamı dışında olduğu belirtilerek sözü edilen konularla ilgili mevzuata göre işlem yapılmasının gerektiği taraflara duyurulur.” Hükmü gereğince işlem yapılıp yapılmadığı,

b) Yönetmeliğin 6. maddesi gereğince;

5442 sayılı Kanun kapsamına giren sınır anlaşmazlıkları ile ilgili işlemlerin Valiliklerce yürütülmesi hükme bağlandığından, Kaymakamlıklara yapılan başvuruların, gerek duyarlarsa Kaymakamlarca görüş de belirtilmek suretiyle, bir yazı ile Valilik Makamına gönderilip gönderilmediği,

c) 14. ve 15. maddeleri gereğince;

aa) Köylerin ayrılma ve birleşme taleplerini ihtiva eden başvuruların Köy Muhtarları tarafından imzalanıp müracaata bu talebi belirten Köy İhtiyar Kurulu kararının eklenerek,

Belediyeler adına yapılan ayrılma ve birleşme taleplerini havi müracaatlarının Belediye Başkanı tarafından imzalanıp müracaata bu talebi olumlu karşılayan Belediye Meclisi kararı eklenerek,

En yakın Mülki Amirliğe yapılıp yapılmadığı,

bb) Kaymakamlığa yapılan başvuruların Kaymakamın görüşü ile birlikte Valiliğe gönderilip gönderilmediği,

Valilerce, yalnızca kendi illerini ilgilendiren idari birleşme ve ayrılma taleplerinin değerlendirileceği ve işleme konularak, iki ili ilgilendiren taleplerde durumun Bakanlığa bildirilip bildirilmediği,

d) Köy ve Kasabalarla, Belediyelerin ayrılma ve birleşme talepleri üzerine, Yönetmeliğin (16-31) maddelerinde belirtilen işlemlerin Valiliklerce ikmal edilip edilmediği,

e) Köy Kurulmasına ilişkin taleplerde,

aa) Yönetmeliğin 35. maddesi (A) fıkrası gereğince;

Valiliklerce, yönetmeliğin 17. maddesine göre nüfus cetvellerinin, 18. maddesine göre mesafe cetvellerinin, 19. maddesine göre seçmen listelerinin hazırlattırılarak anılan Yönetmeliğin (19-26) arası maddelerinde belirtilen esaslar doğrultusunda halk oylaması yapılıp yapılmadığı,

bb) Yönetmeliğin 39. maddesi gereğince;

İşlemler sonuçlandırıldıktan sonra, içinde 38. maddesinin 6, 7 ve 8. maddelerinde yer alan evrakın bulunduğu dosyanın Valiliklerce Bakanlığa gönderilip gönderilmediği,

cc) Yönetmeliğin 41. maddesi gereğince; köy tüzel kişiliğinin sona erdirilmesi ile ilgili işlemlerin, Yönetmeliğin köy kurulması ile ilgili maddelerinde belirtilen usul ve esaslara göre yapılıp yapılmadığı,

22.09- Köy sınırlarının çizilmesinde, “442 sayılı Köy Kanunu” nun 3, 4 ve 5. maddelerinde belirtilen esas ve usullere uyulup uyulmadığı, işlemlerin ivedi olarak ikmali konusunda Valilik ve Kaymakamlıklarca gerekli çabanın gösterilip gösterilmediği,

22.10- “442 sayılı Köy Kanunu” nun 89. maddesi gereğince;

Köy Kanununun uygulanmasının nüfusu 150 ’den fazla olan köyler için söz konusu olduğu dikkate alınarak, Vali ve Kaymakamlar tarafından nüfusu 150 ’den az olan köyler için, Köy Kanununun hangi maddelerinin uygulanacağına ilişkin talimat hazırlanıp hazırlanmadığı, talimatın nüfusu 150 ’den az Köy Tüzel Kişiliklerine tebliğ edilip edilmediği,

22.11- 442 sayılı Köy Kanununa 27.05.2004 tarih ve 5178 sayılı Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen Ek Madde 12. maddesiyle “ Köy yerleşme plânında konut alanı ve köy genel ihtiyaçlarına ayrılan yerler, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan seyrangâh, yol ve panayır yerleri gibi alanlar ve Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazlardan, 4342 sayılı Mera Kanununun 5 inci maddesi hükümleri uyarınca incelenmesine müteakip mera, yaylak ve kışlak ile otlak ve çayır olarak yararlanılamayacağı anlaşılan yerler köy yerleşme plânının onayı ile bu vasıflarını kendiliğinden kaybeder.

Ancak bu madde kapsamında Hazinenin mülkiyetinde olup kamu hizmetine tahsis edilmemiş taşınmazların devri Maliye Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yapılır ve valilikçe köy tüzel kişiliği adına tapuya tescil edilir.” Hükmü getirildiğinden, bu hükmün uygulanıp uygulanmadığı,

22.12- İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğünün Bağlı Tescili konulu 12.08.2004 tarih ve 4760 sayılı genelgesi gereğince,yeni oluşacak bağlıların tescilinin yapılabilmesi için;

a)Söz konusu yerleşim yerinde en az 10 hane ve en az 50 nüfusun olması;

b)Yerleşimin toplu olması,devamlı ikamet edilmesi,yerleşim konutlarının kalıcı konut niteliğinde olması(baraka-çadır, geçici konut vs. dışında)

c)Bağlı olduğu köyün en son hanesinden itibaren en az 2 km mesafede ve toplu yerleşim alanlarının oluşmasını teşvik edici nitelikte olması,

d)Birim sakinlerinin tarım, hayvancılık, madencilik, köy el sanatları gibi gelenekli köy ekonomi faaliyetlerini sürdürüyor olması,

e)Yol, baraj gibi geleceğe yönelik planlanan proje sahası dışında olması,

f)Bağlı olarak tescil edileceği idari birimin(köy) sınırları içinde olması; gerektiğinden bağı tescilinde bu hususlara uyulup uyulmadığı,

Hususları incelenecektir.


XXIII. KAMULAŞTIRMAYA İLİŞKİN GÖREVLER :

23.01- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı Kanunun 1. maddesi ile değişik 3. maddesi ile idarelerce yeterli ödenek temin edilmeden kamulaştırma işlemlerine başlanılamayacağı hükme bağlandığından kamulaştırma işlemlerinde bu hükme uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

23.02- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 6. maddesinin,

(a) fıkrası gereğince; Köy İhtiyar Kurulu ve Belediye Encümenlerinin “Kamu Yararı” kararlarının illerde Valiler, ilçelerde Kaymakamlar,

(b) fıkrası gereğince; İlçe İdare Kurulları, İl Daimi Encümenleri ve İl İdare Kurullarının” Kamu Yararı” kararlarının Valiler tarafından onaylanıp onaylanmadığı,

23.03- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunun 3. maddesi ile değişik 8. maddesi gereğince;

İdarelerin tapuda kayıtlı olan taşınmaz mallar hakkında yapacağı kamulaştırmalarda öncelikle satın alma usulünün uygulanıp uygulanmadığı,

Kamulaştırma kararının alınmasından sonra kamulaştırmayı yapacak idare tarafından Kanunun 11. maddesindeki esaslara göre ve konuyla ilgili uzman kişi, kurum veya kuruluşlardan da rapor alınarak, gerektiğinde Sanayi ve Ticaret Odalarından ve mahallî emlak alım satım bürolarından alınacak bilgilerden de faydalanılarak taşınmaz malın tahmini bedelini tespit etmek üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla kıymet takdir komisyonunun görevlendirilip görevlendirilmediği,

İdare tarafından, tahmin edilen bedel üzerinden pazarlıkla satın alma ve trampa işlemlerini yürütmek ve sonuçlandırmak üzere kendi bünyesi içinden en az üç kişiden teşekkül eden bir veya birden fazla uzlaşma komisyonunu görevlendirilip görevlendirilmediği,

İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç 45 gün içinde,tutanakta belirtilen bedelin ödenmeye hazır hale getirilerek, bu durumun malike veya yetkili temsilcisine yazıyla bildirilerek tapuda belirtilen günde idare adına tapuda ferağ vermesinin istenilip istenilmediği, malik veya yetkili temsilcisi tarafından idare adına tapuda ferağ verilmesi halinde, kamulaştırma bedelinin ödenip ödenmediği,

23.04- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 9. maddesi gereğince;

İdarenin, tapulama veya kadastrosu yapılmamış yerlerin durumunun tespiti için mahallin mülki amirine müracaatla, kamulaştırma yapılacak yerde iki asıl ve iki yedek olmak üzere dört bilirkişinin seçilmesini isteyip istemediği ve Mülki amirin idarenin bu istemi üzerine sekiz gün içerisinde bilirkişilerin seçilmesini ve sulh hukuk mahkemesinde yeminlerinin yaptırılarak isimlerinin kamulaştırmayı yapacak idareye bildirilmesini sağlayıp sağlamadığı,

23.05- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunun 5. maddesi ile değişik 10. maddesi gereğince;

Kamulaştırmanın satın alma usulü ile yapılamaması halinde idarenin, 7 nci maddeye göre topladığı bilgi ve belgelerle 8 inci madde uyarınca yaptırmış olduğu bedel tespiti ve bu husustaki diğer bilgi ve belgeleri bir dilekçeye ekleyerek taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine müracaat edeceği ve taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin, peşin veya kamulaştırma 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında, idare adına tesciline karar verilmesini isteyeceği yolunda işlem yapılıp yapılmadığı,

23.06- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunun 6. maddesi ile değişik 11. maddesi gereğince;

15 inci madde uyarınca oluşturulacak bilirkişi kurulunun, kamulaştırılacak taşınmaz mal veya kaynağın bulunduğu yere mahkeme heyeti ile birlikte giderek, hazır bulunan ilgilileri de dinledikten sonra taşınmaz mal veya kaynağın; Kamulaştırma bedelini bu maddede sayılan esaslara göre gerekçeli bir değerlendirme raporuna dayalı olarak tespit edip etmedikleri,

23.07- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunun 8. maddesi ile değişik 15. maddesi gereğince;

Her yıl Ocak ayının ilk haftasında, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas odalarının her birinin, üyelerinin oturdukları yeri göz önünde bulundurarak her il için 15 ila 25; il merkezleri için İl İdare Kurulları, ilçe merkezleri için de İlçe İdare Kurulları tarafından, bu bölgelerde oturan ve mühendis veya mimar olan taşınmaz mal sahipleri arasından 15 bilirkişinin seçilip seçilmediği, seçilen bilirkişilerin isim ve adreslerini ihtiva eden listelerin Valiliklere gönderilip gönderilmediği, listelerin Valilikçe onaylanmasını müteakip, odalardan gelenlerin il merkezi ile ilçelerdeki Asliye Hukuk Mahkemelerine, taşınmaz mal sahipleri listelerinden her birinin de seçildikleri yerin Asliye Hukuk Mahkemelerine gönderilip gönderilmediği,

Bilirkişi kurulunun; kamulaştırmaya konu olan yerin cins ve niteliğine göre, üçü odalar listesinden, ikisi de idare kurulu listesinden seçilmek suretiyle beş kişiden oluşturulup oluşturulmadığı,

İhtisas odalarının liste veremediği veya verilen listelerden fiili ve hukuki sebeplerle bilirkişi seçiminin imkansız olduğu il ve ilçelerde, kamulaştırılan taşınmaz malın cins ve özelliğine göre, Bayındırlık ve İskân, Tarım ve Köy İşleri ve Orman Bakanlıklarının taşra birimleri ile diğer resmî daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile bilirkişi kurulunun tamamlanıp tamamlanmadığı,bunların da bulunmadığı veya fiili veya hukuki sebeplerle bilirkişi seçimlerine imkan olmadığı takdirde, komşu illerin oda listelerinden, yoksa bu fıkrada belirtilen resmî daire ve kurumlardan alınacak fen adamları ile kurulun tamamlanıp tamamlanmadığı,

23.08- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunun 10. maddesi ile değişik 18. maddesi gereğince;

İdarenin, kamulaştırılması kararlaştırılan taşınmaz malın mülkiyeti üzerinde ihtilaf olup olmadığını, taşınmaz malın bulunduğu yerdeki tapu idaresi, kadastro müdürlüğü ve hukuk mahkemelerinden sorarak ve mahallinde araştırma yaparak tespit edeceği,

Yapılan araştırmalar sonucunda, taşınmaz malın tapuda kayıtlı olmakla birlikte mahkemede mülkiyeti üzerinde ihtilaf olduğu veya kadastrosu yapılmasına rağmen kadastro mahkemesinde davalı olduğunun tespit edilmesi halinde idarece, 10 uncu madde uyarınca hazırlanan belgelerin tamamının, taşınmaz malın bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesine verilerek, taşınmaz malın kamulaştırma bedelinin tespitiyle, bu bedelin mülkiyet ihtilafıyla ilgili uyuşmazlığın sonucunda belli olacak hak sahibine peşin veya kamulaştırma 3 üncü maddenin ikinci fıkrasına göre yapılmış ise taksitle ödenmesi karşılığında idare adına tesciline karar verilmesinin istenileceği,

23.09- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunla değişik “Tapuda kayıtlı olmayan taşınmaz malların tescili ve zilyedin hakları” başlıklı 19. maddesi, “Taşınmaz malın boşaltılması” başlıklı 20. maddesi, “Tarafların anlaşmasıyla vazgeçme ve devir” başlıklı 22.maddesi, “Acele kamulaştırma” başlıklı 27. maddesi, “Bir idareye ait taşınmaz malın diğer idareye devri” başlıklı 30. maddesi, “Yasak işler ve eylemler” başlıklı 31. maddesi ile “Görevli kişilerin suçları” başlıklı 32. maddesi,gereğince işlem yapılıp yapılmadığı, ve ayrıca 26.05.2004 tarih ve 5177 sayılı Kanunun 35 maddesiyle 19.maddesine son fıkra olarak eklenen fıkrasının uygulanıp uygulanmadığı, Hususları incelenecektir.


XXIV. SANAYİ VE TİCARET BAKANLIĞI İLE İLGİLİ GÖREVLER :

24.01- a) “4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” un 06.03.2003 tarih ve 4822 sayılı Kanunun 29. maddesiyle değiştirilen 22. maddesi gereğince;

Bakanlık taşra teşkilatının bulunmadığı il ve ilçelerde tüketici sorunları hakem heyetinin başkanlığı en büyük mülki amir yada görevlendireceği bir memur tarafından yürütüleceğinden,

Bu hükme uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

b) “4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un 06.03.2003 tarih ve 4822 sayılı Kanunun 34. maddesiyle değiştirilen 26. maddesi gereğince;

25 inci maddenin bir, dört, yedi, sekiz, dokuz ve onuncu fıkralarındaki cezaların Bakanlık tarafından, diğer fıkralarındaki cezaların o yerin mülki amiri tarafından uygulanacağı, 25 inci maddeye göre verilen para cezalarının, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunacağı, Para cezalarının verilmelerine ilişkin zamanaşımı süresinin, kanuna aykırı fiilin işlendiği tarihten itibaren 1 yıl olduğu ve verilen cezaların, cezayı veren merci tarafından yedi gün içerisinde ilgilinin mensup olduğu meslek kuruluşuna bildirilmesi gerektiğinin bilinerek ona göre işlem yapılıp yapılmadığı,

24.02- 01.08.2003 tarih ve 25186 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe konulan “Tüketici Sorunları Hakem Heyetleri Yönetmeliği” nin

a) 5. maddesinin;

Tüketiciler ile satıcı ve sağlayıcılar arasında çıkan uyuşmazlıkları çözümlemek amacıyla veya tüketici mahkemelerinde delil olarak ileri sürülebilecek kararları almak üzere il ve ilçe merkezlerinde hakem heyetleri kurulacağı, İl hakem heyetlerinin il merkezi sınırları içinde, ilçe hakem heyetlerinin, ilçe sınırları içinde görevli ve yetkili olduğu,

Başvuruların, tüketicinin mal veya hizmeti satın aldığı veya tüketicinin ikametgahının bulunduğu yerdeki hakem heyetine yapılacağı, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde kurulan il hakem heyetlerinin, mal ve hizmet bedeli Bakanlıkça her yıl Aralık ayı içinde tespit ve ilan edilecek tutarın üzerindeki uyuşmazlıklara bakmakla görevli ve yetkili olduğu, bu bedelin altındaki uyuşmazlıklara Büyükşehir belediyesi sınırları dahilinde kurulu ilçelerdeki hakem heyetlerince ikinci fıkrada belirtilen esaslar uyarınca bakılacağı, hakem heyetlerinin; görev, yetki veya çalışma kapsamı dışında kalan başvuruları doğrudan ilgili kuruluşlara veya hakem heyetlerine intikal ettireceği,

b) 6.maddesinin,

Bakanlıkça, Büyükşehir statüsünde bulunan illerde ve ayrıca ihtiyaç halinde diğer il ve ilçelerde il müdürlüklerinin görüşü alınarak birden fazla hakem heyeti kurulabileceği,

c) 7. maddesinin,

Hakem heyetlerinin, başkan dahil beş üyeden oluşacağı, heyetin başkanlığının illerde sanayi ve ticaret il müdürü veya görevlendireceği bir memur, ilçelerde kaymakam veya görevlendireceği bir memur tarafından yürütüleceği, Heyetlerin belediye başkanının görevlendireceği uzman bir personel, Baronun mensupları arasından görevlendireceği bir avukat, tüketici örgütlerinin seçecekleri bir üye, satıcının tacir olduğu uyuşmazlıklarda ticaret ve sanayi odasının ya da bunların ayrı ayrı örgütlendiği yerlerde ticaret odasının, satıcının esnaf ve sanatkar olduğu uyuşmazlıklarda, illerde esnaf ve sanatkarlar odaları birliğinin, ilçelerde esnaf ve sanatkarlar odalarının görevlendireceği bir üyeden oluşacağı,aynı niteliklerle ayrıca yedek üyelerin de belirleneceği,

Hakem heyetlerinin oluşumunun sağlanamadığı yerlerde noksan üyeliklerin başkanın, belirlenecek üye sayısını yazılı olarak bildirmesi üzerine, belediye meclislerince re'sen doldurulacağı, bu üyelerin isimlerinin, yapılacak ilk toplantıda belirlenerek başkana bildirileceği,

Hakem heyetinin kuruluşu sırasında tüketici örgütü bulunmayan il veya ilçede tüketici örgütlerinden birinin sonradan kurulması halinde, belediye meclisi tarafından tespit edilen üyenin görevinin sona ereceği ve yerine tüketici örgütü temsilcisinin görev alacağı, buna ilişkin işlemlerin hakem heyeti başkanınca yürütüleceği, başkan dışındaki üyelerin görev süresinin iki yıl olduğu, istifa, ölüm, altı aydan fazla sürekli hastalık ve diğer nedenlerle görev süresi dolmadan önce boşalan üyelikler için görevlendirilenlerin, yerine atandığı kişinin kalan süresini tamamlayacağı, görev süresi sona erenin üyeliğinin, yerine görevlendirilen kişi göreve başlayıncaya kadar devam edeceği,

d) 10. maddesinin,

ilçelerde kaymakam tarafından ilçede görevli Devlet memurları arasından en az bir asil bir yedek raportör görevlendirileceği, raportörün yüksek öğrenim görmüş olmasının esas olduğu, yüksek öğrenim görmüş kişinin bulunmaması halinde lise veya denkliği Milli Eğitim Bakanlığınca kabul edilen eğitim kurumlarından birini bitirmiş kişiler arasından görevlendirilebileceği,

e) 12. maddesinin,

Müracaatların, başvuru tarih ve sırasına göre en geç üç ay içinde hakem heyetince görüşülüp karara bağlanacağı,

Başvuruların, tarafların ivedi inceleme talebi bulunduğu veya başkan tarafından gerekli görüldüğü hallerde hakem heyetlerince öncelikle gündeme alınarak sonuçlandırılacağı,

Tüketicinin yabancı turist olması durumunda ikinci fıkra hükümlerinin uygulanacağı,

f) 13. maddesinin,

Toplantıların her ayın ikinci ve dördüncü haftalarının ilk günleri, en az ayda iki defa, resmi tatil günlerine rastladığında tatilden sonraki ilk çalışma gününde olmak üzere yapılacağı,

Gündemde görüşülecek uyuşmazlık konusu bulunmadığı takdirde toplantı yapılmayacağı,

g)14, 15,16 , 17 ve 18. maddelerinin,

Başkanın çağrısı üzerine, öncelikle görüşülmesi gereken konularda hakem heyetleri olağanüstü toplanabileceği, toplantı tarihinin üyelere iki gün önceden yazılı olarak bildirileceği,

Toplantıların, Bakanlık taşra teşkilatının bulunduğu yerlerde il müdürlüğünde, bulunmadığı yerlerde ise kaymakamlık binasında yapılacağı,

Toplantı gündeminin başkan tarafından 11 ve 12 nci maddeler uyarınca belirleneceği ve toplantı başlamadan önce üyelere dağıtılacağı,

Hakem heyetinin, en az üç üye ile toplanacağı ve oturuma katılanların oy çokluğu ile karar vereceği, üyelerin çekimser oy kullanamayacağı, oyların eşit olması halinde başkanın oy kullandığı tarafın çoğunlukta sayılacağı,

Hakem heyeti üyeleri toplantılara katılmak zorunda olduğu, geçerli mazeretleri sebebiyle oturumlara katılamayacak üyelerin, durumlarını toplantıdan önce başkana bildireceği, birbirini takip eden toplam dört toplantıya mazeretsiz olarak veya mazeretli de olsa üç aylık sürede yapılan toplantılara hiç katılmayanların üyeliğinin düşeceği,

Hakem heyetleri başkan ve üyelerinin; kendisi, usul ve füruundan biri ile eşi ve üçüncü dereceye kadar, bu derece dahil, kan ve sıhri hısımları ile ilgili uyuşmazlıkların görüşülmesine ve bu konuda yapılacak oylamaya katılamayacakları,

h) 22., 23., ve 24. maddelerinin,

Toplantıda görüşülen konular ve alınan kararların en az iki nüsha olarak, toplantı sırasında İstemin özeti, Yapılan inceleme, Alınan karar ile dayandırıldığı mevzuat hükümleri ve delilleri kapsayan bir tutanakla tespit edileceği, tutanağın, başkan ve toplantıya katılan üyeler tarafından imzalanacağı, bu nüshalardan birinin dosyasında muhafaza edileceği, diğerinin ise sayfaları müteselsil sıra numaralı karar defterine yapıştırılarak il müdürlüğü veya kaymakamlık mührü ile köşelerinden mühürleneceği,

Kararların, alındığı tarihten itibaren beş gün içinde taraflara yazılı olarak bildirileceği,

Hakem heyetlerince alınan kararların taraf ve sonuçlarını gösterir listelerin, illerde il müdürlüklerinde, ilçelerde kaymakamlıklarda duyuru panolarında aylık olarak ilan edileceği,

    ı)  25. Maddesinin,
    İlçe hakem heyetlerinin dörder aylık dönemler halinde hazırlayacakları faaliyet raporlarını dönem bitiminden itibaren onbeş gün içerisinde il müdürlüklerine gönderecekleri,

                 İl müdürlüklerinin, ilçelerden gelen faaliyet raporlarını il hakem heyeti faaliyet raporu ile birlikte, birinci fıkrada belirtilen sürenin bitiminden itibaren onbeş gün içinde Genel Müdürlüğe yazılı olarak bildirecekleri,

i) 27. Maddesinin,

Hakem heyeti başkan ve üyeleri ile raportörlere, huzur hakkı veya huzur ücreti olarak, her ay 2000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktarı geçmemek üzere Maliye Bakanlığının uygun görüşü alınarak Bakanlıkça belirlenen miktarlarda ödeme yapılacağı, gündemde görüşülecek uyuşmazlık konusu olmadığı için toplantı yapılmayan aylarda ücret tahakkuk ettirilmeyeceği, hakem heyeti başkan, üye ve raportörlerinin alacakları huzur hakkı ve ücretinin hesaplanmasında, ay içinde yapılan toplantılardan katıldıkları toplantı sayısının dikkate alınacağı,

24.03- “4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun” un 12. ve 31. maddeleri gereğince hazırlanarak 13.06.2003 tarih ve 25137 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Etiket, Tarife ve Fiyat Listeleri Yönetmeliği” nin 14. maddesiyle bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yürütmekle görevlendirilen belediyelerin, bu vazifelerini layıkıyla yerine getirip getirmediği bakımından Mülki Amirlerce denetlenip denetlenmediği,


24.04- “1163 sayılı Kooperatifler Kanunu” nun 06.10.1988 tarih ve “3476 sayılı Kanun” ile değişik 45 ve 87., 10.12.1973 gün ve 14738 sayılı R.G.’de yayınlanan 30.11.1973 tarih ve 7/7522 karar sayılı “Kooperatif ve Üst Kuruluşlarının Genel Kurullarında Bulundurulacak Ticaret Bakanlığı Temsilcisinin Nitelik ve Görevleri Hakkında Tüzük” ün 4. maddesi gereğince;

Kooperatiflerin genel kurul toplantı tarihi, yeri ve gündeminin toplantıdan en az 15 gün önce ilgili bakanlığa ve Mülki İdare Amirliğine yazılı olarak bildirilip bildirilmediği, usulüne uygun şekilde talepte bulunulmasına rağmen toplantı gününde Bakanlık temsilcisinin toplantıya gelmemesi halinde durumun o yerin Mülki Amirine bildirilmesi üzerine Mülki Amirce toplantının icrasını temin etmek için temsilci atanıp atanmadığı,

24.05- “507 sayılı Esnaf ve Küçük Sanatkarlar Kanunu”, 21/6/2005 tarih ve 25852 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan 7/6/2005 ve 5362 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığından ve 16. ve 16.09.1992 gün ve 21347 sayılı R.G.’de yayınlanan “Esnaf ve Sanatkar Odaları ve Üst Kuruluşlarının Yapacakları Genel Kurul Toplantılarının Usul ve Esasları ile Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcilerinin Görev ve Yetkileri Hakkında Yönetmelik” de 20/09/2005 tarih ve 25942 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Esnaf Ve Sanatkarlar Meslek Kuruluşlarının Genel Kurul Toplantıları Ve Bu Toplantılarda Bulundurulacak Bakanlık Temsilcileri Veya Hükümet Komiserleri Yönetmeliği ile yürürlükten kaldırıldığından, bu konuda yeni mevzuatın uygulanması gerektiği,bu meyanda,5362 sayılı Kanunun 4, 16, 47, 52, 62 ve 64. maddelerinin uygulanıp uygulanmadığı, yönetmeliğin ise 14-17. maddelerine göre işlem yapılıp yapılmadığı,


Hususları incelenmelidir.

XXV. HALKLA İLİŞKİLER İLE İLGİLİ GÖREVLER :

25.01- Kaymakamların, çalışma programında veya fiilen, vatandaşların şikayet ve dileklerini almak için özel görüşme gün ve saatini belirleyerek uygulamaya koyup koymadıkları,

25.02- Bölgenin sosyal, ekonomik ve kültürel yapılanması dikkate alınarak, uzun vadede halkın genel olarak ilgi gösterdiği istek ve ihtiyaçlarının tespit edilmesi konusunda gerekli çalışmaların yapılarak uygun görülecek tedbirlerin alınıp alınmadığı, sorunların halledilmesi çabalarına halkın yardımcı olmasının sağlanıp sağlanmadığı,

25.03- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 27. maddesi uyarınca;

İlçe genel idaresinin başı ve mercii olarak Kaymakamların, emir ve denetimleri altında bulunan teşkilatın aldığı kararlar ile yaptığı muamelelerden şikayet edenlerin müracaatlarını tetkik edip etmedikleri, memurların haksız ve kanunsuz muamelelerini gördüklerinde karar ve muamelelerin düzeltilmesi ve gerektiğinde kanuni soruşturma yapılması için harekete geçmiş olup olmadıkları ve yaptıkları inceleme sonunda aldıkları kararı derhal tatbik ettirip ilgiliye bildirip bildirmedikleri,

25.04- “3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun”(4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu hükümleri de dikkate alınarak) un 02.01.2003 tarih ve 4778 sayılı Kanun’un 27. maddesi ile değiştirilen 7. maddesi uyarınca;

Türk vatandaşlarının ve Türkiye`de ikamet eden yabancıların kendileri veya kamu ile ilgili dilek ve şikayetleri ile ilgili olarak, başvuruda bulunan şahıslara başvuruların sonucu veya yapılmakta olan işlemin safahatı hakkında dilekçe sahiplerine, en geç otuz gün içinde gerekçeli olarak cevap verilip verilmediği,

İşlem safahatının duyurulması halinde alınan sonucun ayrıca bildirilip bildirilmediği,

25.05- “3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun” un 6. maddesi uyarınca,

Kaymakamlıklara verilen dilekçelerden;

a) Belli bir konuya ihtiva etmeyenlerin,

b) Yargı merciilerinin görevine giren konularla ilgili olanların,

c) Kanunun 4. maddesinde belirtildiği üzere, dilekçe sahibinin adı ve soyadı, imzası ve iş ve ikamet adresi bulunmayanların,

25.06- 24.10.2003 tarih ve 25269 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan 19.10.2003 tarih ve 4982 sayılı Bilgi Edinme Hakkı Kanunu’nun uygulanıp uygulanmadığı,uygulamada görülen 3071 sayılı Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanunla karıştırılıp karıştırılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

25.07- Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar tarafından yapılan müracaat ve şikayetlerde, 12.01.1983 gün ve 17926 sayılı R.G.’de yayınlanan “Devlet Memurlarının Şikayet ve Müracaatları Hakkında Yönetmelik” hükümlerine uygunluğunun aranıp aranmadığı,

Hususları incelenmelidir.

25.07- Kamu oyunun olumsuz yönde bilgilendirilmesine yol açacak, kamu güvenliğini ve Devlet otoritesini zaafa uğratabilecek haber ve yazılar neşredildiğinde, durumun Valilerce tahkik edilip, yazılı haber kaynağı olay hakkında sağlıklı ve yeterli bilgi alındıktan sonra “5187 sayılı Basın Kanunu” nun 14. maddesi gereğince, “Cevap ve Düzeltme” hakkının kullanılıp kullanılmadığı, gerektiğinde aynı Kanunun belirtilen cezai müeyyidelerin tatbiki için adli yargı mercilerine başvurulup başvurulmadığı,

Hususları incelenmelidir.


XXVI. PROTOKOLE İLİŞKİN GÖREVLER :

26.01- “2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun”un 4. maddesi uyarınca hazırlanarak 01.10.1981 gün ve 17475 sayılı R.G.’de yayınlanan “Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği” nin mevcut olup olmadığı,

Törenlerin yönetmelik hükümlerine uygun olarak yürütülüp yürütülmediği,

26.02- Cumhuriyet Bayramlarında, Yönetmeliğin,

7/B/a maddesi uyarınca; Atatürk anıt veya büstüne çelenk koyma töreni ve İstiklal Marşı ile bayrağın göndere çekilmesi işlerinin yapılıp yapılmadığı,

7/B/b maddesi uyarınca; Mahalli Mülki Amirin yönetmeliğe ekli, 21.04.1984 gün ve 18379 sayılı R.G.’de yayınlanan yönetmelik ile yeniden düzenlenip 18.02.1985 gün ve 18670 sayılı R.G.’de yayınlanan yönetmelikle bazı eklentiler yapılan, EK-1 sayılı listede gösterilen sıraya göre tebrikleri kabul edip etmediği,

Yönetmeliğe ekle EK-1 sayılı listede yapılan değişikliklerin izlenip izlenmediği,

21.04.1984 gün ve 18379 sayılı R.G.’de yayınlanan yönetmelik ile değişik 7/B/c maddesi uyarınca; Mahalli Mülkiye Amirinin, yanında Garnizon Komutanı veya temsilcisi ile Belediye Başkanı olduğu halde geçişe katılanların ve halkın bayramını kutlayıp kutlamadığı,

7/B/ç maddesi uyarınca; Mahalli Mülki Amirin bayramın anlam ve önemini belirten konuşma yapıp yapmadığı,

21.04.1984 gün ve 18379 sayılı R.G.’de yayınlanan yönetmelik ile değişik 7/B/d maddesi uyarınca; Tören geçişinin Şeref Tribününde ve ayakta Mülki Amir, Garnizon Komutanı ve Belediye Başkanı tarafından kabul edilerek selamlanıp selamlanmadığı,

Diğer bayramlarda da yönetmelik hükümlerinin sırayla uygulanıp uygulanmadığı,

26.03- Yönetmeliğin 5. maddesi uyarınca; İl, ilçe ve bucaklarda bütün törenlerde (Zafer Bayramı hariç) Mahalli Mülki Amirinin veya görevlendireceği kişinin başkanlığında Garnizon Komutanlığı, Belediye Başkanlığı, Jandarma, Emniyet, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı temsilcilerinden oluşan kutlama komitelerinin kurulup kurulmadığı,

Yönetmeliğin 16. maddesi uyarınca; 19 Mayıs gösteri programlarının ne şekilde hazırlanacağı hususunda, İl Kutlama Komitesince il dahilindeki diğer kutlama komitelerine talimat verilerek, programların bu talimata göre hazırlanmasının sağlanıp sağlanmadığı,

26.04- Mahalli Kurtuluş günleri, Atatürk günleri ve Tarihi günlerle ilgili olarak düzenlenen törenlerde, 05.04.1982 gün 17655 sayılı R.G.’de yayınlanan “Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Törenler Yönetmeliği” hükümlerine göre hareket edilip edilmediği,

26.05- Resmi Bayramlar ve anma günlerinde, 21.09.1973 gün ve 14662 sayılı R.G.’de yayınlanan “Resmi Bayramlar ve Anma Günlerinde Anıtlara Konulacak Çelenklerin Hazırlama - Taşıma ve Sunulması Hakkındaki Yönetmelik” hükümlerine göre işlem yapılıp yapılmadığı,

Yönetmeliğin 4. maddesine göre; Yönetmelik hükümlerine uyulmaksızın hiçbir resmi bayramda veya anma gününde veya bu günlerin dışında hiçbir kuruluş, kişi veya topluluk tarafından anıtlara çelenk konulamayacağı, hususunun uygulanıp uygulanmadığı, bu hüküm hilafına konulan çelenklerin kaldırtılıp kaldırtılmadığı,

Yönetmeliğin 6. maddesine göre; Yönetmeliğin 5. maddesinde belirtilen kuruluşların çelenk koymak için Mülki İdare Amiri aracılığı ile bir hafta önceden Kutlama Komitesine yazı ile başvurup başvurmadığı, Kutlama Komitesi Başkanlığının müracaatları inceleyerek talebini yasal açıdan reddettikleri talep sahiplerine bu durumu başlama gününden en az üç gün önce yazı ile bildirip bildirmediği,

Yapılan başvuruların, incelenmesi sonrasında 7. madde uyarınca çelenk koyacak kuruluşların listesinin yapılıp yapılmadığı, sunuşun ve konunun düzenlenip düzenlenmediği,

Çelenklerin boyut ve şekillerinin Yönetmeliğin 9. maddesine uygun olmasının sağlanıp sağlanmadığı,

26.06- “İçişleri Bakanlığının 26.11.1981 gün ve İl. İd. Gn. Md. 430-327/5671 sayılı Genelgesi” uyarınca;

Tebrikat ve çelenk koyma törenlerinde Mülki Amirin en sağda, Garnizon Komutanının ortada ve Belediye Başkanın en solda (“Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde yapılacak Törenler Yönetmeliği” 10. md.)

Tören geçidi kabulünde, Mülki Amirin ortada Garnizon Komutanının en sağda ve Belediye Başkanının en solda;

Bulunması gereğine uyulup uyulmadığı,

26.07- 15.05.1983 gün ve 18048 sayılı R.G.’de yayınlanan 15.04.1983 gün ve 83/6394 karar sayılı “Gençlik Haftası ile İlgili Esaslar” ın,

4. maddesi uyarınca; il ve ilçelerde Gençlik Haftası Düzenleme Komitelerinin kurulup kurulmadığı,

5. maddesi uyarınca; Gençlik Haftaları ile ilgili genel koordinasyon ve sekreterlik hizmetleri için bir Vali Yardımcısının görevlendirilip görevlendirilmediği,

Yine 5. maddede belirtilen görev ve faaliyetlerin yerine getirilip getirilmediği,

6. maddesi uyarınca; İl ve ilçe Düzenleme Komitelerinin her yıl Ekim ayında Vali ve Kaymakamlar tarafından belirlenip, komite çalışmalarının Mayıs ayı sonuna kadar sürdürülüp sürdürülmediği, alınan kararların tutanağa geçirilip geçirilmediği, 15 Mayıs günü kent içinde yürüyüş düzenlenip düzenlenmediği,

Yine 6. madde uyarınca, Gençlik Haftası ile ilgili olarak Vali tarafından Genel Durum Raporunun hazırlanıp Haziran ayının ilk haftasında Milli Eğitim Bakanlığına gönderilip gönderilmediği,

26.08- 30.05.1956 gün ve “4/7346 sayılı Askeri Merasim ve Protokol Talimatnamesi” uyarınca;

Gemilerin limanlarımızı ziyaretinde, Gemi Komutanı ve Gemi Komodorunun göreve başlayışlarında Vali ve Kaymakamların yeniden göreve atanmalarında,

Koramiral veya madunu rütbeyi haiz subayların evvela Valiyi ziyaret etmeleri,

Kaymakamların fors sahibi subayları, komodorları, albay rütbesindeki gemi kumandanlarını önce ziyaret etmesi, bunların astı olan subaylarında Kaymakamları evvela ziyaret etmeleri gerektiğinden buna uyulup uyulmadığı,

Ziyaretlerin 24 saat zarfında bizzat iade edilip edilmediği,

26.09- Devlet büyülerini koruma ile ilgili olarak;

“Cumhurbaşkanının Koruma Hizmetleri Yönetmeliği” nin;

9. ve 10. maddeleri uyarınca Mülki Makamlarla, Askeri Makamların birlikte gerekli tertip ve tedbirleri alıp almadıkları,

26.10- İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün 28.11.2001 tarih ve 8108 ile 05.08.2003 tarih ve 4155 sayılı genelgeleri uyarınca,

Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanların karşılanma ve uğurlanmalarında milletvekillerinin de bulunması halinde milletvekilleri Validen hemen sonra yer alacaklar ve TBMM’deki öncelik sırası göz önünde bulundurulacaktır.

İlçelerdeki karşılama ve uğurlamalarda o ilçe kaymakamı, İl valisi ve milletvekillerinden sonra protokolde yerini alacak ve ildeki protokol sırasına göre benzer sıralama ilçelerde de yapılacaktır. Valinin karşılamada bulunmaması halinde ilçenin kaymakamı Hükümet temsilcisi olarak önde yer alacaktır.

Bunların dışında il ve ilçelerde düzenlenecek olan temel atma, açılış vb. davet ve etkinliklerde milletvekillerinin protokoldeki yerleri Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliğinin sonunda yer alan EK-1 listeye uygun olarak belirlenecek ve il Valilerinden hemen sonra yer alacaklardır.

Hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

Hususları incelenmelidir.


XXVII. TAŞINMAZ MAL ZİLYETLİĞİNE YAPILAN TECAVÜZLERİN ÖNLENMESİ HAKKINDA KANUNA GÖRE YAPILAN İŞLEM VE KARARLAR :

27.01- 04.12.1984 gün ve “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 2. ve 31.07.1985 gün ve 18828 sayılı R.G.’de yayınlanan "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 16. maddeleri gereğince;

Taşınmaz mallara tecavüz ve müdahale edilmesi halinde, karar verme yetkisinin, Taşınmaz mal merkez ilçe sınırları içindeki ise, il Valisi veya görevlendireceği Vali Yardımcısı, taşınmaz mal ilçelerde ise Kaymakamlara ait bulunduğu,

27.02- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 1. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 3. maddesi gereğince, Kanunun uygulama alanının;

a) Gerçek ve tüzel kişilerin zilyet bulunduğu taşınmaz mallar,

b) Kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşları veya bunlar tarafından idare olunan mallar,

c) Devlete ait veya Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerle, menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara yapılan tecavüz ve müdahalelerin idari makamlar tarafından önlenmesi suretiyle tasarrufa ilişkin güvenliği ve kamu düzenini sağlamak olduğu,

27.03- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 3. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 17. maddesi gereğince;

a) Taşınmaz mala yapılan tecavüz veya müdahalenin önlenmesi için yetkili makamlara başvurmak gerektiğinde, taşınmaz malın zilyedinin veya zilyet birden fazla ise içlerinden birisinin başvuruda bulunmasının yeterli olduğu,

b) Kamu idareleri, kamu kurumları ve kamu kuruluşları ile tüzel kişilerin başvurularının, taşınmaz malın ait bulunduğu idare, kurum ve kuruluş veya tüzel kişinin yetkilisi tarafından yapılacağı,

c) Köye ait taşınmaz mallara yapılan tecavüz ve müdahalelerde, köy halkından herhangi birisinin yetkili makama başvuruda bulunabileceği,

d) Başvuruların bir dilekçe ile merkez ilçelerde Valiliklere, ilçelerde Kaymakamlıklara, bizzat veya kanuni temsilcileri vasıtası ile yapılabileceği,

27.04- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 3. maddesinin 4. fıkrası ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 19. maddesi gereğince;

Kaymakamların görev alanları içinde bulunan kamu idarelerine, kamu kurumlarına ve kuruluşlarına ait veya bunlar tarafından idare olunan veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan sahipsiz yerlerle, menfaati umuma ait olan taşınmaz mallara tecavüz ve müdahalede bulunulduğunu öğrendiklerinde soruşturmayı doğrudan yapmaları veya yaptırmaları gerektiği,

27.05- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 4. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 20. maddesi gereğince;

Başvuru yetkisini haiz olanların, tecavüz ve müdahalenin yapıldığını öğrendikleri tarihten itibaren 60 gün içinde veya en geç tecavüz ve müdahalenin oluşundan itibaren bir yıl içinde idari makama başvurmalarının gerektiği,

Ancak, Devletin hüküm ve tasarrufunda bulunan yerlerle, menfaati umuma ait mallara yapılan tecavüzlerde başvuru için süre aranmayacağı,

27.06- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 5. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 21. maddesi gereğince;

Başvuruya esas anlaşmazlık konusunun,

a) “3091 sayılı Kanun” la çözümlenmesi mümkün olmayan hukuki mahiyette bulunması,

b) Başvurunun süresi içinde yapılmaması,

c) Başvuruda bulunanın yetkili olmaması veya başvurunun yetkili makama yapılmamış olması,

d) Anılan Kanun kapsamı dışında kaldığı, dilekçeden açıkça ve kesinlikle anlaşılması hallerinde,

Başvuruların Vali ve Kaymakamlarca mahallinde soruşturma yapılmadan yazılı olarak reddedilmesi gerektiği,

27.07- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 5. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 22. ve 56. maddeleri gereğince;

a) Başvuruyu alan Valinin, bizzat soruşturmayı yapabileceği veya devlet memurlarından bir veya bir kaçını soruşturma yapmak üzere görevlendirebileceği, ayrıca taşınmazın ölçülmesi, sınırlarının belirlenmesi, kroki çizilmesi tapu uygulaması gibi hizmetler için soruşturmaya yardımcı teknik eleman görevlendirilebileceği,

b) Adli ve askeri personel ile güvenlik kuvvetlerinin amir ve memurlarının soruşturma ile görevlendirilemeyeceği,

c) Taşınmaz malın, aynı ile bağlı ilçeler arası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde bulunması halinde yetkili Kaymakamlığı Vali, taşınmaz malın iller arası sınır anlaşmazlığı bulunan bir yerde bulunması halinde yetkili Valiliği ve Kaymakamlığı İçişleri Bakanlığı’nın belirleyeceği,

27.08- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 6. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 35. ve 36. maddeleri gereğince;

a) Soruşturmanın, başvuru tarihinden itibaren 15 gün içinde karara bağlanacağı,

b) Çeşitli nedenlerle 15 gün içinde karar verilememesi hallerinde, durumun sebepleriyle birlikte Kaymakamlıklar tarafından Valiliklere, Valiliklerce de İçişleri Bakanlığı’na bildirileceği,

27.09- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 7. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 37. maddesi gereğince;

a) “3091 sayılı Kanun” a göre verilen kararların idari yargı yolu açık olmak üzere kesin olduğu, yetkili Valinin verdiği karardan dönemeyeceği, kaldıramayacağı ve kararı değiştiremeyeceği, kararların hiyerarşik denetime tabi olmadığı gibi, tarafların kararın düzeltilmesine ilişkin taleplerinin dikkate alınmayacağı,

Ancak, verilen kararın esasına etkisi olmayan, açık ve belirgin yazı ve hesap hataları gibi maddi hataların karar veren Vali tarafından düzeltilebileceği,

b) Soruşturma memuru tarafından tamamlanan dosyadaki bilgilere göre Valilerce, tecavüz müdahalenin veya talebin reddine ilişkin karar verileceği, kararlarda taşınmaz mal üzerinde üstün sayılabilecek bir hakkı olduğunu iddia edenlerin yargı yoluna başvurması gerektiğinin bilinerek işlem yapılıp yapılmadığı,

27.10- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 8. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 38. maddesi gereğince;

Vali ve Kaymakamlarca, talebin esastan veya süre yönünden reddine ilişkin karar ve işlemlerin “7201 sayılı Tebligat Kanunu” uyarınca ilgililere duyurulacağı ve duyuru belgesinin dosyasında saklanacağı,

27.11- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 9. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 39, 40, 41 ve 42. maddeleri gereğince;

a) Tecavüz ve müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararların, yetkili amirce görevlendirilecek infaz memuru tarafından taşınmaz malın yerinde zilyedine, tüzel kişiliğe veya kamu idareleri, kamu kurumları ve kuruluşlarına teslim edilmesi suretiyle yerine getirileceği,

b) Kararın infazı için yetkili amir tarafından verilen karar, kroki ve dosyanın bir yazı ile infaz memuruna verileceği, soruşturma memuru olarak görev yapanların, infaz memuru olarak görevlendirilmesinin mümkün olduğu,

c) Kararın, evrakın infaz memuruna verildiği tarihten itibaren en geç beş gün içinde infaz edilmesinin zorunlu bulunduğu, infaz için mütecavize tebligat yapılmaması halinde infazın yapılacağı yer, gün ve saatin infaz memuru tarafından, taşınmaz malın bulunduğu köy veya belediyede ilan ettirileceği,

d) İnfaz işleminin, mütecavizi tecavüz veya müdahalesinin defedilerek, taşınmaz malın mahallinde zilyede o andaki durumu ile teslim edilerek yapılacağı,

27.12- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 11. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 44 ve 45. maddesi gereğince;

İnfazın ertelenemeyeceği, ancak kararın infaz memuruna verilmesinden itibaren 5 gün içinde infaz edilememesi hallerinde, durumun nedenleri ile birlikte Kaymakamlıklarca Valiliklere, Valiliklerce de İçişleri Bakanlığı’na bildirileceği,

27.13- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” a 05.02.2003 tarih ve 4807 sayılı Kanun’un 1. maddesi ile eklenen Ek-1 ve Ek-2 maddeleri uyarınca;

Tecavüz ve müdahalenin önlenmesi hakkındaki kararın uygulanmasında, kilitli ve kapalı taşınmaz malların açılması zorunlu olduğu, gerekirse bu yerlerin zorla açtırılacağı, üzerindeki tecavüz veya müdahale men edilen taşınmaz mal içinde bulunan mütecavize ait eşya çıkarılarak mütecavize, vekiline veya bunlar hazır değilse mütecavizin aile efradından veya işçilerinden reşit bir kişiye teslim edileceği, bunlardan hiçbirinin bulunmaması halinde, anılan eşya yed`i emin olarak zilyedin uhdesinde muhafaza altına alınarak infaz memurunca mütecavize, eşyanın bulunduğu mahalde ise beş ve değilse otuz gün içinde eşyayı teslim alınması, aksi halde eşyanın açık artırma yolu ile satılacağının tebliğ edileceği,

Verilen süre içinde teslim alınmayan eşyaların; vali veya yetkili vali yardımcısının emriyle görevlendirilen en az bir memur veya gerekirse bilirkişiler tarafından yapılacak bedel takdiri ve ilanı takiben açık artırma yolu ile satılarak muhafaza ve satışla ilgili bütün giderlerin karşılanacağı ve artan paranın , mütecaviz hesabına Ziraat Bankasına yatırılarak durumun kendisine tebliğ edileceği,

Bozulması ihtimali bulunan eşya, tebligat aranmaksızın, miktar tespiti ve bedel takdiri yapıldıktan sonra satılacağı,

Hükümleri getirildiğinden, bu hükümlere uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

27.14- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 32. maddesi uyarınca;

a) Tarafların aralarında anlaşmaları halinde, anlaşma tutanağı düzenleneceği, tutanakta anlaşmanın hangi şekil ve şartlarda yapıldığına değinilmeyeceği,

b) Anlaşma tutanağının dosyasına bağlanarak herhangi bir karar verilmeksizin yetkili Vali ve Kaymakamın onayı ile dosyanın işlemden kaldırılacağı,

c) Kamu idareleri, kamu kurumları, kamu kuruluşları ile köyle ait taşınmaz mallara yapılan tecavüzlerde tarafların anlaşmalarının mümkün bulunmadığı,

27.15- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 34. maddesi uyarınca;

a) Taraflar (Davalı-Davacı) arasındaki taşınmaz mal anlaşmazlığı hakkında, Adliye Mahkemelerince ihtiyati tedbir kararı verilmiş veya anlaşmazlık daha önce adli yargıda dava konusu olmuşsa “3091 sayılı Kanun” un uygulanmayacağı ve karar verilemeyeceği,

b) Soruşturma memurunca, anlaşmazlığın taraflar arasında Medeni Kanuna göre mülkiyet hakkına dayalı bir müdahalenin men'i veya tecavüzün ref'i davasına konu olduğunun tespiti halinde, işlemlerin durdurularak şikayetçiye yazılı olarak duyurulacağı,

27.16- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 46. maddesi gereğince;

Köy tüzel kişiliğine ait mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz mallara yapılan tecavüz ve müdahalelerde, tecavüz ve müdahalelerin önlenmesi ile birlikte, tecavüz ve müdahale edenler hakkında “765 sayılı Türk Ceza Kanunu” nun 513. maddesi uyarınca, Vali ve Kaymakamların Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunacakları,

27.17- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 12., 13. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 48, 49 ve 51. maddeleri gereğince;

a)Taşınmaz mala aynı mütecaviz tarafından ikinci defa veya mütecaviz yararına üçüncü kişiler tarafından yapılan tecavüz ve müdahale ile ilgili başvurularda, ilk başvuruda olduğu gibi soruşturma yapılacağı ve Vali ve Kaymakamlarca karar verileceği,

b)İkinci veya daha sonraki tecavüz ve müdahalelerde de, Kanunun 4. maddesinde belirtilen sürelerde başvurunun gerektiği,

c)İkinci tecavüz ve müdahalenin önlenmesine ilişkin kararların birinci tecavüzde belirtilen esaslar dahilinde infaz edileceği, infazın icrasından sonra dosya ve belgelerin “3091 sayılı Kanun” un 15. maddesi uyarınca yetkili Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesi gerektiği,

27.18- “3091 sayılı Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkında Kanun” un 17. ve "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 53. maddesi gereğince;

a)Soruşturma ve infaz memurları ile teknik eleman yevmiyeleri ve taşıt giderlerine ilişkin tutanağın başvuruda bulunanlar tarafından maliye veznesine yatırılmasının gerektiği,

b)İnfaz için yapılan harcamaların karar veren makam tarafından onaylanarak, diğer soruşturma giderleri ile birlikte mütecavizden tahsil edilerek başvuru sahibine ödenmek üzere İcra Dairesine gönderilmesi gerektiği,

26.19- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 57. maddesi gereğince;

İdari Bağlılık değişiklerinde, Valilik ve Kaymakamlık tarafından mülga 2311 ve 5917 sayılı Kanunlar ile yürürlükte bulunan 3091 sayılı Kanuna göre verilmiş men (önleme) kararlarının, bunlara ait dosyalarla birlikte idari birimin bağlandığı Valilik ve Kaymakamlıklara gönderilmesi gerektiği,

27.20- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 61. maddesi gereğince; Valilik ve Kaymakamlık bürolarınca, mülga 5917 sayılı Kanun ve 3091 sayılı Kanuna verilmiş olan kararların bir fihristinin yapılmasının sağlanıp sağlanmadığı,

27.21- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 62. maddesi gereğince;

Valilik ve Kaymakamlıklarca soruşturma ve infaz işlerinde görevlendirilecek personelin, her yıl Ocak ayında Hizmet-İçi Eğitime tabi tutulup tutulmadığı, sonuç raporlarının İçişleri Bakanlığı’na gönderilip gönderilmediği,

27.22- "Taşınmaz Mal Zilyetliğine Yapılan Tecavüzlerin Önlenmesi Hakkındaki Kanunun Uygulama Şekli ve Esaslarına Dair Yönetmelik" in 58. ve 10.03.1988 gün ve 19325 sayılı R.G.’de yayınlanan "Valilik ve Kaymakamlık Büroları Görev ve Çalışma Yönetmeliği" nin 62. ve 64.maddeleri ile “Uygulama Yönergesi” nin 6/3. maddesi gereğince

a) Büroda tutulacak defterler arasında sayılan ve Yönerge ekinde Örnek-10 'da gösterilen "Karar Defteri"nin sütun başlıklarına uygun bir şekilde eksiksiz bir şekilde işlenip işlenmediği,

b) Karar örneklerinin asıllarının numara sırasıyla dizilip ayrı bir dosyada saklanıp yıl sonunda klasörüne konulup konulmadığı,

Hususlarında Vali ve Kaymakamlar tarafından verilen karar ve yapılan işlemlerde gerekli dikkatin gösterilip gösterilmediği incelenecektir.


XXVIII. İLÇE İDARE KURULLARI :

28.01- İlçe İdare Kurullarının “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 58. maddesine göre kurulmuş olup olmadığı,

(Sosyalizasyon Bölgelerindeki ilçelerde hükümet tabibi yerine kurula katılacak tabibin “224 sayılı Kanun” un 25. maddesi ve 26.08.1963 gün ve 6/2150 karar sayılı Yönetmelik hükümlerine göre belirtilmesi gerektiği,)

“İçişleri Bakanlığı’nın 27.02.1985 gün ve İller İd.Gen.Müd. 206/369-1107 sayılı Genelgesi” nde belirtildiği üzere; Tarım İl ve İlçe Müdürlerinin İdare Kurullarına üye sıfatıyla katılmaları gerektiği,

Hususlarının göz önünde tutulup tutulmadığı,

28.02- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 58. maddesine göre;

İlçelerde, Kaymakamların görevlerinden izin, rapor veya başka nedenlerle ayrılmadıkça İdare Kuruluna bizzat başkanlık edip etmedikleri,

28.03- "Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği" nin 55. maddesi gereğince;

a) İlçe İdare Kurullarının, Kurulların önceden tespit edeceği zamanlarda toplanıp toplanmadığı,

b) İlçe İdare Kurullarının, Kurul Başkanı olan Kaymakam tarafından belirlenen gündem uyarınca toplanıp toplanmadığı, ayrıca gündem hakkında toplantıdan önce kurul üyelerine bilgi verilip verilmediği,

28.04- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 59. maddesi uyarınca;

İdare kurullarına dahil olmayan idare şube başkanlarının kendi idarelerine ait idari ve istişari işlerin görüşülmesine üye sıfatıyla kurula çağrılıp izahat alınarak oya katılmasının sağlanıp sağlanmadığı,

28.05- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 60. maddesi gereğince;

İlçe İdare Kurullarının idari, istişari ve kazai karar alıp almadıkları, ayrıca İdare Kurullarının idari yetkilerinin, Kanun ve Tüzüklerle kendilerine verilen görevlerden ibaret olduğunun bilinerek işlem yapılıp yapılmadığı,

28.06- “5442 sayılı İl İdaresi Kanunu” nun 61. ve “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 56. maddesi gereğince;

a) İlçe İdare Kurullarının, üyelerinin yarısından fazlasının katılmasıyla toplanması gerektiği,

b) Teşkilat noksanı, tayin edilmemek veya vekili bulunmamak gibi sebeplerle bir veya iki idare kurulu üyeleri noksan bulunduğunda, bunların mürettip üye ve belli heyet nisabında dikkate alınmasının gerektiği,

c) Toplantıyı Başkanın açıp ve kapayacağı, oylamada eşitlik bulunması halinde Başkanın bulunduğu tarafın çoğunluk sayılacağı,

d) Üzerinde görüşme yapılan dosya hakkında kesin karar verilmesine imkan vermeyen eksiklikler söz konusu ise, eksikliklerin tamamlanması için ara karar alınacağı, ara karar gereğince eksiği tamamlanan dosyanın kurulda yeniden görüşülerek karara bağlanacağı,

e) Men'i muhakeme, kovuşturmaya yer olmadığı veya karar verilmesine yer olmadığı şeklinde karara bağlanan dosyalar, üst inceleme merciince incelenip onayladıktan sonra ait olduğu klasörde saklanmak üzere arşive kaldırılıp kaldırılmadığı,

f) Çoğunluk kararına aykırı görüşte olan üyelerin karşı oy gerekçelerinin, karar altında özel olarak gösterilmesi gerektiği,

Hususlarında Kanun ve Yönetmelikte ayrıntılı olarak belirtilen şekilde gereken dikkatin gösterilip gösterilmediği,

28.07- “Milli Savunma Bakanlığının 22.03.1951 gün ve KS.I.Şb.2.33620/5-19 sayılı Genelgesi” uyarınca;

“1111 sayılı Askerlik Kanunu” hükümleri uyarınca yapılacak her çeşit muamele ve alınacak kararlarla ilgili toplantılara aynı Kanunun 102. maddesi gereğince Askerlik Şube Başkanının üye sıfatıyla katılmasının sağlanıp sağlanmadığı, idari sınırları içinde Askerlik Şubesi bulunmayan il ve ilçelerde kurula katılması yetkili askeri makamlarca belirtilen Askerlik Şubesi Başkanının toplantıya çağrılıp çağrılmadığı, çağrılmasına rağmen toplantıya katılmaması halinde toplantı nisabı mevcut olması kaydıyla konuların karara bağlanması gerektiğinden,

Uygulamada bu hususlara uyulup uyulmadığı,

28.08- İlçe Kurullarının idari, istişari ve kazai kararlarında mevzuata aykırılık bulunup bulunmadığı,

28.09- İdare Kurullarınca, “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 13/E maddesi ile “1.7.1976 gün ve “2022 sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkındaki Kanun”( 01.07.2005 tarih ve 5378 sayılı Kanunun 25. maddesi ile değişik 1. maddesindeki “Herhangi bir şekilde bu maddede yazılı miktardan fazla devamlı gelir sağlayan veya sağlaması mümkün olan kimselerin geçim kaynağı var sayılır ve kendilerine aylık bağlanmaz ve 65 yaşın bitiminin tespitinde, ilgililerin, bu kanun yayımlandığı tarihte, nüfus kütük kayıtlarındaki doğum tarihleri esas alınır. Doğum tarihlerinde yapılacak düzeltmeler ile bu kanunun yayımlandığı tarihten geriye doğru bir yıl içinde yapılmış düzeltmeler nazara alınmaz” hükümleri de dikkate alınarak) ve ayrıca diğer kanunlarla öngörülen "Muhtaçlık Belgesi" ve "Bakım Belgesi" düzenlenmesine ilişkin karar alınıp alınmadığı,

28.10- “2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu” nun 24.04.2001 tarih ve 4650 sayılı kanunun 8. maddesi ile değişik 15. maddesi ve “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş. Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 13. maddesinin (g) bendi gereğince;

Her yıl Ocak ayının ilk haftasında; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliğine bağlı ihtisas odalarının her birinin, üyelerinin oturdukları yeri göz önünde bulundurarak her il için 15 ila 25 ve il merkezleri için İl İdare Kurulları, ilçe merkezleri için de İlçe İdare Kurulları tarafından, bu bölgelerde oturan ve mühendis veya mimar olan taşınmaz mal sahipleri arasından 15 bilirkişinin seçilip seçilmediği ve bu listenin Valiliğe onaylatılıp onaylatılmadığı,

28.11- “Valilik ve Kaymakamlık Büroları Kuruluş, Görev ve Çalışma Yönetmeliği” nin 57 .maddesi gereğince;

İlçe İdare kurullarının sekreterya hizmetlerinin büroların ilgili şefliklerince yürütülmesi gerektiği,

Kurullarda ancak, Kurul Başkanı tarafından havale edilen konuların görüşülmesi gerektiği,

İlçe İdare Kurullarında, mevzuatla toplanması öngörülen toplantı zamanında görüşülecek herhangi bir konu yoksa toplantı yapılmayacağı, ancak, durumun Başkan ve sekreterya görevlileri tarafından karar defterine bir tutanakla belirtilmesi gerektiği,

Hususları dikkate alınacaktır.

20.08- İçişleri Bakanlığının 18.04.2005 tarih ve İller İdaresi Genel Müdürlüğü (Genelge No: 2004/41) sayılı “Kız Çocuklarının Okullaştırılmasına Destek Kampanyası” konulu genelgelerinde,

“Eğitim çağındaki nüfusun okullaşması vali ve Kaymakamların temel görevlerinden biri olmakla beraber, bu konuda sağlanacak başarı, valilerimizin toplum nezdindeki seçkin yerini pekiştirecektir. Ayrıca, valilerimizin bu konudaki başarılı uygulamaları diğer illere örnek teşkil edecektir. “Kız Çocuklarının Okullaşması Kampanyası”nın başarıysa ulaşması için konunun titizlikle takibini ve gereğini önemle arz ve rica ederim.” Denildiğinden, Genelge hükümlerinin uygulanıp uygulanmadığı,


XXIX.MEMURLAR VE DİĞER KAMU GÖREVLİLERİNİN YARGILANMASI HAKKINDAKİ 4483 SAYILI KANUNUN UYGULANMASI İLE İLGİLİ İŞLEM VE KARARLAR  :

29.01- 4483 sayılı Memurlar ve Diğer kamu Görevlilerinin Yargılanması Hakkında Kanun’un 3.maddesi; ve İlgili yönergenin 6.maddesi gereğince, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin görevleri sebebiyle işledikleri suçlardan dolayı yargılanabilmeleri için,

a)- İlçede görevli memurlar, diğer kamu görevlileri ve mahalli idare personeli; ilçedeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclis üyeleri; köy ve mahalle muhtarları ile bu Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında kaymakam,

b)- İlde ve merkez ilçede görevli memurlar, diğer kamu görevlileri ve mahalli idare personeli ile o ilde bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri; İlde ve merkez ilçedeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclis üyeleri; merkez ilçede köy ve mahalle muhtarları ile bu Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında vali,

c)-Bağlı kuruluşların merkez ve taşra teşkilatında görev yapan ve ortak kararname ile atanmayan memur ve diğer kamu görevlileri hakkında bağlı kuruluşun en üst idare amiri,

d)-Bakanlığın merkez ve bağlı kuruluşları ile taşra teşkilatında ve mahalli idarelerde görevli tüm memurlar ve diğer kamu görevlileri; büyükşehir, il, ilçe, alt kademe ve belde belediye başkanları; belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında Bakan, Ön inceleme yaptırmaya yetkili merciler olarak sayıldıklarından, ön inceleme yaptırılırken söz konusu kanun ve yönerge hükümleri doğrultusunda hareket edilip edilmediği,

e)-02/01/2003 tarih ve 4778 sayılı Kanunun 33. maddesiyle 4483 sayılı Kanunun 2 maddesine eklenen son fıkrada “5237 sayılı TCK’nun 94,95 ve 256 inci maddeleri ile 5271 sayılı CMK’nun 161 inci maddesinin beşinci fıkrası kapsamında açılacak soruşturma ve kovuşturmalarda bu Kanun hükümleri uygulanmaz” denildiğinden; 4483 sayılı kanunun uygulamasında bu hususa dikkat edilip edilmediği; Araştırılacaktır.

29.02– 4483 sayılı Kanunun 4. ve İlgili Yönerge’nin 7.maddesine göre; Cumhuriyet başsavcıları, memurlar ve diğer kamu görevlilerinin söz konusu Kanun kapsamına giren suçlara ilişkin herhangi bir ihbar aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde ivedilikle toplanması gerekli ve kaybolma ihtimali bulunan delilleri tespitten başka hiçbir işlem yapmayarak ve hakkında ihbar veya şikayette bulunulan memur veya diğer kamu görevlilerinin ifadesine başvurmaksızın evrakın bir örneğini ilgili makama göndererek soruşturma izni istemeleri üzerine yetkili makam tarafından ön inceleme yaptırılması zorunlu olduğundan ilgili makamlar tarafından bu zorunluluğa uyulup uyulmadığı,İncelenecektir.

29.03– 4483 sayılı Kanunun 4.ve İlgili Yönerge’nin 8. maddesine göre; Diğer makam ve memurlarla kamu görevlileri, 4483 sayılı Kanun kapsamına giren bir suçun işlendiğini ihbar, şikayet, bilgi, belge veya bulgulara dayanarak öğrendiklerinde durumu izin vermeye yetkili mercie iletmeleri üzerine; ihbar ve şikayetin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikayetlerde kişi ve/veya olay belirtilmesi durumunda yetkili merci tarafından ön inceleme yaptırılması gerektiğinden, bu durumlarda söz konusu gerekliliğe uyulup uyulmadığı, İncelenecektir.

29.4– 4483 sayılı Kanunun 4. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ve ilgili Yönergenin 9. maddesi gereğince, 4483 sayılı Kanunun17/07/2004 tarih ve 5232 sayılı Kanunla değiştirilen 4.maddesinin 3 ve 4. fıkralarında” Bu Kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında yapılacak ihbar ve şikâyetlerin soyut ve genel nitelikte olmaması, ihbar veya şikâyetlerde kişi veya olay belirtilmesi, iddiaların ciddî bulgu ve belgelere dayanması, ihbar veya şikâyet dilekçesinde dilekçe sahibinin doğru ad, soyad ve imzası ile iş veya ikametgâh adresinin bulunması zorunludur. Üçüncü fıkradaki şartları taşımayan ihbar ve şikâyetler Cumhuriyet başsavcıları ve izin vermeye yetkili merciler tarafından işleme konulmaz ve durum, ihbar veya şikâyette bulunana bildirilir. Ancak iddiaların, sıhhati şüpheye mahal vermeyecek belgelerle ortaya konulmuş olması halinde ad, soyad ve imza ile iş veya ikametgâh adresinin doğruluğu şartı aranmaz. Başsavcılar ve yetkili merciler ihbarcı veya şikâyetçinin kimlik bilgilerini gizli tutmak zorundadır.” Denildiğinden; 4. maddesinin 3. ve 4. fıkraları ve ilgili Yönergenin 9. maddesi gereğince,, Araştırılacaktır.

29.5–4483 sayılı Kanunun 4. ve İlgili Yönerge’nin 10. maddesinde; “Ön inceleme yaptırmaya ve soruşturma izni vermeye yetkili merciler, 4483 sayılı Kanun kapsamına giren bir suç işlendiğini bizzat veya adı geçen Kanunun 4. maddesinde belirtilen şekilde öğrendiklerinde bir ön inceleme başlatırlar.

Ön inceleme;

a)--Yetkili merci tarafından bizzat yapılabilir,

b)-Yetkili merci tarafından görevlendirilen bir veya birkaç denetim elemanına yaptırılabilir,

c)-Yetkili merci tarafından, hakkında ön inceleme yapılanın üstü konumundaki memur veya kamu görevlilerinden biri veya birkaçı eliyle de yaptırılabilir. İnceleme yapacakların, hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlilerinin mensubu bulunduğu kamu kurum ve kuruluşlarının içerisinden belirlenmesi esastır. İşin özelliğine göre yetkili merci, anılan incelemenin başka bir kamu kurum veya kuruluşunun elemanıyla yaptırılmasını isteyebilir. Vali ve kaymakamlar gerektiğinde ön incelemeyi başka bir kamu kurum ve kuruluşunun elemanı eliyle de yaptırabilirler.” Hükmü yer aldığından, belirtilen durumlarda söz konusu Kanun ve Yönerge hükümleri doğrultusunda hareket edilip edilmediği,

Araştırılacaktır.

29.6–4483 sayılı Kanunun 4. ve İlgili Yönerge’nin 12. maddesine göre;

Vali ve kaymakamların, soruşturma izni vermeye yetkili oldukları memur ve diğer kamu görevlileri hakkındaki ön incelemeyi mahallinde görevlendirecekleri personel eliyle yaptırmaları esas olmakla birlikte; ön incelemenin müfettiş bilgi ve tekniğini gerektirmesi durumunda, valinin, konuyu gerekçeli olarak ilgili bakanlığa ileterek denetim elemanı talebinde bulunabileceği,

Ayrıca İlçede, hakkında ön inceleme yapılanın üstü konumunda görevli personel bulunmaması veya incelemenin uzmanlık gerektirmesi halinde, kaymakamın validen ön incelemenin ilden görevlendirilecek bir elemana yaptırılmasını talep edebileceği yolunda hüküm bulunduğu dikkate alınarak, uygulamada belirtilen bu çerçeve içinde hareket edilip edilmediği, İncelenecektir.

29.7– 4483 sayılı Kanunun 8. ve İlgili Yönerge’nin 14. maddesi uyarınca;

a) Ön inceleme onayında belirtilenlerden başka memur ve diğer kamu görevlilerinin de iddia konusu olaylara katıldıklarının anlaşılması halinde, yeni bir inceleme onayı alınmaksızın ön incelemeye dahil edilip edilmedikleri,

b) Ön inceleme sırasında, ön inceleme onayında belirtilen olay ve konudan tamamen ayrı veya farklı bir suç olarak nitelendirilebilecek bir fiil veya işlem tespit edildiğinde, konunun yazılı olarak en seri haberleşme araçları ile bu konuda ön inceleme başlatılmak üzere yetkili mercie bildirilip bildirilmediği,Hususları incelenecektir.

29.8– 4483 sayılı Kanunun 6. ve İlgili Yönerge’nin 17. maddeleri uyarınca; Ön inceleme ile görevlendirilenlerin, hakkında inceleme yapılan memur veya diğer kamu görevlilerinin ifadesini de almak suretiyle, yetkileri dahilinde bulunan gerekli bilgi ve belgeleri toplayıp, görüşlerini içeren bir ön inceleme raporu düzenleyerek izin vermeye yetkili mercie sunup sunmadıkları, Hususu incelenecektir.

29.9– İlgili Yönerge’nin 17. maddesi uyarınca; a)Ön inceleme sırasında zamanaşımı, af ve ölüm gibi durumların ortaya çıkması halinde, bu hususun özellikle belirtilerek “Soruşturma İzni Verilmemesi” önerisinde bulunulup bulunulmadığı, b)Ön inceleme konusu fiilin aynı zamanda disiplin suçu niteliğinde olması veya tazmini gerektirmesi halinde, ayrıca disiplin veya tazmin raporu düzenlenip düzenlenmediği, Hususları incelenecektir.

29.10–İlgili Yönerge’nin 19. maddesi uyarınca; Ön inceleme sırasında suç konusunun 4483 sayılı Kanun kapsamında olmadığının anlaşılması halinde, bu hususla ilgili olarak ayrıca ön inceleme raporu düzenlenmeksizin ön inceleme yapmakla görevlendirilenler tarafından “Tevdi Raporu” düzenlendikten sonra bu raporların vali ve kaymakamlar tarafından ilgili Cumhuriyet başsavcılığına gönderilip gönderilmediği, Hususları incelenecektir.

29.11- 4483 sayılı Kanunun 16. ve İlgili Yönerge’nin 21. maddesi uyarınca;

a)- Ön inceleme işlemlerinde ifade alınırken Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 161. maddesi uyarınca bir yeminli katip bulundurulmak suretiyle her ifade sonrası düzenlenen tutanakta, işlemin yapıldığı yerin, tarihin, işleme katılan veya ilgisi bulunan kimselerin isimlerinin yer alıp almadığı,

b)- Tutanaklarda isimleri yer alan kişilerin herhangi bir sebeple imzadan kaçınmaları halinde, bunun sebeplerinin tutanakta belirtilip belirtilmediği, Hususları incelenecektir.

29.12– 4483 sayılı Kanunun 16’ıncı; İlgili Yönerge’nin 22. ve 23.maddeleri uyarınca; Tanıkların çağrılmalarında, yemin ettirilmelerinde, kendilerine soru sorulmasında, dinlenmelerinde, istinabe suretiyle ifadelerinin alınmasında ve tanıklıktan çekinme hallerinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 45, 47-58, 60-62, 154 ve 216’ıncı madde hükümlerine göre hareket edilip edilmediği, Hususları incelenecektir.

29.13– 4483 sayılı Kanunun 6’ıncı maddesinin delaletiyle İlgili Yönerge’nin 24. maddesinde; “Hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlilerinin ifadelerinin huzurda alınarak tutanağa bağlanması esastır.

Ancak, haklarında ön inceleme yapılanlardan mülki idare amirleri, belediye başkanları ve mahallinde bulunamayanların ifadeleri yazılı olarak istenebilir. Zorunluluk hallerinde, diğer memur ve kamu görevlilerinin de ifadeleri yazılı olarak alınabilir.

Yazılı ifade istemlerinde, 4483 sayılı Kanun ile getirilen süre kayıtlaması göz önünde bulundurulmak suretiyle makul bir süre verilir.

Hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlilerinin mahallinde bulunmaması ve adreslerinin tespit edilememesi halinde, bu durumu kanıtlayıcı belgeler dosyasına eklenir.” Yolunda hükümler yer aldığından, uygulamada getirilen bu düzenleme doğrultusunda hareket edilip edilmediği, İncelenecektir.

29.14– 4483 sayılı Kanunun 16’ıncı; İlgili Yönerge’nin 25, 26 ve 27’inci maddeleri uyarınca; Ön inceleme ile görevlendirilenler tarafından bilirkişi istihdam edilmesinde, suç delillerinin ortadan kaybolmasına engel olunması amacıyla keşif yapılmasında, keşif tutanağı düzenlenmesinde ve gecikmesinde sakınca görülen hallerde zapt ve arama yoluna başvurulmasında Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 66-78, 86-103 ve 161-162’inci maddeleri doğrultusunda hareket edilip edilmediği, Hususları incelenecektir.

29.15– 4483 sayılı Kanunun 3. ve İlgili Yönerge’nin 28. maddesinde;

Memurlar ve diğer kamu görevlilerinden;

a)-İlçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri, ilçedeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclis üyeleri, köy ve mahalle muhtarları ile 4483 sayılı Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında Kaymakam,

b)-İlde ve merkez ilçede görevli memurlar ve diğer kamu görevlileri; o ilde bölge düzeyinde teşkilatlanan kurum ve kuruluşlarda görev yapan memurlar ve diğer kamu görevlileri; merkez ilçedeki belde belediye başkanları ve belde belediye meclis üyeleri; merkez ilçedeki köy ve mahalle muhtarları ile 4483 sayılı Kanun kapsamına giren diğer memurlar ve kamu görevlileri hakkında Vali,

c)-Bağlı kuruluşlarda görev yapan ve ortak kararname ile atanmayan memur ve diğer kamu görevlileri hakkında bağlı kuruluşun en Üst İdare Amiri,

d)-Bakanlar Kurulu kararıyla veya Bakanlığın merkez ve bağlı kuruluşlarında ortak kararla atanan memurlar ve diğer kamu görevlileri; büyükşehir, il, ilçe ve alt kademe belediye başkanları ve belediye meclisi üyeleri ile il genel meclisi üyeleri hakkında Bakan,

Soruşturma izni vermeye yetkili merciler olarak sayıldığından, soruşturma izinlerinin alınmasında bu maddede yer alan hüküm doğrultusunda hareket edilip edilmediği, Araştırılacaktır.

29.16– 4483 sayılı Kanunun 3. ve İlgili Yönerge’nin 29. maddesinde; “Yetkili mercilerin saptanmasında, memur veya kamu görevlisinin suç tarihindeki görevi esas alınır. Ast memur ile üst memurun aynı fiile iştiraki halinde izin, üst memurun bağlı olduğu merciden istenir. Vali ile diğer bakanlık mensuplarının konusu suç teşkil eden bir fiili birlikte işlemeleri halinde, soruşturma izni vermeye yetkili merci İçişleri Bakanıdır.

Vali Yardımcısının başkanlık ettiği ve belediye başkanın veya il genel meclis üyelerinin katıldığı kurul ve komisyonlarda bir suçun işlenmesi halinde, soruşturma izni vermeye yetkili merci İçişleri Bakanıdır. Kaymakamın başkanlık ettiği ve ilçe belediye başkanının üye olduğu kurul ve komisyonlarda bir suçun işlenmesi halinde, soruşturma izni vermeye yetkili merci Validir.” Şeklinde düzenleme yer aldığından, uygulamanın bu düzenlemede öngörülen hükümler doğrultusunda yürütülüp yürütülmediği incelenecektir.

29.17 - 4483 sayılı Kanunun 5.maddesine 17/07/2004 tarih ve 5232 sayılı Kanunun 3. maddesiyle eklenen 2. fıkrasında “Cumhuriyet başsavcılıkları ile izin vermeye yetkili merciler ihbar ve şikâyetler konusunda daha önce sonuçlandırılmış bir ön inceleme olması halinde müracaatı işleme koymazlar. Ancak ihbar veya şikâyet eden kişilerin konu ile ilgili olarak daha önceki ön incelemenin neticesini etkileyecek yeni belge sunması halinde müracaatı işleme koyabilirler.” Denildiğinden, daha önce sonuçlandırılmış öninceleme ile ilgili ikinci ve müteakip diğer şikayetlerde bu hususa uyulup uyulmadığı,

29.18- 4483 sayılı Kanunun 7. ve İlgili Yönerge’nin 30. maddesine göre; Yetkili merciin, soruşturma izni konusundaki kararını suçu öğrendiği tarihten itibaren ön inceleme dahil en geç otuz gün içinde vermekle yükümlü olduğu; bu sürenin zorunlu hallerde on beş günü geçmemek üzere bir defa uzatılabileceği; karar verme süresinin son gününün herhangi bir tatile tesadüf etmesi halinde Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 40. maddesine göre sürenin tatilin ertesi günü sona ereceği ve “öğrenme tarihi”nin, ihbar, şikayet veya soruşturma izin talebinin yetkili merci tarafından havale edilmesi veya ön inceleme onay ve görev emrinin verildiği tarih olarak kabul edilmesi gerektiği,

Dikkate alınmakla, belirtilen hususlarda uygulamanın öngörülen bu hükümler doğrultusunda yürütülüp yürütülmediği incelenecektir.

29.19- 4483 sayılı Kanunun 7.ve İlgili Yönerge’nin 31. maddeleri uyarınca;

a) Yetkili merciin, ön inceleme raporu ve eklerini inceleyerek hakkında ön inceleme yapılanlarla ilgili olarak, Kanunun 7. maddesinde belirtilen süreler içinde tabi olduğu zorunluluk çerçevesinde “soruşturma izni verilmesi” veya “soruşturma izni verilmemesi” şeklinde karar verip vermediği,

b) Yetkili merci tarafından verilen kararlarda gerekçe gösterilmesi zorunluluğuna uyulup uyulmadığı,

c) Kararın yazılmasına ilişkin işlemlerin, valilik ve kaymakamlıklarda aksine bir zorunluluk bulunmadıkça idare kurulu bürolarınca yürütülmesi ilkesine uyulup uyulmadığı, esastır.

d) Yetkili merci tarafından verilen kararların usulüne uygun tutulacak bir deftere kaydedildikten sonra, birer örneğinin müteselsil sıra numarası verilerek ayrı bir dosyada muhafaza edilip edilmediği, Hususları incelenecektir.

29.20– 4483 sayılı Kanunun 9’uncu; İlgili Yönerge’nin 32 ve33. maddeleri uyarınca;

a)- “Soruşturma izni verilmesine” ilişkin kararın, hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlilerine bildirilip bildirilmediği,

b)- Soruşturma izni verilmemesine” ilişkin kararın, Cumhuriyet başsavcılığına ve varsa şikayetçisine yetkili merci tarafından bildirilip bildirilmediği,

c)- Verilen kararların, ilgilinin özlük dosyasına konulmak ve gerekli takipler yapılmak üzere dairesi amirine gönderilip gönderilmediği,

d)- Yetkili merci tarafından verilen “soruşturma izni verilmesi” ya da “soruşturma izni verilmemesi” yolundaki kararlara karşı şikayetçi veya cumhuriyet başsavcılıklarınca yapılan itirazların ilgili kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içinde yapılıp yapılmadığı, Hususları incelenecektir.

29.21– 4483 sayılı Kanunun 11. ve İlgili Yönerge’nin 36. maddeleri uyarınca;

a) Soruşturma izninin itiraz edilmeden veya itirazın reddi sonunda kesinleşmesi ya da soruşturma izni verilmemesine ilişkin karara karşı yapılan itirazın kabulü üzerine dosyanın, derhal yetkili ve görevli Cumhuriyet başsavcılığına gönderilip gönderilmediği,

b)Soruşturma izni verilmemesine ilişkin kararın kesinleşmesi veya soruşturma izni verilmesine dair karara karşı yapılan itirazın idari yargı merciince kabulü üzerine dosyanın, hakkında ön inceleme yapılan memur ve diğer kamu görevlisinin özlük işlemlerinin yürütüldüğü dairesince saklanıldıktan sonra kararın bir örneğinin ilgilisine verilip verilmediği, Hususları incelenecektir.

29.22- İlgili Yönerge’nin 46-48. maddeleri uyarınca; Ön inceleme raporları, Cumhuriyet başsavcılığı veya yetkili mercilere iletilecek tevdi raporları ve yetkili merci tarafından verilecek kararların söz konusu Yönergeye eklenen 1, 2 ve 3 no’lu örneklere uygun bölüm ve başlıklara göre düzenlenip düzenlenmediği, Hususu incelenecektir.

29.23- 4483 sayılı Kanunun ve İlgili Yönerge’nin Geçici 1. maddeleri uyarınca;

a) 4483 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden önce Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre başlatılmış bulunan işlemlerin Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı,

b)İşlemlerin Memurin Muhakematı Hakkında Kanunu Muvakkat hükümlerine göre başlatılmış olmasında, memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkındaki iddiaların incelenmesi, incelenmesi ve soruşturulması için yetkili mercilerce verilmiş bir onay veya görev emrinin esas alınıp alınmadığı,

c) M.M.H.K. Muvakkat hükümlerine göre başlatılmış işlem konularına bağlı olarak 4483 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra ortaya çıkan ve konusu ayrı bir suç teşkil etmeyen hususların, M.M.H.K. Muvakkat hükümlerine göre sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı, Hususları incelenecektir.

29.24- İçişleri Bakanlığı Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü’nün 08.02.2001 tarih ve 61064 sayılı genelgesinde,

Mahalli idare birliklerinin organlarının başkan ve üyeleri hakkında 4483 sayılı Kanun Hükümlerine göre soruşturma izninin,

Mahalli idare birliği;

a) Bir ilçe sınırları içerisindeki belde ve köyleri kapsıyorsa kaymakam, birlik başkanı kaymakam ise veya birlik merkez ilçede ise başkan hakkında Vali,

b) Bir il sınırları içerisinde birden çok ilçe, belde ve köyleri kapsıyorsa Vali, birlik başkanı vali ise başkan hakkında İçişleri Bakanı,

c) Birden çok il dahilindeki mahalli idareleri kapsıyorsa İçişleri Bakanı,

Tarafından verilmesi gerektiği belirtilmiş olup, genelge hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

29.25- İçişleri Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’nın 16.01.2003 tarih ve 380 sayılı genelgesinde,

Danıştay 1. dairesinin, “ Yasada açık bir düzenleme bulunmamakla birlikte 4. maddenin son fıkrası hükmünde öngörülen “işleme koymama” sonucuna ulaşılabilmesi için, ihbar ve şikayetlerin somut ve özel nitelikte olup olmadığının, kişi ve/veya olay belirtilip belirtilmediğinin, ön inceleme başlatılmadan yapılacak bir araştırma ile tespitinin uygun olacağı “ yönündeki 17.04.2000tarih ve E:2000/29-K:2000/59 sayılı istişari kararından bahsedilerek,

4483 sayılı Kanunun uygulanması ile ilgili olarak uyulması gereken diğer hususlar belirtilmiş olup, bu hususlara uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

Hususları incelenmelidir.

XXX. DİSİPLİN KURULLARI VE DİSİPLİN CEZALARINA İLİŞKİN İŞLEM VE KARARLAR :

30.01- "Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik" in 2. maddesinde belirtildiği üzere;

“Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkındaki Yönetmelik” in “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun değişik 1. maddesinin birinci fıkrasında sayılan memurlar hakkında uygulanacağı,

13.1.1986 gün ve 86/10286 sayılı Yönetmelik değişikliğinde yer alan görevliler hakkında uygulanmayacağının, TSK' da görevli çalışan sivil memurlar ile sözleşmeli ve yevmiyeli personel hakkında “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 233. maddesinin uygulanacağının,

Dikkate alınıp alınmadığı,

30.02- "Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik" in 13.01.1986 gün ve 86/10286 sayılı Yönetmelik ile değişik 8. maddesi gereğince;

a) Başbakanlık ve Bakanlıklar ile bunların bağlı kuruluşlarına bağlı, illerde görevli olanların Bakanlar Kurulu veya müşterek kararla atananlar dışındakilerin kademe ilerlemesinin durdurulması ile ilgili cezalarda karar verme yetkisinin İl Disiplin Kuruluna,

b) İl Özel İdarelerinde ve bunların kurdukları birliklerde ve döner sermayeli kuruluşlarda görevli memurların kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile ilgili işlerde karar verme yetkisinin İl Özel İdaresi Birlik Disiplin Kuruluna,

c) İl Özel İdaresi ve bunlara bağlı birliklerde görevli memurların Devlet Memurluğundan çıkarma cezası ile ilgili karar verme yetkisinin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kuruluna,

Ait olduğu,

d) İllerde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı teşkilatta çalışan öğretmen, yönetici, uzman ve geçici öğretmenlere Valilerce verilen uyarma ve kınama kararlarına itirazların İl Milli Eğitim Disiplin Kuruluna yapılacağı,

Hususunda gerekli dikkat ve özenin gösterilip gösterilmediği,

30.03- “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik” in 21.07.2005 tarih ve 25882 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Disiplin Kurulları Ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik !in 2. maddesi ile değişik13.01.1986 gün ve 86/10286 sayılı kararla değişik 16. maddesi gereğince;

a)İlçelerde kaymakamlar, buralarda görevli bütün memurların en üst disiplin amirleridirler. Daha alt seviyedeki disiplin amirlerinin astlık üstlük sıralaması bu esasa göre tespit edilir. En üst disiplin amirleri haiz oldukları yetkileri her derecedeki memur hakkında doğrudan kullanabilir.

b)Disiplin işleriyle ilgili uygulamalarda, kaymakam ilçe, valiler il, belediye başkanları belediye teşkilatındaki diğer disiplin amirlerine göre en üst disiplin amiridirler.

c)Valiler, kaymakamlara göre bir üst disiplin amiridirler.

d)Bölge müdürlerinin disiplin amiri bölge müdürlüğünün merkezinin bulunduğu ilin valisi, üst disiplin amiri ise bakanlıklarda müsteşar veya bakan, bağlı veya ilgili kuruluşlarda müsteşar, başkan veya genel müdürlerdir.

e)Bölge müdürlüklerinin ilçe teşkilatındaki birimlerinin başında bulunan ilçe idare şube başkanlarının disiplin amiri kaymakam, üst disiplin amiri vali; il teşkilatındaki il idare şube başkanlarının disiplin amiri ise vali olup, bu il idare şube başkanları hakkında özel yönetmeliklere ekli cetvellerde üst disiplin amiri tespit edilmez

Hususlarına göre işlem yapılıp yapılmadığı,

30.04- “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik” in 18. maddesine göre Disiplin Amirlerinin;

a) Kamu hizmetlerinin gereği gibi yürütülmesini sağlamak amacı ile Devlet Memurlarından kanun, tüzük ve yönetmeliklerin emrettiği görevleri yapmayanlara “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nda belirtilen disiplin cezalarını vermeye,

b) Özel kanunların disiplin işleri ile ilgili olarak verdiği yetkileri kullanmaya,

c) Disiplin ve Yüksek Disiplin Kurullarınca reddedilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile Devlet Memurluğundan çıkarma cezası yerine, red kararlarının alındığı tarihi izleyen 15 gün içinde “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” ile Yönetmelikte belirtilen usul ve esaslara uyulmak kaydı ile başka bir disiplin cezası vermeye,

d) Bir üst disiplin amiri sıfatıyla uyarma ve kınama cezalarına karşı yapılan itirazları gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabule, hafifletmeye veya tamamen kaldırmaya,

Yetkili olduklarının dikkate alınarak işlem yapılıp yapılmadığı,

30.05- “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Yönetmeliği” nin 19. maddesi gereğince; Disiplin Amirlerinin,

a) Memurların uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarından biriyle cezalandırılması ve gereken disipline aykırı davranışlarını öğrendikleri tarihten itibaren, kanunen belli süreler içinde disiplin soruşturmasını başlatmak, gerekli cezayı uygulayarak, disiplin cezası verme yetkisinin zaman aşımına uğramasını önlemek,

b) Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarını, soruşturmanın tamamlandığı tarihi izleyen 15 gün içinde vermek,

Uyarma ve kınama cezalarına yapılan itirazları, cezalara ilişkin karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde inceleyerek sonuçlandırma konusundaki sorumluluklarını yerine getirip getirmedikleri,

30.06- Ayrıca 27.04.2004 tarih ve 25445 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan “Sözleşmeli Sağlık Personeli Disiplin ile Disiplin Kurulları Hakkında Yönetmelik”in 8. maddesinde “Bu Yönetmelikte hüküm bulunmayan hallerde, 10/7/2003 tarihli ve 4924 sayılı Kanun, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 17/9/1982 tarihli ve 8/5336 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konan Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik hükümleri uygulanır.” Denildiğinden,uygulamada bu hususun,

Hususları incelenecektir.

30.07- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 130. maddesi uyarınca, devlet memuru hakkında savunması alınmadan disiplin cezası verilemeyeceği, soruşturma yapanın veya Disiplin Kurulunun 7 günden az olmamak üzere verdiği süre içinde savunmasını yapmayan memurun savunma hakkından vazgeçmiş sayılacağının dikkate alınıp alınmadığı,

30.08- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 131. maddesi gereğince;

Aynı olaydan dolayı memur hakkında ceza mahkemesinde kovuşturmaya başlanmış olmasının disiplin kovuşturmasını geciktirmeyeceği ve memurun ceza kanununa göre mahkum olması veya olmaması hallerinin ayrıca disiplin cezasının uygulanmasına engel olamayacağının gözetilerek işlem yapılıp yapılmadığı,

30.09- Disiplin Cezalarının, “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun, “2670 sayılı Kanun” un 32 ve “243 sayılı K.H.K.” nin 27. maddesi ile değişik 126. maddesine göre;

Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezalarının disiplin amirleri tarafından,

Kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra atamaya yetkili amirler veya İl Disiplin Kurulunun kararına dayanan hallerde Valiler tarafından,

Devlet memurluğundan çıkarma cezasının, memurun bağlı bulunduğu kurumun Yüksek Disiplin Kurulu tarafından,

Verilmesi gerektiğinden bu hususlara uyulup uyulmadığı,

30.10- Disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi bulunmadığı, sadece teklif edilen cezayı kabul veya reddetmek durumunda olduğu, ret halinde atamaya yetkili amirlerin 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbest oldukları “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 126. maddesiyle hüküm altına alınmış olduğundan bu konulara dikkat edilip edilmediği;

30.11- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun “2670 sayılı Kanun” la değişik 127. maddesine göre;

Disiplin cezası gerektiren fiil ve hallerin işlenildiğinin "disiplin amirleri" tarafından öğrenildiği tarihten itibaren;

a) Uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarında 1 ay içinde,

b) Memurluktan çıkarma cezasında 6 ay içinde disiplin soruşturmasına başlanıp başlanmadığı;

c) Disiplin cezasını gerektiren fiil ve hallerin işlendiği tarihten itibaren nihayet iki yıl içinde disiplin cezası verilip verilmediği;

Disiplin kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik'in 19. maddesinde belirtildiği üzere disiplin amirlerinin bu konudaki sorumluluklarının yerine getirilip getirilmediğinin takip edilip edilmediği,

30.12- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 126. maddesine göre;

Özel kanunların disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullarla ilgili hükümleri saklı olduğundan bu hususa dikkat edilip edilmediği,

30.13- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 135. maddesi uyarınca;

a) Disiplin Amirleri tarafından verilen uyarma ve kınama cezalarına karşı itirazların, varsa bir üst disiplin amirine, yoksa disiplin kurullarına yapılabileceği,

b) Aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması ve devlet memurluğundan çıkarma cezalarına karşı idari yargı yoluna başvurulabileceği,

30.14- “657 sayılı Devlet Memurları Kanunu” nun 2670 sayılı Kanunla değişik 136. maddesi gereğince;

a) Disiplin amirleri ve disiplin kurulları tarafından verilen disiplin cezalarına yapılacak itirazlarda sürenin kararın ilgiliye tebliğinden itibaren 7 gün olduğu, bu süre içinde itiraz edilmeyen disiplin cezalarının kesinleşeceği,

b) İtiraz halinde, itiraz mercilerinin kararı gözden geçirerek verilen cezayı aynen kabul edebilecekleri veya cezayı hafifletebilecekleri veya kaldırabilecekleri,

c) İtiraz edilmeyen kararlar ile itiraz üzerine verilen kararların kesin olduğu ve bu kararlar aleyhine idari yargı yoluna başvurulamayacağı,

d) İtiraz mercilerinin itiraz dilekçesi ile karar ve eklerinin kendilerine intikalinden itibaren 30 gün içinde kararlarını vermek zorunda bulundukları,

Hususlarının incelenip incelenmediği,

30.15- Emniyet Teşkilatı mensuplarına disiplin cezası verilmesi konusunda yetkili kurul ve amirler ile ilgili olarak “3201 sayılı Kanun” a 2261 sayılı Kanun ile getirilen EK-6 . maddenin teselsül ettirilen EK-9 . maddesine göre;

Kaymakamlar Başkomiserler ve aynı meslek derecesinde veya daha aşağı meslek derecesinde bulunan Emniyet Teşkilatı personeline; uyarma, kınama ve 3 günlüğüne kadar aylıktan kesme cezası vermeye yetkileri olduğundan, bu yetkileri kullanmakta kanuna uygun davranıp davranmadıkları,

30.16- “3249 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin, Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkındaki Kanun" un 1. ve 3. maddeleri uyarınca;

Kurumla ilişkinin kesilmesine yol açan disiplin cezaları ve yer değiştirme cezalarının dışındaki, memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar hakkında verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği,

Disiplin cezaları affedilenlerin sicil dosyalarındaki kayıtların ilgililerin müracaatları aranmaksızın hükümsüz kalacağı ve dosyalarından çıkarılacağı,

Hükme bağlandığından, Disiplin konusunda karar verme safhasında bu konuda gerekli hassasiyetin gösterilip gösterilmediği,

Hususları incelenmelidir.

XXXI. MUHTELİF MEVZUAT HÜKÜMLERİ İLE MÜLKİ İDARE AMİRLERİNE VERİLEN DİĞER GÖREVLER :

31.01- “155 sayılı Harita ve Planlara Ait İşaretlerin Korunması Hakkında Kanun” nun 2. maddesi ile 27.07.1971 gün ve 13908 sayılı R.G.’de yayınlanan 12.07.1971 tarih ve 7/2775 karar sayılı “155 sayılı Kanuna Göre Hazırlanan Harita ve Planlara Ait İşaretlerin Korunması Hakkında Yönetmelik” in 4. maddesi gereğince;

Mahalli İdare Amirleri ile belediye başkanları ve köy muhtarlarının, harita ve planlara ait amme hizmetine mahsus (nirengi, nivelman, poligon, röper tesisleri gibi) işaretlerin kontrol ve muhafazası için gereken tedbirleri almak, suçlular hakkında gereği yapılmak üzere zabıta ve savcılıkları ve gereği yapılmak üzere de işaretlerle ilgili daireyi durumdan haberdar etmekle mükellef olduklarının bilinerek ona göre davranılıp davranılmadığı,

31.02- 07.03.1975 gün ve 15170 sayılı R.G.’de yayınlanan 19.02.1975 tarih ve 7/9516 karar sayılı “Bucak ve Köylere İmam Hatip Kadrolarının Dağıtımında Uygulanacak Esaslar Hakkında Tüzük” ün 3. ve 4. maddeleri gereğince;

Yapılan yeni camilerin, Valiliklerce her yılın en geç Ocak ayının sonuna kadar, ilçenin öncelikli kadro verilecek yerlerin sıralandığı listede kaçıncı sırayı alacağı belirtilmek suretiyle Diyanet İşleri Başkanlığına bildirilip bildirilmediği,

Sıralama çalışmaları için merkez ilçede Vali veya görevlendireceği Vali Yardımcısının başkanlığında Müftü ve İl Milli Eğitim Müdüründen, ilçelerde ise Kaymakamın başkanlığında Müftü ve İlçe Milli Eğitim Müdüründen müteşekkil birer kurul oluşturularak sıralamanın bu kurullar tarafından yapılıp Diyanet İşleri Başkanlığınca onaylandıktan sonra Müftülüklerce ilan edilip edilmediği,

31.03- 03.03.2000 gün ve 23982 sayılı R.G.’de yayınlanan “Diyanet İşleri Başkanlığı Kuran Kursları İle Öğrenci Yurt Ve Pansiyonları Yönetmeliği” nin,

a) 6. maddesi son fıkrası gereğince; Kurs açılma tekliflerinin Valilikçe Başkanlığa ulaştırılıp ulaştırılmadığı,

b) 24/11/2003 tarih ve 25299 sayılı Resmi Gazete ve 23/12/2003 tarih ve 25325 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak değiştirilen 21. maddesi uyarınca; Kurslarda öğretici ihtiyacının kadrolu öğreticilerle karşılanması esas olduğu, ancak bu ihtiyaç kadrolu öğreticilerle karşılanamadığı takdirde, devlet memuru, memur emeklisi veya sigortalı olup Kur’an kursu öğreticiliği yapabilecek niteliğe sahip olanların, ilgili müftünün teklifi ve mülki amirin onayı ile geçici olarak Kur’an kursu öğreticiliğinde görevlendirilebileceği,

c) 23. maddesi uyarınca, kadrolu personel dışında, kurslarda ve eklentilerinde görev alacak olanların, ilgili müftünün teklifi ve mülki amirin onayı ile görevlendirileceği,

d) 32. maddesi uyarınca, okulların tatil olduğu zamanlarda, ilköğretimin 5 inci sınıfını tamamlayan öğrenciler için yaz kursları açılabileceği ve kurs binaları, camiler ve müftülüklerce uygun görülecek diğer yerlerin müftülükçe açılacak bu kurslara tahsis edilebileceği; ayrıca, halk eğitimi hizmeti binalarından ve taşımalı eğitim uygulaması nedeniyle atıl durumdaki ilköğretim okulu binalarından valilik onayı ile bedelsiz olarak yararlanılabileceği,

e) 34. maddesi uyarınca; yurt veya pansiyonların, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca açılan Kur’an Kurslarında okuyan öğrencilerin barınma ve beslenmelerini sağlamak üzere, ilgili müftünün teklifi ve mülkî amirin onayı ile açılacağı,

f) 44. maddesi uyarınca; Kur’an kursları ile yurt ve pansiyonları üzerinde, 5442 sayılı İl İdaresi Kanununa göre vali ve kaymakamların gözetim ve denetim yetkilerinin bulunduğu,

g) Yapılan denetleme sonucunda; Atatürk ilke ve inkılâplarına aykırı hareket edildiği, devletin, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğünü bozma doğrultusunda faaliyet gösterildiği, bölgecilik ve ırkçılık propagandası yapıldığı, yapılan ikazlara rağmen tâbi oldukları mevzuat hükümlerine ve bu Yönetmelikte belirtilen esaslara uyulmadığı, sorumlu olduğu öğrencilerin barınma, beslenme, eğitim ve öğretim ihtiyaçlarının karşılanmadığı, öğrencilerin güvenliğinin sağlanmadığı ve tehlikeye sokulduğu, tespit edilen yurt veya pansiyonların mahallin mülkî amirinin onayı kapatılarak sonucun Diyanet İşleri Başkanlığına bildirileceği,

Hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

31.04- 12.04.1973 gün ve 14505 sayılı R.G.’de yayınlanan 27.03.1973 tarih ve 7/6156 karar sayılı “Posta Tüzüğü” nün 7. maddesi gereğince;

Postanın her türlü yardım ihtiyacı halinin vukuunda ve başvurulduğunda veya haber alındığında, Polis, Jandarma ve Köy İhtiyar Kurullarıyla Askeri ve Mülki devlet memurlarının her türlü yardımı yapmakla mükellef oldukları hususunun bilinerek madde hükmü gereğine özen gösterilip gösterilmediği,

31.05- “3004 sayılı İskelelerin Ne Suretle İdare Edileceğine Dair Kanun” un, “3348 sayılı Ulaştırma Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun”un 14/c ve 39. maddesiyle zımnen değişen 2. maddesi ile “Ulaştırma Bakanlığının 17.10.1988 gün ve 12 sayılı Genelgesi” gereğince;

Özel İdareler, Belediyeler ve Köylerin elinde bulunan iskeleler ile rıhtım ve kanallardan kayıklar ve sallar ile geçecek yolculardan ve cinslerine göre eşyalardan her sene alınacak ücretlere ait tarifelerin tasdiki yetkisinin Ulaştırma Bakanlığına ait olup bakanlıkça da bu yetkinin Bölge Müdürlüklerine devredildiği bilinerek ona göre işlem yapılıp yapılmadığı,

31.06- İçişleri Bakanlığı Özel kalem müdürlüğü’nün “Hayvan Barınakları “ başlıklı 26.02.2003 tarih ve 12-410 sayılı genelgesi gereğince, Kaymakam ve Valilerin “Hayvan Hakları Bildirgesi” ile “ Ev Hayvanlarının Korunmasına Dair Avrupa Sözleşmesi” ‘ne uygun olarak genelgede belirtilen hedeflerin gerçekleştirilmesine hassasiyet gösterip göstermedikleri,

31.07- İçişleri Bakanlığı İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nün “Tasdik Şerhi” başlıklı 05.05.2003 tarih ve 2388 sayılı genelgesinde,

Vali ve kaymakamlıklarca uygulamada 29 Eylül 1985 tarihinde yürürlüğe giren “Yabancı Resmi Belgelerin Tasdiki Mecburiyetinin Kaldırılması Sözleşmesi”’ne aykırı işlemler yapıldığı,

Tasdik şerhinin 16 Eylül 1984 tarih ve 18517 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan sözleşme eki “ Tasdik Şerhi “ örneğine uygun olmadığı,

Belgenin götürüleceği ülkenin Sözleşmeye taraf olup olmadığına bakılmadığı,

Belirtilmiş olup, genelge hükümlerine uygun işlem yapılıp yapılmadığı,

31.08- 237 sayılı Taşıt Kanunu’nun 5335 sayılı Kanun’un 6. maddesi ile değişik 7. ve 12. maddelerine göre,

Kurumların taşıt ihtiyaçlarını hizmet alımı suretiyle karşılamaları esastır. Bu şekilde temini mümkün olmayan, ekonomik bulunmayan veya sağlık, savunma ve güvenlik gibi nedenlerle hizmet alımı suretiyle karşılanması uygun görülmeyen taşıtlar diğer yollarla edinilebilir. Ekonomik olmayan taşıtların ekonomik olanlarıyla değiştirilmesi, Resmî taşıtları sürebilecek kamu görevlilerinin belirlenmesi, Hizmet alımı suretiyle edinilecek taşıtların cinsi, adedi, yaşı, hangi hizmetlerde kullanılacağı, kaynağı, yabancı menşeli olup olmayacağı ve diğer hususlar, İçin gerekli esas ve usûller Bakanlar Kurulunca saptanır.(01.04.2006 tarih ve 26126 sayılı Resmi Gazete’de; 2006/10193 Hizmet Alımı Suretiyle Taşıt Edinilmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Karar ve 2006/10194 Taşıtları Sürebilecek Kamu Görevlilerinin Belirlenmesine İlişkin Esas ve Usuller Hakkında Karar’lar yayınlandığından, bu husus da dikkate alınarak)

31.09- 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu’nun 8. maddesine göre, “ Adlî sicil bilgileri; asliye mahkemelerinin bulunmadığı ilçelerde kaymakamlıklarca verilir.”

Hususları incelenmelidir.

XXXII. PERFORMANS DENETİMİ  :

32.01- Performansın; bir işi yapan bireyin, grubun yada örgütün o işle amaçlanan hedefe yönelik olarak hangi seviyeye ulaşabildiği, başka bir deyişle neyi sağlayabildiğinin nicel (miktar) ve nitel (kalite) olarak,

Performans yönetiminin; "insanları ve görevi kurumun hedef ve stratejilerine bağlayan bir yöntem” şeklinde veya "ortak bir kurumsal hedef ve amaç anlayışı yaratarak, bütün bireylere kurumun bu hedef ve amaçlarını desteklemedeki rollerini tanıma ve anlamalarına yardımcı olarak, hem kurumun hem de bireylerin performansını yönetmek ve arttırmak" olarak,

Performans denetiminin; örgütün gerçekleştirdiği iş başarımı (performans) ile önceden yapılan plan ve programlara göre gerçekleşmesi istenilen sonuç (çıktı) arasındaki farklılığı saptamak ve bu ikisi arasındaki uygunluğu sağlamak için yapılan her türlü yönetsel önlem dizine performansı ölçen denetim olarak,

Tanımlandığı ve tanımların ortak noktasının, daha önceden belirlenen hedeflerin varlığı ve hedefe yaklaşılma seviyesini ölçen bir sisteme yapılan vurgu olduğu unutulmadan,

Performans denetiminin unsurlarının verimlilik, etkinlik ve tutumluluk olduğundan hareket edilerek, hizmetler yerine getirilirken bu unsurların gerçekleştirilmesindeki başarı derecesi ölçülmelidir.

Verimlilik denetiminde, belirli miktarda kaynak ile amaca en iyi şekilde ulaşılmasının, en az kaynak kullanımı ile en çok mal ve hizmet üretilmesinin sağlanıp sağlanmadığı, kaynakların iyi harcanıp harcanmadığı, kurumun iyi organize edilip edilmediği, iş akışının iyi bir şekilde düzenlenip düzenlenmediği,

Etkinlik denetiminde, kurumların hedeflerinin ve sonuçların açık bir şekilde önceden tanımlanıp tanımlanmadığına, stratejik planlama yapılıp yapılmadığına ve tanımlanmış amaçlar ile stratejik hedeflere ulaşmak amacıyla gerçekleştirilen faaliyetler sonucunda bu amaçlara ve hedeflere ulaşma derecesi,

Tutumluluk denetiminde, Hizmetler aksatılmadan harcamaların azaltılıp azaltılamayacağına bakılmalı, ayrıca kaynakların uygun miktarda uygun yerde, uygun zamanda ve uygun maliyet ile uygun bir biçimde tedarik edilip edilemediği,

Hususlarında inceleme değerlendirmeler yapılarak bu konularda mülakat, gözlem ve anketler yapılması, uzman görüşüne başvurulması, doküman toplanması, kamuoyu araştırmaları ile örnek olaylar ve istatistiki analizlerin incelenmesi yöntemlerinden faydalanılmalıdır.

32.02- Yerleşim durumu ve personele ilişkin işlemlerde, Hükümet konağındaki büroların kamu hizmetinin etkin ve verimli sunulabilmesi için dağılımındaki isabet ve uygunluk derecesinin ne olduğu, Kaymakamlık personeli ile Valilikçe uygun görülecek diğer bağlı birimler personelinin belirli bir plan ve program uyarınca ciddi anlamda eğitilip edilmediği,

32.03- Teftiş ve denetim görevleri ile ilgili işlemlerde,

Kaymakamların kanunla kendilerine verilen denetime ilişkin görev ve yetkilerini etkin şekilde yerine getirip getirmedikleri, denetimlerde görülen aksaklıkların anında düzeltilip düzeltilmediği, denetimlerde belirlenen sorunların çözümü için neler yapıldığı ve bu sorunların ne oranda çözüme kavuşturulduğu,

32.04- Koordinasyon görevleri ile ilgili olarak,

Kaymakamların, gerek İl İdaresi Kanunu ile gerekse çeşitli özel kanunlarla kendilerine verilen kamu kurum ve kuruluşları arasında eşgüdüm sağlanma ve yetkisini etkin biçimde kullanılıp kullanmadığı, bu konuda yapılan toplantılarda belirlenen aksaklıkların ne ölçüde giderildiği, kurumlar arası uyuşmazlıkların çözümünde ne oranda etkili oldukları, son karar yeri olarak verilen kararların isabeti ve bu kararlarda kamu yararının ne oranda gözetildiği,

32.05- Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Vakfı ve sosyal hizmetlerle ilgili işlerde,

Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Vakfı'nın yıllar itibariyle yaptığı yardımların sağladığı yararlar ve yurttaş memnuniyetinin ne oranda sağlandığı, Vakıf yardımlarının ne kadarının ihtiyaç sahibi kişilere yerinde teslim edildiği, yapılan yardımların ilgilisine ulaşmasında maliyetin ne olduğu, Vakıf ve Fon kaynaklarından muhtaçlara iş sağlama amacına yönelik yatırımların yapılıp yapılmadığı, yapıldı ise yapılan bu yatırımların yarattığı istihdamın miktarı, yardım dağıtım hizmetinin iyileştirilmesi için bir planlama yapılıp yapılmadığı, Vakıf amaçlarına uygun gelir artırıcı ve sosyal nitelikli projeler geliştirilerek uygulanıp uygulanmadığı ve uygulanan projelerden alınan sonuçların amacı gerçekleştirme oranı, Vakıf eliyle yürütülmekte olan ulusal ve uluslar arası projelerin uygulanma ve sonuçlandırılma durumu, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfından yararlananların toplam sayısı ve ilçe nüfusuna oranı,

İçişleri Bakanlığı Özel Kalem Müdürlüğü’nün “ Sosyal Hizmetler” başlıklı 03.01.2002 tarih ve 12-4 ile 26.02.2003 gün ve 12-409 sayılı genelgeleri ile Strateji Merkezi Başkanlığının “ Sosyal hizmet kapasitesinin arttırılması” başlıklı 02.07.2003 tarih ve 89 sayılı genelgelerinde belirtilen hususlarda gerekli çalışmaların yapılıp yapılmadığı, özürlü ve korunmaya kimselerin envanteri çıkartılmış ise bunların sayıları ile bunlar için meslek kazandırıcı faaliyetler yapılarak iş imkanlarının tespit edilip edilmediği, yaş ve cinsiyet gruplarına göre koruma evleri tesis edilip edilmediği, Korunma ve bakım altına alınan çocuk, yaşlı ve özürlü sayısı ile korunma ve bakım için sırada bekleyen çocuk yaşlı ve özürlü sayısı, istismara uğramış çocukların çocuk sayısı (2828 sayılı kanun kriterlerine göre), sokakta yaşayan çocukların istismarını önleyici projeler hazırlanıp hazırlanmadığı, yetişkinlere ait ceza ve tutuk evlerinde kalan tutuklu ve hükümlü çocuk sayısı, sosyal hizmet ve yardım amaçlı ödeneklerden bu amaçlar dışındaki işler için yapılan harcamaların miktar ve oranı, Vakıflar bünyesinde sosyal hizmet ve sosyal danışma birimleri kurulup kurulmadığı ve sosyal hizmet uzmanı istihdam edilip edilmediği, gönüllü kuruluşların çalışmalarını kolaylaştıracak ve işbirliğini artıracak önlemler alınıp alınmadığı, rekreasyon alanlarının ve kent mobilyalarının özürlülerin yararlanacağı biçimde hazırlanıp hazırlanmadığı, genç kız ve kadınlara yönelik, özel eğitim ve bilgilendirme programları düzenlenip düzenlenmediği, Sosyal Güvenlik kapsamındaki insan sayısı (Emekli sandığı, SSK ve BAĞKUR),

32.06- Yıllık programla ilgili işlerde ve ilçenin genel olarak kalkınmasına yönelik çalışmalarda,

Yatırım Programlarında yer alan ilçe yatırımların izlenmesi ve yerel anlamda ortaya çıkan tıkanıklıkların nasıl çözümlenmesinde etkin rol alınarak sonuçlandırılmasının sağlanıp sağlanmadığı ve alınan sonuçların gerçekçi olup olmadığı,yatırımların öngörülen sürelerde sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı, sonuçlandırılamayan yatırımların gecikme nedenleri,

İlçede gelişme ve kalkınma için ihtiyaç duyulan acil yatırımların tespitinin yapılarak bu yatırımların gerçekleştirilmesi için teklifler hazırlanıp hazırlanmadığı, genel bütçeden ve İl Özel İdaresi bütçesinden İlçe yatırımlarına ayrılan miktarın yıllara göre izlediği seyir ve bu miktarın artış veya azalış nedenleri,

32.07- Önleyici kolluk işleri ile ilgili olarak,

Yıllar itibariyle ilçe genelinde (polis ve jandarma sorumluluk bölgelerinde) meydana gelen asayişe müessir olaylar, terör olayları, ideolojik olaylar, kaçakçılık olayları, Narkotik suçları, çocuk suçları, ahlak suçları, trafik olayları ile ekonomik ve mali suçların sayılarındaki değişkenlikler ve sebepleri, güvenlik personelinin imkan ve kabiliyetleri, karakollar ile polis merkezlerinin yeri ve konumu, karakollar ile polis merkezlerinin kaldırılması veya birleştirilmesinin personelin performansını ne derecede etkilediği ve yurttaşların memnuniyetini artırıp artırmadığı, ayrıca bölgeye özel güvenlik sorunlarının çözümünde gösterilen başarı, varsa, ulusal yada bölgesel düzeyde uygulanan projeli suç ve suçlulukla mücadele programlarının uygulanmasındaki durum ve hizmetlerin sunuluş hızı,

32.08- İlçe İnsan Hakları Komisyonlarının çalışmaları ile ilgili olarak,

Yıllar itibariyle insan hakları komisyonlarına yapılan müracaat sayısı, bu müracaatların usulüne göre görüşülerek süresi içerisinde sonuçlandırılma oranı, insan hakları ihlaline uğradığı kanaatine varılan müracaatlar hakkında yapılan işlemler, insan hakları ihlallerinin önlenmesi amacıyla yapılan eğitim ve denetim çalışmaları ile bu konuda yapılan eğitimlere katılım oranı,

32.09- Sivil savunma işlerinde,

Sivil savunma ile ilgili planların uygulanabilirliği konusunda mümkün olduğu takdirde tatbikatlar yaptırılarak, uygulamalarda mevcut fiziki imkan ve personelin planlara gerçekçi bir şekilde intikal ettirilip ettirilmediği, varsa bölgede meydana gelen olaylar karşısında sağlanan başarı veya başarısızlık sebepleri,

32.10- Nüfus ve vatandaşlık ile ilgili işlerde,

Yıllara göre ilçede meydana gelen doğum, ölüm, evlenme, boşanma, nakil ve nüfus idarelerince kayıt ve tescil işlemleri yürütülen diğer olayların sayıları ile bu hizmetlerin ortalama sonuçlandırılma süreleri, saklı nüfusun azaltılması, medeni nikahı olmayan ailelerin sayısının azaltılması için gösterilen çabalar ve çalışmalar ile nüfus hizmetlerinin etkin ve verimli şekilde yürütülebilmesi için alınan tedbirler ve sonuçları, vatandaşın bu hizmetlerin sunumundan memnuniyet derecesi,

32.11- Bayındırlık ve imar ile ilgili işlerde,

Gerek İl Özel İdaresi ve gerekse genel bütçe imkanları ve varsa Köylere Hizmet Götürme Birliği bütçe imkanları ile ilçede gerçekleştirilen bayındırlık hizmetlerinin yeterliliği, gerekliliği, etkinliği, hizmete uygunluğu ve sağladığı sonuçlar, köylerin içme suyu durumları ile yeni inşa edilen köprü ve menfezlerin sayısı, yapılan köy konaklarının sayısı, kanalizasyona hiç ulaşamayan hane oranı ve temiz içme suyuna hiç ulaşamayan hane oranı,

imar planlarının hazırlanması ve uygulanmasında görülen aksaklıklar ile plan değişikliklerinin sebepleri, yapı denetim ve kontrol mühendisliği hizmetlerindeki etkinlik, kaçak ve ruhsatsız yapıların sayısı ile bu tür yapılar ve ilgilileri hakkında uygulanan yaptırımlar ile kıyı kanunu ve gecekondu kanununa aykırı işlemlerle kanunların verdiği görev ve yetkiler kullanılarak etkin mücadele yapılıp yapılmadığı,

32.12- Tarım ve Hayvancılık ile ilgili İşlerde,

Yıllara göre ilçedeki ekilebilir tarım alanı miktarı ve toplam tarım alanına oranı, sulu ve kuru tarım yapılan alanlar, üretilen temel tarım ürünleri ve miktarları ile artış veya azalışların nedenleri, tarımsal projeler, sulama projeleri, tarım ile geçinen nüfusun ilin toplam nüfusuna oranı, tarımsal sanayi tesislerinin sayıları ve kapasiteleri ile istihdam ettikleri personel sayısı, tarımda makineleşme oranı, kayıtlı tarımsal makinelerin sayısı ( traktör, biçer döver v.b), ilçede üretilip yurtdışına ihraç edilen tarım ürünleri ve miktarları, tarımsal eğitim projeleri ve uygulama sonuçları, alternatif tarım ürünleri geliştirme çalışmaları, tarım ürünleri pazarlama olanaklarının geliştirilmesi çalışmaları,

Yıllara göre ilçedeki toplam küçük ve büyükbaş hayvan sayısı ile kümes hayvanlarının sayısı, ilçenin yıllık süt, et ve yumurta ile süt ürünleri üretim miktarı ile bu ürünlerin pazarlama olanaklarının geliştirilmesine yönelik çalışmalar, hayvan ırklarının iyileştirilmesi çalışmaları, hayvan hastalıkları ile mücadele oranı, hayvancılığın çeşitlendirilmesi çalışmaları, yem sanayi tesisleri, hayvancılıkla geçinen aile sayısı,

32.13- Çevre ve orman konularındaki işlemlerde,

Hava, toprak, su ve gürültü kirliliğinin önlenmesi ile tıbbi atıkların yok edilmesi konularında yeterli ve etkin tedbirler alınıp alınmadığı, Çevre Kanunu, Kıyı Kanunu ve ilgili diğer mevzuat hükümleriyle Mülki İdare Amirlerine verilen idari para cezası verme yetkisinin objektif ve etkin bir biçimde kullanılıp kullanılmadığı, yıllar itibariyle bu kanunlara göre verilen idari para cezası miktarları ve sebepleri,

Yıllar itibariyle orman kaçakçılığı oranı, orman yangınlarının sayısı, orman yangınları ile mücadele imkanlarının geliştirilmesi ve koordineli bir şekilde yürütülmesindeki başarı oranı ile ağaçlandırma çalışmaları,

32.14- Sağlık ve Milli Eğitim İle İlgili İşlerinde,

1.Sağlık Personeli yardımı ile yapılan doğumların “toplam doğuma”a oranı

2.Tam aşılılık oranı

3.Sağlık Merkezlerine başvuran ishalli vaka sayısı(5 yaş altı)

4.Düşük doğum ağırlıklı bebek oranı

5.Bebek ölüm hızı ve 5 yaş altı ölüm hızı

6.Aile planlamasında etkili yöntem kullanım oranı

7.İntihar hızı

8.İyotlu tuz kullanım oranı(hane olarak)

9.Evsiz (barınacak yeri olmayan) insan oranı

10.Temiz içme suyuna hiç ulaşamayan hane oranı

11.Kanalizasyona hiç ulaşamayan hane oranı

12.Aile-çocuk eğitimi programlarından yararlanan anne çocuk sayısı(0-6 yaş arası

13.Okul öncesi eğitimden yararlanan anne çocuk oranı(36-72 ay grubu-Ana okulu/ana sınıfı)

14.İlköğretimde okullaşma oranı

15.Okur yazarlık oranı

16.Meslek edindirme amaçlı yaygın eğitim programlarından yararlananların sayısı

17.Sivil toplum örgütleri sayısı ve üye sayısı(Dernekler,vakıflar,sendikalar,meslek kuruluşları)

18.Yasal bildirim süresinden sonra nüfusa kayıt olan çocuk sayısı

19.İstismara uğramış çocuk sayısı(2828 sayılı kanun ölçülerine göre)

20.Yetişkinlere ait ceza ve tutukevlerinde kalan tutuklu ve hükümlü çocuk sayısı

21.Kişi ve mala karşı işlenen suçlarda mağdur-sanık sayısı(2000 yılından bu yana,yıllar itibariyle)

22.Korunma ve bakım altında bulunan kişi sayısı(Çocuk, yaşı, özürlü)

23.Korunma ve bakım için sırada bekleyen kişi sayısı(Çocuk, yaşlı, özürlü)

24.Sosyal Güvenlik kapsamındaki insan sayısı(Emekli andığı, SSK,Bağ-Kur ve 506 sayılı Kanunun EK 20. maddesi)

25.Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından ve Yeşil Karttan yararlananların toplamının il-ilçe nüfusuna oranı,

Sorulacak ve verilecek cevaplara göre değerlendirmesi yapılacaktır.

32.15- Ekonomik ve mali görevler ile ilgili olarak,

Devlet vatandaş işbirliği ile yapılan kamusal tesisler ile bu tesislerdeki devlet ve vatandaş katkılarının oranları, atıl durumdaki tesislerin faaliyete geçirilerek ekonomiye kazandırılması çalışmaları, özel sektör yatırımlarında üstlenilen öncülük rolü (Kobi, kooperatifçiliğin geliştirilmesi, organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi sitelerinin kurulması gibi), kamunun ürettiği ve sattığı mallardaki tahsilat oranı, (elektrik, su, telefon, vb.), kaçak elektrik kullanım oranı, vergilerin tahakkuk ve tahsilat miktarları ile oranlarındaki artış veya azalışın nedenleri, kamu mallarının korunması, kamu arazilerine yapılan tecavüz ve işgallerin önlenmesi için yapılan çalışmalar ile mera, yaylak ve kışlakların tahsisi, kamuya ait arazilerden turizm ve diğer yatırım amaçlı tahsisler, İlçedeki yer altı kaynakları ve yerüstü zenginlikleri potansiyelini değerlendirebilmek için yapılan çalışmalar ve sonuçları, yoksullukla mücadele çalışmaları, ilçenin ekonomik kalkınmasına yönelik rehberlik ve önderlik şeklindeki kişisel çalışmalarının fiilen yeterli düzeyde olup olmadığı,

32.16- Kültür ve turizm ile ilgili işlerde,

İlçede bulunan sinema ve tiyatro sayısı ve dağılımı, her yıl yapılan mahalli, ulusal veya uluslar arası nitelikteki festival, kurtuluş günü, panayır, konser vb kültür etkinliklerinin sayıları ile bunların organizasyon şekilleri ve bütçeleri, kültür ve tabiat varlıklarının korunması çalışmaları, ilçede bulunan müze, kültür merkezlerinin sayıları,

İlçenin tanıtımına yönelik çalışmalar, yıllara göre ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turist sayısı, ilçenin turizm cazibesinin arttırılmasına yönelik proje ve çalışmalar, turizm amaçlı sivil toplum örgütü sayısı ve bu örgütlerle olan ilişkiler,

32.17- Gençlik ve spor ile ilgili İşlerde,

Gençliğin kötü alışkanlıklardan korunması hususunda yapılan çalışmalar ve bunlardan alınan sonuçlar, amatör sporların yaygınlaştırılması, bölgeye özel sportif imkanların tanıtılıp yaygınlaştırılması konusunda çalışma yapılıp yapılmadığı, olumlu sonuçlar alınıp alınmadığı, ilçede bulunan amatör spor klüplerinin sayısı ve branşlara göre dağılımı ile bu klüplerde etkinlik gösteren genç sayısı, her yıl düzenlenen sportif amaçlı etkinlik sayısı ve bu etkinliklere katılım oranı,

32.18- Mahalli idarelerle ilgili işlerde,

Mahalli idarelerin yürüttükleri hizmetlerde ortaya çıkan aksaklıklar değerlendirilerek gerekli noktalarda yasal müdahale yetki ve imkanlarının kullanılıp kullanılmadığı, mahalli idarelerin personelinin eğitimi konusunda yapılan çalışmalar ve katılım oranı, mahalli idareler ile koordineli olarak yürütülen çalışmalar ve ilgili kanunlarla verilen mahalli idare organlarının kararları üzerindeki onaylama yetkilerinin objektif ve etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığı,

32.19- Halkla ilişkiler ve kamu yönetiminde saydamlığın geliştirilmesi, vatandaş odaklı kamu yönetimine geçişin sağlanması konusunda,

Yurttaşların kaymakamlığa ve bağlı birimlere yaptıkları başvuruların izlenip izlenmediği, yapılan başvuruların zamanında ve hukuka uygun biçimde sonuçlandırılıp sonuçlandırılmadığı, yurttaş şikayetlerinin yetkili makamlara iletilip sonucundan ilgisine bilgi verilip verilmediği, basında yer alan kamu hizmetlerinin yürütülmesi ile ilgili haberlerin değerlendirilerek kamu oyunun konu hakkında aydınlatılıp aydınlatılmadığı, yurttaşların doğrudan kaymakama başvurmalarını sağlamak için haftanın bir günü ayrılarak burada dilek istek ve şikayetlerin dinlenip hızla çözüme kavuşturulup kavuşturulmadığı, bilgi ve iş akışını kolaylaştırıcı tedbirler alınıp alınmadığı, mümkün olduğu takdirde çalışma düzeninde “oda sistemi” yerine “salon sistemi”ne geçilip geçilmediği, ziyaret uygulaması için belirli zaman ve mekan tefrik edilip edilmediği, vatandaşa doğrudan yönelen bütün uygulamaların tek noktadan ikmali için banko ve elektronik sayıverici sistemi ile hizmet masaları ve vatandaş temsilciliği kurulması konusunda çalışma yapılıp yapılmadığı, vatandaş müracaatları için standart başvuru formları hazırlanıp hazırlanmadığı, mümkün olduğunca toplantıların halka açık hale getirilip getirilmediği, halkın ve sivil toplum kuruluşlarının yönetime katılımının sağlanıp sağlanmadığı veya ne oranda sağlandığı, İyi Yönetimin Geliştirilmesi Uygulama ve Yönlendirme komitelerinin çalıştırılıp çalıştırılmadığı ve yaptığı çalışmalar,

32.20- Bürokratik işlemlerin hızlandırılması ve kırtasiyeciliğin azaltılması konusunda,

Kamu hizmetleri bir bütün olarak ele alınıp, sürücü belgesi, pasaport, işyeri açma izni vergi, nüfus, tapu, elektrik, telefon, su, doğalgaz, trafik, sağlık, sosyal yardım, sosyal hizmet ve güvenlik gibi günlük kamu hizmetlerini gören birimlerde kuyruk oluşup oluşmadığı yerinde tespit edilerek yöneticilerin aldıkları tedbirler araştırılmalı, bürokratik işlemlerin hızlandırılması ve kırtasiyeciliğin azaltılması amacıyla yapılan yetki devirleri ve elektronik (internet, faks, e- dönüşüm projeleri) imkanlardan yararlanma derecesi ile bu tedbirlerden alınan sonuçlar,

İncelenip, araştırılmak suretiyle değerlendirilerek yorumlanmalıdır.

Advertisement