İltifat
- Güzel sözle samimi olarak okşamak.
- Yüz göstermek.
- Teveccüh etmek.
- İyilik etmek.
Dikkat,
Örnek kullanımlar:[]
Aldanma
Şems-i şita ya
Tebessüm-ü nisa ya ve
İltifat-ı umera ya aldanma.
Edb: Bir mevzu anlatılırken, o anda kalbe doğan bir ilham coşkunluğu ile -mevzu dışına çıkmadan- sözün ve hitabın yönünü değiştirme san'atıdır. Meselâ: (Asım'ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek: İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecekŞüheda gövdesi, bir baksana, dağlar taşlar.O, rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar.Vurulup tertemiz alnından uzanmış yatıyor, Bir hilâl uğruna ya Rab ne güneşler batıyor! Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker, Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer.Mehmed Akif Ersoy)
- İLTİFATAT İltifatlar.
- İLTİFATKÂR İltifat eden, mültefit. Hal hatır sorup gönül alan.
- İLTİFATKÂRANE f. İltifat edene yakışır şekilde.
- İLTİFATPERVER f. İltifat eden, iltifatkâr, mültefit.
[]
Ad[]
- [1] Iltifat
[]
Ad[]
- [1] Güler yüz gösterme, hatırını sorma, tatlı davranma
- [2] İlgi gösterme
- [1] (Arapça)
|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|
|}
|}
[]
Ad[]
- [1] iltifat, övgü
ky:iltifat