Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Ego ene I ben benlik bencilik bencillik
Bakınız

Şablon:İnsanbakınız - d {{İnsanbakınız}}İnsan. İnsan Suresi
İnsan Şiiri - Mehmet Akif Ersoy - Safahat
İnsan/Açıklama
İnsan/Güncel Türkçe
İnsan/İngilizce
İnsan/1
İnsan Şiiri/1
*İnsan Şiiri/2 İnsan Şiiri/3
İnsan Şiiri/4
İnsan Şiiri/Osmanlıca
İnsan Şiiri/Arapça
İnsan Şiiri/İngilizce
İnsan Şiiri/Azerice
İnsan/VİDEO
İnsan/AUDİO
[1]


Mehmet Akif'in insan şiiri üzerine psikolojik eimolojilk bir inceleme
Ene risalesi
Ene - Ego

Nâs İnsanlar.
Na's Uykusu gelmek. Uyku bastırmak.
Nas Iraklık, uzaklık.
ins ve ünâs
nesy = unutmak
Ensa (Nesy. C.) Unutmalar, nesyler
Nüsu'
Nâs ve İnsan kelimelerinin Anlam ve Mâhiyeti
"Nâs" insan kelimesinin çoğuludur, insanlar, halk demektir. Kur'an-ı Kerim'de 240 yerde geçer. "İnsan" ve aynı anlamdaki ins ve ünâs sözcükleri de 88 ayette geçer. İnsan kelimesinin, kendinden türediği kök olarak iki sözcükden bahsedilir; bunlardan biri üns kelimesidir. Üns, ünsiyet, yakınlık demektir. Bu “yakınlık, yaklaşma duygusu” bir yandan hemcinsleriyle bir arada yaşama durumunda olan insanın başka insanlara karşı yakınlığını, bir yandan da Allah’a bütün varlıkların üstünde olan yakınlığını ifade eder.

İnsan kelimesinin, bir de nesy = unutmak fiilinden geldiği söylenir. Bu durumda insan, unutkan demektir. Kur’an’da insandan (Adem) söz edilirken, “Andolsun, önceden Adem’e ahid verdik de unuttu ve onu azim sahibi bulmadık.” (Tâhâ, 20/115) buyrulur.
لقد خلقنا الانسان في احسن تقويم
Ahsen-i takvîm.
Takvim Esfel-i Sâfilîn

  • Hz.Peygamber her cuma sabah namazında secde Suresi ve insan Suresini okurmus .
  • Hikmeti: adem cuma günü yaratıldı.
  • Cuma günü cennetten çıkarıldı

FİLOZOFLARA GÖRE İNSAN NEDIR?[]

  • THALES: İnsan, araştıran hayvandır.
  • SOKRATES: İnsan, sorgulayan hayvandır.
  • PLATON: İnsan, toplumsal hayvandır.
  • ARİSTO: İnsan, düşünen hayvandır.
  • HERAKLIETOS: İnsan, tartışan hayvandır
  • I.KANT: İnsan, eleştiren hayvandır.
  • K.MARX: İnsan, mücadeleci bir hayvandır.
  • F.NIETZSCHE: İnsan, düpedüz hayvandır.
  • BEDİÜZZAMAN :İnsan şu kâinat ağacının en son ve en cem'iyetli meyvesi ve hakikat-ı Muhammediye Aleyhissalâtü Vesselâm cihetiyle çekirdek-i aslîsi ve kâinat Kur'anının âyet-i kübrası ve ism-i a'zamı taşıyan âyet-ül kürsîsi ve kâinat sarayının en mükerrem misafiri ve Padişah-ı Ezel ve Ebed'in gayet dikkat altında bir müfettişi, bir nevi halife-i arzı ve çok geniş bir ubudiyetle mükellef bir abd-i küllî ve kâinat sultanının ism-i a'zamına mazhar ve bütün esmasına en câmi' bir âyinesi ve hitabat-ı Sübhaniyesine ve konuşmalarına en anlayışlı bir muhatab-ı hâssı ve kâinatın zîhayatları içinde en ziyade ihtiyaçlısı ve hadsiz fakrıyla ve aczi ile beraber hadsiz maksadları ve arzuları ve nihayetsiz düşmanları ve onu inciten zararlı şeyleri bulunan bir bîçare zîhayatı ve istidadca en zengini ve lezzet-i hayat cihetinde en müteellimi ve lezzetleri dehşetli elemlerle âlûde ve bekaya en ziyade müştak ve muhtaç ve en çok lâyık ve müstehak ve devamı ve saadet-i ebediyeyi hadsiz dualarla isteyen ve yalvaran hârika bir mu'cize-i kudret-i Samedaniye ve bir acube-i hilkattir."
   
İnsan

İnsan, binler çeşit elemler ile müteellim ve binler nevi lezzetler ile mütelezziz olacak bir zîhayat makine ve gayet derece acziyle beraber hadsiz maddî, manevî düşmanları ve nihayetsiz fakrıyla beraber hadsiz zahirî ve bâtınî ihtiyaçları bulunan ve mütemadiyen zeval ve firak tokatlarını yiyen bir bîçare mahluk iken, birden iman ve ubudiyetle böyle bir Padişah-ı Zülcelal’e intisap edip bütün düşmanlarına karşı bir nokta-i istinad ve bütün hâcatına medar bir nokta-i istimdad bularak herkes mensup olduğu efendisinin şerefiyle, makamıyla iftihar ettiği gibi o da böyle nihayetsiz Kadîr ve Rahîm bir Padişah’a iman ile intisap etse ve ubudiyetle hizmetine girse ve ecelin idam ilanını kendi hakkında terhis tezkeresine çevirse ne kadar memnun ve minnettar ve ne kadar müteşekkirane iftihar edebilir, kıyas ediniz.

O mektepli gençlere dediğim gibi musibetzede mahpuslara da tekrar ile derim: Onu tanıyan ve itaat eden zindanda dahi olsa bahtiyardır. Onu unutan saraylarda da olsa zindandadır, bedbahttır.

Hattâ bir bahtiyar mazlum, idam olunurken bedbaht zalimlere demiş: “Ben idam olmuyorum. Belki terhis ile saadete gidiyorum. Fakat ben de sizi idam-ı ebedî ile mahkûm gördüğümden sizden tam intikamımı alıyorum.” لَا اِلٰهَ اِلَّا اللّٰهُ‌ diyerek sürur ile teslim-i ruh eder.

سُبْحَانَكَ لَا عِلْمَ لَنَٓا اِلَّا مَا عَلَّمْتَنَٓا اِنَّكَ اَنْتَ الْعَلٖيمُ الْحَكٖيمُ

NUR ÇEŞMESİ

   
İnsan

Nâs ve İnsan Kelimelerinin Anlam ve Mâhiyeti[]

"Nâs" insan kelimesinin çoğuludur, insanlar, halk demektir. Kur'an-ı Kerim'de 240 yerde geçer. "İnsan" ve aynı anlamdaki ins ve ünâs sözcükleri de 88 ayette geçer.

İnsan kelimesinin sözlük anlamına gelince; İnsan kelimesinin, kendinden türediği kök olarak iki sözcükden bahsedilir; bunlardan biri üns kelimesidir. Üns, ünsiyet, yakınlık demektir. Bu “yakınlık, yaklaşma duygusu” bir yandan hemcinsleriyle bir arada yaşama durumunda olan insanın başka insanlara karşı yakınlığını, bir yandan da Allah’a bütün varlıkların üstünde olan yakınlığını ifade eder. İnsan kelimesinin, bir de nesy = unutmak fiilinden geldiği söylenir. Bu durumda insan, unutkan demektir. Kur’an’da insandan (Adem) söz edilirken, “Andolsun, önceden Adem’e ahid verdik de unuttu ve onu azim sahibi bulmadık.” (Tâhâ, 20/115) buyrulur.

İnsan kimdir? Nasıl bir varlıktır? Yeryüzüne nereden gelmiştir? İnsan nereye doğru gidiyor? İnsanın bu dünyada görev ve sorumlulukları var mıdır, varsa nelerdir? gibi sorular insan aklını meşgul eden sorulardır. Felsefî akımlar, izmler, dünya görüşleri bu sorulara cevap vermek zorunda kalmışlar, her biri filin tümünü değil; bir tarafını görebilmişlerdir. Geçmişten günümüze kadar insan üç şekilde tarif edilmiştir. Bunlardan ilk ikisi insanı sadece tek yönüyle ele alırken üçüncüsü insanı tüm yönleriyle ele alır. Bir kısmı insanı baş, göz, kulak, burun, ağız, el, kol, bacak, karaciğer, akciğer, mide gibi maddi organlardan oluşmuş bir varlık olarak kabul ederken, bir kısmı ise insanın tüm organlarını görmezden gelircesine maddi yönünü göz ardı edip, sadece ruhtan meydana geldiğini iddia etmişlerdir. Ayrıca bazıları insanı şu şekilde tarif ederler. “İnsan alet kullanan hayvandır, akıllı hayvandır, konuşan hayvandır, gülen hayvandır, hayvan olmak istemeyen tek hayvandır vs.” Şüphesiz insan kendisinin nasıl bir varlık olduğunun cevabını verdiğinde aynı zamanda inancını da seçmiş olmaktadır.

Her şeyde dengeyi esas alan İslam dini insanı tarif ederken de dengeyi esas almıştır. İslam inancına göre insan; beden ve ruhtan oluşan, düşünen, şuurlu, iman ve ilim sahibi bir varlıktır. İnsan, Allah'ın yeryüzüne lutfettiği, üstün yapıcı yeteneklere sahip, fakat organik ve biyolojik yapı bakımından zayıf olan bir varlıktır. Bu tanımın bir sonucu olarak islam; insanı sadece maddî bir varlık olarak gören maddeye tapanları ve insanı sadece ruhtan oluşmuş olarak kabul eden ruha tapanları reddeder.[1]

[1] Ahmed Kalkan, İslam Akaidi: 182; Ahmed Kalkan, Kur’an Kavram Tefsiri.


NASS[]

Sözlükte "metin, yazardan varit olan asıl söz, diksiyon, bir şeyin nihâyeti, bir manaya ihtimali olan yahut tevile ihtimali olmayan, haber, delil" gibi anlamlara gelen nass,

İslâm literatüründe genel olarak âyet ve hadisleri ifade etmektedir.

Fıkıh usulünde ise, gönderiliş gayesine uygun olarak, manasına açık bir şekilde delalet eden lafızdır.

Fıkıh usulünde lafızlar açıklık bakımından zâhir, nass, müfesser ve muhkem olmak üzere dörde ayrılır. Nass hükme delaleti bakımından, zâhirden daha kuvvetlidir. Bu sebeple zâhirle çatışırsa nass tercih edilir. Nass, delalet bakımından açık ve kesin olmakla birlikte, tahsis ve te'vîl ihtimaline açıktır. Ayrıca neshi de kabul eder.

Meselâ, "Namuslu ve hür kadınlara zina iftirası atan, sonra da dört şahit getiremeyen kimselere seksen değnek vurun. Onların şahitliklerini ebedî olarak kabul etmeyin. Onlar fasıkların ta kendileridir." âyeti (Nûr,24/4), iffete iftira atanın cezasını açıklamakta olup, kendisi de bunun için gönderilmiştir. Bu sebeple âyet, nasstır. (İ.P.)

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] (eskimiş)(felsefe) İnak, dogma
[2] (eskimiş) Açıklık, açık ve kesin yargı.


Nuvola apps bookcase Köken

[1] (Arapça)

Katalanca
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] burun


Okzitanca
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] burun


Reto Romanca
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] burun


Rumence
[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] burun
Advertisement