Yenişehir Wiki
Advertisement


فَقَالَ الْمَلأُ الَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قِوْمِهِ مَا نَرَاكَ إِلاَّ بَشَرًا مِّثْلَنَا وَمَا نَرَاكَ اتَّبَعَكَ إِلاَّ الَّذِينَ هُمْ أَرَاذِلُنَا بَادِيَ الرَّأْيِ وَمَا نَرَى لَكُمْ عَلَيْنَا مِن فَضْلٍ بَلْ نَظُنُّكُمْ كَاذِبِينَ

Fe kâlel meleullezîne keferû min kavmihî mâ nerâke illâ beşeren mislenâ ve mâ nerâkettebeake illellezîne hum erâzilunâ bâdiyer re’y(re’yi), ve mâ nerâ lekum aleynâ min fadlin bel nezunnukum kâzibîn(kâzibîne).


1. fe kâle el meleu : o zaman ileri gelenler dedi
2. ellezîne keferû : inkâr edenler, kâfirler
3. min kavmi-hi : onun kavminden
4. mâ nerâ-ke : biz, seni görmüyoruz
5. illâ beşeren : beşerden başka
6. misle-nâ : bizim gibi
7. ve mâ nerâ-ke : ve görmüyoruz seni
8. ittebea-ke : sana tâbî oldu
9. illellezîne (illâ ellezîne) : o kimselerden başka
10. hum : onlar
11. erâzilu-nâ : bizden aşağı (fakir, zayıf ve aciz)
12. bâdiye : basit olan, düşünmeden olan
13. er re'yi : görüş, rey
14. ve mâ nerâ : ve biz görmüyoruz
15. lekum : sizi (sizin için)
16. aleynâ : bizim üzerimizde
17. min fadlin : bir ihsan, üstünlük olarak, üstün, bir fazl
18. bel : bilâkis, aksine
19. nezunnu-kum : sizi zannediyoruz
20. kâzibîne : yalanlayanlar, yalancılar


Diyanet İşleri : Kavminin inkâr eden ileri gelenleri, “Biz, senin ancak bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İlk bakışta sana uyanların da ancak en aşağılıklarımızdan ibaret olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine sizin yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz” dediler.
Abdulbaki Gölpınarlı : Kavminin kâfir olanlarından ileri gelenler, biz dediler, seni de bizim gibi bir adam görmedeyiz ve sana uyanları da görüyoruz ki düşünmeden ve derhal sana kapılıveren ve ancak aşağılık tabakadan olan adamlarımız ve sizin, bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz, hattâ yalancı olduğunuzu sanıyoruz.
Adem Uğur : Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: "Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz."
Ahmed Hulusi : Onun halkından hakikat bilgisini inkâr edenlerin ileri gelenleri: "Seni yalnızca bizim benzerimiz bir beşer olarak görüyoruz. . . Basit görüşle hareket eden (düşüncesiz) ayak takımlarımızdan (mal ve mevkileri olmayan) başkasının, sana tâbi olduğunu da görmüyoruz. . . Sizin bizim üzerimize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. . . Aksine, yalan söylemekte olduğunuz kanaatindeyiz" dediler.
Ahmet Tekin : Kavminden ileri gelen, kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek örtbas edip inkârda ısrar eden, küfre saplanan kodamanlar:

'Biz seni, sadece bizden biri gibi düşünüyoruz. İlk bakışta, yalnızca bizim ayak takımımızın, rezillerimizin sana tâbi olduğunu görüyoruz. Sizin bize herhangi bir üstünlüğünüzü de bilmiyoruz. Aksine sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.' dediler.

Ahmet Varol : Kavminin inkar eden ileri gelenleri: 'Biz seni ancak bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve ilk anda, düşünmeden sana uyan aşağılarımız dışında kimsenin sana uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz, aksine sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz' dediler.
Ali Bulaç : Kavminden, ileri gelen inkârcılar: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.
Ali Fikri Yavuz : Buna karşı, Nûh’un kavminden küfür öncüleri olanlar şöyle dediler: “- Biz, seni ancak bizim gibi bir insan görüyoruz ve sana bağlı olanları da ilk bakışta, en düşüklerimizden ibaret görüyoruz. Sizin, bize fazla bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz; hattâ sizi yalancılar sanıyoruz.”
Bekir Sadak : Milletinin inkarci ileri gelenleri: «Senin ancak kendimiz gibi bir insan oldugunu goruyoruz. Daha baslangicta, sana bizim ayak takimi disinda kimsenin uydugunu gormuyoruz. Sizin bizden bir ustunlugunuz yoktur; biz sizi yalanci saniyoruz» dediler.
Celal Yıldırım : Kavminden inkâra sapanların ileri gelenleri: «Biz seni de ancak kendimiz gibi bir insan olarak görüyoruz ; hem sana ancak ilk bakışta bizden en rezil ve aşağılık kimselerin uyduğunu müşahede ediyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de, faziletinizi de göremiyoruz; belki sizi yalancılar sanıyoruz» demişlerdi.
Diyanet İşleri (eski) : Milletinin inkarcı ileri gelenleri: 'Senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Daha başlangıçta, sana bizim ayak takımı dışında kimsenin uyduğunu görmüyoruz. Sizin bizden bir üstünlüğünüz yoktur; biz sizi yalancı sanıyoruz' dediler.
Diyanet Vakfi : Kavminden ileri gelen kâfirler dediler ki: «Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz. Bizden, basit görüşle hareket eden alt tabakamızdan başkasının sana uyduğunu görmüyoruz. Ve sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis sizin yalancılar olduğunuzu düşünüyoruz.»
Edip Yüksel : Halkından inkar eden ileri gelenler, 'Seni sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz ve aramızdaki sığ görüşlü ayak takımının dışında kimsenin seni izlemediğini görüyoruz. Sizin bizden herhangi bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Tersine, biz sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Buna karşı kavminden küfreden cumhur cemaat dediler ki: biz seni ancak bizim gibi bir beşer görüyoruz ve sana tâbi' olanları da ilk nazarda en aşağılıklarımızdan ıbaret görüyoruz, sizin bize fazla bir meziyyetinizi de görmüyoruz, hattâ sizi zannediyoruz ki yalancılarsınız
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Buna karşı kavminden küfreden ileri gelenler: «Biz seni sadece bizim gibi bir insan olarak görüyoruz, sana uyanları ise ilk bakışta en aşağılık olanlarımızdan ibaret görüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Hatta sizi yalancılar sanıyoruz.» dediler.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Buna karşılık, kavminin ileri gelen kâfirlerinden bir kısmı dediler ki: «Biz seni bizim gibi insanlardan biri olarak görüyoruz, başka değil. İlk bakışta bizim ayak takımımızdan başkasının senin arkana düştüğünü görmüyoruz. Sizin bizden fazla bir meziyetinizi de görmüyoruz. Aksine sizi yalancılar sanıyoruz.»
Fizilal-il Kuran : Soydaşlarının ileri gelen kâfirleri O'na dediler ki, «Biz senin sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Sana uyanların da aramızdaki ilkel düşünceli, ayak takımı olduğunu görüyoruz. Sizin bize karşı herhangi bir üstünlük taşıdığınız görüşünde değiliz. Tersine sizlerin yalan söylediğiniz kanısındayız.
Gültekin Onan : Kavminden ileri gelen küfredenler: "Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancılar sanıyoruz" dedi.
Hasan Basri Çantay : Bunun üzerine kavminden küfredenlerin elebaşları «Biz seni kendimiz gibi bir insandan başka olarak görmüyoruz. Basıyt ve zaahirî bir görüşle (uyan) en aşağı tabakalarımızdan başkasının sana tâbi olduğunu da görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü dahi görmüyoruz. Biz sizi bil'akis yalancılar sanıyoruz» dedi (ler).
Hayrat Neşriyat : Bunun üzerine kavminden inkâr edenlerin ileri gelenleri dediler ki: '(Biz) seni ancak bizim gibi bir insan olarak görüyoruz ve sana basit görüşlü aşağı (tabakada)olanlarımızdan başkasının tâbi' olduğunu görmüyoruz. Bize karşı bir üstünlüğünüzü degörmüyoruz; bil'akis sizi yalancı kimseler zannediyoruz.'
İbni Kesir : Bunun üzerine kavminden küfredenlerin elebaşları dediler ki: Biz, senin ancak kendimiz gibi bir insan olduğunu görüyoruz. İçimizde sadece ayak takımının, başlangıçta düşünmeden sana uydukları gözümüzün önündedir. Sizin bize üstün bir meziyyetinizi görmüyoruz. Aksine biz, sizi yalancılar sanıyoruz.
Muhammed Esed : Kavminden hakkı kabule yanaşmayanların ileri gelenleri: "Biz senin kişiliğinde bizim gibi ölümlü bir insandan başka bir şey görmüyoruz" dediler, "üstelik, hemen ilk bakışta, içimizde, aşağı tabakadan bir takım (dar görüşlü) insanların dışında kimsenin seni izlediğini de görmüyoruz; dolayısıyla, bize karşı bir üstünlüğünüz olduğu görüşünde değiliz; tersine, yalancı kimseler olduğunuzu sanıyoruz!"
Ömer Nasuhi Bilmen : Onun kavminden kâfir olan eşraftan bir gürûh ise dedi ki: «Biz seni bizim mislimiz gibi bir beşerden başka görmüyoruz ve sana tâbi olanları da biz ilk nazarda bizim en aşağılarımızdan başka görmüyoruz ve sizin için bizim üzerimize bir fazlalık da görmüyoruz. Belki sizi yalancılar zannediyoruz.»
Ömer Öngüt : Kavminden ileri gelen kâfirler dedi ki: “Biz seni bizim gibi bir insan görüyoruz ve sana bizim basit görüşlü ayak takımımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Bilakis biz sizi yalancı sanıyoruz. ”
Şaban Piriş : Halkının ileri gelen kafir takımı: -Biz, senin sadece bizim gibi bir insan olduğunu görüyoruz. Sana, görüşü kıymetsiz ayak takımından başka kimsenin uyduğunu da görmüyoruz. Sizin bizim üzerimize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine, sizin yalancı olduğunuzu sanıyoruz, dediler.
Suat Yıldırım : Buna karşı halkının ileri gelen kâfirleri hep birden kalkıp: "Bize göre, sen sadece bizim gibi bir insansın, bizden farkın yoktur. Hem sonra senin peşinden gidenler toplumumuzun en düşük kimseleri, bu da gözler önünde!Ayrıca sizin bize karşı bir meziyetiniz olduğunu da görmüyoruz. Bilâkis sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz" dediler.
Süleyman Ateş : Kavminden ileri gelen inkârcı grup dedi ki: "Biz seni de bizim gibi insan görüyoruz ve sana bizim basit görüşlü ayak takımlarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz. Sizin bize karşı bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz; tersine sizi yalancı sanıyoruz!"
Tefhim-ul Kuran : Kavminden, ileri gelen inkarcılar: «Biz seni yalnızca bizim gibi bir beşerden başkası görmüyoruz; sana, sığ görüşlü olan en aşağılıklarımızdan başkasının uyduğunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüğünüzü de görmüyoruz. Aksine biz sizi yalancılar sanıyoruz» dedi.
Ümit Şimşek : Kavminin ileri gelen inkârcıları, 'Biz seni kendimiz gibi bir beşer olarak görüyoruz,' dediler. 'Sana uyanların da bizim en aşağılıklarımızın olduğu ilk bakışta anlaşılıyor. Sizde bize karşı hiçbir üstünlük görmüyoruz ve sizin yalancı olduğunuzu düşünüyoruz.'
Yaşar Nuri Öztürk : Toplumunun küfre sapanlarından bir grup kodaman şöyle konuşmuştu: "Bize göre sen, bizim gibi bir insandan başkası değilsin. Bakıyoruz sana, ayak takımımızın basit görüşlü insanlarından başkası ardına düşmüyor. Sizin bize hiçbir üstünlüğünüzün olduğuna inanmıyoruz. Aksine, sizi yalancılar sayıyoruz."
Advertisement