قَالُواْ سَنُرَاوِدُ عَنْهُ أَبَاهُ وَإِنَّا لَفَاعِلُونَ
Kâlû senurâvidu anhu ebâhu ve innâ le fâ’ilûn(fâ’ilûne).
1. | kâlû | : dediler |
2. | se nurâvidu | : isteyeceğiz, istemeye çalışacağız |
3. | an-hu ebâ-hu | : onu babasından |
4. | ve in-nâ | : ve muhakkak ki biz |
5. | le | : elbette, mutlaka |
6. | fâ'ilûne | : yapanlar |
Diyanet İşleri | : | Dediler ki: “Onu babasından isteyeceğiz ve muhakkak bunu yaparız.” |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Babasından izin almaya çalışırız ve herhalde bu işi başarırız dediler. |
Adem Uğur | : | Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız. |
Ahmed Hulusi | : | Dediler ki: "Onu getirmek için babasını razı etmeye çalışacağız. . . Kesinlikle bunu başarırız. " |
Ahmet Tekin | : | Kardeşleri:
'Onu getirmek için babasını iknaya çalışacağız. Herhalde de, bunu başaracağız.' dediler. |
Ahmet Varol | : | 'Onu babasından almaya çalışacağız ve (her halde) bunu yaparız' dediler. |
Ali Bulaç | : | Dediler ki: "Onu babasından istemeye çalışacağız ve herhalde biz bunu yapabileceğiz." |
Ali Fikri Yavuz | : | Kardeşleri: “- Onu (Bünyamini) babasından istemeye çalışırız ve her halede başarırız.” dediler. |
Bekir Sadak | : | Kardesleri: «Babasini ikna etmeye calisacagiz ve her halde bunu yapariz» dediler. |
Celal Yıldırım | : | Dediler ki: «Onu babasından almaya çalışacağız ve biz elbette (bu isteğinizi) yaparız.» |
Diyanet İşleri (eski) | : | Kardeşleri: 'Babasını ikna etmeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız' dediler. |
Diyanet Vakfi | : | Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışacağız, kuşkusuz bunu yapacağız. |
Edip Yüksel | : | Dediler ki: 'O'nun hakkında babasını ikna etmeye çalışacağız. Kuşkun olmasın ki buna çalışacağız.' |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Dediler: her halde onun için babasından iradesini almağa çalışırız ve her halde yaparız |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Dediler ki: «Herhalde onun için babasından izin almaya çalışırız ve muhakkak bunu yaparız.» |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Dediler ki: «Onun için babasından izin almaya çalışacağız. Her hâlü kârda bunu yapacağz.» |
Fizilal-il Kuran | : | Yusuf'un kardeşleri «Babasından onun için izin koparmaya çalışacağız, herhalde bunu başarırız» dediler. |
Gültekin Onan | : | Dediler ki: "Onu babasından istemeye çalışacağız ve herhalde biz bunu yapabileceğiz." |
Hasan Basri Çantay | : | Dediler: «Onu babasından istemiye çalışırız ve her halde (bunu) yaparız». |
Hayrat Neşriyat | : | Dediler ki: 'Ona babasından müsâade almaya çalışacağız ve doğrusu biz (bunu)gerçekten yapacak olan kimseleriz.' |
İbni Kesir | : | Dediler ki: Onu babasından istemeye çalışırız ve herhalde bunu yaparız. |
Muhammed Esed | : | "Onu getirmek için babasını razı etmeye çalışacağız," diye karşılık verdiler, "ve herhalde, bunu ne yapıp yapıp başaracağız!" |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Dediler ki: «Ondan dolayı babasına müracaat eder, müsaade almaya çalışırız. Ve muhakkak biz (bunu) herhalde yaparız.» |
Ömer Öngüt | : | Dediler ki: “Onu babasından istemeye çalışacağız ve her halde bunu yapacağız. ” |
Şaban Piriş | : | Kardeşleri: -Babasını ikna etmeye çalışacağız ve her halde bunu yaparız, dediler. |
Suat Yıldırım | : | Onlar: "Bakalım, babasından ona izin almanın bir yolunu bulup bu işi ayarlamaya çalışacağız." dediler. |
Süleyman Ateş | : | Dediler ki: "Onu babasından isteyip getirmeğe çalışacağız, (bunu) mutlaka yapacağız" |
Tefhim-ul Kuran | : | Dediler ki: «Onu babasından istemeye çalışacağız ve her halde biz bunu yapabileceğiz.» |
Ümit Şimşek | : | Onlar 'Onu babasından isteyeceğiz; herhalde getirmenin bir yolunu buluruz' dediler. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Dediler: "Onu babasından isteyip getirmeye çalışacağız, herhalde bunu yapacağız da." |