Yenişehir Wiki
Advertisement


فَأَتَتْ بِهِ قَوْمَهَا تَحْمِلُهُ قَالُوا يَا مَرْيَمُ لَقَدْ جِئْتِ شَيْئًا فَرِيًّا

Fe etet bihî kavmehâ tahmiluh(tahmiluhu), kâlû yâ meryemu lekad ci’ti şey’en feriyyâ(feriyyen).


1. fe : böylece
2. etet bi

(etet)

: getirdi
(geldi)
3. hi : onu
4. kavme-hâ : kendi kavmine (onun kavmine)
5. tahmilu-hu : onu taşıyor
6. kâlû : dediler
7. yâ meryemu : ey Meryem
8. lekad : andolsun ki
9. ci'ti : sen geldin, sen yaptın
10. şey'en : bir şey
11. feriyyen : acayip, çirkin, kötü


Diyanet İşleri : Kucağında çocuğu ile halkının yanına geldi. Onlar şöyle dediler: “Ey Meryem! Çok çirkin bir şey yaptın!”
Abdulbaki Gölpınarlı : Çocuğunu kucağına alıp kavmine gelince ey Meryem dediler, gerçekte de pek büyük bir iş işledin.
Adem Uğur : Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!
Ahmed Hulusi : (Meryem) çocuğu kucağında, ailesinin yanına döndü. . . Dediler ki: "Ey Meryem! Andolsun sen korkunç bir iş yapmışsın!"
Ahmet Tekin : Sonra Meryem kucağında Îsâ ile kavmine geldi.

'Ey Meryem, sen görülmemiş bir şey, korkunç bir şey yaptın.' dediler.

Ahmet Varol : Nihayet onu yüklenerek kavmine getirdi. Dediler ki: 'Ey Meryem! Andolsun sen şaşırtıcı bir şey yaptın!
Ali Bulaç : Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın."
Ali Fikri Yavuz : Sonra ona (çocuğu İsâ’yı) yüklenerek kavmine getirdi. Ona dediler ki: “- Ey Meryem! Doğrusu, sen acaip bir şey (babasız çocuk) getirdin.
Bekir Sadak : (27-28) Cocugu alip kavmine getirdi, onlar: «Meryem! Utanilacak bir sey yaptin. Ey Harun'un kizkardesi! Baban kotu bir kimse degildi, annen de iffetsiz degildi» dediler.
Celal Yıldırım : Onu alıp kavmine getirdi. Dediler ki: A Meryem ! And olsun ki çok şaşılacak bir şey getirdin !
Diyanet İşleri (eski) : (27-28) Çocuğu alıp kavmine getirdi, onlar: 'Meryem! Utanılacak bir şey yaptın. Ey Harun'un kızkardeşi! Baban kötü bir kimse değildi, annen de iffetsiz değildi' dediler.
Diyanet Vakfi : Nihayet onu (kucağında) taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: Ey Meryem! Hakikaten sen iğrenç bir şey yaptın!
Edip Yüksel : Onu alıp halkına getirdi. 'Meryem, sen şaşılacak bir şey işledin!,' dediler.
Elmalılı Hamdi Yazır : Derken onu yüklenerek kavmine getirdi, hey Meryem! Dediler: alimallah yumurcak bir şey getirdin
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Derken onu taşıyarak kavmine getirdi, Onlar: «Hey Meryem, sen Allah biliyor ya yumurcak birşey getirdin!
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Sonra Meryem onu (İsa'yı) yüklenerek kavmine getirdi. Onlar (hayretler içinde şöyle) dediler: «Ey Meryem! doğrusu sen görülmemiş bir şey yaptın.»
Fizilal-il Kuran : Bebeğini kucağına alıp yakınlarının yanına gelince kendisine dediler ki; Ey Meryem, sen çok utandırıcı bir suç işledin.
Gültekin Onan : Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: "Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın."
Hasan Basri Çantay : Derken onu yüklenerek kavmine getirdi. Dediler: «Hey Meryem, andolsun sen acâib bir şey yapmışsın».
Hayrat Neşriyat : Nihâyet (Meryem) onu (çocuğu) yüklenip kavmine getirdi. (Onlar) dediler ki: 'Ey Meryem! Gerçekten görülmemiş (kötü) bir iş yapmışsın!'
İbni Kesir : Derken çocuğu alıp kavmine getirdi. Ey Meryem; andolsun ki utanılacak bir şey yaptın, dediler.
Muhammed Esed : Ve bir süre sonra, çocuğuyla beraber, kavmine döndü. "Ey Meryem!" dediler, "Sen, gerçekten, tuhaf bir iş yaptın!
Ömer Nasuhi Bilmen : Artık onu yüklenerek kavminin yanına getirdi. Dediler ki: «Ey Meryem! Doğrusu pek büyük, çirkin bir şey ile gelmiş oldun.»
Ömer Öngüt : Nihayet çocuğu kucağında taşıyarak kavmine getirdi. Dediler ki: “Ey Meryem! Hakikaten sen çok tuhaf bir iş yapmışsın. ”
Şaban Piriş : Sonra çocuğu alıp kavmine getirdi. -Ey Meryem, utanılacak bir iş yaptın! dediler
Suat Yıldırım : Onu kucağına alıp akrabalarına getirdi. "Kız Meryem! dediler, sen ne tuhaf bir şey yapmışsın öyle!"
Süleyman Ateş : (Meryem) onu taşıyarak kavmine getirdi: "Ey Meryem, dediler, sen tuhaf bir iş yaptın."
Tefhim-ul Kuran : Böylece onu taşıyarak kavmine geldi. Dediler ki: «Ey Meryem, sen gerçekten şaşırtıcı bir şey yaptın.»
Ümit Şimşek : Böylece onu kucağına alıp kavmine getirdi. 'Ey Meryem,' dediler. 'Sen pek tuhaf birşey yapmışsın.
Yaşar Nuri Öztürk : Meryem, onu taşıyarak toplumuna getirdi. "Ey Meryem, dediler, şaşılacak bir iş yaptın!"
Advertisement