قَالَ بَلْ أَلْقُوا فَإِذَا حِبَالُهُمْ وَعِصِيُّهُمْ يُخَيَّلُ إِلَيْهِ مِن سِحْرِهِمْ أَنَّهَا تَسْعَى
Kâle bel elkû, fe izâ hıbâluhum ve ısıyyuhum yuhayyelu ileyhi min sıhrihim ennehâ tes’â.
1. | kâle | : dedi |
2. | bel | : hayır |
3. | elkû | : atın, bırakın |
4. | fe | : öyleyse, artık |
5. | izâ | : olduğu zaman |
6. | hıbâlu-hum | : onların ipleri |
7. | ve ısıyyu-hum | : ve onların asaları |
8. | yuhayyelu | : öyle görünüyor (hayal olarak görünüyor) |
9. | ileyhi | : ona |
10. | min sıhri-him | : onların sihirlerinden (dolayı) |
11. | enne-hâ | : onun olduğu |
12. | tes'â | : koşuyor, hızla hareket ediyor |
Diyanet İşleri | : | Mûsâ: “Yok, (önce) siz atın” dedi. Bir de ne görsün, onların ipleri ve değnekleri yaptıkları sihirden dolayı kendisine hızla sürünür gibi görünüyor. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Mûsâ, siz atın önce dedi. Derken büyüleriyle ipleri ve sopaları, Mûsâ'ya doğru koşuyormuş gibi göründü. |
Adem Uğur | : | Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Ahmed Hulusi | : | (Musa) dedi ki: "Hayır, siz atın". . . Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, sihirlerinden ötürü, kendisine, koşuyorlarmış gibi geldi (hayal). |
Ahmet Tekin | : | Mûsâ:
'Hayır, siz elinizdekileri atın' dedi. Bir de baktı ki, onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden dolayı, sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Ahmet Varol | : | 'Hayır, siz atın' dedi. Birden, büyülerinden dolayı onların ipleri ve değnekleri kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Ali Bulaç | : | Dedi ki: "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Ali Fikri Yavuz | : | Mûsa dedi ki: “- Hayır, siz atın.” Bir de ne görsün! Onların ipleri ve sopaları, yaptıkları sihirden ötürü, kendisine, gerçekten koşuyormuş hayalini verdi. |
Bekir Sadak | : | Musa: «Siz koyun» dedi. Hemen, degnekleri ve ipleri, sihirleri yuzunden, Musa'ya sanki yuruyorlarmis gibi geldi. |
Celal Yıldırım | : | Musâ onlara: «Siz koyun,» dedi. Ansızın urganları ve değnekleri sihirleriyle Musâ'ya doğru sür'atle geliyormuş gibi (hayalî şekilde) görün dü. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Musa: 'Siz koyun' dedi. Hemen, değnekleri ve ipleri, sihirleri yüzünden, Musa'ya sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Diyanet Vakfi | : | Hayır, siz atın, dedi. Bir de baktı ki, büyüleri sayesinde ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Edip Yüksel | : | 'Hayır, siz atın!,' dedi. Bunun üzerine, büyülerinden (hipnotik telkin ve illüzyondan) ötürü, halatları ve değnekleri ona (Musa'ya) sanki hareket ediyorlarmış gibi göründü. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Haydin siz atın dedi, ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Musa: «Haydi, siz atın!» dedi. Bir de baktı ki, onların ipleri ve sopaları, sihirleri sebebiyle, kendisine cidden koşuyorlarmış gibi görünüyor. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Musa dedi ki: «Hayır, siz atın.» Bir de ne görsün! Onların ipleri ve değnekleri, yaptıkları sihirden ötürü kendisine sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Fizilal-il Kuran | : | O da: “Hayır siz koyun” dedi. Bir de ne görsün ipleri ve değnekleri büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. |
Gültekin Onan | : | Dedi ki: "Hayır, siz atın." Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Hasan Basri Çantay | : | (Musa) dedi: «Hayır, siz atın». Bir de ne görsün: Onların ipleri ve değnekleri, sihirleri yüzünden, kendisine hakıykat koşuyormuş hayâlini verdi! |
Hayrat Neşriyat | : | (Mûsâ:) 'Hayır, siz atın!' dedi. (Onlar hünerlerini ortaya atınca, Mûsâ) bir de baktı ki, yaptıkları sihirden dolayı kendisine, onların ipleri ve sopaları gerçekten sür'atle gidiyor gibi görünüyor! |
İbni Kesir | : | O da: Hayır siz atın, dedi. Bir de ne görsün; onların ipleri ve değnekleri, büyüleri yüzünden kendisine gerçekten yürüyorlarmış gibi geldi. |
Muhammed Esed | : | (Musa:) "Hayır, (önce) siz atın!" karşılığını verdi. Ve derken onların ipleri ve asaları, yaptıkları sihir marifetiyle, ona hızla akıyorlarmış gibi göründü; |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Dedi ki: «Hayır siz atınız. Hemen onların ipleri ve sopaları sihirlerinden dolayı koşuyormuş gibi ona tehayyül olunur oldu.» |
Ömer Öngüt | : | Musa: “Hayır! Siz atın!” dedi. Değnekleri ve ipleri sihirleri yüzünden sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
Şaban Piriş | : | -Buyrun siz atın, dedi. Bunun üzerine ipleri ve değnekleri sihirleri sebebiyle ona sanki gerçekten yürüyorlarmış gibi göründü. |
Suat Yıldırım | : | "Hayır, siz ortaya koyun!" dedi. Bir de ne görsün: onların sihirleri sayesinde, ipleri ve sopaları, kendisine gerçekten hareket ediyormuş gibi geldi. |
Süleyman Ateş | : | (Mûsâ): "Hayır siz atın!" dedi. (Attılar. Mûsâ) bir de ne görsün: Büyülerinden ötürü onların ipleri ve sopaları gerçekten koşuyor gibi görünüyor. |
Tefhim-ul Kuran | : | Dedi ki: «Hayır, sizler atın.» Sonra hemen (ne görsün), sihirlerinden dolayı, onların ipleri ve asaları kendisine gerçekten koşuyormuş gibi göründü. |
Ümit Şimşek | : | Musa 'Siz atın' dedi. Attıkları gibi, ipleri ve değnekleri, büyüleri yüzünden, koşar halde göründü. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Mûsa dedi: "Hayır, siz atın!" Bir de ne görsün! Onların ipleri, sopaları, yaptıkları büyüler yüzünden, kendisine gerçekten koşuyorlarmış hayalini verdi. |