كَأَمْثَالِ اللُّؤْلُؤِ الْمَكْنُونِ
Ke emsâlil lu’luil meknûn(meknûni).
1. | ke emsâli | : sanki gibi |
2. | el lu'lui | : inci |
3. | el meknûni | : saklı |
İmam İskender Ali Mihr | : | Sanki saklanmış inci tanesi gibi. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Sanki haznelerde saklanmış inciler. |
Abdullah Parlıyan | : | kabuğunda saklı inciler gibi. |
Adem Uğur | : | Saklı inciler gibi. |
Ahmed Hulusi | : | Saklı (sedefte büyümüş) incilerin misali gibi (Esmâ hakikatinden oluşmuş ve o özelliklerin açığa çıkışı olan insan şuurundan var olmuş Allâh yaratısı bedenler). |
Ahmet Tekin | : | Gün yüzü görmemiş saklı inciler misalidirler. |
Ahmet Varol | : | Saklı inciler benzeri. |
Ali Bulaç | : | Sanki saklı inciler gibi; |
Ali Fikri Yavuz | : | Gün görmemiş inci emsali... |
Bayraktar Bayraklı | : | (22-24) Yaptıklarına karşılık olarak orada sedefteki inciler gibi güzel gözlü eşler de vardır. |
Bekir Sadak | : | (22-24) Islediklerine karsilik olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gozluler vardir. Orada bos ve gunaha sokacak bir soz duymazlar. |
Celal Yıldırım | : | Sedefinde saklı inciller misâli.. |
Cemal Külünkoğlu | : | (22-24) (Onlar için, dünyada) yaptıklarına karşılık bir mükâfat olarak, (sedefteki) saklı inciler gibi, keskin bakışlı eşler/arkadaşlar (vardır). |
Diyanet İşleri (eski) | : | (22-24) İşlediklerine karşılık olarak, sedefteki inciler gibi ceylan gözlüler vardır. Orada boş ve günaha sokacak bir söz duymazlar. |
Diyanet Vakfi | : | (22-23) Saklı inciler gibi, iri gözlü hûriler, |
Edip Yüksel | : | Korunmuş inciler gibi... |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Saklı inci timsalleri gibi |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | saklı inciler gibi, |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Saklı inciler gibi, |
Fizilal-il Kuran | : | Tıpkı sedefteki inciler gibi. |
Gültekin Onan | : | Sanki saklı inciler gibi; |
Hasan Basri Çantay | : | saklı inci timsâlleri gibi. |
Hayrat Neşriyat | : | (Sadeflerinde) saklı inciler gibi! |
İbni Kesir | : | Saklı inci misali. |
Kadri Çelik | : | Sanki (sedefte) saklı inciler gibi. |
Muhammed Esed | : | kabuklarının içinde saklı bulunan inciler gibi. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (23-24) Saklı inci emsali gibi (pek latiftirler). İşler oldukları güzel amellerine mükâfaat olarak (bu nîmetlere nâil olacaklardır). |
Ömer Öngüt | : | Gün görmemiş inciler gibi. |
Şaban Piriş | : | Sanki sedef içindeki inciler.. gibi |
Suat Yıldırım | : | (22-23) Ve gün görmemiş saklı inciler gibi güzel eşler... |
Süleyman Ateş | : | Saklı inciler gibi; |
Tefhim-ul Kuran | : | Sanki saklı inciler gibi; |
Ümit Şimşek | : | Saklı inciler gibi. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Titizlikle korunan inciler misali; |