Yenişehir Wiki
Advertisement

قَدْ كَانَتْ آيَاتِي تُتْلَى عَلَيْكُمْ فَكُنتُمْ عَلَى أَعْقَابِكُمْ تَنكِصُونَ

Kad kânet âyâtî tutlâ aleykum fe kuntum alâ a’kâbikum tenkisûn(tenkisûne).


1. kad : olmuştur
2. kânet : idi, oldu
3. âyâtî : âyetlerim
4. tutlâ : okunuyor
5. aleykum : size
6. fe : o zaman
7. kuntum : siz oldunuz
8. alâ a'kâbi-kum : topuklarınız üzerinde
9. tenkisûne : dönüp kaçıyorsunuz
Diyanet İşleri : (66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da siz buna karşı büyüklük taslayarak arkanızı döner, geceleyin toplanıp hezeyanlar savururdunuz.
Abdulbaki Gölpınarlı : Size âyetlerimiz okunduğu zaman gerisin geriye dönerdiniz.
Adem Uğur : Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.
Ahmed Hulusi : "İşaretlerim size bildiriliyordu da, siz topuklarınız üzerine gerisin geri dönüyordunuz. "
Ahmet Tekin : 'Âyetlerimiz, düşünüp anlamanız ve iman etmeniz için size okunuyordu. Siz de hayra hizmetten kaçınarak tutup arkanızı dönüyordunuz.'
Ahmet Varol : Size ayetlerim okunuyordu, ama siz topuklarınızın üzerine geri dönüyordunuz.
Ali Bulaç : Gerçekten benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;
Ali Fikri Yavuz : Size, ayetlerim okunuyordu da, gerisin geri dönüyordunuz (onları kabulden yüz çeviriyordunuz).
Bekir Sadak : (66-67) «Ayetlerim size okundugunda buyukluk taslayip, gece agziniza geleni soyleyerek ardiniza donuyordunuz.»
Celal Yıldırım : (66-67) Âyetlerimiz cidden size okunuyordu, ama siz onu onurunuza, gururunuza yediremiyerek geceleyin yakışıksız sözler söyleyerek ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz.
Diyanet İşleri (eski) : (66-67) 'Ayetlerim size okunduğunda büyüklük taslayıp, gece ağzınıza geleni söyleyerek ardınıza dönüyordunuz.'
Diyanet Vakfi : (66-67) Çünkü âyetlerim size okunurdu da, siz, buna karşı kibirlenerek arkanızı döner, geceleyin (Kâbe'nin etrafında toplanarak) hezeyanlar savururdunuz.
Edip Yüksel : Size ayetlerim okunuyordu da ardınıza dönüyordunuz.
Elmalılı Hamdi Yazır : Karşınızda âyetlerim okunuyordu da siz ardınıza dönüyordunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Karşınızda ayetlerim okunuyordu da siz sırt çeviriyordunuz.
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Çünkü âyetlerimiz size okunurdu da, buna karşı siz arkanızı dönerdiniz.
Fizilal-il Kuran : Vaktiyle ayetlerimiz size okunduğunda yüzünüzü arkanıza çevirirdiniz.
Gültekin Onan : Gerçekten benim ayetlerim size okunuyordu, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;
Hasan Basri Çantay : (66-67) Karşınızda âyetlerimiz okunuyordu da siz bunu kibrinize yediremiyerek gerisin geri dönüyor, geceleyin de (cemâat hâlinde ve Beytin etrafında) hezeyanlarda bulunuyordunuz.
Hayrat Neşriyat : (66-67) 'Hakikaten âyetlerim size okunuyordu da, büyüklük taslayanlar olarak ökçeleriniz üzerinde geriye dönüyordunuz; geceleyin toplanarak saçmalıyordunuz.'
İbni Kesir : Ayetlerimiz size okunuyordu da siz, ona arkanızı dönüyordunuz.
Muhammed Esed : "Size mesajlarım tekrar tekrar okunduğunda, siz (her defasında) ökçelerinizin üzerinde dönüveriyor
Ömer Nasuhi Bilmen : «Muhakkak ki, size karşı benim âyetlerim okunuyordu da siz ardınıza dönüyordunuz.»
Ömer Öngüt : “Âyetlerim size okunuyordu da, siz topuklarınız üzerinde gerisin geri gidiyordunuz. ”
Şaban Piriş : Ayetlerim size okunuyordu; ama siz ona arkanızı dönüyordunuz.
Suat Yıldırım : (66-67) "Âyetlerim size okunduğunda, siz kibirlenerek sırtınızı çevirirdiniz, geceleyin onun aleyhinde ileri geri konuşarak saçmalardınız."
Süleyman Ateş : "Âyetlerim size okunuyordu da siz arkanıza dönüyordunuz.
Tefhim-ul Kuran : Gerçekten benim ayetlerim size okunmaktaydı, fakat siz topuklarınız üzerinde geri dönüyordunuz;
Ümit Şimşek : Size Benim âyetlerim okunduğunda arkanızı dönüyordunuz.
Yaşar Nuri Öztürk : "Ayetlerimiz size okunuyordu da siz ökçeleriniz üzerine gerisin geri dönüyordunuz."
Advertisement