Yenişehir Wiki
Advertisement


Ve tenhıtûne minel cibâli buyûten fârihîn(fârihîne).


1. ve tenhıtûne : ve oyuyorsunuz, yontuyorsunuz
2. min el cibâli : dağlardan
3. buyûten : evler
4. fârihîne : maharetle, ustaca yapanlar


Diyanet İşleri : “Bir de dağlardan ustalıkla evler yontuyorsunuz.”
Abdulbaki Gölpınarlı : Ve büyük bir akılla, ustalıkla dağlarda evler yontmadasınız.
Adem Uğur : (Böyle sanıp) dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz (oyup yapıyorsunuz).
Ahmed Hulusi : "Hünerli ve keyifli olarak dağlardan evler yontuyorsunuz!"
Ahmet Tekin : 'Hep böyle, dağlarda keyifli keyifli ustaca mağaralar, kâşâneler kesip yontabileceğinizi mi sanıyorsunuz?'
Ahmet Varol : Dağlardan ustalıkla evler yontuyorsunuz.
Ali Bulaç : "Dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz."
Ali Fikri Yavuz : Bir de dağlardan (taşlarından) neşe ve zevkle evler yontuyorsunuz.
Bekir Sadak : (142-15) 2 Kardesleri Salih onlara: «Allah'a karsi gelmekten sakinmaz misiniz? Dogrusu ben size gonderilmis guvenilir bir elciyim; artik Allah'tan sakinin ve bana itaat edin. Ben buna karsi sizden bir ucret istemiyorum; benim ecrim ancak alemlerin Rabbine aittir. Burada bahcelerde, pinar baslarinda, ekinler, salkimlari sarkmis hurmaliklar arasinda guven icinde birakilir misiniz? Daglarda ustalikla evler oyar misiniz? Artik Allah'tan sakinin, bana itaat edin. Yeryuzunu islah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin» dedi.
Celal Yıldırım : Dağlardan da ustaca sayılacak şekilde (fakat) şımarıkça evler yontuyorsunuz : (Bunun böyle devam edeceğini mi sanıyorsunuz ? Hayır aldanıyorsunuz).
Diyanet İşleri (eski) : (142-152) Kardeşleri Salih onlara: 'Allah'a karşı gelmekten sakınmaz mısınız? Doğrusu ben size gönderilmiş güvenilir bir elçiyim; artık Allah'tan sakının ve bana itaat edin. Ben buna karşı sizden bir ücret istemiyorum; benim ecrim ancak Alemlerin Rabbine aittir. Burada bahçelerde, pınar başlarında, ekinler, salkımları sarkmış hurmalıklar arasında güven içinde bırakılır mısınız? Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız? Artık Allah'tan sakının, bana itaat edin. Yeryüzünü ıslah etmeyip, bozgunculuk yapan beyinsizlerin emirlerine itaat etmeyin' dedi.
Diyanet Vakfi : (Böyle sanıp) dağlardan ustaca evler yontuyorsunuz (oyup yapıyorsunuz).
Edip Yüksel : 'Ve dağlardan lüks köşkler yontuyorsunuz.'
Elmalılı Hamdi Yazır : Ki bir de dağlardan keyfli keyfli evler yontuyorsunuz
Elmalılı (sadeleştirilmiş) : Ki bir de dağlardan keyifli keyifli evler yontuyorsunuz?
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) : Ki bir de dağlardan keyifli keyifli kâşâneler oyuyorsunuz.»
Fizilal-il Kuran : Dağları maharetle oyup alımlı köşkler yapıyorsunuz?
Gültekin Onan : "Dağlardan ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz."
Hasan Basri Çantay : «Dağlardan şımarık şımarık evler yontuyorsunuz».
Hayrat Neşriyat : '(Kendi hâline bırakılacağını zanneden) şımarık kimseler olarak dağlardan evleryontuyorsunuz.'
İbni Kesir : Dağlarda ustalıkla evler oyar mısınız?
Muhammed Esed : Ve dağlarda hep böyle ustalıkla evler yontabileceğinizi (mi sanıyorsunuz)?
Ömer Nasuhi Bilmen : «Ve dağlardan hazıkâne bir halde evler yontuyorsunuz?»
Ömer Öngüt : “Dağlarda ustalıkla kâşâneler oyar mısınız?”
Şaban Piriş : Dağları oyup, ustalıkla evler yapıyorsunuz.
Suat Yıldırım : Böyle düşündüğünüz için mi dağlarda ince bir sanat eseri lüks villalar yontuyorsunuz?
Süleyman Ateş : "Dağlardan ustalıkla evler yontuyorsunuz."
Tefhim-ul Kuran : «Dağlardan da ustalıkla zevkli evler yontuyorsunuz?»
Ümit Şimşek : 'Öyle sandığınız için mi dağlarda konforlu evler yontuyorsunuz?
Yaşar Nuri Öztürk : "Keyif içinde, dağlardan evler yontuyorsunuz."
Advertisement