وَاتَّبِعْ مَا يُوحَى إِلَيْكَ مِن رَّبِّكَ إِنَّ اللَّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِيرًا
Vettebi’ mâ yûhâ ileyke min rabbik(rabbike), innallâhe kâne bimâ ta’melûne habîrâ(habîren).
1. | vettebi' | : ve tâbî ol |
2. | mâ | : şeye |
3. | yûhâ | : vahyedilir |
4. | ileyke | : sana |
5. | min rabbi-ke | : senin Rabbinden |
6. | inne allâhe | : muhakkak ki Allah |
7. | kâne | : oldu, dır |
8. | bi mâ | : şeyleri |
9. | ta'melûne | : siz yapıyorsunuz |
10. | habîren | : haberdar |
Diyanet İşleri | : | Rabbinden sana vahyolunana uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve Rabbinden ne vahyedildiyse ona uy; şüphe yok ki Allah, ne yapıyorsanız hepsinden de haberdardır. |
Adem Uğur | : | Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
Ahmed Hulusi | : | Rabbinden sana vahyolunana tâbi ol. . . Muhakkak ki Allâh, yaptıklarınızı (yaratan olarak) Habiyr'dir. |
Ahmet Tekin | : | Rabbinden sana vahyedilene, Kurân’a uy, Kur’ân’ı uygula. Allah işlediğiniz gizli-açık bütün amellerden haberdardır. |
Ahmet Varol | : | Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır. |
Ali Bulaç | : | Sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdârdır. |
Ali Fikri Yavuz | : | Rabbinden sana ne vahy olunuyorsa ona uy. Muhakkak ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdar bulunuyor. |
Bekir Sadak | : | Sana Rabbinden vahyolunana uy; suphesiz Allah, yaptiklarinizdan haberdardir. |
Celal Yıldırım | : | Rabbından sana vahyolunana uy! Şüphesiz ki Allah, yaptıklarınızdan haberlidir. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Sana Rabbinden vahyolunana uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
Diyanet Vakfi | : | Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
Edip Yüksel | : | Rabbinden sana vahyedilene uy. ALLAH yaptığınız her şeyden haber almaktadır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Ve rabbından sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git, muhakkak ki Allah ne yaparsanız habîr bulunuyor |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Rabbinden sana ne vahyolunuyorsa onun ardınca git, muhakkak ki, Allah ne yapıyorsanız haberdardır. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Rabbinden sana ne vahyediliyorsa onun ardınca git. Muhakkak ki Allah ne yaparsanız haberdardır. |
Fizilal-il Kuran | : | Sana Rabbin tarafından vahyedilen kitaba uy; şüphesiz Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
Gültekin Onan | : | Sana rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Tanrı, yaptıklarınızdan haberdardır. |
Hasan Basri Çantay | : | Sana Rabbinden ne vahy olunuyorsa ona uy. Muhakkak ki Allah ne yaparsanız hakkıyle haberdârdır. |
Hayrat Neşriyat | : | Ve Rabbinden sana vahyedilene tâbi' ol! Şübhesiz ki Allah, ne yaparsanız hakkıyla haberdardır. |
İbni Kesir | : | Rabbından sana vahyolunana uy. Muhakkak ki Allah; yaptıklarınızdan haberdar olandır. |
Muhammed Esed | : | (Yalnız) Rabbinden sana vahiy yoluyla gelene uy, çünkü (ey insanlar,) Allah yaptığınız her şeyden tam haberdardır. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Ve sana Rabbinden vahyolunana tâbi ol! Muhakkak ki Allah ne yapar olduğunuzdan haberdardır. |
Ömer Öngüt | : | Rabbinden sana vahyedilene uy! Şüphesiz ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
Şaban Piriş | : | Rabbinden sana vahyolunana uy! Çünkü Allah, yaptıklarınızdan haberdardır. |
Suat Yıldırım | : | Rabbinden sana vahyolunan buyruklara uy! Allah ne yapıyorsanız onların hepsinden haberdardır. |
Süleyman Ateş | : | Rabbinden sana vahyedilene uy; muhakkak ki Allâh yaptıklarınızı haber almaktadır. |
Tefhim-ul Kuran | : | Ve sana Rabbinden vahyedilene uy. Şüphesiz Allah, yapmakta olduklarınızı haber alandır. |
Ümit Şimşek | : | Rabbinden sana vahyedilene uy. Şüphesiz ki Allah yaptıklarınızdan haberdardır. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Rabbinden sana vahyedilene uy! Allah, yapmakta olduklarınızdan en iyi biçimde haberdardır. |