إِنَّهُمْ أَلْفَوْا آبَاءهُمْ ضَالِّينَ
İnnehum elfev âbâehum dâllîne.
1. | inne-hum | : muhakkak onlar |
2. | elfev | : buldular |
3. | âbâe-hum | : onların ataları, babaları |
4. | dâllîne | : dalâlette olanlar |
İmam İskender Ali Mihr | : | Muhakkak ki onlar, babalarını (atalarını) dalâlette buldular. |
Diyanet İşleri | : | Çünkü onlar babalarını sapık kimseler olarak buldular. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Şüphe yok ki onlar, atalarını, sapıtmış bir halde bulmuşlardı da. |
Adem Uğur | : | Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular. |
Ahmed Hulusi | : | Çünkü onlar atalarını (hakikatten) sapmışlar olarak buldular. |
Ahmet Tekin | : | Onlar, atalarının, hak yoldan uzaklaşarak dalâleti, bozuk düzeni, helâki tercih edip, başlarına buyruk yaşadıklarını bile bile atalarına uydular. |
Ahmet Varol | : | Çünkü onlar atalarını sapıtmış buldular. |
Ali Bulaç | : | Çünkü onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı. |
Ali Fikri Yavuz | : | Çünkü onlar, babalarını (dünyada) sapıklıkta buldular. |
Bekir Sadak | : | Onlar babalarini suphesiz sapik kimseler olarak bulmuslardi. |
Celal Yıldırım | : | Çünkü onlar babalarını sapıklık içinde buldular. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Onlar babalarını şüphesiz sapık kimseler olarak bulmuşlardı. |
Diyanet Vakfi | : | (69-70) Kuşkusuz onlar atalarını dalâlette buldular da peşlerinden koşup gittiler. |
Edip Yüksel | : | Onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Çünkü onlar babalarını dalâlette buldular |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Çünkü onlar babalarını sapıklık içinde buldular. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Çünkü onlar, atalarını sapıklıkta buldular. |
Fizilal-il Kuran | : | Çünkü onlar atalarını sapık yolda buldular. |
Gültekin Onan | : | Çünkü onlar, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı. |
Hasan Basri Çantay | : | Çünkü onlar atalarını sapkın kimseler bulmuşlardı da, |
Hayrat Neşriyat | : | Doğrusu onlar, atalarını sapık kimseler buldular. |
İbni Kesir | : | Doğrusu onlar, babalarını sapıklar olarak bulmuşlardı. |
Muhammed Esed | : | çünkü onlar atalarını eğri bir yol üzerinde buldular, |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (69-71) Muhakkak ki, onlar atalarını sapık kimseler buldular. İmdi onlar, atalarının izleri üzerine koşturuluyorlar. Andolsun ki, onlardan evvelkilerin ekserisi de sapıtmış idi. |
Ömer Öngüt | : | Doğrusu onlar atalarını sapıklıkta buldular. |
Şaban Piriş | : | Onlar, babalarını, atalarını sapık kimseler olarak bulmuşlardı. |
Suat Yıldırım | : | Onlar atalarını haktan sapmış durumda buldular. |
Süleyman Ateş | : | Çünkü onlar babalarını sapık kimseler buldular. |
Tefhim-ul Kuran | : | Çünkü onlar, atalarını da sapık kimseler olarak bulmuşlardı. |
Ümit Şimşek | : | Onlar atalarını sapıklıkta buldular. |