وَأَصْحَابُ الشِّمَالِ مَا أَصْحَابُ الشِّمَالِ
Ve ashâbuş şimâli mâ ashâbuş şimâl(şimâli).
1. | ve ashâbu eş şimâli | : ve şeamet (kötülük), meş'eme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sollarından verilenler |
2. | mâ | : ne |
3. | ashâbu eş şimâli | : şeamet (kötülük), meş'eme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sollarından verilenler |
İmam İskender Ali Mihr | : | Ve ashabuş şimal [şeamet (kötülük), meşeme sahipleri, amel defteri (hayat filmleri) sollarından verilenler, cehennemlikler], (ama) ne ashabuş şimal! |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Ve sol taraf ehli, ama ne de sol taraf ehli. |
Abdullah Parlıyan | : | Amel defterleri sol taraflarından verilenler, amma ne de sol taraf ehli veya kimdir bu hesabı soldan görülenler. |
Adem Uğur | : | Soldakiler; ne yazık o soldakilere! |
Ahmed Hulusi | : | Ashab-ı Şimal (şakî olanlar; hakikati inkâr edip kozalı yaşayanlar), ne ashab-ı şimaldir! |
Ahmet Tekin | : | Sağduyularına kulak vermeyerek, Allah’ın kitabını inkâr edip, burunlarının doğrusuna gidenler, zaafa uğrayanlar, kötü sonuçla karşılaşanlar! Ne bedbahttır hak yoldan uzaklaşarak kötü sonuçla karşılaşanlar! |
Ahmet Varol | : | Sol ashabı ne (bedbahttırlar) o sol ashabı! |
Ali Bulaç | : | "Ashab-ı Şimal", ne (mutsuzdur o) "Ashab-ı Şimal." |
Ali Fikri Yavuz | : | Solcular ise, onlar ne acıklı durumdalar!... |
Bayraktar Bayraklı | : | Soldakiler; ne yazık o soldakilere! |
Bekir Sadak | : | Defterleri soldan verilenler; ne yazik o solculara! |
Celal Yıldırım | : | Şeâmetliler, ne bedbahttır şeâmetliler! |
Cemal Külünkoğlu | : | Kötülüğe batanlar (amel defterleri sol tarafından verilenler) ise ne mutsuz kimselerdir! |
Diyanet İşleri (eski) | : | Defterleri soldan verilenler; ne yazık o solculara! |
Diyanet Vakfi | : | Soldakiler; ne yazık o soldakilere! |
Edip Yüksel | : | Sol tarafta bulunanlar, sol tarafta olacaklardır. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Eshab-i Şimal ise ne Eshab-i Şimal! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Solun adamları ise, ne solun adamları! |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Solun adamları, nedir o solcular! |
Fizilal-il Kuran | : | Defterleri soldan verilenler. Vay gele başlarına! |
Gültekin Onan | : | 'Ashab-ı Şimal', ne (mutsuzdur o) 'Ashab-ı Şimal'. |
Hasan Basri Çantay | : | Solcular: (Onlar) ne solculardır! |
Hayrat Neşriyat | : | Ashâb-ı Şimâl (amel defterleri sol eline verilenler) ise, ne (bedbaht insanlardır o)Ashâb-ı Şimâl! |
İbni Kesir | : | Solcular da. Solcular kimlerdir? |
Kadri Çelik | : | Defterleri soldan verilenler. Nedir defterleri soldan verilenler? |
Muhammed Esed | : | Kötülükte ısrar edenlere gelince, nedir bu kötülük ısrarcıları(nın cezası)? |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (41-43) Ashâb-ı Şimal ise, ne? Mesâmâtâ kadar nüfuz eden bir sıcaklık ve son derece hararetli bir su içindedirler. Ve pek siyah bir dumandan bir gölge içindedirler. |
Ömer Öngüt | : | Amel defterleri soldan verilenler! Onlar ne uğursuzdurlar! |
Şaban Piriş | : | Sol taraf halkı, nedir sol taraf halkı? |
Suat Yıldırım | : | Ashab-ı Şimal ki ne Ashab-ı Şimal! Ne bedbahttır onlar! |
Süleyman Ateş | : | Solun adamları (amel defterleri, sol tarafından verilenler), nedir o solcular! |
Tefhim-ul Kuran | : | «Ashab-ı Şimal», ne (mutsuzdurlar o) «Ashab-ı Şimal.» |
Ümit Şimşek | : | Bir de Ashab-ı Şimal var ki, ne bedbahttır onlar. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Ve şomluk ve uğursuzluk yâranı. Nedir şomluk ve uğursuzluk yâranı? |