فَلَنُذِيقَنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا عَذَابًا شَدِيدًا وَلَنَجْزِيَنَّهُمْ أَسْوَأَ الَّذِي كَانُوا يَعْمَلُونَ
Fe le nuzîkannellezîne keferû azâben şedîden ve le necziyennehum esveellezî kânû ya’melûn(ya’melûne).
1. | fe | : böylece, bundan sonra |
2. | le | : mutlaka, elbette |
3. | nuzîkanne | : tattıracağız |
4. | ellezîne | : onlar |
5. | keferû | : inkâr ettiler |
6. | azâben şedîden | : şiddetli azap |
7. | ve le | : ve mutlaka, elbette |
8. | necziyenne-hum | : onları mutlaka cezalandıracağız |
9. | esvee | : en kötü, daha kötü |
10. | ellezî | : ki o |
11. | kânû | : oldular |
12. | ya'melûne | : yapıyorlar |
Diyanet İşleri | : | İnkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsü ile cezalandıracağız. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Biz de mutlaka kâfir olanlara çetin bir azâbı tattıracağız ve yaptıkları şeyin en kötü karşılığıyla cezâlandıracağız onları. |
Adem Uğur | : | O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Ahmed Hulusi | : | Andolsun ki o hakikat bilgisini inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette onlara yaptıklarının en kötü sonuçlarını yaşatacağız! |
Ahmet Tekin | : | Bu sebeple kulluk sözleşmesindeki ortak taahhütlerini, Allah’a iman, kulluk ve sorumluluk bilincini şuur altına iterek ört-bas edip inkârda ısrar eden güç ve iktidar sahiplerine elbette dehşetli bir azap tattıracağız. Onlara, işlemeye devam ettikleri amellerin en kötüsünü ölçü alarak en ağır cezayı vereceğiz. |
Ahmet Varol | : | İnkar edenlere muhakkak şiddetli bir azap tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Ali Bulaç | : | Artık gerçekten o inkar edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Ali Fikri Yavuz | : | İşte bunun içindir ki, biz de o kâfirlere şiddetli bir azab taddıracağız; ve kendilerini yaptıkları amellerin en kötüsü ile cezalandıracağız. |
Bekir Sadak | : | Inkar edenlere cetin bir azap tattiracagiz. Isledikleri en kotu islere karsilik onlarin cezasini verecegiz. |
Celal Yıldırım | : | And olsun ki, o küfredenlere şiddetli bir azâb tattıracağız ve elbette yapageldiklerinin en kötüsüyle kendilerini cezalandıracağız. |
Diyanet İşleri (eski) | : | İnkar edenlere çetin bir azap tattıracağız. İşledikleri en kötü işlere karşılık onların cezasını vereceğiz. |
Diyanet Vakfi | : | O inkâr edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Edip Yüksel | : | İnkar edenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle onlara karşılık vereceğiz. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | İşte biz de onun için o küfredenlere şiddetli bir azâb tattıracağız ve kendilerine yaptıkları âmellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | işte Biz de onun için o küfredenlere şiddetli bir azap tattıracağız ve kendilerine yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Biz mutlaka inkâr edenlere şiddetli bir azab tattıracağız. Ve onlara yaptıkları amellerin en kötüsünün cezasını vereceğiz. |
Fizilal-il Kuran | : | İnkar edenlere şiddetli bir azab taddıracağız ve onları, yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Gültekin Onan | : | Artık gerçekten o küfredenlere şiddetli bir azap tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Hasan Basri Çantay | : | İşte biz o kâfirlere muhakkak ki en çetin bir azâbı tatdıracağız. Onları yapageldiklerinin en kötüsüyle cezâlandıracağız. |
Hayrat Neşriyat | : | Sonunda o inkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azab tattıracağız ve mutlaka onları, yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezâlandıracağız. |
İbni Kesir | : | O küfredenlere şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yapmakta olduklarının en kötüsü ile cezalandıracağız. |
Muhammed Esed | : | Fakat hakikati (böylece) inkar edenlere kesinlikle şiddetli bir azabı tattıracak ve onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız! |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | İşte kâfir olanlara elbette bir şiddetli azap tattıracağız ve onları işler oldukları şeyin en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Ömer Öngüt | : | Andolsun ki kâfirlere çetin bir azap tattıracağız ve yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Şaban Piriş | : | İnkarcılara elbette şiddetli bir azap tattıracağız. Onları yaptıklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Suat Yıldırım | : | İşte Biz de onun için o kâfirlere dünyada şiddetli bir azap tattıracağız ve âhirette de yaptıkları o pek kötü işlere göre hak ettikleri karşılığı vereceğiz. |
Süleyman Ateş | : | İnkâr edenlere şiddetli bir azâb taddıracağız ve onları, yaptıklarının en kötüsüyle cezâlandıracağız. |
Tefhim-ul Kuran | : | Artık gerçekten o inkâr edenlere şiddetli bir azap taddıracağız ve onları yapmakta olduklarının en kötüsüyle cezalandıracağız. |
Ümit Şimşek | : | Biz o kâfirlere şiddetli bir azap tattıracak ve yaptıklarının en kötüsüyle onları cezalandıracağız. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Yemin olsun, o inkârcılara şiddetli bir azabı tattıracağız ve elbette ki onları, yapıp-ettiklerinin en kötüsüyle cezalandıracağız. |