وَعَدَ اللّهُ الَّذِينَ آمَنُواْ وَعَمِلُواْ الصَّالِحَاتِ لَهُم مَّغْفِرَةٌ وَأَجْرٌ عَظِيمٌ
Veadellâhullezîne âmenû ve amilûs sâlihâti lehum magfiretun ve ecrun azîm(azîmun).
1. | vaade allahu | : Allâh (cc). vaad etti |
2. | ellezîne âmenû | : âmenû olanlar, yaşarken Allâh'a ulaşmayı, teslim olmayı dileyenler |
3. | ve amilû es sâlihâti | : ve ıslah edici amel yapanlar, nefs tezkiyesi yapanlar |
4. | lehum magfiratun | : onlar için bir mağfiret vardır. (günahları sevaba çevrilir) |
5. | ve ecrun azîmun | : ve en büyük ecir, karşılık, mükâfat |
İmam İskender Ali Mihr | : | Allah, âmenû olup, ıslah edici ameller (nefs tezkiyesi ve tasfiyesi) yapanlara vaad etti, onlar için mağfiret ve “Ecrun Âzim (en büyük mükâfat)” vardır. |
Diyanet İşleri | : | Allah, iman edip salih ameller işleyenler hakkında, "Onlar için bir bağışlama ve büyük bir mükâfat vardır" diye vaatte bulunmuştur. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Allah, inanıp iyi işlerde bulunanlara vaat etti, onlarındır yarlıganma ve pek büyük mükafat. |
Adem Uğur | : | Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır. |
Ahmed Hulusi | : | Allâh, iman edip imanının gereği fiilleri ortaya koyanlara (şöyle) vadetmiştir: "Onlar için mağfiret ve aziym bir mükâfat vardır. " |
Ahmet Tekin | : | Allah, iman ederek, hâlis niyet ve amaçlarla, İslâm esaslarını, İslâmî düzeni hayata geçirenlere, iş barışı içinde bilinçli, planlı, mükemmel, meşrû, faydalı, verimli çalışarak nimetin-ürünün bollaşmasını sağlayanlara, yerinde, haklı çıkışlar yaparak, düzelmeye, iyiliğe, iyileştirmeye ön ayak olanlara, cârî-kalıcı hayırlar-sâlih ameller işleyenlere, af, koruma kalkanı ve büyük mükâfatlar va’detmiştir. |
Ahmet Varol | : | Allah iman edip salih amel işleyenlere; onlar için bağışlama ve büyük bir ecir olduğunu vaadetmiştir. |
Ali Bulaç | : | Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır. |
Ali Fikri Yavuz | : | Allah, iman edip sâlih amel işleyenlere vaad etti ki, onlar için bir mağfiret ve büyük bir mükâfat vardır. |
Bekir Sadak | : | Allah, inananlara ve yararli isler isleyenlere magfiret ve buyuk ecir oldugunu vadetmistir. |
Celal Yıldırım | : | Allah, imân edip iyi-yararlı amellerde bulunanlara va'detti: Onlar için bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır. |
Diyanet İşleri (eski) | : | Allah, inananlara ve yararlı işler işleyenlere mağfiret ve büyük ecir olduğunu vadetmiştir. |
Diyanet Vakfi | : | Allah, iman eden ve iyi şeyler yapanlara söz vermiştir; onlara bağışlama ve büyük mükâfat vardır. |
Edip Yüksel | : | ALLAH, inanıp iyi işler yapanlara bir bağışlanma ve büyük bir ödülü söz verdi. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Allah o iyman edib salih amelleri yapan kullarına şöyle va'd buyurdu; Hem mağfiret var onlara hem ecri azîm |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Allah, iman edip güzel işler yapanlara, kendilerine hem bağışlanma hem de büyük mükafat olduğuna dair söz verdi. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Allah, iman edenlere ve salih amel işleyenlere şöyle vaad etmiştir: Onlar için mağfiret ve büyük bir mükafat vardır. |
Fizilal-il Kuran | : | Allah, iman edip iyi ameller işleyenleri bağışlayacağını ve kendilerine büyük mükafat vereceğini vaad etmiştir. |
Gültekin Onan | : | Tanrı, inananlara ve salih amellerde bulunanlara vaadetmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır. |
Hasan Basri Çantay | : | Allah îman edib de güzel güzel amel (ve hareket) lerde bulunanlara va'd etdi: Onlar için bir mağfiret ve çok büyük bir mükâfat vardır. |
Hayrat Neşriyat | : | Allah, îmân edip sâlih ameller işleyenlere, kendileri için bir mağfiret ve(pek) büyük bir mükâfât olduğunu va'd etti. |
İbni Kesir | : | Allah; iman edenlere ve salih amel işleyenlere, mağfiret ve büyük bir ecir vaadetmiştir. |
Muhammed Esed | : | Allah, imana eren ve iyi işler yapanlara günahlarının bağışlanacağını ve büyük bir mükafatın onların olacağ(ını) vaat etmiştir: |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | Allah Teâlâ, imân edip sâlih amellerde bulunanlara vaad buyurmuştur ki, onlar için mağfiret ve azim bir mükâfaat vardır. |
Ömer Öngüt | : | Allah, iman edenlere ve sâlih amel işleyenlere vâdetmiştir; onlara bir mağfiret ve büyük mükâfat vardır. |
Şaban Piriş | : | Allah, iman edip doğruyu yapanlara mağfiret ve büyük bir mükafat olduğunu vaat etmiştir. |
Suat Yıldırım | : | Allah iman edip makbul ve güzel işler yapanları affedip kendilerine büyük mükâfat vermeyi vâd etmiştir. |
Süleyman Ateş | : | Allâh, inanıp iyi işler yapanlara va'detmiştir: Bağışlama ve büyük mükâfât onlarındır. |
Tefhim-ul Kuran | : | Allah, iman edenlere ve salih amellerde bulunanlara va'detmiştir, onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ecir vardır. |
Ümit Şimşek | : | İman eden ve güzel işler yapanlara, Allah bağışlanma ve büyük bir ödül vaad etmiştir. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | Allah, inanıp hayra ve barışa yönelik işler yapanlara vaatte bulunmuştur: Onlar için bir bağışlanma ve büyük bir ödül vardır. |