فَأَصْبَحَتْ كَالصَّرِيمِ
Fe asbahat kes sarîm(sarîmi).
1. | fe | : böylece |
2. | asbahat | : oldu |
3. | ke | : gibi |
4. | es sarîmi | : simsiyah, kara toprak |
Muhammed Hamdi Yazır | : | Sabaha kadar o bağ sırıma dönüvermişti |
Diyanet İşleri | : | Böylece bahçe, (anızı) yakılmış toprağa döndü. |
Abdulbaki Gölpınarlı | : | Derken bahçe, bütün mahsûlü kesilip biçilmiş, kupkuru çorak bir yere, bir çöle dönmüştü. |
Adem Uğur | : | Bahçe kapkara kesildi. |
Ahmed Hulusi | : | Kuruyup kararıverdi (o bahçe)! |
Ahmet Tekin | : | Bağlar, bahçeler yangın yerine dönmüş, simsiyah kesilmişti. |
Ahmet Varol | : | Böylece (bahçe) kapkara oluverdi. |
Ali Bulaç | : | Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi. |
Ali Fikri Yavuz | : | O bahçe, kapkara kesiliverdi, (kökünden yandı gitti). |
Bekir Sadak | : | (19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katindan gonderilen bir salgin o bahceyi sarivermisti de bahce kapkara kesilmisti. |
Celal Yıldırım | : | Sabaha doğru bahçe (yok olup) siyah bir kül (yığını halin)e döndü. |
Diyanet İşleri (eski) | : | (19-20) Ama onlar daha uykudayken Rabbinin katından gönderilen bir salgın o bahçeyi sarıvermişti de bahçe kapkara kesilmişti. |
Diyanet Vakfi | : | (19-20) Fakat onlar daha uykudayken Rabbinin katından (gönderilen) kuşatıcı bir âfet (ateş) bahçeyi sarıverdi de, bahçe kapkara kesildi. |
Edip Yüksel | : | Ve bahçe meyvesiz kalmıştı. |
Elmalılı Hamdi Yazır | : | Sabaha kadar o bağ sırıma dönüvermişti |
Elmalılı (sadeleştirilmiş) | : | Sabaha kadar o bağ sırıma (biçilmiş tarlaya) dönmüştü. |
Elmalılı (sadeleştirilmiş - 2) | : | Bahçe simsiyah kesiliverdi. |
Fizilal-il Kuran | : | Bahçe simsiyah olmuştu. |
Gültekin Onan | : | Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi. |
Hasan Basri Çantay | : | (O bağçe) simsiyah kesiliverdi. |
Hayrat Neşriyat | : | Derken (bahçe tamâmen yanarak) kapkara kesildi. |
İbni Kesir | : | O, kupkuru kesildi. |
Muhammed Esed | : | ve ertesi gün (bütün bitkiler) sararıp kurumuştu. |
Ömer Nasuhi Bilmen | : | (20-21) Artık o bostan yanarak simsiyah kesilmiş gibi bir hale dönüverdi. Derken sabahladıkları vakit birbirlerine seslendiler. |
Ömer Öngüt | : | Bahçe kapkara kesildi. |
Şaban Piriş | : | Sabaha bahçe kapkara kesildi. |
Suat Yıldırım | : | (19-20) Fakat onlar henüz uykuda iken, Rabbin tarafından gönderilen bir afet bahçeyi kapladı. Bahçe sabahleyin siyah kül haline geliverdi. |
Süleyman Ateş | : | Bahçe simsiyah kesiliverdi. |
Tefhim-ul Kuran | : | Sonunda (bahçe) kökünden kuruyup kapkara kesildi. |
Ümit Şimşek | : | Bağ simsiyah küle döndü. |
Yaşar Nuri Öztürk | : | O, simsiyah kesiliverdi. |