←Fatiha Suresi/Elmalı Portal:Kur'an ve Mu'cem-ul Müfehres - Portal:Hadis - Portal:Fıkıh - Portal:Akaid - Portal:Siyer - Portal:Kelam |
Fatiha Suresi
|
Bakara/Elmalı/8-20→ |
Önemli!!! düzenlenen sayfalar Rûku ayetlerine kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal) |
Ayet No
|
Ayet Metni
|
Elmalı Meali
|
Elmalı (Sadeleştirilmiş Meal)
|
İngilizce (Yusuf Ali Meali )
|
Elif, lam, mim
|
||||
İşte - o kitap, bunda şüphe yok, ayni hidayet, korunacaklar için.
|
Bu öyle bir Kitaptır ki doğruluğunda hiç şüphe yoktur, Allah’tan sakınanlara da yol göstericidir
Bu, o Kitap’tır ki, onda kuşkuya yer yoktur. Sakınanlara doğruyu gösterir |
This is the Book; in it is guidance sure, without doubt, to those who fear Allah
| ||
الَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِالْغَيْبِ وَيُقِيمُونَ الصَّلَاةَ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنْفِقُونَ
|
O sakınanlar ki görünmeyene inanırları, namaza dururlar, kendilerine verdiğimiz azıktan başkalarını da geçindirirler.
Onlar, o görünmeyene (gayba) inanır, namazı kılar, kendilerine rızık olarak ne vermişsek ondan harcarlar. |
|||
وَالَّذِينَ يُؤْمِنُونَ بِمَا أُنْزِلَ إِلَيْكَ وَمَا أُنْزِلَ مِنْ قَبْلِكَ وَبِالْآخِرَةِ هُمْ يُوقِنُونَ
|
O sakınanlar ki sana bildirilen kitaba, senden önce bildirilmiş olan kitaplara, öbür dünyaya da kanasıya inanırlar. Onlar sana indirilene inanırlar, senden önce indirilmiş olana da. Ahiret konusunda ise kesin bir kanaate sahiptirler. (kesin bir kanaat içindedirler.)
|
And who believe in the Revelation sent to thee, and sent before thy time, and (in their hearts) have the assurance of the Hereafter
| ||
أُوْلَـئِكَ عَلَى هُدًى مِّن رَّبِّهِمْ وَأُوْلَـئِكَ هُمُ الْمُفْلِحُونَ
|
İşte bu inananlar çalaplarının doğru yolu üzerinde olanlardır, umduklarına erenler de bunlardır.
|
They are on (true) guidance, from their Lord, and it is these who will prosper
| ||
إِنَّ الَّذِينَ كَفَرُوا سَوَاءٌ عَلَيْهِمْ ءَأَنْذَرْتَهُمْ أَمْ لَمْ تُنْذِرْهُمْ لَا يُؤْمِنُونَ
|
İşte o kimseler ki Allah’ı tanımazlar, sen onları uyarsan da bir, uyarmasan da. İnanmazlar ki
|
As to those who reject Faith, it is the same to them whether thou warn them or do not warn them; they will not believe
| ||
خَتَمَ اللَّهُ عَلَى قُلُوبِهِمْ وَعَلَى سَمْعِهِمْ وَعَلَى أَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظِيمٌ
|
Allah kalblerini ve kulaklarını mühürlemiş ve gözlerine bir perde inmiştir ve bunların hakkı azîm bir azaptır
|
Allah onların yüreklerini katılaştırmış, kulaklarını sağır etmiş, gözlerine de perde çekmiştir. Onlar için pek büyük bir azap vardır
|
Allah hath set a seal on their hearts and on their hearing. And on their eyes is a veil; great is the penalty they (incur)
|