Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

4.Sayfa Bakara Suresi

Ayet No Ayet Metni Elmalı Meali (Orijinali)
17 [[مَثَلُهُمْ كَمَثَلِ الَّذِي اسْتَوْقَدَ نَارًا فَلَمَّا أَضَاءَتْ مَا حَوْلَهُ ذَهَبَ اللَّهُ بِنُورِهِمْ وَتَرَكَهُمْ فِي ظُلُمَاتٍ لَا يُبْصِرُونَ]] Bunların meseli şunun meseline benzer ki bir ateş yakmak istedi, vaktaki çevresindekileri aydınlattı, tam o sırada Allah nurlarını gideriverip kendilerini zulmetler içinde bıraktı, artık bunlar görmezler.
18 صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَ Sağırdırlar, dilsizdirler, kördürler, artık bunlar dönmezler.
19 [[أَوْ كَصَيِّبٍ مِنَ السَّمَاءِ فِيهِ ظُلُمَاتٌ وَرَعْدٌ وَبَرْقٌ يَجْعَلُونَ أَصَابِعَهُمْ فِي ءَاذَانِهِمْ مِنَ الصَّوَاعِقِ حَذَرَ الْمَوْتِ وَاللَّهُ مُحِيطٌ بِالْكَافِرِينَ]] Yahut semadan boşanan bir yağmur hali gibidir ki onda karanlıklar var, bir gürleme, bir şimşek var, yıldırımlardan ölüm korkusiyle parmaklarını kulaklarına tıkıyorlar, ve Allah kâfirleri kuşatmıştır.
20 [[يَكَادُ الْبَرْقُ يَخْطَفُ أَبْصَارَهُمْ كُلَّمَا أَضَاءَ لَهُمْ مَشَوْا فِيهِ وَإِذَا أَظْلَمَ عَلَيْهِمْ قَامُوا وَلَوْ شَاءَ اللَّهُ لَذَهَبَ بِسَمْعِهِمْ وَأَبْصَارِهِمْ إِنَّ اللَّهَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ]] Şimşek nerede ise gözlerini kapıverecek önlerini aydınlattımı ışığında yörüyorlar, karanlık üzerlerine çöktü mü dikilip kalıyorlar, Allah dilemiş olsa idi elbet işitmelerini görmelerini de alıverirdi, şüphe yok ki Allah her şey'e kadir, daima kadirdir
21 يَاأَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا رَبَّكُمُ الَّذِي خَلَقَكُمْ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ Ey insanlar!. o sizi ve sizden evvelkileri yaratmış olan rabbinize kulluk ve ibâdet ediniz ki korunur müttekilerden olasınız
22 [[الَّذِي جَعَلَ لَكُمُ الْأَرْضَ فِرَاشًا وَالسَّمَاءَ بِنَاءً وَأَنْزَلَ مِنَ السَّمَاءِ مَاءً فَأَخْرَجَ بِهِ مِنَ الثَّمَرَاتِ رِزْقًا لَكُمْ فَلَا تَجْعَلُوا لِلَّهِ أَنْدَادًا وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ]] o öyle bir lûtufkâr ki sizin için yeri bir döşek yaptı, semayı bir bina ve sizin için semadan bir su indirdi de onunla türlü mahsullerden size bir rızk çıkardı, sizde artık bilecek halde iken tutupta Allaha menendler koşmayın
2/23 [[وَإِنْ كُنْتُمْ فِي رَيْبٍ مِمَّا نَزَّلْنَا عَلَى عَبْدِنَا فَأْتُوا بِسُورَةٍ مِنْ مِثْلِهِ وَادْعُوا شُهَدَاءَكُمْ مِنْ دُونِ اللَّهِ إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ]] ve eğer kulumuza ceste ceste indirdiğimiz kur'andan şüphede iseniz haydi onun ayarından bir sure meydana getirin ve Allahdan başka güvendiklerinizin hepsini çağırın, eğer sadıksanız bunu yapın
24 فَإِنْ لَمْ تَفْعَلُوا وَلَنْ تَفْعَلُوا فَاتَّقُوا النَّارَ الَّتِي وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ أُعِدَّتْ لِلْكَافِرِينَ yok yapamazsanız -ki hiç bir zaman yapamıyacaksınız- o halde çırası insanlarla o taşlar olan o ateşten sakının, o kâfirler için hazırlandı

مَثَلُهُمْ Onların durumu كَمَثَلِ الَّذِيت Kimsenin durumu gibidir ki اسْتَوْقَدَYakan نَارًا Bir ateş فَلَمَّا أَضَاءَتْAydınlatınca مَا حَوْلَهُEtrafını ذَهَبَGiderdi اللَّهُ Allah بِنُورِهِمْ Onların nurunu وَتَرَكَهُمْVe onları bıraktı فِي ظُلُمَاتٍKaranlıklar içerisinde لَا يُبْصِرُونَ Görmez bir halde(17) صُمٌّSağırdırlar بُكْمٌDilsizdirler عُمْيٌKördürler فَهُمArtık onlar ْ لَا يَرْجِعُونَ Dönmezler(18) أَوْYa da كَصَيِّبٍBoşalan şiddetli yağmur gibidir ki مِنْ السَّمَاءِGökten فِيهِİçinde vardır ظُلُمَاتٌKaranlıklar وَرَعْدٌGök gürültüsü وَبَرْقٌVe şimşek يَجْعَلُونَTıkarlar أَصَابِعَهُمْParmaklarını فِي آذَانِهِمْKulaklarına مِنْ الصَّوَاعِقِYıldırımlardan حَذَرَKorkusuyla الْمَوْتِÖlmek وَاللَّهُŞüphesiz Allah مُحِيطٌÇepeçevre kuşatandır بِالْكَافِرِينَ Kafirleri (19) يَكَادُNeredeyse الْبَرْقُŞimşek يَخْطَفُKapıverecek أَبْصَارَهُمْGözlerini كُلَّمَا أَضَاءَAydınlattığı zaman لَهُمْOnları مَشَوْاYürürler فِيهِOnda وَإِذَا أَظْلَمَKarardığı zaman عَلَيْهِمْOnlar üzerine قَامُواDikiliverirler وَلَوْ شَاءَDileseydi اللَّهُAllah لَذَهَبَ Elbette giderirdi بِسَمْعِهِمْOnların işitmelerini de وَأَبْصَارِهِمْGörmelerini de إِنَّŞüphesiz اللَّهَAllah عَلَى كُلِّ شَيْءٍHer şeye قَدِيرٌ Kadirdir(20) يَاأَيُّهَاEy النَّاسُİnsanlar اعْبُدُواİbadet edin رَبَّكُمْRabbinize الَّذِي خَلَقَكُمْSizi yaratan وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِكُمْ Ve sizden öncekileri لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ Ki korunasınız (21) الَّذِيO ki جَعَلَKıldı لَكُمْSizin için الْأَرْضَYeryüzünü فِرَاشًاBir döşek وَالسَّمَاءَGöğü de بِنَاءًBir bina وَأَنْزَلَİndirip مِنْ السَّمَاءِGökten مَاءًSu فَأَخْرَجَÇıkarttı بِهِOnunla مِنْ الثَّمَرَاتِÜrünler رِزْقًاRızık olan لَكُمْSizin için فَلَا تَجْعَلُواArtık koşmayın لِلَّهِAllah’a أَندَادًاeşler وَأَنْتُمْ تَعْلَمُونَ Siz de bildiğiniz halde(22) وَإِنْ كُنتُمْ فِيEğer içindeyseniz رَيْبٍŞüphe مِمَّا نَزَّلْنَاİndirdiğimiz şeyden عَلَى عَبْدِنَاKulumuza فَأْتُواSiz de getirin بِسُورَةٍBir sure مِنْ مِثْلِهِOnun benzerinden وَادْعُواÇağırın شُهَدَاءَكُمْŞahitlerinizi de مِنْ دُونِ اللَّهِAllah’tan başka إِنْ Eğer كُنتُمْ iseniz صَادِقِينَ Doğru kimseler(23) فَإِنْŞayet لَمْ تَفْعَلُواYapamazsanız وَلَنْ تَفْعَلُواKi asla yapamayacaksınız فَاتَّقُواO halde sakının النَّارَO ateşten الَّتِي وَقُودُهَاYakıtı olan النَّاسُİnsanlar وَالْحِجَارَةُVe taşlar أُعِدَّتْHazırlanmış لِلْكَافِرِينَ Kafirler için(24)

Advertisement