Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Duhan Suresi/1-29-Duhan Suresi/Elmalı/1-29] Duhan Suresi/30-42
Disambig Bakınız: Duhan SuresiSuresi/MEAL, Duhan Suresi/VİDEO, Duhan Suresi/TEFSİR, Duhan Suresi/TEZHİB, Duhan Suresi/HAT, Duhan SuresiFAZİLETİ, Duhan Suresi/HİKMETLERİ, Duhan Suresi/, /KERAMETLERİ, Duhan Suresi/AUDİO, Duhan Suresi/HADİSLER, Duhan Suresi/NAKİLLER, Duhan Suresi/EL YAZMALARI, Duhan Suresi/VP
Duhan Suresi/43-49-Duhan Suresi/Elmalı/43-49
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
وَلَقَدْ نَجَّيْنَا بَنِي إِسْرَائِيلَ مِنَ الْعَذَابِ الْمُهِينِ
Celâlım hakkı için, Beni İsraîli kurtarmıştık: o ihanetli azâbdan
Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı.
And We delivered the Children of Israel from the shameful doom
44/31
مِنْ فِرْعَوْنَ ۚ إِنَّهُ كَانَ عَالِيًا مِنَ الْمُسْرِفِينَ
Fir'avinden, çünkü o üstün müsriflerden idi
Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık.
(We delivered them) from Pharaoh. Lo! he was a tyrant of the wanton ones.
وَلَقَدِ اخْتَرْنَاهُمْ عَلَىٰ عِلْمٍ عَلَى الْعَالَمِينَ
Ve şanım hakkı için: biz onları bir ılim üzere âlemîne karşı ıhtıyar eylemiştik
Biz onlara içinde apaçık bir imtihan bulunan mucizeler verdik.
And We chose them, purposely, above (all) creatures.
33. وَآتَيْنَاهُمْ مِنَ الْآيَاتِ مَا فِيهِ بَلَاءٌ مُبِينٌ
Ve onlara âyetlerden öylesini vermiştik ki onda açık bir ni'met ile imtihan vardı
Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki:
And We gave them portents wherein was a clear trial.
44/34
إِنَّ هَٰؤُلَاءِ لَيَقُولُونَ
Fakat şu berikiler diyorlar ki:
"Bizim ilk ölümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz.
Lo! these, forsooth, are saying:
44/35
إِنْ هِيَ إِلَّا مَوْتَتُنَا الْأُولَىٰ وَمَا نَحْنُ بِمُنْشَرِينَ
ilk ölümümüzden ilerisi yok ve biz yeniden neşrolunacak değiliz
Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin."
There is naught but our first death, and we shall not be raised again.
فَأْتُوا بِآبَائِنَا إِنْ كُنْتُمْ صَادِقِينَ
Haydi getirin babalarımızı doğru iseniz
Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onların hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular.
Bring back our fathers, if ye speak the truth!
أَهُمْ خَيْرٌ أَمْ قَوْمُ تُبَّعٍ وَالَّذِينَ مِنْ قَبْلِهِمْ ۚ أَهْلَكْنَاهُمْ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا مُجْرِمِينَ
Ya onlar mı hayırlı? Yoksa Tübbain kavmı ve onlardan evvelkilermi? Hep onları helâk ettik, çünkü mücrim idiler
Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık.
Are they better, or the folk of Tubba and those before them? We destroyed them, for surely they were guilty.
38. وَمَا خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَاعِبِينَ
Ve biz o Göklerle Yeri ve aralarındakileri oyunculukla yaratmadık
Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler.
And We created not the heavens and the earth, and all that is between them, in play.
44/39
مَا خَلَقْنَاهُمَا إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
İkisini de ancak hak sebebiyle yarattık ve lâkin pek çokları bilmezler
Şüphesiz ki hakkı batıldan ayırd etme günü onların hepsinin bir araya toplanacağı gündür.
We created them not save with truth; but most of them know not.
44/40
إِنَّ يَوْمَ الْفَصْلِ مِيقَاتُهُمْ أَجْمَعِينَ
Haberiniz olsun ki o fasıl günü hepinizin mikatıdır
O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez.
40. Assuredly the Day of Decision is the term of all of them,
44/41
يَوْمَ لَا يُغْنِي مَوْلًى عَنْ مَوْلًى شَيْئًا وَلَا هُمْ يُنْصَرُونَ
O gün ki yar yardan bir şey def'edemez ve bir taraftan yardım da olunmazlar
Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir.
A day when friend can in naught avail friend, nor can they be helped,
44/42
إِلَّا مَنْ رَحِمَ اللَّهُ ۚ إِنَّهُ هُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ
Ancak Allahın rahmetiyle yarlıgadığı başka, çünkü o öyle azîz öyle rahîmdir
Gerçekten zakkum ağacı,
Save him on whom Allah hath mercy. Lo! He is the Mighty, the Merciful.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET




|

Advertisement