Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Duhan Suresi/43-49-Duhan Suresi/Elmalı/30-42 Duhan Suresi/50/59
Disambig Bakınız: Duhan SuresiSuresi/MEAL, Duhan Suresi/VİDEO, Duhan Suresi/TEFSİR, Duhan Suresi/TEZHİB, Duhan Suresi/HAT, Duhan SuresiFAZİLETİ, Duhan Suresi/HİKMETLERİ, Duhan Suresi/, /KERAMETLERİ, Duhan Suresi/AUDİO, Duhan Suresi/HADİSLER, Duhan Suresi/NAKİLLER, Duhan Suresi/EL YAZMALARI, Duhan Suresi/VP
Casiye Suresi/1-11-Casiye Suresi/Elmalı/1-11
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
44/50
[[إِنَّ هَٰذ

كُنْتُمْ بِهِ تَمْتَرُونَ]]

İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur."
Lo! this is that whereof ye used to doubt.
44/51
إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي مَقَامٍ أَمِينٍ
Cennetlerde pınar başlarında
Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar.
Lo! those who kept their duty will be in a place secure
44/52
فِي جَنَّاتٍ وَعُيُونٍ
Sündüs ve istebraktan elbiseler giyerek karşı karşıya
Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar.
Amid gardens and water springs,
يَلْبَسُونَ مِنْ سُنْدُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُتَقَابِلِينَ
Evet böyle, hem onları iri gözlü hurîlerle tezvic de etmişizdir
Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar.
Attired in sin and silk embroidery, facing one another.
44/54
كَذَٰلِكَ وَزَوَّجْنَاهُمْ بِحُورٍ عِينٍ
Orada emniyyetler içinde her türlü yemişi çağırır getirdiler
İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz.
Even so (it will be). And We shall wed them unto fair ones with wide, lovely eyes.
44/55
يَدْعُونَ فِيهَا بِكُلِّ فَاكِهَةٍ آمِنِينَ
Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler.
They call therein for every fruit in safety.
44/56
لَا يَذُوقُونَ فِيهَا الْمَوْتَ إِلَّا الْمَوْتَةَ الْأُولَىٰ ۖ وَوَقَاهُمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ
Korumuştur da onları o Cahîm azâbından
Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur.
56. They taste not death therein, save the first death. And He hath saved them from the doom of hell,
44/57
فَضْلًا مِنْ رَبِّكَ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ
Hepsi rabbından bir fadl olarak, işte budur ancak fevzi azîm
(Bunların hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir.) İşte büyük kurtuluş budur.
A bounty from thy Lord. That is the supreme triumph.
44/58
فَإِنَّمَا يَسَّرْنَاهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
Biz onu sâde senin dilinle müyesser kıldık gerek ki iyi düşünsünler
Biz Kur'ân'ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar.
And We have made (this Scripture) easy in thy language only that they may heed.
44/59
فَارْتَقِبْ إِنَّهُمْ مُرْتَقِبُونَ
O halde gözet çünkü onlar gözetiyorlar
Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar.
Wait then (O Muhammad). Lo! they (too) are waiting.
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET




|

Advertisement