Yenişehir Wiki
Advertisement
Küfe Safahat Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
Hasır
Disambig Bakınız: Durmayalım/1 , Durmayalım/2 , Durmayalım/3 , Durmayalım/4 , Durmayalım/Osmanlıca , Durmayalım/Azerice , Durmayalım/Özbekçe , Durmayalım/Arapça , Durmayalım/Farsça , Durmayalım/İngilizce , Durmayalım/Almanca , Durmayalım/ , Durmayalım/
Durmayalım
Durmayalım
We do not stop

Sa'dî diyor ki: "Bir gece biz kârbân ile

Âheste-seyr iken yolumuz düştü bir çöle

Sa'dî diyor ki: "Bir gece biz kervan ile

Aheste seyretmekte iken yolumuz düştü bir çöle.

Sadi says:We were going slowly one night in the caravan

We dropped into a desert

Sür'atle tayy için o beyâbân-ı vahşeti,
Hep yolcular fedâ ederek istirâhati

Suratle geçmek için o vahşi çölü
Hep yolcular feda ederek istirahatı

To pass that scary dessert fast

All the passenggers were going by sacrifsing their rest


Gitmektelerdi. Bir aralık bende meyşe tâb,

Hiç kalmamış ki düşmüşüm artık zebûn-i hâb.

Gitmektelerdi. Bir aralık bende yürümeye güç
Hiç kalmamış ki düşmüşüm artık uykuya yenik.

At one time I had no strentgth to walk

I succumb into sleep

Âvâre bir piyâdeyi bekler mi kâfıle?

Nâçâr şedd-i rahl edecek tâ be-merhale.

Avare bir yolcuyu bekler mi kafile?
Çaresiz yola devam edecek varıncaya dek konak yerine.

Does the group waits for a vayabond passenger

Inevitably continue the journey until the host

Durmuş, diyordu, bir de uyandım ki, sârban:

"Kalk ey zavallı yolcu, uzaklaştı kârban!

Bir de uyandım ki başucuma dikilmiş bir deveci şunları söylemekte:
"Kalk ey zavallı yolcu,uzaklaştı kervan!
suddenly I woke up a man was standing at bedside and saying:

Wake up poor passanger, the caravan went away

Uykum benim de yok değil amma bu deşt-zâr,

Arâmgâh olur mu ki bin türlü korku var?

Uykum benim de yok değil ama bu çöl,
İstirahat yeri olur mu ki bin türlü korku var?

I ‘m sleepy but can this dessert be a resting place

Since there are thousands of fear?

Ser-menzil-i merâma varır durmayıp giden;

Yoktur necât ümîdi bu çöller geçilmeden.

Varmak istediği yere varır durmayıp giden;
Yoktur kurtuluş ümidi bu çöller geçilmeden.
The one who doesn’t

stop reaches where he wants to reach There is no hope of salvation this desert without passing

Heyhât, yolda böyle düşen uyku derdine,

Hep yolcular gider de kalır kendi kendine!"

Yazık ki yolda böyle düşen uyku derdine,

Hep yolcular gider de kalır kendi kendine!"

the one who cares sleep a lot,

all the passangers leave, is left alone

Vak'a hiç birşey değildir; haklısın, lâkin düşün.

Başka bir düstûr-i hikmet var mı, insâf et, bugün?

Gerçi olayın kendisi önemsizdir, bunda haklısın, ancak düşün.
İnsaflı ol, bundan başka hikmet dolu bir prensip var mı bugün?
Though the event itself isn’t important you are right, but think

Be fair is there any other principle f ull of wisdom


Varmak istersen -diyor Sa'dî- eğer bir maksada,

Tuttuğun yollar tükenmekten muarrâ olsa da;

Varmak istersen -diyor Sa'di eğer maksada,
Tuttuğun yollar hiç bitmeyecek gibi olsa da;
If you want to reach your aim says Sa’di

As if the road you go seems endless

Şedd-i rahl et, durmayıp git, yolda kalmaktan sakın!

Merd-i sâhib-azm için neymiş uzak, neymiş yakın?

Yola devam et, durmayıp git, yolda kalmaktan sakın!
Azim sahibi insan için neymiş uzak, neymiş yakın?
Continue don’t stop avoid losing your way

Fort he determined man, what is far what is near

Hangi müşküldir ki himmet olsun, âsân olmasın?

Hangi dehşettir ki insandan olmasın?

Hangi güçlüktür ki gayrete gelince kolaylaşmasın?
Hangi korkunç şey var ki insandan korkmasın
Every difficultly gets easier by effort

every terrible thing afraids of the man

İbret al erbâb-ı ikdâmın bakıp âsârına:

Dağ dayanmaz erlerin dağlar söken ısrârına.

İbret al gayret sahiplerinin bakıp eserlerine:
Dağ dayanmaz erlerin dağlar söken azmine.
Take lesson by looking at the perseverers trace

Mountains can’t lean against the determinations of the man

Bir münevvim ses değil yer yer hurûşan velvele:

Fevc fevc akmakta insanlar bütün müstakbele.

Sakinleştirip uyuşturan bir ses değil bu zaman zaman coşan gürültüler:
Akın akın yürümekte geleceğe bütün insanlar.
This not numbing calm voice gushing noises from time to time

All the people are walking flocking to the future

Nehr-i feyzâ feyz-i insâniyyetin âhengine,

Uymadan, kâbil değildir düşmemek bir engine.

Bereketli insanlık nehrinin âhengine uymayan insanın,
Bir enginde kaybolup gitmemesi mümkün mü?

Is it possible for the peron who doesn’t obey the harmony of huminty

To go deep, fade away

Menzîl-i maksûda varmazsın uyanmazsan eğer...

Var mı bak, yollarda hiç bîdâr olanlardan eser?

Amaçladığın yere varmazsın uyanmazsan eğer...
Var mı bak, yollarda hiç uyanık olanlardan eser?

If you don’t wake up, can’t reach your target

Look if there is any trace of who don't sleep

İşte âtîdir o ser-menzil denen ârâmgâh;

Kârbân akvâm; çöl mâzî; atâlet sedd-i râh.

İşte gelecek, en son varıp rahata kavuşacağın, yer demektir;
Kervan kavimler, çöl geçmiş, tembellik de yoldaki engeldir.
Future means to arrive and have rest at last

Caravan is tribes desert is in the past laziness is obstacles of in the road

Durma, mâzî bir mugaylanzâr-ı dehşetnâktir;

Git ki, âtî korkusuzdur, hem de kudsî hâktir.

Durma, geçmiş bir korkulu dikenliktir;
Git ki, gelecek korkusuzdur, hem ne kutsal topraktır!
Don’t stop past is a fearful thorny

Go future is a fearless and what a sacred soil

Çok şedâid iktihâm etmek gerektir, doğrudur...

Vehleten âvâre bir seyyâhı yollar korkutur;

Çok sıkıntılara katlanmak gerekir,doğrudur...
Başıboş bir yolcuyu yollar ilk bakışta korkutur;

It’s true that you many hardships

At first glance an orphan passanger scares

Korku, lâkin, azmi te'yîd eylemek îcâb eder:

Kurtulursun şedd-i rahl etmiş de gitmişsen eğer:

Korku, ama yine de azmi kuvvetlendirmek icab eder:
Kurtulursun, yükünü bağlayıp da ilerlemişsen eğer.

Fear but a determination should be strength

You rescue if you go forurard with the burden

Çünkü düşmüşsün hâyatın -ezkazâ- feyfâsına,

Gitmen îcâb eyliyor tâ menzil-i aksâsına.

Çünkü düşmüşsün Allah'ın takdiriyle hayat çölüne,
Gitmekten başka çare yok onun ta en son noktasına.

Because you fallen in desert of life with God’s discretion

There is no other way of going to the last point

Düşmemek mâdem elinden gelmemiş evvel senin,

Ölmeden olsun mu, ey miskin, bu çöller medfenin?

Madem ki düşmemek elinden gelmemiş ilkin senin,
Ölmeden olsun mu, ey miskin, bu çöller mezarın?

Since you couldn’t manage hot to fall into life

Is it before dying?The slaggart!These desert are your grave

İntihâr etmek değilse yolda durmak, gitmemek,

Âsumandan refref indirsin demektir bir melek!

İntihar etmek değilse yolda durmak, gitmemek,
Gökyüzünden refref indirsin demektir bir melek!

If standing stil, not going forwaid isn’t a suicide

Then it means an angel from the sky

Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ derken Hudâ;

Anlamam hiç meskenetten sen ne beklersin daha?

Leyse li'l-insâni illâ mâ seâ" derken Huda;
Anlamam hiç miskinlikten sen ne beklersin daha?
While Huda was saying “ leyse li’l insani illa ma sea” I don’t understand laziness, what do you expect more ?
Davran artık kârbânın arkasından durma, koş!

Mahvolursun bir dakîkan geçse hattâ böyle boş.

Davran artık kervanın arkasından durma,koş!
Mahvolursun bir dakikan geçse hattâ böyle boş.
Follow caravan , don’t stop, run
You’re destroyed, if a minute passes, such idle and wasted
Menzil almışlar da yorgun, belki senden bîmecâl!

Belki yok, elbette öyle! Sen ne etmiştin hayâl?

İlerleyenler de yorgun, belki senden kuvvetsiz!
Belki değil, elbette öyledir!Sen ne etmiştin hayâl?
Progress are tired , may be weaker than you May be not, so it’s of course! what have you imagined?
Şöyle gözden geçse bir hilkat temâşâ-hânesi:

Çıkmıyor bir zerre fa'âliyyetin bîgânesi.

Şöyle gözden geçse bir yaratılış gözlem hanesi
Çıkmıyor ' bir zerre' faaliyetten biganesi
İf the world of the created which is a demonstration is watched.
Âsumânî, hâkdânî cümle mevcûdât için

Kurtuluş yok sa'y-i dâimden, terakkîden bugün.

Gökteki ve yerdeki bütün varlıklar için
Kurtuluş yok sürekli çalışmaktan, ilerlemekten bugün.
No jot without activity can be found For every creature in the sky and the world there’s no way, but to work and to advance
Yer çalışsın, gök çalışsın, sen sıkılmazsan otur!

Bunların hakkında bilmem bir bahânen var mı?Dur

Yer çalışsın, gök çalışsın, sen sıkılmazsan otur!
Bunların hakkında bilmem bir bahanen var mı?
The earth Works, the sky Works, if you aren’t bored, still sit I don’t know if you have an excuse about them
Masiva birşey midir, boş durmuyor Hâlik bile:

Bak tecellî eyliyor bin şe'n-i gûnâgûn ile.

Dur! Yaratılmışlar da bir şey mi? Boş durmuyor Yaradan bile:
Bak tecellî ediyor türlü türlü bin hadise ile.
Stop! Only the created ? even god doesn’t stand stil Look! It’s manifesting with many kinds of events
Ey, bütün dünya ve mâfihâ ayaktayken; yatan!

Leş misin, davranmıyorsun? Bâri Allah'tan utan.

Ey, bütün dünya ve dünyadakiler ayaktayken, yatan!
Leş misin, davranmıyorsun? Bari Allah'tan utan!
Oh ! while all the world and who are on the world were awake, the on lying Are you carrion, you aren’t acting ? at least ashamed from god!


Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement