|
←EÇS/11/55 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 11.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/11/57→ |
ye'cüc ve me'cüc gibi insanlar birbiriyle cenkedip, yine gemiler önümüzden içeri girerler. (Başka bir görünüş) yine geceleyin havuz kenarında bağ ustaları bir çeşit alaca mumlar yakarlar. Havuz içinde çıplak insanlar peyda olup, avret ve oğlan birbirleriyle güreşler yapıp, çeşitli fuhuş ve cima'lar edip, ağızlarından,' seyirciler üzerine ateş saçarlar. Sonra havuz içinde kaybolurlardı.
(Başka bir ibret) yine gece bahçıvanları havuz kenarında kötü kokulu birşeyler yaktılar. Suyun üzerinde adam leşleri göründü. Bağcılar darı, nohut, bakla gibi şeyleri ateş üzerine atınca adamların kimi başlı, kimi başsız, kimi sarı, kırmızı, yeşil, kara çehreli adamlar olurdu. Bazıları korkudan kendini başsız zannedip başını yoklardı. Hattâ paşa imamının bir oğlanı kendini başsız görüp kendini havuza atıp boğulayazdı. Bahçıvanlar kurtardılar. Velhasıl burada bir hafta zevk ve safâlar edip nice garip şeyler seyrettik. Burası hükümdarların, hasretini çektikleri bir yerdir. Hattâ bir kral tahta çıktığı vakit, buraya gelip Sultan Süleyman halvethânesinde kılıç giyip Bec'e gidip tahta oturur. Burası Viyana'ya bir top atışı bir yerdir. Alah yakında bu şehir toprağına ayak basmağı müyesser ede âmin..
Bu şehrin doğusu tâ Tuna'ya iki saatlik ve çimenlik sahralardır. Burada kralın iki defa ziyafetini yiyip paşaya ve adamlarına kralın hediyeleri verildi. Yine tekrar Peşpehel şehrine geldik. Çasarın baş tercümanı Mikel ve baş komisarı kelip:
«İmparator hazretleri sultanıma selâm etti.. Sabah pazardır, inşaallah alay ile teşrif buyursunlar, dediler. Fakat ağırlık ve ağırlık arabalafj önce gitsin diye çasar hazretleri buyurdular.»
Deyince heman bizim paşa:
«Bizim ağırlığımıza kimsenin hükmü geçmez, pâdişâhımızın, içinde ağırlıkları vardır. Ağırlık bizden ayrılmaz» dedi.
Elçi paşa ile tercüman ve baş komisarın mücadeleleri :
Kefereler dediler ki (Sultanım, ağırlıklarınız önden gitsin demekten maksadımız , siz saadetle alayınızla kale kalabalığından geçersiniz. Onun için ağırlık evvel gitsin dedik) dediler. Paşa (araba ve develer dışarıdan gitsin, katır katar-