EÇS/4/85

Portal:Evliya Çelebi13     Portal:Evliya Çelebi14     Portal:Evliya Çelebi15

←EÇS/4/84

Evliya Çelebi Seyahatnamesi 4.Cilt Evliya Çelebi

EÇS/4/86→

altında dinleniyordu. Birden inleyerek yanıma geldi. Arkasında cam bedenli, büyük başlı, her bir âzası gayet büyük bir mahlûk onu kovalıyor. Kaça kaça eve geldi. Ehlim hasta ve hâmile düştü. Sonra bu masum doğdu. Başı günden güne büyümededir. Yaşı ise daha dokuzdur. Başka ne olduğunu bilmem. Ehlim de bu herifi gördüğünden başka birşey bil miyor. dedi.

Hakir:

Baba! İnşallah bu çocuk büyüdükçe kellesi de büyürse, seni oğlunla beraber İstanbul'a götürelim. Zenginlere, büyüklere seyrettirelim. Günde ikibin kuruşun bini sana, bini bana diye şaka ettim.

Karahisar Şebi: Dağlarında kırmızı şeb olur. Kuyumculara yarar. Diyâr diyâr götürürler. Dağlarda dörtlü, beşli, altılı, Süleyman mührü şeklindedir. Kuyumcular bununla gümüş ağardırlarmış. Cerrahlar da serkene merhemine korlar. Nahor yaraya da bu şebden ekerler. Daha nice hassası vardır. Şehrin lavâşı yufka ekmeği ile ayvası meşhurdur.

Üç gün kale dibinde Tapan Ahmed ağanın mâmur sarayında misafir olup çarşıdan kahve, çeker ve diğer lüzumlu şeyler alınarak hareket edip Magraval ve Kudret derele- rinde biriken bir çayı geçtik. Batı tarafa 6 saat giderek Yakup ağa köyü konağına vardık. Müslümanlı, Ermenili mâmur zeâmettir. Buradan yine batıya Kerkük çayı (Kelkit çayıdır) kenarına beş saat giderek Koyuluhisar deresiyle Boğazkesen denilen korkunç yerden geçtik. 9 saat giderek Hacı Murad kalesine vardık.

Hacı Murad kalesi: Uzun Hasan vezirlerinden Hacı Murad han adlı vezirin yapısıdır. Fatih buralarda Uzun Hasan ile uğraştığı sırada bu kale muharebesiz, vezir Koca Mahmud Paşa ya teslim olmuştur. Bu da yüksek sarp ve sağlam bir kaledir. Etrafı bin adımdır. Güney tarafa bir kapısı vardır. Yü-

Dış linkler

EÇS/4