{Şab{lon:Evliya Çelebi üst}}
| ←Portal:EÇS/6/33 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 6.Cilt  Evliya Çelebi |
EÇS/6/35→ |
Babaeski Kasabası: Madyan oğlu Yanko zamanından beri mâmur, eski kale ve büyük şehirdir. Sonra Sırp, Bulgar ve Hersekliler birleşip İstanbul’u harab etmeğe giderken bu şehri de harab ettiler.Sonra (sarı Saltık Bay) Paravadi yakınında vefât edince, eski vasiyeti üzere naşı, yedi adet tabuta konarak herbirir birer tarafa götürülürken , Edirne kralı da ( Bu adam bizdendir), diye Saltık’ın nâşını getirip, bu Babaeski’de gömdürür. İşte bu yüzden kasabaya (Babaeski ) demişlerdir. O şerefle günden güne mâmur olmaktadır. Vize sancağı toprağında, ahalisi bütün vergilerden affolunmuş, yüzeli akçalık kazadır. Binaltmış adet bağve bahçeleri, baştanbaşa kızıl kiremit örtülü, altlı üstlü Kârgir binalar vardır. Yirmi mihrabdır.
Evvelâ Şehrin doğu tarafı başında ve su kenarında ( Ali Paşa câmii) yapanı Süleyman Han vezirlerinden Semiz –Ali Paşa adıyla meşhur tedbirli bir vezir imiş. Bu şehir içinde bu câmii yaptırmıştır ki güya sâlâtin câmidir. Hemen İstanbul’daki Topkapısı içinde Ahmed Paşa câmiine benzer. Ama bu, ondan geniş, aydınlık, süslü ve mükemmel binadır. Medrese, imâret, hanlar, dükkânlar,hep bu Ali Paşanın hayratıdır. Camiin kubbesi göğe baş uzatmış olmakla, bir konaklık yerden kurşunları mavi deniz gibi dalgalanır. Bu da Koca Mimar Sinan işidir ki, burada dahi güzel eserler yapıp, bir yüksk minare yapmış ki, güya Rüstem Paşa minaresidir.
Ondan sonra çarşısının iç yüzünde ( fatih Sultan Mehmed Han câmii) küçük ve eski bir câmidir. Fakat cemâati kalabalık olmakla başka bir ruhaniyeti vardır. İçi ve dışı o kadar mâmur değildir. Bir tabakalı bir minaresi vardır. Oldukça tâmire muhtaçtır. Bunlardan başka yedi mescid, yedi çocuk mektebi, yedi han, yüz kadar dükkân, bir imaret aşevi, b,r hamam, üç adet derviş tekkesi, ve çarşı içinde bir çeşmesi vardır. Bu çeşmenin târihi:
Hâtif-i gayb didi târihini
Çeşme-i selsebil âb-ı hayat ( sene 932)