|
|
| ←EÇS/7/12 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 7.Cilt  Evliya Çelebi |
EÇS/7/14→ |
Buradan doğuya giderek (Rubacık)'da menzil aldık. Dördüncü Murad Revan'dan dönüşünde burada durduğu için hâlâ otağı yerinde bir sofa vardır. Burası Pinyaniş sınırında olup, Osmanlı toprağıdır. Burada bir su vardır ki, Kudüsü Şerifin suyundan daha lezzetlidir. Her kim bu sudan kırk gün içerse cesaretli ve -dinç olur. Onun için bu diyarda Mahmûdî kavmi bahadırdır. Amma bunun yolları kayalık ve sık ormandır. Yalçın kayalarda keçi ve koyun vardır. Kaplan, kısan, zerdova hesapsızdır. Köyü o kadar mâmur değildir. Üç-yüz ev vardır. Kürd köyü olup, her hafta etrafında olan köylerin halkı toplanıp, büyük pazar düzerler. Buradan doğuya altı saat giderek (Kotur) kalesine geldik.
Kotur Kalesi:
Moğol dilinde (Kotur), sarplığa ve inat olan adama denir. Moğol kavminin Cengizleri Müslüman olduktan sonra, hükümdarları olan Mahmud Şâh Gazan Hazretleri, zamanında Kotur'namında bir inat veziri var idi. Hükümdar, vezire şu kayalıkta bir kale yapmasını emredince, vezir 694 senesinde bu kaleyi yapmakla adına (Kotur kalesi) derler. Bir kotur kalesi de Hersek sancağında Move kalesi körfezi sonunda böyle sarp kayalar üzerinde yapılmış olup, hâlen Venediklerin elinde sarp ve sağlam bir kayadır. Bu Kotur kalesi de Acem elindedir.
992 tarihinde Ferhad Paşa fethetmekle Osmanlıların elinde idi. Sonra 996 senesinde Cağalaoğlu Serav.altında bozulup, bütün cephane, barhâne, ve kârhânelerini bırakup, kaçınca Acemler fırsat bilüp, bu kaleyi istilâ ederler. Baştan başa tamir edüp, sağlamca istihkâm verirler. Hattâ 1045 tarihinde Revan fatihi Sultan Murad Han fetihden sonra burada durarak İslâm askerinin bu kale üzerine gelenlerine o kadar top vurur ki, birini yanma bırakmaz. Murad Han (bu top sesi nedir?) diye sorar. (Pâdişâhım, o kale bizim idi. Şimdi Acemlerin elinde olmakla askere top atarlar) derler.