|
|
| ←EÇS/7/20 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 7.Cilt  Evliya Çelebi |
EÇS/7/22→ |
<<bre ammim oğlu. Canım, bre sen hogeldin!>>
Diye, hakîr ile tanışıklık etti. Meğer Türkmen adamlarından, Kızıklı kabilesinden imiş. Yedibin kadar adamı ile Şehrizur'dan Acem'e gelip, şahtan taç giyerek sultan olmuş.. Mektubumuzu verince yüzüne, gözüne sürüp yine hakire verüp «oku» dedi. Hakîr okuyunca içindeki anlaşıldı. O vakit: «Vallahi biz Rumiye Han'ı ile Pinyaniş'leri vurduğumuzda yirmi Ban idik... Aldığımız koyunları güzel şahımız (verin) der ise, baş ve yüz üstüne.» Diyerek hakire derhal belindeki kılıcı bağışladı. Hakîr, «Yok kılıcını almam, Osmanlı arasında ayıptır» dedim. «Hey kurbanın olayım Osmanlı sana!» deyip, bir garbi kılıç, bir kara çubuk at, hediye verip, Rumiye'ye o dahi gelecek oldu. Şimdiye kadar yazdığımız yedi sultanın hepsi de onarbin Türkmene mâlik beyler idi ki Harir ve Ardelan dağlarında yaylanırlardı. Ve Murad Hanın tahta çıkışı gününde Acemler Tebriz ve Rumiye'yi istilâ edince bunlar da hep şaha tâbi oldular. Ama hepsinden haber aldım ki, yine Osmanlıyı isterler. Kolay eyle yârabbi.. Bu sultanlardan hediyeler alarak yine doğu tarafa gidip yedi saatte (Harman Şâhi) korîağma vardık. Bu diyarlar hep Rumiye han'ı hükmündedir. Bu da Rumiye sahrasında beşyüz evli bağ ve bahçeli mâmur kasabadır. Camii ve hamamı var.
Buradan yine Rumiye sahrası içinde giderek 5 saatte (Azarbeycan Rumiyesi kalesi) ne geldik.
Azarbeycan Rumiyesi kalesi:
(Gazan Toprakhisarı) Cengiz oğullarından 694 (1294) tarihinde İslâm olan, Sultan Mahmud Gazan bu kaleyi yaptırmıştır. Sonra nice hükümdardan hükümdara geçmiş, ve 932 (1525) târihinde Şâh Tahmasb genişleterek fazlasıyle mâmur etmiştir. Süleyman Han'ın tavâşi Süleyman Paşası