Yenişehir Wiki
Advertisement


EÇS/7/296 Evliya Çelebi Seyahatnamesi 7.Cilt Evliya celebi
Evliya Çelebi
EÇS/7/298

basar!» diye haber verdiler. Hemen aman verilmeyerek kâ­firler katlolundu. Onu gördük ki, birkaç atlı Tatar feryadcı gelip:

«Aman sultanım, bir saat ileride büyük cenk olmaktadır. Amma gam yemeyin de atlanıp, yavaş yavaş İmdada gelin! Biz de kâfiri si­sin üzerinize çekeriz. Olmaya, illâ hayır!»

Dediler. O bahadır yiğitler ileriye seğirdip, cenge gidin­ce, hemen bahıtlı paşa mehterhane çaldırmayıp seksen bin aded seçme askeri salt çağırıp, geriye ağırlık üzerine Kırk-kilişe, Köstendi!. Vize sancağı askerlerini koyup, bütün asker ile Allaha tevekkel ederek, atbaşı beraber, özengi özengiye, sıkışık olarak bir saat gidince, top, tüfek, ve gülbank-ı Mu­hammedi sesi duyuldu. Bütün Müslüman gaziler yedi başlı ejder ve güçlü ve yırtıcı dev'e dönüp giderken, onu gördük ik, çarhacı giden askerimiz, ileri at boynuna düşüp Bucak Tatarları (Kavur cav kati ceman = Kâfir pek yaman) diye işaret ederek kaçarlardı. Amma meğer muradları, düşmanı bizim askerin üzerine getirmekmiş.. Hemen tedbirli Paşa Orhay sahrasının sağ tarafı nihayetinde dağlar içine, Müslü­man askerlerini üç bölük edip pusularda hazır etti. Küffar ile bizim öncü asker olan Yalı askeri, Orhay sahrasından, elleri ve kollan kanlı gelince, hemen paşa efendimizin Erganili-Ahmed Ağa ve Ensesi yamalı Şamlı Halil Ağa ve nice yüz silâhlı abaza, Çerkeş, Kürd, Türkmen ağalarımız aç kurt koyuna girer gibi, Eflâk ve Boğdan keferesinin içine girip kılıç vurmağa başladılar, amma, yeri cehennem olası kâfir­lerin asla korkusu olmayıp, yaralı hınzır gibi kudurup cenk ede ede tâ Orhay sahrasının ortasına gelip, kâfirlerin gerisi de gelip tamam olunca, büyük cenk yerinde iken, hemen ev­velce paşamızın dağlar içinde pusulara koyduğu askerler, pu­sudan bir kere (Allah, Allah) sesleriyle çıkıp kafirin arkası­nıaldılar. Hemen kafirler gördü ki, Bucak Tatarları ile Os­manlı arasında kalıp, cenge dayanırım sanarak durdu. Amma Allahın emriyle bir anda bütün yirmisekiz bin küffar, ateş saçan kılıçtan geçti, kılıç artıkları Turla nehrine vurdu. O


İÇ LİNKLER[]

DIŞ LİNKLER[]

Advertisement