|
←EÇS/7/306 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 7.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/7/308→ |
Şehrinin makbul şeyleri, elvan şayak, saye ve dimi çu-kalan ve bin türlü rakıları ve peynirleri ve bilhassa beyaz ekmeği meşhurdur. Lâkin bu şehir dağ eteğinde olmakla şe-hire havale vardır. Bir sabah vaktinde o havale olan tarafında bir toz, göklere çıkıp bir anda onu gördük ki, Nureddin Sultan (Kırım ikinci veliahdı) kırkbin askeriyle göründü. Biz daki kırkbin aded Bucak Tatarı ile atlanıp, karşılamağa çıktık. Derhal iki asker bir yere toplandı. Yalı ağası ve hakir, atlarımızdan inip, Nureddin Sultanın atının ayaklarına yüzler sürüp yine atlarımıza bindik. Sultan üe hakir, atbaşı beraber olup, nice şeyler konuşarak yine Podhayçe'de durduk.
Nureddin Sultanla buluşmayı beyan eder:
Nureddin Sultan, Yalı ve bütün ot ağalarıyla müşavere edip bu sahrada evvelce bizimle beraber oturan kırkbin Leh kralı askeri ve Nureddin Sultan ile gelen kırkbin aded Kar-daş Kazağı ve yirmibin aded Nureddin Sultanla kılavuz olup gelen Leh askeri hep bu yere gelince yüzbin hıristiyan olup, başkaca kondular. Onların da hatmanları boyarları ve graf-ları ve bütün iş erleri, Nureddin Sultanın alacasında müşavere edip, sözlerini bir yere koyup ittifakla:
'«Rakoçi'yi Leh vilâyetine komayıp, Erdel vilâyetinden çıkaralım. 'Çıkmasa da rast geldiğimiz yerde basalım!»
Dediler. Podhayçe'de küsler, nefirler çalınıp, kefere tarafından dahi çanlar ve erganonlar ve dankirler (bir nevi saz) çalınmıştır. Evvelâ Podhayçe'den kalktığımız gün kuzeye yedi saat çimenli vadilerde gidip (Eşcerez?) kalesine geldik.
Eşcerez kalesi vasıfları:
Bu kale, İslâm askerlerini görünce büyük top şenlikleri edip, Kale dibinde durduk. Geride kalan kırk ellibin arabalar ile bize imdada gelen kâfirler dahi gelip kara çadırlarıyla kondular. Bir anda etraflarına tabur hendeği kazmağa baş-