|
|
| ←EÇS/8/147 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 8.Cilt  Evliya Çelebi |
EÇS/8/149→ |
yine Celâlîlerden gelen iki yüz deve yükü tüfenkler, sicilleri ve hüccetleri ile pâdişâh huzuruna gelüp, hepsi dört bin adet sayılarak Cebecibaşıya defterle teslim edilip develerle Bogaz hisarlarına gönderildi.
Ilıbat = (Ulubad) halesinin şekilleri:
İlk yapıcısı Yunanlılardır. Sonra 735 (1334) tarihinde bâzu kuvvetiyle Orhan Gazi bunu Rumlardan alıp kale dibindeki gölünde ördek çok olduğundan Türkler buna (Ilıbat) yani (Sıcak sulu ördek kalesi) dediler. Doğrusu gölünün suyu ılıcadır. Kış mevsiminde dahi kazı ve ördeği gayet çok olup, avcılar gece gündüz nice bin ördekler avlarlar. Kalesi gölün kenarında düz ve geniş bir sahrada olup altıgen şeklinde, taş bina ve alçak yerde duvarları da vardır ki yer yer yıkılmıştır. Havalesiz ve hendeksiz olup dizdarı, kale neferleri, yeteri kadar cephanesi vardır. Bir hâkimi de Bursa'da Ulucamiin Yıldırım Han mütevellisi tarafından Subaşısı vardır. Bir hâkimi de şeriat tarafından Hünkâr imamlarının yüz elli akçe pâyesiyle âlâ kazasıdır ki köyleri çoktur. Yeniçeri serdarı, sipahi kethüdâ-yeri, muhtesibi, baç memuru vardır. Evleri, hisar içinde olup, dış varoşu yoktur. Tam iki yüz adım uzunluğunda bir ağaç köprü başında süslü bir köşkü vardır. Bu ağaç köprüden bütün halk geçip Ilıhat (Ulubat) kalesine ve diğer taraflara gider.
Herkesin geçeceği bir uzun köprüdür ki (Ilıbat) gölü üzerindedir.
Kasabasının imaretleri renkli taşlarla yapılmış olup damları hep kırmızı kiremitle örtülü ve yer yer bahçelerle süslü bir süslü yerdir ki tamamı iki yüz adet güzel evleri vardır. Camilerinden çarşı içindeki güzeldir. Reayası Rum ve Ermeni olup, Bursa'dan gelme Yahudiler de vardır. Yedi adet çocuk mektebi, on adet küçük hanları, bir eski yapı hamamı, üç yüz kadar mamur ve süslü esnaf dükkânları , kahvehaneleri vardır. Bostanı yok. Havası ağır olduğundan sıtması çoktur.