|
←EÇS/8/185 | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 8.Cilt Evliya Çelebi |
EÇS/8/187→ |
Yümn-ü ikbal ile çün Şah Murad
Kıldı bu Ergene cisrin bünyad
Oldu târih bu âlî hayre
İn imareti ebedî, dâim-bad (840)
Bu köprünün bir gözünü 855 (M. 1451) târihinde Fatih mamur ettiği vakit seksen bin kuruş gitmiştir. Mukayese oluna ki Murad Han yepyeni yüz yetmiş dört göz yapıncaya kadar ne kadar hazineler sarf etmiştir! Köprünün yanında (nurlu, Mahmud Baba mezarı) Hacı Bektaş-ı Veli fukarasından olmakla, hâlâ tekkesinde Bektaşi fukaraları Allah kapısında geçinirler.
Mevlâ Mehmed Itrî ziyareti: Ergene kadısı iken Ergene köprüsünden geçip bu köprü başında vefat etmiştir.
Buradan kuzeye giderek (Eğri Kaleli boğaz) kasabasına, geldik. Eski zamanda Dimetoka kralın yapısıdır. Sonra 706 (M. 1306) târihinde Rumların elinden Hüdavendigâr, Gazi İl Beyi oğlu marifetiyle fethettirmiştir. Bu yüzden kalesine «il Beyi kalesi» derler. Meriç nehri kenarında bir yalçın yüksek kaya üzerinde harap ve koyun çobanlarına mesken olmuştur. Buradan kuzeye giderek «Türbe ovası» denilen, lalelik sahrayı geçip Safer ayının sekizinci cuma günü (19 ağustos 1306) günü Edirne'ye girdik.
Hakir yukarıdaki köy ve kasabaları seyir ve temaşa, edinceye değin saadetlû pâdişâh Boğazhisar ve Gelibolu'dan Edirne şehrine gelüp saadetle girince bütün divan erbabı, ayan konaklarında oturup, hakir dahi velinimetim efendilerimle o kış mevsiminde sohbetler edip, gezip dolaştığımız, köy ve kasabaları, seyir ve temaşa ettiğimiz kaleleri tarif ederek gece ve gündüz can sohbetleri ederdik. Allah herkesin sonunu hayreyleye.