| ←115.Sayfa | Evliya Çelebi Seyahatnamesi 9.Kitap  Evliya Çelebi |
117.Sayfa→ |
rinde ferahlık bir yer vardır ki, şairler sultanı Leâli bunu meşhur etmiştir. Hakikatte görmeğe değer bir mesiredir ki, her köşesinde çeşitli makruseler, gölgelik ve çimenlik oturacak yerler vardır. Yetmiş seksen adet sanatlı odalar, çeşitli kulübeler ve havuzlarla süslenmiş gönül açıcı bir vâdidir. Büyük ağaçlardan çınar, şimşir, ardıç ağacı, çam fıstığı ve söğüt ağaçlarının gölgesinde bir çok arklar akar.Ve buralarda çeşitli kebap çevirecek su dolaplarına şişelerini koyup, dolapları yavaş yavaş çevirirler.Burada bir çok yerlerde Keykavus mutfakları olup seher vakti bülbüllerin ötüşü âşıkların kalblerini titretir. Ve etraftaki hay huy, çek ve çengâne, saz ve söz herkesi vecde getirir. Şehrin güzel söz söyleyenleri çoktur. Softaları, o perişan serçe yuvası destarları ile eşkiyalık ederler. Halk ile sefahate dalarlar. Dilber köçekleri hep onlardır. Kahvehânede diğer fenalık yuvalarında dedikodu ve şunu bunu çekiştirmekle vakit geçirirler. Arnavud eşkiyası da çoktur. Büyük bezirgânları ve tüccarları çok olmakla hayır işleri yapmağa meyillidirler. Hâlâ bu şehir içinde kırkyedi yerde mavi kurşunla örtülü imâretler vardır. Bedestanı da öyle sağlamdır. Ama biz bu şehirde iken (Babo) adlı haydut beşyüz kefere ile Şıpka dağlarından meş’aleler yakarak korkusuz gelip, bedestanın kapılarını kırıp, yetmişbin kuruşluk kıymetli kumaş alarak top ve tüfenk şenliği yapmak suretiyle sahraya doğru gitti. Koca bir şehir içinde bir kimse karşısında ne oluyor diyemediler. Ne acâib görünüş ve korkaklık !
Buradan yine güneye giderek bir konakta (Florina) kasabasına geldik. Rumeli eyâletine olup, yüzeli akça kazâdır. Kethüdâ-yeri, yeniçeri serdarı, muhtesibi, bac memuru, şehir kethüdâsı harac ağası bostancısı (Mehmed Ağa) dır, var. Şehri bir geniş dere içinde olup, o kadar mâmur değildir. Altı mahallesi var: Tekke mahallesi, Kara Ahmed Ağa mahallesi, Şeyh mahallesi meşhurdur. Binbeşyüz adet kiremitli, bağ ve bahçeli kâgir evleri vardır. Ama seyrektir. Bunlardan Kara Ahmed Ağa, Bostancı Mehmed Ağa, Şeyhî Efendi