Yenişehir Wiki
Advertisement
174.Sayfa Evliya Çelebi Seyahatnamesi 9.Kitap Evliya celebi
Evliya Çelebi
176.Sayfa

«Baka Türkler, siz buraya ne cesaretle geldiniz? Muradınızı bildiriniz.»

Bunun üzerine Serdarımız Hüseyin Paşa (size ve kapudanınıza Erdel dojları ile Avusturya virolarından? ve serdarımız Ali Paşadan mektuplar var. Kale kapudanı ile buluşmak isteriz) dedi. Başları olan (Nola sizden birkaç adam bizimle gelsin. Ama sizler burada kalıp, top altına gelmeyin) deyince Hüseyin Paşa, Budin âyânından Hüseyin Odabaşı ve Mustafa Odabaşı ile hakîrle beraber on kişiyi mektuplarla gönderdi. Kaleye varınca varoş kapısını açıp, iki tarafı temâşâ ederek büyük hisarın dibine vardık. Beşimiz atların yanında kaldık. Köprüye ayak bastığımız vakit, yüzlerce kale askeri gelüp, beşimizin de silâhlarını alarak gözlerimizi bağladılar. Yüz ayak merdiven çıkınca gözlerimizi açtılar. Divanhânede iskemleler üzerine oturup, Tise sahrasını ve nehrinin yalılarını, bütün köy ve kasabaları seyrettik. Bu sırada içeriden kapudan gelüp, (Hoş geldiniz) deyince mektupları eline verdim. Okunarak içindekiler anlaşılınca derhal Zûlumi oğlunu meydana getirdüp, «Bu mudur krallığa istediğiniz?» dedikte Zulûmi oğluna baktık ki ayağında yetmiş okka zincirle meydana gelir. Elleri bağlı ve gerdanı toklu…Zavallı kral oğlu, hem kale sahibi, hem de mahpus imiş…Kapudan dedi ki:

—Osmanlı devleti böyle divaneyi kral yaparak nasıl vergi toplar? Erdel’i nasıl muhafaza eder? Ya bizim kralımız Keminyanoş’un nesi vardı?

Bunun üzerine Hüseyin Odabaşı:

—Keminyanoş’un krallığından pâdişahın haberi yoktur. Kanun üzere kral değildir. Bir zorba âsidir. Biz sefere onun için geldik. Ama bize karşı duramayıp, kaçar, gezer. Anı kral istemeyiz. Bu Zulûmi oğlunu verin, kral edeceğiz.

Deyince hemen amansız kapudan kızup, zavallı Zulûmi oğlunu kaleden aşağıya atmayı fermân ettiyse de feryadına ve kapudanlarla patriklerin ricasına bakıp, kurtardı. Yine zindana gönderirken hemen Hüseyin Odabaşı Zulûmi oğluna


Advertisement