Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

ECEL Her mahlukun ve canlinin Allah tarafindan takdir edilen ölüm vakti. Âhirete göç etmek.

  • Ileride olacagi süphesiz olan.
  • Allah'in takdir ettigi ömür.

ECEL-I FITRÎ Her mahlukun yaradilisi itibariyle Cenab-i Allah (C.C.) tarafindan tayin olunan vasati ömrü. * Biyolojik ömür.

ECEL-I KAZÂ: (Bak: Ecel-i mübrem.)

ECEL-I MEV'UD Mukadder olan ölüm. süphesiz gelecek olan ölüm.

ECEL-I MUALLAK Levh-i Mahv Isbat'ta mukadder olarak yazili, bâzi sartlarla mukayyed olan ecel. Ecel-i müsemma.

ECEL-I MÜBREM Elinden kurtulunmasi mümkün olmayan, kaçinilmaz olan ecel.

ECEL-I MÜSEMMA f. Muayyen bir zamana kadar, Allah'in takdir ettigi ölüm.

ECEL-I NÂ-GEHAN Ansizin gelen ecel. Birdenbire âni ölüm, vefat.

ECELIYYET Sonradan vukuu süphesiz olan hâdise.

ECELL (Celil. den.) Çok güzel. çok büyük. En üstün. Çok celil.

ECELL-I MAHLUKÂT Mahluklarin en üstünü. Insan.

ECELL Evet, neam, belî.

ECEL

Sözlükte "mutlak vakit, belirlenmiş zaman veya muayyen bir müddetin sonu" gibi anlamlara gelen ecel, dinî literatürde, Allah tarafından her canlı için önceden takdir edilen hayat süresi ve bu sürenin sonu olan ölüm vakti demektir. Ecel, ölüm (A'râf, 7/34), muayyen vakit (Kasas, 28/28), helak etme (A'râf, 7/185), iddet bekleme (Bakara, 2/231) ve ceza gibi (Nûh, 71/4) muhtelif anlamlarda Kur'ân'ı Kerim'in 34 ayrı yerinde geçmektedir.

Ecel, hem insanlar hem de toplumlar için geçerlidir. Güneş ve ayın bile belirlenmiş bir süresi vardır. İtikadî mezhepler arasında iki ecelin olup olmadığı, ayrıca ecelin uzayıp uzamayacağı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır. Mu'tezile ve Şia, insanların iki ecelinin olduğunu ve ömürlerinin uzayıp kısalabileceğini savunmuşlardır. Ehl-i Sünnet âlimleri ise, insanların bir tek ecelinin bulunduğunu, bunun da ölümle gerçekleşen vakit olduğunu kabul etmişlerdir. Çünkü ecel kaza ve kaderle ilişkilidir. Bu da Allah'ın ilim ve irade sıfatını ilgilendirir. Hal böyle olunca ölecek kişinin sağlık kurallarına uyup uymayacağı, herhangi bir kaza ya da katilin eylemine maruz kalıp kalmayacağı ilâhî bilgi ve iradenin kapsamı dışında değildir. Bu durumda insanların ecelleri yalnız Allah tarafından bilinmektedir. Sahiplerince keşfedilmesi mümkün olmamaktadır. O halde yaşamak için gerekli tedbirlerin alınması kulluğun bir gereğidir. (F.K.)

ECEL

Allahü teâlâ insanları yaratırken, ecellerini, ömürlerini ve rızıklarını takdir etmiştir. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Hadîs-i şerîfte; "İlâçların en iyisi, Kur'ân-ı kerîmdir" buyruldu. Hastaya okunursa hastalığı hafifler. Eceli gelmemiş ise iyi olur. Eceli gelmiş ise, rûhunu teslim etmesi kolay olur. (Senâullah Dehlevî)

Herkesin belli bir eceli vardır. Bu ecel hiç değişmez. Onun için hastalıkta sıkılmamalı, telâşa düşmemelidir. Böyle derd ve belâlar gelince, Allahü teâlâya sığınmalı, âfiyet vermesi, kurtarması için duâ etmelidir. (Ahmed Fârûkî)

Ecel geldi cihâna

Baş ağrısı bahâne.

(Atasözü) Ecel-i Kazâ

Bir kimseye takdir edilen belâ, kazây-ı muallak ise, yâni o kimsenin duâ etmesi de takdîr edilmiş ise, duâ eder, kabûl olunca belâyı önler. Ecel-i kazâyı da iyilik etmek geciktirir. Ecel-i kazâ meselâ; eğer iyi iş yapar, yâhut sadaka verir, haccederse, ömrü altmış sene, bunları yapmazsa kırk sene diye takdir edilmesi gibidir. Birinin üç gün ömrü kalmış iken akrabâsını, Allah rızâsı için ziyâret etmesi ile ömrü otuz sene uzar. Otuz yıl ömrü olan kimse de akrabâsını terk ettiği için ömrü üç güne iner. Vakit tamam olunca eceli bir an gecikmez. (İmâm-ı Gazâlî) Ecel-i Müsemmâ

Vebâ olan yerden kaçmayan ve ölmeyen kimse de, gâzîler, mücâhidler ve belâlara sabr edenler gibidir. Herkesin bir ecel-i müsemmâsı vardır ki, azalmaz ve çoğalmaz. Kaçıp da kurtulanlar ecel-i müsemmâları gelmediği için ölmemiştir. Yoksa kaçmak onları ölümden kurtarmış değildir. Kaçmayıp, sabredip ölenler de ecelleri geldiği için ölmüşlerdir. (İmâm-ı Rabbânî)

Ecel-i müsemmâ değişmez. (İmâm-ı Gazâlî)

Advertisement