Ednâ , daha düşük, daha âdi demektir.
- Âdı işler peşinde koşan kimeseye de denî adam denir.
- Ednâ yakın, az veya hafif demektir.
- "Ednâ" ayrıca yaklaştırmak anlamına da gelir. "Alâ" ile sılalandığı zaman, tazmin sureti ile sarkıtmak mânâsını da ifade eder.
- Böylece üzerinden sıkı şekilde örtmek anlamına gelir.
Ednâ, dört manada tefsir edilir:
1. Daha uygun, daha layık, daha elverişli
- "Bu... şehâdet için daha sağlam ve şüphe hususunda ednâdır (şüpheye düşmemeniz için daha uygundur)." [10]Bakara: 2/282
- "Bu, sapmamanız için ednâdır (daha uygundur)." [11]Nisâ: 4/3
- "Bu, şâhidliği gerektiği şekilde yerine getirmeleri... hususunda ednâdır (daha uygundur)." [12]Mâide:5/108
2. Daha yakın
- "Andolsun ki Biz onlara en büyük azâbtan (âhiretteki ateş azabından) önce, ednâ azâbtan (daha yakın olan dünyadaki açlık azabından) tattıracağız." [13]Secde: 32/21
- "Onlar açık bir ****** işlemedikçe (serkeşlik-itaatsizlik-isyankârlık etmedikçe), kendilerine verdiğinizin bir kısmını geri almak için onları sıkıştırmayın!" [14] Nisâ: 4/19
- "Açık bir ****** işlemedikçe (serkeşlik-itaatsizlik-isyankârhk etmedikçe) onları evlerinden çıkarmayın, onlar da çıkmasmlar!" [15]Talâk: 65/10
- "Qâbe qavseyni (bir yayın iki ucu/iki yay kadar) oldu, hatta ednâ (daha yakın)." [16]Kamer: 54/9
3. Daha az
- "Üç kişi aralarında konuşmasınlar ki O onların dördüncüleri olmasın. Beş kişi olmasınlar ki O onların altıncısı olmasın. İster bundan ednâ (daha az), ister daha çok olsunlar, O (Allah'ın ilmi), mutlaka onlarla beraberdir." [17]Mücâdele: 58/7
4. Aşağı, düşük İsrâîloğulları kendilerine, menn ve selva yerine, yerin bitirdiği bakliyat ve benzeri şeylerin verilmesini taleb ettiklerinde, onlara yapılan hitabta bu manada kullanılmıştır: