Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Fitne

İnsanın akıl ve kalbini doğrudan doğruya, hak ve hakikatten saptıracak şey. Muhârebe. Azdırma. Karışıklık. Ara bozmak. Dedikodu. Küfr. Fikir ihtilâfı. Şikak. Kavga. Delilik. Mihnet ve beliye. Mal ve evlâd. Potada altın ve gümüşü eritmek.

İmtihan ve tecrübe etmek. (Mübarek İslâmiyet ve nurani Asr-ı Saadetin başına gelen o dehşetli kanlı fitnenin hikmeti ve vech-i rahmeti nedir? Çünki onlar, kahra lâyık değil idiler? Elcevab: Nasılki baharda dehşetli yağmurlu bir fırtına, her tâife-i nebatatın, tohumların, ağaçların istidatlarını tahrik eder, inkişaf ettirir; herbiri kendine mahsus çiçek açar; fıtri birer vazife başına geçer... Öyle de: Sahabe ve Tâbiînin başına gelen fitne dahi, çekirdekler hükmündeki muhtelif ayrı ayrı istidatları tahrik edip kamçıladı; "İslâmiyet tehlikededir, yangın var!" diye her tâifeyi korkuttu. İslâmiyetin hıfzına koşturdu. Her biri, kendi istidadına göre, câmia-ı İslâmiyetin kesretli ve muhtelif vazifelerinden bir vazifeyi omuzuna aldı, kemâl-i ciddiyetle çalıştı. Bir kısmı hadislerin muhafazasına, bir kısmı, Şeriatın muhafazasına, bir kısmı hakaik-ı imâniyenin muhafazasına, bir kısmı Kur'anın muhafazasına çalıştı ve hâkeza... herbir tâife bir hizmete girdi. Vezaif-i İslâmiyette hummalı bir surette sa'yettiler. Muhtelif renklerde çok çiçekler açıldı. Pek geniş olan Âlem-i İslâmiyetin aktârına, o fırtına ile tohumlar atıldı; yarı yeri gülistana çevirdi. Fakat, maatteessüf o güller ve gülistan içinde ehl-i bid'a fırkalarının dikenleri dahi çıktı.Güya dest-i kudret, celâl ile o asrı çalkaladı, şiddetle tahrik edip çevirdi, ehl-i himmeti gayrete getirip elektriklendirdi. O hareketten gelen bir kuvve-i anil-merkeziye ile pek çok münevver müçtehidleri ve nurani muhaddisleri, kudsi hâfızları, asfiyâları, aktabları âlem-i İslâmın aktarına uçurdu, hicret ettirdi. Şarktan garba kadar ehl-i İslâmı heyecana getirip, Kur'an'ın hazinelerinden istifade için gözlerini açtırdı... M.)

FİTNE

Sözlükte "denemek, imtihan etmek, yakınmak, bir şeyden çok hoşlanmak, görüş ayrılığı, kargaşa, delilik, dalalet, sapıtmak, şaşırtmak, aldatmak, şiddet, işkence, öldürmek, belâ, musîbet, kötülük, mihnet" anlamlarına gelir. Çoğulu fitendir.

Bu kelime Türk diline de girmiş ve azdırma, baştan çıkarma, fesat, ara bozma, ihtilaf, âfet, musîbet, sıkıntı, belâ, ceza, delilik, dinsizlik, cânilik ve daha çok karışıklık ve kargaşa anlamına gelmektedir.

30 âyette geçen "fitne", çok anlamlı bir kavramdır. Kur'ân'da; imtihan (deneme-sınama) (Bakara, 2/102), belâ (musîbet-dert) (Hac, 22/11), saptırma (Mâide, 5/41), kandırma (Sâffât, 37/162), şaşırtma (A'râf, 7/27), delilik (cinnet) (Kâlem, 68/6), azap (yakılma / ateşe atılma) (Enfâl, 8/25; Zâriyat, 51/13-14), mazeret ve çare (En'âm, 6/23), günah (Tevbe, 9/40), savaşma (öldürme) (Nisâ,4/91; Ahzâb, 33/14), kargaşa, karışıklık, fesat (Âl-i İmrân, 3/7; Tevbe, 9/47, 48) ve baskı (işkence / eziyet / kötülük) (Bakara, 2/191, 193, 217; Nisâ, 4/101; Enfâl, 8/39) anlamlarında kullanılmıştır.

Malların ve çocukların insan için bir imtihan olduğu (Enfâl, 8/28), insanlara baskı, zulüm, işkence, eziyet ve kötülük etmenin öldürmeden daha büyük ve şiddetli olduğu (Bakara, 2/191, 217) fitne kavramı ile ifade edilmiş, inanca baskının (fitne) yok oluncaya kadar savaşılması emredilmiştir. (Bakara, 2/193) (İ.K.)

FİTNE

Alm. Zweitracht f, Unfrieden m; Aufruhr (m), Fr. Trouble, discord m, division f, İng. Instigation, sedition, disorder, Faction. Karışıklık, geçimsizlik, bozgunculuk, ara bozuculuk. Müslümanlar arasında bölücülük yapmak, onları sıkıntıya, zarara, günâha sokmak, insanları isyâna kışkırtmak demektir. Gergefteki işi işlemek için sırma ve ip sarılan masuraya da “fitne” denir.

İnsanlar cemiyet hâlinde yaşamaya mecburdurlar. Toplu haldeki insanların aralarında iyi geçim varsa, huzur temin edilebiliyorsa, orada yaşama rahatı vardır. Bütün insanlar biribirine düşman olmadan, herkes diğerinin hakkına saygı duyarak yaşarlar. Bunun aksine, bozguncular tarafından vatandaşların arasına ayrılık tohumları atılıp, insanlar birbirine düşman hâle gelmişse, orada fitne vardır. Bâzı insanlar huzursuz, rahatsız ve yaşamaktan bıkkın haldedir. Bilerek veya bilmeyerek fitne çıkmasına sebeb olanlar, insanlar arasında bölücülüğe sıkıntıya, kânunlara karşı saygısızlığa ve dînî emirleri yerine getirmeyerek inançların zayıflamasına veya yanlış tatbik edilmesine sebeb olmaktadırlar. Onun için Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem); “Fitne uykudadır, bunu uyandırana Allah lânet etsin.” buyurmuştur.

Cemiyetteki insanlar arasında fitne çıkarıldığı zaman, millî bütünlük ortadan kalkar. İnsanlar kamplara bölünürler. O hâle gelirler ki kardeş kardeşe, baba evlâda düşman olur. Bu hal devletin sarsılmasına sebeb olur. Allahü teâlâ fitnenin kötülüğünü Kur’ân-ı kerîmde meâlen şöyle beyân buyurmaktadır: “Fitne, adam öldürmekten daha beterdir.” (Bakara sûresi: 191). Kardeş gibi yaşayan insanları çeşitli sebeplerle biribirlerine düşürüp, kânunlara, hükûmetlere karşı isyâna teşvik edenler, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerde belirtilen fitne çıkarma vebâlini yüklenmiş olurlar.

Din adamlarının insanların yapamayacakları hususları bildirmeleri de fitneye sebeb olur. Bu işte yetkili olanların izin olarak bildirilen hükümleri bildirip kolaylaştırıcı olması, insanların yapabileceklerini söylemesi gerekmektedir. Zamânın şartlarına, insanların hâline ve anlayış kapasite ve şekillerine göre dînin emir ve yasaklarını bildirerek, insanlar arasında fitnenin yayılmasını önlemek, İslâm âlimlerinin vazîfesidir. Dînimizde karışıklık çıkarmak, insanlar arasında fitneye sebeb olacak şekilde nasîhat yapmak veya davranışlarda bulunmak, büyük günahtır. Hadîs-i şerîflerde buyruldu ki:

Fitne çıkarmayınız! Söz ile çıkarılan fitne, kılıç ile olan fitne gibidir. Zâlimlere, fâcirlere, milleti çekiştirmekten, yalan ve iftirâ söylemekten hâsıl olan fitne, kılıç ile yapılan fitneden daha zararlıdır.

Fitne zamânında, Müslümanlara ve onların reislerine tâbi olunuz. Hak yolda olan yoksa, fitneciler, isyâncılar arasına karışmayınız! Ölünceye kadar fitneye katılmayınız!

Fitne zamânında, İslâmiyete sarılınız. Kendinizi kurtarınız. Başkalarına akıl vermeyiniz! Evinizden dışarı çıkmayınız. Dilinizi tutunuz!

Fitnecilere karışmayan, saâdete kavuşur. Fitneye yakalanıp, sabreden de, saâdete kavuşur.

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] Karışıklık, kargaşa

Nuvola apps bookcase Köken

[1] Nuvola apps bookcase Köken Fitne ve fetn, saf altın veya gümüş elde etmek için maden karışımını ateşte yakmaktır. Kısa bir ifade ile ; imtihan ve seleksiyon aracı demektir.Bu kelimenin kökü olan fetn , saf altın elde etmek için karışık madenleri ateşte yakmak anlamındadır.

Nuvola Turkish flag Türk Dilleri


|} | width=1% | |bgcolor="#FFFFE0" valign=top width=48%|

|}

|}

ku:fitne ky:fitne

Advertisement