Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Furkan Suresi/45-60-Furkan Suresi/Elmalı/45-60 Furkan Suresi/61-77
[[|]]
Şuara Suresi/1-9-Şuara Suresi/Elmalı/1-9


Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
تَبَارَكَ الَّذِي جَعَلَ فِي السَّمَاءِ بُرُوجًا وَجَعَلَ فِيهَا سِرَاجًا وَقَمَرًا مُنِيرًا
ne yücedir o ki Semâda burclar yapmış, hem içlerinde bir kandil, bir de nûrlu bir ay asmış
Gökte burçları var eden, onların içinde bir kandil (güneş) ve nurlu bir ay barındıran Allah, yüceler yücesidir.
Blessed be He Who hath placed in the heaven mansions of the stars, and hath placed therein a great lamp and a moon giving light!
وَهُوَ الَّذِي جَعَلَ اللَّيْلَ وَالنَّهَارَ خِلْفَةً لِمَنْ أَرَادَ أَنْ يَذَّكَّرَ أَوْ أَرَادَ شُكُورًا
Yine odur ki tezekkür etmek veya şükreylemek istiyenler için gece ile gündüzü birbirine halef kılmıştır.
İbret almak veya şükretmek dileyen kimseler için gece ile gündüzü birbiri ardınca getiren O'dur.
<div lang="ar" dir="utf-8" style="font-size:1.0em;padding:0.25em;" And He it is Who hath appointed night and day in succession, for him who desireth to remember, or desireth thankfulness.
25/63
وَعِبَادُ الرَّحْمَٰنِ الَّذِينَ يَمْشُونَ عَلَى الْأَرْضِ هَوْنًا وَإِذَا خَاطَبَهُمُ الْجَاهِلُونَ قَالُوا سَلَامًا
Ve o Rahmânın kulları: onlar ki Arzın üzerinde mülayemetle yürürler ve cahiller kendilerine lâf attığı vakıt selâmetle... derler
O çok merhametli Allah'ın (has) kulları onlardır ki, yeryüzünde tevazu ile yürürler ve cahil kimseler kendilerine laf attığı zaman (incitmeksizin) "selam" derler (geçerler).
The (faithful) slaves of the Beneficent are they who walk upon the earth modestly, and when the foolish ones address them answer: Peace;
25/64
وَالَّذِينَ يَبِيتُونَ لِرَبِّهِمْ سُجَّدًا وَقِيَامًا
Ve onlar ki ya rablarına secdeler, kıyamlar ederek yatarlar
Ve onlar ki, Rablerine secdeler ve kıyamlar ederek yatarlar.
And who spend the night before their Lord, prostrate and standing,
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ ۖ إِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا
Ve onlar ki ya rabbenâ, derler, sav bizlerden Cehennem azâbını,cidden onun azâbı belâyi mübremdir
Onlar ki, şöyle derler: Cehennem azabını üzerimizden sav! Doğrusu onun azabı geçici bir şey değildir.
65. And who say: Our Lord! Avert from us the doom of hell; lo! the doom thereof is anguish;
25/66
إِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا
Filhakıka o ne kötü makarr, ne kötü makam
Orası cidden ne kötü bir uğrak, ne kötü bir konaktır.
Lo! it is wretched as abode and station;
25/67
وَالَّذِينَ إِذَا أَنْفَقُوا لَمْ يُسْرِفُوا وَلَمْ يَقْتُرُوا وَكَانَ بَيْنَ ذَٰلِكَ قَوَامًا
Ve onlar ki infak ettikleri vakıt israf etmezler, hısset de yapmazlar, ikisi arası denk giderler
Ve onlar ki, harcadıklarında ne israf ne de cimrilik ederler; ikisi arasında orta bir yol tutarlar.
And those who, when they spend, are neither prodigal nor grudging; and there is ever a firm station between the two;
[[ وَالَّذِينَ لَا يَدْعُونَ مَعَ اللَّهِ إِلَٰهًا آخَرَ وَلَا يَقْتُلُونَ النَّفْسَ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إِلَّا بِالْحَقِّ وَلَا يَزْنُونَ ۚ وَمَنْ يَفْعَلْ ذَٰلِكَ يَلْقَ أَثَامًا ]]
Ve onlar ki Allahın beraberinde diğer bir tanrıya duâ etmezler, Allahın haram kıldığı nefsi haksız katleylemezler ve zinâ yapmazlar, her kim de bunları yaparsa ağır cezaya çarpar
Yine onlar ki, Allah ile beraber başka bir tanrıya yalvarmazlar, Allah'ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan günahı(nın cezasını) bulur.
68. And those who cry not unto any other god along with Allah, nor take the life which Allah hath forbidden save in (course of) justice, nor commit adultery and whoso doeth this shall pay the penalty;
25/69
يُضَاعَفْ لَهُ الْعَذَابُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ وَيَخْلُدْ فِيهِ مُهَانًا
Kıyamet günü ona azâb katlanır ve onda muhakkar, muhalled kalır
Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır.
The doom will be doubled for him on the Day of Resurrection, and he will abide therein disdained for ever;
[[ إِلَّا مَنْ تَابَ وَآمَنَ وَعَمِلَ عَمَلًا صَالِحًا فَأُولَٰئِكَ يُبَدِّلُ اللَّهُ سَيِّئَاتِهِمْ حَسَنَاتٍ ۗ وَكَانَ اللَّهُ غَفُورًا رَحِيمًا ]]
Ancak -tevbe ve iyman edip salih bir amel işleyenler başka, çünkü bunların seyyiatını Allah hasenâta tebdil eder, ve Allah gafûr , rahîm bulunuyor
Ancak -tevbe ve iman edip iyi davranışlarda bulunanlar başka; Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Allah çok bağışlayıcıdır, engin merhamet sahibidir.
Save him who repenteth and believeth and doth righteous work; as for such, Allah will change their evil deeds to good deeds. Allah is ever Forgiving, Merciful.
وَمَنْ تَابَ وَعَمِلَ صَالِحًا فَإِنَّهُ يَتُوبُ إِلَى اللَّهِ مَتَابًا
Ve her kim -tevbe edip de salâh ile çalışırsa o muhakkak Allaha makbul olarak döner
Ve her kim -tevbe edip iyi davranış gösterirse, şüphesiz o, tevbesi kabul edilmiş olarak Allah'a döner.
And whosoever repenteth and doeth good, he verily repenteth toward Allah with true repentance.
25/72
وَالَّذِينَ لَا يَشْهَدُونَ الزُّورَ وَإِذَا مَرُّوا بِاللَّغْوِ مَرُّوا كِرَامًا
Ve onlar ki yalana şâhid olmazlar ve lâğve rastgeldikleri vakıt kerîmâne geçerler
Ve onlar ki, yalan şahitlik etmezler, boş bir şeye rastladıkları zaman vakar ile (oradan) geçip giderler.
And those who will not witness vanity, but when they pass near senseless play, pass by with dignity.
25/73
وَالَّذِينَ إِذَا ذُكِّرُوا بِآيَاتِ رَبِّهِمْ لَمْ يَخِرُّوا عَلَيْهَا صُمًّا وَعُمْيَانًا
Ve onlar ki rablarının âyetleriyle va'z-u nasıhat edildikleri zaman üstüne kör, sağır yıkılıp yatmazlar
Kendilerine Rablerinin âyetleri hatırlatıldığında ise, onlara karşı sağır ve kör davranmazlar.
And those who, when they are reminded of the revelations of their Lord, fall not deaf and blind thereat.
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَامًا
Ve onlar ki ya rabbena! lûtfunla bizlere zevcelerimizden, zürriyyetlerimizden gözler süruru ihsan buyur ve bizi müttekıylere pişüva kıl derler
Ve onlar ki: "Ey Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplerine önder kıl" derler.
And who say: Our Lord! Vouchsafe us comfort of our wives and of our offspring, and make us patterns for (all) those who ward off (evil).
أُولَٰئِكَ يُجْزَوْنَ الْغُرْفَةَ بِمَا صَبَرُوا وَيُلَقَّوْنَ فِيهَا تَحِيَّةً وَسَلَامًا
İşte hep bunlar sabırlarına mukabil gurfe ile (Cennet şehnişini ile) mükâfatlanacaklar ve orada sağlık ve selâm ile karşılanacaklar
İşte onlar, sabretmelerine karşılık cennetin en yüksek makamları ile mükafatlandırılacaklar, orada hürmet ve selamla karşılanacaklardır.
They will be awarded the high place forasmuch as they were steadfast, and they will meet therein with welcome and the word of peace,
25/76
خَالِدِينَ فِيهَا ۚ حَسُنَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا
Orada ebedi kalacaklar, ne güzel makarr ne güzel makam
Orada ebedî kalacaklar, orası ne güzel bir konak ve ne güzel bir makamdır.
Abiding there for ever. Happy is it as abode and station!
قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ ۖ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَامًا
De ki rabbım size ne kıymet verir duânız olmasa? Demek ki tekzib ettiler, o halde yarın ceza yapışacak
(Resulüm!) De ki: "Rabbim size ne kıymet verir duanız olmasa? (Ey inkârcılar! Size bildirdiklerini) kesinkes yalan saydınız; o halde azab yakanızı bırakmayacaktır!
Say (O Muhammad, unto the disbelievers): My Lord would not concern himself with you but for your prayer. But now ye have denied (the Truth), therefor there will be judgment.
Disambig Bakınız: Furkan suresi, Furkan suresi/MEALFurkan suresi/VİDEO, Furkan suresi/TEFSİR, Furkan suresi/TEZHİB, Furkan suresi/HAT, Furkan suresi/FAZİLETİ, Furkan suresi/HİKMETLERİ, Furkan suresi/, Furkan suresi/KERAMETLERİ, Furkan suresi/AUDİO, Furkan suresi/HADİSLER, Furkan suresi/NAKİLLER, Furkan suresi/EL YAZMALARI, Furkan suresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement