Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Bakınız

Şablon:Gafil d


Gafil
Gaflet Gaflet - Yunus Emre İsmail Hakkı Bursevî/Gaflet-Hicâb GAFLET Niye Gafletteyiz?
Gafil Ne Bilir - Mehter Marşı Gafir Gâfilune غَافِلُونَ
Gafil/Ayetler Gafil/Hadisler Gafil/Vecizeler
36/6 36/5 Gaflettedirler Zâbit Zâbitân ZABT Zebun Olmuştur Gözün Bağlamış EÇS/7/157

GÂFİL

Sözlükte "önemsemeyen, kasıtlı veya kasıtsız terk eden, farkına varmayan, kayıtsız kalan, ihmal eden, boş bulunan ve aldanan; dalgın ve dikkatsiz kimse" anlamına gelir. Kur'ân'da Allah'ın kınadığı ve azap edeceğini bildirdiği "gafiller" daha çok kâfir insanları ve onların inanç, söz, fiil ve davranışlarını ifâde eder. Kâfirlerin gafleti; îmân esaslarını inkâr etmeleridir (Nahl, 16/107-108). Âhiretten yüz çevirenler (Yûnus, 10/7), âyetleri yalanlayanlar (A'râf, 7/136), âhirete inanmayanlar ve oradaki hesaba hazırlanmayanlar (Meryem, 19/39; Enbiyâ, 21/1, 97), cehennemlikler (A'râf, 7/179) ve Allah'ı anmayı terk edenler (A'râf, 7/205) Kur'ân'da "gafiller" olarak nitelenmiştir.

Îmân ettiği halde; îmânın gereklerini yerine getirmeyenler de "gâfil" vasfını alırlar. A'râf sûresinin 205. âyeti buna işaret etmektedir. Tasavvuf ehli, Allah'ın emir ve yasaklarına riâyet etmeyenlere "gâfiller" demiştir. (bk. Gaflet) (İ.K.)

GAFLET

Sözlükte "önemsememek, kasıtlı veya kasıtsız terk etmek, farkına varmamak, kayıtsız kalmak, ihmal etmek, boş bulunmak ve aldanmak; dalgınlık, yanılgı ve dikkatsizlik" anlamlarına gelen "gaflet" kavramı, din ıstılahında bilim dallarına göre farklı manalarda kullanılmıştır. Bir hukuk terimi olarak bir kimsenin hukûkî işlemlerde kolayca aldanabilecek derecede saf, dikkatsiz ve tecrübesiz oluşunu; fıkıh usûlünde, çocuk, unutkan, sarhoş vb. kimselerin ilâhî hitabı anlamayışını; hadis usulünde; hadis râvisinin ezberleyerek veya yazarak hocasından aldığı hadisi dikkatsizlik veya dalgınlık sebebiyle hatalı rivâyet edişini; dinî hayatta, mü'minin Allah ve Peygamberin emir ve yasakları yerine nefsinin ve şeytanın arzusuna uymasını, işlediği günahları ve âhirette vereceği hesabı düşünmemesini, Allah'ı zikretmeyi ve günahlara tevbe etmeyi terk etmesini, ibadetlerde kurallara riâyet etmemesini, kalbin kasvet içinde oluşunu ve zamanını boşa geçirmesini ifâde eder.

"Gaflet" kavramı Kur'ân'da Allah ve insanların fiil ve davranışlarını anlatmada kullanılmıştır: 12 âyette Allah'ın insanların yaptıklarından gâfil olmadığı bildirilmiştir (Bakara, 2/74, 85, 140, 149. Âl-i İmrân, 3/99).

Allah'ın gâfil olmaması; insanların gizli-âşikâr, az-çok, iyi-kötü bütün yaptıklarından ve söylediklerinden haberdâr olması, bütün fiil ve davranışlarını görmesi, bilmesi ve şâhit olması, hiçbir şeyin ondan gizli kalmamasıdır.

İnsanlar açısından gaflet, Kur'ân'da genellikle yerme ifade etmektedir. Ancak kınamayı gerektirmeyen gaflet de söz konusudur. Kınamayı gerektirmeyen gaflet; habersiz olmak, bir şeyi bilmemek, unutmak, aklına gelmemek ve bilgisi olmamak anlamına gelir (Yûsuf, 12/13; En'âm, 6/156; Yûnus, 10/29). Kınamayı gerektiren gaflet ise; insanın yaratılış gayesini, kulluk görevini ve sorumluluğunu, Allah'ı ve âyetlerini, âhireti ve hesabı unutması, âyetlerden yüz çevirmesi, dinî görevlerini terk etmesi, aklını, gözünü, dilini ve kulağını gerçekleri bilmede, anlamada, görmede ve duymada kullanmaması ve dünyaya dalıp âhireti bırakması... demektir. Bu bağlamda "gaflet" kavramı daha çok kâfirleri nitelemede kullanılmıştır (A'râf, 7/179, 205; Rûm, 30/7). (İ.K.)

Gafil Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. (Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere, Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber. (Niyazi-i Mısrî)

Advertisement