Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Garip hafız

Fotoğraf 1950′li yıllarda Merzifon Hava Üssü’nde görev yapan General Suat Eraybar tarafından, hava üssünün inşaatı sırasında çekilmiştir. Rahmetli’nin 50 yaş civarında olduğunu döneme aittir. Fotoğrafın aslı Rahmetli generalin oğlunda olup; siyah-beyazdır. Kendisine teşekkürü borç bilirim. Prof. Dr. Kenan Erzurumlu

Garip hafiz genclik3
  • Garip Hafız
  • Yazar : Mustafa Özdamar
  • Sayfa Sayısı : 136
  • Yayınevi : KIRK KANDİL YAYINLARI
  • Tür : Din


GARİP HAFIZ İBRAHİM HAKKI GÜL (MERZİFONLU)(K.S.)[]

MEZENNE-İ KİRAM Garip Hafız İbrahim Hakkı Gül(Merzifonlu)(k.s.)

Anadolu'da yetişen velîlerden. 1903 (H.1321) senesinde Erzurum'un Cedid mahallesinde doğdu. İsmi, İbrâhim Hakkı'dır.

Kökeni[]

Erzurumlu İbrâhim Hakkı hazretlerinin neslindendir. Anne tarafından dedesi Hacı Mâhir Efendi, Rıfâî tarîkatı şeyhiydi.


Hayatı[]

Garip Hâfız, küçük yaşta her bahar annesi ile birlikte dayısının yanına Erciş kasabasına giderdi. Buraya yakın olan Tortum Şelâlesi kıyısında akranları ile oynardı. Bir gün yine şelâlenin kıyısında oynarken, bir bektaşî dedesi gelerek, çocuklara; "Buradan aşağı atlayabilir misiniz?" diye sordu. O zamanlar beş yaşında olan Garip Hâfız; "Ben atlarım." diyerek yukarıdan şelâlenin döküldüğü yere atladı. Allahü teâlânın yardımı ile suya değmesi ile top gibi sıçrayarak kenara düşmesi bir oldu. Şelâlenin yanındaki keçi yolundan yukarı çıktı. Hâdise karşısında dehşete kapılan bektâşi dedesi korkusundan hızla uzaklaşıp gitti.

Eğitimi[]

Garip Hâfız, Erzurum'da Mustafa Niyâzi Efendi den Kur'ân-ı kerîm dersi aldı ve ezberledi. Hacı Ahmed Efendiden hat sanatını öğrendi. Kur'ân-ı kerîmi çok güzel okurdu. Mustafa Niyâzi Efendi, Garip Hâfız'ı talebeliğe kabûl etmeden önce istihâreye yatmasını ve rüyâda ne gördüğünü söylemesini istedi. Rüyâsında hocası Mustafa Niyâzî Efendi elinden tutarak câmiye götürdü. Câminin içerisinde on iki âlim yarım dâire, halka kurup oturmuşlardı. Mustafa Niyâzi Efendi câmideki âlimlere; "Efendiler bu çocuk kırâat ilmini öğrenmekte talebe olmak ister. Ne buyurursunuz?" diye sordu. Onlar; "Oku Hâfız! Oku!" dedi. Ertesi gün Garip Hâfız rüyâsını Mustafa Niyâzi Efendiye anlattı ve ona talebe olarak kırâat ilmini öğrendi. On iki yaşına geldiğinde annesini kaybeden Garip Hâfız, Erzurum'dan Sivas'a gitti. Burada Kazancızâde Emin Edip Efendi nin sohbetlerine devâm etti ve ondan feyz aldı. Sivas Dâr-ül-muallimîn okulunda Arapça ve Kur'ân-ı kerîm hocalığı yaptı.

Gümüşhacıköy devri[]

Sivas'tan Merzifon'un Gümüş kasabasına gelerek Halîliye Medresesi nde ders vermeye başlayan Garip Hâfız, senelerce güzel ahlâkı müslümanlara öğretti.

Kişiliği[]

Garip Hâfız; çok kibar, nâzik ve yumuşak idi. Kimseyi katiyen incitmezdi. Birisinin hatâsını görse onu başka yollardan duyurur; "Sen böyle yapıyorsun." diyerek yüzüne vurmazdı. İbâdetlerini çok gizli yapardı. Dikkati çeken her şeyden sakınırdı. Son derece edepli, hayâ sâhibiydi. Sohbetlerinde kimseyi sıkmazdı. Bütün hayâtını diz üstü oturmakla geçirdi. Sohbetine gelenler ne murâd ederlerse, sormadan cevâb alırlardı.

Garip Hâfız, ömrünün sonlarına doğru Merzifon'a yerleşti. İlim öğretmeye burada da devâm etti. 1976 (H.1396) senesinde Ankara'da vefât eden Garip Hâfız, Gümüş'de Halîliye Medresesine defnedildi. Vefâtında mezarının üzerine türbe yapılmamasını vasiyet etti.

Çok okuyan, bilimin her sahasında söz sahibi olan bir gönül adamıdır. (Mürşid derecesinde) İbadetini tamamen gizli yapmıştır. On yedi yıl yanında bulunan manevi oğlu, kendisini sadece iki kez abdest alırken gördüğünü ifade etmektedir. Kendisine sorulmak istenen soruları önceden bilmesi ve cevaplaması meşhurdur. Hayatı boyunca, insanlara sevgi-hoşgörü, devlete saygı prensipleri ile davranmıştır. Kendisini ziyarete gelenlerle dahi tartışmamıştır. Üst düzey bürokrat ve askerlerden sayısız dostu olmuştur. Hayatı kerametlerle dolu olup, şahitleri bugün hayattadır.

Garip Hafız Etkinlikleri[]

Belediye Başkanımız Mustafa SAATCI konuşmasında; Bugüne kadar yapılan anma törenlerinde bizleri yalnız bırakmayan Milletvekillerimize, saygıdeğer misafirlerimize ve her zaman desteklerini esirgemeyen Gümüş Halkına ve Garip Hafız dostlarına sonsuz şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum.

Anma törenimizin feyz ve bereketinin Gümüşe yansıdığını biliyoruz. Saygıdeğer misafirler. Sizleri altı asırlık bu dünyada Garip Hafız Hazretlerinin huzurunda saygı ile selamlıyor, 4 yıl önce elim bir trafik kazasında kaybettiğimiz Merzifon Belediye Başkan Hayati İNCEKUL’u, AK Parti İlçe Başkanı Hamza DEMİR ve Garip Hafız Hazretlerini Rahmetle anıyorum dedi. Günün anlam ve önemini anlatan konuşmasını İlçemiz Müftüsü Durmuş AYVAZ yaptı. Bu gün garip hafız sevdasıyla beraber geçmişine saygı duymak amacıyla yetiştirmiş olduğu manevi değerleri anmak anlamak yaşatmak için buradayız. Bu bulunmuş olduğumuz mekânda kuran kursu talebelerimiz okuyor. Bizler geçmişimize sahip çıkmalıyız dedi. AK Parti Amasya Milletvekili Avni ERDEMİR Konuşmasında, Garip Hafız hazretlerini hatırlamak için buradayız. Manevi önderler bulundukları coğrafyaya yaşarken de hizmet ederler vefat ettikten sonrada hizmet ederler. 11 yıldır özellikle belediye başkanımız önderliğinde başlatılan anma programı ile bölgenin nabzı hep burada attı. Garip Hafız Efendinin etrafında buluştuk. Garip Hafız efendinin bu bölge için ne anlama geldiğini hepimiz çok iyi biliyoruz. Onun içinde buradayız. Amasya İli içerisinde Gümüş en önemli tarihi bir bölgedir. Geçmişi milattan önceye dayanan 1177 den beri Türk İslam bölgesi olan, devleti olan Osmanlının en önemli yerlerden olduğunu biliyoruz. Gümüşümüz bu bölgenin tarihi bakımdan en önemli beldelerinden biridir dedi.

AK Parti Amasya Milletvekili Akif GÜLLE konuşmasında; aramızda bulunan uzaktan, yakından gelen tüm kardeşlerin ben de sözlerimin başında hepinizi en içten duygularımla selamlıyorum. Allahu Teâlâ’nın rahmeti hepimizin üzerine olsun. Kıymetli kardeşlerim. İçinde bulunduğumuz mekân 1410 yılında yapılmış. Yani tam 600 yıl süre önceden yapılmış. Burada gördüğünüz taşlar ve tuğlalar 600 yıl önce buraya konulmuş. Burada Garip Hafız’ın da kabrinin başında anma, anlama ve örnek kabul etmemiz için tekrar bir araya gelmiş bulunuyoruz. Bizim tarihimiz, bütün geçmişimiz adım adım hepimize örnek olacak, hepimizin yolundan gideceğimiz çok farklı destanlarla dolu, hatıralarla dolu. Onun için asla geçmişimizi unutmayacağız. Örfümüzü, âdetimizi, ahlak kurallarımızı, milli birlik ve beraberliğimizi, milli değerlerimizi, yaşadığımız şartlar içerisinde ne uzaktan göreceğiz ne de uzaktan bakacağız. Atacağımız her adım, konuşacağımız her söz, yapacağımız her işimizde destek alacağız, ibret alacağız, geçtiğimiz 5 yıl öncesinde bu programımızın sonrasında sevgili Cemal hocamızı kaybettik. Kendisini rahmetle anıyorum. Yine 4yıl öncesinde yine bu programımızın sonunda canımız ciğerimiz 2 arkadaşımızı kaybettik. Bu vesile ile o kaybettiklerimizi yad edip anıyorum. Sizlerin sayesinde, sizlerin dualarınızla Allah onlara rahmet eylesin günahlarını affetsin bunu da temenni ediyorum, Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun dedi.

Program İlçemiz Hafızlarının Mevlidi Şerifin okunması ile devam etti. Mevlidi Şerifin okunmasının ardından kılınan öğle namazı sonrasında Garip Hafız Hazretlerini anma programına katılan davetlilere ikramda bulunuldu. Tarihi Haliliye Medresesi içerisinde gerçekleştirilen Garip Hafız Hz. Anma Gününe İlçe Garnizon Komutanı Jandarma Yüzbaşı Adem ARSLAN, İlçemiz Belediye Başkanı Mustafa SAATCI, AK Parti Amasya Milletvekili Akif GÜLLE, Dr. Avni ERDEMİR, AK Parti İl Başkanı Mustafa ÇİFTCİ, İl Genel Meclis Başkanı Erol ÖZARSLAN, İl Genel Meclis Üyesi Satılmış YILMAZ, İbrahim YILDIZ, Amasya Belediye Başkanı Cafer ÖZDEMİR, AK Parti İlçe Başkanı Ö. Faruk YAVUZ, AK Parti Merzifon İlçe Başkanı Metin UYSAL, Hamamözü İlçesi Belediye Başkanı Mehmet CANIBEK, Merzifon Belediye Başkanı M. Kadri AYDINLI, Suluova Belediye Başkanı Mahmut BOZ, İlçemiz Müftüsü Durmuş AYVAZ, Merzifon İlçe Müftüsü Ahmet SÜZEN, Siyasi Parti temsilcileri Kurum amirleri oda başkanları ve çok sayıda halk katıldı.

Garip Hafız ve Anılar[]

Garip_Hafiz_orhan_ozbalak_-_Bre_evladım_hiç_abdest_bozduğumu_gördün_mü?

Garip Hafiz orhan ozbalak - Bre evladım hiç abdest bozduğumu gördün mü?

Efendi hazretleri hiç abdest aldığınızı görmedim![]

Garip hafızın yanınına gelen bir misafir sabahtan yatsı namazına kadar hazretin abdest almadığını görünce şaşırı ve şöyle der; Efendi hazretleri ben sabahtan yatsıya kadar huzurunuzdayım; af buyurun ama bir defa bile abdest aldığınızı görmedim, der. Efendi Hazretleri mahcub biz edayla adamı da bozmadan şöyle der; evladım benim abdest bozduğumu hiç gördünmü? Adam utancın yerin dibine girecek gibi olur. Zaten hazret günde bir kaç lokma ile hayatını idame ettirirdi. Resimden de bu halini görmek mümkün...

Muaviye değerlendirmesi[]

Hazret-i Muâviye efendimize buğzeden üç kişi Gümüş'te sohbetine geldi. "Efendi! Muâviye hakkında ne buyurursunuz?" diye sordular. Garip Hâfız ; "Hazret-i Muâviye sahâbedendir. Sevenler selâmettedir. Aleyhinde bulunanlar azaptadır. O, sahâbenin büyüklerindendir. Resûlullah efendimizin hadîsleri ile övülmüştür.

Pazarda satılsa otuza kırka /Ben de alırım vücûduma öyle bir hırka[]

Garip_hafiz_orhan_ozbalak_Fayton_hikayesi

Garip hafiz orhan ozbalak Fayton hikayesi

Garip Hâfız'ın ziyâretine gelen bir zât; "Hoca Efendi! Ben de sizin gibi olmak istiyorum." deyince;

"Pazarda satılsa otuza kırka

Ben de alırım vücûduma öyle bir hırka."

cevâbını verdi.


Nefsini tanıyan, Rabbini tanır[]

Taşovalı Kadir Hâfız bir gün iki arkadaşı ile ziyâretine geldi ve; "Efendim! "Nefsini tanıyan, Rabbini tanır ." hadîs-i şerîfi üzerine sohbet buyurursanız, memnun oluruz." dedi. Garip Hâfız; "Evlâdım! Bu makam çok yüksek bir makamdır. Siz şerîatin emirleri ile iktifâ edin. Basamak basamak çıkın bu makâma." dedikten sonra şu beyitleri okudu:

Sür çıkar ağyârı dilden tâ tecellî ede

Hak Pâdişâh saraya konmaz, hâne mamûr olmadan

Kenz açılmaz şol gönülde tâ ki pür-nûr olmadan

"Mûtû kable en temûtû" sırrına mazhar olan

Haşr-ü neşri bunda gördü nefha-i sûr olmadan

Biz ricâlız, gelmişiz kim gör ezelden tâ-ebed.

İçmişiz aşkın şarâbın âb-ı engûr olmadan

Bir acîb aşka düşmüş yanar şems-i müdâm

Hakka makbûl olmak ister, halka menfûr olmadan.

Daha sonra; "Bâzıları, kendisi bu halde, bu makamda olmadıkları halde, buralardan söz ederler. İnsana faydalı olan iki türlü ilim vardır. Biri ilm-i diyânet, diğeri ilm-i tebâbettir." dedikten sonra Kadir Hâfız'a dönerek; "Sen o gün görürsün, o vakitte dağların paramparça olduğunu." meâlindeki âyet-i kerîmeyi okudu. O zât içinden; "Ben nefsden sual arzettim. Efendi bana dağların yıkılacağından bahsetti." diye geçirirken, Garip Hâfız; "Nefs dağı, görmüş olduğun dağlardan kavidir, kuvvetlidir. Nefs dağlarının parçalanması ile dosta kavuşma yolları açılır." buyurdu.

Merzifon evliyaları[]

Merzifon Evliyaları

Hıra köyü makamı, Merzifon’un sultanı Peygamberin ihvanı Ukkaşe Sultan merhaba

Oğlu veli kendi veli, Rabbim sevmiş besbelli Sofuların has gülü Softa Babam merhaba

Elinde şiş dolaşan, fırına postu yayan Harmanlarda bulunan Fevzi Babam merhaba

Yokuşbaşında yatarsın, medreseye bakarsın Demrayı avsunlarsın Yanık Dedem merhaba

Hem mücahid hem veli, ilan eder seferi Harmanların neferi Topçu babam merhaba

Testilerle hu çekip gizlersin kerameti Gazi mahbubun piri Huçek dedem merhaba

Mollalar müridindir, keramet hünerindir Şeyh Yesevi pirindir Piri Babam merhaba

Önce hidayete erdin, sonra da hacca gittin Bir de çeşme yaptırdın Tokmak dedem merhaba

Helal kazanç yemeli, hak sözü söylemeli Sanatkârların piri Ahi Kerim merhaba

Böyle miydi erenler, Hakk’a gönül verenler Sana gelir sevenler Murat dedem merhaba

Merzifon’a girenler, çeşmenden su içerdi Sana dua ederdi Horoz dedem merhaba

Allah gönüle bakar onu temiz tutmalı Nakşibendi olmalı Nakşi dedem merhaba

Ahşap mescidin vardı, herkes namaz kılardı Şimdi bir kabrin kaldı Arap evliyam merhaba

Ölüm Allah’ın emri herkes ona uyuyor Tekke evinde yatıyor Arap Dedem merhaba

Tüm mahlukat susamış, yağmur duası bekler Urumcuğa var sefer Kırklar dedem merhaba

Hakkın veli kulları tayy-ı mekân yaparlar Cebindedir şekerler Yitilmiş Hafız merhaba

Rahatsız ettik seni, değiştirdik yerini Gani babanın gülü Ganili Kızı merhaba

Sen, evlâdın ve eşin, üçleri mesken ettin Duada memleketlin Abdullah Paşam merhaba

Diriden olur diri, imam hatiptir yeri Softa Baba’nın oğlu Davut kalfam merhaba

Hanımıyla beraber, ruhunu teslim eder Bozacı’da vâzeder Karaman dedem merhaba

Kurtulurdu siğilden, iğdenden dal koparan Müritleriylen yatan İğdeli dedem merhaba

Böyle insan nerde var, mezar taşını çalar Sensiz kaldı buralar Kümbet hatun elveda

Rengi kara içi ak, kolay mıdır rastlamak Senle nurlanır Dobak, Arap evliyam merhaba

Ona giden sabiler, hemence çişin söyler Himmetiyle temizler Halil dedem merhaba

Şifa Allah’tan gelir, sebeple perdelenir Makamı Erikçi’dir yılancık evliyam merhaba

Savurduğun kayayı, kırk kişi kaldıramaz Yerin nere bilinmez Fenerli dedem merhaba

Evliya cömert olur, aç olanı doyurur Diphacıköy’de bulunur Rumi hocam merhaba

Kimin eli uyuşur, arayıp seni bulur Kapılar duvar olur Uyuşuk evliyam merhaba

İstanbulu feth eden, Zeyniyye pirlerinden Taşan sülâlesinden Şeyh Abdürrahim merhaba

Mâşuk etse de naz, âşık ondan ayrılmaz Uyur ile uyanmaz hiç uyumaz merhaba

Dut dibinde yatarsın, mescidine bakarsın Yerini bozdurmazsın Kılıç dedem merhaba

Başında bakır miğfer Gelgirası seyreder Gelenler himmet bekler Bakırbaş dedem merhaba

Elinde gül dolaşan ak sakallı pehlivan Budapeşte’de yatan ey Gül babam merhaba

Pehlivan nefsi yenendir, ona yüz vermeyendir Bağları şenlendirir Pehlivan dedem merhaba

Her günahın vebali tek yapandan sorulur Alışar’da bulunur komşu dedem merhaba

Evlenen gelir sana bir duanı almaya Yeri Karacakaya Kara Dedem merhaba

Nice övsek yeridir Rabbin gizli eridir Gelgiras köyündedir Komşu evliyam merhaba

Kabaşa’dan seyreden geyikleri dost eden Gelgiras güllerinden Geyikli dedem merhaba

Veli Allah kılıncı ona çarpayım deme İyi gelir nezleye Nuzla dedem merhaba

Gözü ağrıyan gelir Allah şifasıyı verir Marınca köyündedir Dikenli dedem merhaba

Sarılığın ilacı, önce Allah sonra sen Sarıköy’den seyreden Sucu hatun merhaba

Hakk yolunun yolcusu olmaz onun kaygusu Alala’nın ulusu Garip evliya merhaba

Veli Allah dostudur sakın dil uzatmaktan Bizlerden uzaklaşan Garip Hafız merhaba

Mümin kâmil olmalı günahtan sakınmalı Eymir onun vatanı Kurt babaya merhaba

Nur önce Muhammed’e sonra halka dağılır Alıcık’ta bulunur Kenan babam merhaba

Şehide öldü deme şehidler hiç ölmezler Bulak’taki şehidler hepinize merhaba

Kim ki Allah’ı sever, Allah’da onu sever Zuğu’da köyü bekler Hamza dedem merhaba

Her nerede olsan da herşey Hakk’a âyândır Türbesi Harız’dadır Sıtkı Babam merhaba

Hakkı seven sorulur bu yolda kim yorulur Alala’da bulunur Sancı evliyası merhaba

Nakşi bura Merzifon’dur, velisiz yeri yoktur Kendine başka iş bul, evliyası pek çoktur

12 Recep 1424 Nevzat Köksüz

Bir kaza[]

AKP'li Akif Gülle ölümle pençeleşiyor

AKP'li Merzifon Belediye Başkanı İncekul'un öldüğü kazada, AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle, İl Başkanı, İlçe Başkanı ve makam şoförü ağır yaralandı

axyas011.jpg Kazada Merzifon'un AKP'li Belediye Başkanı Hayati İncekul ölürken, AKP Amasya İl Başkanı Mustafa Yıldız ve AKP Merzifon İlçe Başkanı Hamza Demir de yaralandı. AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Amasya Milletvekili Akif Gülle, Amasya'nın Gümüşhacıköy ilçesinde bir türbeyi ziyaret ettikten sonra Merzifon'a dönerken geçirdiği trafik kazasında ağır yaralandı. Gülle dün İncekul, Demir ve Yıldız'la birlikte Belediye Başkanı'nın makam otomobiliyle Garip Hafız Şenlikleri'ne gitti. Burada 'Garip Hafız' olarak bilinen Gümüş Dede Türbesini ziyaret eden Gülle ve beraberindekiler, aynı otomobille Merzifon'a hareket etti. Necati Kurt'un kullandığı resmi plakalı makam otomobili, Gümüşhacıköy-Merzifon arasındaki kavşakta, karşı yönden gelen Abidin Kizir yönetimindeki otomobille çarpıştı. Ağır yaralanan Gülle, önce Merzifon Devlet Hastanesi'ne, ardından da Çorum Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı.İncekul ise hastaneye kaldırılmak istenirken yolda öldü. Yaralanan ve hayati tehlikeleri olduğu belirtilen Demir, Yıldız ve Kurt, Merzifon Devlet Hastanesi'nde tedavi altına alındı.Çorum Devlet Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Aslan Erkan, ilk tetkikler sonucu Gülle'nin kafatasında kırık olduğunu ve travmaya bağlı olarak beyin ödemi oluştuğunu belirlediklerini ifade etti. Şuur bulanıklığı da tespit edildiğini kaydeden Erkan, "Gülle'nin kol ve bacaklarındaki kırıklar alçıya alındı. Hayati tehlikesi sürüyor" dedi.Bunun üzerine Gülle'nin Ankara'ya sevk edilmesine karar verildi. Kara Kuvvetleri'ne ait ambulans helikopterle Ankara'ya getirilen Gülle, Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde yoğun bakıma alındı. Türbe ziyaret ettiler Hastane Başhekimi Prof. Dr. Nihat Tosun, Gülle'nin beyin travması geçirdiğini açıkladı. Hastaneye kabinenin tüm bakanları, AKP milletvekilleri, parti yöneticileri ve üst düzey bürokratlar da geldi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın dışında kimse içeriye alınmadı. Beyin travması geçirdi.

AKP'LİLER BÜYÜK KAZA YAPTI - Aksiyon[]

AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle ve Merzifon Belediye Başkanı'nın bulunduğu otomobil kaza yaptı. Belediye Başkanı öldü, Akif Gülle ağır yaralı...

Amasya’nın Gümüşhacıköy İlçesi Gümüş Mahallesi’ndeki Garip Hafız olarak bilinen Gümüş Dede Türbesini ziyaret ettikten sonra Merzifon’a dönen AKP Genel Başkan Yardımcısı Akif Gülle, Merzifon Belediye Başkanı 44 yaşındaki Hayati İncekul, AKP Merzifon İlçe Başkanı Hamza Demir, AKP Amasya İl Başkanı Mustafa Yıldız’ın bulunduğu resmi otomobil, karşı yönden gelen başka bir otomobille çarpıştı. Kazada AKP'li Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul yaşamını yitirdi. Akif Gülle, Hamza Demir ve Mustafa Yıldız yaralandı.

AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Amasya Milletvekili Akif Gülle, bugün saat 13.00’de Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul, AKP Merzifon İlçe Başkanı Hamza Demir, AKP Amasya İl Başkanı Mustafa Yıldız ile birlikte Belediye Başkanı’ın makam otomobiliyle Garip Hafız Şenlikleri’ne gitti. Burada Garip Hafız’ın türbe şekline getirilen mezarındaki mevlüde katılan ve bir saat kalan Gülle ve beraberindekiler, yine aynı otomobille Merzifon’a hareket etti. Ancak Necati Kurt (37) yönetimindeki 05 DF 001 plakalı makam otomobili, Gümüşhacıköy- Merzifon arasındaki E- 80 karayolunun 7'inci kilometresindeki Kiziloğlu yol kavşağında, karşı yönden gelen 35 AH 9760 plakalı otomobille çarpıştı.


ASKERİ HELİKOPTER GELİYOR


Nedeni henüz belirlenemeyen kazada ağır yaralanan Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Kazada yaralanan ve vücudunda kırıklar olduğu belirtilen AKP Genel Başkanı Akif Gülle önce Merzifon, buradan da ambulansla Çorum Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Aynı kazada yaralanan ve hayati tehlikeleri olduğu belirtilen AKP Merzifon İlçe Başkanı Hamza Demir ile AKP Amasya İl Başkanı Mustafa Yıldız ile makam şoförü Necati Kurt ise Merzifon Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Şuuru açık olan Akif Gülle’nin Ankara Kara Kuvvetleri Komutanlığı’ndan kalkan askeri helikopter ile Ankara’ya götürüleceği belirtildi. Bu arada Kazada ağır yaralanan AKP Amasya İl Başkanı Mustafa Yıldız Amasya Devlet Hastanesi’ne sevkedildi. Kazada yaralanan diğer otomobilin sürücüsü 40 yaşındaki Abidin Kizir ile 13 yaşındaki kızı Gülizar Kizir’in de Merzifon Devlet Hastanesi’nden Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne sevkedildiği belirtildi.

İyilik yaptı denize attı[]

31 Temmuz 2006 / FATIH UĞUR

Merzifon'daki kazadan sonra 2 haftadır yoğun bakımda olan Akif Gülle'nin Amasya'dan Samsun'a, İstanbul'dan Ankara'ya uzanan hayat öyküsü. Merzifon'da 1958 yılında dünyaya geldi. Aksungur köyünde çiftçilikle geçimini sağlayan Halil ve Remziye Gülle çiftinin altı çocuğunun en küçüğüydü. İlkokulu köyünde, orta ve liseyi Merzifon'da tamamladı. Samsun Yüksek İslam Enstitüsü'nde okumaya başlaması hayatının dönüm noktası oldu. Güler yüzü, bilgisi, nezaketi ve eğitim gönüllüsü yüreği onu kısa zamanda Millî Türk Talebe Birliği'nin (MTTB) Samsun başkanlığına getirecekti. MTTB, Samsun'da onun elinden yüzlerce gencin yetiştiği adres oldu. Aynı zamanda gelecekte siyasi yaşantısını şekillendirecek ilişkilerinin temellerinin atıldığı bir okuldu onun için Millî Türk Talebe Birliği.

İki hafta önce Merzifon'da geçirdiği trafik kazasından sonra yoğun bakıma alınan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı, Amasya Milletvekili Akif Gülle'den bahsediyoruz. İki dönemdir milletvekilliği yapan, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın yakın arkadaşı, 'Yusuf yüzlü, Hamza yürekli' Gülle'nin Ankara Atatürk Araştırma ve Eğitim Hastanesi'nin yoğun bakım servisindeki tedavisi sürüyor. Erdoğan başta olmak üzere TBMM Başkanı Bülent Arınç ve Abdullah Gül'ün, bakanların ve milletvekillerinin susmayan telefonları ve duaları, dostları, eşi, çocukları onun yanında. Hatm-i şerifler, tefriciyeler, ziyaretler kesilmek bilmiyor.

Gümüş'ün manevi dinamiklerinden İbrahim Hakkı Gül Hazretleri'nin (Garip Hafız) türbesinde bu yıl yedincisi düzenlenen anma törenlerinden dönerken geçirdiği kazadan sonra Gülle'nin yanı başında yaralanan Merzifon Belediye Başkanı Hayati İncekul vefat etti. Samsun'da yoğun bakımda olan AK Parti İlçe Başkanı Hamza Demir'in tedavisi sürüyor.

Akif Gülle'nin hayatını değiştiren MTTB bugün iş ve siyaset hayatına binlerce yönetici yetiştirdi. Meşhur tabiriyle 'Büyük Doğu Üniversitesi'nin Diriliş Fakültesi' mezunuydu herkes o yıllarda. 1969-1971 döneminde MTTB'nin icra kurulu Başkanı Abdullah Gül'dü. Gülle de Enstitü'deki gayretleri ve birikimiyle Samsun'da okuyan öğrencilerin arasından öne çıktı. Ankara Yenimahalle MTTB'nin bir başka genç başkanı Hasan Hüseyin Ceylan da üç yıl sonra bacanağı olacaktır. Gülle, Samsun ve Kahramanmaraş'ta öğretmenlik yaparak atılır hayata. 13 Kasım 1980'de Songül hanımla evlenir. Maraş'taki öğretmenlik yıllarından tanıdığı Nevzat Pakdil ile yolları Ankara'da defalarca kesişir. Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Başbakanlık Personel Dairesi ve nihayet TBMM...

Gülle, Ankara'ya ilk adımını 1984'te atar. Bu dönemde Ankara Devlet Memurları Yabancı Dil Eğitim Merkezi İngilizce Bölümü'nü de bitirir. Millî Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler, ona bakanlıkta görev veren ilk isim olur. Özal'lı yılların genç bürokratları arasına girer böylece. Bakanlığın Personel Genel Müdürlüğü'nde uzun yıllar şube müdürlüğü yapar, Hasan Celal Güzel ve Metin Emiroğlu ile çalışır. Bir bürokrat ve memurdan çok danışılacak bir kimlikle çalışır.

RECEP TAYYİP ERDOĞAN BEYOĞLU BAŞKAN ADAYI OLUNCA YOLLARI ÇAKIŞTI

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1989'da Beyoğlu Belediye Başkan adayı olunca Ankara'ya gelir. Erdoğan'ın o günlerde hayatına giren en yeni isimlerden biridir Akif Gülle. Tayyip Bey, 24 Mart 1994 Yerel Seçimleri'nde Refah Partisi'nden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na seçildiğinde Gülle ve ailesine de İstanbul yolu gözükür. Erdoğan, o gün 34 bin çalışanı bulunan belediyeyi devralırken, yakınlarına ve danışmanlarına 'Bana bir personelci lazım' der. Akif Bey'in Millî Eğitim Bakanlığı'nda bu görevde olduğu söylenince de kendisiyle çalışmasını teklif eder. Gülle için, belediyenin Personel ve Eğitim Dairesi Başkanlığı görevi, Erdoğan'la mesai ve gönül birliğinin arttığı yıllardır. Bu göreve getirilmesinin üstünden daha bir yıl geçmeden 24 Aralık 1995 Genel Seçimleri'nde Amasya'dan ikinci sıra milletvekili adayı olarak gösterilir.

'Memleketine hizmet etsin' denir ve adaylığı kesinleşir. O güne kadar arka planda hizmet üretmekle, insan yetiştirmekle uğraşan Gülle, kollarını sıvar ve siyaset arenasının aktörlerinden, adaylarından biri haline gelir. Birinci sıradaki Cemalettin Lafçı Amasya milletvekili seçilirken, Gülle vekilliği kıl payı kaçırır. Haziran 1996'da Refahyol Hükümeti kurulur. 'Bana bir personelci lazım' sözü bu kez Necmettin Erbakan'ın ağzından çıkmıştır. Teşkilat içinde bu işi yapabilecek yetenekte bir tek kişiye işaret edilir: Akif Gülle. Erbakan, Gülle'den bir İstanbul ziyaretinde brifing alır. Ardından tek söz söyler: "Pazartesi günü Başbakanlık'ta göreve başlıyorsun, hayırlı olsun." Kısa bir aradan sonra tekrar Ankara yolu gözükür Gülle ve ailesi için.

Nevzat Pakdil Başbakanlık Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü'ne, Gülle yardımcılığına getirilir. İkili, dönemin başbakanı Necmettin Erbakan ile yakın çalışma imkanı bulur. Refah Partisi'nin kapatılmasının ardından kurulan Fazilet Partisi'nde de görev onu beklemektedir. Partinin en zor günlerini yaşadığı dönemde basın koordinasyon merkezinde çalışır. Bu görevinden sonra milletvekilliği yolu açılır.

18 Nisan seçimlerinde (1999) Amasya'nın 41 yaşında genç bir vekili olarak Meclis sıralarındaki yerini alır. Abdullah Gül, Bülent Arınç ve Erdoğan ile ilişkilerinden dolayı 'yenilikçi kanat'tan sayıldığı dönemde de birleştirici isimlerden biridir. AK Parti'nin kuruluş tohumlarını atan 53 milletvekili arasında da ismi kurucular kurulu ve merkez karar yürütme kurulunda yer alır. Partinin kuruluşundan itibaren Halkla İlişkiler Başkanlığı'nı yürüten Gülle, 3 Kasım 2002 seçimlerinde de memleketi Amasya'dan vekil seçilip 22. dönem milletvekili olarak tekrar Meclis'e girer. Geçmiş yıllardaki tecrübesi, basın ve insanlarla olan iyi diyaloğu Gülle'yi son olarak AK Parti'nin Medya ve Tanıtım Başkanlığı'na taşır.

Gülle, seçim bölgesini hiç ihmal etmez. Merkezî hükümet, yerel yönetim ve halk kaynaşmasını sağlar. Neredeyse her hafta Amasya'ya giderek şenliklere, düğünlere, cenaze törenlerine katılır. Passad marka arabasıyla 256 bin kilometre yol yapar.

4 Kasım sabahı Gülle'nin ilk telefonu Viyana Kuşatması'nda (1683) başarısız olduğu için idam edilen Merzifonlu Kara Mustafa Paşa'nın bir imaretiyle ilgilidir. Vakıflar Genel Müdürlüğü'nü arar. Merzifon'un Karamustafapaşa köyünde paşanın annesi için yaptırdığı Abide Hatun Camii'nin tamiri için düğmeye basılır. Restorasyon Gülle'nin yakın dostu Yusuf Beyazıt'ın göreve gelmesiyle hızlanır ve bitirilir. Gülle trafik kazası geçirmeden bir hafta önce (7 Temmuz Cuma) caminin açılışı yapılır. Yaylalara çıkıp yürümeyi, ata binmeyi seven Gülle, kazadan birkaç gün önce dağ yollarında ata binmiş. Bilinmeyen yönlerinden biri de ticaretten hep uzak durması. "Siyasette ticaret olmaz" deyip ticarete hiç girmemiş.

AMASYA ÜNİVERSİTESİ VE HAVAALANI

Gülle'nin kızları Zeynep, Rabia, Ayşe ile 9 yaşındaki oğlu Halil'in dışında çocuk sevgisi de akıllarda yer etti. 2004'te oğlu Halil'i sünnet ettirmeye karar verdiğinde 'Bu iş tek başına olmaz' deyip, Merzifonlu 24 çocuğu da Halil'in yanına kattı. Her bayramda onlarla buluşmak, ramazanda iftar yapmak âdeti sürüyor. Amasya'daki çocuk yurdunda evlatlık edinmek istediği 10 yaşındaki Sinan da onun yolunu gözleyenlerden.

Aksungur köyünün ilk okuyanları arasında yer alan ağabey Mustafa Gülle, Akif beyin siyasete girmesinde etkili isimlerden. Şimdi hastanede onun başından ayrılmıyor. Ağabeyleri Mehmet, Ali; ablaları Şaziye ve Fadime hanımların en küçükleri Mustafa ve Akif Gülle. "Beş seçime girdik bugüne kadar (1994-95-99, 2002-2004). Amasya ve Merzifon'da hiç kimseden kalp kıracak tek bir söz duymadık. Akif ile millete hizmeti hakka hizmet olarak gördük. O da kimseyi kırmadı. Allah'ın yardımı, dostların duası ve hekimlerin başarılı müdahaleleriyle Akif bugün daha iyi diyoruz sürekli." diyor.

Akif Bey'le 16 Temmuz Pazar sabahı 10.30'da Gümüşhacı köyünde buluşup Garip Hafız'daki mevlide katılan Amasya Milletvekili Hamza Albayrak, "12.10'da ayrıldık. İki program vardı paylaştık. Kur'an Kursu açılışında buluşacaktık." diye sıralıyor hatırında kalanları. Bir de Akif'siz yudumlayamadığı çorbası aklına geliyor: "Meclis'te nazar değmesin diye kurban kesin diyenler bile vardı. Parolamız birlikte çokluk, çoklukta birlikti... Akif'in hakemliği, kardeşliğimiz hatıralarda kaldı. Şimdi gece gündüz dua ediyoruz şifa bulsun diye." CHP Amasya Milletvekili Mustafa Sayar da Gülle'yi ilk ziyaret eden isimlerden. "Siyaset oldu, ama husumet olmadı. Herkesin sevebileceği bir arkadaşımız." diyor.

Gülle ile Albayrak'ın hem Amasya hem Merzifon için son 3 yılda hayata geçirdiği onlarca proje oldu. Ancak kentte 30 yıldır efsane haline gelen Yeşilırmak Üniversitesi'nin Amasya Üniversitesi olarak geçtiğimiz günlerde kurulması ve hayata geçmesi sevindirdi en çok herkesi. Üniversitenin kurulmasının altında da yine Gülle'nin imzası vardı. Amasyalıların eski Kılıçarslan İlköğretim Okulu şimdi rektörlük binası yapıldı. Rektör atamasıyla ilgili Anayasa Mahkemesi'nin oluru bekleniyor. Dokuz kilometrelik çevre yolu, Çekerek Barajı inşaatı Amasya'ya çekilen tekstil ve sanayi yatırımları da Gülle ve Albayrak ikilisinin emekleriyle gerçekleşti. Gülle en çok Merzifon Askerî Havaalanı'nın iç hat uçuşlarına başlamasını dört gözle bekliyordu.

Kuşkusuz Gülle'nin uzlaştırıcı, güler yüzlü ve ilimle donatılmış hayatı bu başarı ve kendisine gösterilen sevginin izahına yetmiyor. Kelimelerin tıkandığı noktada Atatürk Hastanesi'nde sohbet ettiğimiz Gülle'nin bacanağı milletvekili Hasan Hüseyin Ceylan yetişiyor: "O, tam anlamıyla Yusuf suretli, Sıddık sözlü ve Hamza yürekliydi. Sözlerinde ve hayatında yalan olmamış biri olarak, şaka yollu da olsa hiç yanlış bilgi vermeyen biriydi. Hesabî değil, hasbî olarak yaşadı."

Başbakan Erdoğan her gün doktorları ve ailesini arayarak sağlık durumunu soruyor. Abdullah Gül dualarıyla yanı başında bulunanlardan. Saadet Partisi lideri Recai Kutan da Gülle'nin ziyaretine gelen isimlerden. Gönül eri milletvekili Akif Gülle'yi tekrar gülen yüzüyle görmek istiyor gözler. Hastanedeki ikinci haftasını dolduran Gülle de dua bekliyor. Allah şifalar versin.

DR. NİHAT TOSUN: AZALMAKLA BİRLİKTE HAYATÎ TEHLİKE SÜRÜYOR

Hastamız ilk geldiğinde kafa travmasına bağlı kırıklar, beyin ödemi, göğüs kafesi travmasına bağlı akciğer sorunları, kol ve bacaklarında çoklu kırıklara sahipti. Hastaneye yatışının beşinci gününde 6 ayrı bölgesindeki kırıklarla ilgili ameliyat yapıldı. Beyin ödemi azaldı, nörolojik iyileşme izleniyor. Damar ve sonda yoluyla beslenmesi sürüyor. Solunumunu artık yüzde 90'dan fazla kendisi sağlıyor. Hayatî tehlike ciddi oranda azalmakla birlikte devam ediyor. Baygın travma öncesinde Akif Bey gibi hastalar etraflarında olup biteni duyar. Tepki veremese de algılarlar. Bu çerçevede ilgili uzmanların tavsiyesi ile kendisine sevdiği türkü, dua ve dinletileri (Kur'an, ilahi ve sevdiği müzikler) dinletiyoruz. Bu hastanın konuşamasa da hayatî destek görmesi demek.

Advertisement