←Safahat Şiiri (İlahi, emrinin avare bir mahkûmudur âlem) | Safahat Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Şiiri (Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk)→ |
Safahat Dışında kalmış Şiirler - Onlıne Tüm Safahat linki: http://mersinyenisehir.gov.tr/SAFAHAT.rar |
- Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından - Mehmet Akif Ersoy - Safahat
- Issız Kalan Yurtlar - Mehmet Âkif Ersoy
- https://eksisozluk.com/mehmet-akif-ersoy--52993?p=8
فَتِلْكَ بُيُوتُهُمْ خَاوِيَةً بِمَا ظَلَمُوا إِنَّ فِي ذَلِكَ لَآيَةً لِّقَوْمٍ يَعْلَمُونَ
Fe tilke buyûtuhum hâviyeten bimâ zalemû, inne fî zâlike le âyeten li kavmin ya’lemûn(ya’lemûne).
İşte onların zulümleri sebebiyle çökmüş olan evleri! Muhakkak ki bilen kavim için bunda, mutlaka bir âyet (delil) vardır.
1. | fe tilke | : işte bu |
2. | buyûtu-hum | : onların evleri |
3. | hâviyeten | : harabe, boş, çökmüş |
4. | bimâ | : sebebiyle |
5. | zalemû | : zulmettiler |
6. | inne | : muhakkak |
7. | fî zâlike | : bunda vardır |
8. | le | : elbette, mutlaka |
9. | âyeten | : bir âyet, bir delil, bir ibret |
10. | li kavmin | : kavim için |
11. | ya'lemûne | : biliyorlar |
←Safahat Şiiri (İlahi, emrinin avare bir mahkûmudur âlem) | Safahat Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Şiiri (Üç beyinsiz kafanın derdine üç milyon halk)→ |
Safahat Dışında kalmış Şiirler - Onlıne Tüm Safahat linki: http://mersinyenisehir.gov.tr/SAFAHAT.rar |
Bakınız: Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından/1 , Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından/2 , Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından/3 , Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından/4 , Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından/Osmanlıca , Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından/İngilizce |
Düz Liseler için sunumu[]
Aslı |
Güncel Türkçesi
| |
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurdları!.. " 17/52 |
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları!.." 17/52
| |
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından; |
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından | |
Yürekler parçalar bir üfleyiş dinler yol güzergahından. Bu matem, kim bilir, kaç kırık kalbin gubarından (tozlarından) | ||
Hurûş etmekte, son ümmîdinin son inkisâr ından? Evet, son inkisârından ki yoktur cebrin imkânı |
Coşup taşmakta, son ümidinin son inkisârından? (kırılışından) Evet,son kırılışından ki yoktur Zorlayabilme imkânı; | |
Batıp gitmiş nazarlar beklemekten fecr-i nâzanı!
Nasıl, ey yolcu, bin lâ´net gelip ezmez ki vicdânı; |
Bakışlar bekleye bekleye tükenmiş, doğmakta nazlanan tan aydınlığını!
Ey yolcu, nasıl bin lanet gelip ezmez ki vicdanı; | |
Dudaklar, çâk çâk olmuş, içerken zehr-i hüsrânı, Uzaktan baktı - koşmak nerde! - milyonlarca yârânı! |
Dudaklar yer yer parçalanmış, içerken acı ve yokluk zehrini, Koşmak bir yana, sade uzaktan baktı dost sanılan milyonlarca kişi. | |
Bu ıssız âşiyanlar bir zaman candan muazzezdi; Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi; |
Bu ıssız yuvalar bir zaman candan değerliydi; Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi; | |
Şu kurbağlar seken vâdîde, ceylânlar koşup gezdi; Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne handân gölgeler sezdi; |
Şu kurbağalar seken vadide, ceylanlar koşup gezdi; Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne gülen gölgeler sezdi; | |
Bütün mâzîyi bir tûfan, fakat, hep boğdu, hep ezdi! Vefâsız yurd! Öz evlâdın için olsun, vefâ yok mu? |
Fakat bütün geçmişi bir tufan hep boğdu, hep ezdi! Vefasız yurt! Öz evladın için olsun, vefa yok mu? | |
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ziyâ yok mu? İlâhî, kimsesizlikten bunaldım, âşinâ yok mu? |
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ışık yok mu? Allah'ım, kimsesizlikten bunaldım, bir dost yok mu? | |
Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bâri bir "Yok!" der sadâ yok mu? |
Vatansız, evsiz barksız bir garibim... Sığınacak yer yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bari bir "Yok!" diyen ses yok mu? | |
Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kân değil, paylaşalım: |
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım; Elemim bir yüreğin kaldıracağı yük değil, paylaşalım: | |
Ne yapıp ye´simi kahreyliyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!.. |
Ne yapıp da ümitsizliğimi yok edeyim bilmem ki? Öyle korkunç çevremde dönen matem ki!... | |
Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? |
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? | |
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak nerde ucu! |
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu! | |
Bu ne hicrân-ı müebbed bu ne hüsrân-ı mübin... Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin! |
Bu ne sonsuz ayrılık, bu ne apaçık bir acı... Ezilir göğün ruhu, parçalanır yerin kalbi! | |
Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, paralanmış kafalar! |
Azıcık kurcala topraklan, bak ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar! | |
Bereden reng-i hüviyyetleri uçmuş yüzler! Kim bilir hangi çenâatle oyulmuş gözler! |
Bereden kimliğinin rengi kaybolmuş yüzler! Kim bilir hangi rezillikle oyulmuş gözler! | |
"Medeniyyet" denilen vahşete lâ´netler eder, Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler! |
"Medeniyet" denilen vahşete lanetler eder, Tek parça haline gelmiş sırıtan dişler! | |
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden! Nice başlar, nice kollar ki cüdâ cisminden! |
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerce beden! Nice başlar, nice kollar ki ayrı bedeninden | |
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkat; Sonra, nâmûsuna kurbân edilen bunca hayat! |
Alınıp parçalanan çocuklar, beşiğinden; Sonra bunca hayat, namusu yüzünden kurban edilen! | |
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler! |
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler! Göğsü baltayla kesilmiş memesiz anneler! | |
Teki binlerce kesik gövdeye âid kümeler. Saç, kulak, el, çene, parmak...Bütün enkâz-ı beşer! |
Teki binlerce kesik gövdeye ait kümeler: Saç, kulak, el, çene, parmak... Bütün insan yığınları! | |
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! |
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! | |
İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün, Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! |
İşte bunlar o felakete uğramışlardır ki, düşün, Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! | |
Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük! |
Müslümanlıkları zavallıların öyle büyük Bir cinayet ki: Cezalar ona nisbetle küçük! | |
Ey, bu toprakta birer na´ş-ı perî,san bırakıp, Yükselen mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp; |
Ey, bu toprakta birer parçalanmış ceset bırakıp, Yükselen ruhlar kafilesi! Sakın yeryüzüne bakıp; | |
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var... |
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var... | |
Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdârımıza! Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza! |
Bakmayın, hem tükürün murdar çehremize! Tükürün:Belki biraz can gelir utanma duygumuza! | |
Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark´ın, tükürün! Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün |
Tükürün kaygısız yüzüne Doğu'nun, tükürün! Canlansın, görelim, gayreti halkın, tükürün! | |
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! |
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere! | |
Tükürün Ehl-i Salîb´in o hayâsız yüzüne! Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne! |
Tükürün Haçlılar'ın o utanmaz yüzüne! Tükürün onların asla güvenilmez sözüne! | |
Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! |
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdanına yirminci yüzyılın, tükürün! | |
Hele i´lânı zamanında şu mel´un harbin, Bize efkâr-ı umûmiyesi lâzım Garb´in; |
Hele ilânı zamanında şu lanet olası savaşın, Bize kamuoyu desteği lazımdır Batı'mn; | |
O da Allah´ı bırakmakla olur herzesini Halka îman gibi telkîn ile, dînin sesini |
O da Allah'ı bırakmakla olur saçmalığını, Halka iman gibi aşılayarak, dinin sesini | |
Susturan aptalın idrâkine bol bol tükürün!.. Yine hicrân ile çılgınlığım üstümde bugün... |
Susturan aptalın anlayışına bol bol tükürün!.. Yine ayrılık acısıyla çılgınlığım üstümde bugün... | |
Bana vahdet gibi bir yâr-ı müsâid lâzım! Artık ey yolcu bırak... Ben, yalınız ağlıyayım! |
Bana vahdet gibi ruhuma uygun bir dost lazım! Artık ey yolcu bırak... Ben yalnız ağlayayım! |
Düz Liseler için sunumu[]
Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından |
Güncel Türkçesi
| |
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurdları!.. " |
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları!.." (1)
| |
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından; |
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından | |
Yürekler parçalar bir nevha ??? dinler reh-güzâr ından. Bu mâtem , kim bilir, kaç münkesir kalbin gubârından |
Yürekler parçalar bir üfleyiş dinler yol güzergahından. | |
Hurûş etmekte, son ümmîdinin son inkisâr ından? Evet, son inkisârından ki yoktur cebrin imkânı |
Coşup taşmakta, son ümidinin son inkisârından? (kırılışından) Evet,son kırılışından ki yoktur Zorlamanın imkânı; | |
Batıp gitmiş nazarlar beklemekten fecr-i nâzanı! Nasıl, ey yolcu, bin lâ´net gelip ezmez ki vicdânı; |
Bakışlar bekleye bekleye tükenmiş, doğmakta nazlanan tan aydınlığını! Ey yolcu, nasıl bin lanet gelip ezmez ki vicdanı; | |
Dudaklar, çâk çâk olmuş, içerken zehr-i hüsrânı, |
Dudaklar yer yer parçalanmış, içerken acı ve yokluk zehrini, | |
Bu ıssız âşiyanlar bir zaman candan muazzezdi; |
Bu ıssız yuvalar bir zaman candan değerliydi; | |
Şu kurbağlar seken vâdîde, ceylânlar koşup gezdi; |
Şu kurbağalar seken vadide, ceylanlar koşup gezdi; | |
Bütün mâzîyi bir tûfan, fakat, hep boğdu, hep ezdi! |
Fakat bütün geçmişi bir tufan hep boğdu, hep ezdi! | |
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ziyâ yok mu? |
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ışık yok mu? | |
Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu? |
Vatansız, evsiz barksız bir garibim... Sığınacak yer yok mu? | |
Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: |
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım; | |
Ne yapıp ye´simi kahreyliyeyim, bilmem ki? |
Ne yapıp da ümitsizliğimi yok edeyim bilmem ki? | |
Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan |
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan | |
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, |
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, | |
Bu ne hicrân-ı müebbed bu ne hüsrân-ı mübin... |
Bu ne sonsuz ayrılık, bu ne apaçık bir acı... | |
Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar: |
Azıcık kurcala topraklan, bak ne çıkar: | |
Bereden reng-i hüviyyetleri uçmuş yüzler! |
Bereden kişiliklerinin rengi kaybolmuş yüzler! | |
"Medeniyyet" denilen vahşete lâ´netler eder, |
"Medeniyet" denilen vahşete lanetler eder, | |
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden! |
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerce beden! | |
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkat; |
Alınıp parçalanan çocuklar, beşiğinden; | |
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler |
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler! | |
Teki binlerce kesik gövdeye âid kümeler. |
Teki binlerce kesik gövdeye ait kümeler: | |
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, |
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, | |
İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün, |
İşte bunlar o felakete uğramışlardır ki, düşün, | |
Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük |
Müslümanlıkları zavallıların öyle büyük | |
Ey, bu toprakta birer na´ş-ı perî,san bırakıp, |
Ey, bu toprakta birer parçalanmış ceset bırakıp, | |
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... |
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... | |
Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdârımıza! |
Bakmayın, hem tükürün murdar çehremize! | |
Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark´ın, tükürün! |
Tükürün kaygısız yüzüne Doğu'nun, tükürün! | |
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! |
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! | |
Tükürün Ehl-i Salîb´in o hayâsız yüzüne! |
Tükürün Haçlılar'ın o utanmaz yüzüne! | |
Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün: |
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün: | |
Hele i´lânı zamanında şu mel´un harbin, |
Hele ilânı zamanında şu lanet olası savaşın, | |
O da Allah´ı bırakmakla olur herzesini |
O da Allah'ı bırakmakla olur saçmalığını, | |
Susturan aptalın idrâkine bol bol tükürün!.. |
Susturan aptalın anlayışına bol bol tükürün!.. | |
Bana vahdet gibi bir yâr-ı müsâid lâzım! |
Bana vahdet gibi ruhuma uygun bir dost lazım! |
Anadolu Liseleri ve İngilizce Eğitim veren Üniversiteler için sunumu[]
Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından |
Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından
|
İngilizce Tercüme
|
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları'yüzünden ıpıssız kalan yurdları!.. "'
|
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları!.." (1)
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından; Şu yüz binlerce yurdun kanlı, zâirsiz mezârından;
|
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından Şu yüz binlerce yurdun kanlı, ziyaretçisiz mezârından;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
Yürekler parçalar bir üfleyiş dinler yol güzergahından. Bu matem, kim bilir, kaç kırık kalbin gubarından (tozlarından)
|
İngilizce Tercüme Buraya
| |
Coşup taşmakta, son ümidinin son inkisârından? (kırılışından) Evet,son kırılışından ki yoktur yapabilme imkânı;
|
İngilizce Tercüme Buraya
| |
atıp gitmiş nazarlar beklemekten fecr-i nâzan ı!Nasıl, ey yolcu, bin lâ´net gelip ezmez ki vicdânı;
|
Bakışlar bekleye bekleye tükenmiş, doğmakta nazlanan tan aydınlığını!
Ey yolcu, nasıl bin lanet gelip ezmez ki vicdanı; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Dudaklar, çâk çâk olmuş, içerken zehr-i hüsrânı, Uzaktan baktı - koşmak nerde! - milyonlarca yârânı! |
Dudaklar yer yer parçalanmış, içerken acı ve yokluk zehrini, Koşmak bir yana, sade uzaktan baktı dost sanılan milyonlarca kişi. |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bu ıssız âşiyanlar bir zaman candan muazzezdi; Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi; |
Bu ıssız yuvalar bir zaman candan değerliydi; Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Şu kurbağlar seken vâdîde, ceylânlar koşup gezdi; Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne handân gölgeler sezdi; |
Şu kurbağalar seken vadide, ceylanlar koşup gezdi; Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne gülen gölgeler sezdi; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bütün mâzîyi bir tûfan, fakat, hep boğdu, hep ezdi! Vefâsız yurd! Öz evlâdın için olsun, vefâ yok mu? |
Fakat bütün geçmişi bir tufan hep boğdu, hep ezdi! Vefasız yurt! Öz evladın için olsun, vefa yok mu? |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ziyâ yok mu? İlâhî, kimsesizlikten bunaldım, âşinâ yok mu? |
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ışık yok mu? Allah'ım, kimsesizlikten bunaldım, bir dost yok mu? |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bâri bir "Yok!" der sadâ yok mu? |
Vatansız, evsiz barksız bir garibim... Sığınacak yer yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bari bir "Yok!" diyen ses yok mu? |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kân değil, paylaşalım: |
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım; Elemim bir yüreğin kaldıracağı yük değil, paylaşalım: |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Ne yapıp ye´simi kahreyliyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!.. |
Ne yapıp da ümitsizliğimi yok edeyim bilmem ki? Öyle korkunç çevremde dönen matem ki!... |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? |
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak nerde ucu! |
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bu ne hicrân-ı müebbed bu ne hüsrân-ı mübin... Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin! |
Bu ne sonsuz ayrılık, bu ne apaçık bir acı... Ezilir göğün ruhu, parçalanır yerin kalbi! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, paralanmış kafalar! |
Azıcık kurcala topraklan, bak ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bereden reng-i hüviyyetleri uçmuş yüzler! Kim bilir hangi çenâatle oyulmuş gözler! |
Bereden kimliğinin rengi kaybolmuş yüzler! Kim bilir hangi rezillikle oyulmuş gözler! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
"Medeniyyet" denilen vahşete lâ´netler eder, Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler! |
"Medeniyet" denilen vahşete lanetler eder, Tek parça haline gelmiş sırıtan dişler! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden! Nice başlar, nice kollar ki cüdâ cisminden! |
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerce beden! Nice başlar, nice kollar ki ayrı bedeninden |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkat; Sonra, nâmûsuna kurbân edilen bunca hayat! |
Alınıp parçalanan çocuklar, beşiğinden; Sonra bunca hayat, namusu yüzünden kurban edilen! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler! |
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler! Göğsü baltayla kesilmiş memesiz anneler! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Teki binlerce kesik gövdeye âid kümeler. Saç, kulak, el, çene, parmak...Bütün enkâz-ı beşer! |
Teki binlerce kesik gövdeye ait kümeler: Saç, kulak, el, çene, parmak... Bütün insan yığınları! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! |
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün, Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! |
İşte bunlar o felakete uğramışlardır ki, düşün, Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük! |
Müslümanlıkları zavallıların öyle büyük Bir cinayet ki: Cezalar ona nisbetle küçük! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Ey, bu toprakta birer na´ş-ı perî,san bırakıp, Yükselen mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp; |
Ey, bu toprakta birer parçalanmış ceset bırakıp, Yükselen ruhlar kafilesi! Sakın yeryüzüne bakıp; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var... |
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var... |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdârımıza! Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza! |
Bakmayın, hem tükürün murdar çehremize! Tükürün:Belki biraz can gelir utanma duygumuza! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark´ın, tükürün! Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün |
Tükürün kaygısız yüzüne Doğu'nun, tükürün! Canlansın, görelim, gayreti halkın, tükürün! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! |
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Tükürün Ehl-i Salîb´in o hayâsız yüzüne! Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne! |
Tükürün Haçlılar'ın o utanmaz yüzüne! Tükürün onların asla güvenilmez sözüne! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! |
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdanına yirminci yüzyılın, tükürün! |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Hele i´lânı zamanında şu mel´un harbin, "Bize efkâr-ı umûmiyesi lâzım Garb´in; |
Hele ilânı zamanında şu lanet olası savaşın, "Bize kamuoyu desteği lazımdır Batı'mn; |
İngilizce Tercüme Buraya
|
O da Allah´ı bırakmakla olur" herzesini Halka îman gibi telkîn ile, dînin sesini |
O da Allah'ı bırakmakla olur" saçmalığını, Halka iman gibi aşılayarak, dinin sesini |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Susturan aptalın idrâkine bol bol tükürün!.. Yine hicrân ile çılgınlığım üstümde bugün... |
Susturan aptalın anlayışına bol bol tükürün!.. Yine ayrılık acısıyla çılgınlığım üstümde bugün... |
İngilizce Tercüme Buraya
|
Bana vahdet gibi bir yâr-ı müsâid lâzım! Artık ey yolcu bırak... Ben, yalınız ağlıyayım! |
Bana vahdet gibi ruhuma uygun bir dost lazım! Artık ey yolcu bırak... Ben yalnız ağlayayım! |
İngilizce Tercüme Buraya |
Sosyal Bilimler Lisesi için sunumu[]
Geçenler varsa İslâm'ın şu çiğnenmiş diyarından |
Güncel Türkçesi
|
İngilizce Tercüme
|
Osmanlıca
|
"İşte sana onların kendi yolsuzlukları'yüzünden ıpıssız kalan yurdları!.. "'
|
"İşte sana onların kendiyolsuzlukları yüzünden ıpıssız kalan yurtları!.." (1)
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından; Şu yüz binlerce yurdun kanlı, zâirsiz mezârından;
|
Geçenler varsa İslâm´ın şu çiğnenmiş diyârından Şu yüz binlerce yurdun kanlı, ziyaretçisiz mezârından;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
|
Yürekler parçalar bir üfleyiş dinler yol güzergahından. Bu matem, kim bilir, kaç kırık kalbin gubarından (tozlarından)
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Coşup taşmakta, son ümidinin son inkisârından? (kırılışından) Evet,son kırılışından ki yoktur yapabilme imkânı;
|
İngilizce Tercüme Buraya
|
örnek osmanlıca مقدمة
| |
Batıp gitmiş nazarlar beklemekten fecr-i nâzan ı!Nasıl, ey yolcu, bin lâ´net gelip ezmez ki vicdânı; | Bakışlar bekleye bekleye tükenmiş, doğmakta nazlanan tan aydınlığını!
Ey yolcu, nasıl bin lanet gelip ezmez ki vicdanı; |
||
Dudaklar, çâk çâk olmuş, içerken zehr-i hüsrânı, Uzaktan baktı - koşmak nerde! - milyonlarca yârânı! |
Dudaklar yer yer parçalanmış, içerken acı ve yokluk zehrini, Koşmak bir yana, sade uzaktan baktı dost sanılan milyonlarca kişi. |
||
Bu ıssız âşiyanlar bir zaman candan muazzezdi; Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi; |
Bu ıssız yuvalar bir zaman candan değerliydi; Bu damlar böyle baykuş seslerinden çın çın ötmezdi; |
||
Şu kurbağlar seken vâdîde, ceylânlar koşup gezdi; Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne handân gölgeler sezdi; |
Şu kurbağalar seken vadide, ceylanlar koşup gezdi; Şu coşmuş, ağlayan ırmak ne gülen gölgeler sezdi; |
||
Bütün mâzîyi bir tûfan, fakat, hep boğdu, hep ezdi! Vefâsız yurd! Öz evlâdın için olsun, vefâ yok mu? |
Fakat bütün geçmişi bir tufan hep boğdu, hep ezdi! Vefasız yurt! Öz evladın için olsun, vefa yok mu? |
||
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ziyâ yok mu? İlâhî, kimsesizlikten bunaldım, âşinâ yok mu? |
Neden kalbin kararmış? Bin ocaktan bir ışık yok mu? Allah'ım, kimsesizlikten bunaldım, bir dost yok mu? |
||
Vatansız, hânümansız bir garîbim... Mültecâ yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bâri bir "Yok!" der sadâ yok mu? |
Vatansız, evsiz barksız bir garibim... Sığınacak yer yok mu? Bütün yokluk mu her yer? Bari bir "Yok!" diyen ses yok mu? |
||
Gitme ey yolcu, berâber oturup ağlaşalım: Elemim bir yüreğin kân değil, paylaşalım: |
Gitme ey yolcu, beraber oturup ağlaşalım; Elemim bir yüreğin kaldıracağı yük değil, paylaşalım: |
||
Ne yapıp ye´simi kahreyliyeyim, bilmem ki? Öyle dehşetli muhîtimde dönen mâtem ki!.. |
Ne yapıp da ümitsizliğimi yok edeyim bilmem ki? Öyle korkunç çevremde dönen matem ki!... |
||
Ah! Karşımda vatan nâmına bir kabristan Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? |
Ah! Karşımda vatan namına bir kabristan Yatıyor şimdi... Nasıl yerlere geçmez insan? |
||
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak nerde ucu! |
Şu mezarlar ki uzanmış gidiyor, ey yolcu, Nereden başladı yükselmeye, bak, nerde ucu! |
||
Bu ne hicrân-ı müebbed bu ne hüsrân-ı mübin... Ezilir rûh-i semâ, parçalanır kalb-i zemin! |
Bu ne sonsuz ayrılık, bu ne apaçık bir acı... Ezilir göğün ruhu, parçalanır yerin kalbi! |
||
Azıcık kurcala toprakları, seyret ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, paralanmış kafalar! |
Azıcık kurcala topraklan, bak ne çıkar: Dipçik altında ezilmiş, parçalanmış kafalar! |
||
Bereden reng-i hüviyyetleri uçmuş yüzler! Kim bilir hangi çenâatle oyulmuş gözler! |
Bereden kimliğinin rengi kaybolmuş yüzler! Kim bilir hangi rezillikle oyulmuş gözler! |
||
"Medeniyyet" denilen vahşete lâ´netler eder, Nice yekpâre kesilmiş de sırıtmış dişler! |
"Medeniyet" denilen vahşete lanetler eder, Tek parça haline gelmiş sırıtan dişler! |
||
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerle beden! Nice başlar, nice kollar ki cüdâ cisminden! |
Süngülenmiş, kanı donmuş nice binlerce beden! Nice başlar, nice kollar ki ayrı bedeninden |
||
Beşiğinden alınıp parçalanan mahlûkat; Sonra, nâmûsuna kurbân edilen bunca hayat! |
Alınıp parçalanan çocuklar, beşiğinden; Sonra bunca hayat, namusu yüzünden kurban edilen! |
||
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler Göğsü baltayla kırılmış memesiz vâlideler! |
Bembeyaz saçları katranlara batmış dedeler! Göğsü baltayla kesilmiş memesiz anneler! |
||
Teki binlerce kesik gövdeye âid kümeler. Saç, kulak, el, çene, parmak...Bütün enkâz-ı beşer! |
Teki binlerce kesik gövdeye ait kümeler: Saç, kulak, el, çene, parmak... Bütün insan yığınları! |
||
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! |
Bakalım, yavrusu uğrar mı, deyip, karnından, Canavarlar gibi şişlerde kızarmış nice can! |
||
İşte bunlar o felâket-zedelerdir ki, düşün, Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! |
İşte bunlar o felakete uğramışlardır ki, düşün, Kurumuş ot gibi doğrandı bıçaklarla bütün! |
||
Müslümanlıkları bîçârelerin öyle büyük Bir cinâyet ki: Cezâlar ona nisbetle küçük! |
Müslümanlıkları zavallıların öyle büyük Bir cinayet ki: Cezalar ona nisbetle küçük! |
||
Ey, bu toprakta birer na´ş-ı perî,san bırakıp, Yükselen mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp; |
Ey, bu toprakta birer parçalanmış ceset bırakıp, Yükselen ruhlar kafilesi! Sakın yeryüzüne bakıp; |
||
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var... |
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var... Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var... |
||
Bakmayın, hem tükürün çehre-i murdârımıza! Tükürün: Belki biraz duygu gelir ârımıza! |
Bakmayın, hem tükürün murdar çehremize! Tükürün:Belki biraz can gelir utanma duygumuza! |
||
Tükürün cebhe-i lâkaydına Şark´ın, tükürün! Kuşkulansın, görelim, gayreti halkın, tükürün |
Tükürün kaygısız yüzüne Doğu'nun, tükürün! Canlansın, görelim, gayreti halkın, tükürün! |
||
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahbelere! |
Tükürün milleti alçakça vuran darbelere! Tükürün onlara alkış dağıtan kahpelere! |
||
Tükürün Ehl-i Salîb´in o hayâsız yüzüne! Tükürün onların aslâ güvenilmez sözüne! |
Tükürün Haçlılar'ın o utanmaz yüzüne! Tükürün onların asla güvenilmez sözüne! |
||
Medeniyyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdânına asrın, tükürün! |
Medeniyet denilen maskara mahlûku görün: Tükürün maskeli vicdanına yirminci yüzyılın, tükürün! |
||
Hele i´lânı zamanında şu mel´un harbin, "Bize efkâr-ı umûmiyesi lâzım Garb´in; |
Hele ilânı zamanında şu lanet olası savaşın, "Bize kamuoyu desteği lazımdır Batı'mn; |
||
O da Allah´ı bırakmakla olur" herzesini Halka îman gibi telkîn ile, dînin sesini |
O da Allah'ı bırakmakla olur" saçmalığını, Halka iman gibi aşılayarak, dinin sesini |
||
Susturan aptalın idrâkine bol bol tükürün!.. Yine hicrân ile çılgınlığım üstümde bugün... |
Susturan aptalın anlayışına bol bol tükürün!.. Yine ayrılık acısıyla çılgınlığım üstümde bugün... |
||
Bana vahdet gibi bir yâr-ı müsâid lâzım! Artık ey yolcu bırak... Ben, yalınız ağlıyayım! |
Bana vahdet gibi ruhuma uygun bir dost lazım! Artık ey yolcu bırak... Ben yalnız ağlayayım! |
İngilizce tercümesi[]
| style="vertical-align: top"|
|
|}
Safahat besteleri - Safahat | |
---|---|
Şiirlere göre | Ezelden Aşinanım - Hüseyni Ney Taksimi - Nihavend Marşı -Acem Asiran Tambur Taksimi - Acem Asiran Istiklal Marsı -Nihavend Violonsel Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Rast Keman Taksimi Rast Istiklal Marsi
Rast Marş Istiklal Marsi (Acemsiran) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Rast1)Istiklal Marsi (Rast2) Cenk Marşı Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş AskerBağlantı başlığı |
Makamlara göre | x |
Dosyalar | Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri (→Cenk Marşı)
Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri Istiklal Marsi (Rast2) Istiklal Marsi (Rast1) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Acemsiran) Rast Marş Rast Keman Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Violonsel Taksimi Acem Asiran Istiklal Marsı Acem Asiran Tambur Taksimi İstiklal Marşı/Nihavend Ezelden Aşinanım Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş Asker Bütün Dünyaya Küskündüm Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri |
Tasnif et:
Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Anadolu ateşi davul Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Davul Oyunlari-1 Dosya:Anadolu Atesi Davul Show Dosya:DAVUL & DARBUKA SHOW Türk Halk Müziği Telli Çalgılar 'DIVAN SAZI Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi […') Dosya:DIVAN SAZI (added video DIVAN SAZI) Dosya:Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi (added video Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi) Dosya:Okan Murat Öztürk - Kaytağı Şablon:Türk Müziği Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Daff.jpg Dosya:Daf-isfahan.jpg Dosya:Pandei inter.jpg Dosya:Rhythm Tech tambourine.jpg Vurmalı Çalgılar Dosya:Kudum.jpg Dosya:Koltukdavul.jpg Dosya:Davul.jpg Dosya:Darbuka.jpg Şablon:Türk Müziği Dosya:Zils.jpg Vurmalı Çalgılar Zil Dosya:İstanbul Vurmalı Çalgılar Topluluğu |
II.Kitap (1912): Süleymaniye Kürsüsünde
Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 | |
---|---|
Safahat/II. Kitap ( Süleymaniye Kürsüsünde ) | Süleymaniye Kürsüsünde adlı tek bir şiirden oluşmaktadır.(Süleymaniye Kürsüsünde 32 kb.büyük olduğu için 10 bölüme ayrılmıştır.) Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 |
Video | [[Dosya:Süleymaniye kürsüsünde2 2. bölüm - mehmet akif ersoy - safahat]] - |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
IV. Kitap (1913) : Fatih Kürsüsünde İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde | |
---|---|
Safahat/IV. Kitap (Fatih Kürsüsünde) | Fatih Kürsüsünde: İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
V.Kitap: (1917) Hatıralar Mehmet Akif'in kaybedilen vatan karşısında isyanlarını ve tevbelerini cem eden şiirleri....Koca Osmanlı Çınarının yıkılışı ve şairin ÇIĞLIKLARI.... Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - UYAN - Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır - Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden - Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını - Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır - El-Uksur'da - Berlin Hatıraları - Necid Çöllerinden Medine'ye | |
---|---|
Safahat/V. Kitap ( Hatıralar ) | Hatıralar:Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah-UYAN-Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır-Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile-Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden-Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını-Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır-El-Uksur'da-Berlin Hatıraları-Necid Çöllerinden Medine'ye |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VI.Kitap (1924) Asım Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır. Şair Asım'ın neslini ordumuzda görmektedir. Entellektüel ama bir o kadarda duası göklerden çevrilmeyecek kadar maneviyatlı bir gençlik ister. Oğlunun adınıda zaten Asım koyar. (Bakınız: Hz. Asım) | |
---|---|
Safahat/VI. Kitap ( Asım ) | Asım şiiri olup uzunca bir şiirdir Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır: Asım(I.Bölüm)- Asım II.Bölüm - Asım III.Bölüm - Asım IV.Bölüm - Asım V.Bölüm - Asım VI.Bölüm - Asım VII.Bölüm (Çanakkale şehitlerine şiirini içerir) - Asım VIII.Bölüm |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VİDEO SAFAHAT : Safahatın Audio Video Sunumu Projesi Milli Şairimizin Safahat adlı eserinin Video olarak sunumu projesinde 1.aşama: güzel okuma çalışmaları; 2.aşama: alt yazılı şiirlerin sunumu; 3.aşama;tercümelerinin sunumu ; 4. aşama: görsel konuyu anlatacak ögelerle video çalışması; 5.aşama: Videoların youtube yüklenmesi; 6.aşama; | |
---|---|
Yusuf Ziya Özkan'ın Safahat okumaları | * Cenk Marşı [2]
|
Adnan Özçelik AL okumaları | x |
Yenişehir SBAL okumaları | x |
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
İstiklal Marşı Oratoryosu - İstiklal Marşı - Safahat - Şablon:İMO
İstiklal marşı online döküman | |
---|---|
İMO/Ekibi | Proje sahibi:Eyüp Sabri Kartal - Mersin Yenişehir Kaymakamı
genel koordinatör:murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. görsel uygulamalar: murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. metin ve canlandırma: murat çınarlı nevit kodallı gssl md. yrd. nimet kabur nevit kodallı gssl edb. öğrt. bayram özfırat ö. yıldırımhan lisesi edb. öğrt. demet gürbüz dumlupınar lisesi edb. öğrt. muhammet benli sabancı lisesi edb. öğrt. müzikler:n. kodallı gssl ibrahim özişler koro öğrt. |
İMO/Proje oluşumu | İMO - İstiklal Marşı Oratoryosu Projesi |
İMO/İcraları | İstiklal Marşı Oratoryosu/2011-
İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 - Yenişehir İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 metin İstiklal Marşı Oratoryosu/2010 İstiklal Marşı Oratoryosu/2009 İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Müftülüğü İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Kaymakamlığı
İstiklal Marşı Oratoryosu/Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Şevket Pozcu Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Dumlupınar Lisesi İstiklâl Marşı Oratoryosu/Yenişehir Mehmet Adnan Özçelik Anadolu Lisesi |
İMO/Tasarımları | İstiklal Marşı Oratoryası/Kitapçık - İstiklal Marşı Oratoryası/A4 |
Kaynak | *İstiklal Marşı Oratoryosu/linkler
|
Yapılacaklar | *İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Güzel Sanatlar Lisesi Performans videosu youtube ve dailmotion sitelerine yüklenerek bu sayfaya konacaktır . Slaytlar google documanda ise webde yayınlanarak konmalıdır. Slayt resimleri de bu siteye eklenmelidir.
|
Yapılanlar | x |
Yorumlar | İMO/Öğretmen tepkileri |
Kavramlar | *Ortam: Sevr anlaşması ve sevr mağarası kıyaslaması. En korkulacak 2 hal.
|
İstiklal marşı oratoryosu
İstiklal Marşı Oratoryosu İstiklal Marşı/Oratoryo İstiklal Marşı Istiklal Marsi (Acemsiran) Şablon:İMO |
İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi Projesi (Şimdilik sadece 24 dile çevrildi...) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
İstiklal Marşı/Arapça - İstiklal Marşı/Çince - İstiklal Marşı/Belarusça - İstiklâl Marşı/İngilizce -
|
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
Safahat dışı şiir ve nesirleri İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ | |
---|---|
http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Safahat_D%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda_kalm%C4%B1%C5%9F_%C5%9Eiirler | |
Safahat dışı şiirleri | İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ - |
Tercüme ve makaleleri | x |
Tercüme çalışmaları[25] | Kur'an meali çalışması - Müslüman Kadını (1909) - Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un Müdafaası (1915) - İçkinin Hayat-ı Beşerde Açtığı Rahneler (1923) - Anglikan Kilisesine Cevap (1924) - İslâmlaşmak (1919) - İslâm’da Teşkilât-ı Siyasiye (1922). |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Alfabetik Sıraya Göre Şiirler | |
---|---|
A | *Acem Şahı - Âhiret Yolu - Alınlar Terlemeli - Âmin Alayı - Âsım - Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak - Azim - Azimden Sonra Tevekkül - |
B | *Bayram - Bebek Yâhud Hakk-ı Karâr . Berlin Hatıraları . Bir Ariza - Bir Gece - Bir Mersiye - Bir Mezar Taşına Yazılmış İdi - Bir Resmin Akasına Yazılmış İdi - Bu Da Bir Mezar Taşı İçin Yazılmış İdi - Bir yığın kundakçıdan yangın görenler milleti - Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz - Biz ki yarmıştık şu'unun büyük ummanını - Bülbül - |
C | * Cânan Yurdu - Cenk Marşı |
Ç | Çanakkale Şehidlerine - Çanakkale Şehitlerine - Çık da bir seyret baharın cuş-i rengârengini - Çocuklara - |
D | *Derviş Ahmed - Dirvâs - Durmayalım - Dur Yolcu (Bu şiir bizde yok bakalım |
E | *Edirne - El Uskur'da . Ezanlar - Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - Ey milletimin lahzada halkettiği ordu |
F | *Fatih camii . Fatih Camii Şiiri . Fatih Kürsüsünde . İki Arkadaş Fatih Yolunda - Firavun İle Yüzyüze |
G | *Gece - Geçinme Belâsı - Gül,Bülbül - |
H | *Hakkın Sesleri . Hakkın Sesleri/Mehmet Akif Ersoy . Hatıralar . Hasta - Hasır - Hasbihal - Hayat Arkadaşıma - Hicran - Hüsâm Efendi Hoca - Hüsran - Hüsran-ı Mübin -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli) |
J - K | *Japon'lar
|
L | * |
M | *Mahalle Kahvesi - Mahalle Kavgası - Meal-i Celili - Mehmet Ali'ye - Mehmer Ali'ye - Meyhane - Mevlid-i Nebi - Mezarlık - Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
N | *Ne Eser, Ne de Semer - Necid Çöllerinden Medine'ye . Nefs-i Nefis - Nevruz'a - Nerdesin? - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden |
O | *Ordunun Duası İstiklal Marşı gibi bu da millete ve orduya ait olduğundan Safahata alınmamıştır.
|
Ö | * |
P | *Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
R | *Resim İçin - Resmim İçin - Ressam Haklı - |
S | Şark |
Ş | *Şair Huzurunda Münekkid - Şark- Şehitler Abidesi İçin - Şeytan |
T | *Tebrik - Tek Hakikat - Tevhid Yâhud Feryâd- Umar mıydın? - - Tercümedir - tercümedir1 (İkinci tercümedir) |
U | *Uyan |
V | *Vahdet - Vaiz Kürsüde . |
Y | *Yâ Râb Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabâhı? . Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı? . Yaş Altmış - Yeis Yok! - Yemişçi İhtiyar |
Safahat konu indeksi | |
---|---|
Safahat kelime indeki | |
A | *Acem şahı
|
B | *Balkanlar : Cenk Marşı
|
C | Cehalet : Olmaz ya... Tabii... Biri İnsan, Biri Hayvan!
|
Ç | *Çalışmak :Küfe - Durmayalım -Uyan
|
D | * |
E | * Edirne - Edirne kal'esi (Edirne)
|
F | * |
G | * |
H | Akif'in manzum hikayeleri: Kocakarı ile Ömer(Hz. Ömerin idareciliği) - Köse İmam (Karı boşama derdindeki adama karşı köse imamın itabı ve halden dertlenmesi)
|
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli)
|
J - K | *Japon'lar -
|
L | *Lala Şahin (Edirne) - |
M | Mahkeme Asım şiiri içinde
|
N | * |
O | *Ordu:Ey milletimin lahzada halkettiği ordu - Ordunun duası -Cenk Marşı - İstiklâl Marşı |
Ö | * |
P | * |
R | Ramazan Vak'ası(Asım'dan)
|
S | Şark - Acemi Semerci |
Ş | Şeriat :Köse İmam
|
T | *Tosunum (Köse İmam)
|
U | *Utanma :Durmayalım
|
V | * |
Y | *Yediği Herze :Köse İmam |
Z | *Zalim idareci : Acem şahı |
MAE Mevzuat | |
---|---|
Mehmet Akif Ersoy - Mehmet Akif Ersoy kitapları - Mehmet Akif Ersoy mevzuatı | |
MAE hakkında | MAE/Hakkında vecizeler |
Wiki linkleri | x |
Kabulü | İstiklal Marşının Kabülü Hakkında Kanun |
Anma günü | İstiklal marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında kanun İstiklâl Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında yönetmelik |
Yenişehir Kaymakamlığı Safahat Çalışma Grubu | |
---|---|
Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi/TL11CW | |
Organize Safahat Grubu | Kullanıcı:Vahit - Kullanıcı:Semiha
Kullanıcı:Kayadelen Kullanıcı:Ayse ER Kullanıcı:Eylem GÜNER Kullanıcı:Ragıp ALKAN |
Bilgisayar Lisesi | *Kullanıcı:Elif Aydemir - Müd. Yrd.(Edebiyat öğretmeni)
|
Sosyal Bilimler Lisesi | *Mürşit Tekin
|
M.Adnan Özçelik Lisesi | xxx |
Safahat okulararası görev dağılımı | *Safahat/I. Kitap 'ı Sosyal Bilimler Lisesi,Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Şevket Pozcu Lisesi
|
Diğer Safahat Çalışanları | Kullanıcı:Cagriorki
Kullanıcı:İkizlerim Kullanıcı:Ayhankaya1971 Kullanıcı:M.Murşit Tekin Kullanıcı:Msbl düzgün Kullanıcı:Çiğdem bilir Kullanıcı:Sait Yılmaz Kullanıcı:Sibel inan Kullanıcı:Elifköse Sevilşen Kullanıcı:Metinkilic1975 Kullanıcı:Kimsesizseyyah GSL md yd Murat Çınarlı Kullanıcı:Abdulvahap Müftülük Kullanıcı:Muhammet altan Kullanıcı:Mehmet Boz Kullanıcı:Mehmet Ömer Kesilmiş Kullanıcı:Aysegultokdemir Kullanıcı:Çevlik Kullanıcı:Gunay sendilmen Kullanıcı:Betul Demır Kullanıcı:Mehmet KAVACIK Kullanıcı:Ayşeüncücan Kullanıcı:Elifaydemir Kullanıcı:Halim bozkurt Kullanıcı:Atik77 Kullanıcı:Mustafa Ekici |
Mehmet Akif Ersoy Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat çalışmaları | |
---|---|
Makaleler | x |
Basım çalışmaları | *Gençler için safahat - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca
|
Safahat sunuları | * Safahat AV sunumu - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca |
Safahat Tasarım Çalışmaları | *Safahat Kitap tasarımları
|
Safahat programları | *Safahat Kutlamaları -
|
Safahat okumaları | *Adnan Özçelik AL Safahat Okumaları
|
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi