Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Âmin Alayı Safahat Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
Bebek Yahud Hakk-ı Karar
Şair ne geçmiş ne gelecek, anı değerlendirmelisin temasını işliyor. Şah beyit: "Bu günlük iş bugün lâzım yapılmak, yoksa / Bırakmışsan... O ferdâlar olur peyveste ukbâya!" yani bu günün işini yarına bırakırsan ferda feryat olabilir, öte dünyada

GÜNCEL TÜRKÇESİNİN PUNTOSU BİR İKİ KADEME BÜYÜTÜLMELİ

2'li tablo[]

Şiir Metni
Güncel Türkçesi

" medâ fâte; ve´l-müemmelü gaybun,

Felekes´e-sâatü´lleti ente fıhâ."

"Geçen zaman uçup gitti; gelecek ise belli değil.Sen ancak içinde bulunduğun hâlin sahibisin."
Büyük bir şâirin düstûr-i hikmettir şu ihtârı;
Büyük bir şairin hikmetli bir kanuna işarettir şu uyarısı,
Velev duymuş da olsan yolsuz olmaz şimdi tekrârı:
Önceden duymuş olsan bile yersiz olmaz şimdi tekrarı:
"Geçen geçmiştir artık; ân-ı müstakbelse mübhemdir;
"Geçen geçmiştir artık; gelecek zamansa belirsizdir;
Hayâtından nasîbin: Bir şu geçmek isteyen demdir. "
Hayatından nasibin: Bir şu geçmek isteyen zamandır."
Evet, mâzîye ric´at eylemek bir kerre imkânsız;
Evet, geçmişe geri dönmek bir kere imkânsız;
Ümîdin sonra istikbâl için sağlam mı? Pek cansız!
Peki gelecek için ümidin sağlam mı? Pek cansız!
Bu günlük iş bugün lâzım yapılmak, yoksa ferdâya
Bugünlük iş bugün yapılmak gerek, yoksa yarına
Bırakmışsan... O ferdâlar olur peyveste ukbâya!
Bırakmışsan...O yarınlar bağlanır artık öte dünyaya!
Benim on beş yıl evvelden kalan işler durur hâlâ;
Benim on beş yıl önceden kalan işlerim durur hâlâ;
Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak demin hattâ!
Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak, demin hattâ!
Müsevvifler için dünyâda mahvolmak tabî´idir
İşi yarına bırakanlar için dünyada mahvolmak tabiidir
Bu bir kânûn-i fıtrattır- ki yok te´vilî: Kat´îdir.
Bu bir yaratılış kanunudur ki yok başka yorumu.Kesindir.
Sakın ey nûr-i dîdem, geçmesin beyhûde eyyâmın;
Sakın ey gözümün nuru, geçmesin boşa günlerin;
Çalış hâlin müsâidken... Bilinmez çünkü encâmın.
Çalış durumun uygunken... Bilinmez, çünkü sonun.
Diyorlar: "Ömrü insânın yetişmez kesb-i irfâna... "
Diyorlar: "İrfan tahsiline insan ömrü yetmez..."
Bu söz lâkin değildir her nazardan pek hakîmâne.
Fakat öyle her yönden hikmetli değildir bu söz.
Muhakkaktır ya insanlar için bir gâye-i âmâl;
Muhakkak her insanın bir ideali vardır ya;
Edenler ömrünün sâ´âtini hakkıyle isti´mâl
Ömür saatini kullananlar hakkıyla,
Zaferyâb olmasın isterse varsın asl-ı maksûda
Asıl maksatlarına isterse ulaşamasınlar,
Düşer bin maksad idrâk eyleyip bir zıll-i memdûda.
Binlerce maksada erişip sonunda bir ferahlatıcı gölgeliğe varırlar.
Evet, her türlü ma´nâsıyle irfan durdurur azmi...
Evet, her türlü ma´nâsıyle irfan durdurur azmi...
Fakat, insanlığın ma´nâsı olsun öğrenilmez mi?
Fakat insanlığın anlamı olsun öğrenilmez mi?
Cibillîdir taharrî-i hakîkat hırsı âdemde,
Gerçeği arama tutkusu insanda yaratılıştandır,
Dünyada görülen eserler bu tutkunun ürünüdür.
Atâlet fıtratın ahkâmına mâdem ki isyandır;
Mademki tembellik yaratılış kanunlarına isyan etmektir;
Çalışsın, durmasın her kim ki da´vâsında insandır.
Öyleyse insanlık iddiasında bulunan durmayıp çalışmalıdır.
Zuhûr etmekle her ma´lûma karşı bir alay meçhûl?
Her bilinene karşı bir yığın bilinmez ortaya çıkıyor diye,
Neden olsun o ma´lûmâtı idrâk eyleyen medhûl?
Bilinenleri anlayıp öğrenen niçin ayıplansın?
Evet, ma´lûm olanlar olmayan şeylerle bir nisbet
Evet, bilinenler bilinmeyenlerle bir kıyaslansa,
Edilmiş olsa, gâyet az çıkar evvelkiler elbet;
Gayet az çıkar öncekiler elbet;
Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez:
Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez:
O bir kördür, bu lâkin doğru yoldan hiç udûl etmez.
Biri kördür, fakat biri doğru yoldan hiç sapmaz.
Diyor Kur´an: "Bilenler, bilmiyenler bir değil... Heyhât
Diyor Kur'an: "Bir değildir bilenlerle bilmeyenler...
Nasıl yeksân olur zulmetle nûr, ahyâ ile emvât!"
Nasıl bir olur karanlıkla aydınlık, dirilerle ölüler!"
Bu hikmetler bedîhidir-senin indinde elbette:
Bu hikmetler sence de bilinmektedir elbette:
Fakat, çok sevdiğimdendir ki, tekrâr eyledim işte.
Fakat çok sevdiğimdendir ki, tekrar ettim işte.
Sadedden gâlibâ aynlmışım... Söz neydi ihtâr et;
Konudan sanırım ayrılmışım... Söz neydi hatırlat;
Dalarsam nûr-i dîdem, böyle ba´zen, durma bîdâr et.
Dalarsam gözümün nuru, böyle bazen, durma uyar.
Usandın sen de gerçek hikmetimden, hasbihâlimden;
Usandın sen de gerçekten fikirlerimden, derdimi dökmemden;
Beş on söz kaldı lâkin dinle nazm-ı bî-meâlimden:
Lâkin dinle, beş on söz kaldı anlamsız manzumemden:
Diyorlar: "İ´tirâf ı cehl iken tahsîlin encâmı,
Diyorlar: "Tahsilin sonunda insanoğlu itiraf eder cehaletini,
Nedir beyhûde it´âb eylemek şehbâl-i ikdâmı?"
Öyleyse boş yere gayret kanatlarını yormanın nedir anlamı?"
Evet, lâkin varıp ser-hadd-i ma´lûmâta bir insan
Evet, fakat bilginin son sınırına varıp insan,
O gâyetten demek lâzım ki: Yok irfân için imkân!"
O noktada demesi gerekir ki: "Yok irfan için imkân!"
Hakîkî i´tirâf altında parlar zılli irfânın;
Hakiki itiraf altında parlar gölgesi irfanın;
Budur insanlığın ma´nâsı, en son zevki vicdânın.
Budur insanlığın anlamı ve en son zevki vicdanın.

3'lü tablo[]

Şiir Metni
Güncel Türkçesi
İngilizce Tercüme

" medâ fâte; ve´l-müemmelü gaybun,

Felekes´e-sâatü´lleti ente fıhâ."

"Geçen zaman uçup gitti; gelecek ise belli değil.
Sen ancak içinde bulunduğun hâlin sahibisin."
The past flew away;the future is not clear.You are the owner of the present you are in
Büyük bir şâirin düstûr-i hikmettir şu ihtârı;
Büyük bir şairin hikmetli bir kanuna işarettir şu uyarısı,
A great poet's warning points out a wisdom law
Velev duymuş da olsan yolsuz olmaz şimdi tekrârı:
Önceden duymuş olsan bile yersiz olmaz şimdi tekrarı:
Even if you had heard it before,it is meaningless to repeat it now
"Geçen geçmiştir artık; ân-ı müstakbelse mübhemdir;
"Geçen geçmiştir artık; gelecek zamansa belirsizdir;
Now that the time has gone;the future is undeterment
Hayâtından nasîbin: Bir şu geçmek isteyen demdir. "
Hayatından nasibin: Bir şu geçmek isteyen zamandır."
your part in your life is the time wanting to pass
Evet, mâzîye ric´at eylemek bir kerre imkânsız;
Evet, geçmişe geri dönmek bir kere imkânsız;
Yes, once impossible to go back to the past;
Ümîdin sonra istikbâl için sağlam mı? Pek cansız!
Peki gelecek için ümidin sağlam mı? Pek cansız!
Well is your hope secure for the future? very weak !
Bu günlük iş bugün lâzım yapılmak, yoksa ferdâya
Bugünlük iş bugün yapılmak gerek, yoksa yarına
today's job needs to be done today,if you leave it tomorrow
Bırakmışsan... O ferdâlar olur peyveste ukbâya!
Bırakmışsan...O yarınlar bağlanır artık öte dünyaya!
these tomorrows will be connected to the other world!
Benim on beş yıl evvelden kalan işler durur hâlâ;
Benim on beş yıl önceden kalan işlerim durur hâlâ;
My fifteen-year-old chores are still to be done
Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak demin hattâ!
Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak, demin hattâ!
Even,I have just said I should start and do tomorrow
Müsevvifler için dünyâda mahvolmak tabî´idir
İşi yarına bırakanlar için dünyada mahvolmak tabiidir
For those who have left their job to the following days,it is for sure to be destroyed
Bu bir kânûn-i fıtrattır- ki yok te´vilî: Kat´îdir.
Bu bir yaratılış kanunudur ki yok başka yorumu.Kesindir.
this is the rule of creation that there is no comment;it is certain
Sakın ey nûr-i dîdem, geçmesin beyhûde eyyâmın;
Sakın ey gözümün nuru, geçmesin boşa günlerin;
O the light of my eyes,never waste your days
Çalış hâlin müsâidken... Bilinmez çünkü encâmın.
Çalış durumun uygunken... Bilinmez, çünkü sonun.
workt when your situasion is suitable..cause your end is unknown.
Diyorlar: "Ömrü insânın yetişmez kesb-i irfâna... "
Diyorlar: "İrfan tahsiline insan ömrü yetmez..."
They say: " human life is not enough for training of wisdom ..."
Bu söz lâkin değildir her nazardan pek hakîmâne.
Fakat öyle her yönden hikmetli değildir bu söz.
But it is not wise in every way, this question.
Muhakkaktır ya insanlar için bir gâye-i âmâl;
Muhakkak her insanın bir ideali vardır ya;
Of course just every human being has an ideal;
Edenler ömrünün sâ´âtini hakkıyle isti´mâl
Ömür saatini kullananlar hakkıyla,
For the right using the time of life,
Zaferyâb olmasın isterse varsın asl-ı maksûda
Asıl maksatlarına isterse ulaşamasınlar,
Even if they can't achieve their main goal,
Düşer bin maksad idrâk eyleyip bir zıll-i memdûda.
Binlerce maksada erişip sonunda bir ferahlatıcı gölgeliğe varırlar.
finally accessing a thousand purposes they reach a refreshing shade.
Evet, her türlü ma´nâsıyle irfan durdurur azmi...
Evet, her türlü ma´nâsıyle irfan durdurur azmi...
Yes,the wisdom stops the resolution in every meaning...
Fakat, insanlığın ma´nâsı olsun öğrenilmez mi?
Fakat insanlığın anlamı olsun öğrenilmez mi?
But can not the meaning of humanity be learnt though?
Cibillîdir taharrî-i hakîkat hırsı âdemde,
Gerçeği arama tutkusu insanda yaratılıştandır,
searching passion for the truth in human is in his nature
Dünyada görülen eserler bu tutkunun ürünüdür.
Works appearing in the world are the product of this passion.
Atâlet fıtratın ahkâmına mâdem ki isyandır;
Mademki tembellik yaratılış kanunlarına isyan etmektir;
Now that the laziness rebels against the laws of the creation
Çalışsın, durmasın her kim ki da´vâsında insandır.
Öyleyse insanlık iddiasında bulunan durmayıp çalışmalıdır.
Then those claiming to humanity must work without stopping
Zuhûr etmekle her ma´lûma karşı bir alay meçhûl?
Her bilinene karşı bir yığın bilinmez ortaya çıkıyor diye,
as a pile of unknown appears against each known
Neden olsun o ma´lûmâtı idrâk eyleyen medhûl?
Bilinenleri anlayıp öğrenen niçin ayıplansın?
Why is the one who understands and learns comdemned?
Evet, ma´lûm olanlar olmayan şeylerle bir nisbet
Evet, bilinenler bilinmeyenlerle bir kıyaslansa,
yes,if the known is compared with the unknown,
Edilmiş olsa, gâyet az çıkar evvelkiler elbet;
Gayet az çıkar öncekiler elbet;
the former is a little,for sure
Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez:
Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez:
But the comparison between the ignorant and the scholar can not be accepted in any way
O bir kördür, bu lâkin doğru yoldan hiç udûl etmez.
Biri kördür, fakat biri doğru yoldan hiç sapmaz.
One is blind, but the other never leaves the truth
Diyor Kur´an: "Bilenler, bilmiyenler bir değil... Heyhât
Diyor Kur'an: "Bir değildir bilenlerle bilmeyenler...
quran says; ones who don’t know aren't equal to ones who know.
Nasıl yeksân olur zulmetle nûr, ahyâ ile emvât!"
Nasıl bir olur karanlıkla aydınlık, dirilerle ölüler!"
how can the dark be the same as the light,the alives and the deads
Bu hikmetler bedîhidir-senin indinde elbette:
Bu hikmetler sence de bilinmektedir elbette:
This wisdom is,of course known by you:
Fakat, çok sevdiğimdendir ki, tekrâr eyledim işte.
Fakat çok sevdiğimdendir ki, tekrar ettim işte.
But as I love you so much that I repeat it again.
Sadedden gâlibâ aynlmışım... Söz neydi ihtâr et;
Konudan sanırım ayrılmışım... Söz neydi hatırlat;
I have left the subject,I think...remind what the word is;
Dalarsam nûr-i dîdem, böyle ba´zen, durma bîdâr et.
Dalarsam gözümün nuru, böyle bazen, durma uyar.
İf I lose my conscious, light of my eyes,don't wait,warn me time to time
Usandın sen de gerçek hikmetimden, hasbihâlimden;
Usandın sen de gerçekten fikirlerimden, derdimi dökmemden;
You have gotten fed up with my ideas,my talking about troubles
Beş on söz kaldı lâkin dinle nazm-ı bî-meâlimden:
Lâkin dinle, beş on söz kaldı anlamsız manzumemden:
but listen there are five or ten sentences left from my meaningless poem.
Diyorlar: "İ´tirâf ı cehl iken tahsîlin encâmı,
Diyorlar: "Tahsilin sonunda insanoğlu itiraf eder cehaletini,
They say: "At the end of the education that human admits his ignorance,
Nedir beyhûde it´âb eylemek şehbâl-i ikdâmı?"
Öyleyse boş yere gayret kanatlarını yormanın nedir anlamı?"
if so,what is the meaning of tiring the wings of the effort in vain
Evet, lâkin varıp ser-hadd-i ma´lûmâta bir insan
Evet, fakat bilginin son sınırına varıp insan,
Yes, but coming to the last ending of the knowledge,human
O gâyetten demek lâzım ki: Yok irfân için imkân!"
O noktada demesi gerekir ki: "Yok irfan için imkân!"
needs to say at that point: "No possibility for wisdom!"
Hakîkî i´tirâf altında parlar zılli irfânın;
Hakiki itiraf altında parlar gölgesi irfanın;
under the shadow of the lore does the true confession glitter
Budur insanlığın ma´nâsı, en son zevki vicdânın.
Budur insanlığın anlamı ve en son zevki vicdanın.
This is the meaning of humanity and the final pleasure of conscience.

=4'lü tablo[]

Hasbihal
..........................................
Güncel Türkçesi
İngilizce Tercüme
Osmanlıca

AV

AV

AV
AV

" medâ fâte; ve´l-müemmelü  gaybun,


Felekes´e-sâatü´lleti ente fihâ."

"Geçen aman uçup gitti; gelecek ise belli değil.
Sen ancak içinde bulunduğun hâlin sahibisin."
Discuss to pour out ones grivances "Last time it flew away, the next is not cut ear. You are in the state of in, but You own. "
örnek osmanlıca مقدمة
Büyük bir şâirin düstûr-i hikmettir şu ihtârı;
Velev duymuş da olsan yolsuz olmaz şimdi tekrârı:
Büyük bir şairin hikmetli bir kanuna işarettir şu uyarısı,
Önceden duymuş olsan bile yersiz olmaz şimdi tekrarı:
A large sign on the law of the poet is a wise warning,
Repetition of previously heard now, even though not out of place:
örnek osmanlıca مقدمة
"Geçen geçmiştir artık; ân-ı müstakbelse mübhemdir;
Hayâtından nasîb in: Bir şu geçmek isteyen demdir. "
"Geçen geçmiştir artık; gelecek zamansa belirsizdir;
Hayatından nasibin: Bir şu geçmek isteyen zamandır."
"Last started now, the next main focus is unclear;
Portion in his life: one is on time, which wants to pass. "
örnek osmanlıca مقدمة
Evet, mâzîye ric´at eylemek bir kerre imkânsız;
Evet, geçmişe geri dönmek bir kere imkânsız;
Yes, once impossible to go back to the past;
örnek osmanlıca مقدمة
Ümîdin sonra istikbâl için sağlam mı? Pek cansız!
Peki gelecek için ümidin sağlam mı? Pek cansız!
So what hope for the future is a solid? Not dead!
örnek osmanlıca مقدمة
Bu günlük iş bugün lâzım yapılmak, yoksa ferdâya
Bugünlük işin bugün yapılması gerek, yoksa yarına
Business today need to be done today or tomorrow
örnek osmanlıca مقدمة
Bırakmışsan... O ferdâlar olur peyveste ukbâya!
Bırakmışsan...O yarınlar bağlanır artık öte dünyaya!
.. He had left the other world is now connected to tomorrow!
örnek osmanlıca مقدمة
Benim on beş yıl evvelden kalan işler durur hâlâ;
Benim on beş yıl önceden kalan işlerim durur hâlâ;
The remaining fifteen years of my pre-work 'still stands;
örnek osmanlıca مقدمة
Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak demin hattâ!
Yarın bir başlayıp yapsam demiştim, bak, demin hattâ!
I make a start tomorrow I said, look, even just now!
örnek osmanlıca مقدمة
Müsevvifler için dünyâda mahvolmak tabî´idir
İşi yarına bırakanlar için dünyada mahvolmak tabiidir
For those who leave the job tomorrow, go to the dogs in the world is subject to
örnek osmanlıca مقدمة
Bu bir kânûn-i fıtrattır- ki yok te´vilî: Kat´îdir.
Bu bir yaratılış kanunudur ki yok başka yorumu.Kesindir.
this is the rule of creation,there no comment.this is exact.
örnek osmanlıca مقدمة
Sakın ey nûr-i dîdem, geçmesin beyhûde eyyâmın;
Sakın ey gözümün nuru, geçmesin boşa günlerin;
Don't O light of my eyes, wasting the days pass;
örnek osmanlıca مقدمة
Çalış hâlin müsâidken... Bilinmez çünkü encâmın.
Çalış durumun uygunken... Bilinmez çünkü sonun.
study when your situasion is suitable.. Is not known, because of the end.
örnek osmanlıca مقدمة
Diyorlar: "Ömrü insânın yetişmez kesb-i irfâna... "
Diyorlar: "İrfan tahsiline insan ömrü yetmez..."
They say: "Irfan collection of human life is not enough ..."
örnek osmanlıca مقدمة
Bu söz lâkin değildir her nazardan pek hakîmâne.
Fakat öyle her yönden hikmetli değildir bu söz.
But it is not wise in every way, this question.
örnek osmanlıca مقدمة
Muhakkaktır ya insanlar için bir gâye-i âmâl;
Muhakkak her insanın bir ideali vardır ya;
Certainly there is every human being or an ideal;
örnek osmanlıca مقدمة
Edenler ömrünün sâ´âtini hakkıyle isti´mâl
Ömür saatini kullananlar hakkıyla,
The right to use the time of life,
örnek osmanlıca مقدمة
Zaferyâb olmasın isterse varsın asl-ı maksûda
Asıl maksatlarına isterse ulaşamasınlar,
If purpose can not access the original,
örnek osmanlıca مقدمة
Düşer bin maksad idrâk eyleyip bir zıll-i memdûda.
Binlerce maksada erişip sonunda bir ferahlatıcı gölgeliğe varırlar.
Arrive at the end of access and a refreshing shade of thousands of purpose.
örnek osmanlıca مقدمة
Evet, her türlü ma´nâsıyle irfan durdurur azmi...
Evet, her türlü anlamıyla irfan durdurur azmi...
Yes, all kinds of lore meaning determination to stop ...
örnek osmanlıca مقدمة
Fakat, insanlığın ma´nâsı olsun öğrenilmez mi?
Fakat insanlığın anlamı olsun öğrenilmez mi?
But it learned the meaning of humanity?
örnek osmanlıca مقدمة
Cibillîdir taharrî-i hakîkat hırsı âdemde,
Gerçeği arama tutkusu insanda yaratılıştandır,
searching passion for truth in human is creation.
örnek osmanlıca مقدمة
Dünyada görülen eserler bu tutkunun ürünüdür.
Works in the world is the product of this passion.
örnek osmanlıca مقدمة
Atâlet fıtratın ahkâmına mâdem ki isyandır;
Mademki tembellik yaratılış kanunlarına isyan etmektir;
Now that the laws of the creation of laziness is to insurgency;
örnek osmanlıca مقدمة
Çalışsın, durmasın her kim ki da´vâsında insandır.
Öyleyse insanlık iddiasında bulunan durmayıp çalışmalıdır.
Then claim to humanity will not stop the run.
örnek osmanlıca مقدمة
Zuhûr etmekle her ma´lûma karşı bir alay meçhûl?
Her bilinene karşı bir yığın bilinmez ortaya çıkıyor diye,
Against each known as a heap is revealed is not known,
örnek osmanlıca مقدمة
Neden olsun o ma´lûmâtı idrâk eyleyen medhûl?
Bilinenleri anlayıp öğrenen niçin ayıplansın?
Why does person who understand known comdemn.
örnek osmanlıca مقدمة
Evet, ma´lûm olanlar olmayan şeylerle bir nisbet
Evet, bilinenler bilinmeyenlerle bir kıyaslansa
yes,compare known with unknown.
örnek osmanlıca مقدمة
Edilmiş olsa, gâyet az çıkar evvelkiler elbet;
Gayet az çıkar öncekiler elbet;
Very little is certainly before;
örnek osmanlıca مقدمة
Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez:
Fakat câhille âlim büsbütün nisbet kabûl etmez:
But Cahill scholar compares in any way:
örnek osmanlıca مقدمة
O bir kördür, bu lâkin doğru yoldan hiç udûl etmez.
Biri kördür, fakat biri doğru yoldan hiç sapmaz.
One is blind, but no one engages the right path.
örnek osmanlıca مقدمة
Diyor Kur´an: "Bilenler, bilmiyenler bir değil... Heyhât
Kur'an diyor: "Bir değildir bilenlerle bilmeyenler...
quran says; one who don’t known isn’t equal with one who knowns.
örnek osmanlıca مقدمة
Nasıl yeksân olur zulmetle nûr, ahyâ ile emvât!"
Nasıl bir olur karanlıkla aydınlık, dirilerle ölüler!"
how dark with bright,alive with dead.
örnek osmanlıca مقدمة
Bu hikmetler bedîhidir-senin indinde elbette:
Bu hikmetler sence de bilinmektedir elbette.
This wisdom is known, of course you think:
örnek osmanlıca مقدمة
Fakat, çok sevdiğimdendir ki, tekrâr eyledim işte.
Fakat çok sevdiğimdendir ki, tekrar ettim işte.
But that because of my love,I did it again.
örnek osmanlıca مقدمة
Sadedden gâlibâ aynlmışım... Söz neydi ihtâr et;
Konudan sanırım ayrılmışım... Söz neydi hatırlat;
on topic I guess ... I have just leave the subject I think.
örnek osmanlıca مقدمة
Dalarsam nûr-i dîdem, böyle ba´zen, durma bîdâr et.
Dalarsam gözümün nuru, böyle bazen, durma uyar.
If I stair light of my eyes.
örnek osmanlıca مقدمة
Usandın sen de gerçek hikmetimden, hasbihâlimden;
Usandın sen de gerçekten fikirlerimden, derdimi dökmemden;
You really sickened ideas, sorrow spill;
örnek osmanlıca مقدمة
Beş on söz kaldı lâkin dinle nazm-ı bî-meâlimden:
Lâkin dinle, beş on söz kaldı anlamsız manzumemden:
but listen there were five or ten sentences from my meaningless poem.
örnek osmanlıca مقدمة
Diyorlar: "İ´tirâf ı cehl iken tahsîlin encâmı,
Diyorlar: "Tahsilin sonunda insanoğlu itiraf eder cehaletini,
They say: "At the end of the education that admits human ignorance,
örnek osmanlıca مقدمة
Nedir beyhûde it´âb eylemek şehbâl-i ikdâmı?"
Öyleyse boş yere gayret kanatlarını yormanın nedir anlamı?"
What is the meaning of the wings, save effort in vain So? "
örnek osmanlıca مقدمة
Evet, lâkin varıp ser-hadd-i ma´lûmâta bir insan
Evet, fakat bilginin son sınırına varıp insan,
Yes, but the information whether you will arrive the last frontier of human,
örnek osmanlıca مقدمة
O gâyetten demek lâzım ki: Yok irfân için imkân!"
O noktada demesi gerekir ki: "Yok irfan için imkân!"
At that point you need to say that: "No possibility for wisdom!"
örnek osmanlıca مقدمة
Hakîkî i´tirâf altında parlar zılli irfânın;
Hakiki itiraf altında parlar gölgesi irfanın;
True confession shines under the shadow of the goal of cognition;
örnek osmanlıca مقدمة
Budur insanlığın ma´nâsı, en son zevki vicdânın.
Budur insanlığın anlamı ve en son zevki vicdanın.
This is the meaning of humanity and conscience of the last pleasure.
örnek osmanlıca مقدمة


Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Hasbihal 1

Mehmet Akif Ersoy'un Hasbihal Manzumesi

Hasbihal 2

Mehmet Akif Ersoy'un Hasbihal Manzumesi

Advertisement