Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Emevi devletini yöneten hanedan.

Hisâm bin Abdülmelik bu hanedanın onuncu halifesidir.

Hilafete 724 tarihinde gelmiş, 743 yılında vefat etmiştir.

Hişam bin Abdülmelik
Emeviler
Hüküm süresi 724 – 742
Tam adı Hişam bin Abdülmelik
Doğum tarihi 691
Ölüm tarihi 6 Şubat,743
Önce gelen II. Yezid
Sonra gelen II. Velid
Hanedan Emevi
Babası Abdülmelik

Hişam bin Abdülmelik (Arapca: هشام بن عبد الملك) onuncu Emeviler devleti halifesidir. Kardesi halife II. Yezid 724de oldugu zaman halife olmus ve 18 yillik bir uzun halifelikten sonra 6 Subat 743de olmus ve yerine kardesinin oglu Velid bin Yezid bin Abdulmelik, II. Velid olarak anilarak gecmistir.

Halifelik dönemi olayları[]

Hazarlara Karşı Seferler[]

Cerrah el-Hakami ordusuyla o kışı Seki'de [1] geçirdi ve Ocak 724de II. Yezid'in ölumu haberini bu kıs kampında aldı. Komutanları ve ordusu burada Hisam'a biat etti. Hazarlara karsı savasa devam edebilmek icin oraya takviye kuvvetler gonderildi.

730da Kazar kaganı 300.000 kisilik bir ordu toplamistı. Kagan'ın oglu Baryik (Barçik) komutasında bu Hazar ordusu Terek Irmağı vadisinin bogazlarından gecti [2] Vartham kalesini kusatmaya aldılar.[3]. Cerrah bu kusatmayı kırmayı basaramadi. Iki taraf arasinda Erdebil civarindaki ovalarda Marj Erdebil Muharebesi veya Erdebil Muharebesi adıyla anılan uc gun suren bir muharebe yapıldı. Cerrah bu muharebe sırasında olduruldu. Hazar ordusu komutanı Cerrah'ın kafatasını harp arabasına bir sus olarak astı. Hazar ordusu Erdebil'e girdi ve Hazarlar askerlik caginda olan butun erkekleri oldurduler ve kadınları kole olarak esir aldılar. Hazar ordusu Kafkaslarin guneyinde bir Hazar Krallıgı kurmak amacıyla Gilan, Azerbeycan, Mezopotamya'nın kuzey dogusunu isgal altına aldı.

Cerrah'in yenilip öldürülmesinden sonra Hişam yeni Ermenistan valisi olarak Amr bin Said el-Haraci'yi atadı. El-Haraci yeni ordusuyla durumu kontrol altına alabildi. Bir şans eseri olarak Hazar Kağanı'nı küçük bir köyde yapılan bir baskında sarhoş bir halde yakalayıp öldürüldü. Bundan hemen sonra Hazarların asıl ordu kampına bir gece baskını yapıp çok büyük sayıda uykulu Hazar askerini elimine etti. Böylece Haraci'nin seferi Hazarların yenilgisi ile sona erdi. Hazarlar komutanı Barçık'ın sonu iki değişik kaynakta değişik olarak verilmektedir:

  • Baskından kaçarken kendi savaş arabasından düştü ve bu düşüşte yaralandı, ama Araplara yakalanmadan muhafızları tarafından kaçırıldı.
  • Tabari'ye göre ise Arap baskıncılar tarafından öldürüldü ve kesik başı Şam'da halife Hişam'a gönderildi.[3]

731de Halife Hişam Haraci'yi Ermenistan valilik görevinden aldı; yerine kandi kardeşi Mesleme bin Abdülmelik'i vali yaptı. Mesleme Şirvan bölgesinde Haraci'ye yetişti. [4] Fakat Meseleme ile Haraci arasında büyük bir anlaşmazlık çıktı ve Mesleme Haraci'yi hapise atttırdı. Bunun haberi Hişam'a erişince, halife Haraci'nin serbest bakılmasını emretti.

Mesleme'nin hayata yaklaşımını açıklamak için şu hikâye söylenir: Mesleme Şirvan'da bir şehri kuşatmaya almış ve şehrin elçileri ile müzakereler başlamışdı. Meseleme "şehrin askerlerinin de tek birinin öldürülmeyeceğine" söz verdi. Şehrin kapıları açılınca Meseleme şehrin bütün askerlerinin ve şehir halkının hepsinin yakalanıp öldürülmesini, ancak seçilmiş tek bir askerin öldürülmeyip hayatının bağışlanmasını emretti. Böylece Mesleme sözünü tutmuş oldu. [3]

731de yeniden kurulan Hazar ordusu Arapların 'Bab adını verdikleri şimdiki Dağistan'da Derbent geçitinin kuzeyinde toplanmaya başladı.[5]

Bunun haberini alan Mesleme kuzeye ilerledi; Bab kapısında küçük bir birlik bırakarak Hazar ülkesine girdi ve Balanjar'a kadar ilerlerledi. [6]Arapların bu beklenmedik hücumu daha yeni toplanmakta olan büyük Hazar ordusu içinde önce bir panik yarattı. Fakat hemen toplanan büyük Hazar ordusu Araplarla yakın çarpışmaya girişti. Meseleme'nin Arap ordusu o günkü uzun zorlamalı yürüyüş ile bu mevkiye gelmiş olmasına rağmen bu büyük Hazar ordusuyla bütün gün süren bir muharebeye girişti. Bu muharebede Hazar Kaganı yaralandı ve bu da Hazar ordusunun moralini yıkmaya bir faktör oldu. Hazar ordusu askerleri Volga Irmağı'nın bir kıyısına yığıldılar ve karşı kıyıya geçmeye yeltendiler. Mesleme bu ırmak kenarında sıkışan Hazar ordusuna iki alternatif tanıdı: Ya Arap süvarileri tarafında kılıçlanıp öldürülme ya da İslam'i kabul etme. Hazarların çoğunun İslam dinini kabulü bu muharabeye atfedilir.[3]Mesleme sonra güneye dönüp hala Hazarlar tarafından ellerinde bulundurulan Bab Kalesi önune geldi. Bu sehrin suyunu saglayan sarniclar icine olu hayvan lesleri attirdi ve sulari boylece zehirlenen Bab halki hemen teslim oldu.[3]

Meseleme sonra Hişam'ın gözünden düştü ve 732'de Ermenistan Valiliği görevine Şam'dan gelen Mervan bin Muhammed atandı. 732de Emevilerin gösterdigi gayretler çok şiddetli yağmur yağışları nedeniyle hiç görünür sonuc yaratmadı.

Hazarlara karşı ikinci savaş ta 737'e kadar devam etti. Mervan iki alternatifi olan bir strateji uygulamaya koyuldu. Bir taraftan Hazar Kağanı ile barış müzakerelerini açtı ve bu uzun müzakereler devam etti. Diğer taraftan Hazar arazilerine Arap askeri birlikleri sokmaya başladı. Bunların askeri birlik girişlerinin en büyüklerinde Arap suvari birligi önce iki koldan ilerlemeye başladı; Samandar sehri civarında bu iki kol birleşti ve birlikte Samandar şehrini ellerine geçirdiler.[7] Arapların Samandar şehrini ellerine geçirmeleri Hazarlerin başşehrinin İtil'e nakledilmesine neden oldu.[8]

Mervan Samandar'i ele geçirme ile kazandığı avantajı kullanmamayı tercih etti. Kendinin Kagan'ın bir Arap vasalı olarak bir Arap yarı-özerk eyaleti olan Hazar eyaletinin valiliğine atanmasını yeterli başarı olarak kabul etti. Orduyu dağıtarak Irak'a çekildi.

Fransa'ya ilerleme ve Puvatiye (Poitiers) Muharebesi[]

Endulus'teki Emevi ordularai 718 Pirene Dağları'nı gecmislerdir. Endülüs'teki Emeviler valisi "Abdurrahman bin Abdullah el-Refiki" once Akitanya'yinin guneyini eline gecirip Kuzey Akitanya'ya hucumlara basladi. Guney Fransa'daki Narbon ve civari Emeviler eilne gecti. 721de Toulouse'da yapilan bir muharebe ile Gaskon Eudes buyuk bir Emevi hucumunu durdurdu. Fakat 725de bir baska Emevi Endulus ordusu Rhone Irmağı vadisinden kuzeye cikip to Autun'a kadar olan bolgeyi talan etti.

732de "Abdurrahman bin Abdullah el-Refiki" ordusu ile yaptigi bir hucumda Poitiers'e kadar ilerledi. Burada Frank Kralinin vekilharci unvani ile bir Frank ordusu komutanlarai Sarl Martel ile bu ARap hucumunu durdurmayi basardigi iddia edilir. 25 Ekim 732de yapilan ve Franklarin Poitiers Muharebesi adini verdikleri bu carpisma Fransiz tarihcileri tarafindan Avrupa'nin Musluman Arap ordularindan kurtulmasi olarak buyuk onemle anilir.

Araplar Guney Fransa'ya Languedoc bolgesine yerlesmisler ve 780e kadar bu bolgede kalmislardir.

Horasan'da Çarpışmalar[]

Hisam Halid bin Abdülkasrı her iki Irak eyaletinin valisi olarak atadı. Bu vali Irak'tan bir büyük Arap ordusu ileTürklerle çarpışmak için kuzey doğuya doğru ayrıldı. Bu ordu Amuderya İramgi'ni geçerek Sugd'da Buhara, Semerkand, Kocand şehirlerine doğru yöneldi. Fakat Türk hakanının direnişi dolayısıyla Araplara kalıcı fetih yapamadan geriye dönüp tekrar Horasan'a gelmek zorunda kaldılar. Sonraki iki yıl da aynı şekilde hücuma geçen Arap orduları aynı şekilde başarısızlığa uğrayıp geri döndüler. Bu orduların komutanlarlarına şiddetle sinirlenen Halid bin Abdülkasrı bu komutanların saç sakallarını kestirdi, giysilerini çıkartırıp iç çamaşırları ile zencirlerle bağlı olarak onları Irak'ta tutukladı.

Bunun haberini Şam'da alan ve bu haberden hiç hoşlanmayan Hişam hemen Asras bin Abdullah'ı Horasan valisi tayin etti. Yeni Horasan valisi sefere çıkıp Buhara üzerine doğru yürüdü. Fakat Buhara'nın Türk hakanı bu Arap ordusunu büyük (bazı kaynaklar gere 100.000 kişilik) bir Türk ordusu ile karşıladı. Yapılan muharebede 1.000 kadar Arap öldürüldü, ama Türkler Semerkand'te doğru geri çekildiler. Bunu bir başarısızlık sayan Halife Hişam bu sefer Asras bin Abdullah'ı Horasan valiliğinden alıp yerine Cüneyd bin Abdulrahman'ı atadı.

Yeni bir Arap ordusuyla Cüneyd Amu Derya'yı geçti ve hemen Türk hakanının 70.000 kişilik orduduyla çarpışmaya girişti. Araplara bu çarpışmadan galip ayrıldılar ve Türklerden 3.000 kişi öldurdüler. O kış Asras bin Abdullah bir başka orduyla Amu Derya'yı geçerek Merv yakınlarına hücuma geçti.

İlkbaharda Semerkand Cüneyd komutasındaki Arapların eline geçti. Fakat Türk orduları tekrar gelip Semerkand'ı kuşattılar ve Buhara ile Semerkand arasında düzlükleri Araplara geçilmez hale getirdiler. Semerkand'ı kuşatmasını kırmak için gönderilen takviye Arap orduları bu düzlüklerde pusuya düşürüldü. 20.000den fazla Arap askeri bu pusularda öldürülüp diğerleri yükesek araziye kaçmak zorunda kaldılar. Bu sefer Araplar Merv üzerinden yeni 40.000 kişilik bir orduyu Semerkand'in kuşatmasını kırmak için gönderdiler ve başarı kazanıp Semarkand'da kuşatılmış Cüneyd'in ordusunu kurtardılar. Cüneyd Merv'e döndükten hemen sonra oldu. Cüneyd'in yardımcı komutanlarınından biri Şam aleyhinde bir isyan başlattı. Hişam bu isyanı bastırmak için Yusaf bin Ömer'i Horasan valisi olarak atadı ve onu bir ordu ile isyankar komutan üzerine gönderdi.[3]

Kuzey Afrika'da Berberlerin İsyanı[]

Hisam da kendinden onceki Emevi halifelerin gibi Islamligi yeni olarak kabul etmis kisilerden tipki gari-muslim zoimin halk gibi cizye vergisi almayi prensip edinmisti. Buna neden develtin vergi hasilatinin islamiyeti kabul edenlerin artmasi ile azalmasini onlemekti. Fakat Islamiyeti yeni kabul edenler tarfindan cizye odemek bir adeletsizlik sayilmakta ve bu hosnutsuzluk yaratmakta idi. Hisam zamanida daha yeni Arap hakimiyetine girmis olan ve bircok Islami kabul etmis ve cogunlugu Beber olan ahalinin bulundugu Tanca ve Sus emirliklerinde Hisam doneminde bu hosnutsuzluk isyana donustu. Bu gelismeye katkida bulunan diger faktor ise Maysara el-Matgari adli bir Hariciligi kabul etmis olan su tasiyicisinin 739-740da giristigi efektif propaganda kampanyasi idi. Isyancilar Tanca'da idareyi ellerine aldilar ve Harici danismanlar tarafindan idare edilen isyanci ordulari Araplarin karsi koymalarini eriterek Ifrakiyye'de merkezleri olan Keyrevan'a dogru ilerlemeye basladi.

Kuzey Afrika'daki Arap ordulari bu yeni Islam'a donmus ve cogu Berberlerden olusan isyanci ordulara karsi koyamamaktaydi. Halife Hisam bu sefer Suriye'de bulunan en iyi Arap ordusunu Ifrakiyye'deki ordulari takviye icin gonderdi. Fakat bu ordu da Sebu Irmagi kiyilarinda isyankar Berber ordulari tarafindan maglup edildi. Bu sefer yeni ordulari ile Emevilerini Misir Eyaleti valisi Handhala bin Safwan Ifrakiyye'ye getirildi. Bu Misir'dan gelen Arap ordusu Ifrakiyye'de Araplarin merkezi olan Keyrevan'i tehdit eden, Hariciler tarafindan desteklenen, Berber ordusunu Nisan-Mayis 742de El-Karn ve simdi Cezayir'de bulunan El-Asnam muharebelerinde yenerek Araplarin Ifrikiyye'den Berberler tarafindan atilmasini onledi.

Irak'ta Zeyd Bin Ali isyanı (740)[]

740da Irak valisi Yusuf bin Ömer Küfe'deki Şiiler arasında idaresinden hoşnutsuzluğun arttığını ve bunun bir eyleme döneceğinden korkarak İmam Hüseyin bin Ali'nin torunu olan Şii İmamı Zeyd bin Ali'nin Küfe'den ayrılmasını istedi. Zeyd bu nedenle Medine'ye gidermiş gibi şehirden ayrıldı ama sonradan tekrar Küfe'ye döndü ve değişik evlerde saklanıp orada gizlice yaşamaya başladı. Küfe'den Zeyd bütün eyaletlerde bulunan Şiilere gönderilen genel bir mektup yazarak onları Emevilere karşı kendi safına gelmeye çağırdı. Şiilerin devamlı hürmetlerini ve kendine bağlılık mesajlarını almaya başladı. Halife Ebu Bekir ile Ömeri halife saymayan aşırı Şiilerden kendini uzak tuttu; ama Şiiler yeterce sayıda mücahid bulup toplanırlarsa Emevi halifelerinin hükümünden kurtulabileceklerine inanmaktaydı.

Şiilerin bir fitne çıkarmasını önlemek için Irak valisi Yusuf bin Ömer Zeyd'i yakalamaya karar verdi. Bunun için bütün Küfe halkını şehrin büyük camiisine gelmeye zorladı, onları orada kilitleyip şehirde Zeyd'i aramaya koyuldu. Zeyd etrafına biraz mücahid asker toplayarak büyük camiiye gelmeyi başardı. Orada camii içindeki halka camiyi boşaltmalarını istedi. Sonra etrafında bulunan mücahitleri ile Yusuf bin Ömer'in emri altında bulunan askerleri camii etrafından püskürtüp atmayı denedi ve bunda biraz başarı kazandı. Ancak onların attıkları bir okla öldürüldü.

Küfe halkı Zeyd'in cesedini kaçırıp bir gizli mezara gömdüler. Fakat sonradan bir Küfeli Zeyd'in mezarını Irak valisine ifşa etti. Yusuf bin Ömer Zeyd'in mezarını açtırdı; ölünün kafasını kestirip Hisam'a gönderdi. Sonradan Zeyd'in kesik kafası Medine'ye götürülmüştür. Zeyd isyanının diğer elebaşları da yakalanıp öldürüldü ve cesetleri yakıldı.[3]

Yaşayış tarzı, ölümü ve değerlendirilmesi[]

Hisam etrafındakileri basitliği ve dürüstlüğü ile çok etkilemiştir. Hiç şatafatlı giyinmeyi sevmezdi. Halife olduktan sonra bütün halifeliği boyunca aynı yeşil pelerini giymişti. Basit hayat yaşamayı kendi örneği ile herkese göstermiştir. Halifeliğinin döneminde şehirlerde ortaya çıkan veba salgınlarından kaçınmak için devamlı olarak bir bedevî gibi çölde yaşamıştır. Ekmek yapmasını bildiğini ve keçi sağıp süt bulabildiğini ve ekmek süt ile yaşanabileceğini gelen her misafirine gösterirdi. Çok büyük bir araziye hüküm edip hepsinden vergi toplayabilmesi imkânı olmasına rağmen zamanında devlet maliyesinin adaletinden ve dürüstlüğünden devamlı bahis edilmiştir. Emeviler halifeleri arasında, eğer sefere iştirak etmediyse, devletten askerî maaş almayan tek halifedir.

Hişam 6 Şubat 743de bir Çarşamba günü difteri hastalığından ölmüştür. Yerine halife olarak kardeşi II. Yezid'in oğlu Velid bin Yezid bin Abdülmelik II. Velid olarak halife olmuştur.

Hişam halifeliğe geldiği zaman politik şartları değişmiş buldu ve saltanatında karşılaştığı sorunlar kardeşi II. Yezid'in karşılaştığı sorunlardan çok değişik oldu. Hişam bu sorunlarla başarılı olarak uğraştı ve çok büyük ve yaygın arazisi olan bir devlet olan Emevilerin parçalanmadan idare edilmesini sağladı. Bu arada Ömer bin Abdülaziz tarafından uygulanmaya başlanan reformları da tekrar siyasî alana soktu. Bu nedenle Hişam'ın uzun saltanat yılları tarihçilerce başarılı sayılmaktadır.

Hişam kardeşi I. Velid gibi sanata ve edebiyata önem vermiş ve ülkesinde bu alanlarda çalışanları korumuştur. Emevi ülkelerinde eğitimin yayılması için çok sayıda mektep ve medrese açtırmıştır. Kültürel alanda en büyük eseri birçok edebî ve bilimsel eserin Arapca'ya tercüme edilmesine amil olmasındandır.

Hukuk alanına gelince Hişam ikinci halife Omer devrindeki gibi Şeriat'in çok daha sıkı uygulanmasına sebep olmuş ve hatta kendi aile ve sülalesine bile bu sıkı şeriat kurallarını tatbik ettirmiştir.

Kendinde önceki I. Yezid'in Emevi Ummeyye sülalesine karşı gelmeyi bilmesi ve onları sülalesinin hareketlerini kontrol edememesi nedeniyle başarısız olmasına karşılık, bu sülale mensuplarının ifrata kaçan kibirli tavırlarına karşı gelmesi Hişam'ın başarılarından sayılır.


Önce gelen:
II. Yezid
Emeviler Halifesi
724 - 743
Dosya:Icone-Islam.svg
Sonra gelen:<br./>II. Velid

Kaynaklar[]

  1. Seki şehrinin nerede oldugu bilinmemektetir.
  2. Bu bogazlar bugunku Kuzey Osetya veya İnguşya'dan Gürcistan'a gecisi saglarlar.
  3. 3,0 3,1 3,2 3,3 3,4 3,5 3,6 {Muhammad ibn Jarir al-Tabari (ed. Ehsan Yar-Shater çev. David Stephan Powers)(1989-2007) The History of al-Ţabarī 40 Cilt, Albany: State University of New York Press ISBN 0-88706-563-5 (Cilt 24) (İngilizce)
  4. Şirvan'da bu buluşmanın mevki için değişik kaynaklar değişik isim vermektedirler.
  5. Bu geçite Araplar Bab veya Bab-el-abvab (Kapılar Kapısı) adı verirler; bu geçitin diğer adları "İskender kapısı", "Demirkapı", "Hazar kapısı"'dır. Sasaniler döneminde bu geçide kuzeyden gelen hücumları önlemek için uzun sur duvarları inşa edilmiştir.
  6. Belecer'in bugün hangi şehir olduğu katî olarak bilinmemektedir. Ama günümüzde Dağistan'ın merkezi olan Mahaçkala olmasının çok muhtemel olması kabul edilmektedir.
  7. Samandar şehrinin tam mevki bilinmemektedir ve şimdiki Kızılyar şehri ile Hazar Denizi arasında bir mevkide bulunduğu kabul edilmektedir.
  8. İtil şehrinin Volga Irmağı deltasında şimdiki Astrakhan şehri olduğu kabul edilmektedir.

Ayrıca bakınız[]

Dış bağlantılar[]

  • Hitti, Philip H. (çev. Salih Tuğ),(1968) Siyasi ve Kültürel İslam Tarihi (IV Cilt), İstanbul:Boğaziçi Yayınları.
  • Çağatay, Neşet (1993),Başlangıcından Abbasilere Kadar (Dinî-İçtimaî-İktisadî-Siyasî Açıdan) İslam Tarihi: , Ankara:Türk Tarih Kurumu ISBN: 9751605342
  • Üçok, Bahriye (1979) İslam Tarihi Emeviler- Abbasiler, Devlet Kitapları, Ankara: Milli Eğitim Basımevi (1.Basım:1968)
  • Muir, William (1924), The Caliphate; Its Rise, Decline and Fall, Edinburgh, Bölüm 55. Websitesi: http://www.answering-islam.org/Books/Muir/Caliphate/index.htm (İngilizce) (Erişim tarihi: 30.8.2009)
  • Muhammad ibn Jarir al-Tabari (ed. Ehsan Yar-Shater çev. David Stephan Powers)(1989-2007) The History of al-Ţabarī 40 Cilt, Albany: State University of New York Press ISBN 0-88706-563-5 (Cilt 24) (İngilizce)
  • Fransızca Wikipedia Hicham ben Abd al-Malik maddesi Şablon:Fr (Erişim tarihi: 30.8.2009)
  • İngilizce Wikipedia Hisham ibn Abd al-Malik maddesi (İngilizce) (Erişim tarihi: 30.8.2009)


Wikipedia-logo-tr
Vikipedi'den Hişâm ile ilgili bir şeyler var



ar:هشام بن عبد الملك ca:Hixam ibn Abd-al-Màlik de:Hischam (Umayyaden) en:Hisham ibn Abd al-Malik es:Hisham ibn Abd al-Malik fa:هشام بن عبدالملک fr:Hicham ben Abd al-Malik he:השאם אבן עבד אלמלכ hu:Hisám kalifa id:Hisyam bin Abdul-Malik it:Hisham ibn 'Abd al-Malik ja:ヒシャーム ka:ჰიშამი ms:Hisham ibni Abd al-Malik nl:Hisham pnb:ہشام بن عبدالملک ru:Хишам ибн Абд аль-Малик sv:Hisham ibn Abd al-Malik ur:ہشام بن عبدالملک

Advertisement