Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Hicr Suresi/45-60-Hicr Suresi/Elmalı/45-60 Hicr Suresi/61-79 Hicr Suresi/80-99-Hicr Suresi/Elmalı/80-99
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
فَلَمَّا جَاءَ آلَ لُوطٍ الْمُرْسَلُونَ
Bunun üzerine vaktâ ki Ali Lûta mürseller geldiler
Melek olan elçiler, Lût kavmine gelince,
And when the messengers came unto the family of Lot,
15/62
قَالَ إِنَّكُمْ قَوْمٌ مُنْكَرُونَ
Siz, dedi: cidden ürkülecek bir kavmsiniz
Lût dedi ki: "Doğrusu siz ürkülecek bir kavimsiniz."
He said: Lo! ye are folk unknown (to me).
15/63
قَالُوا بَلْ جِئْنَاكَ بِمَا كَانُوا فِيهِ يَمْتَرُونَ
Yok dediler biz sana onların şekkedip durduklarını getirdik
Elçiler dediler ki: "Bilakis biz sana onların şüphe ettiği azabı getirdik."
They said: Nay, but we bring thee that concerning which they keep disputing,
وَأَتَيْنَاكَ بِالْحَقِّ وَإِنَّا لَصَادِقُونَ
Ve sana emri hakkile geldik, emin ol biz sadıklarız
"Sana gerçeği getirdik; biz elbette doğru söylüyoruz."
And bring thee the Truth, and lo! we are truth tellers.
فَأَسْرِ بِأَهْلِكَ بِقِطْعٍ مِنَ اللَّيْلِ وَاتَّبِعْ أَدْبَارَهُمْ وَلَا يَلْتَفِتْ مِنْكُمْ أَحَدٌ وَامْضُوا حَيْثُ تُؤْمَرُونَ
Hemen gecenin bir kısmında ehlini yürüt ve sen arkalarından git ve içinizden hiç bir kimse ardına bakmasın, emrolunduğunuz yere geçin gidin
"Gecenin bir bölümünde aileni yola çıkar, sen de arkalarından yürü ve sizden kimse ardına bakmasın; istenen yere gidin."
So travel with thy household in a portion of the night, and follow thou their backs. Let none of you turn round, but go whither ye are commanded.
15/66
وَقَضَيْنَا إِلَيْهِ ذَٰلِكَ الْأَمْرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰؤُلَاءِ مَقْطُوعٌ مُصْبِحِينَ
Ona kat'î olarak şu emri vahyettik: sabaha çıkarlarken şunları arkaları kat'iyyen kesilecek
Biz, Lût'a şu kesin emri vahyettik: "Bu kâfirler sabaha çıkarken muhakkak kökleri kesilmiş olacaktır."
And We made plain the case to him, that the root of them (who did wrong) was to be cut at early morn.
وَجَاءَ أَهْلُ الْمَدِينَةِ يَسْتَبْشِرُونَ
Şehir ahalisi de haber alıb keyf içinde gelmişlerdi
Şehir halkı, insan şeklindeki güzel yüzlü melekleri görünce, onlara iğrenç işlerini yapabileceklerini düşünüp sevinerek geldiler.
And the people of the city came, rejoicing at the news (of new arrivals).
15/68
قَالَ إِنَّ هَٰؤُلَاءِ ضَيْفِي فَلَا تَفْضَحُونِ
Amanın dedi onlar benim müsafirlerim, artık beni rüsvay etmeyin
Lût, kavmine şöyle dedi: "Bunlar benim misafirlerimdir, beni rüsvay etmeyin."
He said: Lo! they are my guests. Affront me not!
15/69
وَاتَّقُوا اللَّهَ وَلَا تُخْزُونِ
Allahtan korkun, beni utandırmayın
"Allah'tan korkun! Beni mahcub etmeyin."
And keep your duty to Allah, and shame me not!
15/70
قَالُوا أَوَلَمْ نَنْهَكَ عَنِ الْعَالَمِينَ
Seni dediler, âlemden nehyetmedikmi?
Lût kavmi şöyle dedi: "Biz sana kimsenin koruyuculuğunu yapmamanı söylememiş miydik?"
They said: Have we not forbidden you from (entertaining) anyone?
15/71
قَالَ هَٰؤُلَاءِ بَنَاتِي إِنْ كُنْتُمْ فَاعِلِينَ
Tâ şunlar kızlarım, eğer yapacaksanız dedi
Lût şöyle dedi: "İşte kızlarım! Düşündüğünüzü yapacaksanız (onlarla evlenin).
He said: Here are my daughters, if ye must be doing (so).
15/72
لَعَمْرُكَ إِنَّهُمْ لَفِي سَكْرَتِهِمْ يَعْمَهُونَ
Resulüm! ömrüne kasem olsun ki hakikaten onlar serhoşlukları içinde ne halt ettiklerini bilmiyorlardı
Resulüm! Ömrüne yemin olsun ki gerçekten onlar, sarhoşlukları içinde bocalayıp duruyorlardı.
By thy life (O Muhammad) they moved blindly in the frenzy of approaching death.
15/73
فَأَخَذَتْهُمُ الصَّيْحَةُ مُشْرِقِينَ
Derken işrak vaktine girdikleri sırada bunları o sayha tutuverdi
Güneş doğarken o korkunç çığlık onları yakaladı.
Then the (Awful) Cry overtook them at the sunrise.
فَجَعَلْنَا عَالِيَهَا سَافِلَهَا وَأَمْطَرْنَا عَلَيْهِمْ حِجَارَةً مِنْ سِجِّيلٍ
Derhal şehirlerinin üstünü altına getiriverdik ve üzerlerine siccilden taşlar yağdırdık
Biz, onların şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık.
And We utterly confounded them, and We rained upon them stones of heated clay.
15/75
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَاتٍ لِلْمُتَوَسِّمِينَ
elbette bunda fikr-u firaseti olanlara âyetler var
Gerçekten bunda, düşünen keskin anlayışlılar için ibretler vardır.
Lo! therein verily are portents for those who read the signs.
15/76
وَإِنَّهَا لَبِسَبِيلٍ مُقِيمٍ
Hem o harabe yol üstünde duruyor
Hem o Lût kavminin bulunduğu şehir harabesi bir yol üzerinde bulunmaktadır.
And lo! it is upon a road still uneffaced.
15/77
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَآيَةً لِلْمُؤْمِنِينَ
elbette bunda iymanı olanlar için bir âyet var
Şüphesiz ki, bunda iman edenler için bir ibret vardır.
Lo! therein is indeed a portent for believers.
وَإِنْ كَانَ أَصْحَابُ الْأَيْكَةِ لَظَالِمِينَ
Hakikaten eshabı eyke de zalimler idi
Eyke halkı da gerçekten zalimlerdi.
And the dwellers in the wood indeed were evil doers.
15/79
فَانْتَقَمْنَا مِنْهُمْ وَإِنَّهُمَا لَبِإِمَامٍ مُبِينٍ
Onlardan da intikam aldık, ikisi de ap açık önde bulunuyor
Biz Eyke halkından da intikâm aldık. İkisi de (Eyke ve Medyen) açık bir yol üzerindedir.
So. We took vengeance on them; and lo! they both are on a high road plain to see.
Disambig Bakınız: HicrSuresi, HicrSuresi/MEALHicrSuresi/VİDEO, HicrSuresi/TEFSİR, HicrSuresi/TEZHİB, HicrSuresi/HAT, HicrSuresi/FAZİLETİ, HicrSuresi/HİKMETLERİ, HicrSuresi/, HicrSuresi/KERAMETLERİ, HicrSuresi/AUDİO, HicrSuresi/HADİSLER, HicrSuresi/NAKİLLER, HicrSuresi/EL YAZMALARI, HicrSuresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement