Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Kaf Suresi/16-28- Kaf Suresi/Elmalı/16-28 Kaf Suresi/30-45 Zariyat Suresi/1-23- Zariyat Suresi/Elmalı/1-23
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
50/30
يَوْمَ نَقُولُ لِجَهَنَّمَ هَلِ امْتَلَأْتِ وَتَقُولُ هَلْ مِنْ مَزِيدٍ
O gün ki Cehenneme doldunmu? diyeceğiz, o, daha ziyade varmı? diyecek
Biz O gün cehenneme: "Doldun mu?" diyeceğiz. O da: "Daha fazla var mı?" diyecektir.
On the day when We say unto hell: Art thou filled? and it saith: Can there be more to come?
50/31
وَأُزْلِفَتِ الْجَنَّةُ لِلْمُتَّقِينَ غَيْرَ بَعِيدٍ
Cennet de müttekılere uzak olmıyarak yaklaştırılmış bulunacak
Cennet de kötülükten sakınanlara yaklaştırılır. Zaten uzak değildir.
And the Garden is brought nigh for those who kept from evil, no longer distant.
50/32
هَٰذَا مَا تُوعَدُونَ لِكُلِّ أَوَّابٍ حَفِيظٍ
İşte bu, diye: o sizin va'd olunduğunuz: her bir tevbekâr, vazifesine riayetkâr olan
Onlara denir ki: "İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.
And it is said): That is that which ye were promised. (It is) for every penitent and heedful one,
50/33
مَنْ خَشِيَ الرَّحْمَٰنَ بِالْغَيْبِ وَجَاءَ بِقَلْبٍ مُنِيبٍ
Gaybde rahmana haşyet duyan ve inâbeli bir kalb ile gelen kimselere
Onlara denir ki: "İşte size vaad edilen bu cennet, Allah'a yönelen, O'nun emirlerine riayet eden, görmediği halde Rahman olan Allah'tan korkan ve O'na yönelen bir kalple gelenlere mahsustur.
Who feareth the Beneficent in secret and cometh with a contrite heart.
50/34
ادْخُلُوهَا بِسَلَامٍ ۖ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُلُودِ
Girin ona bir selâm ile, bu işte o hulûd günü
"Şimdi selam ve selametle oraya girin. İşte sonsuzluk günü budur."
Enter it in peace. This is the day of immortality.
50/35
لَهُمْ مَا يَشَاءُونَ فِيهَا وَلَدَيْنَا مَزِيدٌ
Orada onlara ne dilerlerse var, bizim nezdimizde ise ziyade var
Orada onlara ne isterlerse vardır. Katımızda daha fazlası da vardır.
There they have all that they desire, and there is more with Us.
وَكَمْ أَهْلَكْنَا قَبْلَهُمْ مِنْ قَرْنٍ هُمْ أَشَدُّ مِنْهُمْ بَطْشًا فَنَقَّبُوا فِي الْبِلَادِ هَلْ مِنْ مَحِيصٍ
Hem önlerinde nice karn helâk ettik, onlar tutumca onlardan daha çetin idiler, beldelerde delik aradılar: varmı bir kaçamak?
Ey Muhammed! Biz onlardan önce kendilerinden daha kuvvetli olan ve beldeleri delik deşik eden nice nesilleri helak ettik, hiç kurtuluş var mı?
And how many a generation We destroyed before them, who were mightier than these in prowess so that they overran the lands! Had they any place of refuge (when the judgment came)?
إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَذِكْرَىٰ لِمَنْ كَانَ لَهُ قَلْبٌ أَوْ أَلْقَى السَّمْعَ وَهُوَ شَهِيدٌ
Şübhesiz ki bu söylenende kalbi olan yâhud şuhud halinde kulak tutan kimse için uyandıracak bir ıhtar vardır
Şüphesiz ki bunda kalbi olan ve hazır bulunup kulak veren kimse için elbette bir öğüt vardır.
Lo! therein verily is a reminder for him who hath a heart, or giveth ear with full intelligence..
وَلَقَدْ خَلَقْنَا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا فِي سِتَّةِ أَيَّامٍ وَمَا مَسَّنَا مِنْ لُغُوبٍ
Şanım hakkiçin biz o Gökleri ve Yeri ve aralarındakileri altı günde halk ettik, bize bir yorgunluk da dokunmadı
Andolsun ki biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri altı günde yarattık, Bize hiçbir yorgunluk da dokunmadı.
And verily We created the heavens and the earth, and all that is between them, in six days, and naught of weariness touched Us.
50/39
فَاصْبِرْ عَلَىٰ مَا يَقُولُونَ وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ قَبْلَ طُلُوعِ الشَّمْسِ وَقَبْلَ الْغُرُوبِ
O halde onların lâflarına karşı sabret de rabbına hamd ile tesbih eyle güneş doğmadan evvel ve batmadan evvel
Ey Muhammed! Onların söylediklerine karşı sabret. Güneşin doğuşundan önce (sabah namazını) ve batışından önce de (öğle ve ikindi namazalarını kılarak) Rabbini Hamd ile tesbih et.
Therefor (O Muhammad) bear with what they say: and hymn the praise of thy Lord before the rising and before the setting of the sun;
50/40
وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَأَدْبَارَ السُّجُودِ
Geceden de tesbih et ona hem de secde arkalarında
Geceleyin (akşam ve yatsı namazlarını kılarak), namazlardan sonra da (vitir ve nafile kılarak) O'nu tesbih et.
And in the night time hymn His praise: And after the (prescribed) prostrations.
49/41
وَاسْتَمِعْ يَوْمَ يُنَادِ الْمُنَادِ مِنْ مَكَانٍ قَرِيبٍ
Ve dinle o münadînin bağıracağı günü yakın bir yerden
Bir münadinin yakın bir yerden sesleneceği güne kulak ver.
And listen on the day when the crier crieth from a near place,
50/42
يَوْمَ يَسْمَعُونَ الصَّيْحَةَ بِالْحَقِّ ۚ ذَٰلِكَ يَوْمُ الْخُرُوجِ
Hakka çağıran o sayhayı işidecekleri gün, işte o, huruc günüdür
O gün insanlar, o çağrıyı gerçek olarak duyarlar. İşte bugün, kabirlerden çıkış günüdür.
The day when they will hear the (Awful) Cry in truth That is the day of coming forth (from the graves).
50/43
إِنَّا نَحْنُ نُحْيِي وَنُمِيتُ وَإِلَيْنَا الْمَصِيرُ
Şübhesiz ki biz biziz hem diriltiriz, hem öldürürüz ve dönüş bizedir
Gerçekten biz hem yaşatırız, hem öldürürüz. Sonunda dönüş yalnız bizedir.
Lo! We it is Who quicken and give death, and unto Us is the journeying.
يَوْمَ تَشَقَّقُ الْأَرْضُ عَنْهُمْ سِرَاعًا ۚ ذَٰلِكَ حَشْرٌ عَلَيْنَا يَسِيرٌ
O gün ki Arz onlardan ayrılır sür'atle koşarlar, o, bir haşirdir ki ancak bize kolaydır
O gün yer yarılır, insanlar kabirlerinden çabucak çıkarlar. İşte bu, sadece bize göre kolay bir toplanmadır.
On the day when the earth splitteth asunder from them, hastening forth (they come). That is a gathering easy for Us (to make).
نَحْنُ أَعْلَمُ بِمَا يَقُولُونَ ۖ وَمَا أَنْتَ عَلَيْهِمْ بِجَبَّارٍ ۖ فَذَكِّرْ بِالْقُرْآنِ مَنْ يَخَافُ وَعِيدِ
Biz pek a'lâ biliyoruz ki ne diyorlar, maamafih sen onlara karşı bir cebbar değilsin, şimdi sen benim veîdlerimden korkacaklara bu Kur'an ile öğüd ver
Biz onların söylediklerini daha iyi biliriz. Sen onlara karşı zor kullanacak değilsin. O halde sen, benim tehdidimden korkanlara bu Kur'ân ile öğüt ver.
We are best aware of what they say, and thou (O Muhammad) art in no wise a compeller over them. But warn by the Qur’an him who feareth My threat.
Disambig Bakınız: KafSuresi, KafSuresi/MEALKafSuresi/VİDEO, KafSuresi/TEFSİR, KafSuresi/TEZHİB, KafSuresi/HAT, KafSuresi/FAZİLETİ, KafSuresi/HİKMETLERİ, KafSuresi/, KafSuresi/KERAMETLERİ, KafSuresi/AUDİO, KafSuresi/HADİSLER, KafSuresi/NAKİLLER, KafSuresi/EL YAZMALARI, KafSuresi/VP
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement