Yenişehir Wiki
Advertisement
Wikipedia-logo-tr
'den Kelime Meali/Rayiha ile ilgili bir şeyler var.
Bakınız

D MEÂL
Meal/VP
Meal/WP
Meal/Fatiha Fatiha/MEAL
Fatiha/MEAL/Suat Yıldırım
Fatiha/MEAL/HDKD


MEÂLLER
Muhammed Hamdi Yazır/Meali HDKD/MEAL
KHMK

Sesli meal
Meal/AUDİO
HDKD/Meal/Audio

Hangi cemaat hangi meali okuyor?
HDKD/Meal/Sadeleştirme
HDKD/Meal/Sadeleştirme Yusuf Ziya Özkan:[1]

HDKD
HDKD/Meal .
HDKD/MEAL
Fatiha/MEAL.
Nas/MEAL .
HDKD/Nas/Meal
Meal/Örnek 70 surede çalışılmalı
Bu sayfa düzeni surelerin toplu meallerine uygulanmalıdı. Yani Felak Suresi/MEAL gibi

Örnek sayfa dizaynı
Meal/Örnek
Meal/Sayfa dizaynı
Meal/Örnek

Meal/HDKD .
Meal/HDKD/Fatiha.
HDKD/Fatiha/Meal.
HDKD/Meal .
Fatiha/HDKD/Meal. Orijinal sure sure HDKD meali site bu:[2]
Dosya:1-Fatiha.pdf sayfasının içerisine Meal yerleştir.

Kelime Meali:[3]
http://www.kuran.com.tr/kelime-meali/turkce/rahman-suresi
TABLO ÇALIŞMASI
Ayet ayet meal
Ayet ayet meallerde TABLO olarak verilmelidir.
Ayet ayet meal ve tefsirler Biz burada her ayete bir web sayfası açtık. Amaç ve hedef; her ayete bir web sayfası oluşturmak ve tüm meal ve tefsirleri buraya eklemektir.
Türkçe mealler ve editörleri hakkında
Neden çeviri veya tercüme yerine meal denir?
Mütercim
Mealci
Mealciler

Tefsir
Tefsirler
Meal
Mealler

Meal çeşitleri
Kelime mealleri
Osmanlıca mealler
Mini tefsirli mealler
Sadece mealler

Meal-i Celili - Mehmet Akif Ersoy - Safahat

Kur'an mealleri Ayrıntı bilgi güzel

Kuran mealleri Çalışma şekli öneri vesaire var, çalışılmalı

Türkçe mealler

Türkçe mealler ve editörleri hakkında (Telif konusu)

Osmanlıca Kur'an mealleri [4]
Meal web siteleri
MEÂLLER sayfasından özeti alınabilir
http://www.kuranmeali.com/ En iyi sûre sure mealcilere göre alıntılanabilir.
http://www.kuranmeali.org/ En iyi sayfa dizaynı olan meal sitesi altında kısa kısa tefsirlerde verilmiş. Birinci sıraya MİHR konulmuş ama oradan İskender Evrenosoğlu meali çıkarılıp yerine orijinal elmalı meali konulmalıdır.
En iyi mealler
En iyi mealler
Bu mealleri aşacak Türkçe bilgisine sahip mealci yok:
Muhammed Hamdi Yazır meali
Hasan basri Çantay meali
İsmail Hakkı İzmirli meali
Ömer Rıza Doğrul/Meali

Muhammed Hamdi Yazır meali/ Dücane Cündioğlu tertibi Elmalının tefsirinde verdiği meali asıl alır. Köşeli parantez içerisinde açıklar .
Muhammed Hamdi Yazır meali/ .... tertibi
Ömer Nasuhi Bilmen meali
Muhammed Esed meali
Muhammed Esed Tefsiri

Orijinal mealler
Orijinal mealler
Suat Yıldırım meali ilk defa Kur'anı kur'anla meallendirme çalışması. İlk kez Kur'anda adı geçen yerler için bir harita verilmiş. İlk kez mealin yetmeyeceği belirtilerek kısa izahlar yapılmıştır.
Dilbilgisi bazlı meal
Kelime Meali/Rayiha Rayiha yayınları ilk kez kelime meali yayınlayan yayınevi oldu. Akıl dolu çok orijinal bir meal. Daha sonra ticari kaygıyla saçma sapan pek çok kelime meali çıktı...
İlginç mealler
Ali Ünal meali [5]
Ali Bulaç sosyolog meali

Vasat mealler
Vasat mealler
Süleyman Ateş meali

Yetersiz mealler
Yaşar Nuri Öztürk

Batı dillerinden Türkçeye kur'an çevileri

Elmalı meali
Orijinal Elmalı Meali
Elmalı Mealini oluşturmak için düzenleme bilgileri

Kuran-ı Kerim/Diyanet meali
Besmele/Mealleri
Meal-i Celili/4

Elmalı Orjinal Meali

Alak suresi/MEAL
Fatiha suresi/MEAL
Fatiha mealleri
İnşirah suresi/MEAL
Yusuf suresi/MEAL
Fil suresi/MEALLER
İhlas Suresi/MEAL
Felak Suresi/MEAL
Nas Suresi/MEAL

Meal linkleri
Meal/PDF

Şablon:Meal

Kur'an çevirileri dünyası dücane cündioğlu

Meal Hâce Ahmet Didin tarafından hazırlanmış. Kelime meali olarak ilk kez becerilerek hazırlanan bir meal. Çok emek verilmiş. Muhteşem ekler koymuşlar: Mesela:

  1. Sure indeksi 2-3
  2. Konu fihristi 8-11
  3. Dua ayetleri 12-16
  4. Kur'an elifbası 17-35
  5. Tecvid kitapçığı 36-55
  6. Kur'anın irab kaidelerine göre renklendirilmesi 58-65
  7. İrap açıklama cetveli örnekler 69-98
  8. Tekil-çoğul isim cetveli 79
  9. Salim fiiillerin çekimleri 82
  10. Zamir, ,işaret isimlerimezi fiiller 80
  11. Edatların Kur'andaki misalleri 88-97

Meal, aslında çok muhteşem bir meal.

  1. Bir defa ilk kez kelime meali basılıyor
  2. ikinci olarak kur'anda cümle içerisindeki kelimeler; isim, sıfat, zarf, fiil diye ayrı renklerde tabediliyor. İlk kez yapılıyor. Yani orijinal bir çalışma. Hem de çok orijinal bir çalışma . Hazırlayan Hace Ahmet i tebrik etmek lazım.
  3. üçüncü olarak meallerde de kelimeler fiil, isim,sıfat, edat, zarf vs farklı renklerde boyanınca anında arapça fiilin rengindeki türkçe meali bulabiliyorsun.


Aslında heykel haram olmasa hocanın heykelini dikmek gerekir.

Ama ülkemizde tarikat yobazları kıyasıya hocası insafsızca eleştiriyorlar.

Neymiş mealde ufak tefek hatalar varmış.

Yahu adam Elmalılı Hamdi değil.

Niye kıyasıya eleştiriyorlar?

Neymiş kendi mensup oldukları tarikatları becerememiş.

Ama bu rakip tarikatın hocası ve yayınevi becermiş ve çok orijinal bulunmayan bir meal yayınlamış.

Bu acımasız eleştiri de enteresan bir durum.

Tarikatların nasıl ve ne kadar bozulduğunun açık alameti.

Sahabe tabiin dönemindeki teoloji akaid tartışmalarını bunlar duysalar, sahabeyi tabiini keserler.

Atatürk, bunları kapatmamış , bunlar kendilerini kapatmışlar aslında...

Linkler[]

Eleştiriler[]

cahitkaraalp:

RAYİHA YAYINCILIĞIN MEALİNDEKİ YANLIŞLAR

1-MEAL HAKKINDA[]

Bir yüzünde “Kur’an-ı Kerim Ve Kelime Meali” öbür yüzünde ise “Kur’ân-ı Kerim Renkli Lugatı Ve İrab Kılavuzu” yazan eleştiri konusu ettiğim bu meal Hace Ahmet Didin tarafından hazırlanmış, Tarık Polat tarafından renklendirilmiş ve Rayiha yayıncılık tarafından 2005 yılında basılmıştır. Meal, Kur’ân öğrencilerine kelimelerin Arapça ve türkçe karşılığını bulmalarında pratik sağlaması amacıyla hazırlanmıştır.

2-MEALLE İLGİLİ BİR GEÇMİŞ[]

Bu meali ilk olarak 2006 yılının sonlarında elime almıştım.Okumadığım için meale emek mahsülü ve başarılı nitelemesinde bulunmuştum.Ancak fazla bir zaman geçmeden gözüme takılan bir ayetin yanlış çevrildiğini gördüm, önemsemedim.Bir kaç sayfaya daha göz attığımda baktım ki okuduğum her sayfada yanlışlar çıkmaya başladı.Meali bana gösteren arkadaşı uyardım. Dikkatli olmasını, mealin aceleye getirilmiş olabileceğini bu sebeble de içinde zaman zaman yanlışların çıkabileceğini belirttim.O zaman tefsir alanında yüksek lisans yaptığım için tezimle meşgul olduğumdan meali inceleme fırsatım yoktu.Bir kaç ay sonra Konya’ da kitapçı bir arkadaş bu mealin su gibi sattığını, ülkenin her yerine ulaştırıldığını; imam-hatiplerin, ilahiyatçıların, müftülerin bu meali temin etmek için sipariş verdiklerini söyledi.Benden meale göz atmam için istekte bulundu, bir kaç gün incelemek üzere teklifini kabul ettim.Bir kaç gün geceli gündüzlü incelemem sonunda sadece bir kaç cüzde bir çok fahiş hata saptamıştım.Kitapçı arkadaşa bu mealin asla satılmaması gerektiğini benim daha da incelemem gerektiğini belirttim.

Tez zamanımdan çalarak iki ayımı bu meali incelemeye ayırdım.incelememin sonunda karşıma çıkan tablo ürkütücü ve üzücü idi.Kur’an ayetlerinin altıda biri yanlış çevrilmişti.Bin küsür ayetin yanlış çevrilmiş olması ve neredeyse her ayette birden fazla yanlışın yapılmış olması yanlış sayısını binlere vardırıyordu.Yanlışlar ne kemiyet ne de keyfiyet bakımından azımsanamazdı.Çünkü çok fahiş hatalar yapılmıştı. Bir kuran öğrencisi olarak benim görevim diğer Kur'ân taliplerini uyarmaktı.

Bir arkadaş oturmamızda bu mealdeki hataları anlatıyordum.Şu an Akademi Dershanesinde Arapça hocası olarak çalışan ve o zaman Ribat Fm İç Anadolu Bölge radyosunda Radyo Dershanesi adı altında Arapça dersleri veren Salih Zeki Keş hoca bu çalışmamın daha geniş kitlelere ulaştırılması gerektiğini söyledi ve beni radyoda konuşmam için davet etti.Resmi görevim gereği izin almam gerekiyordu, izin çıkmadığı içinde çalışma kağıtlarımı Salih hocaya verdim ve benim adıma kendisinin bu çalışmayı duyurmasını rica ettim.Kendisi de çok güzel bir dil ve üslub ile bu çalışmayı radyodan duyurdu.Bu radyo duyurusu üzerine dinleyenler tepki amaçlı açtıkları telefonlarla Rayiha Yayıncılığın merkez telefonlarını kilitledi.Radyo yayınının ulaştığı yerlerde Rayihanın mealinin satışı bitme noktasına geldi.O zamanlar Konya'da ikamet etmekte olduğumdan oradaki tüm kitapçıları gezdik ve uyardık.Bu çalışmamız üzerine Konya'da bir çok kitapçıda meal raflardan kaldırıldı.

Rayiha Yayıncılıktan bir kaç isim bizimle görüşmeye geldiler.Radyoda kendilerinden habersiz haklarında yayın yapmamızın yanlışlığını anlattılar.Allah rızası için meali bastıklarını ve dağıtmada büyük emek harcadıklarını söylediler.Bizim ifade ettiğimiz yanlışların bulunması halinde ise mealin hemen toplatılacağını ve paraların iade edileceğini , Prof’lardan oluşan bir heyet kuracaklarını ve yanlışların olması halinde düzeltme yapılacağını söylediler.Ellerine yazılı bir çalışma vermemizi istediler. Ben de yanlış çevirilerin içinden seçtiğim 25 ayetin yanlış çevirimini ilmi bir dille eleştiren, 12 sayfalık el yazılı çalışmamı kendilerine verdim.Çalışmam bitmiş ancak çalışmamı bilgisayar ortamına dökememiştim.Çünkü çok zaman istiyordu, benimde bu kadar zamanım yoktu.Sonra benim tezimle ilgilenmem ve Mardin'e tayinimin çıkması beni bu mealle uğraşmaktan men etti.

2009 yılının Mart ayında yeni baskıları yayınlanan Rayiha Yayıncılığın mealini yanlışları düzeltmiş olmaları umudu ile elime aldım. Çünkü komisyon kurulacak ve yanlışlar düzeltilecekti. Ancak elimdeki notlarımla karşılaştırma yaptığımda benim kendilerine verdiğim çalışmamdaki 25 ayetin bile hepsinin düzeltilmediğini gördüm. Geriye kalan binlere varan hatalar aynen yerinde saymaktaydı. Zaman sıkıntım olmadığı için bu mealdeki hataları herkesin rahat anlayabileceği şekilde bilgisayar ortamına dökmeyi ve Kur'ân taliplerine duyurmayı görev bildim.

Yayınevinden gelen bir kaç isimle görüştüğümüz 2007 yılından 2009 yılına kadar kayda değer bir çabanın harcanmamış olması meali yayınlayanlar hakkındaki iyi zannımızı bitirmiştir. İnternet ortamından, bu güne kadar bu meale bir eleştiri yazısı yazan olmuş mudur? Diye baktığımda, Prof. Dr. M Emin Ay hocaefendi tarafından Yenidünya Dergisinin 2006 Temmuz sayısında kaleme alınan bir övgü yazısı dışında hiçbir yazı bulamadım. Sözkonusu övgü yazısında, hocaefendi “Ğafir” isminin “Mümin” suresinin ikinci ismi olarak yazılması gerekirken “Müminun” süresine yazılmış olduğunu ve bununda tashih edilmesi gereken bir yanlış olduğunu söylüyordu, belirtilen yanlışta sonraki baskılarda düzeltilmiştir.Hocaefendinin sadece bir hataya işaret etmiş olması meali okumadığını göstermektedir.Bir akademisyene meali okumadan tavsiye etmenin doğru olmadığını hatırlatmanın haddim olmadığını biliyorum.Ayrıca hocaefendi meal yazarının Kur'ân'ı bir dua metni haline getirmesinden de övgü ile bahseder.Kur'ân talipleri dua ayetleri olarak verilen yerlere baktıklarında ayetlerin sınıflandırıldığını ve dua dili olmayan haber ayetlerinin bile dua ayetleri kapsamına alındığını görürler.Örneğin mealde depremden korunma duası olarak Zilzal Suresi dua ayeti olarak gösterilir.Meali yayınlayan yayınevinin çıkardığı her baskıda bazı yanlışları düzeltmesine rağmen, düzelttiği yanlışlarla ilgili okuyuculara herhangi bir bilgi vermemiş olmaları ilmi disipline sığmayan bir davranıştır.


3-ÇALIŞMAMIZDAN FAYDALANMAK İSTEYENLERE[]

Çalışmamızda mealin Ocak 2006 baskısını esas aldık.Ancak bu güne kadar mealin yayınlanan her baskısını da gözden geçirdik.Çalışmamızı sure sure yaptık.İlk baştaki sütunda hata numarasını, sonraki sütunda sure numarasını bir sonraki sütunda da ayet numarasını verdik."Rayihanın Yanlış Çevirisi" ve "Çevirinin Doğrusu" şeklinde iki bölüme ayırdık.

"Rayihanın Yanlış Çevirisi" bölümünde koyu siyah ve italik olan yerler "yanlış olan" yerlerdir.Altı çizili olan yerler ise "ayet arapçasında olmadığı halde yazar tarafından eklenen ve yanlış çeviriden kaynaklanan fazlalıklardır." Yine aynı bölümde yer alan çeviri başlarındaki üç yıldız işareti, “mealin mart 2009 baskısında düzeltilen ayetleri", iki yıldız işareti, "kısmen düzeltilen ayetleri", tek yıldız işareti ise "düzeltilmeye çalışılırken daha da yanlış hale getirilen ayetleri" simgelemek için konulmuştur.(Zaten bu düzeltilerin hepsi onu geçmez.)

"Çevirinin Doğrusu" bölümü ise bir çok mealden de faydalanarak hazırladığımız kendi çevirimizdir .Bu bölümde koyu siyah ve italik olan kısım "öbür sütundaki yanlış olan kısmın doğrusunu" gösterir.Bu bölümdeki altı çizili olan yerler ise "ayet arapçasında olduğu halde Rayihanın mealinde olmayan,çeviriye yansımamış olan yerlerdir." Yine aynı bölümdeki ayet sonlarına koyduğumuz tek yıldız işareti "Rayihanın yanlış çevirisinin başka meallerdede bulunduğunu" gösterir.Bizce yanlış olan bu çevirileri yıldızla simgelemiş olmamız ilmi duyarlılığımız gereğidir.(Zaten tek yıldız işaretli yerlerin sayısı yirmiyi geçmez.)

Bu mealde biz sadece Arap dil kurallarının çiğnenmesine dikkat ettik..Çeviri uslubuna,Türk dilini yanlış kullanmasına ve bir mealde dikkat edilmesi gereken daha bir çok konuya eğilmedik.Arap dil kurallarını fazlasıyla çiğneyen bir meali söz konusu ettiğimiz yönlerden incelemeyi bu meal için lüks gördük.Çalışmamızın uzamaması ve bazı ayetlerde yapılan yanlışların izahını sütunlarda yapmanın zor olması gibi nedenlerle metnini sütünlara almadığımız ve sure sonunda ki not kısmında: “Buradaki yanlışlarada bakılabilir” diye belirttiğimiz yanlış çevrilmiş ayet sayısı 580'dir.Metnini sütunlara taşıdığımız yanlış çevrilen ayet sayısı ise 479 dur.

Bir mealde bu kadar yanlışın bulunması ne ihmalkarlık, ne cehalet ne de dikkatsizliktir. Olsa olsa ehliyetsizliktir.Arapçayı bilen bir insanın bunca yanlış yapması mümkün değildir. Yanlış sayısını abarttığımızı düşünecek olsak bunların yarısını bile bıraktığımızda geriye kalan yanlış çevrilmiş ayet sayısı 500’dür. Beşyüz ayetin yanlış çevrilmiş olmasını herhalde kimse hafife alamaz. Kaldı ki yanlış çevrilen ayet sayısı bini geçkindir. Mealin her yönü bir çok hata ile doludur.Mealin sonunda verdiği Arapça kelimelerin Türkçe karşılığında bile bir çok hata ile karşılaşmaktayız.

Çalışmamızın sure sıralamasına göre olan yanlışlar dizisinin bitiminde belli başlıklar altında Arap dil kurallarının nasıl çiğenendiğini göstermek için çalışmamızın bütününden seçtiğimiz konuyla ilgili bazı sure ve ayet numaralarını verdik. Ayrıca eleştirimizin dışında tuttuğumuz meal yazarının anlatım bozukluğu, renklendirme hataları, Türk dilini yanlış kullanması ve ayetleri parçalayıp yeni bir metin inşa etmesi gibi yanlışlarından bir kısmının sure ve ayet numaralarını da vermeye çalıştık.Çizelgemizin en sonunda ise okuyucuları önceki baskılarda varolan ve 2006 baskısında düzeltilen yanlışlarla ilgili bilgilendirmek için düzeltilen yanlışların sure ve ayet numaralarını verdik.Çalışmamızın sonuna doğru ise fahiş hata olarak gördüğümüz bir çok hatadan sadece bir kaçını kısa kısa eleştirdik.Okuyucunun sadece bu bölüme bakması bile meal hakkında olumsuz kanaat edinmesi için yeterdir.En sona Rayiha Rayıncılığa 2007 yılında göndermiş olduğumuz yazımızı ekledik.Kur’ân’ın yanlış anlaşılmasının önüne geçebilmek için hazırladığımız bu çalışmamızın ecri siz değerli Kur’ân taliplerinin duası olacaktır.

Hayatını Kur'ân'la inşa etmeye koyulan, Kur'ân'ı başucu kitabı haline getiren bir Kur'ân ümmeti olma dileği ile....

ÇALIŞMA KIRK SAYFADAN İBARETTİR TABLO HALİNDEDİR İSTEYENLER MSN YOLU İLE BİZDEN ALABİLİRLER

MEALDE YAPILAN FAHİŞ HATALARDAN BAZILARININ ELEŞTİRİSİ[]

  • 7/32: De ki: Bunlar iman eden kimseler içindir. Dünya hayatında ve kıyamet gününde onlara mahsustur...
    Sormak lazım meal yazarına ayette bahsedilen nimetler dünyada sadece mümin olanların m? Ayet böyle mi söylüyor…
  • 11/20: İşte bunlar arzın içindekileri aciz bırakamazlar…
    Ayetin aciz bırakamazlar dediği dünyada olanlar mı? Allah mı? 
  • 14/44: İnsanları o azabın onların geleceği günden uyar…
   Meal yazarı ne anlatmak istiyor? Kim gelecek ne gelecek? 
  • 15/88: Gözlerini sakın dikme! Onların zevk sürerek faydalandıkları zevcelere…(aynı örnek için bkz: 20/131)
  Peygamber haşa insanların zevcelerine mi göz dikiyordu ki Allah onu uyarmış…
  • 17/78: …Çünkü sabah kuranın okunuşuna şahittir…
    Sabahın kur’an’ın okuyuşuna şahit olduğu sayın meal yazarının icadıdır…
  • 19/11: Böylece mihrapta kavminin karşısına çıktı. Onlara ilham yolu ile sabah ve akşam tesbih ediniz diye işaret buyurdu
      Hz.Zekeriyya mihrapta ilham yolu ile nasıl işaret etmişti? İlham ile işaret yan yana gelir mi? mihrapta mı işaret etti mihraptan çıkınca mı?
  • 19/28: …Senin baban İmran kötü bir adam değildi
Meal yazarının İmran ismini ayet mealine yazması ilk bakışta tefsir olarak akla gelebilir. Ancak yazar İmran ismini ayetin Arapçasında geçen ve “adam, şahıs, kişi” gibi anlamlara gelen(imrae) kelimesini yanlış okuması sonucu yazmıştır.Mealin ilgili kısmının reklendirmesine bakıldığında bu hatanın tek sebebebinin yanlış okuma olduğu görülecektir.    

23/39: Nuh “Ya rab beni yalanlamalarından dolayı bana yardım et” dedi

   Sayın yazar ayetin öncesini sonrasını okumadan 2006 baskısında Nûh,  2009 baskısında ise Hûd olarak çevirmiştir… Hâlbuki ayet herhangi bir peygamberden bahsetmekte ve adını vermemektedir

24/61: …Yahut anahtarları teslim edilen koruyucularınızla…

   Bir meal okuyucusu olarak meal yazarına sormak isterim siz tercümenizden bir şey anladınız mı? Anahtarları teslim edilen koruyucu ne, kim, ayetin neresinden çıkarabildiniz? Ayet anahtarlarına malik olunan evlerden bahsetmektedir.

26/182: Ve teraziyi de doğru eşit tartın

Teraziyi nasıl doğru ve eşit tartacağız? Terazinin tartılmasının mantığı nedir? Sayın yazar vezn ile mizan kelimesini karıştırmış olmalı…

  • 33/34: Evlerinizde okunan Allah’ın ayetlerinin hikmetini düşünün
  Allah peygamber eşlerine evlerinde okunan kur’an ayetlerinin hikmetini mi yoksa ayetleri ve hikmeti mi düşünmelerini istemektedir?

35/25: Eğer seni yalanlıyorlarsa kesinlikle onlardan öncekilerde yalanlanmıştı...

  Peygamberin yalanlanmasından bahsedilmesi ve hemen ardından “onlardan öncekilerde yalanlanmıştı” denilmesi yazarın ne kadar dikkatli bir çevirmen olduğunu göstermek için kâfidir… Sormak gerekmez mi yalanlanan kim peygamberi yalanlayanların öncekileri mi yani kâfirler mi yalanlanmıştı? Yoksa öncekiler de peygamberden önce gelen elçileri mi yalanlamışlardı?
  • 35/28: İnsanlardan, hayvanlardan, davarlardan böyle muhtelif renkler var…
    Sayın yazarın ayeti anlamadan çevirdiği kesin… Ki anlamadan çeviri yaptığı yüzlerce ayetten belli olmaktadır… Ayet “muhtelif renkler var” demiyor “muhtelif renkte olanlar var” diyor

37/97: Onu hemen cehenneme atın

  Yazar ayetin öncesine ve sonrasına bakmadan “cahim” kelimesini hemen cehennem diye çevirmiş. Hâlbuki ayet Hz. İbrahim’in mücadele sürecini ve sürecin sonunda ateşe atılmasını anlatmaktadır. Dolayısı ile ayetin cehennemle ilgisi bulunmamaktadır... Çeviri yapan birinin ayetlerin siyakını sibakını bilmesi, Kur’an bütünlüğüne vakıf olması, dikkatli olması ve çevireceği metni öncelikle iyice anlaması gerekmektedir… 
  • 41/22: …Sizler sakınmıyordunuz, kulaklarınız, gözleriniz ve derileriniz sizin aleyhinize şahitlik eder diye…
  Sayın yazarın bu çevirisinden okuyucu ayette bahsedilen Allah düşmanlarının sanki kulak, göz ve derilerinin aleyhinde şahitlik edeceklerini bildiklerini ve bu inancı taşıdıklarını ayrıca bile bile kulak, göz ve derilerinin aleyhlerinde şahitlik etmeleri için sakınmadıklarını düşünür… Hâlbuki ayet; kulak, göz ve derilerinin aleyhlerinde şahitlik etmesine inanmadıkları için sakınmadıklarını buyurmaktadır. Bir çeviri yapabilmek için kaynak dili bilmek ne kadar zorunlu ise hedef dili bilmekte o kadar zorunludur. Malesef sayın yazarın her iki dile de vakıf olmadığını çevirisinden öğrenmekteyiz
  • 41/44: Bu Arapça da mı yabancı…
   Sayın yazarın ayetleri nasıl okuyup çevirdiğini çok merak ediyorum… Ayetin en azından “ araba yabancı dilde kitap mı”? Şeklinde çevrilmesi gerekirken hiçbir anlam ifade etmeyecek şeklinde manalandırılmıştır. 
  • 42/11: O’nun misline benzeyen bir şey yoktur…
  “Hâşâ” dedirtecek bir çeviri örneği… Bu meallendirmeden anlaşılan şey Allahın misli(benzeri) olduğu ve onun misline (benzerine) kimsenin benzemediğidir. Kendi içinde çelişkili ve islam’ın tevhid ilkesine ters olan bu çeviri mazur görülebilir mi? Bu mealde tesbit ettiğimiz bini aşkın ayetin yanlış çevrilmiş olması sayın yazarın meal yapacak seviyede biri olmadığını açıkça göstermiştir.
  • 43/33: Rahmanı inkâr eden kimselerin evlerini gümüşten tavan yapardık…
   Sayın yazara sormak gerekmez mi ev tavan olur mu? Hangi mantıkla ve akılla bu çeviriyi yaptığını şahsım anlamakta zorlanmaktayım. Ayet insanlar küfürde bir tek ümmet olmaları tehlikesi olmamış olsaydı rahmanın dilemesi halinde inkâr edenlerin evlerine gümüşten tavanların ve merdivenlerin yapılacağını anlatmaktadır…  
  • 45/32: …Zannımız ancak kabul edemediğimiz bir zandır
 Sayın yazarın çevirisine göre kâfirler zan ediyorlar ama zanlarını kabul edemiyorlar… Ayetin öncesi ve sonrasına bakıldığında kâfirlere sorguları sırasında daha önce ahreti kabullenmediklerini söylediklerini kıyametin kopacağı bilgisinin ise zandan ibaret olduğunu ve buna inanmadıklarını söylediklerini hatırlatılmaktadır… Yazarın çevirisine göre ise kâfirlerin neyi zan ettiklerini ve neyi kabullenemediklerini öğrenmek güç… Kıyametin kopmasını mı yoksa kopmamasını kabullenemiyorlar? 
  • 48/21: Size henüz takdir edilmemiş başka verilecek şeylerde var…
  Sayın yazar yine her zamanki gibi ayeti yanlış okuyarak yanlış ve mantıktan yoksun çelişkili bir çeviri örneği sergilemiştir… Allah bir şeylerin verileceğini söylemişse mutlaka onu takdir etmiştir. Ayette yazarın yanlış okuduğu kısımıdır. Ayet “malik olmadığınız, ele geçirmediğiniz daha başka şeylerde var” demektedir. لَمْ تَقْدِرُوا عَلَيْهَا 
  • 48/25: …Eğer bir takım erkek ve kadın mü’minlerin içinde, tanımadığınız kişileri çiğnemiş olsaydınız…
    Sayın yazar yine ayeti anlamadan çevirmiş ve ayetin verdiği mesajdan çok uzak mana vermiştir. Hâlbuki ayet yazarın dediğinde çok farklı şunu bildirmektedir:” Eğer orada, kendilerini bilmediğiniz için tepeleyeceğiniz ve bilmeyerek tepelemenizden ötürü, kınanacağınız inanmış erkekler ve inanmış kadınlar olmasaydı…”
  • 105/4: Onlar taşlardan atıyorlardı, sicilden

Ayetini yukarıdaki mealden okuyan bir okuyucu bir şeyler anlamakta epey zorlanacaktır… تَرْمِيهِم بِحِجَارَةٍ مِّن سِجِّيلٍ.

Cahit KARAALP 2007–2009 Konya/Güneysınır-Mardin/kızıltepe (cahitkaraalp@hotmail.com)

ademgerede: dikkatli uyarılarınız için teşekkür eder ebedi saadetler dilerim.

rayiha mealinin yanlışlığını anlatmak bizlere de vacib oldu.

cahid kardeşim bu kadar hatanın mantığını ya da mantıksızlığı hakkında ne düşünüyorsunuz.

artniyet veya ticari kaygı ve de  kuranı tahrif etmek gayesi var mıdır...

cahitkaraalp: ilginiz için teşekkürler...ticari kaygının olduğu kesin...çünkü bunca hataya rağmen hala bir mudahalenin yapılmamış olması ticari kaygıdan maddi kaygıdan başka bir şeyle izah edilemez...kuranı tahrife gelince böyle bir niyetlerinin olmadığını düşünüyorum...ancak meal hazırlamak onların seviyesini aşıyor...herkes haddinde durmalıdır...eline kalem alan meal yazamaz yazmamalıdır...şimdi ortalıkta bir çok kalitesiz meal dolaşıyor...şöhret olma kavgası bende meal yazdım havası vs bir çok sebeb sıralanabilir...ama piyasada bulunan meallerin içinde yanlışlar rekoru bu mealindir...meal yazarının kaş yapayım derken göz çıkardığını söyleyebilirim...dilerim gereğini yaparlar şuurlu müslümanlarda ilgili yerleri uyandırır ve şikayetlerini dile getirirler...çokça satılmış böyle bir mealde bu kadar hatanın olması neden tepki uyandırmıyor merak ediyorum...s.a

Advertisement