←Hürriyet Şiiri | Safahat Mehmet Akif Ersoy |
Ezanlar→ |
- http://www.youtube.com/watch?v=E6n91lrQ1Jw&feature=player_embedded
- "Her idarecide olması gereken hassasiyet"te model bir hadise anlatılır; Ancak gözyaşı ile dinlenebilir.
Aslında hepsi şah beyit ama en Şah beyiti :
- Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu,/Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu!
}}
1'li Tablo Sunumu[]
Üstâd-ı necîbim Ali Ekrem Bey'e
O sahâbîyi dinleyin, şimdi:
İbni Hattâb'ı görmek üzere biraz,
Yolcu bir benmişim meğer yalnız!
Az ilerden yavaşça oldu iyân,
Durmadan karşıdan selâmlaştık.
O heyûlâ uzandı tuttu beni:
- YâÖmer! Böyle geç zaman, bu ne iş?
Gel beraber, benimle, üç beş adım.
Uhrevî bir sükûn içinde civâr.
Şu yatan beldenin huzûruna bak! Çakarak sînesinden âfâkın,
Necm-i sâhirde sanki bir hâle!
Dinliyor bî-haber içerdekiler
Yokladık sağlı sollu her kapıyı. Bir çadır gördü, durdu kaldı yine.
"Açız! Açız!" diye feryâd eden çocuklarının,
Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini
Fakat ne hâl ise bir türlü pişmiyordu yemek!
Selamı verdi Ömer, daldı âkıbet içeri.
- Bu yavrular niçin, ey teyze, ağlıyor, söyle?
- O halde, neden - Biraz yemek komuyorsun? - Yemek mi? Çömleği sen, Tirid mi zannediyorsun?
Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar!
- Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin, ya dayın...
- Hepsi öldü... Kimsem yok. - Senin midir bu küçükler? - Torunlarım. - Ne de çok!
Ömer, belâsını dünyâda isterim bulsun!
- Ya ben yetîm avuturken Emîr uyur mu gerek?
Gelip de bir aramak yok mu?
Zavallının işi pek çok ... zaman bulup gelemez; Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez.
Sonunda böyle çürük özrü kim sayar makbûl?
Nedir, muhârebe mi? İşitme sen de civârında inleyen elemi,
"Gazâ! Gazâ!" diye git, soy cihânı, gel paylaş!
Kadın,tehevvürü artık cünûna vardırdı;
Ömer! Savâik-i tel'în olur, iner tepene!
O sayha ra'd-ı kazâdır ki gönderir ademe!
- Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer!
Ömer de kim? Benim ondan kerîm adamdı babam,
Ömer vuruldu bu son sözle... Haklısın, teyze!
Avut çocukları, ben şimdicek gider gelirim.
Sabâha karşı biraz başlamıştı aydınlık.
Bırakmıyor bizi yoldan, fakat kim aldırıyor!
Dönüp dönüp hele geldik zahîre anbarına.
Arandı her yeri, bir mum yakıp ale'l-acele.
Bu testi yağ doludur, elverir o yük de sana.
Kilitleyip geri döndük deminki yollardan.
Dedim ki: - Ben götüreydim... Verir misin çuvalı?
Vebâli kendine âiddir İbni Hattâb'ın.
Yarın huzûr-i İlâhide, kimseler, Ömer'in
Evet, hilâfeti yüklenmiyeydi vaktiyle.
Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu!
Yetîmi, girye-i hüsrân alır, Ömer mes'ûl!
Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse!
O damla bir koca girdâb olur boğar Ömer'i!
Ömer koğulmada her mâtemin civârından!
Ömer ne yapsın, İlâhî, beşer zalûm ü cehûl!
Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu bârı sırtına sen?
İdâre eyliyecek düştüğün bu ma'rekeyi?
Ömer değil ya ne olsan bırak ki hepsi heder!
Görür ümîdini mahkûm her zaman ye'se.
Fakat elinde ne var? Fıtraten beşer mazlûm!
Zalâm içinde, yük altında inleyen Ömer'i!
Değil zemîni, getir şâhid âsümânı bile!
- Ancak üç beş adım. Mecâli kalmamış artık zavallının...
Yavaş yavaş yürüyor. Geldi bin belâ ne ise!
- Bırak da testiyi yerleştirin kenâra şunu.
Uzandıtestiye, yağ koydu, sonra un kattı.
Ocak hemen sönüp gidecek... - Teyze, yok mu hiç yakacak?
Ömer de yakmak için büsbütün serildi yere.
Zemîni lihye-i beyzâ yı târumâriyle,
İçinde rûhu yanar, cebhesinde ter köpürür!
Bulut geçer gibi necmin hıyat-ı nûrundan!
Getir de indirelim... - Var büyükçe bir kap, alın.
Ömer çocuklara bir bir yedirdi üfliyerek
Çocuklar oynaşıyorlar, kadın ferîh ü fahûr.
Dedim: -Sabâh oluyor kalkalım... - Evet, haydi!
Emîr'e söyleriz elbette hayr olur me'mul.
Biz de çıktık vedâ edip artık.
Doğru indik Halîfe'nin evine.
Diye, koyvermiyordu, çünki, Ömer.
- Galiba, teyze, uykusuz kaldın!
Alacaksın her ay gelip buradan.
- Böyle göster fakat adâletini. |
"Bir karanlık geceydi pek de ayaz... İbni Hattâb'ı görmek üzere biraz, |
Çıktım evden ki yollar ıpıssız. Yolcu bir benmişim meğer yalnız! |
Aradan geçmemişti çok da zaman, Az ilerden yavaşça oldu iyân, |
Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık; Durmadan karşıdan selâmlaştık. |
- Şu mahallâtı devre çıkmıştım... Gel beraber, benimle, üç beş adım. |
Ömer olmuş gezer, sıyânet-i Hak... |
Çakarak sînesinden âfâkın, |
Geçmedik enharâb bir yapıyı, Yokladık sağlı sollu her kapıyı. |
Karıştırıp duruyorken pişen nevâlesini; Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini: |
- Durun da yavrularım, işte şimdicek pişecek... Fakat ne hâl ise bir türlü pişmiyordu yemek! |
- Bu gün ikinci gün, aç kaldılar... - O halde, neden |
Tirid mi zannediyorsun? İçinde sâde su var; Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar! |
Ne çare! Belki susarlar, dedim. Ayıplamayın. - Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin, ya dayın... |
Tek erkeğin de mi yok? - Hepsi öldü... Kimsem yok. |
- Senin midir bu küçükler?<br\/> - Torunlarım. |
Gelip de bir aramak yok mu?
|
- Haklısın, yalnız, Zavallının işi pek çok ... zaman bulup gelemez;<br\/> Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez. |
Zavallının işi çokmuş!... Nedir, muhârebe mi? |
Yetîmin âhını yağmur duâsı zannetme: O sayha ra'd-ı kazâdır ki gönderir ademe! |
- Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... - Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer! |
Gidip de söyliyeyim hâ?.. Dilencilik yapamam! |
Ölür de yüz suyu dökmem sizin Halîfenize!.. |
Medîne'nin dalarak münhanî sokaklarına; |
Halîfe girdi açıp, ben de girdim emriyle. Arandı her yeri, bir mum yakıp ale'l-acele. |
Kadın ne söyledi, Abbas, işitmedin mi demin? Yarın huzûr-i İlâhide, kimseler, Ömer'in |
Şerîk-i haybeti olmaz, bugünlük olsa bile; Evet, hilâfeti yüklenmiyeydi vaktiyle. |
Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse: Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse! |
Baktım: Olanca azmini cebr eyleyip, nefes nefese; Yavaş yavaş yürüyor. Geldi bin belâ ne ise! |
Sücûd tavr-ı huşû'unda, muttasıl süpürür; İçinde rûhu yanar, cebhesinde ter köpürür! |
Yemek sıcaktı, fakat kim durup da bekliyecek! Ömer çocuklara bir bir yedirdi üfliyerek |
Kesildi haymede mâtem, uyandı rûh-i sürûr; Çocuklar oynaşıyorlar, kadın ferîh ü fahûr. |
Dedim: -Sabâh oluyor kalkalım... |
Hiç görünmeksizin gelip geçene, Doğru indik Halîfe'nin evine. |
"Şimdi nerdeyse gün doğar, kalıver." Diye, koyvermiyordu, çünki, Ömer. |
Etti az sonra subh-i velveledâr<br\/> |
Şimdi affeyledin değil mi beni? - Böyle göster fakat adâletini. |
Soylu üstadım Ali Ekrem Bey'e (1)
O sahâbîyi dinleyin, şimdi:
İbni Hattâb'ı görmek üzre biraz, Çıktım evden ki yollar ıpıssız. Yolcu bir benmişim meğer yalnız! Aradan geçmemişti çok da zaman, Az ilerden yavaşça oldu iyân, Zulmetin sînesinde ukde gibi, Ansızın bir müheykel a'râbî! Bembeyaz bir ridâ içinde garîb, Geliyor muttasıl mehîb mehîb. Ben sokuldum, o geldi, yaklaştık; Durmadan karşıdan selâmlaştık. Düşünürken selâm alan sesini, O heyûlâ uzandı tuttu beni: Bir de baktım, Ömer değil mi imiş? - Yâ Ömer! Böyle geç zaman, bu ne iş? - Şu mahallâtı devre çıkmıştım... Gel beraber, benimle, üç beş adım.
Ne sadâ var, ne bir yürür bîdâr; Uhrevî bir sükûn içinde civâr. Ömer olmuş gezer, sıyânet-i Hak... Şu yatan beldenin huzûruna bak! O semâlar kadar yücelmiş alın, Çakarak sînesinden âfâkın, Bir zaman sönmeyen nigâhıyle, Necm-i sâhirde sanki bir hâle! Duruyor her evin önünde Ömer, Dinliyor bî-haber içerdekiler Geçmedik en harâb bir yapıyı, Yokladık sağlı sollu her kapıyı. Geldik artık Medîne hâricine; Bir çadır gördü, durdu kaldı yine.
Ocak başında oturmuş bir ihtiyarca kadın. "Açız! Açız!" diye feryâd eden çocuklarının, Karıştırıp duruyorken pişen nevâlesini; Çıkardı yuttuğu yaşlarda çırpınan sesini: - Durunda yavrularım, işte şimdicek pişecek... Fakat ne hâl ise bir türlü pişmiyordu yemek! Çocukların yeniden başlamıştı nâleleri... Selamı verdi Ömer, daldı âkıbet içeri. Selamı aldı kadın pek beşûş bir yüzle. - Bu yavrular niçin, ey teyze, ağlıyor, söyle? - Bu gün ikinci gün, aç kaldılar... - O halde, neden Biraz yemek komuyorsun? - Yemek mi? Çömleği sen, Tirid mi zannediyorsun? İçinde sâde su var Çakıl taşıyla beraber bütün zaman kaynar! Ne çare! Belki susarlar, dedim. Ayıplamayın. - Peki senin kocan, oğlun, ya kardeşin, ya dayın... Tek erkeğin de mi yok? - Hepsi öldü... Kimsem yok. - Senin midir bu küçükler? - Torunlarım. - Ne de çok! Adam, Emîre gidip söylemez mi hâlini? - Ah! Emîre öyle mi? Kahretsin an-karîb Allah! Yakında râyet-i ikbâli ser-nigûn olsun... Ömer, belâsını dünyâda isterim bulsun! - Ne yaptı, teyze, Ömer, böyle inkisâr edecek? - Ya ben yetîm avuturken Emîr uyur mu gerek? Raiyyetiz, ona bizler vedîatu'llâhız; Gelip de bir aramak yok mu? - Haklısın, yalnız, Zavallının işi pek çok zaman bulup gelemez; Gidip de söylememişsen ne haldesin bilemez. - Niçin hilâfeti vaktiyle eylemişti kabûl? Sonunda böyle çürük özrü kim sayar makbûl? Zavallının işi çokmuş!... Nedir, muhârebe mi? İşitme sen de civârında inleyen elemi, Medîne halkını üryan bırak, Mısır'da dolaş... "Gazâ! Gazâ!" diye git, soy cihânı, gel paylaş! Çocukların bu sefer yükselince feryâdı, Kadın, tehevvürü artık cünûna vardırdı; - Şu nevhalar ki çıkar tâ bulutların içine, Ömer! Savâik-i tel'în olur, iner tepene! Yetîmin âhını yağmur duâsı zannetme: O sayha ra'd-ı kazâdır ki gönderir ademe! - Açız! Açız! Bize bir lokma olsun ekmek ver... - Susundu yavrularım, işte oldu, şimdi pişer! Gidip de söyliyeyim hâ?.. Dilencilik yapamam! Ömer de kim? Benim ondan kerîm adamdı babam, Ölür de yüz suyu dökmem sizin Halîfenize!.. Ömer vuruldu bu son sözle... - Haklısın, teyze! Avut çocukları, ben şimdicek gider gelirim.
Halîfe önde, bitik suçlu, münfa'il, nâdim; Ben arkasında, perîşan, çadırdan ayrıldık. Sabâha karşı biraz başlamıştı aydınlık. Köyün köpekleri ejder misâli saldırıyor, Bırakmıyor bizi yoldan, fakat kim aldırıyor! Medîne'nin dalarak münhanî sokaklarına; Dönüp dönüp hele geldik zahîre anbarına. Halîfe girdi açıp, ben de girdim emriyle. Arandı her yeri, bir mum yakıp ale'l-acele. - Şu tek çuval unu gördün ya! Haydi yükle bana; Bu testi yağ doludur, elverir o yük de sana. Çuval Halîfe'de, yağ bende, çıktık anbardan; Kilitleyip geri döndük deminki yollardan. Mesâfe, baktım, uzun; yük yaman; Ömer yaralı; Dedim ki: - Ben götüreydim... Verir misin çuvalı? - Hayır, yorulsa değil, ölse yardım etme sakın: Vebâli kendine âiddir İbni Hattâb'ın. Kadın ne söyledi, Abbas, işitmedin mi demin? Yarın huzûr-i İlâhide, kimseler, Ömer'in Şerîk-i haybeti olmaz, bugünlük olsa bile; Evet, hilâfeti yüklenmiyeydi vaktiyle. Kenâr-ı Dicle'de bir kurt aşırsa bir koyunu, Gelir de adl-i İlâhî sorar Ömer'den onu! Bir ihtiyar karı bî-kes kalır, Ömer mes'ûl! Yetîmi, girye-i hüsrân alır, Ömer mes'ûl! Bir âşiyân-ı sefâlet bakılmayıp göçse: Ömer kalır yine altında, hiç değil kimse! Zemîne gadr ile bir damla kan dökünce biri: O damla bir koca girdâb olur boğar Ömer'i! Ömer duyulmada her kalbin inkisârından; Ömer koğulmada her mâtemin civârından! Ömer Halîfe iken başka kim çıkar mes'ûl? Ömer ne yapsın, İlâhî, beşer zalûm ü cehûl! Ömer'den isteniyor beklenen Muhammed'den... Ömer! Ömer! Nasıl aldın bu bârı sırtına sen?
İdâre eyliyecek düştüğün bu ma'rekeyi? Evet, adâleti "mutlak" hayâl edersen eğer, Ömer değil ya ne olsan bırak ki hepsi heder! Beşer, adâleti "mutlak" tahayyül eylerse, Görür ümîdini mahkûm her zaman ye'se. Sen ey Ömer, ne meleksin, ne bir emîr-i zalûm... Fakat elinde ne var? Fıtraten beşer mazlûm! Görür bürûc-i semânın bütün sitâreleri, Zalâm içinde, yük altında inleyen Ömer'i! Huzûr-i Hakk'a çıkarken bu unlu cebhenle, Değil zemîni, getir şâhid âsümânı bile! - Uzak mı yol? Daha çok var mı? - Ancak üç beş adım.
Mecâli kalmamış artık zavallının... Baktım: Olanca azmini cebr eyleyip, nefes nefese; Yavaş yavaş yürüyor. Geldi bin belâ ne ise! Sokuldu haymeye, indirdi arkasından unu: - Bırak da testiyi yerleştirin kenâra şunu. Hemen çakılları çömlekten indirip attı, Uzandı testiye, yağ koydu, sonra un kattı. Oturmak istedi, lâkin belâya bak ki: ocak Hemen sönüp gidecek... - Teyze, yok mu hiç yakacak? Kadın getirdi beş on parça yaş diken Ömer'e; Ömer de yakmak için büsbütün serildi yere. Ocak tüter, Ömer üfler zefir-i hârıyle; Zemîni lihye-i beyzâ yı târumâriyle, Sücûd tavr-ı huşû'unda, muttasıl süpürür; İçinde rûhu yanar, cebhesinde ter köpürür! Döner muhît-i nigâhında tûde tûde duman; Bulut geçer gibi necmin hıyat-ı nûrundan!
Ocak tutuştu, yemek pişti; - Var mı teyze kabın? Getir de indirelim... - Var büyükçe bir kap, alın. Yemek sıcaktı, fakat kim durup da bekliyecek! Ömer çocuklara bir bir yedirdi üfliyerekl Kesildi haymede mâtem, uyandı rûh-i sürûr; Çocuklar oynaşıyorlar, kadın ferîh ü fahûr. Ömer bu âlemi gördükçe gaşy içindeydi... Dedim: - Sabâh oluyor kalkalım... - Evet, haydi! Yarın Emâret'e gel teyze, öğleyin beni bul; Emîr'e söyleriz elbette hayr olur me'mul.
Yüzü gülmüştü teyzenin, baktık, Biz de çıktık vedâ edip artık. Hiç görünmeksizin gelip geçene, Doğru indik Halîfe'nin evine. "Şimdi nerdeysegün doğar, kalıver." Diye, koyvermiyordu, çünki, Ömer. Etti az sonra subh-i velveledâr Uyuyan şehri kâmilen bîdâr Öğle geçmişti, çıktı geldi kadın. - Galiba, teyze, uykusuz kaldın! İşte bağlanmak üzredir nafakan, Alacaksın her ay gelip buradan. Şimdi affeyledin değil mi beni? - Böyle göster fakat adâletini
|
Safahat besteleri - Safahat | |
---|---|
Şiirlere göre | Ezelden Aşinanım - Hüseyni Ney Taksimi - Nihavend Marşı -Acem Asiran Tambur Taksimi - Acem Asiran Istiklal Marsı -Nihavend Violonsel Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Rast Keman Taksimi Rast Istiklal Marsi
Rast Marş Istiklal Marsi (Acemsiran) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Rast1)Istiklal Marsi (Rast2) Cenk Marşı Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş AskerBağlantı başlığı |
Makamlara göre | x |
Dosyalar | Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri (→Cenk Marşı)
Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri Istiklal Marsi (Rast2) Istiklal Marsi (Rast1) Istiklal Marsi (Nihavend) Istiklal Marsi (Acemsiran) Rast Marş Rast Keman Taksimi Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Istiklal Marsı Nihavend Violonsel Taksimi Acem Asiran Istiklal Marsı Acem Asiran Tambur Taksimi İstiklal Marşı/Nihavend Ezelden Aşinanım Ey Bu Topraklar İçin Toprağa Düşmüş Asker Bütün Dünyaya Küskündüm Mehmet Akif Ersoy/Bestelenen şiirleri |
Tasnif et:
Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Anadolu ateşi davul Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Davul Oyunlari-1 Dosya:Anadolu Atesi Davul Show Dosya:DAVUL & DARBUKA SHOW Türk Halk Müziği Telli Çalgılar 'DIVAN SAZI Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi […') Dosya:DIVAN SAZI (added video DIVAN SAZI) Dosya:Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi (added video Okan Murat Öztürk - Nihavend Saz Semaisi) Dosya:Okan Murat Öztürk - Kaytağı Şablon:Türk Müziği Türk Halk Müziği Vurmalı Çalgılar Dosya:Daff.jpg Dosya:Daf-isfahan.jpg Dosya:Pandei inter.jpg Dosya:Rhythm Tech tambourine.jpg Vurmalı Çalgılar Dosya:Kudum.jpg Dosya:Koltukdavul.jpg Dosya:Davul.jpg Dosya:Darbuka.jpg Şablon:Türk Müziği Dosya:Zils.jpg Vurmalı Çalgılar Zil Dosya:İstanbul Vurmalı Çalgılar Topluluğu |
II.Kitap (1912): Süleymaniye Kürsüsünde
Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 | |
---|---|
Safahat/II. Kitap ( Süleymaniye Kürsüsünde ) | Süleymaniye Kürsüsünde adlı tek bir şiirden oluşmaktadır.(Süleymaniye Kürsüsünde 32 kb.büyük olduğu için 10 bölüme ayrılmıştır.) Süleymaniye Kürsüsünde 2 - Süleymaniye Kürsüsünde 3 - Süleymaniye Kürsüsünde 4 - Süleymaniye Kürsüsünde 5 - Süleymaniye Kürsüsünde 6 - Süleymaniye Kürsüsünde 7 - Süleymaniye Kürsüsünde 8 - Süleymaniye Kürsüsünde 9 - Süleymaniye Kürsüsünde 10 |
Video | [[Dosya:Süleymaniye kürsüsünde2 2. bölüm - mehmet akif ersoy - safahat]] - |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
IV. Kitap (1913) : Fatih Kürsüsünde İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde | |
---|---|
Safahat/IV. Kitap (Fatih Kürsüsünde) | Fatih Kürsüsünde: İki Arkadaş Fatih Yolunda - Vaiz Kürsüde |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
V.Kitap: (1917) Hatıralar Mehmet Akif'in kaybedilen vatan karşısında isyanlarını ve tevbelerini cem eden şiirleri....Koca Osmanlı Çınarının yıkılışı ve şairin ÇIĞLIKLARI.... Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - UYAN - Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır - Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden - Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını - Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır - El-Uksur'da - Berlin Hatıraları - Necid Çöllerinden Medine'ye | |
---|---|
Safahat/V. Kitap ( Hatıralar ) | Hatıralar:Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah-UYAN-Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır-Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile-Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden-Biz ki yarmıştık şu unun büyük ummanını-Şehamet dini, gayret dini ancak Müslümanlıktır-El-Uksur'da-Berlin Hatıraları-Necid Çöllerinden Medine'ye |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VI.Kitap (1924) Asım Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır. Şair Asım'ın neslini ordumuzda görmektedir. Entellektüel ama bir o kadarda duası göklerden çevrilmeyecek kadar maneviyatlı bir gençlik ister. Oğlunun adınıda zaten Asım koyar. (Bakınız: Hz. Asım) | |
---|---|
Safahat/VI. Kitap ( Asım ) | Asım şiiri olup uzunca bir şiirdir Çanakkale şehitlerine şiiri de bu şiir içinde yer alır: Asım(I.Bölüm)- Asım II.Bölüm - Asım III.Bölüm - Asım IV.Bölüm - Asım V.Bölüm - Asım VI.Bölüm - Asım VII.Bölüm (Çanakkale şehitlerine şiirini içerir) - Asım VIII.Bölüm |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
VİDEO SAFAHAT : Safahatın Audio Video Sunumu Projesi Milli Şairimizin Safahat adlı eserinin Video olarak sunumu projesinde 1.aşama: güzel okuma çalışmaları; 2.aşama: alt yazılı şiirlerin sunumu; 3.aşama;tercümelerinin sunumu ; 4. aşama: görsel konuyu anlatacak ögelerle video çalışması; 5.aşama: Videoların youtube yüklenmesi; 6.aşama; | |
---|---|
Yusuf Ziya Özkan'ın Safahat okumaları | * Cenk Marşı [3]
|
Adnan Özçelik AL okumaları | x |
Yenişehir SBAL okumaları | x |
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
İstiklal Marşı Oratoryosu - İstiklal Marşı - Safahat - Şablon:İMO
İstiklal marşı online döküman | |
---|---|
İMO/Ekibi | Proje sahibi:Eyüp Sabri Kartal - Mersin Yenişehir Kaymakamı
genel koordinatör:murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. görsel uygulamalar: murat çınarlı nevit kodallı gssl. md. yrd. metin ve canlandırma: murat çınarlı nevit kodallı gssl md. yrd. nimet kabur nevit kodallı gssl edb. öğrt. bayram özfırat ö. yıldırımhan lisesi edb. öğrt. demet gürbüz dumlupınar lisesi edb. öğrt. muhammet benli sabancı lisesi edb. öğrt. müzikler:n. kodallı gssl ibrahim özişler koro öğrt. |
İMO/Proje oluşumu | İMO - İstiklal Marşı Oratoryosu Projesi |
İMO/İcraları | İstiklal Marşı Oratoryosu/2011-
İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 - Yenişehir İstiklal Marşı Oratoryosu/2011 metin İstiklal Marşı Oratoryosu/2010 İstiklal Marşı Oratoryosu/2009 İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Müftülüğü İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Kaymakamlığı
İstiklal Marşı Oratoryosu/Nevit Kodallı Güzel Sanatlar ve Spor Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Şevket Pozcu Lisesi İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Dumlupınar Lisesi İstiklâl Marşı Oratoryosu/Yenişehir Mehmet Adnan Özçelik Anadolu Lisesi |
İMO/Tasarımları | İstiklal Marşı Oratoryası/Kitapçık - İstiklal Marşı Oratoryası/A4 |
Kaynak | *İstiklal Marşı Oratoryosu/linkler
|
Yapılacaklar | *İstiklal Marşı Oratoryosu/Yenişehir Güzel Sanatlar Lisesi Performans videosu youtube ve dailmotion sitelerine yüklenerek bu sayfaya konacaktır . Slaytlar google documanda ise webde yayınlanarak konmalıdır. Slayt resimleri de bu siteye eklenmelidir.
|
Yapılanlar | x |
Yorumlar | İMO/Öğretmen tepkileri |
Kavramlar | *Ortam: Sevr anlaşması ve sevr mağarası kıyaslaması. En korkulacak 2 hal.
|
İstiklal marşı oratoryosu
İstiklal Marşı Oratoryosu İstiklal Marşı/Oratoryo İstiklal Marşı Istiklal Marsi (Acemsiran) Şablon:İMO |
İstiklal Marşının Dünya Dillerine Tercümesi Projesi (Şimdilik sadece 24 dile çevrildi...) | |||||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
İstiklal Marşı/Arapça - İstiklal Marşı/Çince - İstiklal Marşı/Belarusça - İstiklâl Marşı/İngilizce -
|
Safahat Tercümeleri Safahat/İngilizce - Safahat/Almanca - Safahat/Azerice | |
---|---|
* Safahat'ın ingilizceye tercümesi projesi -
|
Safahat dışı şiir ve nesirleri İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ | |
---|---|
http://tr.yenisehir.wikia.com/wiki/Safahat_D%C4%B1%C5%9F%C4%B1nda_kalm%C4%B1%C5%9F_%C5%9Eiirler | |
Safahat dışı şiirleri | İstiklâl Marşı - Sadi - SA'Dî - DESTÛR - GAZEL - KUR'ÂN'A HİTÂB - EL-HAKKU YA'LÛ - |
Tercüme ve makaleleri | x |
Tercüme çalışmaları[26] | Kur'an meali çalışması - Müslüman Kadını (1909) - Hanoto’nun Hücumuna Karşı Şeyh Muhammed Abduh’un Müdafaası (1915) - İçkinin Hayat-ı Beşerde Açtığı Rahneler (1923) - Anglikan Kilisesine Cevap (1924) - İslâmlaşmak (1919) - İslâm’da Teşkilât-ı Siyasiye (1922). |
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat Alfabetik Sıraya Göre Şiirler | |
---|---|
A | *Acem Şahı - Âhiret Yolu - Alınlar Terlemeli - Âmin Alayı - Âsım - Âtiyi Karanlık Görerek Azmi Bırakmak - Azim - Azimden Sonra Tevekkül - |
B | *Bayram - Bebek Yâhud Hakk-ı Karâr . Berlin Hatıraları . Bir Ariza - Bir Gece - Bir Mersiye - Bir Mezar Taşına Yazılmış İdi - Bir Resmin Akasına Yazılmış İdi - Bu Da Bir Mezar Taşı İçin Yazılmış İdi - Bir yığın kundakçıdan yangın görenler milleti - Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz - Biz ki yarmıştık şu'unun büyük ummanını - Bülbül - |
C | * Cânan Yurdu - Cenk Marşı |
Ç | Çanakkale Şehidlerine - Çanakkale Şehitlerine - Çık da bir seyret baharın cuş-i rengârengini - Çocuklara - |
D | *Derviş Ahmed - Dirvâs - Durmayalım - Dur Yolcu (Bu şiir bizde yok bakalım |
E | *Edirne - El Uskur'da . Ezanlar - Ey bunca zamandır bizi te'dib eden Allah - Ey milletimin lahzada halkettiği ordu |
F | *Fatih camii . Fatih Camii Şiiri . Fatih Kürsüsünde . İki Arkadaş Fatih Yolunda - Firavun İle Yüzyüze |
G | *Gece - Geçinme Belâsı - Gül,Bülbül - |
H | *Hakkın Sesleri . Hakkın Sesleri/Mehmet Akif Ersoy . Hatıralar . Hasta - Hasır - Hasbihal - Hayat Arkadaşıma - Hicran - Hüsâm Efendi Hoca - Hüsran - Hüsran-ı Mübin -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli) |
J - K | *Japon'lar
|
L | * |
M | *Mahalle Kahvesi - Mahalle Kavgası - Meal-i Celili - Mehmet Ali'ye - Mehmer Ali'ye - Meyhane - Mevlid-i Nebi - Mezarlık - Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile -Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
N | *Ne Eser, Ne de Semer - Necid Çöllerinden Medine'ye . Nefs-i Nefis - Nevruz'a - Nerdesin? - Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden |
O | *Ordunun Duası İstiklal Marşı gibi bu da millete ve orduya ait olduğundan Safahata alınmamıştır.
|
Ö | * |
P | *Pek Hazin Bir Mevlid Gecesi - |
R | *Resim İçin - Resmim İçin - Ressam Haklı - |
S | Şark |
Ş | *Şair Huzurunda Münekkid - Şark- Şehitler Abidesi İçin - Şeytan |
T | *Tebrik - Tek Hakikat - Tevhid Yâhud Feryâd- Umar mıydın? - - Tercümedir - tercümedir1 (İkinci tercümedir) |
U | *Uyan |
V | *Vahdet - Vaiz Kürsüde . |
Y | *Yâ Râb Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabâhı? . Ya Rab Bu Uğursuz Gecenin Yok Mu Sabahı? . Yaş Altmış - Yeis Yok! - Yemişçi İhtiyar |
Safahat konu indeksi | |
---|---|
Safahat kelime indeki | |
A | *Acem şahı
|
B | *Balkanlar : Cenk Marşı
|
C | Cehalet : Olmaz ya... Tabii... Biri İnsan, Biri Hayvan!
|
Ç | *Çalışmak :Küfe - Durmayalım -Uyan
|
D | * |
E | * Edirne - Edirne kal'esi (Edirne)
|
F | * |
G | * |
H | Akif'in manzum hikayeleri: Kocakarı ile Ömer(Hz. Ömerin idareciliği) - Köse İmam (Karı boşama derdindeki adama karşı köse imamın itabı ve halden dertlenmesi)
|
İ | İmam : Köse İmam (Akif'in örnek imam modeli)
|
J - K | *Japon'lar -
|
L | *Lala Şahin (Edirne) - |
M | Mahkeme Asım şiiri içinde
|
N | * |
O | *Ordu:Ey milletimin lahzada halkettiği ordu - Ordunun duası -Cenk Marşı - İstiklâl Marşı |
Ö | * |
P | * |
R | Ramazan Vak'ası(Asım'dan)
|
S | Şark - Acemi Semerci |
Ş | Şeriat :Köse İmam
|
T | *Tosunum (Köse İmam)
|
U | *Utanma :Durmayalım
|
V | * |
Y | *Yediği Herze :Köse İmam |
Z | *Zalim idareci : Acem şahı |
MAE Mevzuat | |
---|---|
Mehmet Akif Ersoy - Mehmet Akif Ersoy kitapları - Mehmet Akif Ersoy mevzuatı | |
MAE hakkında | MAE/Hakkında vecizeler |
Wiki linkleri | x |
Kabulü | İstiklal Marşının Kabülü Hakkında Kanun |
Anma günü | İstiklal marşının kabul edildiği gün ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında kanun İstiklâl Marşının kabul edildiği günü ve Mehmet Akif Ersoy'u anma günü hakkında yönetmelik |
Yenişehir Kaymakamlığı Safahat Çalışma Grubu | |
---|---|
Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi/TL11CW | |
Organize Safahat Grubu | Kullanıcı:Vahit - Kullanıcı:Semiha
Kullanıcı:Kayadelen Kullanıcı:Ayse ER Kullanıcı:Eylem GÜNER Kullanıcı:Ragıp ALKAN |
Bilgisayar Lisesi | *Kullanıcı:Elif Aydemir - Müd. Yrd.(Edebiyat öğretmeni)
|
Sosyal Bilimler Lisesi | *Mürşit Tekin
|
M.Adnan Özçelik Lisesi | xxx |
Safahat okulararası görev dağılımı | *Safahat/I. Kitap 'ı Sosyal Bilimler Lisesi,Yahya Günsür Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi, Şevket Pozcu Lisesi
|
Diğer Safahat Çalışanları | Kullanıcı:Cagriorki
Kullanıcı:İkizlerim Kullanıcı:Ayhankaya1971 Kullanıcı:M.Murşit Tekin Kullanıcı:Msbl düzgün Kullanıcı:Çiğdem bilir Kullanıcı:Sait Yılmaz Kullanıcı:Sibel inan Kullanıcı:Elifköse Sevilşen Kullanıcı:Metinkilic1975 Kullanıcı:Kimsesizseyyah GSL md yd Murat Çınarlı Kullanıcı:Abdulvahap Müftülük Kullanıcı:Muhammet altan Kullanıcı:Mehmet Boz Kullanıcı:Mehmet Ömer Kesilmiş Kullanıcı:Aysegultokdemir Kullanıcı:Çevlik Kullanıcı:Gunay sendilmen Kullanıcı:Betul Demır Kullanıcı:Mehmet KAVACIK Kullanıcı:Ayşeüncücan Kullanıcı:Elifaydemir Kullanıcı:Halim bozkurt Kullanıcı:Atik77 Kullanıcı:Mustafa Ekici |
Mehmet Akif Ersoy Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Safahat çalışmaları | |
---|---|
Makaleler | x |
Basım çalışmaları | *Gençler için safahat - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca
|
Safahat sunuları | * Safahat AV sunumu - Mersin Yenişehir Kaymakamlığınca |
Safahat Tasarım Çalışmaları | *Safahat Kitap tasarımları
|
Safahat programları | *Safahat Kutlamaları -
|
Safahat okumaları | *Adnan Özçelik AL Safahat Okumaları
|
Şablon:Mehmet Akif Ersoy |
Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi