Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Şablon:Levh-i mahfuz

Levh-i Mahfuz Her şeyin hayatının ind-i İlâhîde yazılması. İlm-i İlâhînin bir ünvanı.

LEVH Görünen ibretli manzara.

  • Üzerinde yazı veya şekil çizilebilir düzlük.
  • Seyredilen yerin çizili sureti.
  • Ayet, hadis veya büyüklerin ders verici sözleri. Yazılı şey.
  • Şimşek çakmak.
  • Susamak.
  • Zâhir olmak.
  • Çalıp almak.

LEVH-İ HÂTIR Hâfıza.

LEVH-İ KAZÂ VE KADER Kader ve kazanın levhası, yani: Olmuş ve olacak her bir şeyin ilm-i İlâhîdeki vücudları; yani, ilmen mevcudiyyetleri.(Alem-i gaybdan sayılan geçmiş ve gelecek mevcudatın dahi mânen hayatdar bir vücud-u mânevileri ve ruhlu birer sübut-u ilmîleri vardır ki, levh-i kaza ve kader vasıtası ile o mânevi hayatın eseri, mukadderât nâmı ile görünür, tezahür eder. L.)

LEVH-İ MAHFUZ Her şeyin hayatının ind-i İlâhîde yazılması. İlm-i İlâhînin bir ünvanı.

LEVH-İ MAHV Mahvolma levhası, bir şeyin harab oluşu ve yıkılışını gösteren manzara.

LEVH-İ MAHV VE İSBAT Bir tabirdir. Levh: Görünen ve ibret verici bir vaziyeti ifade eder. Mahv ise; o vaziyetin birden ortadan kalkması, mahvolmasını ifade eder. Gökyüzü bulutlarla kaplı, şimşek çakar, yağmur yağar bir levha halinde iken birden hava açılır, hiç bir şey yokmuş gibi, eski manzarayı mahvolmuş hâlde görürüz. Bu hale mahv diyoruz. Kudret-i İlâhî ile tekrar aynı eski hale gelmesi, havanın yağmurlu, bulutlu, şimşekli manzarasına dönmesi keyfiyyetine de İsbât diyoruz. Cenâb-ı Hakk'ın tekrar mahlukatı dirilteceğine bir işâret olarak bu vaziyete de İsbat deniyor, Cenab-ı Hak levhayı yazıyor, bozuyor.(...Hem zihayatların yaşamasına en lüzumlu rızkı ve istifadece en kolayı ve nefesleri vermek ve nüfusları rahatlandırmak gibi çok vazifeler ile tavzif edilen rüzgârlar dahi; cevvi, âdetâ bir hikmete binâen "levh-i mahv ve isbat" ve yazar, ifâde eder, sonra bozar tahtası" suretine çevirmekle, Senin faaliyyet-i kudretine işâret ve Senin vücuduna şehadet ettiği gibi, Senin merhametinle bulutlardan sağıp zihayatlara gönderilen rahmet dahi; mevzun, muntazam katreleri, kelimeleriyle, Senin vüs'at-ı rahmetine ve geniş şefkatine şehadet eder!... Ş.)

LEVH-İ MAHFÛZ

Allahü teâlânın takdîr ettiği ve kâinâtta olacak şeylerin yazılı bulunduğu levha. “Kitâb-ı mübîn”, “kitâb-ı meknûn”, “kitâb-ı ma’kum” gibi isimleri de vardır. Onda yazılı olanlar, artma ve eksilmekten, şeytanların tecâvüzünden, değiştirilmekten korunmuştur.

Levh-i mahfûz vardır. Fakat ne olduğu kat’î bildirilmemiştir. Bununla berâber hakkında çeşitli rivâyetler bulunur. Bunlardan birisi, beyaz inci ve kırmızı yâkuttan olduğudur.

Kur’ân-ı kerîm’de meâlen buyruldu ki:

Dünyâda olacak her şey, dünyâ yaratılmadan evvel ezelde Levh-i mahfûza yazılmış, takdir edilmişdir. Bunu size bildiriyoruz ki, hayatta kaçırdığınız fırsatlar için üzülmeyesiniz ve kavuştuğunuz kazançlardan, Allah’ın gönderdiği nîmetlerden mağrûr olmayasınız. (Hadîd sûresi: 23)

Başka bir âyet-i kerîmede ise meâlen; “...Yaş ve kuru her şey Kitâb-ı mübîn’de vardır.” buyrulmaktadır. Kitâb-ı mübîn, Levh-i mahfûz veya ilm-i ilâhî mânâsınadır. Kur’ân-ı kerîm Berât gecesinde Levh-i mahfûza inmiştir. Kadir gecesinde Peygamber efendimize gelmeye başladı. Sahîh-i Buhârî’de nakledilen hadîs-i şerîfte ise, Peygamberimiz (sallallahü aleyhi ve sellem) buyurdu ki:

Allahü teâlâ Levh-i-mahfûza önce şunları yazdı: Allahü teâlâdan başka ilâh yoktur. Muhammed O’nun kulu ve Resûlüdür. Verdiğim hükme râzı olan, belâlara sabreden, nîmetlere şükreden kimseyi doğrular arasına yazdım. O kimse, kıyâmet günü onların arasında dirilir. Hükmün dışında bir şey bekleyen, belâlara karşı sabırlı olmayan, nîmetlere şükür yolunu tutmayan da benden başka ilâh arasın.

Ra’d sûresindeki: “Allahü teâlâ, dilediğini siler. Dilediğini değiştirmez. Ümmül-kitâb, O’ndadır.” meâlindeki âyet-i kerîmede, Levh-i mahfûz bildirilmektedir. Ümm-i Kitâb, ezelî olan kelâm-ı ilâhînin ismidir. Melekler, bunu anlayamaz. Zamanlı değildir. Yâni burada zaman yazılı değildir. Allahü teâlâdan başka, kimse bilmez. Hiç yok olmaz. Levh-i mahfûzda ise değişiklik olur. Bunu melekler görür. İnsanın işine göre, ömrü ve rızkı değişir. Bu değişiklikler Allahü teâlânın kaderine yâni ezelî ilmine uygun olur. İyiler kötü, kötüler iyi olarak değiştirilebilir. Böylece birine ölümüne yakın, iyi işler yaptırıp, son nefeste îmânla gönderir. Başkasına kötü amel işletip, îmânsız gönderir. Bunun için, Resûlullah efendimiz her zaman; “Allahümme, yâ mukallibelkulûb, sebbit kalbî, alâ dînik” duâsını okurdu ki, (Ey büyük Allah’ım! Kalbleri iyiden kötüye, kötüden iyiye çeviren, ancak sensin. Kalbimi, dîninde sâbit kıl, yâni dîninden döndürme, ayırma! demektir.) Hadîs-i kutsîde: “İnsanların kalbi Rahmânın kudretindedir. Kalbleri, dilediği gibi çevirir.” buyrulmuştur. Yâni, Allahü teâlâ, Celâl ve Cemâl sıfatları ile kalpleri kötüye ve iyiye çevirir.

==

==

[]

Ico libri Anlamlar

[1]Her şeyin hayatının ind-i İlâhîde yazılması. İlm-i İlâhînin bir ünvanı

Nuvola apps bookcase Köken

Nuvola apps bookcase Köken

Write Yazılışlar

Eski Yazı:لوح محفوز
Advertisement