Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır Hatıralar Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden
Disambig Bakınız: Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/1 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/2 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/3 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/4 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/İngilizce , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/Osmanlıca , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/Farsça , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/Arapça

Düz Liseler için 2'li Tablo Sunumu[]

Kim müslümanların derdini kendine mâl etmezse onlardan değildir. Hadis-i Şerif

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Kim müslümanların derdini kendine mâl etmezse onlardan değildir. Hadis-i Şerif

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
Mehmet_Akif_Ersoy_Müslümanlık_nerde,_bizden_geçmiş_insanlık_bile

Mehmet Akif Ersoy Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Mehmet_Akif_Ersoy_Müslümanlık_nerde,_bizden_geçmiş_insanlık_bile

Mehmet Akif Ersoy Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...

Alem aldatmaksa maksat, aldanan yok, boşuna!

Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!

Kaç hakikî müslüman gördümse: Hep kabirdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!

İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!

İstemem, dursun o bitmez tükenmez övünülecekler bir yana..

Gösterin atalara az çok benzeyen bir kan bana!

İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!

Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.

İsteri sizlerde görmek ırkınızdan yadigâr !

Çok değil ancak Soylu evlâda layık, tek bir şiar (iz, alamet) .

Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:

Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?

Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız:

Böyle kansız mıydı hâşâ kahraman selefleriniz ?

Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?

Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,

Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?

Benzeyip 'şirâzesiz bir kitabın parçalarına',

Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?

Hiç görülmüş müydü olsun birlik bağı darmadağın ?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar (yaralı)?

Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?

Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle âdet miydi, hiç çekinmeden, yemek insan leşi?

Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!...

Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz ağlamazsan, bâri gülmekten utan?

His” denen devletlüden olsaydı halkın behresi:

Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!

"Duyarlılık" denen o yüksek değerden olsaydı halkın nasibi:

Başkentinden bugün taşmazdı sarhoş narası!

Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş eşeği,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!

Fakat aşk olsun ki aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavsanmış gelen, yâhud kılıksız köstebek!

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!..

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Düşmanı, derken, çullanırmış yutmadan son lokmayı!..

Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.

Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz eşekle kurdun aynı, asla farkı yok.

Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!

Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz derdindeyiz!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ hırsların peşindeyiz!

Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!

Saygısızlık yeter... Bir parça olsun utanın:

Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir utanmanın!

Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:

Davranın haykırmadan parçalanma (tehlike) çanlarınız !

Öyle bir krize sapmıştır ki, zira durumunuz;

Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!

Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,

Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok yas tutmaya!

Davranın, zîrâ gülünç olduk bütün bir aleme.

Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!

Bekleşirken gökte yüzbinlerce ruhlar, intikam;

Yerde kalmış, cesede benzer kavim için durmak haram!

Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

Kahraman atalarınızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: Geleceğinizden korkulur, pek korkular.

Şiirin Anadolu Liseleri ve İngilizce Eğitim veren Üniversiteler için 3'lü Tablo Sunumu[]

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
İngilizce Tercümesi
Mehmet_Akif_Ersoy_Müslümanlık_nerde,_bizden_geçmiş_insanlık_bile

Mehmet Akif Ersoy Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

 
 
Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...

Dünyayı aldatmaksa maksad, aldanan yok, boşuna!

İngilizce Tercümesi
Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!

Kaç hakikî müslüman gördümse: Hep kabirdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!

İngilizce Tercümesi
İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!

İstemem, dursun o bitmez tükenmez övünülecek şey bir yana..

Gösterin atalarınkine az çok benzeyen bir kan bana!

İngilizce Tercümesi
İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!

Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.

Keşke sizlerde ırkınızdan yadigâr kalmış,

Soylu evlâtlara yakışır, çok değil tek bir iz görseydim.

İngilizce Tercümesi
Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:

Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?

Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız:

Böyle kansız mıydı hâşâ kahraman atalarınız?

İngilizce Tercümesi
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?

Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,

Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?

Benzeyip şirâzesiz bir kitabın yapraklarına,

İngilizce Tercümesi
Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?

Birlik bağının darmadağın olduğu hiç görülmüş müydü?

Millet böylesine can evinden hiç yaralanmış mıydı?

İngilizce Tercümesi
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?

Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle âdet miydi, hiç çekinmeden, yemek insan leşi?

İngilizce Tercümesi
Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!...

Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz ağlamazsan, bâri gülmekten utan?

İngilizce Tercümesi
His” denen devletlüden olsaydı halkın behresi:

Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!

"Duyarlılık" denen o yüksek değerden olsaydı halkın nasibi:

Başkentinden bugün taşmazdı sarhoş narası!

İngilizce Tercümesi
Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş eşeği,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

İngilizce Tercümesi
Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!

Fakat aşk olsun ki aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavsanmış gelen, yâhud kılıksız köstebek!

İngilizce Tercümesi
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!..

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Düşmanı, derken, çullanırmışyutmadan son lokmayı!..

İngilizce Tercümesi
Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.

Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz eşekle kurdun aynı, asla farkı yok.

İngilizce Tercümesi
'Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!'Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz derdindeyiz!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ hırslarımızın peşindeyiz!

İngilizce Tercümesi
Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!

Saygısızlık yeter... Bir parça olsun utanın:

Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir utanmanın!

İngilizce Tercümesi
Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:

Tehlike çanlarınız çalmadan bir davranınız!

Zira ağır bir krize dönüşmüştür durumunuz;

İngilizce Tercümesi
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok yas tutmaya!

Davranın, zîrâ gülünç olduk bütün bir dünyaya.

İngilizce Tercümesi
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!

Bekleşirken gökte yüzbinlerce ruhlar, intikam;

Yerde kalmış, cesede benzer bir kavim için durmak haram!

İngilizce Tercümesi
Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

Kahraman atalarınızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: Geleceğinizden korkulur, pek korkulur.

İngilizce Tercümesi

Sosyal Bilimler Lisesi için 4'lü Tablo Sunumu[]

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Mehmet_Akif_Ersoy_Müslümanlık_nerde,_bizden_geçmiş_insanlık_bile

Mehmet Akif Ersoy Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...

Dünyayı aldatmaksa maksad, aldanan yok, boşuna!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!

Kaç hakikî müslüman gördümse: Hep kabirdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!

İstemem, dursun o bitmez tükenmez övünülecek şey bir yana..

Gösterin atalarınkine az çok benzeyen bir kan bana!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!

Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.

Keşke sizlerde ırkınızdan yadigâr kalmış,

Soylu evlâtlara yakışır, çok değil tek bir iz görseydim.

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:

Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?

Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız:

Böyle kansız mıydı hâşâ kahraman atalarınız?

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?

Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,

Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?

Benzeyip şirâzesiz bir kitabın yapraklarına,

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?

Birlik bağının darmadağın olduğu hiç görülmüş müydü?

Millet böylesine can evinden hiç yaralanmış mıydı?

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?

Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle âdet miydi, hiç çekinmeden, yemek insan leşi?

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!...

Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz ağlamazsan, bâri gülmekten utan?

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
His” denen devletlüden olsaydı halkın behresi:

Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!

"Duyarlılık" denen o yüksek değerden olsaydı halkın nasibi:

Başkentinden bugün taşmazdı sarhoş narası!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş eşeği,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!

Fakat aşk olsun ki aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavsanmış gelen, yâhud kılıksız köstebek!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!..

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Düşmanı, derken, çullanırmışyutmadan son lokmayı!..

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.

Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz eşekle kurdun aynı, asla farkı yok.

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
'Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!'Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!
Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz derdindeyiz!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ hırslarımızın peşindeyiz!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!

Saygısızlık yeter... Bir parça olsun utanın:

Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir utanmanın!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:

Tehlike çanlarınız çalmadan bir davranınız!

Zira ağır bir krize dönüşmüştür durumunuz;

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,
Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok yas tutmaya!

Davranın, zîrâ gülünç olduk bütün bir dünyaya.

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!

Bekleşirken gökte yüzbinlerce ruhlar, intikam;

Yerde kalmış, cesede benzer bir kavim için durmak haram!

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi
Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

Kahraman atalarınızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: Geleceğinizden korkulur, pek korkular.

İngilizce Tercümesi
Osmanlıca Tercümesi


'Latin harflerine transkriptli metin Sadeleştirilmiş metin

Kim müslümanların derdini kendine mâl etmezse onlardan değildir.

Hadis-i Şerif

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!


Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!

Mehmet_Akif_Ersoy_Müslümanlık_nerde,_bizden_geçmiş_insanlık_bile

Mehmet Akif Ersoy Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile


İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!


İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!

Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.


Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:

Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?


Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?

Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,


Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?


Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?


Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!...


His” denen devletlüden olsaydı halkın behresi:

Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!


Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.


Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!


Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!..


Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.


Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!


Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!


Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:


Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!

Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,


Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!


Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

Kim müslümanların derdini kendine mâl etmezse onlardan değildir.

Hadis-i Şerif

Müslümanlık nerde! Bizden geçmiş insanlık bile...

Dünyayı aldatmaksa maksad, aldanan yok, boşuna!

Kaç hakikî müslüman gördümse: Hep kabirdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, gâlibâ göklerdedir!

M._Akif_Ersoy_-_Müslümanlık_Nerde

M. Akif Ersoy - Müslümanlık Nerde

[1]

İstemem, dursun o bitmez tükenmez övünülecek şey bir yana..

Gösterin atalannkine az çok benzeyen bir kan bana!

Keşke sizlerde ırkınızdan yadigâr kalmış,

Soylu evlâtlara yakışır, çok değil tek bir iz görseydim.

Varsa şayet, söyleyin, bir parçacık insafınız:

Böyle kansız mıydı - hâşâ - kahraman atalarınız?

Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdasına?

Benzeyip şirâzesiz (1) bir kitabın yapraklarına,

Birlik bağının darmadağın olduğu hiç görülmüş müydü?

Millet böylesine can evinden hiç yaralanmış mıydı?

Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle âdet miydi, hiç çekinmeden, yemek insan leşi?


Irzımızdır çiğnenen, evladımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz ağlamazsan, bârı gülmekten utan?

"Duyarlılık" denen o yüksek değerden olsaydı halkın nasibi:

Başkentinden bugün taşmazdı sarhoş narası!


(1) Şirâze: Kitap yaprakların düzgün tutmaya

yarayan ince örülmüş şerit.


Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş eşeği,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.

Fakat aşk olsun ki aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavsanmış gelen, yâhud kılıksız köstebek!

Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Düşmanı, derken, çullanırmışyutmadan son lokmayı!..


Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz eşekle kurdun aynı, asla farkı yok.

Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz derdindeyiz!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ hırslarımızın peşindeyiz!

Saygısızlık yeter... Bir parça olsun utanın:

Vakti çoktan geldi, hem geçmektedir utanmanın!

Tehlike çanlarınız çalmadan bir davranınız!

Zira ağır bir krize dönüşmüştür durumunuz;

Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok yas tutmaya!

Davranın, zîrâ gülünç olduk bütün bir dünyaya.

Bekleşirken gökte yüzbinlerce ruhlar, intikam;

Yerde kalmış, cesede benzer bir kavim için durmak haram!

Kahraman atalarınızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: Geleceğinizden korkulur, pek korkular.

26 Haziran 1913
Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement