Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Ne irfandır veren ahlâka yükseklik. Ne vicdandır Hatıralar Bayrak
Mehmet Akif Ersoy
Nihayet neyse idrak ettiğin şey ömr-i fânîden

Kim müslümanların derdini kendine mâl etmezse onlardan değildir. / Hadis-i Şerif


Disambig Bakınız: Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/1 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/2 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/3 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/4 , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/İngilizce , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/Osmanlıca , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/Farsça , Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile/Arapça


1'li Tablo Sunumu[]

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile
Mehmet_Akif_Ersoy_Müslümanlık_nerde,_bizden_geçmiş_insanlık_bile

Mehmet Akif Ersoy Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile

Müslümanlık nerde, bizden geçmiş insanlık bile...

Âlem aldatmaksa maksat, aldanan yok, nâfile!


Kaç hakikî Müslüman gördümse: Hep makberdedir;

Müslümanlık, bilmem amma, galiba göklerdedir!


İstemem dursun o pâyansız mefâhir bir yana...

Gösterin ecdâda az çok benzeyen bir kan bana!


İsterim sizlerde görmek ırkınızdan yâdigâr!

Çok değil ancak! Necip evlâda lâyık tek şiâr.


Varsa şayet, söyleyin bir parçacık insâfınız:

Böyle kansız mıydı – Hâşâ – kahraman eslâfınız ?


Böyle düşmüş müydü herkes ayrılık sevdâsına?

Benzeyip şîrâzesiz bir mushafın eczâsına,


Hiç görülmüş müydü olsun kayd-ı vahdet târumâr?

Böyle olmuş muydu millet can evinden rahnedar?


Böyle açlıktan boğazlar mıydı kardeş kardeşi?

Böyle adet miydi, bî-pervâ, yemek insan leşi?


Irzımızdır çiğnenen, evlâdımızdır doğranan!

Hey sıkılmaz! Ağlamazsan, bâri gülmekten utan!...


His” denen devletlüden olsaydı halkın behresi:

Pâyitahtından bugün taşmazdı sarhoş nâ’rası!


Kurt uzaklardan bakar, dalgın görürmüş merkebi,

Saldırırmış ansızın yaydan boşanmış ok gibi.


Lâkin aşk olsun ki, aldırmaz da otlarmış eşek,

Sanki tavşanmış gelen, yahut kılıksız köstebek!


Kâr sayarmış bir tutam ot fazla olsun yutmayı...

Hasmı, derken, çullanmışlar yutmadan son lokmayı!..


Bir hakikattir bu, şaşmaz, bildiğin üslûba sok:

Hâlimiz merkeple kurdun aynı, asla farkı yok.


Burnumuzdan tuttu düşman, biz boğaz kaydındayız!

Bir bakın: Hâlâ mı hâlâ ihtiras ardındayız!


Saygısızlık elverir... Bir parça olsun arlanın:

Vakit çoktan geldi, hem geçmektedir arlanmanın!


Davranın haykırmadan nâkûs-ı izmihlâliniz...

Öyle bir buhrâna sapmıştır ki, zirâ haliniz:


Zevke dalmak şöyle dursun, vaktiniz yok mâteme!

Davranın, zîra gülünç olduk bütün bir âleme,


Bekleşirken gökte yüz binlerce ervâh, intikam;

Yerde kalmış, naşa benzer kavm için durmak haram!


Kahraman ecdâdımızdan sizde bir kan yok mudur?

Yoksa: İstikbâlinizden korkulur, pek korkulur!

Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement